12.1.2016 İÇİNDEKİLER *BİLGİYİ İŞLEME KURAMI: Bellek ve türleri, Bilişsel Süreçler (dikkat, algı, kodlama, unutma, geri getirme veya çağırma, tekrar… vb.), öğrenme stratejileri… vb. *ÖĞRENMEDEN ÖĞRETİME KURAMLAR ve YAPILANDIRMACILIK: Temel kavramlar (bilgi ve öğrenme), kuramın ilkeleri, süreçleri ve kuram temelli eğitim durumu hazırlama… vb. EĞİTİM PSİKOLOJİSİ 12.1.2016 12.1.2016 1 2 6.Hafta BİLGİYİ İŞLEME KURAMI Öğrenmeyi en en kapsamlı şekilde açıklayan öğrenme yaklaşımı “bilgi işleme modeli”dir. Bu model insan zihninin işleme şeklini, bilgisayarın işleme şekline benzeterek açıklar. Buna göre hem insanlar hem de bilgisayarlar bilgiyi alırlar, depolarlar, geri getirirler ve bu bilgilere dayanarak karar verirler. 12.1.2016 12.1.2016 BİLGİYİ İŞLEME KURAMI 3 4 ZİHİNSEL YAPIDA ÖĞRENMENİN OLUŞUMU Dikkat Örneğin bir matematik problemi ile karşılaştırıldığında, sayı ve yazı şeklindeki semboller kullanılır (girdi), problem üzerinde çalışılır (işlem uygulama) ve bir çözüm meydana getirilir (çıktı). 12.1.2016 Yürütücü Biliş 12.1.2016 Algılama BİLGİYİ İŞLEME KURAMI Tekrar Kodlama Öğrenme bilgiyi işleme fonksiyonunu sağlayan bir seri işlemler bütünü olarak kabul edilir. Geri getirme Bozulma Unutma Unutma (Kaybolma) 5 (Kaybolma) Unutma 6 (Kaybolma) 1 12.1.2016 BİLGİ DEPOLARI ATKINSON-SCHIFFREN BİLGİYİ İŞLEME MODELİ Bilgi depoları, bilginin tutulduğu ve bilgiyi işlemenin gerçekleştiği depolardır. Üç ana bellek deposu vardır; 1. Duyusal bellek (duyusal kayıt) 2. Kısa süreli bellek (çalışan bellek) 3. Uzun süreli bellek 12.1.2016 8 DUYUSAL BELLEK Duyu organları sürekli çevreden gelen uyarıcı bombardımanına maruz kalırlar. Bu uyarıcılar ilk olarak duyusal belleğe ulaşır. Kapasite Duyusal belleğin çevresel uyarıcıları alma kapasitesi sınırsızdır. Depolama şekli Duyusal bellekte kapsanılan bilgi dış çevrenin ilk izidir ve dış uyarıcıların tam bir kopyasıdır. Duyu organlarının aldığı şekilde depolanır: görsel bilgi görsel biçimde, işitsel bilgi işitsel biçimde vb. bir süre için depolanır. Bilginin kısa bir süre tutulduğu bilgi deposudur. Ör: Parmağınızı bir süre gözünüzün önünde tuttuktan sonra hızla çektiğinizde gölgesini bir süre hissedersiniz. Bu duyusal kayıtta bir süre tutulmasının sonucudur. Anlamlı hale getirilmek istenen bilgi, işleme sistemi için kısa süreli belleğe aktarılır. Bu mekanizma dikkat’tir. 9 10 KISA SÜRELİ BELLEK DUYUSAL BELLEK 11 Kısa süreli bellek duyusal kayıttan aktarılan sınırlı miktardaki bilgiyi, kısa süreli depolama görevini üstlenmektedir. Temel bir bellek deposu işlevini yürütmektedir. Kısa süreli bellekte bilinçli olarak bilginin farkına varılır ve bilgi anlamlı bir şekle dönüştürülür. Duyusal bellekte depolama süresi çok kısa olduğundan bilginin farkına varılmaz. 12.1.2016 Ör: Okuma esnasında öğrenmenin anlamlı olabilmesi için cümlenin bütün algılaması gerekir. Eğer duyusal bellekte kısa süreli bir depolama gerçekleşmemiş olursa cümlenin sonuna geldiğinde başındaki kelimeler unutulmuş olur ve tam bir algılama sağlanamaz. 12.1.2016 Depolama süresi Bilgi kısa bir sürede işleme sistemine aktarılmaz ise kaybolur ve tekrar geri getirilemez. Duyusal belleğin bilgiyi ne kadar süre tutabildiğine ilişkin kesin veriler sunmak oldukça zordur ve bu noktada psikologlar arasında tam bir fikir birliği yoktur. Bilginin depolanma süresi, alındığı duyu organına göre farklılık gösterir. Görsel bilgi 0,5-1 saniye arası, işitsel bilgi 2-4 saniye arasında tutulabilmektedir. 12.1.2016 12.1.2016 DUYUSAL BELLEK 12 2 12.1.2016 KISA SÜRELİ BELLEK 13 İki şekilde bilgi depoya gönderme gerçekleşir; Bilgiyi aynen işleme ve depolama (ezberleme) altı kere altı otuzaltı dedemin bıyığı yolda kaldı çöpçü geldi süpürdü dedem bıyıksız kaldı Bu tekerlemeleri okuyarak kısa süreli belleğinize atarsınız. Tekrar etmezseniz unutursunuz. Uzun süreli bellekteki ilişkili bilgi ile bütünleştirerek ilişkili şemalar içerisine depolamak (anlamlandırmak) altı kere altı otuzaltı hakem dedi penaltı rıdvan dedi atalım tanju dedi kaçalım 15 16 UZUN SÜRELİ BELLEK KISA SÜRELİ BELLEK Bir diğer öğrenme (işleme) şekli anlamlandırma’dır. Anlamlandırma uzun süreli bellekteki bilginin, yeni gelen bilgi ile kısa süreli bellekte ilişkilendirmesi yoluyla yeni bilgiye anlam verilerek gerçekleştirilir. 17 Kapasite Depolama şekli 1. Sözel kodlar 2. İmgelem 3. Anlam ve önermeler İşlemsel bilgi Depolama süresi Depolamanın yapıldığı bellek çeşitleri Anısal bellek Anlamsal bellek 1. Hiyerarşik düzenleme 2. Önerme ağı 3. Şema 12.1.2016 12.1.2016 Bilgiyi işleme şekli Ezberleme yoluyla öğrenmede kullanılan temel bilişsel süreç tekrar’dır. Bilgi aynen tekrarlanarak, alındığı şekliyle bağımsız bir birim olarak uzun süreli bellekte depolanır. 12.1.2016 - - 14 KISA SÜRELİ BELLEK 12.1.2016 Bilgiyi işleme şekli Kısa süreli bellek, bilgiyi işleme merkezidir. İşlenen bilgi uzun süreli depoya gönderilir. Depolama süresi Bilginin tutulma süresi 15-20 saniyedir. Bu süre içinde bilgi işlenmez ve uzun süreli belleğe gönderilmezse unutulur ve bu bilgi geri getirilemez. Ör: Rehberden bir telefon numarasına bakarak telefon edilebilir ancak bir kodlama yapmadan numarayı ikinci kez hatırlamak zordur ve tamamen unutulur. Bu süreyi arttırmanın yolu zihinsel tekrardır. KISA SÜRELİ BELLEK Depolama şekli Görsel ve işitsel olarak depolanır. İşitsel daha baskındır. Kodlama şekli bireye göre değişir. Ör. İşitme engelli görsel olarak kodlar. 