İNANÇ FARKLILIKLARININ SAĞLIK BAKIMINA ETKİSİNE BİR ÖRNEK: YEHOVA ŞAHİTLERİ Yahova Şahitleri (YŞ) dini bir organizasyon olan Watch Tower Bible ve Tract topluluğuna bağlıdır. Kutsal Kitap'ta Yehova isminin binlerce kez geçtiğine ve bunun Tanrı'nın özel ismi olduğuna inanırlar. Yehova’nın Şahitleri ismi, onları her şeyin Yaratıcısı Yehova hakkında gerçekleri anlatan bir grup olarak tanıtır. Hem yaşam tarzı ile hem de Kutsal Kitaptan öğrendiklerini insanlarla paylaşarak şahitlik etmektedirler. Yehova`nın Şahitliği, Türkiye`de sayıları 2 bini, dünyada yaklaşık 7 milyonu bulan mensubu olan bir din. Tevrat, Zebur ve İncil`den oluşan bir kutsal kitabı var. Kişiler bu dini bilgilendirilerek kendi isteği ile seçiyorlar. Dört büyük dinde üzerinde durulan temel noktalar Yehova`nın Şahitleri için de geçerli. Yehova Şahitliği`nde "öteki dünya"ya inanılmıyor. Bu dinde yapılan iyililiklerin karşılığı olarak cennetle ödüllendirilmek ya da kötülüklerin karşılığında cehenneme gitmek söz konusu değil. İyilikler sadece Yehova öyle öngördüğü için, ona bağlılıktan dolayı yapılıyor. Günahlar ise sadece kişinin kendisini ilgilendiriyor. Ancak ard arda işlenen günahlar kişinin Yehova ile olan ilişkisini bozduğu için, artık bir Yehova şahitliğinden söz edilmiyor. Yehova Şahitleri, Hıristiyan alemi tarafından ayrı bir inanç olarak görülmektedir. İncil'i gerçek anlamda hayatlarına uygularlar. İsa'ya inanırlar. İnanç olarak askerlik yapmazlar, savaşa katılmazlar, siyasete karışmazlar, kanlı et yemezler ve kan nakli yaptırmazlar. Dünyadaki sorunların ancak Tanrı'nın Gökteki Krallığı (Yönetimi) tarafından çözüleceğine inanırlar. Ölümü kötüye bir ceza olarak kabul ederler. Asla sigara içmezler ve yüksek doz alkol almazlar. Taşıyıcı annelik zina olarak kabul edilir. Kürtaj için sınırlar iyi çizildiği sürece çok nadir durumlarda yapılır. Yehova Şahitlerinin en önemli özelliği ise kan alıp vermenin "günah" sayılması. Yehova, kanın "kutsal" olduğunu, herhangi bir şekilde dışarıdan gelen kanın insan bedenine girmemesi gerektiğini, akan kanın da sadece toprağa akıtılabileceğini ifade ediyor. Bu nedenle Yehova Şahitleri, hiçbir şekilde kan vermiyorlar ya da sağlık nedeniyle de olsa kan almıyorlar. Büyük bir bölümü yanında kendileri ve şahitler tarafından imzalanmış ve üzerinde "hiçbir durumda bana kan verilmesini istemiyorum" yazan kartlar taşıyor. Kanın bileşenleri ile transfüzyonu reddetmekte ve ölmeyi transfüzyona tercih etmektedirler. Yehova Şahitleri birliği kanın bileşenleri ile transfüzyonun mutlak reddini talep eder. Bu bileşenler kırmızı ve beyaz kan hücreleri, trombositler ve plazmalardır. Otolog kan toplanması ve tekrar infüzyon için saklanması depolama sırasında kanın kişiden ayrılması nedeniyle birçok kişi tarafından Yahova Şahitliği’ne uygun bulunmamaktadır. Ancak karşıt 1 olarak albümin, immünglobülin, pıhtılaşma faktörleri ve hemoglobin temelli oksijen taşıyıcıları gibi kan hücreleri veya plazma fraksiyonlarının kullanımı kişisel seçime bırakılmıştır. Bu durum her Yehova Şahidi olan hastanın kendisi için neyin uygun olup nelerin uygun olmadığı konusunda aydınlatılmaları gerekliliğinin altını çizmektedir. Ancak kişisel seçimleri dışında tüm Yehova Şahitleri kristaloitleri, sentetik kolloitleri (dekstran) ve jelatinleri (gelofusin) kabul etmektedirler. Granülosit koloni uyarıcı faktör (GCSF) gibi rekombinant ürünlerin nötropeni tedavisinde, otolog transfüzyonda periferik kan kök hücrelerinin mobilizasyonunda ve allojenik transplantasyonlarda kullanımı birçok YŞ tarafından kabul görmektedir. Eritropoetin (rHuEPO) birçok hastada kullanılmakta, ancak bazı hastalar epoetin-beta (NeoRecormon) preparatını içerisinde albümin kalıntısı bulundurduğundan kabul etmemektedir. Buna karşın Epoetin-alfa albümin içermediğinden kabul edilmektedir. Hemofili A ve B’nin tedavisinde kullanılan rekombinant faktör VIII ve IX’un