BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com YGS-LYS FELSEFE DERS NOTU-1 Felsefenin Anlamı; Sistemli felsefe geleneğinin kökleri 2500 yıl öncesine, eski Yunanlılara kadar uzanır. Grekçe ’ de felsefe, philos (sevgi) ve sophia (bilgi) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuş “philosophia” sözcüğünden gelmektedir. Bilgi dostu anlamına gelmekte olup felsefe yapan kişilere filozof denir. Felsefe bir soru sorma, sorgulama etkinliğidir; varlığı sorguya çekmektir. Filozof ele aldığı konuyla ilgili sorular sorar ve bunlara, akla dayanarak, sistemli ve tutarlı bir biçimde yanıtlar vermeye çalışır. Felsefe bir bilgi türüdür. Felsefeden başka bilgi türleri de vardır. Felsefeyi anlamak için, bilginin ne olduğunu, nasıl bir bilgi olduğunu anlamak gerekecektir. Bilgi Nedir – Bilgi Türleri Nelerdir? Bilginin Tanımı: İnsan, içinde yaşadığı evrende, çevresindeki nesneleri, yaşanan olayları ve durumları, duyu verilerini, hayal gücünü ve düşünme yeteneğini kullanarak anlamaya çalışır. Bilgi, insanın çevresiyle kurduğu ilişkinin sonucudur. Özne (Sübje) ile nesne (obje) arasındaki etkileşim sonucu ortaya çıkan bir üründür. Özne (Sübje), anlayan, yorumlayan, kavrayan insan bilincidir. Nesne (obje), insanın kendi dışında yer alan her şeydir. UYARI: Bilgi, yalnızca objelerin algılanması ile oluşmaz. Hayal kurma, tasarlama, anımsama ve düşünme de bilgiyi oluşturan unsurlardır. Örneğin, bilgisayarı rengi ve biçimiyle algılamak da bir bilgidir. Pisagor teoremini düşünmek, üniversite kazanmayı hayal etmek, dünkü maçta atılan golü anımsamak da bir bilgidir. Bilgi Türleri: Gündelik (Ampirik) Bilgi: Özne (Sübje) ile nesne (obje) arasındaki ilişkinin sonuçlarının doğrudan duyu verileri ve yasam deneyimleri yoluyla kurulması ile gündelik bilgi elde edilir. Örnek: Kavak yapraklarının erken dökülmesi kışın sert geçeceğini göstermesi, papatya çayının öksürüğe iyi gelmesi. Gündelik Bilgi: Özneldir (sübjektiftir) Amaçsız, sistemsiz ve yöntemsiz olarak elde edilir. Yaşamı kolaylaştırmasının yani sıra yanıltıcı da olabilir. Dinsel Bilgi: Özne (Sübje) ile nesne (obje) arasındaki ilişkinin inanç, Tanrı, kutsal kitap ve din çerçevesinde kurulduğu bilgi, dinsel bilgidir. Dinsel Bilgi: Dogmatiktir Ayin ve ibadet kuralları içerir. Insanin iç yaşamını ve toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar içerir. Teknik Bilgi: İnsanların yaşamlarını kolaylaştıran araç ve gereçlerin yapılmasının bilgisi teknik bilgidir. Örnek: Tas balta, toprak kap, tahta kaşık, otomobil üretimi, bilgisayar, uzay araçlarının üretimi. Teknik Bilgi: BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com İnsanların pratik yaşamlarını kolaylaştırır İnsanların, doğaya egemen olmalarını ve doğayı insan yararına değiştirmelerini sağlar Sanat Bilgisi: Sanatçı özne (Sübje) nin, nesnel dünyayı, estetik duygusu oluşturacak biçimde kendinden bir şeyler katarak yeniden yaratmasıyla sanat bilgisi oluşur. Sanat Bilgisi: Sübjektiftir (özneldir) Yaratıcıdır Sezgilere ve yaratıcı hayal gücüne dayanır Ürünleriyle somuttur Bireyseldir ve duygulara yöneliktir. Bilimsel Bilgi: Özne (Sübje) ile nesne (obje) arasındaki ilişkinin sinirli bir konuda ve belli bir yöntemle her zaman