12.1.2016 Bu sınırları arttırmak için iki yol kullanılır; 1. Gruplandırarak birimleri genişletme (Bilginin daha geniş birimler içerisinde örgütlenmesi yine de gruplanan bilgi fazla ise almakta zorlanır) 2. İşleme süresini kısaltma (Sistemin boş olması gerekir. Bilişsel süreçler daha etkin kılınarak bu süre içerisinde daha fazla miktarda bilgi işlenebilir. 12.1.2016 Kapasite Sınırlı miktarda bilgiyi alma kapasitesine sahiptir. Miller bu kapasiteyi 7 birim olarak kabul etmiştir. Öğrenme sürecinin birinci aşaması olan kısa süreli bellekte bilgi ne kadar çok olursa olsun ancak 7 birimlik bilgi sisteme alınabilir, diğerleri kaybolur. KISA SÜRELİ BELLEK 18 3 12.1.2016 UZUN SÜRELİ BELLEK UZUN SÜRELİ BELLEK Kapasite Uzun süreli bellek kapasitesi sınırsız olarak kabul edilmektedir. Çok miktardaki farklı bilgiyi kapsayabilir. Ör: Telefon rehberinden bir numaraya baktıktan sonra telefon tuşlarına basılarak arama sağlanır. Bilgi uzun süreli belleğe gönderilmeden doğrudan tepki üreticisine gönderilerek tepkide bulunulmuş olur. Öğrenme gerçekleşmiş değildir. Daha sonra aranmak istendiğinde numara hatırlanmaz, bilgi kaybolmuştur. Bir bilgi birikiminin depolanabilmesi için bazı bilgilerin kaybolması ve yeni gelenlere yer açılması gerekmez. 19 UZUN SÜRELİ BELLEK 20 UZUN SÜRELİ BELLEK İşlemsel bilgi 12.1.2016 Kavramsal bilgi Depolama şekli Açıklayıcı bilgi üç ana form içerisinde depolanır. 1. Sözel kodlar (Kelimeler olarak depolanır, hikaye anlatımı, atasözleri vb.) 12.1.2016 Depolama şekli İki şekilde gerçekleşir. 1. Açıklayıcı bilgi 2. İşlemsel bilgi 12.1.2016 12.1.2016 Sürekli bellek deposudur. Kısa süreli bellekte işlenmiş olan bilgi uzun süreli belleğe gönderilerek depolanır. Bir bilginin öğrenilmiş kabul edilmesi için mutlaka uzun süreli bellekte depolanmış olması gerekir. 2. İmgelem (Bireyin bir yapı ve olayı (görsel yada işitsel) depolarken zihinsel resmini oluşturmasıdır) Depolama şekli Açıklayıcı bilgi; kavramlar, olgular, tanımlar ve kurallarla ilgili olan bilgidir. 21 UZUN SÜRELİ BELLEK 3. Anlam ve önermeler (Bir nesne veya olayın özellikleri, bağlantılı olduğu öğeler, doğru yanlış yargısı içinde ele alınan önermeler vb. kapsar. Hatırlamada her bir ayrıntıdan çok, o durum veya olayın taşıdığı anlam önem kazanır. Ör: Okunulan bir metinde her bir cümle veya kelime değil, genel bir anlam hatırlanır. 22 UZUN SÜRELİ BELLEK İşlemsel bilgi; bir işin nasıl yapılacağını gösteren bilgidir. Ör: Bir otomobili kullanırken sıralamada yapılması gereken her bir işleme ilişkin bilgidir. 12.1.2016 Anlamlar önermeler şeklinde depolanmaktadır. Ör: Ahmet’in çok sevdiği amcasının beyaz bir otomobili var. 12.1.2016 Bir işin üretilmesi durumunda ne yapılması gerektiğine ilişkin bilgidir (bazen bir sıralama takip eder). Bir davranışın başarılı olarak yerine getirilmesi için, değişen durumlara davranışların uydurulması gerekir. Davranışın düzenlenmesinde “Bu durumda şöyle yapılar” mantığı hakimdir. Ör: Bisiklet kullanımında Hızlı gitmek istersen, pedalı hızlı çevir Yavaş gitmek istersen, pedalı yavaş çevir Sağa dönmek istersen, direksiyonu saat yönünde çevir gibi. Bir önermenin iki öğesi vardır; Bir veya daha fazla öğeyi içerir (Ahmet ve amcası) Tek bir ilişkiyi kapsar (vardır) 2. 1. 23 24 4 12.1.2016 Depolama süresi Depolama süresi oldukça uzundur, hatta sınırsız olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte kaybolma şekli farklıdır. Depolamanın yapıldığı bellek çeşitleri İki ana yapı içinde değerlendirilir. Anısal (episodik) bellek Anlamsal (semantik) bellek 2) Hiyerarşik düzenleme Önerme ağı Şema 12.1.2016 UZUN SÜRELİ BELLEK 12.1.2016 UZUN SÜRELİ BELLEK 1) Duyusal bellek ve kısa süreli bellekte bilgi bir diğer belleğe geçmezse kaybolurken uzun süreli bellekte bilgi bir kez depolandıktan sonra kaybolmaz. 25 UZUN SÜRELİ BELLEK 26 UZUN SÜRELİ BELLEK Depolamanın yapıldığı bellek çeşitleri Kısa süreli bellekte işlenerek anlam kazandırılan ve depolanmak üzere uzun süreli belleğe gönderilen örgütlenmiş bilgi bütünlerini kapsar. Uzun süreli bellekte bir zaman-mekan olayı olarak depolanan anılar, kısa süreli belleğe geri getirilip yeni alınan diğer bilgiyle bütünleştirilerek anlamsal bir yapı kazandırılabilir. Yaşamda olağan bir tarzda meydana gelen ve birey için bir anlam ifade etmeyen olayların hatırlanması zordur. 27 UZUN SÜRELİ BELLEK 28 UZUN SÜRELİ BELLEK Kanarya Hayvan Kuş Diğer kuşlar Uçabilir Ötebilir 29 Anlamsal (semantik) bellek 2. Önerme Ağı: Birbiriyle ilişkili fikirler seti olarak görülebilir. Bir yargı vardır. “Kanarya bir kuştur” yargısı gibi. Bir fikri açıklayan bir cümlenin içerisinde birden fazla önerme vardır ve bunlar uzun süreli bellekte bir ağ şeklinde depolanırlar. Ör: Ahmet’in çok sevdiği amcasının beyaz bir otomobili var. Amcanın otomobili vardır Otomobil beyazdır Ahmet çok sever 12.1.2016 12.1.2016 Anlamsal (semantik) bellek 1. Hiyerarşik düzenleme: Bilgilerin genelden özele doğru ilişkili olarak aşamalı bir şekilde düzenlenmesidir. Bu düzenlemede en genel bilgi üste yazılır. İkinci dereceden genel olanlar alt sıraya yazılır ve diğer aşamalar sırasıyla devam eder. Derisi vardır 12.1.2016 12.1.2016 Anısal (episodik bellek) Yaşantı içerisindeki olayların depolanmasıdır. İzlediği bir futbol maçındaki olaylar, bir defile, doğum günü vb. olayların zamanı, geçtiği yer, içinde bulunan kişiler, olayların akışı ve sonuçları anısal bellekte depolanır. Anlamsal (semantik) bellek 30 Diğer hayvanlar 5 12.1.2016 Anlamsal (semantik) bellek 3. Şema: Şemalar bütünleştirilmiş bilgi birikimleridir. Nesneler ve olaylar, bireyler, duygular ve onlar arasındaki ilişkileri gösteren büyük miktarlardaki bilgilerin örgütlendiği yapıları içerirler. Anlamsal (semantik) bellek 3. Şema Şemalar, bireylerin duydukları ve okuduklarını nasıl algılayıp anlamlandıracaklarını etkilerler. Şemalar farklı kavram ve fikirleri büyük kategoriler altında toplayan çerçeve gibidir. Bellekte ilişkiler ve işlemler ağı olarak betimlenir. Nesneler Biriktirilemez nesneler BİLİŞSEL SÜREÇLER Kullanım yerleri -Yatırım -Dekorasyon -Hobi Antikalar Özellikleri -Doğal materyalden -Fonksiyonel -Değerli Dikkat Uyarıcılar üzerinde bilinçli bir odaklaşma sürecidir. Bilinçlilik, odaklaşmada sınıflandırılmış bir kapasite miktarı ortaya koyar ve diğer uyarıcılar bilince ulaşmadan kaybolur. Dikkat Algılama Tekrar Kodlama Geri getirme 1. 