EEG ATLASI 2. BASKI Yazarlar Prof. Dr. İbrahim Bora Prof. Dr. S. Naz Yeni Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı NOBEL TIP KİTABEVLERİ © 2016 Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti. EEG ATLASI 2. Baskı Yazarlar: Prof. Dr. İbrahim Bora, Prof. Dr. S. Naz Yeni Birinci Baskı 2012 İkinci Baskı 2016 ISBN: 978-605-335-238-9 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasası hükümleri gereğince herhangi bir bölümü, resmi veya yazısı, yazarların ve yayınlayıcısının yazılı izni alınmadan tekrarlanamaz, basılamaz, kopyası çıkarılamaz, fotokopisi alınamaz veya kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz. NOBEL TIP KİTABEVLERİ TİC. LTD. ŞTİ. Millet Cad. No: 111 Çapa-İstanbul Tel : (0212) 632 83 33 Faks : (0212) 587 02 17 DAĞITIM Tel : (0212) 771 52 11 - (0212) 771 33 09 Faks: (0212) 771 52 03 - (0212) 771 06 18 Yayımcı: Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti. Millet Cad. No:111 34104 Fatih-İstanbul Yayımcı Sertifika No : 15710 Baskı / Cilt : No-bel Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Ömerli mah. İhsangazi cad. Tunaboyu sk. No. 3 Arnavutköy – Hadımköy – İstanbul Matbaa Sertifika No :12565 Sayfa Tasarımı - Düzenleme : Nobel Tıp Kitabevleri Kapak Tasarım : Nobel Tıp Kitabevleri Baskı Tarihi : Ağustos 2016 - İstanbul ÖNSÖZ EEG atlası ilk olarak 2012 yılında basıldı. Sizlerden çok olumlu geri bildirimler aldık. Bu nedenle ikinci baskıya heyecanla hazırlandık. Bu baskıda, çoğu bölümümüz önceki ile aynı olmasına karşın, bazı yeni örnekler de ilave ettik. Klinik nörofizyoloji yan dalında yeni uzmanlar yetişmekte, hızla sayıları artmakta ve görev yerlerine atanmaktalar. Ancak, görev yerlerinde uzun yıllardır alışıldık düzenlerin değişmesine bağlı olarak bazı sorunlar yaşanabilmektedir. Uzmanlık derneklerine yan dal uzmanları ile nöroloji uzmanlarının görev tanımlarını belirlemesi açısından önemli işler düşmektedir. Elektroensefalografi, nörolojinin ve epilepsi ile uğraşan nöroloji uzmanlarının vazgeçilmez bir yöntemidir. Teknolojideki gelişmeler bu yöntemin de gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Geçmiş zamanlarda EEG kurslarında iktal EEG ya da video EEG gündeme alınmazken bugün vazgeçilmez bir önemdedir ve mutlaka ana konulardan biri olarak belirlenmektedir. Video EEG monitorizasyon cihazları gelişmeye devam etmekte ve hem uzun süreli kayıt yapmak teknik olarak hem de cihazları satın almak maliyet olarak daha kolay olmaktadır. Ancak yine de vurgulamak isteriz ki, hiçbir laboratuvar tetkikinden verebileceğinden fazlasını istemek doğru değildir. Elektroensefaografinin kullanım alanları bellidir; tanıya katkısı, duyarlılığı, özgüllüğü çok yüksek değildir. Bu özellik akıldan çıkarılmadan EEG incelemesinden yararlanmaya çalışılmalıdır. Kitabın yazılması aşamasında, EEG örnekleri ile katkıda bulunan Prof.Dr. Erhan Bilir, Prof.Dr. Ayşe Serdaroğlu’na, yazım aşamasında yardımcı olan Uzm. Dr. Aylin Bican’a başta olmak üzere tüm arkadaşlarımıza, EEG teknisyenlerimize ve bize destek veren ailelerimize sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Kitabımızın EEG eğitimi alan ve EEG üzerinde kendini geliştirmeye çalışan tüm meslektaşlarımıza faydalı olmasını umuyoruz. Dr. İbrahim Bora, Dr. S. Naz Yeni V İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 13 Elektroensefalografinin Tarihçesi............................ 1 Fokal (Parsiyel) Epilepsilerde İnteriktal EEG........ 223 BÖLÜM 2 BÖLÜM 14 EEG Aktivitesinin Hücresel Temeli......................... 5 Lokalizasyonla İlişkili Epilepsiler ve Epilepsi Sendromları....................................................... 245 BÖLÜM 3 EEG Cihazı ve EEG Kayıt Parametreleri................ 17 BÖLÜM 4 Kayıt Elektrotları ve Kayıt Tekniği......................... 29 BÖLÜM 5 Polarite ve Montaj............................................... 41 BÖLÜM 6 EEG’nin Değerlendirilmesi - Terminoloji.............. 61 BÖLÜM 7 Çocukluk Çağında EEG Kaydı ve Serebral Aktivitenin Ontogenezi........................................ 75 BÖLÜM 15 Serebral Kortikal Gelişimsel Anomalilerde EEG ................................................................. 263 BÖLÜM 16 Fokal (Parsiyel) Nöbetlerde İktal EEG................. 275 BÖLÜM 17 İnvazif Elektroensefalografi................................ 309 BÖLÜM 18 Jeneralize Epilepsilerde EEG.............................. 319 BÖLÜM 19 Spesifik Olmayan EEG Bulguları........................ 367 BÖLÜM 8 Erişkinlerde Normal EEG Selim Elektroensefalografik Varyantlar.................. 79 BÖLÜM 20 BÖLÜM 9 BÖLÜM 21 Artefaktlar.......................................................... 127 BÖLÜM 10 Aktivasyon Yöntemleri....................................... 155 BÖLÜM 11 Normal Uyku EEG’si ve Polisomnografi............. 185 Periyodik EEG Örnekleri.................................... 401 Koma, Ensefalopatiler ve Ensefalitlerde EEG....... 421 BÖLÜM 22 Status Epileptikus ve EEG................................... 457 BÖLÜM 23 EEG Raporu....................................................... 475 BÖLÜM 12 Anormal EEG Bulguları...................................... 201 İndeks................................................................ 485 VII YAZARLAR +(++ !&(+ Prof. Dr. İbrahim Bora Prof. Dr. S. Naz Yeni ?EDA2"%"')+(%(#!3&'"(%/9?EDD;?EDE2"%%+"'%1%'%!'!(/'.!(': 1983 yılında Nöroloji Uzmanı oldu. 1988-1989 yılla- 1995 yılında Nöroloji Uzmanı oldu. İ.Ü. Cerrahpaşa 8*!%*,!81!(;&('!.(+!3,2('/1*!%*,!++ !,!$('/%+"'%"-."9 rında Cleveland Clinic Foundation’da EEG, Epilepsi, Tıp Fakültesinde EEG, Epilepsi, video-EEG monitorivideo-EEG ?EDE2"%"'('.1?EEB2"%"'+(,)+(%/9 monitorizasyonu ve Epilepsi cerrahisi ko- zasyonu ve Epilepsi cerrahisi konularında çalıştı. nularında çalıştı. %'%/'!19"*$9)+(%(#!%"+.!&02,!(%+$ 1999 yılında Doçent ve 2005 yılında Profesör oldu. 1989 yılında Doçent ve 1994 yılında Profesör oldu. *!%*,!88!(<('!.(+!3,2(''!.,!82$/)%0&0,(+/&%/,/(%+$%"-&$."+9 Halen İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji AB Dalı Halen Uludağ Üniv. Tıp Fak. Nöroloji AB Dalı Öğre- Öğretim üyesi olarak Epilepsi, EEG, Video–EEG 0+$*!%*,!!%,1-+'!'-$'1)'.!&$/+/%/02,!(%+$)+12*&"-."+9 tim üyesi olarak Epilepsi, EEG, Video–EEG Monito- Monitorizasyon Ünitesinde çalışmaktadır. rizasyon Ünitesi, Uyku Bölümü sorumlusu olarak *!%*,!$!."'"'!.)+%+!''!+!,!!+9 Türk Epilepsi ile Savaş Derneğinde yönetim kurulu çalışmaktadır. başkanı olarak görev yapmaktadır. ile Savaş Derneğinde başkan ve yöneTürk Epilepsi Epilepsi kitabının editörlerinden birisidir. tim kurulu üyesi olarak görev yapmıştır. Epilepsi kitabının editörlerinden birisidir. +(9+993'! ?EEC2"%"')+(%(#!3&'"(%/9++ *-"*$0%.,!' 8*!%*,!81!(;&('!.(+!3,2('/1*!%*,!++ !,! $('/%+"'%"-."9 ?EEE2"%"'('.1@>>C2"%"'+(,)+(%/9 IX %'++ *-"*$0%.,!)+(%(#!%"+.!&02,! (%+$ KISALTMALAR SSS santral sinir sistemi MR manyetik rezonans EEGelektroensefalogram BT bilgisayarlı tomografi IFS aralıklı ışık uyaranı (intermittent photic stimulation) JTKN jenerealize tonik klonik nöbet FKD fiksasyon kaybı duyarlılığı HVhiperventilasyon İED interiktal epileptiform deşarj MTLE meziyal temporal lob epilepsi MTS meziyal temporal skleroz NTLE neokortikal temporal lob epilepsi FLE frontal lob epilepsi JME juvenil miyoklonik epilepsi İJE idiyopatik jeneralize epilepsiler PME progresif miyoklonik epilepsiler ECoGelektrokortikografi PET pozitron emisyon tomografi SPECT (single photon emission computerized tomography) tek foton emisyon tomografi OIRDA oksipital intermitan ritmik delta aktivitesi FIRDA frontal intermitan ritmik delta aktivitesi TIRDA temporal intermitan ritmik delta aktivitesi SSPE subakut sklerozan panensefalit REM “rapid eye movement“ NREM nonrapid eye movement” XI BÖLÜM 1 Elektroensefalografinin Tarihçesi İnsan beyninden elektriksel aktivitenin kayıt edilmesi, şüphesiz ki 20. yüzyıl nörobiliminin en önemli ve en üretken araştırma yöntemlerinden birisi olmuştur. İnsan elektroensefalografisi 1930’lu yılların son dönemlerinden itibaren Nörolojik bilimlerin uluslararası toplantı ve konferanslarının en önemli konusu haline gelmiştir (1). 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başlarında sinir dokusunun elektriksel özelliklerini de içeren yapısal ve fonksiyonel özellikleri hakkında çok önemli gelişmeler olmuştur. Elektronik amplifikasyon ve kayıt sistemindeki gelişmeler bir Alman psikiyatrist olan Hans Berger tarafından elektroensefalografi (EEG) cihazının keşfine yol açmıştır (2). Elektroensefalografi epilepsinin tanınmasında, bilimsel çalışmaların başlatılıp sürdürülmesinde ve tedavisinde bir devrim yapmıştır. MR, BT, anjiyografi, PET, SPECT gibi diğer tanı yöntemlerinin olmadığı bir ortamda EEG’nin devreye girmesi gerçekten de nöroloji alanında büyük bir aşamadır. Elektroensefalografinin keşfi nörobilimin gelişiminde bir temel taştır. Bugün çok sayıda modern tanı yöntemlerinin devreye girmesine rağmen EEG tanı değerini korumaktadır. Modern epileptolojinin kurucularından Huglings Jackson 1873 yılında insan epilepsisinin ilk elektriksel teorisini ortaya atmıştır (3). Epilepsinin çağdaş fizyopatolojik gelişme düzeyine ulaşmasında en önemli atılım Huglings Jackson’un çalışmaları ile başlamıştır. Daha sonra bu durum Hitzig ve Ferrier’in çalışmaları ile doğrulanmıştır. Aslında Robert Todd, 1849 yılında beynin bir elektriksel batarya gibi özelliklere sahip ol- duğu fikrini ortaya atmış ve düşüncelerini tavşanlarda yaptıkları deneysel çalışmalarla desteklemiştir (4). Canlı sinir dokusunda spontan elektriksel aktivitenin gözlemlenmesi, bu aktivitenin kaydı için hassas kayıt aletlerinin keşif beklentisini de yükseltmiştir. 1875 yılında, Richard Caton canlı hayvan beyninde spontan elektriksel aktiviteyi kayıt etmiştir. Epileptolojide 20. yüzyıldaki atılımların en önemlilerinden birisi Hans Berger’in elektroensefalografiyi bulup takiben 1929 yılında klinik uygulamaya konmasıyla başlamıştır. 20. yüzyılın erken dönemlerinde bir Alman psikiyatristi olan Hans Berger, Richard Caton’un deneysel çalışmalarından haberdar idi ve mental hastalıklara fizyolojik yaklaşım yollarını aramaktaydı. Berger, sonraki yıllarda insan beyninde deneysel çalışmaları daha da genişletmiş, beyin ve sinir fonksiyonlarının elektriksel akım değişiklikleri ile çok yakından ilişkili olduğunu doğrulamıştır. İnsanlarda beyin aktivitesinin ilk EEG kayıtları 1929 yılında Hans Berger tarafından kayıtlanmış ve takiben, aslında ilk kayıtların 1924 yılında daha önceden kafatasında kemik defekti olan bir hastada yapıldığı rapor edilmiştir. Berger, takiben normal sağlıklı kişilerden yaptığı EEG kayıtlamaları ile reaktif alfa dalgalarını ve diğer dalgaları kayıtlamış ve yine absans nöbetli hastalarda ilk EEG kayıtlarını yapmıştır, Ancak klasik diken yavaş dalga komponentinin diken komponenti kayıt sisteminde uygun olarak gösterilemediği için bu sonuçları yayınlamakta tereddüt etmiş ve başlangıçta elde ettiği dalga görüntülerini artefakt olarak düşünmüştür. 