geçerli sonuçlara ulaşmak için amaçlı ve sistemli olarak kurulması sonucu bilimsel bilgi elde edilir. Bilimsel Bilgi Türleri: Bilimsel bilginin yöneldiği konu ve kullandığı yöntemlere göre bilimler üçe ayrılır: Formel (İdeal) Bilimler: Konusu doğada bulunmayan, insan zihninin soyutlama gücü ile ulaştığı kavramları inceleyen bilimlerdir. Örneğin pi sayısı, rakamlar, sinüs, açı, limit gibi kavramların gerçeklikleri doğada yoktur ve insan bu kavramları zihninde gerçekleştirir. Formel bilimlerde, genellikle tümdengelim yöntemi kullanılır. Doğa Bilimleri: Doğada olup biten olayları, neden sonuç ilişkileriyle genellemeler yaparak açıklayan bilimler doğa bilimleridir. Fizik, kimya, biyoloji, jeoloji, astronomi gibi bilimler doğa bilimleri sınıflandırmasında yer alır. Doğa bilimleri, genelde tümevarım yöntemini kullanırlar. İnsan Bilimleri: Insanin ve toplumların tarihsel gelişim sürecinde yapıp ettiklerini inceleyen bilimler insan bilimleridir. Örneğin, sosyoloji toplumları ve toplumların yaşadıkları olayları, yapıp ettiklerini incelediği için insan bilimidir. Tarih, sosyoloji, dilbilim, antropoloji birer insan bilimidir. UYARI: Psikoloji, insani incelediği için insan bilimleri içinde yer alırken, deneysel yöntemler kullanma özelliği ile insan bilimlerinden uzaklaşıp doğal bilimlere yaklaşır. Bilimsel Bilginin Özellikleri: İnsanın merak ve hayretinden kaynaklanır. Akla dayanır. Bilimin bulguları insan aklına uygundur. Sistemlidir. Yöntemlidir. Yığılarak (birikerek) ilerleyen bilgidir. Nedensellik ilkesine dayanır. Eleştireldir. Öngörülerde bulunur. Evrenseldir. Nesneldir. Genelleyebilir bilgilerdir. Felsefe Bilgisi: Özne (Sübje) nin, evreni, insani, evrende insanın yeri ve kaderini salt düşünce temelinde sistemli olarak açıklama ve yorumlama çabasına felsefi bilgi denir. Filosafia (felsefe) bilgelik BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com sevgisi anlamına gelir. Felsefenin ilk kurucuları bilgeliği, bilgiyi ve bilmeyi sevmek, erdemli ve mutlu yaşamayı istemek ve aramak olarak anlamışlardır. Felsefi Bilginin Doğusu: Felsefe, en özgün biçimiyle İlk Çağ doğa filozoflarında görülür. Felsefenin kurucusu olarak Thales kabul edilir. Thales ve diğer doğa filozofları evreni salt düşünce temelinden hareket ederek bütüncü bir yaklaşımla ele aldılar ve ilk ciddi felsefe örneklerini verdiler. Felsefi Bilginin Özellikleri: İnsanın anlama isteğinden kaynaklanır. Akla dayanır. Evrenseldir. Sistemlidir. Eleştireldir. Özneldir (sübjektif). Sonuçları kesin değildir. Yığılan (biriken) bilgidir. Sinirli bir alanın bilgisi değildir. Felsefenin Konuları; Varlık felsefesi, Bilgi felsefesi, Siyaset felsefesi, Sanat felsefesi, Din felsefesi, Ahlak felsefesi ve Bilim felsefesi. Felsefenin Diğer Alanlarla İlgisi; Felsefe – Bilim ilişkisi: İlk Çağlarda bugün bilim adını verdiğimiz tüm alanların konuları felsefenin içindeydi. İlk Çağ doğa filozoflarından Pythgoras (Pisagor) felsefeciliğinin yanında, matematikçiydi. Ancak zamanla konu alanlarını belirleyen bilimler, aralıklarla felsefeden ayrılmış ve bağımsız bilimler haline dönüşmüşlerdir. I.