2. 3. Duyusal bellekten gelen büyük miktarda bilginin sınırlı kapasiteye sahip kısa süreli belleğe bilinçli bir formda kısa sürede gönderilmesi mümkün değildir. Bunun için seçme gereklidir. Bu süreçte üç temel işlem gerçekleşir: Önemli bilgiye karar verilir Önemli bilgi üzerinde odaklaşma sağlanır Odaklaşılan bilgi işleme sürecine gönderilir. 33 BİLİŞSEL SÜREÇLER 34 BİLİŞSEL SÜREÇLER İçsel özellikler ise bireyin kendisi ile ilgili olanlardır. Bireyin beklentileri, geçmiş yaşantısı, ilgisi ihtiyaçları odaklaşmayı sağlayan özelliklerdir. Bireyin öğrenmesi gereken bilgiler olarak gördüğü yapılar diğerlerine göre daha fazla dikkat çekici olur. 35 Algılama Anlam vermeyi ifade eder. Birey duyusal bellekten gelen bazı uyarıcıları fark ettiğinde bu uyarıcıları tanımaya ve yorumlamaya ihtiyaç duyar. Kısa süreli belleğe giden bilgiyi etkiler, bu belleğe giden bilgi doğru özellikler olmaktan ziyade algılanmış özelliklerdir. Algılanmış bilginin geçersiz olduğu durumlarda bilginin yanlış işlenmesi ve depolanmasına yol açacaktır. Ör: Öğretmen öğrenci iletişiminde anne tavrı içinde yumuşak davranış gösterilmemelidir sözü “öğretmen resmi ve otokratik tarzda davranmalıdır” şeklinde algılayabilir. 12.1.2016 12.1.2016 12.1.2016 Bu süreçler; Dikkat Bilginin seçiminde içsel ve dışsal özellikler etkili olur. Dışşal özellikler uyarıcı ile ilgili olandır. Uyarıcının büyüklüğü, şiddeti, parlaklığı, değişkenlik göstermesi, hareketliliği ve yeni olması dikkatin odaklaşılmasında etkili olur. Örneğin bir metin içerisinde koyu veya italik yazılmış cümle veya kelimeler diğerlerine göre daha fazla dikkat çeker ve daha önemli olarak algılanır. 32 BİLİŞSEL SÜREÇLER 12.1.2016 Bir bilgi deposundan diğerine bilgi akışını sağlayan “zihinsel eylemler”dir. Biriktirilebilir nesneler Antika olmayanlar 31 12.1.2016 UZUN SÜRELİ BELLEK 12.1.2016 UZUN SÜRELİ BELLEK 36 6 12.1.2016 BİLİŞSEL SÜREÇLER Algılamayı etkileyen bir diğer faktör uyarıcının nasıl bir durum veya formda sunulduğudur. Aynı uyarıcı farklı durumlarda farklı algılanır. Tekrar Kısa süreli bellekte bilgiyi tutma süresi 20 saniye civarı gibi kısa bir süreden ibaret olduğundan zihinsel tekrarın (rehearsal) öğrenmede önemi büyüktür. Kısa süreli bellekten bilgi ya uzun süreli belleğe gönderilir ya da kısa süreli bellekten kaybolmamasını sağlamak için tekrara ihtiyaç vardır. Çünkü kısa süreli belleğin alacağı bilgi miktarı oldukça sınırlı olduğundan yeni bilginin ulaşmasıyla kaybolur. 37 38 Tekrar Bu nedenle, daha fazla bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması için; Tekrar 1-Gruplama: Kısa süreli bellek ancak 7±2 birimlik bilgi alabildiğinden bu belleğe ulaşan daha büyük miktardaki bilgiler daha büyük gruplar halindeki birimlere ayrılarak daha çok bilgi tutulabilir. 1-Gruplama, küçük parçaları ilişkilendirerek geniş parçalar haline getirme, Örneğin, 05367685143 olan bir telefon numarasını bu şekilde bir bütün olarak kısa süreli belleğe almaktansa, 2-Zihinsel tekrar gerekir. 0536 768 51 43 şeklinde 4 birim olarak işlemek kısa süreli belleğin bu bilgiyi daha etkili bir şekilde işlemesini sağlar. Ayrıca bu tekrar yeteri kadar uzun süre yapıldığında bilgi ezberlenmiş bir şekilde uzun süreli belleğe kaydedilir. Bunu yaparken aralıklı tekrar tek seferde yapılan yoğun tekrardan daha etkilidir. 39 BİLİŞSEL SÜREÇLER Kodlama, kısa süreli belleğe alınan bilginin uzun süreli bellekte var olan bilgi ile ilişkilendirilerek uzun süreli belleğe transfer edilmesidir. Uzun süreli bellekte bulunan şemalara yeni gelen bilginin eklenmesi ve var olan şemanın yeniden düzenlenmesi Piaget’nin belirttiği dengeleme ve uyum sürecinde olduğu gibi öğrenme sürecinde önemli bir etkinliktir. Kodlamanın etkili olması anlamlandırma ile olanaklıdır. 41 12.1.2016 40 BİLGİYİ İŞLEME ŞEMASI 12.1.2016 Tekrar 2-Kodlama: Kısa süreli bellekteki bilgiyi tekrar ederek kısa bir süreliğine zihinde tutmanın dışında kodlama olmadan çevreden edinilen bilginin kaybolur. 12.1.2016 BİLİŞSEL SÜREÇLER 12.1.2016 BİLİŞSEL SÜREÇLER 12.1.2016 12.1.2016 Algılama Algılama bireyin geçmiş yaşantısından ve uyarıcının oluştuğu ortamdan etkilenir. Birey geçmiş yaşantısında edinmiş olduğu bilgi ve önermeler için şemalar oluşturmuştur. Ör: Ders sırasında bir şeyler karalayan öğrenci için öğretmen; a) Saygısızlık ediyor b) Kullandığım yöntem etkili olmadı şeklinde algılayarak kısa süreli belleğe gönderir. BİLİŞSEL SÜREÇLER 42 7 12.1.2016 BİLİŞSEL SÜREÇLER BİLİŞSEL SÜREÇLER Bilgiyi Uzun Süreli Bellekten Geri Getirme (Hatırlama): Bilginin uzun süreli bellekte bulunarak açığa çıkarılması sürecidir. 4-Bilgiyi geri getirmek için kullanılabilecek diğer bir yöntem de alfabeden yararlanmaktır. Örneğin; bir isim hatırlamaya çalışıyorsunuz. İsmin ilk harfinden eminsiniz ancak gerisini hatırlamıyorsunuz. Alfabedeki harfleri teker teker hatırladığınız harfin yanına koyarak aradığınız ismi hatırlamanız mümkün olabilir. 