kullanımda olması ve von Willebrand hastalığında desmopressinin kullanımı YŞ olan hastalarda tedaviye izin vermektedir. YŞ hastalarda akut normovolemik hemodilüsyon, ameliyat sırasında ve sonrasında hücre kurtarılması teknikleri, hemodiyaliz ve bypass’ta kullanılan kan dışı sıvılar bireysel seçime göre kabul görmektedir Akut normovolemik hemodilüsyonda operasyon başlangıcında hastadan kan alınıp, kristaloit veya kolloit solüsyonlarla tedavi edildikten sonra cerrahinin sonlarında alınan ve hasta ile doğrudan temasta tutulan kan tekrar hastaya verilir. Ameliyat sırasında hücre kurtarımı çoğunlukla kabul edilebilir görülürken, cerrahi drenlerden ameliyat sonrası olarak kan toplanması pek kabul görmemektedir. Organ nakli YŞ’lerinde kabul görebilir. Otolog kan bağışı YŞ’nde kabul görmese de otolog ve allojenik kök hücre transplantasyonlarına ait kayıtlar mevcuttur. Ayrıca YŞ hastalarda karaciğer ve pankreas nakilleri de bildirilmiştir. Lösemi gibi hematolojik bozuklukların tedavisinde eritrosit ve trombosit transfüzyonları hem lösemi ile ilişkili kemik iliği yetersizliği, hem de kemoterapi nedeniyle oluşabilecek sitopeniler için kritik önem taşıdığından YŞ hastalarda ciddi problemler oluşmaktadır. Çoğu akut myeloid lösemi hastasında gözlendiği gibi değiştirilmiş ve daha az anemi, diğer bir değişle kanamaya bağlı ölüm riski, oluşturabilecek kemoterapi rejimlerinde tam iyileşme sağlanamamakta ya da erken nüksler izlenmektedir. Yehova Şahitlerinde Elektif Cerrahinin Yönetimi Herhangi bir elektif cerrahiden önce hasta ile operasyona girecek ekipten bir anestezist, bir cerrahın ve hematoloji ekibinden birinin eşlik ettiği resmi planlama toplantısı yapılmalıdır. Hematoloji ekibinden katılımcı konsültan hematolog veya transfüzyon uzmanı bir hemşire olabilir. Bu toplantının ana amaçları hastanın kanama riskleri ile ilgili bilgilendirildiğinden emin olunması, hastanın bireysel olarak hangi kan ürünlerine veya manevralara izin verdiği öğrenilmesi ve mutlaka onam alınmasıdır. 2 Hastaya toplantının onu korkutma veya baskı altına alma şeklinde olmayacağı, hastanın inançları ve istekleri doğrultusunda bir cerrahi planlaması için yapıldığı konusunda güven verilmelidir. Hastanın mutlaka YŞ transfüzyon komitesinden yazılı bir öneri alıp almadığı ve komite ile görüş ayrılığı bulunup bulunmadığı sorgulanmalıdır. Toplantı normal şartlar altında en fazla 45 dakika olacak şekilde ayarlanmalı, her soru, cevap ve yorum mutlaka kayıt altına alınmalıdır. Cerrah önerilen operasyonu anlatırken kanama sırasında oluşabilecek olası komplikasyonları ve hastaya her cerrahi işlemde kanama riski olabileceği açıklanmalıdır. Hastaya yapılan bu açıklama ve açıklamanın anlaşıldığı da belgelenmelidir. Anestezist transfüzyondan kaçınmak için yapılacak işlemleri ve teknikleri anlatmalıdır. Hastaların bu işlemler için onamı alınmalı ve bu onam kayıt altına alınmalıdır. Anestezist hastanın bilincinin kapalı olduğu, iletişim kurulamadığı veya kan kaybından ölebileceği durumlarda hangi müdahalelere izin verip hangilerine vermeyeceğini sorgulamalı ve bunları da belgelemelidir. Hematolog (veya transfüzyon uzmanı hemşire) hastaya kanama sırasında kullanılacak tedavi edici ajanların hangilerini kabul ettiğini sorgulamalıdır. Çoğu zaman YŞ hasta, YŞ olan bir yakını veya ilgili bir kişi refakati konusunda ısrarcı olmaktadırlar. Bu durumda hastanın kendi kararını almakta yakınlarının baskısı olup, olmadığını anlamak güçleşmektedir. Hastaya özel görüşme teklifi mutlaka yapılmalı, ancak hasta bunu reddederse hastanın sözlü ve yazılı onamı alınarak isteği kabul edilmelidir. Hasta mutlaka hematolog tarafından kanama atakları, hipertansiyon, önceden var olan anemi gibi tıbbi özgeçmişi ve kanamayı arttırabilecek aspirin, varfarin, NSAIS kullanımı konusunda değerlendirilmelidir. Tam kan sayımı,pıhtılaşma fonksiyon testleri, vitamin B12 