1 BÖLÜM 2 EEG Aktivitesinin Hücresel Temeli EEG beynin spontan elektriksel aktivitesinin kayıt karakterde dizilim gösterirken glial hücreler nöronlar EEG beynin spontan elektriksel aktivitesinin kayt edilmesidir. Bir baka deyile beyin yüzeyine komu kortikal edilmesidir. Birpotansiyellerinin başka deyişle beyinÇok yüzeyine komşu arasına yerleşim gösterirler. Nöronlar pek çok dendrit nöronal dendritlerin elektriksel ölçümüdür. saydaki nöron toplulu unun aktivitesinden kaynaklanmaktadr. olarak bir yüzey EEG’’si milyarlarca nöronun elektriksel aktivitesini topluaksondan halde kortikalTipik nöronal dendritlerin elektriksel potansiyelleve bir oluşur (Şekil 1). Her bir nöron üzerinyanstmaktadr. Her bir nöron kendi hücresel aktivitesinden ba msz olarak bir elektriksel aktivite üretir ve lokal bir rinin ölçümüdür. Çok sayıdaki nöron topluluğunun de binlerle ifade edilen sinapslar mevcuttur. Nöronlar nöronal a içersinde di er nöronlar ile sürekli olarak etkileim içersindedir. Beynin elektriksel aktivitesi hücresel aktivitesinden kaynaklanmaktadır. olarak bir arasındaki bağlantı sinapslar aracılığı ile sağlanır. İndüzeyde biyokimyasal ilemlerden köken alan iyonik akmlarnTipik bir sonucudur. yüzey EEG’si milyarlarca nöronun elektriksel aktivi- san beyin aktivitesi prenatal gelişimin 17-23. haftalatesini toplu halde yansıtmaktadır. Her bir nöron ken- rı arasında başlar. Doğum sırasında nöral hücrelerin gösterirken glial hücreler nöronlar arasna yerleim gösterirler. Nöronlar pek çok dendrit ve bir aksondan oluur(ekil di hücresel aktivitesinden bağımsız olarak bir elekt- gelişiminin ve kaba olarak 10 11 kadar 1). Her bir nöron üzerinde binlerle ifade edilen sinapslar mevcuttur. Nöronlar arasndaki ba lant sinapslartamamlandığı aracl riksel aktivite üretir ve lokal bir nöronal ağ içersinde Nöronlar sinapslar aracılığı ile sa lanr. nsan beyin aktivitesi prenatal geliimin 17-23. haftalar arasnda balar. Do umolduğu srasnda varsayılmaktadır. nöral hücrelerin 11 olarak etkileşim içersindediğer nöronlar ile sürekli ile nöral ağileiçersinde karşılıklı olarak bağlantılıdırlar. aracl nöral a geliiminin tamamland ve kaba olarak 10 kadar oldu u varsaylmaktadr. Nöronlar sinapslar Beynin elektriksel aktivitesi hücresel düzeyde bi- oldu u Erişkinlerde yaklaşık olarak 5x10 14 sinaps olduğu düünülmektedir. Bir içersinde dir. karlkl olarak ba lantldrlar. Erikinlerde yaklak olarak 5x10 14 sinaps alan iyonik düşünülmektedir. nörondakiyokimyasal sinaps says yaişlemlerden ile birlikte artar. köken Ancak nöron says ya ile akımların birlikte azalr. Böylece sinapslarn total saysBir nörondaki sinaps sayısı yaş ile bir sonucudur. birlikte artar. Ancak nöron sayısı yaş ile birlikte azalır. ya ile de azalm olur(1,2). Santral sinir sistemi (SSS) esas olarak nöron ve Böylece sinapsların total sayısı yaş ile de azalmış olur gliadan kuruludur. Nöronlar genel olarak laminer (1, 2). Bir hücre membranı intraselüler ve ekstraselüler ortamları birbirinden ayıran 2 tabakalı bir lipit yapıSantral sinir sistemi (SSS) esas olarak nöron ve gliadan kuruludur. Nöronlar genel olarak laminer karakterde dizilim ŞEKİL 1. Nöron yapısı. ŞEKİL 2. Hücre membranının yapısı. ekil 1-Nöron yaps Bir hücre membran intraselüler ve ekstraselüler ortamlar birbirinden ayran 2 tabakal bir lipit yapdan ekil 2- Hücre membrannn yaps olumaktadr(ekil 2) .ntraselüler ve ekstraselüler alanlar farkl konsantrasyonlarda iyonlar içermektedirler. 5 . Na+-K+ pompas iyonik gradienti sürdürmek için enerji kullanr(ekil 3). Enerji nöronal fonksiyonla sürdürülebilmesi için önemlidir. BÖLÜM 3 EEG Cihazı ve EEG Kayıt Parametreleri EEG CHAZI VE EEGaktiKAYITmek PARAMETRELER EEG beyin yapılarından kaynaklanan elektriksel üzere bu potansiyelleri amplifiye eder. Son yılviteyi kaydeden bir tekniktir (Şekil 1). larda dijital EEG cihazları analog EEG cihazına göre beyin kaynaklanan bir tekniktir (ekil 1). Ancak hem dijiEEGEEG cihazı biryaplarndan amplifikatör ve aynıelektriksel zamandaaktiviteyi dahakaydeden sık kullanılmaya başlamıştır. diskriminatördür. Cihaz serebral potansiyellerin tal hem de analog EEG cihazları çok sayıda benzer farklarını kaydederken görsel olarak değerlendir- özellik göstermektedirler (1, 2, 3). Bu bölümde ci- ŞEKİL 1. EEG cihazının şematik görünümü. D: düşük, Y: yüksek, kal: kalibrasyon. ekil 1-EEG cihaznn ematik görünümü. D:düük, Y:yüksek, kal: kalibrasyon 17 BÖLÜM 4 Kayıt Elektrotları ve Kayıt Tekniği Elektroensefalografik kayıtlamanın temel hedefleri beyindeki elektriksel potansiyel değişikliklerini ve bu değişikliklerin lokalizasyonunu doğru bir şekilde yapabilmektir. Bu hedefleri ortaya koyabilmedeki önemli sınırlama ise beynin elektriksel potansiyellerinin oldukça küçük olması ve bu potansiyellerin elektriksel alanlarının sınırlılığıdır. Bu potansiyellerin saptanması özellikle elektrotlar ve beyin jeneratörleri arasındaki mesafe arttıkça giderek güçleşmektedir (1). Değişik artefaktlar nedeniyle EEG kayıt verilerinin bozulması son derece düşük amplitütlü olan bu potansiyellerin kayıt edilmesini zorlaştırmaktadır. Skalp EEG kayıtlarında, yerleştirilen elektrotlara görece olarak yakın olan beyin konveksitesi üzerindeki jeneratörlerden kaynaklanan potansiyeller daha kolay kayıt edilirken skalp elektrotlardan görece uzak olan beynin meziyal ve bazal yüzeyleri, sulkus ve fissürlerden kaynaklanan potansiyellerin kayıt edilmesi çok daha güçtür. Skalp üzerinden EEG kaydı yapılabilmesi için çok sayıda aktif nöronun elektriksel aktivite oluşturması gereklidir. En azından 6 cm2 alandaki nöronların senkron aktivasyonu sonucu beyin dalgaları kayıt edilmektedir. Bu problemleri çözebilmek için değişik kayıt teknikleri uygulanmaktadır. EEG dalgalarının ortaya çıktığı beyin jeneratörlerine daha fazla yaklaşıp daha iyi potansiyel kayıtları yapabilmek için gerektiğinde nazofarengeal, sfenoidal, epidural, subdural ve derinlik elektrotları gibi invazif elektrotlar kullanılabilmektedir (1). Normal veya anormal EEG örneklerini daha doğru ve düzgün bir şekilde gösterebilmek için minimum olarak 16 kanallı EEG kaydı gereksinimi vardır. Diğer fizyolojik aktiviteleri monitorize etmek için ilave elektrotlar gerekebilir (2). EEG elektrotları beynin elektriksel jeneratörleri ile EEG cihazı arasındaki ilk bağlantıyı sağlarlar (3). Kayıt elektrotları ucunda kayıt cihazı giriş paneline takılan fişin bulunduğu kurşun teller aracılığı ile EEG cihazına bağlanan iletken yapılardır. Elektrotlar yerleştirildikleri kayıt alanlarından elde edilen elektriksel potansiyelleri EEG cihazının giriş panellerine taşımaktadırlar. Elektrotlar kayıt yapılan kişiden EEG cihazına elektriksel potansiyelleri iletirler. Bu iletim genellikle cilt ve elektrot arasına konulan bir iletici kimyasal aracılığı (pasta) ile sağlanır. Cilt ve elektrot arasındaki bağlantıyı sağlayan iletken pastalar beyinden EEG cihazına elektriksel potansiyellerin geçişine yardımcı olur ve hareket artefaktlarının azalmasını sağlar (4). Elektrot kabloları elektrot giriş kutusu, giriş paneli ya da fiş kutusu olarak da isimlendirilen bir cihaza takılırlar. Kurşun elektrot kabloların ucundaki prizler giriş panelindeki fiş yuvalarına yerleştirilirler. Güvenlik nedeni ile elektrot kablolarının ucu dişidir. Her yuva skalp üzerine yerleştirilen elektrot yerleşimini gösteren bir sembol ile işaretlenmiştir. Fiş kutusu üzerinde bulunan ilave yuvalar gerekli olduğunda yeni elektrotlar yerleştirildiğinde kullanılırlar. Kurşun kablolar enterferansı (elektrik girişimleri) en aza indirgemek için 1 metreden uzun olmamalıdır. Bağlantı telleri ne kadar kısa ise elektrik girişimi 29 BÖLÜM 5 Polarite ve Montaj POLARTE VE MONTAJ Polarite POLARİTE lifikatör ve her amplifikatörde 2 giriş, 1 çıkış vardır (Şekil 1, 2). kanal girdi-I ve girdi-II ( G-II) ‘ye yerletirilen elektrotlar farklln kayt Aynı aktif elektrotlar A1,arasndaki A2 sessiz voltaj elektrotları ile Her Her EEGEEG kanalı girdi-I (G-I)( G-I) ve girdi-II (G-II)’ye referensiyal montaj olarak yerleştirilen elektrotlar arasındaki farklılığını etmektedir. G-I ve G-II arasndavoltaj bir voltaj farkll bağlanmış olduundaolsaydı elektrotlardan birisi dierine göretanımdaha pozitif ya da kayıt etmektedir. G-I ve G-II arasında bir voltaj fark- layacaktık. Bu tür bir montajda girdi I aktif elektrot negatif olur. Eer girdiler arasnda (G-I ve G-II ) voltaj farkll yoksa çkt sfr olacaktr(1). Her EEG cihaznda lılığı olduğunda elektrotlardan birisi diğerine göre olurdu (Tablo 1). kanal says kadar amplifikatör her amplifikatörde 2Diferansiyel giri, 1 çk vardr(ekil 1,2). amplifikatörlerin çıkış sinyalleri hem daha pozitif ya da negatif olur. Eğer ve girdiler arasında (G-I ve G-II) voltaj farklılığı yoksa çıktı sıfır olacak- giriş sinyalinin polaritesine hem de hangi giriş termitır (1). Her EEG cihazında kanal sayısı kadar amp- naline uygulandığına da bağlıdır. Yani, G-I’deki vol- ŞEKİL 1. EEG’de kanal görünümü; örneğin, Fp2 ve F8 bipolar bağlantısı tek bir kanalı oluşturmaktadır. Bu kanalda Fp2 Girdi I, F8 Girdi II olarak konumlanmıştır. 41 BÖLÜM 6 EEG’nin Değerlendirilmesi - Terminoloji EEG kayıtlarının dikkatli analizi başta epilepsi olmak üzere birçok nörolojik hastalığın tanısında, tedavisinde yardımcı olacaktır. Bir EEG kaydı hakkında doğru yorum yapabilmek için EEG kaydı yapılacak hastanın bilgi formları doğru ve detaylı olarak yazılmalı, hastanın bilinç durumu, kullandığı ilaçlar bilgi formuna işlenmelidir. EEG kaydı sırasında EEG teknisyeni EEG okuyucusuna önemli kolaylıklar sağlar. Teknisyen kayıt sırasında hastadaki tüm değişiklikleri, hastanın tüm hareketlerini dikkatli bir şekilde gözlemlemeli ve bu değişiklikleri kayıt etmelidir. EEG değerlendirmesinin bir rasyoneli olmalıdır. Değerlendirmeye başlamada öncelikle dikkate alınması gerekenler; klinik bilgi, yaş ve bilinç durumudur. EEG analizi öncesinde hastanın yaşının ve bilinç durumunun bilinmesi çok önemlidir. Özellikle erken çocukluk döneminde yaş ile birlikte görülen EEG değişiklikleri yaşı bilmeyi zorunlu kılar. Yaş, yenidoğanlarda doğumdan sonraki gün sayısı ile (kronolojik yaş); 1-3 aylık süt çocukluğu döneminde haftalarla ve 3-39 aylık süt çocuklarında ise aylar ile belirtilmelidir. Şuur durumunu belirleyici terimler; uyanık, letarjik, somnolans, stupor, semikoma ya da koma gibi kayıt formunda belirtilmelidir. Kayıt sırasında meydana gelen uyku-uyanıklık değişimleri teknisyen tarafından kaydedilmelidir (1). Beynin elektriksel aktivitesi; uyanıklık, uyku hali, uyarana yanıt verme yaş ile oldukça farklılık gösterir; bir aktivite ya da dalga örneği belli bir yaş grubu için normal iken diğer bir yaş grubu için anormal olabilir. EEG kayıtlarının değerlendirilmesi sırasında, beyin dalgalarının frekansı, voltaj ya da amplitüdü, dalganın düzenliliği, göz açmaya reaktivitesi, senkronizasyonu, dalgaların lokal ya da jeneralize, tek taraflı ya da bilateral dağılımı gibi lokalizasyonları, ortaya çıkan patolojilerin sporadik, kısa süreli ya da uzun ve kalıcı olup olmadığı araştırılır (Tablo 1). Hiperventilasyon ve fotik stimulasyon gibi provokasyon yöntemleri uygulanarak ortaya çıkabilecek değişiklikler saptanmaya çalışılır. Aslında EEG yorumlaması basittir çünkü neleri değerlendireceğimiz bellidir. Buna karşılık EEG yorumlaması çok komplekstir çünkü her değerlendirilen dalganın değişkenleri ve normal dalgalar ile karışabilen EEG özellikleri vardır. TABLO 1. EEG Değerlendirmesinde Temel Özellikler • Dalga formu (görünüş ya da morfoloji) • Frekans ya da dalga boyu • Voltaj-amplitüt • Düzenlilik, senkroni, süreklilik • Görülme şekli (dağınık, ara ara, sürekli) • Dağılım (fokal, lateralize, jeneralize) • Reaktivitesi (göz açma, duysal uyarı, mental hesaplama, duygu durum değişikliklerine yanıt) • Hemisferler arası uyumluluk (homolog alanların karşılaştırılması) • Normal temel ritmin dağılımı 61 BÖLÜM 7 Çocukluk Çağında EEG Kaydı ve Serebral Aktivitenin Ontogenezi EEG değerlendirmesi çocukluk çağında ayrı bir özeni gerektirir. Çocuğun özellikle süt çocukluğunun her dönemi farklılıklar ve gelişimsel değişiklikler barındırır. Yenidoğan dönemi EEG bulguları, bebeğin