1-Bilgiyi öğrendiğiniz anı ve çevreyi hatırlamaya çalışın. Örneğin, sınıfta öğretmeninizin o konuyu anlatışını hatırlamak size o bilgileri geri getirebilir. 2-Bilgiyi öğrendiğiniz kapsamla olan bağlantıları bulmaya çalışın. Kimi zaman hatırlamak istediğiniz konuyla ilintili olan diğer konuları hatırlamak da bilgiyi geri getirmenizi kolaylaştırabilir. 43 HATIRLAMAYI GÜÇLEŞTİREN ETMENLER 44 HATIRLAMAYI GÜÇLEŞTİREN ETMENLER Dilimin ucunda fenomeni gündelik yaşamda ortalama olarak haftada bir kez yaşanmaktadır ve yaşanma sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. Hatırlanmak istenen kelimenin genel anlamı ya da belirli bir hecesi hatırlanabilmekte ancak tamamı hatırlanamamaktadır. İnsanların %50’si özellikle ilk harfi hatırlayabilmektedir. Dilimin ucunda fenomenlerinin yaklaşık yarısı ortalama 1 dakika içerisinde çözümlenebilmektedir. Bilginin uzun süreli belleğimizde olduğumuzdan eminizdir ancak bir türlü onu bulup geri getiremeyiz. 45 HATIRLAMAYI GÜÇLEŞTİREN ETMENLER 46 HATIRLAMAYI GÜÇLEŞTİREN ETMENLER İleriye doğru ket vurma: Burada da önceden belleğimizde var olan bilgilerimiz yeni öğreneceğimiz bilgiyi engellemektedir. Kimi zaman bir şeyi biliyor olmak yeni bir şeyi öğrenmeyi oldukça güçleştirmektedir. İşte buna sebep olan faktör ileriye ket vurmadır. Seri pozisyon etkisi: Bu etki bir listenin hatırlanmasının gerekli olduğu durumlarda geçerli olmaktadır. Bu gibi durumlarda listenin başındaki ve sonundaki kelimelerin orta kısımda yer alan kelimelerden daha fazla oranda hatırlandığı görülmektedir. 12.1.2016 12.1.2016 Geriye doğru ket vurma: Geriye doğru ket vurma yeni öğrenilen bilgilerin eskisini bozmasıdır. Bir başka deyişle uzun süreli belleğimize yeni gelen bilgi gerideki başka bir bilgiyi engellemekte ve bozmaktadır. 12.1.2016 12.1.2016 Dilimin ucunda fenomeni: Dilimin ucunda fenomeni gündelik hayatımızda sıklıkla yaşadığımız hatırlama güçlüklerinden birisidir. Özellikle bir isim ya da bir kavram hatırlamaya çalışırken karşılaşılan bir durumdur. 3-Zihinsel olarak zamanda geriye giderek çağrışım bağlarını yeniden oluşturun. 12.1.2016 12.1.2016 Bilginin hatırlanmasının kolaylaştırmak için: Bilgiyi Uzun Süreli Bellekten Geri Getirme (Hatırlama): Seri pozisyon etkisi iki bileşenden oluşmaktadır. Listenin başındaki kelimelerin daha kolay hatırlanmasına öncelik etkisi; listenin sonundaki kelimelerin daha kolay hatırlanmasına da sonralık etkisi denilir. 47 48 8 12.1.2016 ÖĞRETİM Öğretmenin temel işlevi; öğrenmeyi sağlamaktır ve buna “ÖĞRETME” denir. Öğretim öğrenme amaçlarının kazandırılması için öğrenme koşullarının uygun bir şekilde düzenlenmesidir. Etkili bir şekilde öğrenme sağlanması için öğretim gerçekleştirilirken dört öğenin dikkate alınması gerekir. 12.1.2016 12.1.2016 ÖĞRENMEDEN ÖĞRETİME KURAMLAR 49 50 1-ÖĞRENEN Öğrenenin öğretim ortamındaki beceri, işaret vb.den hangisini öğrenmesi hedefleniyor ve sonuçta bir çıktı olarak öğrenende ne oluşturulmaya çalışılıyorsa bu öğrenme görevidir. 51 3-ÖĞRENME ÇEVRESİ Örneğin öğrenci kimyaya değer veriyorsa bu dersi öğrenmek için hazır durumdadır. 53 Sınıf, okul, öğrenen grubunun özellikleri ve bunlar üzerinde uygulanan araçların yarattığı etkileşim türlerine dikkat edilmelidir. Öğretmen bu boyutları tanıma, düzenleme ve kontrol etme sorumluluğunu taşır. 12.1.2016 Öğrenme koşulları, öğrencinin güdülenmesi, tutumları ilgileri gibi duyuşsal özelliklerinin nasıl sağlandığı ile ilgilidir. 52 4-ÖĞRENMENİN ORTAYA ÇIKTIĞI BAĞLAM: 12.1.2016 12.1.2016 Öğrenen kişinin önceki bilgileri, güdülenmişlik düzeyi, öğrenme stili, bilme biçimleri, tutumları vb. özellikleri ortamı düzenlenirken dikkate alınması gerekmektedir. 12.1.2016 2-ÖĞRENME GÖREVİ 54 9 12.1.2016 BLOOM’UN TAM ÖĞRENME MODELİ Bloom’un temel sayıltısı “bir sınıftaki öğrencilerin başarılı olmaları, onların yetenek düzeylerine değil, öğretimin niteliğine ve onlara ihtiyaçları kadar zaman vermeye dayalıdır”. Bu durumda öğrenemeyen öğrenci değil yeteneklerine ve öğrenciye uygun hızla yapılmayan öğretim vardır. Öğrencilerin olabildiğince aynı düzeye getirilmeleri sağlanmaya çalışılmalıdır; Duyuşsal giriş özellikleri; Derse başlamadan önce öğrencilerin güdülenmesi, ilgisinin çekilmesi, genel olarak o derse olduğu kadar, o gün anlatılacak konuya kaşı olumlu tutum sağlanması gibi duyuşsal özelliklerinde denklik sağlanması Bilişsel giriş davranışları; öğrencinin önceki bilgileridir. 55 BRUNER VE BULUŞ YOLU İLE ÖĞRENME Okul ile bilişsel gelişim arasındaki ilişki noktasında buluş yolu ile öğrenme yaklaşımını geliştirir. Buluşu bir kişinin kendi zihnini kullanmasıyla elde etmiş olduğu bilgilerin tüm biçimleridir. İnsanın dünyayı anlama süreci üçlü bir sistemle gerçekleşir. Eylemsel temsil (insanın çevresine eylem ve motor eylemler örüntüsü ile tepki verdiği düzey, Ör: Çocuklar evlerindeki odaların yerlerini anlatamaz ancak evlerinde rahatlıkla dolaşabilirler) İkonik temsil (imge ve algı birleşimleriyle çevreye tepki verdiği düzey, Ör: Çocuk evi ile market arasındaki yolu rahatlıkla resim olarak çizebilir) Sembolik temsil (dil ve akıl yürütme ile tepki verdiği düzey, Ör: Dilin sembol sistemi) 57 BRUNER VE BULUŞ YOLU İLE ÖĞRENME Öğretim içeriğinin yapılandırılması ve öğretim içeriğinin nitelikleri Öğrenme yaşantılarının sıralanması 59 Öğrencinin öğrenmeye hazırbulunuşluluğunu sağlayacak yaşantılar hazırlanmalıdır. Bunun için öğrencinin keşfetme isteğini harekete geçirmek ve buluş yolu ile öğrenme süreci içinde bulunan öğrenciyi desteklemektir. Öğrenmenin sürekliliği içsel güdülenme (merak), başarma isteği, başkaları ile birlikte olmak isteği yolları ile sağlanır. Öğrencilerin desteklenmesi önemlidir. Buluş yolu ile öğrenme zaman alır. Öğretmen kılavuzluk etmelidir. 