Ö. 3. yüzyılda Euclides ’le (Öklid) geometri felsefeden ayrılmış ve ilk bağımsız bilim olmuştur. Felsefe, bilimlerin çözümlenmeyen alan ve sorunları ile ilgilenir, onları tartışır ve bilimlerin dikkatini o alanlara çeker. Bilimler kendi yöntem ve teknikleri ile bu alanlara yönelir. Böylece tarihsel süreçte bilimlerin alanı genişlerken felsefenin alanı daralır. Bilimsel gelişme sürecinde ne bilim felsefesiz, ne de felsefe bilimsiz yapabilir. Felsefe ve Bilimin Ortak Özellikleri: Her ikisi de insanın merak ve hayretinden kaynaklanır. Her ikisi de akla dayanır. Her ikisi de sistemli bilgilerdir. Her ikisi de evrenseldir. Her ikisi de doğruya ve gerçeğe ulaşmayı amaçlar. Felsefe ve Bilimin Farkları: Her bilim, varlığın yalnızca bir yönüyle ilgilenir, felsefe varlığın tüm yönlerini anlamaya ve açıklamaya çalışır. Bilimler kendilerine özgü yöntemler kullanırken, felsefe bilimlerin yöntem ve konularını eleştirip tartışır. Bilimler, genel yasalara ulaşmakla yetinirken, felsefe bilimlerin sonuç ve yasalarını da tartışır. Bilimler, nedenleri araştırırken, felsefe incileri araştırır. Bilimsel nesnel (objektif), felsefe öznel (sübjektif)’dir. Bilimlerin sonuçları kesin, felsefenin sonuçları tartışmalıdır. BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com Bilim, olanı incelerken, felsefe olması gerekeni inceler. Bilimin araçları deney ve gözlem, felsefenin araçları yaratıcı düşünme, hayal gücü ve sezgidir. Bilimin öngörüleri yüksek olasılıkla gerçekleşirken, felsefenin tahminleri zayıf olasılıkla gerçekleşir. Bilim yığılarak ilerleyen bilgidir. Felsefe yalnızca yığılan bilgidir. Felsefe – Din İlişkisi: İnsanın ve evrenin nasıl varolduğu, insanın evrendeki yeri ve kaderi, insanın ve evrenin varoluş amacı, insanın mutluluğa nasıl ulaşabileceği gibi sorular felsefenin de dinin de tartıştığı sorulardır. Din, açıklama ve yorumlarını iman ve vahiy temelinde yaparken, felsefe salt düşünce temelinde yapar. Din, imanın ve vahyin açıklamalarını tartışmasız doğru sayarken felsefe eleştirelliğe ve kuşkuculuğa dayanır, özgür düşünceyi benimser. Felsefe – Sanat İlişkisi: Sanat felsefesi (estetik) adi verilen alanda felsefe, sanata bakış açısını ortaya koyar, güzelin ölçütünü bulmaya çalışır. Sanat, güzeli bulmaya çalışırken, felsefe, doğruyu bulmaya çalışır. Sanatın sonuçları, sanat eseri olarak, somut ürünler olarak ortaya konurken, felsefenin sonuçları soyut düşünce ürünleridir. Sanatta yaratıcı hayal gücü temel araçken, felsefede düşünme gücü temel araçtır. Felsefenin Gereği: Felsefe öğrenmenin bilimler gibi insan yaşamına doğrudan katkısını beklemek kuskusuz zordur. Bilgi, pratik yasamda kullanıldığı oranda önem kazanır. Felsefi bilgi de dolaylı olarak insan yaşamını değiştirir. Felsefe; İnsanın anlama ihtiyacını karşılayarak “insan olmanın” bilincine vardırır. İnsanın çevresinde olup biten her şeye eleştirel yaklaşmasını, böylece kendi düşünce gücüyle olayları anlamasını sağlar. Kişiye, başkalarının görüşlerine saygı duymayı, onlara karşı hoş görülü olmayı öğretir. Bilimlere yol gösterir, bilimlerin gelişmesinin dinamiğini oluşturur. “Bilgi toplumu” nun oluşmasına ve bilginin üretilmesine katkıda bulunur. Toplumsal yasamda başka insanlarla iletişim kurmada yardımcı olur. Kısaca felsefe, evrende, düşünen, anlamaya çalışan, sorgulayan, eleştiren, yorumlayan