konsepsiyonel yaşına göre değişim gösterir (gestasyonel yaş üzerine doğumdan sonra geçen süre). Bu kitapta yenidoğan dönemi anlatılmayacaktır. Bu kararı almamızdaki gerekçe pratik uygulamada bu döneme ait EEG değerlendirme tecrübemizin eksikliği kadar yaygın uygulamada nöroloji uzmanlarının bu dönemle ilgilenmeyişi, yenidoğan bakımını üstlenmemeleri rol oynamaktadır. Yine de bu noktada bazı bilgiler vermekte fayda vardır. Yenidoğanın uyku uyanıklık dönemleri, solunum, kas ve vücut hareketlerini de kaydederek sağlıklı bir şekilde ayırt edilebilir. Çocuklarda EEG uygulaması yetişkinde geçerli olan kurallara göre gerçekleştirilir (1). Ancak çocuğa has özellikler nedeniyle bazı farklılık ve uygulamalar söz konusudur. Küçük çocuklarda EEG kayıtları sıklıkla uykuda gerçekleştirilir. Spontan uyku tercih edilir. Bu amaçla çocuğun gece alışıldığından daha az uyumasının sağlanması ve hastaneye getirilirken uyumasının engellenmesi gerekir. İlaçla uyutulması amacıyla kloral hidrat verilebilir. Üç yaş altında dozlar oral yolla 25-100 mg/kg olarak verilebilir. Verildikten 30 dakika içerisinde etki etmezse ikinci doz verilebilir (25-50 mg/kg). Ancak maksimum doz 100mg/kg. aşmamalıdır (2). Çocuğun uyanıklık sırasında sakin ve gözleri kapalı halde durması beklenemez. Ancak uyanıklık kayıtları yine de elde edilmeye çalışılmalıdır. Bebeğin uyku kaydının sonlarında uyandırılması sırasında sakin durması halinde uyanıklık kayıtları sağlanabilir. İdeal olanı, her zaman sağlıklı bir şekilde yapılamasa da, çocuğun uyanıklıktan uykuya geçiş kayıtlarının elde edilmesi şeklindedir. Çocukların oyunlarla gözlerini açıp-kapamaları sağlanabilir. Eğer sağlanamazsa, uygun bebeklerde elle gözler açılıp-kapatılabilir. Üç-dört aylık bebeklerde posterior ritmlerde göz açma-kapatmaya yanıtlar ortaya çıkar (3). Elektrot yerleştirme işlemi dikkatle yapılmalı ve kollodion ya da iletici bir jel kullanılmalıdır (1, 2). Elektrotlar 10-20 elektrot montaj sistemine göre ve en az 21 elektrot olacak şekilde yerleştirilmelidir. EEG kaydında iğne elektrotlar ülkemizde neredeyse hiç kullanılmamaktadır. Bazı ülkelerde yetişkinlerde tercih edilen bu yöntem çocuklarda hemen hiç tavsiye edilmemektedir. Ancak orta hat elektrotları mutlaka konularak 15 elektrotla yapılan kayıtların da yeterli olabileceği bazı yazarlarca kabul edilmektedir (3). Uyanmayı takiben aralıklı ışık uyaranları 6 aydan sonra yapılabilir ve bu esnada elle göz açma-kapama sağlanabilir. Aralıklı ışık uyaran frekansları 1-20 Hz frekansları arasında yetişkine uygulanan standartlarda gerçekleştirilir. Skalp elekrotlarına ilave olarak göz, solunum, EKG, kas bağlantıları gerekebilir (4). EEG’NİN ONTOGENEZİ Süt Çocuğu (2-12 Ay) Yenidoğan döneminde uyku aktif uyku olarak tanımlanan (yetişkinin) REM dönemiyle başlar. Uykunun %70’lik dönemi aktif uykudur (1, 2, 3). 75 BÖLÜM 8 Erişkinlerde Normal EEG Selim Elektroensefalografik Varyantlar EEG değerlendirilmesi sırasında anormal aktiviteleri tanımlayabilmek için normal EEG’yi çok iyi anlamak gerekmektedir. Normal EEG, normal dalga örneklerinin görülmesi ile değil anormal dalga örneklerinin görülmemesi ile tanımlanmalıdır. Eğer bir EEG anormal dalga örneklerini içeriyorsa normal dalga örneklerine bakılmaksızın anormal diye ifade edilir. Ritmik ya da keskin konturlu normal deşarjlar anormal aktivite ya da epileptiform aktivite olarak yorumlandıklarında hastalar gereksiz olarak epilepsi tanısı almakta ve uzun yıllar gereksiz olarak tedavi görmektedirler. Hiçbir tetkik yönteminden verebileceğinden daha fazlasını beklememek gerekir. EEG ile aşırı yorumlardan kaçınılmalıdır (1, 2, 3). Aynı yaş grubundaki kişilerde çeşitli normal EEG örnekleri görülebilir. Normal dalgalar arasındaki değişkenlik uyanıklık kayıtlarında daha belirgindir. EEG okuyucusu yaş gruplarına göre normal EEG özelliklerini iyi bilmelidir. Özellikle de çocukluk döneminde normal EEG’nin önemli değişiklikler gösterdiği hatırlanmalıdır. 20-60 yaş grubunda normal EEG’de çok az değişkenlik görülür. 60 yaş üzerinde ise normal EEG kayıtları genç erişkinlere benzer ancak genç erişkinlerde anormal sayılabilecek bazı EEG örnekleri bu yaşlarda normaldir (4). Normal bir EEG serebral patoloji olmadığı anlamına gelmemeli buna karşın anormal bir EEG’nin de her zaman klinik açıdan önemli bir serebral anormalliği göstermediği bilinmelidir. Eğer kayıt elektrodu ile beyindeki patoloji arasındaki mesafe fazla ise ya da lezyon çok küçük ise kayda yansımayabilir (4). Yine EEG okuyucularının akıllarında tutmaları gereken bir nokta da alışılmadık ya da çok seyrek görülen bulguların mutlaka patolojik bir anlam taşımayacağının bilinmesi olmalıdır. Uyanıklık ve uyku sırasında görülen normal EEG dalgaları ve normal varyantlar bu bölümde incelenecektir. NORMAL UYANIKLIKTA GÖRÜLEN EEG DALGALARI EEG ritmleri kendi içersinde dört frekans bandında tanımlanır. Ancak normal olarak tanımlanan ritmler her zaman normal değildir. Örneğin alfa ritmi kişi uyanık ve gözler kapalı iken paryeto-oksipital lokalizasyonda normal olarak değerlendirilirken komalı bir hastada diffüz dağılım gösterdiğinde anormal olarak yorumlanabilir. Alfa ritmi “Alfa aktivitesi” Alfa ritmi ilk tanımlanan EEG aktivitesidir. Tanınması en kolay olan ritmdir. Alfa ritmi kişi uyanık ve rahat bir durumda iken oksipital bölgeden kayıt edilen temel aktivitedir. Normal alfa frekansı 8-13 Hz’dir. Frekans her iki hemisferde aynıdır. Erişkinlerde ve 8 yaşından daha büyük çocuklarda genel olarak kabul edilen alt sınır 8 Hz’dir. Bu aktivite uyanıklıkta görülür ve beynin posterior kısmından kaynaklanır. Genel olarak oksipital bölgelerde yüksek voltajlıdır. Kişi 79 BÖLÜM 9 Artefaktlar EEG değerlendirmesinde ve eğitiminde en önemli aşamalardan birisi artefaktların tanınmasıdır. Çoğu yanlış değerlendirilmiş EEG’lerde temel hata artefaktların patolojik elemanlar zannedilmesinden kaynaklanmaktadır (1). Artefakt kelimesi “artificial” kelimesinden türemiştir (2). Tıbbi uygulamada, yanlış değerlendirmeye neden olan veriler kastedilmektedir. EEG son derece dinamik bir incelemedir. Kayıt esnasında ortaya çıkan her şey bire bir kayda yansır. Bundan dolayı, rutin kayıtlarda artefaktlar değerlendirme sorunlarına neden olur. EEG değerlendiricisi bu artefaktlara aşina olmalıdır. Ancak bu da yeterli olmayabilir ve değerlendirme sırasında şüpheci bir yaklaşım gerekir. İzlenen verinin yeri, morfolojisi, tekrarlayıcılığı, sebatkarlığı, eşlik eden diğer bulgularla ilişkisi teker teker değerlendirilmeli ve bulguların rasyoneli kurulmalıdır. Şu söz her zaman akılda tutulmalıdır; “bir EEG tamamen normal olduğu zaman değil, anormal paternleri az içerdiğinde normal olarak kabul edilir” (3). Bu nedenle EEG eğitimine başlarken, EEG çekilirken başında durmak, artefaktları tanımaya çalışmak öncelikli bir aşamadır. İyi eğitilmiş bir teknisyenin varlığı da kaliteli EEG kaydı için vazgeçilmezdir. Teknisyen kayıt sırasında artefaktları tanıyabilmeli, olası nedenlerini anlayabilmeli ve kayıt esnasında düzeltebilmelidir. Kendi kontrolü dışında gelişen, mesela hastaya ait artefaktları da işaretleyerek okuyucuya yol gösterebilmelidir. Bu nedenle iyi bir EEG laboratuarında hekimler kadar teknisyenlerin de periyodik olarak EEG eğitimini almaları gereklidir. Bu bölümde artefakt çeşitlerini teker teker incelemeye çalışacağız. EEG söz konusu olduğunda artefaktlar iki temel gruba ayrılarak değerlendirilir (3). 1. Fizyolojik artefaktlar: Fizyolojik artefaktlar hastayla ilgili artefaktlardır. 2. Fizyolojik olmayan artefaktlar: Fizyolojik olmayanlar ise ya çevreden ya da EEG cihazından ve ilgili yapılardan kaynaklanır. EEG değerlendirirken “EEG’nin yetersiz okunmasından ziyade fazladan yorumlanması hastaya daha fazla zarar verebileceği” düşüncesini ilke edinmeliyiz. Herhangi bir şüphede kalındığında EEG kaydı tekrarlanmalıdır. Tekrarın mümkün olmadığı durumlarda şüpheli bulgular tanımlanırken dikkatli bir ifade kullanılmalıdır (1). TABLO 1. Artefaktları En Aza İndirebilmek İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler • Kayıt yapılacak odada olabildiğince az elektronik eşya bulundurulmalı • Kayıt mekanı olabildiğince izole olmalı • Elektrot kabloları gereğinden uzun olmamalı • Elektrot yapıştırılacak bölge iyi temizlenmeli • Elektrot yapıştırılırken yeteri kadar jel kullanılmalı ve yerine iyi tespit edilmeli • Elektrot empedansları düşük tutulmalı ve gerekirse filtre kullanılmalıdır 127 BÖLÜM 10 Aktivasyon Yöntemleri Rutin EEG kayıtları sırasında sıklıkla kullanılan aktivasyon yöntemleri: hiperventilasyon, aralıklı ışık uyaranı (fotik stimulasyon, IFS), uyku deprivasyonu ve uykudur. HİPERVENTİLASYON Rutin olarak uygulanması gerekli bir aktivasyon yöntemidir. Absans nöbetlerinin değerlendirilmesinde oldukça etkindir. 3-5 dakikalık bir süre için derin ve düzenli olarak solunum yapılması olarak tanımlanır. Bu aktivasyon yöntemi sırasında, solunum sayısı ortalama olarak 20/dak. (18-24/dak.) olacak şekilde 3-5 dakikalık süre ile hastaya derin ve düzenli olarak solunum yaptırılır. Hiperventilasyon (HV) işlemi sırasında hastanın harcadığı çabanın niteliği ile ilişkin olarak teknisyen bir değerlendirme notu yazmalıdır (çok iyi, orta, kötü gibi). Çok zorunlu olmadıkça yakın zamanlarda geçirilmiş intrakranyal kanama, ciddi kardiyopulmoner TABLO 1. Hiperventilasyon için Kontrendike Olabilecek Durumlar • Yakın zamanlarda geçirilmiş kalp hastalığı • Yakın zamanlarda geçirilmiş inme • Solunum sıkıntısı • Ciddi hipertansiyon • Subaraknoid kanama • Orak hücreli anemi hastalık, orak hücreli anemi ve çeşitli hastalıklardan dolayı işbirliği yapmasının olanaksız olduğu ya da hastanın bu konuda isteksiz olduğu durumlarda hiperventilasyon uygulanmamalıdır (Tablo 1). HV başlamadan önce, bu aktivasyon yönteminin etkilerini değerlendirmek için aynı montajda en az bir dakika kayıt alınmalıdır. HV sonlandırıldıktan sonra en az 1 dakika olmak üzere 3 dakika kayda devam edilmelidir (1). Teknisyen hastasına, gözlerini kapamasını ve takiben “dur deninceye kadar kadar derin olarak soluk alıp vermesini” söylemelidir. Hasta her nefes alma sonrası boşaltıncaya kadar soluk vermelidir. İşlemin nasıl yapılacağını teknisyen hastasına göstermelidir. Eğer hasta HV sırasında absans nöbeti geçirirse, bu durum kayıt üzerinde not edilmelidir. Bazı hastalarda EEG kaydı sırasında hiperventilasyon iki kez nadiren ise üç kez tekrarlanabilir. Fizyolojik olarak, hiperventilasyon kanda karbondioksit düzeyinde azalmaya neden olur. Hiperventilasyon sonucu hipokarbi oluşur. Hipokarbiye bağlı olarak serebral vazokonstriksiyon ve hipoperfüzyon gelişir. Vazokonstriksiyon beyin metabolizmasında değişikliklere yol açar. Erişkinlerde, böyle bir hiperventilasyon 20-50 L/dak. hava değişikliğine ve pCO2 basıncında %4-7 mL gibi düşmeye yol açacaktır (2). HV’a bağlı EEG’de temel aktivite yavaşlaması ve ortaya çıkabilecek nöbet deşarjlarının patofizyolojisinde sistemik hipokapniye bağlı olarak beynin vazokonstriksiyonunun sorumlu olduğu düşünülmektedir. Yaygın biyoelektrik yavaşlamanın hipokapnik serebral vazokonstriksiyonun serebral iskemik anoksiye 155 BÖLÜM 10 Aktivasyon Yöntemleri TABLO 2. Hiperventilasyon Cevabı (Reaksiyonu) Genel Özellikleri TABLO 3. Hiperventilasyon Cevabını Etkileyen Değişkenler • Teta frekansında artış • Yaş (en belirgin 8-12 yaş) • Ritmik delta boşalımları • Solunum oranı (15-20/dak) • Jeneralize sürekli ritmik delta aktivite • Kan glukoz değeri • Keskin konturlu, yaygın dağılımlı senkron boşalım • Yatar ya da oturur pozisyonda EEG kaydı ile