12.1.2016 58 BRUNER VE BULUŞ YOLU İLE ÖĞRENME 12.1.2016 Buluş yoluyla öğrenmede öğretim süreci içindeki öğeler; Öğrencinin öğrenmeye hazırbulunuşluluğunu sağlayacak yaşantılar hazırlanması 12.1.2016 Çocuğun dünyayı algılamasında ortaya çıkan temsil (tasarım) ve insan zihin gücünün artmasındaki kültürün aracı rolü üzerinde durmuştur. 56 BRUNER VE BULUŞ YOLU İLE ÖĞRENME 12.1.2016 12.1.2016 Bloom insanın öğrenme kapasitesini üç ayrı alana ayıran ilk kişidir. Bu alanlar bilişsel, duyuşsal ve psikomotor alanlardır. 12.1.2016 BLOOM’UN TAM ÖĞRENME MODELİ 60 10 12.1.2016 BRUNER VE BULUŞ YOLU İLE ÖĞRENME Hazırbulunuşluluk, konunun öğrenene öğretilmesi için hazır hale getirilmesidir. Öğrenme malzemesinin uygun şekilde düzenlenmesidir. Öğretimin temel amacı hem çocuğun düşünmesini sağlayan hem de daha güçlü temsil biçimlerine doğru çocuğu yönelten problemler oluşturmaktır. Öğrenme yaşantılarının sıralanması Zihinsel gelişme bir sıra izler. Bu nedenle öğrenme sürecindeki yaşantılar öğrencinin zihinsel gelişimine göre sıralanmalıdır. 61 Ausubel’in öğrenme kuramının temelini, öğrenmeyi etkileyen en önemli faktör öğrencinin mevcut bilgi birikimidir. Bu ortaya çıkarılıp ona göre eğitim planlanmalıdır. Öğrenmenin çoğu sözel olarak gerçekleşmektedir. Önemli olan öğrenmenin anlamlı olmasıdır. Buluş yoluyla öğrenme her zaman anlamlı olmayabilir. Anlamlı öğrenmenin başlatılabilmesi için temelde şu iki hususun yerine getirilmesi gerekir: 1.Öğrenilecek bilgiler kendi içinde bir bütünlük ve anlamlılık taşımalıdır. 2.Anlamlı öğrenme için öğrencide olumlu yönde bir hazırlığın olması gerekir. Öğrenci anlamlı öğrenmeye istekli ve onu gerçekleştirmeye kararlı olmalıdır. 63 Öğrenme süreci ve öğrenme türleri Gagne’ye göre öğrenme ürünleri ve öğretim hedefleri Öğrenme aşamaları ve öğretim etkinlikleri 65 Gagne’nin öğrenme koşulları modeli, tüm disiplinlerin öğretim tasarımında kullanılmış, genel kabul görmüş bir modeldir. Gagne’ye göre öğretimin amacı, öğrencilerin problem çözme becerilerinin geliştirilmesidir 12.1.2016 12.1.2016 Öğrenme ürünlerinin sınıflandırılması 64 GAGNE ÖĞRETİM DURUMLARI MODELİ GAGNE ÖĞRETİM DURUMLARI MODELİ Birincisi doğrudan öğretmenin, ikincisi ise daha çok öğrencinin kontrolünde bulunan durumlardır. Derste öğretmen, kendi anlayışına göre konuyu anlamlı bir şekilde seçer, düzenler ve açıklayabilir. Öğretmenin konuyu sunuşu öğrencinin konuyu her zaman anlayarak öğrenmesini gerektirmez. Anlamlı öğrenme, öğrencinin ilgisine, anlayarak öğrenmeye istekli olup olmayışına ve öğrenmeyi nasıl yapacağına da bağlıdır. 12.1.2016 12.1.2016 Ausubel’in önerdiği anlamlı öğrenme yaklaşımında, bilgilerin öğrenciye sunularak kazandırılması esas alınır. 62 AUSUBEL VE ANLAMLI ÖĞRENME AUSUBEL VE ANLAMLI ÖĞRENME 12.1.2016 12.1.2016 Öğretim içeriğinin yapılandırılması ve öğretim içeriğinin nitelikleri BRUNER VE BULUŞ YOLU İLE ÖĞRENME 66 11 12.1.2016 GAGNE ÖĞRETİM DURUMLARI MODELİ Öğrenme, öğretim materyali, pekiştirme, tekrar gibi iç faktörlerin etkileşimine bağlıdır. Ancak bilişsel stratejiler içinde bireyin duygusal özelliklerini tanımlayan ilgi, beklenti, tutum ve değerlerde önemli bir etkendir. Bu nedenle Gagne’nin yaklaşımı bilişsel öğrenme kuramlarının özgün bir sentezi olarak değerlendirilebilir. VARSAYIMLAR 1. Birbirinden farklı öğrenme türleri 2. Öğrenme aşamalı ve birikimli süreçtir. 3. Farklı öğrenme stratejileri kullanmalı 4. Yaparak-yaşayarak öğrenmelidir. ÖĞRENME ÜRÜNLERİ 1- Zihinsel Beceriler 2- Sözel Bilgiler 3- Tutumlar 4- Psiko-motor Beceriler 5- Bilişsel Stratejiler TEMEL BOYUTLAR 1- Dikkat Çekme 2- Öğrenciye Hedefler Hakkında Bilgi Verme 3- Ön Bilgileri Hatırlatma 4- Uyarıcı Materyalin Sunma 5- Öğrenciye Rehberlik Etme 6- Davranışı Ortaya Çıkarma 7- Geribildirim Verme 8- Performans Değerlendirme 9- Kalıcılığı ve Transferi Sağlama 67 GAGNE’NİN ÖĞRENME MODELİNİN VARSAYIMLARI Öğrenme, birbirine dayalı aşamalı ve birikimli bir süreçtir. Yeni öğrenme yaşantıları, daha önce edinilmiş bilgi becerilerle bütünleştirilerek öğrenilir. Farklı öğrenme ürünleri, farklı öğretme- öğrenme stratejilerinin bir arada kullanılmasını gerektirir. Öğretmen, öğrenme ürünlerinin niteliklerine uygun öğretim kuram ve ilkelerini etkili biçimde kullanabilecek mesleki yeterlilikler taşımalıdır. Öğrenci kendi deneyimleri yoluyla yaparak-yaşayarak öğrenir. Eğitimde öğretimden çok öğrenme, öğretmenden çok öğrencinin etkin olması gerekir. 69 GAGNE’YE GÖRE ÖĞRENME ÜRÜNLERİ Sözel bilgiler Tutumlar Psiko-motor beceriler Bilişsel stratejiler Zihinsel Beceriler, öğrencinin çevresiyle kavramlar veya semboller yoluyla iletişim kurmasını sağlarlar. 12.1.2016 Zihinsel beceriler 70 GAGNE’YE GÖRE ÖĞRENME ÜRÜNLERİ 12.1.2016 12.1.2016 Birbirinden farklı öğrenme türleri vardır. Örneğin, bir kavramın öğrenilmesi ile bir matematik probleminin çözümü, farklı öğrenme-öğretme etkinliği gerektirir. 68 GAGNE’NİN ÖĞRENME MODELİNİN VARSAYIMLARI 12.1.2016 12.1.2016 Gagne’ye göre öğrenme, dışsal uyaranların bilişsel süreçlerle yapılandırılmasına bağlı bir işlemdir. 12.1.2016 GAGNE MODELİNİN UNSURLARI Öğrencinin bir şeyi nasıl yaptığı üzerinde odaklanmaktadır. 5 aşaması vardır; 71 Ayırt etmeyi, somut kavramları, ilkeleri ve tanımlanan kavramları, yüksek düzeyli ilkeleri ve problem çözmeyi öğrenme. 72 12 12.1.2016 Gagne’ye Göre Zihinsel Becerilerin Hiyerarşik Dizilişi Zihinsel beceri düzeyi GAGNE’YE GÖRE ÖĞRENME ÜRÜNLERİ Öğrenme Ürünü 2. Uyarıcı-tepki ilişkisini öğrenme Edimsel koşullanma kuramında olduğu gibi, uyaran-tepki arasındaki bağ kurma yoluyla öğrenmedir. 