GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 3 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu 2008 yılında dünya ekonomilerini sarsan finansal krizin etkileri ülkeler açısından farklı süreçler izleyerek devam etmektedir. ABD’de türev piyasalarla başlayan kriz, 2009’da FED’in verdiği kararlar ve etkin piyasa yönetimi mekanizmalarının çalıştırılması ile ABD piyasalarında derinleşmeden kontrol altına alınmıştır. 2009 yılı son çeyreğinde ise krizin merkezi ABD’den Avrupa’ya taşındı. 27 üyeli AB ekonomisi 2009 dördüncü çeyrekte çeyreklik bazda %0,1 büyürken, yıllık bazda %2,3 oranında küçüldü. Özellikle Avrupa’da Yunanistan’la başlayan krizin Avrupa’nın diğer ülkelerine sıçrayacağı korkusu, tüm dünyayı ürkütmeye devam ediyor. Yunanistan krizinin Avrupa’nın diğer ülkelerine sıçrama ihtimali tüm dünyayı tedirgin ederken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s, Yunanistan’daki borç krizinin etkisinin, Portekiz, İtalya, İrlanda ve İngiltere gibi ülkelerdeki bankalara yayılabileceği uyarısında bulundu. Bu ülkelerin borçlarını ödeyememe yani temerrüde düşme riski ise piyasaları vuran ana neden. Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya’nın 2010 ve 2011’de ödemeleri gereken borç tutarı 778 milyar 260 milyon euro seviyesinde. Bu büyüklük dünya finansal piyasalarında olumsuzluk yaratmaya ve tüm piyasaları tedirgin etmeye devam ediyor. Türkiye ise global piyasalardaki dalgalanmaya rağmen güçlü finansal yapısını korumaya 2010 ilk üç ayında da devam etti. Bunun en önemli göstergelerinden birincisi, 26 Ocak 2010 tarihinde Türkiye Hazine’sinin gerçekleştirmiş olduğu 10 yıl vadeli tahvil ihalesidir. Bu 10 yıllık TL ihalesinin önemi ilk defa Türkiye Hazinesi tarafından 10 yıllık bir referans faizin olmasının sağlanmış olmasıdır. Diğer önemli gösterge ise; 30 yıllık euro tahvil ihracında gerçekleştirilen 2 Milyar dolarlık yüklü satıştır. 5 Ocak’ta gerçekleştirilen bu işlem gelişmekte olan ülkeler tarafından bu vade de yapılan en yüksek tutarlı işlemdir. Ayrıca 2005 Ocak Ayı’ndan itibaren T.C. Hazinesi tarafında yapılan en yüksek eurobond ihracı olmuştur. 2010 yılının ilk aylarında yaşanan bir diğer önemli gelişme ise Fitch’in ardından Moody’s ve Standard & Poor's’un arka arkaya Türkiye’nin kredi notunu arttırması olmuştur. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin pozitfif olarak dünya piyasalarındaki krizden ayrıştığına dair yorumların daha belirgin şekilde telafuz edilmesini sağladı. 1 Türkiye ekonomisine detayda baktığımızda ise büyüme rakamlarını ilk olarak değerlendiriyoruz: 2009 yılı son çeyrekte, %6,0 ile beklentilerin üzerinde büyürken, 2009 genelinde de önceki çeyreklere ilişkin revizelerle %4,7 ile beklentilerin altında daraldı... 2009 yılı dördüncü çeyrek büyüme ve Şubat ayı sanayi üretimi verileri, ekonomide stokların hızla toparlandığını ve özel tüketimin istihdam piyasasındaki sorunlara rağmen hızlı arttığını göstermektedir. İlk çeyrekte stokların büyümeye %8 civarında katkı yapacağı hesaplanmaktadır. Tüketimdeki gibi bir toparlanma olmamakla birlikte yatırım harcamaları da, dış talebe ilişkin belirsizliklere rağmen, baz etkisiyle artmaktadır. Bu durum 2010’un ilk çeyreğinde çift haneli bir büyüme olabileceğinin sinyallerini veriyor. Ancak hem Türkiye hem de dünya ekonomisine ilişkin belirsizliklerin sürmesi büyüme üzerinde özellikle yılın ikinci yarısında risk oluşturduğuda dikkat çekiyor. IMF, son gelişmeler ışığında, 2010 yılı büyüme tahminini dünya ekonomisi için %3,9’dan %4,2’ye, Türkiye ekonomisi için de %3,7’den %5,2’ye yükseltmiştir. Dünya ekonomisine ilişkin beklentilerin iyileştirilmesine paralel olarak, özel tüketim ve stoklardaki toparlanma, 2010’un ilk yarısında %10’a yakın bir büyüme olabileceğini gösteriyor; fakat baz etkisinin azalması ve kriz döneminde alınan genişlemeci politikaların etkisinin azalması ile dünya ekonomisinde ve buna bağlı olarak Türkiye ekonomisinde ikinci yarıyılda yavaşlama görülebileceği tüm ekonomist raporlarında beklenti olarak dikkat çekiyor (hatta dördüncü çeyrekte, 2009’un son çeyreğindeki %6’lık büyüme nedeniyle, eksi büyüme bile olabileceği belirtiliyor). İlk ve ikinci yarıyıldaki bu farklı büyüme hızlarına rağmen, Türkiye’de 2010 yıllık büyümesinin %5’ler civarında olması da tahminler arasında yer alıyor. Mart ayı itibariyle TÜFE yıllık olarak %10.13’ten %9.56’ya düştü, böylece tekrar tek haneli rakamlara inilmiş oldu. ÜFE’de ise Mart ayında üretici enflasyonu (ÜFE) %0.7'lik beklentilerin üzerinde %1.94 arttı. Böylece yıllık ÜFE Şubat'taki %6.8'den Mart'ta %8.6'ya yükseldi. Enflasyon raporunda Merkez Bankası, enflasyon beklentilerindeki artışların genel fiyat hareketlerinde bozulmaya yol açıp açmamasının önemli olacağını vurguladı. Mart ayından sonra, Nisan ayında da bu baskının devam etmesi, beklentilerdeki bozulmanın, fiyat hareketlerine yansımasını göstereceği için kritik öneme sahip olacak. 