değişiklik gösterir • Çocuklarda yavaşlama oksipital bölgelerde belirgin olarak izlenir • Genç ve erişkinde yavaşlama frontal bölgelerde belirgin olarak izlenir yol açmasınının doğrudan sonucu olduğuna inanılmaktadır (3, 4). HV’a bağlı hipersenkron yavaşlamanın zamanlaması ve süresi değişkendir. Sıklıkla HV başlamasını takiben oldukça kısa bir süre sonra başlar, HV sonlanıncaya kadar devam eder, HV sonlanmasından 30-70 sn. sonra yavaş aktivite sakinleşmeye başlar ve normale döner (Resim 1a, b, c, d, e). HV sonrasında 90 saniyeden daha uzun sürmesi ise anormaldir. HV kaydı sırasında çocuğun ağlaması ya da hıçkırması HV yanıtını indükleyebilir. Teknisyen bu durumu EEG okuyucusuna bildirmelidir. Aksi takdirde yanlış yorumlamaya yol açabilir. HV ile oluşan normal cevap (HV reaksiyonu) teta frekansında giderek artma, takiben ritmik delta boşalımları ve son olarak jeneralize, sürekli ritmik delta aktivite görülmesidir. Oldukça simetriktir. Çocuklarda daha düşük frekanslı ve yüksek amplitütlü aktivite HF70Hz,TC 0.1 HF70HZ,TC 0,1sn A 156 şeklinde görülür ve amplitüt 500 μV’a kadar ulaşabilir (5, 6, 7) (Resim 2a, b) (Tablo 2). HV başlangıcında yavaş dalgalar aralıklı olarak görülür ve keskin konturlu dalgalar şeklinde iki taraflı izlenirler. Dalgaların dağılımı beynin anterior ya da posterior bölgelerinde maksimum olsa da yaygın olarak izlenirler (Resim 3). HV sırasında EEG cevabının karakteristikleri çocuklarda çok belirgindir, bilateral senkron yavaş aktivite de değişken düzeyde artmalar, alfa ve beta ritminde yavaşlamalar görülür. Normal erişkinlerde, her ne kadar yavaşlama belirgin değilse de bireyler arasında çok belirgin farklılıklar görülür. Çocuklarda yavaşlama posterior bölgelerde belirgindir (Resim 4a, b, c, Resim 5). Gençlerde ve erişkinlerde ise hemisfer ön alanlarında yavaşlama daha belirgin olarak görülmektedir (Resim 6a, b). Normal bireylerde HV cevabı çok sayıda faktöre bağlıdır: Solunum oranı (15-20/dak), yaş, kan glukoz düzeyi, EEG’nin yatar ya da oturur pozisyonda iken kaydedilmesi gibi (Tablo 3). RESİM 1. (A) 9 yaşında erkek hasta, baş ağrısı nedeniyle yapılan EEG kaydında normal temel aktivite izlendi. Resim 1a- 9 ya�nda erkek hasta, ba a�r�s� nedeniyle yap�lan EEG kayd�nda normal temel(Devam aktiviteediyor) izlendi. BÖLÜM 11 Normal Uyku EEG’si ve Polisomnografi Uyku oldukça kompleks, birçok iç ve dış faktör tarafından etkilenen, fizyolojik bir durumdur (1). Modern uyku araştırmalarının başlangıcı 1930’larda elektroensefalografinin keşfi ile başlamış, 1937 yılında Loomis uyku EEG çalışmalarını başlatmıştır (2). 1953 yılında Aserinsky ve Kleitman uykuda gözlenen hızlı göz hareketleri, solunum ve kalp atışlarındaki artışa ve EEG örneklerine bakarak R (REM=Rapid eye movement) uykusunu ve R uyku ile rüya arasındaki ilişkiyi belirlemişlerdir (3). Dement ve Kleitman, EEG ve elektrookulogram (EOG) kayıtları ile uykunun döngüsel olduğunu ve N (NREM=Non-REM) ve R dönemlerini keşfetmişlerdir (4). Aserinsky ve Kleitman gece boyunca 4-5 kez tekrar eden 90-100 dakika olan N-R uyku döngüsünü ve N uykusununda evre-I’den evre-IV’e kadar olduğunu tanımlamışlardır (3). Uyku evreleri 1968 yılında A. Rechtchaften ve A. Kales (R & K) tarafından standardize edilen görsel uyku analizi ve manuel skorlama sistemi ile yapılmaktadır (5) (Tablo 1). Standardizasyon kriterleri ile farklı laboratuarlarda oluşacak sorunları giderme amaçlanmıştır. Uyku çalışmalarında kullanılan polisomnograflarda kayıtlama işlemi 10 mm/saniye hızla yapılmaktadır. Standart protokole göre EEG kaydı uluslararası 10-20 sistemi göz önüne alınarak yerleştirilmelidir. Her bir elektrodun direncinin 10 K. ohm altında ol- TABLO 1. Uykunun Farklı Evrelerinde EEG, EMG,EOG Karakteristikleri Evre EEG EOG EMG Uyanıklık Parieto-oksipital 8-12 Hz alfa, Fronto-santral <13 Hz Yavaş ve hızlı beta Yüksek amplitüt NREM Evre –I Düşük voltajlı, mikst frekanslı temel aktivite (3-7 Hz teta), verteks keskin dalgaları Yavaş Daha düşük amplitüt NREM Evre-II Uyku iğcikleri (12-14 Hz) ve K kompleksleri Teta aktivitesi ve % 20’den az delta aktivitesi Yok Daha düşük amplitüt NREM Evre-III Yavaş dalgalar (% 20-50) (Delta aktivite, 0.5-2 Hz, en azından 75µV) Uyku iğcikleri genellikle görülür Yok Daha düşük amplitüt NREM Evre-IV Düşük voltajlı mikst frekanslı temel aktivite, “saw tooth” teta dalgaları Hızlı Hemen hemen yok 185 BÖLÜM 12 Anormal EEG Bulguları Bir EEG kaydı; eğer epileptiform aktivite içeriyorsa, normal olarak kabul edilen varyantlar dışında yavaş dalga aktivitesi gösteriyorsa, normal aktiviteye benzese de frekansı, dağılımı, reaktivitesi ya da dalgayı oluşturan elemanların diğer özelliklerinde farklılıklar varsa ya da dalgaların amplitütlerinde değişiklik oluşmuşsa, anormal EEG olarak düşünülür. EEG’nin anormal olması için tüm trasenin baştan sona bozuk olması gerekmez. Anormal EEG bulguları epileptiform aktiviteler ve nonspesifik aktiviteler olarak iki ana gruba ayrılabilmektedir. Epileptiform aktiviteler epilepsi hastalığına özgü bulgular içerir. Nonspesifik aktiviteler ise epilepsinin yanında pek çok etyolojiye bağlı olarak ortaya çıkarlar ve görünümleri etyoloji hakkında herhangi bir bilgi içermez. Bazı nonspesifik akitiviteler normal kişilerde dahi izlenebilirler. Bu bölümde önce epileptiform aktiviteleri, epilepsi ve sendromlarında izlenen bulguları inceleyeceğiz. Bir sonraki bölümde ise nonspesifik EEG anomalileri ve izlendikleri durumlar örneklenecektir. EPİLEPTİFORM AKTİVİTELER Epilepside özellikle yakın dönemlerde nörogörüntüleme ve diğer tanısal yöntemlerde çok önemli gelişmeler olmasına rağmen interiktal skalp EEG halen epilepsinin tanı ve tedavisinde en önemli yöntem olarak görülmektedir. Tanıya yönelik olarak tamamlayıcı bilgiler verir. Bazen de tanı için tek bulgu EEG ile sağlanır. Epilepsiden şüphelenilen hastalarda, eğer doğru yorumlanırsa EEG hastanın epileptik olup olmadığı, epileptojenik zonun lokalizasyonu hatta tedaviden elde edilecek yanıtı belirlemede yardımcı olacaktır (1). Epilepsi bir hipereksitabilite hastalığıdır. İnteriktal EEG hem uygun hem de ucuz bir yöntem olarak kortikal hipereksitabiliteyi göstermektedir. İnteriktal EEG epileptik olmayan bireylerde sıklıkla normaldir. İnteriktal EEG’ nin yanlış değerlendirilmesi sıklıkla yanlış olarak epilepsi tanısının konulmasına yol açmaktadır. Normal bir EEG, epilepsi olasılığını dışlamaz ve her zaman normal beyin işlevi olduğu anlamına gelmez. Anormal bir EEG’de mutlaka anormal beyin fonksiyonu olduğu anlamında değerlendirilmemelidir. Nadiren hiç bir şikayeti olmayan ya da epilepsi dışı sorunları olan kişilerde de EEG bozuklukları görülür (Resim 1, 2, 3). 20 yaş üstünde %5-15 oranında yavaş dalga artışı ya da düşük amplitütlü EEG görülebilir. İnteriktal epileptiform deşarjların (İED) epilepsisi olmayan bireylerde görülme insidansı %2-3 olarak bildirilmektedir (2). Görüldüklerinde sıklıkla da parietal ve oksipital lokalizasyon gösterirler. Normal bireylerde en sıklıkla görülen İED’ler; santro-temporal dikenler, diken dalga deşarjları ve fotoparoksizmal deşarjlar şeklindedir (3). Nöbet öyküsü olmayan kişilerde İED prevalansı yaş ve sağlık durumuna göre değerlendirilir. Ayrıca İED’lerin spontan olarak ya da fotik stimulasyon ve hiperventilasyon gibi aktivasyon yöntemleri ile ortaya çıktığının ayrımı yapılmalıdır. Sağlıklı gönüllü çocuklarda spontan İED prevalans oranı %0-5.6 arasında değişmektedir (4, 5, 6, 7). Benzer olarak sağlıklı genç erişkinlerde İED sıklığı %0.5 ve sağlıklı erişkin gönüllülerde 201 BÖLÜM 13 Fokal (Parsiyel) Epilepsilerde İnteriktal EEG Parsiyel (fokal) epileptiform aktiviteler, beynin lokalize bir alan�ndan kaynaklanan epileptiform örnekte boal�mlard�r. Bir elektrottan ya da çevredeki daha fazla say�daki elektrotlardan kay�t edilirler (Resim 1,2). Bu aktivite etkilenen beyin alan�n�n epileptojenitesinin düzeyi ile , lezyon lokalizasyonu ve tipi ile ve de hastan�n ya� ile ilintili olarak görülmektedir.Temporal lobda hipokampus, santral sulkusa komu sensorimotor alan ve frontal lob epileptojenitesi yüksek , parietal ve oksipital alanlar ise göreceli olarak daha az epileptojenitesi olan alanlard�r(Resim 3a,b)(1). Fokal parietal ve oksipital alanlar göreceli Parsiyel (fokal)aktivite epileptiform aktiviteler, lokaepileptiform temporal, frontal,beynin oksipital, santro parietal, midtemporal veise santral ortaolarak hat daha az epileptojenitesi olan alanlardır (Resim 3a, b) (1). Folize bir alanından kaynaklanan epileptiform örnekte yap�lar�ndan kaynaklanabilir. boşalımlardır. Bir elektrottan ya da çevredeki daha kal epileptiform aktivite temporal, frontal, oksipital, santro-parietal, midtemporal ve hat yapıfazla sayıdaki elektrotlardan kayıt spesifik edilirler bulgular (Resim 1,diken, Parsiyel epilepsilerde EEG’deki keskin dalgalard�r(Resim 4).santral Ayr�caorta zemin larından kaynaklanabilir. 2). Bu aktivite etkilenen beyin alanının epileptojeniaktivitesinde fokal yavalamalar da görülür(Resim 5). Parsiyel epilepsilerde interiktal olarak epilepsilerde EEG’deki bulgular tesinin düzeyi ile, lezyon lokalizasyonu ve tipi keskin ile ve dalga,Parsiyel görülebilecek epileptiform dearjlar; diken, diken dalga kompleksi, keskinspesifik yava dalga de hastanın yaşı ile ilintili olarak görülmektedir. Tem- diken, keskin dalgalardır (Resim 4). Ayrıca zemin kompleksi ve epileptiform olmayan aktiviteler periyodik lateralize epileptiform dearjlar (PLED), poral lobda hipokampus, santral sulkusa komşu sen- aktivitesinde fokal yavaşlamalar da görülür (Resim temel aktivitede yavalama, yayg�n yavalama, ritmik delta aktivitesi (IRDA) d�r.görülebileAncak 5). Parsiyel epilepsilerde interiktal olarak sorimotor alan ve fokal frontal lob epileptojenitesi yüksek, aral�kl� EEG normal de olabilir(Tablo 1). RESİM 1. Kompleks parsiyel nöbetleri olan 35 yaşında erkek hastanın sol temporal diken aktivite şeklinde odak bulgusu izlenmektedir. Resim 1- Kompleks parsiyel nöbetleri olan 35 ya�nda erkek hastan�n sol temporal odak diken aktivite eklinde bulgusu izlenmektedir. 