3. Basit Zincirleme Ardışık olarak verilen uyaranlara bütünlük içinde düzenli tepkiler geliştirmeyi öğrenmedir. 4. Sözel İlişkilendirme Şiir ezberleme, konuşma, yazma, gibi ilgili kavram ve anlamları bütünleştirerek öğrenmedir. 5. Ayıt etmeyi Öğrenme Örneğin, trafik işaretleri gibi bir dizi farklı sembole farklı davranımlar geliştirmek, ayırt etmeyi öğrenmekle olanaklıdır. 6. Kavram Öğrenme Kavram, olgu ve nesneleri benzerlik ve aykırılıklarına göre sınıflayarak kategorik genellemelere ve ayırt etmeye ilişkin öğrenme türüdür. 7. İlke Öğrenme İki veya daha fazla çok kavram ve olgu arasında ilke ve yasaları gözleyerek anlamlı ilişkiler kurmayı öğrenmektir. 8. Problem Çözme En yüksek düzeyde entelektüel beceriler göstermeyi gerektiren problem çözüme kavramı bağımsız, ara ve bağımlı değişkenleri ayırt ederek, özgün çözümlere ulaşmayı tanımlamaktadır. Sözel bilgiler, neyin nasıl öğrenileceğine ilişkin kavram ve dizgeler edinmeyi tanımlamaktadır. Terimler, isimler, tanımlar, semboller, fonksiyonlar ve kategorik bilgi kümeleri sözel öğrenme kapsamındadır. Etkili bir sözel bilgi öğrenme süreci, kavram ve olguları ilişkilendirmeye dönük olmalı ve daha sonraki öğrenmeler için yönlendirici nitelikler taşımalıdır. İfade edilebilen ve bellekte tutulan bilgidir. Bir öğretmenin, öğrencinin ne öğrendiğini anlamak üzere sözlü veya yazılı tarzındaki soruları öğrencinin sözel bilgisini ifade etmesini gerektirir. 73 12.1.2016 En alt düzeydeki zihinsel becerileri tanımlayan işaret öğrenme kavramı, refleks niteliğinde olan davranımları( korkma, kaçınma vb.) kapsamaktadır. 12.1.2016 1. İşaret Öğrenme 74 GAGNE’YE GÖRE ÖĞRENME ÜRÜNLERİ Tutumlar, organizmanın biyolojik kalıtımıyla değil, yaşantılar yoluyla edinilmektedir. Etkili bir öğretim modeli, öğrenciye olumlu tutumlar kazandırmak amacıyla düzenlenmelidir. Öğrenciler, bir kişi, olay veya nesneye karşı göstereceği davranışı seçmede tutumlarını temel alırlar. Diğer insanlara saygı duymak, yardımlaşmak gibi sosyal tutumlar okullarda en çok üzerinde durulan tutumlardandır. Bilişsel yeterliklerin ve duyuşsal özelliklerin ürünü olan becerilerin kazandırılmasında temel amaç, hareketleri doğru, hızlı ve düzgün biçimde yapabilmektir. Öğrencinin hareketlerini gerçekleştirmesini sağlayan kas sistemi hareketleridir. Öğretimin tüm kademelerinde yer alan motor becerilere örnek olarak yazı yazmak, resim yapmak, spor aktivitelerinde yer almak verilebilir. 2. Uygun öğrenme ortamları sağlanmalıdır. 3. Olumlu duyuşsal özellikler kazanmalarına rehberlik etmelidir. 4. Öğrencilerin başarılı olma gereksinimleri karşılanarak, bu yöndeki çabaları düzenli olarak ödüllendirilmelidir. 76 77 Bilişsel Stratejiler Öğrenme yoluyla kazanılan zihinsel şema ve yapılar anlamındadır. Bilişsel stratejiler dikkat, algılama, depolama, kontrol, geri çağırma, yeniden örgütleme ve transfer gibi boyutlardan oluşmaktadır. Öğrencinin kendi öğrenme sürecini, hatırlama ve düşünmesini yönlendirebilmesidir. Bilişsel stratejilere örnek olarak, öğrencinin bir problemi çözmede seçtiği yol verilebilir. 12.1.2016 Kararlılık ve özgüven geliştirmeleri sağlanmalıdır. GAGNE’YE GÖRE ÖĞRENME ÜRÜNLERİ 12.1.2016 1. 75 GAGNE’YE GÖRE ÖĞRENME ÜRÜNLERİ Psikomotor Beceriler Bireyin performansına yansıyan önemli bir öğrenme alanıdır. Öğrenciler olumlu bir benlik algısı geliştirmeleri için yüreklendirilmelidir. Bu amaçla başvurulacak yöntemler şöyledir: 12.1.2016 Tutum, bireyin bir uyarana, olaya veya nesneye olumlu veya olumsuz vaziyet alış biçimi olarak tanımlanabilir. 12.1.2016 78 13 12.1.2016 GAGNE’NİN GELİŞTİRDİĞİ ÖĞRETİM MODELİNİN TEMEL BOYUTLARI GAGNE’NİN GELİŞTİRDİĞİ ÖĞRETİM MODELİNİN TEMEL BOYUTLARI Öğrenciye Hedefler Hakkında Bilgi Verme: Öğrencinin, dersin sonunda kendisinden ne beklendiğini bilmesi, onun derse katılımını ve performansını artırır. Fakat hedefler öğrencinin seviyesine uygun olarak verilmelidir. Örneğin, ilköğretim öğrencisine, ders planında yer alan şekliyle hedefler söylemek onun anlamasını güçleştirecektir. 12.1.2016 12.1.2016 Dikkat Çekme: Öğrencinin ilgisini derse çekmede kullanılan sorular, materyaller, gösterim yöntemleri gibi uyarıcılardır. Ön Bilgilerin Hatırlatılması: Öğrenilecek konu tümüyle yeni olduğunda, bu konu ile ilgili bilgilerin uzun bellekten çağırılması, konunun anlamlı olarak öğrenilmesini sağlar. Bu şekilde yeni bilgi, uzun süreli bellekte diğer bilgilerle ilişki kurularak kodlanır. Uyarıcı Materyalin Sunulması: Öğrencinin derse olan ilgisi sağlandıktan sonra öğrenmede yardımcı olacak materyaller öğretmen tarafından çeşitli teknikler kullanılarak sunulur. 79 GAGNE’NİN GELİŞTİRDİĞİ ÖĞRETİM MODELİNİN TEMEL BOYUTLARI 80 GAGNE’NİN GELİŞTİRDİĞİ ÖĞRETİM MODELİNİN TEMEL BOYUTLARI Geribildirim Verme: Geribildirimler, bir önceki aşamada, beklenilen davranışı ortaya çıkaramayan öğrencinin eksikliklerinin giderilmesi veya öğrencinin gösterdiği davranışın doğru olduğu hakkında bilgilendirilmesi için kullanılır. Geribildirimler sözel olabileceği gibi, gülümseme, baş sallama gibi davranışsal formda da olabilir. 12.1.2016 12.1.2016 Öğrenciye Rehberlik Etme: Öğrencinin belirlenen hedeflere ulaşmasında onlara yardımcı olmak, yol göstermek olarak tanımlanabilir. Burada izlenecek yaklaşım öğrenciye doğru cevabı söylemek yerine, onun bilişsel stratejilerini kullanmasını sağlayarak doğru cevaba giden yolları göstermektir. Performansı Değerlendirme: Öğrenme çıktılarının hedefler ile örtüşüp örtüşmediğini anlamada kullanılır. Davranışı Ortaya Çıkarma: Öğrencinin cevapları bulması, ilke veya kavramları öğrenmesinin ardından, ne öğrendiğini gözlemek amacıyla gerçekleştirilen etkinliklerdir. 