2010 ilk çeyrekte dikkati çeken finansal gelişmeleri yukarıdaki gibi özetleyebiliriz, Türkiye’nin finansal gücüne rağmen Avrupa’da derinleşmeyle başlayan krizden bağımsız olarak hareket etmesi mümkün olmayacaktır. 2010 yılında uero/dolar paritesi başta olmak üzere, tüm para ve sermaye piyasalarında gelen haberler, her gün yeniden piyasalarda fiyatlamanın önemini tekrar tekrar vurgulayacaktır. 2 2.- Yatırım Politikaları ve Fon performansı TUİK tarafından açıklanan 2009 büyüme verileri Türkiye ekonomisinin resesyondan çıktığını teyid etti. Beklenenin üzerinde gelen %6’lık 2009 4. çeyrek büyümesi piyasalara moral verdi.Aynı şekilde beklenenlerin altında kalan yıllık ekonomik daralmada olumlu karşılandı. Merkez Bankası faiz indirim sürecine 2009 Kasım’ında son vermişti. Bu yılın ilk çeyreğinde faizlerde bir değişikliğe gitmeyerek %6,5 oranında sabit tuttu. Ancak enflasyon verilerinde bozulma gerçekleşmesi halinde beklenenden erken faiz arttırımına gidebileceğini vurguladı. Diğer taraftan şubat ayında enflasyon rakamları beklenenin oldukça üzerinde gerçekleşti. Şubat ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık bazda %1,45 artarken, yılık bazda % 10,13 olarak gerçekleşerek uzun süreden sonra çift haneli rakamlara ulaşmış oldu. Enflasyon rakamlarındaki bu bozulmanın ardından faizlerin yılın ilk yarısıdan önce arttırılabileceği beklentisi de kuvvet kazandı. Yurt dışında Yunanistan’ın yaşadığı borç krizi bütün dünyada tedirginlik yarattı. Uzun süren belirsizliğin ardından, Avrupa Birliği ülkelerinin Yunanistan’a yardım konusunda uzlaşmaları piyasaları rahatlattı. Yurt içinde ise hükümet ile asker ve yargı arasındaki ilişkilerin gerilmesi piyasaları olumsuz etkiledi. İçeride ve dışarıda yaşanan olumsuz gelişmelerin ardından hisse senedi piyasasında Şubat ayı sonralarına doğru çok sert düşüşler gerçekleşti. Standart Poors’un, beklendiği gibi, Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi bile bu sert satışlara engel olamadı. Ancak düşüş çok uzun süreli olmadı ve Mart ayı başından itibaren borsa yeniden yükselme trendine başladı. Yılın ilk üç ayında Hazine’nin yüklü ödemelirin bulunması piyasalarda endişe yaratıyordu. Ancak Hazine borç çevirmede bir zorluk yaşamayarak ilk üç ayda itfalarını başarı ile çevirebildi. Merkez Bankası’nın da beklentiler paralelinde haraket ederek faizleri sabit tutması sonucunda tahvil-bono piyasası yaşanan olumsuz gelişmere görece daha az tepki verdi. Önümüzdeki dönemde AKP’nin Anayasa değişikliği, enflasyon rakamları, stopajla ilgli gelişmeler ve yurt dışı gelişmeler piyasaları etkilemeye devam edecektir. Fonuımuz, Yatırım Komitesi Kararları’na uymuştur ve uymaya devam edecektir. 31.12.2009-31.03.2010 tarihleri arasında fon getirisi %2,81 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %1,31 olarak gerçekleşmiştir. Fon karşılaştırma ölçütü “%70 Garanti Bankası GARBO Genel Bono Endeksi, %25 KYD ON Repo (brüt) Endeksi, %5 İMKB 30 Endeksi” olup, fon %70-100 aralığında devlet tahvili/hazine bonosuna, %0-30 ters repo, %0-10 hisse senedine yatırım yapar. 3 Garanti Em eklilik ve Hayat A.Ş. Kam u Borçlanm a Araçları Em eklilik Yatırım Fonu Pay Fiyatı 25.3.10 18.3.10 11.3.10 4.3.10 25.2.10 18.2.10 11.2.10 4.2.10 28.1.10 21.1.10 14.1.10 7.1.10 31.12.09 0.0178 0.0177 0.0176 0.0175 0.0174 0.0173 0.0172 0.0171 0.0170 0.0169 Yönetici Benchmark 3.- Fon Kurulu Kararları • 17/02/2010 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar: Kurucusu olduğumuz emeklilik yatırım fonlarının 01/10/2008-31/12/2008 ve 01/10/2009- 31/12/2009 dönemi için Fon Denetçisi tarafından hazırlanan iç kontrol raporlarının onaylanmasına oybirliği ile karar verilmiştir. • 17/02/2010 tarihli fon kurulu toplantısında alınan karar: Kurucusu olduğumuz Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu’nun izahnamesinde aşağıdaki bilgilerin yeraldığı maddelerin değiştirilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu’na başvuru yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir. 1-Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş.’nin Bölge Müdürlüklerinin değişen adres, telefon ve faks bilgilerinin güncellenmesi; 2-Fon ile ilgili operasyonel işlemlerle görevli kişilerin bilgilerinin güncellenmesi; 4 5