223 BÖLÜM 14 Lokalizasyonla İlişkili Epilepsiler ve Epilepsi Sendromları ÇOCUKLUK ÇAĞININ İYİ HUYLU SANTRO-TEMPORAL DİKENLİ EPİLEPSİSİ İnteriktal EEG’de temel biyoelektrik aktivite çocuğun yaşı ile uyumlu olarak normaldir. Tipik EEG aktivitesi, negatif difazik bir diken aktivitesidir. AmpBaşlangıç yaşı 3-14 arası değişen, idiyopatik fokal bir litüt yüksektir (100 µV ve üstü). Lokalizasyon santro-temporal elektrotlardadır ancak komşu alanlara epilepsi sendromudur. Nöbetler nokturnal ortaya çıda yayılabilir (Resim 1). Farklı EEG kayıtlarında foLOKAL�ZASYONLA �L��K�L� EP�LEPS�LER VE EP�LEPS� SENDROMLARI kar, bir yüz yarısında hemiklonik belirtiler, anartri tikal aktivitenin bir bölgeden diğerine kayabildiği, bir pik nöbet özellikleridir. seyirlidir. Spontan remisÇocukluk ça��n�n iyi İyi huylu santrotemporal dikenliEEG’de epilepsisi iki taraflı bağımsız odakların olabildiği gözyon olağandır (1, 2). lenir (Resim 2a, b, c, 3a, b, c, 4). Bu durum hastaların Ba�lang�ç ya�� 3-14 aras� de�i�en, idiyopatik fokal bir epilepsi sendromudur. Nöbetler nokturnal ortaya ç�kar, bir yüz yar�s�nda hemiklonik belirtiler, anartri tipik nöbet özellikleridir. �yi seyirlidir. Spontan remisyon ola�and�r(1,2). Resim 1- Rolandik epilepsili 7 ya��ndaki hastada santro-temporal dikenler görülmektedir. RESİM 1. Rolandik epilepsili 7 yaşındaki hastada santro-temporal dikenler görülmektedir. �nteriktal EEG’de temel biyoelektrik aktivite çocu�un ya�� ile uyumlu olarak normaldir. Tipik EEG 245 aktivitesi, negatif difazik bir diken aktivitesidir. Amplitüt yüksektir (100�V ve üstü). Lokalizasyon santro-temporal elektrotlardad�r ancak kom�u alanlara da yay�labilir(Resim 1). Farkl� EEG kay�tlar�nda fokal aktivitenin bir bölgeden di�erine kayabildi�i, bir EEG’de iki tarafl� ba��ms�z odaklar�n olabildi�i gözlenir(Resim 2a,b,c, 3a,b,c, 4). Bu durum hastalar�n 1/3 ünde izlenir(2). �zole BÖLÜM 15 Serebral kortikal geli�imsel malformasyonlar�n gerçek insidans� bilinmese de özellikle çocuklarda tedaviye dirençli epilepsilerin önemli ve s�k görülen bir etyolojik nedeni olarak kar��m�za ç�kmaktad�r. �yi kalitede nörogörüntüleme yöntemleri ile daha iyi tan�n�r hale gelmi�tir. De�i�ik çal��malarda farkl� de�erler bildirilse de, epilepsi cerrahisi merkezlerinde dirençli epilepsili çocuklar�n % 25-50’inde etyolojik neden olarak görülmektedir(1,2). Asl�nda kortikal displazilere özgün bir EEG bulgusu olmamas�na ra�men yüksek epileptojeniteleri nedeni ile EEG anormallikleri gösterirler ve bu nedenle ayr� bir ba�l�k olarak tart��may� uygun gördük. . Serebral Kortikal Gelişimsel Anomalilerde EEG Serebral kortikal geli�imsel malformasyonlar:I- nöron ve glian�n anormal proliferasyonuna ba�l� görülen malformasyonlar, II-anormal nöronal migrasyona ba�l� malformasyonlar, III-anormal kortikal organizasyona ba�l� malformasyonlar olarak alt gruplara ayr�lmaktad�r. Nöron ve glian�n anormal nöronal proliferasyonuna ba�l� olarak görülen malformasyonlardan hemimegalensefalide elektrofizyolojik olarak ya�am�n ilk gelmiştir. aylar�nda Değişik malforme olan hemisferde hale çalışmalarda farklı temel değerler Serebral kortikal gelişimsel malformasyonların gerçek aktivitede bozulma, diken ve/veya diken yava� dalga bo�al�mlar� görülür(3,4) (Resim 1,2). Spesifik dirençli insidansı bilinmese de özellikle çocuklarda tedaviye bildirilse de, epilepsi cerrahisi merkezlerinde olarak, epilepsilerin unilateral bask�lan�m-bo�al�m ve unilateral görülebilir(3,4). epilepsili çocukların %25-50’inde etyolojik neden oladirençli önemli ve sık görülen bir etyo- hipsaritmi lojik nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. İyi kalite- rak görülmektedir (1, 2). Aslında kortikal displazilere �nteriktal EEG kay�tlar�nda hipsaritminin varyantlar� ve s�kl�kla gidi� rağmen bulgusuyüksek özgünizlenir bir EEG bulgusu kötüye olmamasına de nörogörüntüleme yöntemleri ile daha iyibaz� tanınır olarak dü�ünülür.Bilateral interiktal EEG bulgular� s�kl�kla görülmektedir(5). ,Resim1ya��nda, erkek hasta; kranyal sa� hemimegalensefali izlendi. sa� frontalhızlı RESİM 1. 2424yaşında, erkek hasta; kranyal MR’daMR’da sağ hemimegalensefali izlendi. EEG’de sağ EEG’de frontal elektrotlarda aktiviteler ve diken aktiviteleri izlenmektedir. elektrotlarda h�zl� aktiviteler ve diken aktiviteleri izlenmektedir. 263 BÖLÜM 16 Fokal (Parsiyel) Nöbetlerde İktal EEG Kaba bir tanımlama ile tüm epilepsili hastaların ~%4.5’i epilepsi cerrahisi düşünülecek hastalardır (1). Rezektif epilepsi cerrahisinin amacı klinik nöbetlerin yayılımından sorumlu korteks alanları olarak tariflenen epileptojenik alanın rezeksiyonu ya da tam olarak bağlantılarının kesilmesidir. Epilepsi cerrahisi öncesi yapılan testlerle epileptojen alan, semptomatojenik alan, irritatif alan, iktal başlangıç alanı, fonksiyonel defisit alanı ve epileptojenik lezyonu kapsayan farklı kortikal alanlar saptanmaya çalışılır. EPİLEPTOJENİK ALAN Klinik nöbetlerin kaynaklandığı korteks alanı ya da nöbetleri ortadan kaldırmak için rezeke edilmesi zorunlu olan minimum korteks alanıdır (2, 3). Epileptojenik alanın sınır ve lokalizasyonunu saptamak için klinik nöbet semiyolojisi, elektrofizyolojik kayıtlar, fonksiyonel testler ve görüntüleme teknikleri gibi değişik diagnostik araçları kullanmak gereklidir. Epileptojenik alan statik değil dinamik bir kavramdır, zaman içersinde değişebilir. Örneğin, çocukluk çağının selim fokal epilepsisinde, epileptojenik alan başlangıçta oksipital bölgelerde olabilir ve giderek santrotemporal bölgeye lokalize olup ve puberte döneminde de kaybolabilir (4). Epilepsi cerrahisini takiben aylar ya da yıllar sonra nöbetlerin görülmesi zaman içersinde epileptojenik alan değişikliğinin örneği olarak düşünülebilir (5). SEMPTOMATOJENİK ALAN İktal semptomların ortaya çıkmasına yol açan korteks alanıdır. Kısaca iktal semptomları ortaya çıkaran kortikal aktivasyon alanıdır. Detaylı nöbet öyküsü ya da iktal video EEG kayıtlarının değerlendirilmesi ile tanımlanmaya çalışılır. Semptomatojenik alanın lokalizasyonu ve genişliği spesifik iktal semptomlara bağlıdır. Sıklıkla semptomatojenik alan ve epileptojenik alan üstüste düşmezler. Semptomatik alanı saptamada en iyi yöntem beynin doğrudan kortikal elektriksel stimulasyonudur. İnsan korteksinde semptomatik olarak sessiz olan bölgeler vardır. Elektriksel deşarjlar komşu aktif bölgelere yayılmadıkça semptom ortaya çıkarmazlar. İktal semptomların varlığı bu nedenle bazen elektriksel deşarjların başladığı bölgeden değil deşarjların yayıldığı komşu korteks bölgesine yayılımla ile ilişkilidir. Bu durumda epileptojenik alan ve semptomatojenik alan üst üste çakışmayacaklardır (3, 6). İRRİTATİF ALAN İnteriktal elektrografik dikenlerin kaynaklandığı kortikal alan olarak tarif edilir. İrritatif alan EEG (skalp ya da invazif), magnetoensefalografi (MEG) ya da fonksiyonel MR (fMRI) ile saptanmaya çalışılır. Semptomatoloji ortaya çıkarabilmek için, dikenlerin yeterli sayıda ve genellikle peşpeşe epileptiform deşarjlar üretmesi (afterdischarge) gereklidir (2, 3). 275 BÖLÜM 17 İnvazif Elektroensefalografi Epilepsi cerrahisi uygulamaları epilepsi tedavisinde giderek daha önemli bir yer işgal etmeye başlamıştır. Teknolojik gelişmeler epilepsi cerrahisinin yapılabilirliğini ve cerrahi sonrası nöbetsizlik oranlarını artırmış ve teknolojinin ucuzlaması ile daha fazla merkez bu konuyla uğraşır hale gelmiştir. Bu noktada teknolojideki en önemli gelişmeler EEG tekniklerinde olmuştur. Video-EEG cihazları uzun süreli odio-video ve EEG senkronize kayıtları olanaklı hale getirmiş, EEG kayıtları kapasiteleri artmış hard disklere kaydedilebilmiş, buradan da yine oldukça yüklü bu kayıtları arşivlemenin mümkün olduğu DVD’lere aktarılabilmiştir. Teknolojik gelişmelere rağmen, MR, PET, skalp EEG, vb., gibi tanı yöntemleri ile epilepsi nöbetlerinin kaynaklandığı olası epileptojen alanın saptanması mümkün olamayabilmektedir. Bu koşullarda invazif EEG monitorizasyonu dediğimiz çeşitli yöntemler gündeme gelmektedir. Bu bölümde bu yöntemler, endikasyonları ve EEG bulguları tartışılacaktır. İnvazif EEG monitorizasyonu intrakranyal olarak yerleştirilmiş elektrotlarla doğrudan epileptojen alan olması muhtemel bölgelerden kayıt yapılması uygulamasıdır. Bu uygulama öncesinde elbette klinik değerlendirme, skalp EEG kayıtları gerçekleştirilmekte, kranyal MR, PET gibi çeşitli yöntemler kullanılarak epileptojen alanın olabileceği bölgeler hakkında önermeler yapılmaktadır. İntrakranyal elektrodlar bu önermeye göre olası odaklara yerleştirilmektedir. Ayrıca yarı invazif olarak kabul edilen elektrotlar da vardır, bunlar saçlıderi EEG kayıtlarında bazı alanla- rı daha iyi değerlendirilebilmek amacıyla ilave olarak kullanılırlar. Elektrodlar subdural grid uygulamasında olduğu şekilde geniş bir alanı kapsayabilir. Bu yöntemde yüksek sayıda kontak mevcuttur. Strip elektrodlar ise daha sınırlı, az sayıda kontakla ve “burr hole” açarak yerleştirilir. Bir başka uygulama ise navigasyon cihazları aracılığıyla stereotaktik olarak yerleştirilen intrakortikal (derinlik) elektrodları ile yapılır. Elektrokortikografi (ECoG) ise doğrudan korteksten elde edilen verilerin kaydedildiği sıklıkla ameliyat sırasında gerçekleştirilen bir yöntemdir (1). İnvazif EEG’de izlenen dalgalar sıklıkla skalp kayıtlarına benzer frekans bandlarında ortaya çıkarlar. Ancak yine de kendine has, özgün bazı dalgalar ve özellikler mevcuttur. Bu nedenle değerlendirmeler ayrı bir eğitimi gerektirir (1). Epilepsi cerrahisinde bazı temel kavramların bilinmesinde yarar vardır. Daha önce bahsedilse de kısa olarak yeniden gözden geçirmek faydalıdır. İrritatif Alan EEG’de interiktal aktiviteleri oluşturan kortikal alandır. Semptomatik Alan Nöbetin klinik belirtilerine neden olan kortikal alan. Nöbetin ilk belirtilerine neden olan semptomatik alan epileptojen alanı belirlemede önemli bir referans olabilmektedir. 309 BÖLÜM 18 Jeneralize Epilepsilerde EEG Epilepsi klinik bir tanıdır. Jeneralize epilepsilerde in- olarak başlar ve senkron bir zamanlama gösterirler. olarak etkilenir. Epileptiform de�arjlar�n da��l�m� morfolojisinden önemlidir, epileptiform Jeneralize nöbetlerdedaha beyin yaygın olarak etkilenir. teriktal EEG’de zaman zaman yanıltıcı bulgular izle- dalga de�arjlar tüm elektrotlarda e�it amplitütlü olmasalar da jeneralize da��l�ml�d�rlar. nebilmektedir. Bu nedenle, EEG’deki epileptiform ak- Epileptiform deşarjların dağılımı dalga morfolojisintivitenin anlamlılığının değerlendirilmesi için detaylı den daha önemlidir, epileptiform deşarjlar tüm elektDe�i�mez olarak, (1). maksimum amplitüt superior frontal ya da daha az s�kl�klaolmasalar santral da jeneralize dağırotlarda eşit amplitütlü klinik bilgi gereklidir elektrotlardad�r(Resim Amplitütte posterior alanlara ve temporal bölgelere do�ru gidildikçe bir lımlıdırlar. Jeneralize epileptiform 1). deşarjlar; beynin her iki dü�me görülmektedir. Kulak elektrotlar�, nazofarengeal Değişmez ve sfenoidal elektrotlar çok az etkilenirler ya olarak, maksimum amplitüt superior hemisferinin simetrik alanlarında dalga morfolojisi, da etkilenmezler. Baz� hastalarda posterior ve aklateralfrontal bölgelerdeki amplitüt dü�üklü�ü o kadar ya da daha az sıklıkla santral elektrotlardadır amplitüt ve süre olarak benzer özellikleri gösteren (Resim 1). Amplitütte ve temporal tivitelerdir. Beynin simetrik alanlarından belirgindir ki de�arjlar jeneralize dikeneşzamanlı ve dalga komplekslerinden ziyade posterior bifrontal alanlara ya da bisantral de�arjlara benzerler(Resim 2, 3a,b). RESİM 1. Jeneralize epilepsilerde maksimal amplitüt hemisfer ön alanlarında belirgindir. Resim 1-Jeneralize epilepsilerde maksimal amplitüt hemisfer ön alanlar�nda belirgindir 319 BÖLÜM 19 SPES�F�K OLMAYAN EEG BULGULARI Temel aktivite yava�lamalar�SPES�F�K OLMAYAN EEG BULGULARI Spesifik Olmayan EEG Bulguları Temel aktivite yava�lamalar� Yava aktivite; fokal ya da jeneralize, ritmik ya da aritmik, gelip geçici ya da sürekli olarak snflandrlr. Fokal yava dalgalar bir ya da birkaç elektrot alannda ortaya çkan lokalize yava dalga Yava aktivite; fokal ya da jeneralize, ritmik ya da aritmik, gelip geçici ya da sürekli olarak aktiviteleridir (Resim 1).Genellikle 8Hz’den düük frekansldrlar. Yava dalga aktivite bir hemisfere snflandrlr. Fokal yava dalgalar bir ya da birkaç elektrot alannda ortaya çkan lokalize yava dalga dalm göstermi ise o zaman lateralize yava dalgalardan bahsedilir. Sklkla düzensiz ve aktiviteleridir (Resim 1).Genellikle 8Hz’den düük frekansldrlar. Yava dalga aktivite bir hemisfere aritmiktirler.Fokal yava fokal biryava serebral fonksiyon bozukluunu yanstmaktadr. dalm göstermi ise oaktivite, zaman lateralize dalgalardan bahsedilir. Sklkla düzensiz ve aritmiktirler.Fokal yava aktivite, fokal bir serebral fonksiyon bozukluunu yanstmaktadr. Fokal polimorfik(aritmik) delta aktivitesi 4Hz’ den yava aktivitedir, ritmisite göstermez, morfoloji, frekans voltaj deiiklikleri ileaktivitesi birlikte süreklilik . Sürekli fokal polimorfik delta aktivite