81 82 GAGNE’NİN GELİŞTİRDİĞİ ÖĞRETİM MODELİNİN TEMEL BOYUTLARI 12.1.2016 12.1.2016 Kalıcılığı ve Transferi Sağlama: Öğrenciye ders boyunca verilen bilgilerin öğrenilmesi için, bu bilginin farklı durumlarda ve çeşitli problemlerin çözümlerine uygulanabilmesi gerekmektedir. Örneğin, öğrenci bilgilerin kalıcı olmalarını sağlamak amacıyla belli aralıklarla tekrarlayabilir. YAPILANDIRMACILIK (CONSTRUCTİVİSM) 84 83 14 12.1.2016 YAPILANDIRMACI DÜŞÜNÜRLER Bilginin oluşturulması, yeniden yapılandırılmasına işaret eder. Uygulama boyutuyla yapılandırmacılık Geleneksel ve yapılandırmacı yaklaşımda sınıf ortamı Sınıf içi etkinliklerde yapılandırmacı ilkeler ve uygulamalar 85 86 YAPILANDIRMACILIK Öğrenme etkin bir süreçtir İnsanlar, öğrenirken öğrenmeyi de öğrenirler Anlam oluşturma etkinliği zihinseldir Öğrenme dili içerir Öğrenme toplumsal bir etkinliktir Öğrenme bağlamsaldır Öğrenmek için bilgiye gereksinim vardır Öğrenmek için zamana gereksinim vardır Güdüleme öğrenmede anahtar kavramlardan biridir. Geleneksel ve yapılandırmacı yaklaşımda sınıf ortamı 88 Öğretimde çeşitli ortam ve materyallerin yanısıra ham veriler ve birincil bilgi kaynakları kullanılmalıdır, Bir öğrenme görevini oluştururken “”belirlemek”, “karşılaştırmak”, “sınıflamak”, “çözümlemek”, “yapılandırmak” gibi üst düzey bilişsel etkinlikleri gerektiren görevlere ağırlık verilmelidir, Bir öğrenme görevi oluşturulurken, görevin gerçek yaşamda karşılaşılan düzeyde karmaşık olmasına dikkat edilmelidir, 89 Sınıf içi etkinliklerde yapılandırmacı ilkeler ve uygulamalar Bir öğrenme görevi oluşturulurken, görevin doğrudan parçalara ayrılması yerine öncelikle bütüncül olarak tasarlanmalıdır, Ders, öğrenenin tepkilerine göre yönlendirilmeli, gerekli olduğunda öğretim stratejileri ve içerik değiştirilmelidir, Öğrenilecek konuyla ilgili görüşler öğrenenlerle paylaşılmadan önce, öğrenenlerin o konuya ilişkin görüşlerinin ve bakış açılarının ne olduğu belirlenmelidir. 12.1.2016 Öğrenenin özerkliği ve girişimleri desteklenmelidir, YAPILANDIRMACILIK 12.1.2016 Geleneksel sınıflarda öğrenme, öğrenilenlerin yeni sunulan bilginin tekrarlanması veya taklit etmesi üzerine kurulur, yapılandırmacı yaklaşım göre düzenlenen sınıflarda ise öğrenme, yeni bilginin öğrenen tarafından içselleştirilmesi, tekrar şekillendirilmesi ve dönüştürülmesine dayanır. 87 YAPILANDIRMACILIK Sınıf içi etkinliklerde yapılandırmacı ilkeler ve uygulamalar… 12.1.2016 YAPILANDIRMACILIK 12.1.2016 Uygulama boyutuyla yapılandırmacılık, 12.1.2016 Giambatista Vico İ. Kant Jean Piaget John Dewey Lev Semenovitch Vygotsky Bruner E. von Glasersfeld 12.1.2016 YAPILANDIRMACILIK 90 15 12.1.2016 YAPILANDIRMACI ÖĞRENME YAPILANDIRMACILIK Bilginin öğrenci tarafından yapılandırılmasını ifade eder. Öğretimin başında öğrenenlerin konuyla ilgili görüşlerine karşıt nitelikte öğrenme deneyimleri sunulmalı, olabildiğince farklı açılardan düşünmeleri ve tartışmaları sağlanmalıdır, Öğrenme dediğimiz şey, bu anlamlandırma ya da anlam yapılandırma sürecidir. Öğrenenlerin ilgilerini çekecek sorunlar ortaya atılmalıdır, Yapılandırmacılıkta öğrenme öğrenenin anlam oluşturma sürecidir. Öğrenenlerin hem öğretmenle, hem öteki öğrenenlerle diyalogu desteklenmelidir, Öğrenenlere açık uçlu, düşündürücü, anlamlı ve derinliği olan sorular sorularak onların konuyu araştırmaları desteklenmeli aynı zamanda öğrenenlerin kendi arkadaşlarına sorular sorması özendirilmelidir, 91 YAPILANDIRMACI ÖĞRENME Öğrenci merkezli öğrenmeyi temel alan yapılandırmacı yaklaşım, öğrenme sürecinde öğrenci katılımına ve öğretmen rehberliğine ağırlık vermektedir. Yeni bilgiler önceden yapılanmış bilgilerin üzerine bina edilir. Yapılandırmacı öğrenme, var olanlarla yeni olan öğrenmeler arasında bağ kurma ve her yeni bilgiyi var olanlarla bütünleştirme sürecidir. 93 Kendisine aktarılan bilgileri aynen kabul eden, Yönlendirilmeyi ve biçimlendirilmeyi bekleyen değil, Bilgiyi yorumlayarak anlamın yaratılması sürecine etkin olarak katılandır. Öğrenenin etkin rol aldığı yapılandırmacı öğrenmede, okumak ve dinlemek yerine tartışma, fikirleri savunma, hipotez kurma, sorgulama ve fikirleri paylaşma gibi katılım yoluyla öğrenme gerçekleşir. Yapılandırmacı öğrenme, öğrenen merkezli olduğu için, öğrenciler tüm öğrenme süreçlerine etkin biçimde katılarak, yani konuşarak, yazarak, tartışarak, geçmiş yaşantılarıyla bağlantı kurarak, edindiği bilgileri günlük yaşama uygulayarak, sorun çözerek ve bağımsızca düşünerek öğrenirler. 94 95 Ön bilgileri harekete geçirme, Gelişim düzeyini dikkate alma, Etkili iletişim kurma, Anlam kurma, Uygulama ve değerlendirme, önemli kavramlardır. 12.1.2016 12.1.2016 Günümüzde bireylerden, bilgi tüketmekten çok bilgi üretmeleri beklenmektedir. Çağdaş dünyanın kabul ettiği birey; Yapılandırmacı öğrenme kuramı, öğretim programının tüm öğelerini etkilemekte ve öğretmen merkezli yaklaşımdan oldukça farklı ve öğreneni etkin kılan bir öğrenme yapısı sunmaktadır. YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMA GÖRE ÖĞRENME SÜRECİNDE; YAPILANDIRMACI ÖĞRENME 12.1.2016 Yapılandırmacı öğrenme bilgiyi aktarma ve başkasının aktardığı bilgiyi kaydetme yerine bilgiyi yapılandırmayı vurgulayan bir bakış açısıdır. 