bir varlık olmamızın ayrıcalıklı onurunu hissettirir. Felsefenin İşlevi: Felsefe Eski Yunan ’ da doğa filozofları ile başlamıştır. Thales, Anaximandros, Anaximenes, Herakletios, Parmenides, Pythagoras, Demokritos gibi filozoflar varlığı merak etmişler, evrenin nasıl ve neden oluştuğu sorularına yanıt aramışlardır. Varlık ve arkhe (varlığın ilk nedeni) sorununun çözümsüzlüğünü gören ilk Çağ Yunan filozofları sofistlerle insana yönelmişler, insan üzerine tartışmışlar, açıklamalar getirmişlerdir. Sokrates, Platon ve Aristoteles kendilerinden önceki düşünceleri toparlayarak daha bütüncül felsefi sistemler kurmuşlardır. Helenistik dönemde, yaşamın amacını ve insanın mutlu olmasının yollarını araştıran Epikürosçuluk, Stoacilik, Septisizm (Kuşkuculuk) gibi akımlar doğmuştur. BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com Roma İmparatorluğu’nun kurulması ile doğu ve bati felsefelerinin senteze doğru gittiğini görüyoruz; doğu mistisizmi ile Platon idealizmini uzlaştıran Plotinos Yeni Platonculuk akimini kurmuştur. Orta Çağ’ a gelindiğinde, din merkezli, teokratik ve dogmatik nitelikli skolastik felsefe batıda bilim ve felsefede duraklamaya, hatta gerilemeye yol açmıştır. Ayni dönemde İslam dünyası bilim ve felsefede altın çağını yaşamıştır. Batı, İslam dünyasındaki felsefi ve bilimsel gelişmelerin etkisi ile Rönesans ve Reform hareketlerini yaşadı. Bilimsel gelişmelerin etkisi ile Francis Bacon, Rene Descartes, Leibniz, John Locke, David Hume, Immanuel Kant gibi felsefeciler yetişmiştir. 20. yüzyıla gelindiğinde, insani toplum ve çevresi ile bağlantılı bir varlık olarak ele alan diyalektik materyalizm, pozitivizm, pragmatizm, fenomenoloji ve egzistansiyalizm gibi akımlar doğmuştur. Felsefe ve Metafizik: Doğaüstü konuları ele alan, bunları akil yoluyla açıklamaya çalışan, evren ve insanla ilgili kanıtlanması ve çürütülmesi mümkün olmayan yorumlar getiren felsefe alanı metafiziktir. Metafizik tarihsel gelişim sürecinde varlığa, bilgiye ve insana, tanrı ve ruh gibi doğaüstü kavramlarla yaklaşmış, duyu organlarının kavradığı nesnel gerçekliği dışlamıştır. Metafiziğin Tartıştığı Başlıca Sorunlar; Varlıkla ilgili (ontolojik) sorunlar : “Gerçekten var olan nedir?” sorusu metafiziğin yüzyıllardır tartıştığı temel sorunlardan biridir. Bu soruya verilen yanıtlar, iki akimin doğmasına neden olmuştur. Materyalizm: Gerçekten var olan maddedir. Düşünce ve ruh maddenin ürünüdür. İdealizm: Gerçekte var olan düşünce ve ruhtur. Madde, düşünce ve ruhun ürünüdür. Evrenle ilgili (kozmolojik) sorunlar: Metafizik, evrenin nasıl oluştuğunu tartışır. Evrenin oluşumu ile ilgili sorunların tartışılmasından üç ana akim doğar. Teoloji (erekbilim) : Evren bir erkeğe göre oluşmuştur. Genelde, Tanrı ’nin evreni bilinçli ve planlı bir biçimde yarattığını savunan bir görüştür. Mekanizm: Evrende her şey nedensellik ilkesine göre oluşmuştur. Teoloji: Evrende olup biten her şeyi tanrıya bağlayan görüştür. Ruhun varlığı ile ilgili sorunlar: Metafizik, “Ruh var midir?” , “Varsa niteliği nedir?” , “Ruh bedenle nasıl ilişkiye geçer?” , “Ruhun ölümsüzlüğü nasıl açıklanır?” gibi sorulara yanıt arar. BİLGİNİN DEPOSU | “Bilgimiz, Bilginizdir.” | www.bilginindeposu.com