Fokalvepolimorfik(aritmik) delta 4Hz’ den gösterir yava aktivitedir, ritmisite göstermez, morfoloji, tümör, strok, ya da kontüzyon gibi lokalize yapsal lezyonlarla Fokal polimorfik (aritmik) delta aktivitesi 4 Hz’den frekans ve abse voltaj,intraparenkimal deiiklikleri ile kanama birlikte süreklilik gösterir . Sürekli fokal polimorfik delta aktivite TEMEL AKTİVİTE YAVAŞLAMALARI uyumluluk gösterirler. Fokal,sürekli polimorfik delta aktivitesi klasik olarak serebral beyaz maddenin daha düşük frekanslı yavaş aktivitedir, ritmisite göstümör, strok, abse ,intraparenkimal kanama ya da kontüzyon gibi lokalize yapsal lezyonlarla frekans ve voltaj destrüktif lezyonlar ile birliktedir (Resim 2)(1). delta termez, uyumluluk gösterirler. Fokal,sürekli polimorfik aktivitesimorfoloji, klasik olarak serebral beyazdeğişiklikleri maddenin ile Yavaş aktivite; fokal ya da jeneralize, ritmik ya da arit- birlikte süreklilik gösterir. Sürekli fokal polimorfik destrüktif lezyonlar ile birliktedir (Resim 2)(1). mik, gelip geçici ya da sürekli olarak sınıflandırılır. delta tümör, enfarkt, azalabilir abse, intraparenkimal Gelip geçici polimorfik delta aktivitesinin klinik uyumu netaktivite deildir, göz açmayla uyku ile Fokal yavaş dalgalar bir ya da birkaç elektrot alanında kanama ya da kontüzyon gibi lokalize yapısal lezyonGelip geçici polimorfik delta aktivitesinin klinik uyumu net deildir, göz açmayla azalabilir uyku görülmeyebilir(ekil 1).Fokal polimorfik delta aktivitesinin voltaj genellikle devam eden zeminile ortaya çıkan lokalize yavaş dalga aktiviteleridir (Relarla uyumluluk gösterirler. Fokal, sürekli polimorfik görülmeyebilir(ekil 1).Fokal polimorfik delta aktivitesinin genellikle devam eden zemin göre aktivitesinden daha yüksektir.Lezyonun kortikal yüzeye olan voltaj yaknlna ve kayt elektrotlarna sim aktivitesinden 1). Genellikle daha 8Hz’den düşük frekanslıdırlar. Ya-yüzeye delta aktivitesi klasik olarak serebral maddenin yüksektir.Lezyonun kortikal olan yaknlna ve kayt elektrotlarna göre deikenlik gösterir. Fokal polimorfik delta aktivitesinin voltaj erikinlerde 100-150�V(beyaz mikrovolt) vaş dalga aktivite bir hemisfere dağılım göstermiş ise o destrüktif lezyonları ile birliktedir (Resim 2) (1). deikenlik polimorfik deltapolimorfik aktivitesinin voltaj erikinlerde mikrovolt) çocuklarda ise gösterir. 500 �V Fokal dolayndadr. Fokal delta aktivitesi lezyon100-150�V( üzerinde maksimal zaman lateralize yavaş dalgalardan bahsedilir. Sıklıkla Gelip geçici polimorfik delta aktivitesinin klinik çocuklarda ise 500 �V dolayndadr. Fokal polimorfik delta aktivitesi lezyon üzerinde maksimal amplitütlüdür. Ancak ,delta aktivitesinin voltaj gerçekte lezyon ile maksimal serebral tutulumun düzensiz ve aritmiktirler. Fokal yavaş aktivite, fokal uyumu net değildir, göz açmayla azalabilir uyku ile amplitütlüdür. Ancak ,delta aktivitesinin voltaj gerçekte lezyonbir ile ekilde maksimal serebral tutulumun olduu alan üzerinde azalr yani düük amplitütlüdür ve israrl devam eder (düz bir serebral fonksiyon bozukluğunu yansıtmaktadır. görülmeyebilir (Şekil 1). Fokal polimorfik delta aktiolduu alan üzerinde azalr yani düük amplitütlüdür ve israrl bir ekilde devam eder (düz polimorfik delta aktivitesi)(2). polimorfik delta aktivitesi)(2). RESİM 1. Sürekli polimorfik delta aktivitesi Resim 1-Sürekli polimorfik delta Resim 1-Sürekli polimorfik deltaaktivitesi aktivitesi ŞEKİL 1. Sürekli polimorfik delta aktivitesi ve aralıklı yavaş dalga aktivitesi görünümü. ekil 1-Süreklipolimorfik polimorfik deltaaktivitesi aktivitesi ve vearalkl aralkl yava yava dalga dalga aktivitesi ekil 1-Sürekli delta aktivitesigörünümü görünümü 367 BÖLÜM 20 Periyodik EEG Örnekleri Periyodik epileptiform aktiviteler EEG’de görüldüklerinde daima anormal olarak kabul edilen dalgalardır. Anlamlılıkları ise açık değildir (1). İlk kez 1964 yılında Chatrian ve ark. tarafından tanımlanan bir EEG aktivitesidir (2). Daha sonra Brenner tarafından 1990’ da kullanılmıştır (3). Sık görülmeyen EEG örnekleridir, lateralize ya da jeneralize olabilirler. Konu ile ilişkili bazı kavramların anlaşılmasında fayda vardır. PERİYODİSİTE Sıklıkla bir ya da birkaç saniye gibi düzenli aralarla, gelip geçici olarak izlenen EEG dalgaları ya da komp- lekslerin görülmesi ve bunların kayıt boyunca %20’den daha az değişkenlik göstermesi olarak ifade edilmektedir (4). PERİYODİK AKTİVİTE Tekrarlayıcı, stereotipik, periyodik ve uzamış aktivitelerdir (Resim 1a, b, c). Ortalama düzenli aralarla tekrarlayan EEG aktivitesidir. Aynı EEG trasesinde sabit aralarla oluşan kompleksler olarak izlenirler. Periyodik elemanların en azından aynı derivasyonda veya tüm trase boyunca sabit bir morfolojisi vardır. En az 20 dakikalık kayıt süresince devamlılık gösterirler. A B C RESİM 1. (A, B, C)1a,b,c Periyodik aktiviteler, EEG’ de düzenli ya da gelip olarakolarak ortalama düzenli aralarla görülen dalga Resim –Periyodik aktiviteler,EEG’ de düzenli ya da geçici gelip geçici ortalama düzenli ya da kompleksler olarak tanımlanırlar. aralarla görülen dalga ya da kompleksler olarak tan�mlan�rlar. 401 BÖLÜM 21 Koma, Ensefalopatiler ve Ensefalitlerde EEG KOMADA EEG BULGULARI Uyanıklık/asandan retiküler aktivatör sistemin (ARAS) fonksiyonel bütünlüğüne bağlı olan bir durumdur. Ensefalopatilerde arousal ve kognisyonda bozulma görülürken komalı hastalarda bir cevapsızlık durumu söz konusudur (1). Uyanıklık ve kognitif fonksiyonlarda bozulma toksik, metabolik, travmatik, vasküler, tümöral nedenlere bağlı olabileceği gibi nonkonvulzif status epileptikus (NKSE) nedeni ile de olabilir. Nörogörüntülemede çok önemli ilerlemelere rağmen elektroensefalografi (EEG) stupor ve komalı hastaların değerlendirilmesinde halen çok önemli bir yardımcı tanı yöntemi olarak kullanılmaktadır. Komalı hastalarda talamokortikal fonksiyonlar klinik olarak uygun bir şekilde değerlendirilemez. Buna karşın EEG kortikal-subkortikal fonksiyon bozukluklarını güvenilir bir şekilde değerlendirmeye yardımcı olur. Komalı hastalar benzer semptomatoloji gösterseler de özellikle beyin sapı fonksiyonları sağlam olduğunda EEG değişik koma tablolarında farklı EEG bulguları ile tanı koymaya yardımcı olur. EEG özellikle beyindeki fonksiyon bozukluklarını evreleme ve komanın ciddiyetini göstermede duyarlıdır. Seri kayıtlamalarla hastanın takibinde yardımcı olur. Komanın etyolojisi hakkında hekimi yönlendirir, seyrek de olsa etyolojiyi söyleyebilir. Komanın etyolojisi bilindiği zaman bazı durumlarda prognozu belirlemede çok faydalıdır (2). Komalı hastalarda EEG kayıtlamaları sıklıkla yoğun bakım ünitelerinde yapılmakta ve yoğun artefakt problemleri ile birlikte olmaktadır. Serebral kaynaklı olmayan bu tür aktivitelerin saptanabilmesi için ek elektrotlara, elektrokardiyografi ve solunumun monitorizasyonuna, vücut hareketlerinin saptanmasına ilişkin kayıtlamalara gereksinim olmaktadır (3). Komalı hastada EEG kayıtları; 1. Karaciğer, böbrek ya da bazı ilaç entoksikasyonlarında olduğu gibi beynin yaygın fonksiyon bozukluğunu, 2. Diensefalik ve mezensefalik retiküler formasyona bası yapan supratentoryel kitle lezyonları, her iki hemisferi tutan kitle lezyonları ya da infratentoryel kitle veya destrüktif lezyonlarda görülebileceği gibi fokal beyin lezyonları, 3. Nonkonvulzif status epileptikus tablosu şeklinde sürekli epileptik aktivite şeklinde bulgular gösterebilir (3). Komalı hastalarda değişik EEG örneklerinin klinik önemi hastanın klinik tablosu, yaşı, etyolojisi, başlangıcının akut ya da subakut ya da progresif olması ve beyin sapı reflekslerinin sağlamlığı ile ilişkilidir. EEG örneklerinin çoğunun spesifik olmadığı unutulmamalıdır (2). EEG nöbet örneğinin tanınmasına ve tedavinin monitorizasyonuna yön verir. Komalı hastalarda EEG sınırlamalarından birisi EEG’nin spesifikliğinin düşük olmasıdır. Örneğin fokal sürekli polimorfik delta aktivitesi genel olarak fokal yapısal bir serebral lezyonu yansıtır. Ancak bu EEG bozukluğunu enfarkt, tümör, kanama ya da diğer fokal lezyonlardan henhangi birisi oluşturabilir. Temel ritmin yaygın yavaşlaması 421 BÖLÜM 22 Status Epileptikus ve EEG NONKONVULZİF STATUS EPİLEPTİKUSTA EEG BULGULARI Son bir kaç dekatta yoğun bakım ünitelerinde elektroensefalografi (EEG) daha fazla uygulanır olmuş ve kullanım alanları giderek artmıştır. Özellikle yakın dönemlerde dijital EEG kayıtlarındaki gelişmeler; bilgileri depolama kapasitesinde artma, kayıtların daha sonradan yeniden gözden geçirilmesi, kullanım parametrelerinin gerekli olduğunda değiştirilebilmesi, uzun süreli kayıt olasılığı ya da sürekli EEG kaydı kullanım alanlarını genişletmiştir. Pratik ve invazif olmayan bir yöntemdir. Yoğun bakım ünitelerinde EEG kayıtları esas olarak konvulzif olmayan status epileptikus “NKSE” tanısını koyma ve konvulzif status epileptikus tedavisini yönlendirmek amacı ile yapılmaktadır. Ancak status epileptikus dışında da kullanım alanları da vardır. Uzun süreli ya da sürekli EEG kayıtları; nonkonvulzif status epileptikus (NKSE) / konvulzif status epileptikus ayrımında, nöbet tipinin saptanmasında, iskemik olayların takibinde, otonomik değişikliklerin izleminde, sedasyon düzeyinin değerlendirilmesinde, koma ve ensefalopatilerin takibinde ve prognozunun değerlendirilmesinde kullanılır (1, 2) (Tablo 1). Yoğun bakım ünitelerinde NKSE ile sanılandan çok daha sık karşılaşılmaktadır. NKSE tanısı EEG kaydı olmaksızın konulamaz. NKSE’un erken dönemde tanınması ve tedavisi hastanın prognozu açısından önemlidir (3). Genel olarak erişkin yoğun bakım ünitelerinde rutin EEG ile elektrografik olarak nöbet aktivitesinin saptanması beklenen oranlardan daha düşüktür (4). Yirmi dakikalık rutin EEG NKSE saptanmasında sıklıkla yeterli olamamaktadır. NKSE ve gelip geçici nonkonvulzif nöbetleri değerlendirmek TABLO 1. Sürekli EEG Monitorizasyonu Endikasyonları (1) 1. Subklinik nöbetlerin saptanması • Mental durumda dalgalanmalar • Mental durumda beklenmeyen değişiklikler • Şuur durumunda değişiklik ile birlikte akut beyin hasarları • Konvulzif SE sonrası 2. Nöbetin görülme şekli • Epizodik olarak hastanın vücut pozisyonu değişiklikleri ve diğer paroksizmal ya da tekrarlayıcı hareketler • Güç algılanan tikler, nistagmus, göz deviyasyonu, çiğneme hareketleri • Paroksizmal otonomik nöbetler (örn. taşikardi) 3. Sedasyon düzeyinin değerlendirilmesi 4. Anestetik koma ve supresyon- burst (baskılanmaboşalım) aktivitesinin değerlendirmesi 5. İskeminin saptanması • Subaraknoid kanama sonrası • Girişimsel nöroradyoloji ve endovasküler cerrahi sırasında • Sınırda kan akımı ve hemodinamik lezyonlu hastalarda 6. Prognoz değerlendirilmesinde 457 BÖLÜM 23 EEG Raporu Klinik EEG’nin amacı her hasta için tanıya yönelik değerlendirilmeya yardımcı olmaktır. EEG değerlendirmesinde hem teknisyen hem de EEG okuyucusu deneyimli olmalıdır. İyi bir EEG kaydı için teknisyen eğitimli olmalı kayıt sırasında gerektiğinde montaj değişiklikleri ya da cihaz parametrelerinde değişiklikler yapabilmelidir. EEG raporu değerlendirilen EEG trasesinin en öz biçimde tetkiki isteyen kişiye yansıtılmasıdır. EEG isteyen hekimin istediği tetkikten ne beklediğini bilmesi çok önemlidir. EEG istemlerinin %50’den fazlası uygun değildir ve gereksiz yere tetkik istenmektedir (1). Normal rutin bir EEG epilepsi tanısını reddettirmez. EEG’ nin hastanın klinik tablosu ile uyum göstermesi tanıyı destekler ancak uyumsuzluğu da tanıyı reddettirmez. EEG raporunu yazan hekimin de kendini aşan gereksiz bilgilerden kaçınması, kısa ve öz biçimde EEG içeriğini isteyen hekime yansıtması gerekmektedir. EEG’ nin pratik kullanımdaki değeri EEG’ nin yorumlanması kadar klinik bilgilere de bağlıdır. EEG raporları hastayı gönderen hekimin klinik sorularına cevap olmalıdır. Standardize edilmiş bir rapor formu aşağıdaki başlıkları içermelidir: 1. Hastanın durumu ile ilgili bilgiler 2. EEG kayıtları ile ilgili bilgiler 3. EEG’nin tariflenmesi: temel aktivite, asimetriler, epileptiform aktiviteler, spesifik EEG bulguları, aktivasyon işlemlerinin etkisi 4. EEG’nin yorumlanması: EEG bulgularının klinik anlamlılığı ve hekimin sorduğu soruların cevaplarını içermesi gerekmektedir (2). EEG isteğinde bulunan hekimin hastanın durumu ile ilgili bilgileri detaylı bir şekilde istek kağıdına yazması gerekir. EEG okuyucusu bu klinik bilgiler doğrultusunda EEG okuyacak ve yorumunu istenilen bilgiler doğrultusunda yapmaya çalışacaktır. EEG okuyucusunun EEG raporu içine yeniden verilen klinik bilgileri rapora eklemesine gerek yoktur. Her nörofizyoloji laboratuarı kendine göre bir EEG raporu formu hazırlar. 