92 YAPILANDIRMACI ÖĞRENME 12.1.2016 12.1.2016 12.1.2016 Sınıf içi etkinliklerde yapılandırmacı ilkeler ve uygulamalar 96 16 12.1.2016 YAPILANDIRMACI ÖĞRENMEDE TEMELE ALINANLAR Bilgiyi ve düşündürme sürecini geliştirme. Geçmişteki yaşantılarla yeni yaşantıları bütünleştirme. Öğretme değil öğrenme ön plandadır. Öğrencinin özerkliği ve girişimciliği cesaretlendirilir. Öğrencide öğrenme istek ve amacı yaratmak önemlidir. Öğrenci bilgiyi sorgulamalıdır 97 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ Öğrencinin doğal merakı desteklenmelidir. Öğretmen öğrencinin sadece NE öğrendiği ile değil, NASIL öğrendiği ile de ilgilenmelidir. Öğrenmede tahmin etme, yaratma ve analiz önemli yer tutar. GENELLİKLE İZLEDİKLERİ YOLLAR Dersin başında öğrencilerin dikkati çekilmektedir. Problem durumu sunulmakta ve öğrenenlerin önbilgileri açığa çıkarılmaktadır. Daha sonra öğrenenler işbirliği içinde problemleri incelemekte, bilgi kaynaklarına ulaşmakta, çözüm önerileri geliştirmekte, görüşlerini paylaşmakta, diğer görüşleri eleştirmektedir. Son aşamada ise öğrenenler kendi bilgi yapılarını değerlendirmekte, kendisini geliştirmek için neler yapması gerektiğine karar vermektedir. 99 1. ÖĞRENME AKTİF BİR SÜREÇTİR Öğrenme, dışarıda var olan bilginin pasif bir şekilde kabullenişi değildir. Öğrenci sürekli bir şeyler yapma ihtiyacındadır ve öğrenme, öğrencinin sürekli çevresi ile meşgul olmasını gerektirir. 3. ANLAM OLUŞTURMANIN EN ÖNEMLİ EYLEMİ ZİHİNSELDİR yapılandırma, akılda meydana gelir. Fiziksel Anlam hareketler deneyimler özellikle çocuklarda, öğrenme için gerekli olabilir fakat yeterli değildir. Ellerimizi olduğu kadar zihnimizi de meşgul edecek etkinlikler yapmalıyız. 2. İNSANLAR ÖĞRENİRKEN, ÖĞRENMEYİ ÖĞRENİR Öğrenme hem anlam yapılandırmayı hem de anlama sistemlerinin yapılandırılmasını içerir. Örneğin: tarihsel olayların kronolojisini öğrendiğimizde aynı zamanda kronolojinin anlamını da öğreniriz. Yapılandırdığımız her anlam, benzer bir duruma uyan diğer durumlara daha iyi bir anlam verebilmemizi sağlar. 100 12.1.2016 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM İLKELERİ 12.1.2016 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM İLKELERİ 12.1.2016 Öğrenmede yaşantı önemli yer tutar. 98 YAPILANDIRMACI ÖĞRENME PLANLARININ 12.1.2016 12.1.2016 Bilgiyi araştırma yorumlama ve analiz etme. 12.1.2016 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ 4. ÖĞRENME VE DİL İÇ İÇEDİR Kullandığımız dil, öğrenmeyi etkiler. Araştırmacılar insanların öğrenirken kendi kendilerine konuştuklarını işaret etmişlerdir. 101 102 17 12.1.2016 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMDA ÖĞRETMENİN ROLÜ YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM İLKELERİ 6. ÖĞRENMEK İÇİN BİLGİYE İHTİYAÇ DUYARIZ Ne kadar biliyorsak o kadar öğreniriz. Bu nedenle öğrenmesini istediğimiz kişilerin ön öğrenmesini harekete geçirerek işe başlamalıyız. 7. ÖĞRENME ZAMAN ALIR Anlamlı öğrenme için fikirleri yeniden gözden geçirmeye, üzerinde iyice düşünmeye onları kullanmaya ihtiyaç duyarız ve bu da zaman alır. Bireysel farklılıkları dikkate alan, Alanında çok iyi olan, Bilgiyi aktarmayan, Uygun öğrenme yaşantılarını sağlayan ve öğrenenlerle birlikte öğrenen, kişidir. Öğretmen, Yönergeler verir, Öğrenenlerin bireysel farklılıklarına uygun seçenekler sunar, öğrenci ilgilerinden hareket eder, Her öğrenenin kendi kararını kendisinin oluşturmasına yardımcı olur. Bu noktada öğretmen, yol gösterici ve rehberdir. Öğretmenler, problemi öğrenenler için çözmek yerine öğrencinin çözümlemesi için ortam hazırlarlar. YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMDA ÖĞRETMENİN ROLÜ Yapılandırmacılıkta sınıf yönetimi emir verme ya da zor kullanma ile yapılmaz. Öğretmen, öğrenene soru sorar ama neyi ya da nasıl düşüneceğini söylemez. Öğrencilerin kendi anlam dünyalarını yapılandırmaları için fırsatlar hazırlar, Yapılandırmacı öğretmen kuzey yıldızı gibidir, öğrencinin nereye gideceğini söylemez fakat yolunu bulmasına yardımcı olur. Alternatif değerlendirme teknikleri kullanır, Öğretmen otorite değil sınıf içinde gözlemcidir. Öğrenilenleri değerlendirmede günlük sınıf çalışmalarını dikkate alır. 107 12.1.2016 106 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMDA ÖĞRETMENİN ROLÜ 12.1.2016 Öğretmen, Düşündürücü sorular sorarak öğrenenleri araştırmaya ve problem çözmeye teşvik eder. 12.1.2016 Öğrenenlerin fikir ve sorularını açıkça ifade edecekleri ortamları oluşturma gibi rolleri yerine getirir, 105 104 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMDA ÖĞRETMENİN ROLÜ 12.1.2016 Öğretmen; Öğrenenlerin hem birbirleri ile hem de kendisi ile ilişki kurmalarını cesaretlendirir, Öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirmek üzere işbirlikli çalışmalar düzenler, Öğretmen, Açık fikirli, çağdaş, kendini yenileyebilen, 103 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMDA ÖĞRETMENİN ROLÜ 12.1.2016 12.1.2016 5. ÖĞRENME SOSYAL BİR ETKİNLİKTİR Yapılandırmacı görüş, öğrenmenin sosyal yönünü kabul etmektedir. Etkileşimi ve bilginin kullanımını öğrenmenin önemli öğeleri olarak görür. 108 18 12.1.2016 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMDA ÖĞRETMENİN ROLÜ Bilginin araştırılması görevini öğrenciye verir. Öğrenenlerin ne bildiklerini tartışarak birbirlerinin fikirlerini tartışmalarına fırsat verir. Öğrenenlerin eğitim programıyla bağlantılı öğrenmeleri gerektiğini bilir. Öğrenenleri tartışma ve karşılaştırma yapmaya teşvik eder. Öğrenenlerin kavramdan ne anladıklarını ve ön bilgilerini araştırır. 12.1.2016 Öğrenci katılımını ve kabulünü teşvik eder. 12.1.2016 YAPILANDIRMACI YAKLAŞIMDA ÖĞRETMENİN ROLÜ Sınıflama, çözümleme, tahminde bulunma, yorumlama gibi bilişsel terminolojileri kullanır. 109 110 12.1.2016 Teşekkür Ederim… 111 19