seviyesi, folat, ferritin, kan üresi ve kreatinin seviyesi, kan elektrolit düzeyleri ve karaciğer fonksiyon testlerinin yapılması önerilmektedir. Ameliyat sonrası dönemdeki kan kaybını azaltmak için kan örneklemelerinin hacmi ve sıklığı belirlenmelidir. Çocuklarda kullanılan tüpler önerilmektedir. Oral alım azaldığında ya da mümkün olmadığında ameliyat sonrası folik asit kullanılabilir. Ameliyat sonrası kanama varlığında demir desteği sağlanabilir. Eğer hasta enteral demir preparatı alamıyorsa veya eritropoetin kullanılmaya başlandıysa demir sükroz (Venofer) formunda ven içine demir güvenle verilebilir. YŞ hastalarına müdahale edilirken karşılaşılan en zor durum yoğun bakımda ya da acil servislerde bilinci kapalı ve kanamadan dolayı ölebilecek riske sahip hastalarla karşı karşıya kalındığında hasta yakınlarının hastanın YŞ olduğunu ve masif kanamadan ölseler dahi transfüzyonu istemediklerini belirtmeleridir. 3 Yehova Şahitlerine Özel Hastane Politikasında Olabilecekler Acil durumlarda ve hastanın bilinci kapalı olduğu durumlarda izlenecek politika açık ve net olmalıdır. Bunlar; Hastanın hayati tehlike içeren ciddi kanama durumunda dahi eğer vakit yeterliyse kan transfüzyonunu kabul etmediğine dair herhangi bir yazılı kanıt; avukata verilmiş yazılı açıklama, vasiyet hastanın yakınlarından istenmelidir. Bu belgenin bir örneği dosyaya konmalıdır. Zaman elverirse doktor hasta yakınları ile kan verilmemesinin ne anlama geleceğini, sonuçlarını konuşmalıdır. Eğer herhangi bir YŞ olduğuna dair bir kanıt ya da hastaya kan naklinin yapılmasının istenmediğine dair bir onam elde edilemezse doktorun hastanın iyiliğini düşünerek kan vermesi ve tedavide bulunması beklenmelidir. Tüm yapılanlar hastanın dosyasına açık açık yazılmalıdır. Danışmanlık, eğitim ve rehberlik birimi kurulabilir. Bu sayede dini mahremiyetleri korunmuş olur. Konsülte edebilecek hematolog listesi hazırlanabilir. Hangi kan ürünlerini almak istemediklerine dair detaylı bir onam formu hazırlanmalı ve mutlaka şahit olmalıdır. Gerekirse bununla ilgili tanıtıcı bir kart ya da hasta bilekliği kullanılabilir. Kan ürünlerinin uygunluğu için Hastaneler Gözetleme Kurulu’nun güncel listesinin hastanede bulundurularak hastaya bu liste üzerinden açıklama yapılabilir. Hemşireler Yehova Şahitlerinin kaygılarını ve inançlarını bir empatik anlayış sergileyerek hasta savunucu rolünü en iyi şekilde üstlenirler. Özel ihtaçları için etkin bir iletişim ile bütüncül hasta bakımını sağlayan disiplinli bir ekibin önemli parçasıdırlar. Kaynaklar 1. Civaner M. Klinik Araştırmalar Danışma Kurulu’nda ilahiyatçı olmalı mı? Türkiye Biyoetik Derneği e-Bülteni, Kış 2008, Sayı XIII, ss. 7-9. 2. Marsh JCW, Elebute O, Bevan DH, Kalelioğlu İH, Yaşa C. Özel koşullar: Kan transfüzyonunu reddeden ve/veya onay veren Yahova Şahitleri. http://www.glowm.com/resources/glowm/pph_pdf/Turkish-PPH-Chap-15.pdf. 3. Simpson J. Nursing with dignity. Part 9: Jehovah's Witnesses. Vol: 98, Issue: 17, Page No: 36. http://allnurses.com/nursing-issues-patient/caring-jehovahs-witnesses118304.html, Erişim Tarihi: 22.06.2013. 4. Tanrıverdi AT, Tanrıverdi G, Öner Yalçın S, Torun S. Yehova şahitlerinin kan ve organ nakline bakış açısı. Lokman Hekim Journal 2013; Supplement VIII. Lokman Hekim Days 22 - 25 May 2013 Ninth Session: Poster Session. 5. Yasdıman HŞ. Yehova Şahitleri’nin teşkilat yapısı ve Türkiye’deki Faaliyetleri (1). D.E.Ü.İlahiyat Fakültesi Dergisi. Sayı XXI, İzmir 2005, ss.193-221. 4 6. Yehova Şahitlerinin Resmi Sitesi. http://www.jw.org/apps/TK_QrYQZRQVNFVTr, Erişim Tarihi: 22.06.2013. 7. http://www.tayfungurbuz.com/basinda9_en.asp, Erişim Tarihi: 22.06.2013. 8. http://tr.wikipedia.org/wiki/Yehova'n%C4%B1n_%C5%9Eahitleri, Erişim Tarihi: 22.06.2013. Hazırlayan Hem. Kıymet YILMAZ Acıbadem Sağlık Grubu Eğitim ve Gelişim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 22 Haziran 2013 5