1. Hastanın Durumu Adı, soyadı, yaşı ve cinsi sekreter tarafından doldurulabilir. Her EEG rapor formu üzerinde EEG kayıt numarası bulunmalı ve EEG, gerektiğinde kolayca yeniden gözden geçirilebilmelidir. Hastanın nörolojik durumu, epilepsi hastasında son nöbet tarihi vb. bilgiler olmalıdır. EEG rapor formunun üst kısmında hastanın kullanmakta olduğu ilaçlar kayıt edilmelidir, EEG’de değişiklik yapabilecek tüm ilaçlar EEG raporu üzerinde belirtilmelidir. 2. EEG Kayıtları ile İlgili Bilgiler EEG raporunun bu bölümü hastanın EEG kaydına başlamadan önceki hazırlık döneminde yapılanları içermelidir. Ayrıca, kayıt sırasında kullanılan elektrot sayısı, özel elektrotların kullanılıp kullanılmadığı, kayıt durumu, kayıt sırasındaki hastanın şuur durumu, aktivasyon yöntemleri, artefaktların not edilmesi gibi kayda ait bilgileri içermelidir. 475 İndeks Semboller 3 Hz diken-dalga kompleksi, 212 3 Hz frekanslı deşarjlar, 324 3. ventrikül tümörleri, 372 6 Hz diken ve dalga (fantom diken ve dalga), 109, 111 10-10 elektrot montaj sistemi, 34 10-20 elektrot montaj sistemi, 32, 48, 75 14&6 Hz pozitif diken dalga (stenoidler), 109 A Addison hastalığı, 445 Adrenal hastalık, 445 Afterdischarge, 275 Agiri, 273, 355 Ağırlıklı averaj montajı, 43,48 Ağırlıklı ortalama referans montajları, 48 AIDS, 31 Aicardi sendromu, 273, 355 Akçaağaç şuruplu idrar hastalığı, 438 Akinetik nöbetler, 325 Aksiyon miyoklonisi böbrek yetmezliği sendromu, 358 Aksiyon potansiyeli, 7, 9 Aktif uyku, 75 Aktivasyon yöntemleri, 74, 155 Albert Grass, 2 Alçak frekans filtreleri, 21, 27, 28 Alfa, 64 Alfa aktivitesinin varyantları, 84 Alfa frekansı, 15, 79 Alfa koma paterni, 80 Alfa ritmi (alfa aktivitesi), 79 Alfa ritminin frekansı, 81 Alfa ritminin reaktivitesi, 80 Alfa squeak (BKZ: alfa kaçışı, kaçış fenomeni) Alfa kaçışı, 80, 81 Alfa varyantları, 109 Alfoid aktivite, 89 Alkol, 84 Alkol kesilmesi, 405 Altın elektrot, 30 Alzheimer demansı (hastalığı), 398, 438 Amfetamin, 93 Aminofilin entoksikasyonu, 405 AMPA reseptör, 10 Amplifikatör, 18, 41 Amplitüt (genlik), 20, 61, 62, 68, 70, 76 Amplitüt asimetri, 70, 84 Anksiyete, 84, 93 Anormal EEG, 201 Anormal kortikal organizasyon, 265 Anormal nöronal migrasyon, 265 Anterior temporal elektrotlar, 35, 313 Apikulat faz, 91 Aralıklı ışık uyaranı, 75 Aralıklı ritmik delta aktivitesi, 224 Araştırıcı elektrot, 46 Arceau ritmi (BKZ: mu ritmi) Aritmik, 64, 367 Aritmik aktivite, 64 Artefakt, 39, 108, 127 Asenkron, 71, 73, 88, 115 Asetil kolin, 8 Aseton, 31 Asimetri, 76, 84 Asimetrik beta ritmi, 93 Atenüasyon (baskılanma), 70 Atipik selim parsiyel epilepsi, 255 Averaj referans, 43, 48 Ayna fokusu (Mirror focus), 221 485 B İndeks B12 vitamin eksikliği, 398 Balistokardiyogram, 153 Bancaud fenomeni, 81 Barbiturat, 84, 93, 204, 414 Barbitürat koması, 424 Basamak I, 310 Basamak II, 312 Baskılanım boşalım paterni (baskılanma boşalım paterni), 273, 325, 412, 423 Baskılanma (atenüasyon), 70 Bazal ön beyin, 14 Baziler migren, 372 Benzodiazepin, 93, 204 Beta, 64 Beta aktivitesi, 91 Beta frekansı, 91 Beta koma, 422 Beyin absesi, 394 Beyin anoksisi, 405 Beyin dalgalarının frekansı, 61 Beyin ölümü, 20, 38 Beyin sapı, 14 Beyin tümörleri, 381 Bifazik, 62 Bifazik dalgalar, 99 Bilateral bağımsız periyodik lateralize epileptiform deşarjlar (BiPLED), 402, 412 Bilateral senkron, 71 Bilateral senkron jeneralize diken yavaş dalga, 324 BiPLED (Bkz: Bilateral bağımsız periyodik lateralize epileptiform deşarjlar) Bipolar montaj, 43, 44 Bisenkron, 71 Biyoelektrik artefaktlar, 137 Biyolojik kalibrasyon, 27 Bölgesel, 73 Breach ritmi (yarık, gedik ritmi), 109, 116 Burst-supresyon paterni (BKZ. baskılanım boşalma paterni) C Cancellation (BKZ: silinme), 50 Ciganek ritmi (BKZ: frontal orta hat teta ritmi) Cilt potansiyelleri, 153 Comb ritmi (BKZ: Mu ritmi) Common mode (BKZ: ortak mod) Common mode rejection (BKZ: ortak mod rejeksiyonu) CO zehirlenmesi, 398 Creutzfeldt-Jacob hastalığı (BKZ: Jacop Creutzfeldt hastalığı) Cushing hastalığı, 445 Ç 486 Çatlak kırmızı lifler, 358 Çentikli “notch” filtre, 23 Çift korteks, 273 Çift Muz (double banana) montaj, 108 Çocukluk çağı absans epilepsisi, 169, 326 Çocukluk çağında EEG kaydı, 75 Çocukluk çağının iyi huylu santro-temporal dikenli epilepsisi, 245 Çoklu diken dalga boşalımları, 210 Çoklu diken kompleksi, 210 Çoklu diken yavaş dalga, 324 D Dağılım, 61 Dalga, 62 Dalga boyu, 62 Dalga formu, 61 Dalga morfolojisi (dalga formu), 62 Dalganın düzenliliği, 61 Dalga süresi, 62 Defleksiyon, 20 Delta, 64 Demans, 453 Dentato-rubral-pallido-luysian atrofi, 358 Depolarizasyon, 6, 8, 10, 11 Derin anestezi, 414, 424 Derinlik elektrotları, 29, 35, 278, 317 Derivasyon, 43, 48 Desenkronizasyon, 14, 64 Desibel, 18 Diferansiyel amplifikatör, 18, 41 Dijital EEG, 2, 17 Diken, 10, 11, 62, 204, 224 Diken benzeri varyantlar, 109 Diken dalga kompleksi, 212, 224 Dil ve diğer orofarengeal yapıların artefaktları, 140 Dipol, 8, 11, 12, 13 Direnç, 21 Disembriyoblastik nöroepitelyal tümörler (DNET), 266 Diskriminasyon, 18 Diurnal, 76 Diyaliz demansı, 441 Diyaliz disequilibrium sendromu, 441 DNET (BKZ: Disembriyoblastik nöroepitelyal tümörler) Dominant ritm, 91 Doose sendromu, 339 Double banana montaj (BKZ: çift muz montaj) Duysal uyarı, 73 Düzenli (harmonik) dalgalar, 88 Düzenli (regüler) aktivite, 64 Düzensiz (irreguler) aktivite, 67 Düz polimorfik delta aktivitesi, 368 E EEG aktivitesinin hücresel temeli, 5 EEG amplifikatörü (BKZ: amplifikatör) EEG cihazı, 17 EEG dalgaları, 8 EEG elektrotları, 29 EEG kaydı, 28 EEG kayıt parametreleri, 17 EEG terminolojisi, 61 EEG’nin ontogenezi, 75 EKG artefaktı, 151 Eksitabilite, 9 Eksitator postsinaptik potansiyeller, 8 F Fantom absanslı idiyopatik jeneralize epilepsi, 339 Fantom diken ve dalga (Bkz. 6 Hz. diken ve dalga), 111 Faz cancellation (BKZ: silinme) Faz distorsiyonu, 24 Fazik R uyku, 198 Faz iptali (silinmesi), 44 Faz karşılaşması, 44, 47, 129 Faz kayması, 24 Fenitoin, 84, 93, 204 Fenotiazin, 84 Feokromositoma, 445 FIRDA (BKZ: frontal intermitan ritmik delta aktivitesi) Fiksasyon kaybı duyarlılığı, 178, 249, 250, 253 Fiksasyon-off sensitivitesi,(fiksasyon kaybı duyarlığı) Filtre ayarı, 38 Filtreler, 21 Fiş kutusu, 29 Fizyolojik artefaktlar, 127, 137 Fizyolojik olmayan artefaktlar, 127, 131 Fokal, 73 Fokal baskılanma, 70 Fokal kortikal displaziler, 265 Fokal polimorfik delta aktivitesi, 224 FOLD, 112 Fonksiyonel defisit alanı, 275 Fonksiyonel MR (fMRI), 275 Foramen ovale (elektrotları), 278, 313 Fotik stimulasyon, 61, 74, 111, 168 Fotik sürüklenme, 76, 143, 174 Fotomiyoklonik yanıt (BKZ: fotomiyojenik yanıt) Fotomiyojenik yanıt, 143, 174 Fotoparoksizmal yanıt, 171, 324 Fotosensitivite, 169, 324, 339 Fragmantasyon, 342 Fragmante, 85 Fragmante dikenler, 329 Frekans, 62 Frontal alfa, 88 Frontal intermitan ritmik delta aktivitesi (FIRDA), 370, 372, 381 Frontal lob epilepsiler, 233, 278 Frontal orta hat teta ritmi “Ciganek ritmi”, 97, 124 Fronto-santral beta ritmi, 93 İndeks Elektriksel enterferans, 131 Elektrodekreman ritmler, 219, 324 Elektroensefalografi, 1 Elektroensefalografinin tarihçesi, 1 Elektrokardiyogram (EKG), 151 Elektrokortikografi, 309 Elektromiyografi, 186 Elektro-okulogram, 186 Elektroserebral inaktivite, 21, 28, 38, 429 Elektroserebral sessizlik, 38 Elektrot, 30 Elektrot artefaktı (“popping”), 134, 136 Elektrot direnci, 30 Elektrot empedansı, 25, 28, 30 Elektrot giriş kutusu, 29 Elektrot kabloları, 29 Elektrot kremi, 30 Elektrotların yerleştirilmesi, 30, 36 Elektrotlarla ve cihazla ilgili artefaktlar, 133 Elektrot polarizasyonu, 30 Elementer vizüel halusinasyonlar, 250 Eloquent korteks (BKZ: kritik korteks) Empedans, 25, 31, 132 Empedans testi, 25 Ensefalopati, 80 Enterfaz, 133 Enterferans, 25, 31, 131 Enterferansı, 29 Epidural elektrotlar, 29, 278, 316 Epilepsi, 201 Epilepsia parsiyalis kontinua, 265, 394 Epilepsi monitorizasyon, 35 Epileptojen alan, 275 Epileptojenik lezyon, 275, 276 EPSP (BKZ: eksitator postsinaptik potansiyeller) Erişkinlerde normal EEG, 79 Erişkinlerin subklinik ritmik EEG deşarjları (SREDA), 109, 118 Erken başlangıçlı absans epilepsi, 169 Erken miyoklonik epilepsi, 414 ESES (BKZ: Yavaş uykuda elektriksel status epileptikus) Eşit potansiyel, 44 Evolüsyon, (BKZ: Evrilme) Evre-1 uyku, 188 Evre-2 uyku, 188 Evre-3, 193 Evre-4, 193 Evrilme (Evolüsyon), 68, 121 G GABA, 9, 186 Gamma aktivitesi, 93 Gastaut tipi (Oksipital epilepsiler), 249 Gaz sterilizasyonu, 31 Gece terörü, 193 Geç başlangıçlı form (İdiyopatik oksipital epilepsiler, Gastaut tipi), 250 Geçici iskemik ataklar, 390 Gençliğin posterior (yavaş) dalgaları, 77, 88 Gibbs ve ark., 212 Gibbs ve Gibbs, 193 Giriş paneli, 29 Glia, 5 Glial hücre, 8 Glioblastoma, 381 Glossokinetik artefakt, 140 Glutamat, 9 Görüntüleme yöntemleri, 276 Göz açıp-kapama, 73, 75 Göz açma reaktivitesi, 61 Göz kapağı miyoklonili absans, 169 Göz kapama duyarlılığı, 178 Gözle ilgili artefaktlar, 137 Grey Walter, 2 Grid elektrotlar, 314 Gürültü artefaktı, 137 487 H İndeks Hafif uyku, 100, 109 Hans Berger, 1 Hareket artefaktı, 147 Hashimato ensefalopatisi, 445 Hastayla ilgili artefaktlar, 127 Hemimegalensefali, 265, 355 Hemisferler arası uyumluluk, 61 Henry Gastaut, 2 Hepatik yetmezlik, 438 Herbert Jasper, 2 Hertz, 62 Heterotopiler, 273 Hızlı aktivite, 64, 91 Hızlı alfa varyantı, 84, 88 Hızlı diken, 219 Hızlı göz hareketleri, 186, 199 Hızlı göz hareketleri (rapid eye movements), 108 Hipereksitabilite, 11, 201 Hiperkalsemi, 438 Hipernatremi, 438 Hiperosmolar koma, 398 Hiperpolarizasyon, 7 Hipersenkroni, 11, 71, 210 Hipertiroidizm, 398, 438, 445 Hiperventilasyon cevabı, 43, 61, 73, 74, 77, 96, 155, 156 Hipnagojik hipersenkroni, 76, 193 Hipnapompik hipersenkroni, 76, 193 Hipoglisemi, 154, 398, 438 Hipokapni, 74 Hipoksi, 398 Hipoksik iskemik ensefalopati, 424, 441 Hiponatremi, 438 Hiponatremik ensefalopati, 444 Hipotalamus, 186 Hipotermi, 424 Hipotiroidizm, 93, 438, 445 Hipsaritmi, 265 Hipsaritmi paterni, 219 Histaminerjik nörotransmitter, 186 Huglings Jackson, 1 Huntington hastalığının juvenil formu, 358 Hücre membranı, 5 HV reaksiyonu (BKZ: hiperventilasyon cevabı) I IPSP (BKZ: inhibitör postsinaptik potansiyaller) IRDA (BKZ: intermitan ritmik delta aktivitesi) Israrlılık, 74 İ 488 İdiyopatik fotosensitif oksipital epilepsi, 253 İdiyopatik oksipital epilepsiler, 249 İFS (BKZ:intermitan fotik stimulasyon-aralıklı ışık uyaranı) İğne elektrotlar, 30, 31, 75 İktal başlangıç alanı, 275 İktal EEG, 278 İndeks, 74 İnfantil spazm, 219, 325 İnhibitör postsinaptik potansiyeller (IPSP), 8 İnfon, 33 İnme, 438 İnterhemisferik fokus, 233 İnteriktal epileptiform deşarjlar, 201 İntermitan fotik stimulasyon, 76 İntermitan ritmik delta aktivitesi (IRDA), 224, 371 İntrakortikal, 309 İntrakranyal hemoraji, 387 İnvazif EEG, 309 İnvazif elektrotlar, 29 İPSP (BKZ: inhibitor postsinaptik potansiyeller) İrritatif alan, 275 İskemik serebrovasküler olaylar, 390 İşitsel stimuluslar, 180 J Jakob Creutzfeldt hastalığı, 31, 372, 398, 415, 438 Jel, 30 Jeneralize, 73 Jeneralize baskılanma, 70 Jeneralize beta ritmi, 93 Jeneralize boşalımlar, 210 Jeneralize deşarjlar, 73 Jeneralize epilepsi febril nöbete artı, 349 Jeneralize epilepsiler, 319 Jeneralize epileptiform deşarjlar, 319 Jeneralize periyodik deşarjlar, 414 Jeneralize tonik klonik nöbetli idiyopatik jeneralize epilepsi, 349 Juvenil absans epilepsi, 169, 332 Juvenil Huntington hastalığı, 377 Juvenil miyoklonik epilepsi (JME), 169, 340 K Kaçış (alfa squeak) fenomeni, 80, 81 Kafa şeritleri, 31 Kafa travması, 111, 438 Kağıt hızı, 25 Kalem sapması, 27 Kalibrasyon, 26 Kalibrasyon ayarı, 26 Kalibrasyon sinyali, 20, 26, 27, 70 Kapasitor, 21, 22 Kap elektrotlar, 30 Karaciğer yetersizliği, 372 Karbamazepin, 84, 204 Karbon monoksit zehirlenmesi, 405 Kardiyopulmoner arrest, 414 Kare dalga kalibrasyonu, 27 Kare dalga sinyali, 21 Karsinomatöz menenjit, 438 Kas artefaktı, 143 Kas atonisi, 198 Kayıt elektrotları, 29, 32 Kayıt tekniği, 29 Kazanç (gain), 18 Kemer ritmi, 115 Kenan Tükel, 3 Kep, 31 Mitokondriyal ensefalopati ve “ragged red fibers” hastalığı (MERRF), 358 Mittens, 124 Miyokloni, 332, 337 Miyoklonik absans nöbetleri, 337 Miyoklonik astatik nöbetli epilepsi, 339 Miyoklonik atonik status epileptikus, 340 Monofazik, 62 Monomorfik, 85, 121 Monomorfik dalga, 66 Montaj, 39, 43 Multifokal, 73, 204 Mu ritmi, 76, 89, 97, 112 N Lafora hastalığı, 358 Lambda dalgaları, 76, 97 Lamotrijin, 204 Landau Kleffner sendromu, 255 Laplasyen montaj, 43, 48, 49 Lateralize, 73 Lateral (neokortikal) temporal lob epilepsi, 232 Lateral rektus dikeni, 140 Lennox Gastaut sendromu, 217, 349 Leptomeningeal heterotopi, 273 Letarji, 61 Lewy cisimcikli demans, 372 Lityum entoksikasyonu, 419, 438 Lizensefali, 273 Longitudinal, 39, 43, 44 Nabız artefaktı, 153 Na+-K+ pompası, 6 Naproksen aşırı dozu, 438 Nazion, 33 Nazofarengeal elektrotlar, 29, 30, 35, 313 Negatif basınçlı elektrotlar, 31 Neokortikal temporal lob epilepsileri, 296 NMDA reseptör, 10 Nonketotik hiperglisemik hiperosmolar koma, 405, 444 Nonketotik hiperglisinemi, 414 Nonkonvulzif status epileptikus, 457 Noradrenerjik, 186 Normal basınçlı hidrosefali, 398 Normal EEG, 79 Normal varyasyon, 67 Nöroleptikler, 93 Nöron, 5 Nöronal seroid lipofuksinozisi, 170, 358 Nöronopatik Gaucher hastalığı, 358 Nöron ve glianın anormal proliferasyonu, 265 Nörotransmiter, 8 NREM, 76 Nukleus retikularis talami, 15 M O Magnetoensefalografi (MEG), 275, 310 Mavi ışık, 170 MEG (BKZ: Magnetoensefalografi) Membran potansiyeli, 6 Menengiom, 381 Mental retardasyon, 76 Mental-submental EMG kaydı, 186 MERRF (BKZ: mitokondriyal ensefalopati ve “ragged-red fibers” hastalığı) Metabolik, 398 Metabolik ensefalopati, 372 Metal diskler, 30 Metrizamid zehirlenmesi, 438 Meziyal bazal temporal aktivite, 35 Meziyal-frontal, 233 Meziyal temporal lob epilepsileri, 227, 285 Migren, 394, 405 Mikrovolt, 68 Milivolt, 68 Mirror focus (BKZ: Ayna fokus) Ohm, 25 OIRDA (BKZ: oksipital intermitan ritmik delta aktivitesi) Oksipital, 237, 301 Oksipital protuberens, 33 Omega aktivite, 64 Oksipital intermitan ritmik delta aktivitesi (OIRDA), 329, 370, 377 Orta hat teta ritmi (Ciganek), 124 Ortak mod (Common mode), 42 Ortak mod rejeksiyonu (common mode), 18 Ortak referans elektrodu, 43, 46 Ortalama referans montajları, 48 L İndeks Keskin, 204 Keskin dalga, 62, 224 Keskin yavaş dalga, 224 Kırmızı ışık, 170 kiloohm, 25 K kompleksi, 76, 107, 125, 186, 188 Klips elektrotlar, 31 Kloral hidrat, 75 Kokain, 93 Kolinerjik, 186 Kollodion, 30, 75 Koma, 61 Kompleks, 62, 67 Kompleks dalga, 62 Konfuzyonel uyanmalar, 193 Konvulzif status epileptikus, 466 Kortikal eksitabilite, 10 Kortikobazal dejenerasyon, 372 Kritik korteks (eloquent korteks), 312 Kronik rubella ensefaliti, 448 Küçük keskin diken(small sharp spike), 109, 115, 205 P Pakigiri, 273 Palatal myoklonus, 140 Panayiotopoulos tipi, 249 Parietal lob, 237, 301, 306 Parieto-oksipital aralıklı ritmik delta aktivite (PIRDA), 329 489 İndeks 490 Paroksizmal aktivite, 68 Paroksizmal depolarizasyon sapması, 10 Paroksizmal hızlı aktivite, 236 Parsiyel epilepsiler, 223 Parsiyel (fokal) epileptiform aktiviteler, 223 Pasta, 29, 30 Patern, 62 Patern duyarlılığı, 180 Pedinculopontintegmental çekirdek, 186 Penisilin, 11 Perioral miyokloni, 339 Periventriküler nodüler heterotopi, 273 Periyodik, 68 Periyodik deşarj, 26 Periyodik epileptiform aktiviteler, 401, 402 Periyodik kısa aralı yaygın deşarjlar (PSIDD), 402, 414 Periyodik lateralize epileptiform deşarjlar(PLED), 224, 402 Periyodik uzun aralı yaygın deşarjlar, 402, 414 Periyot, 68 PET (Pozitron emisyon tomografisi), 276, 309 Phase reversal (BKZ: Faz karşılaşması) Pış pış artefaktı, 151 Pierre Gloor, 2 Piramidal nöronlar, 11 PLED (BKZ:Periyodik lateralize epileptiform deşarjlar) PLIDD (BKZ: Periyodik, uzun aralı yaygın deşarjlar) Polarite, 11,12, 41, 41, 44, 62 Polifazik, 62 Polimikrogiri, 273 Polimorfik dalga, 64 Polimorfik delta aktivite, 367 Polimorfik teta aktivite, 97 Polisomnografi, 185 Popping artefaktı (BKZ: elektrot artefaktı) POST (BKZ: Pozitif oksipital sharp transient ya da pozitif oksipital keskin geçiciler) Postanoksik ensefalopati, 111, 414, 424 Posterior beta ritmi, 93 Posterior dominant ritm, 81 Posterior hipotalamus, 14 Posterior korteks epilepsileri, 306 Posterior lokalizasyonlu beta ritmi, 93 Posterior ritm, 75 Postsinaptik iyonik akım, 8 Postsinaptik potansiyel, 7, 8 Posttravmatik epilepsi, 378 Potansiyel gradienti, 9 Pozitif dikenler, 109 Pozitif oksipital keskin geçiciler (Pozitif oksipital sharp transient, POST), 76, 101, 188 Pozitron Emisyon Tomografi (BKZ:PET) Preauriküler nokta, 33 Presantral alfa, 89 Primer bilateral senkroni, 210 Progresif miyoklonik epilepsiler, 169, 358 Progressif supranükleer palsi, 372 Provokasyon yöntemleri, 61 PSIDD (BKZ: Periyodik kısa aralı yaygın deşarjlar) Psikomotor varyant, 77, 96, 121 Psödoperiyodik, 402 R Rasmussen ensefaliti, 394 Reaktivite, 61, 62, 73, 80, 422 Reaktivite testi, 73 Referans elektrodu, 43 Referansiyel montaj, 41, 43, 46, 47, 151 Referans noktası, 48 Refrakter periyot, 7 REM, 75, 76, 108, 198 REM uykusu skorlama, 186 Repolarizasyon, 7, 11 Reye sendromu, 111, 414 Rezistans, 134 Rho aktivite, 64 Richard Caton, 1 Ritmik aktivite, 64, 91, 367 Ritmik midtemporal teta (BKZ: psikomotor varyant, ritmik midtemporal teta boşalımları) Ritmik sinüzoidal patern, 120 Ritmik midtemporal teta boşalımları, 109 Ritmik teta dalgaları, 96 Ritmisite, 14, 62, 64 Robert Naquet, 2 Robert Schwab, 2 Robert Todd, 1 Rolandik µu, 77 R uyku, 198 S-Ş Santral teta aktivitesi, 97 Sawtooth dalgalar (BKZ: testere dişi dalgalar) Sedasyon, 93 Selahattin Doğulu, 3 Selim elektroensefalografik varyantlar, 109 Selim sporadik uyku dikenleri, 109 Semikoma, 61 Semptomatojenik alan, 275 Senkron, 14, 71 Senkronizasyon, 8, 61 Sensitivite, 20, 28, 38, 70, 76 Sensori-Motor ritm, 91 Serebral abse, 438 Serebral korteks, 14 Serebral kortikal gelişimsel malformasyonları, 263 Serebral lipidoz, 438 Serebral ödem, 372 Serebral palsi, 76 Serotoninerjik, 186 Serotonin sendromu, 438 Sfenoidal elektrotlar, 29, 30, 35, 232, 313 SIRPID (BKZ:Stimulus ile indüklenen ritmik periyodik iktal deşarjlar) Sialidoz, 358 Sigma aktivite, 64 Siklik alternan patern, 199 Silinme (cancellation), 44, 50 Simetri, 70 Sinaps, 5 Sinuzoidal-ritmik aktivite, 76 Sinüzoidal, 80 Sinüzoidal dalga, 66 T T1, T2 elektrotlar, 227 Talamik pacemaker hücreler, 14 Talamokortikal relay hücreler, 15 Talamus, 14, 64, 186 Talamusun dorsal medial nukleusu, 371 Tekrarlayan ekstremite hareketleri, 73 Tek uçlu amplifikatör, 19 Temel aktivite, 62 Temel aktivitede fokal yavaşlama, 224 Temporal alfa, 88 Temporal intermitan delta aktivitesi (TIRDA), 224, 227, 374, 376 Temporal Lob epilepsilerde interiktal EEG, 227 Temporal teta aktivitesi, 96 Terleme artefaktı, 153 Terminoloji, 62 Testere dişi dalgalar (sawtooth dalgalar), 198 Teta, 64 Teta aktivitesi frekansı, 96 Teta ritmi, 96 Tetiklenmemiş nöbet, 204 TIRDA (BKZ: Temporal intermitan ritmik delta aktivitesi) Timpanik elektrotlar, 35, 313 Toksik ensefalopati, 398, 453 Tonik nöbetler, 325 Tonik R uyku, 198 Toprak elektrodu, 25 Tragus, 33 Transvers, 39, 44 Transvers bipolar, 44 Transvers bipolar montaj, 99 Transvers bipolar, 43 Trifazik, 62 Trifazik dalgalar, 418, 438 Tubero skleroz, 266, 355 Tümörler, 438 İndeks Sinüzoidal teta aktivitesi, 96 Skalp elektrod, 13 Skalp rezistansı, 30 Somnolans, 61 SPECT (Single Foton Emisyon Tomografi) , 276 Spindle koma, 422 Sporadik aktivite, 74 SREDA (BKZ: yetişkinin subklinik epileptiform aktivitesi) SSPE(BKZ: subakut sklerozan panansefalit) SSS’ni baskılayıcı ilaçlar (Santral sinir sistemi), 424 Stereotaktik, 309 Stimulus ile indüklenen ritmik periyodik iktal deşarjlar,(SIRDIP), 414 Strip elektrodlar, 309, 314 Stroboskop, 170 Stupor, 61 Sturge Weber sendromu, 355 Subakut sklerozan panensefalit (SSPE), 377, 414, 418, 448 Subdermal elektrot, 31 Subdural elektrotlar(grid), 29, 35, 278, 309 Subdural hematom, 387, 438 Subharmonik alfa örneği, 85 Subkortikal band heterotopi, 273 Subkortikal heterotopi, 273 Supraorbital elektrotlar, 35 Supresyon-burst paterni (BKZ: baskılanma boşalım paterni) Süt çocuğu (2-12 ay), 75 Süt çocuğunun miyoklonik epilepsisi, 169 Şizensefali, 273 U-Ü Uluslararası 10-20 montaj sistemi, 32 Unilateral baskılanım-boşalım, 265 Unilateral hipsaritmi, 265 Unverricht Lundborg hastalığı, 170, 358 Uyanmada Grand mal epilepsi, 349 Uyanma ile birlikte jeneralize tonik klonik nöbetli epilepsi, 169 Uyku, 74, 182, 185 Uykuda delta dalgaları, 108 Uyku deprivasyonu, 180, 186 Uyku EEG, 76 Uyku EEG’sinin elemanları, 99 Uyku fizyolojisi, 186 Uyku iğciği koması, 422 Uyku iğcikleri, 14, 15, 76, 103, 186, 188 Uykunun evreleri, 186 Uykunun pozitif oksipital keskin geçicileri (POST), 101 Uyku siklusu, 187 Uyuklama, 109 Uyuklama sırasındaki ritmik teta, 96 Uyurgezerlik, 193 Uzamsal dağılım, 73 Üremi, 372 Üremik ensefalopati, 438 V Valproat, 204 Varyant aktivite, 121 Varyant dalgalar, 109 Verteks keskinleri, 76, 99, 188 Video-EEG monitorizasyonu, 2 Viral ensefalit, 394 Viral hepatit, 31 Voltaj, 20, 61 Voltaj-amplitüt, 61 Voltaj asimetrisi, 91 Voltajın çıktısı, 20 Voltajın girdisi, 20 W Wernicke hastalığı, 414, 424 West sendromu, 355 WHAM, 112 Wicket dikeni(kemeri), 109, 112, 205 Wicket ritmi(BKZ:mu ritmi) Wilson hastalığı, 398 Y Yanak-avurt elektrotlar, 35 Yarı invazif elektrotlar, 35, 313 Yaşlılarda temporal yavaşlama, 398 491 İndeks 492 Yavaş aktivite, 10, 367 Yavaş alfa (varyantı), 77, 84, 85 Yavaş dalga, 64 Yavaş diken ve dalga kompleksi, 217 Yavaş göz hareketleri, 109, 188 Yavaş uyku, 193 Yavaş uykuda elektriksel status epileptikus, 255 Yaygın yavaşlama, 224 Yaylanma artefaktı, 134 Yetişkinin subklinik ritmik epileptiform aktivitesi (SREDA), 118, 120 Yukarı-aşağı göz hareketleri, 140 Yüksek frekans filtresi, 23, 27, 28, 93, 131 Yüzeyel uyku, 188 Yüzey pozitif dalga, 98 Z Zamanlama, 71 Zaman sabit ayarı, 21 Zaman sabiti, 22 Zaman sabiti “time constant”, 21 Zemin aktivitesi, 62 Zemin elektrodu, 31 Zigomatik elektrotlar, 35 Zincir fenomenin sonu, 53