Çin'den gelen gizemli ruh Sa Dingding yazı: zekeriya s. şen / illüstrasyon: saydan akşit B eycing (Pekin) Olimpiyatı geldi ve geçti, bir anda tüm dünyanın gözü Çin’e çevrildi ve yaklaşık iki yıl geçmesine rağmen hâlâ orada kaldı. İlgili ilgisiz herkes Çin hakkında bir fikir sahibi oldu. Ülkenin göz kamaştıran yükselişi sayesinde Çin’e düzenlenen turlar, basılan kitaplar hiç olmadığı kadar talep görüyor ve Çin de bu fırsatı mevcut olan olumsuzluklara rağmen olabilecek en akılcı yöntemle maksimum düzeyde kullanıyor. Ancak Çin, sınırlarında dünyamızda yaşayan her beş insandan birini barındırmasına rağmen, müzik konusunda olması gerektiği kadar ön planda değil. 26 yaşındaki Sa Dingding adlı genç sanatçı bu genel kanıyı değiştirmek ve Çin’in hak ettiği müziksel şöhreti yakalaması için 2008’de çıkarttığı, Çin’deki dördüncü ama dünya çapında ilk albümü Alive ile kolları sıvadı. On parmağında on marifet olan bu genç sanatçı, adımlarını Alive sayesinde sağlam bir şekilde atmaya başladı. Dünya Müziği’nde kulakların ağırlıkta Afro/Latin tarzı müziklere daha yatkın olduğu varsayılır ve bundan dolayı genellikle Uzakdoğu ve özellikle Çin müziği dünya müziğindeki en son sınır olarak kabul edilir. Bu kavram göz önüne alınınca Sa Dingding’in yaptığı müzik ayrı bir önem kazanıyor. Çin ve Moğol köklere sahip olan bir ailede 1983 yılında hayata gözlerini açan bu gizemli ruh, genç yaşta bulunduğu bölgedeki etnik azınlık kültürüne ve müziğine inanılmaz bir ilgi duymaya başladı. On sekiz yaşında çıkarttığı ilk albümü ile Çin’in en meşhur dans şarkıcısı unvanını kazanan Sa Dingding, yakaladığı ün sayesinde kendi özgün müzik yolunu çizmeye karar verdi. Bu süreçte Çin’in en önemli konservatuvarından mezun olan Dingding, bağımsız şarkıcı, besteci ve yapımcı olarak sanat kariyerine adım attı. Yüzyılın başında Çin’in en büyük televizyon kanalında şarkı yarışmasını kazanan Dingding, esrarengiz soprano sesi ile o günden beri yoğun bir çalışma içerisinde. s 98 Kendi bestelerini yapıp, kendi albümlerinin yapımcılığını üstlenip aranje eden Sa Dingding, elektronik ezgilerden geleneksel folk ritimlerine sokulan bir sanatçı. Bunu yaparken de Çin ve ötesinden gelen Zheng (25-telli Çin zitheri), bambu flütü, ma tou gin (Çin kemanı) ve morin khuur (at başlı Moğol kemanı) gibi tüm geleneksel enstrümanları kullanıyor. Albümlerinde Sanskritçeden (klasik Hint ve edebiyat dili) Mandarine, Tibetçeden kendi uydurduğu diyalekte ve bu da yetmiyormuş gibi neredeyse yok olmakta olan Lagu antik diyalektine kadar çok geniş bir dil yelpazesinde süzülen sanatçı, âdeta her yönden akan kültürel bir trafiğin kesişim noktasını temsil ediyor. Sanatçının müzik felsefesi tamamıyla antik etnik kültürler üzerine kurulu. Antik Çin kültürü ile modern elektronik ezgileri evlendiren sanatçı, Çin’de her yaştan insana hitap ediyor. Yaşlılar müziğin arkasındaki kültüre, gençler ise müziğin kendisine âşık oluyor. Hiç kuşkusuz albüm kitapçıklarında bol bol gördüğünüz kendi tasarladığı kıyafetlerin vermiş olduğu egzotik hava da önemli bir katalizör. Sanatçının müziğe bakış açısı herkesten farklı olduğundan, ritimlerine aşıladığı enerji çok değişik. Sıcağı sıcağına gelen ikinci uluslararası çalışması olan Harmony ile bir gömlek daha üste çıkan Dingding ruhunun ve hayatının geçtiği süreci müzik ile işleyip dinleyicileriyle paylaşıyor. İlk albümünde pek çok kaş kaldıran olduğunu iyi algılayan sanatçı bu açılımında nispeten daha sakin sularda süzülüyor. Amacı önyargıya düşmeden önce müziği ile bu kişileri sakinleştirip bir el uzatmak. Dingding’in bulduğu ana denge ise insanlık ve doğa arasındaki artık değeri bilinmeyen mucizevî bağ. Bunu işleyen, harmanlayan ve müziğine yansıtan sanatçı Harmony’de pek çok yürek fethetmek üzere yelken açmış. Yapımcı Marius de Vries (Bjork, U2 ve Madonna eski müşterilerinden sadece bir kaçı) Dingding’in vizyonunu ve hayal gücünü köklerine sadık kalarak açmayı başarmış. Oryantal elementleri Batı elektronik tınılarıyla evlendiren ikili hiç şüphesiz pek çok şey paylaşıp bunu albüme aktarmayı başarmış. Çin’e ait öcüler, korku, barış, fantastik öykücükler hepsi tüm renkselliği ile müziğe işlenmiş. İşlenenler ne mi, şöyle bir bakalım isterseniz: Wa topluluğunun dinsel ritüelleri (Ha ha Li Li); hayatın sonsuz bir küre felsefesi (Girl In a Green Dress); bir çiçek tarafından dile getirilen aşk parçası (Hua); sert mizaçlı kadınların dış görüntüsüne göre yargılanması üzerine bir ahlak açılımı (Pomegranate Women); Michael Jackson’a bambaşka, daha önce duyulmamış bir ağıt (A Lucky Day). Sadece Çin’de 3 milyon gibi rekor bir satış yakalayan Alive’dan sonra gelen Harmony bu çıtayı şimdiden geçmek için azimli. Crouching Tiger, Hidden Dragon’un müziklerinin Cocteau Twins tarafından yapıldığını hayal edin ve içine geleneksel zheng enstrümanı ile gitarın inanılmaz derin sinsi ritmik harmanlamasını ekleyin. Ortaya çıkan pek aşina olmadığımız müzik gökkuşağı tek kelimeyle büyüleyici. Sa Dingding, eşsiz sesi ve ayrıcalıklı müzik vizyonu ile kültürel çeşitlilikten oldukça etkilenen orijinal yaratıcı tutkusunu, modern Çin ezgileri ile biçimlendiriyor. Diğer Çinli pop akranlarından kendini hemen ayırt eden sanatçı, geleneksel Çin müziği ile Batı elektronik ritimlerinin muntazam harmanlaması sonucu dinleyenleri derin düşüncelerin yer aldığı bir diyara davet ediyor. Beklenmedik, monoton olmayan bir müzik yapan sanatçıyı dinledikten sonra aklınızda kalanlar, ruhanî, hayalperest, değişken ve tek kelimeyle unutulmaz olması. 2008’de sonuncusu gerçekleşen BBC Radyo 3 tarafından dağıtılan Dünya Müziği ödülünü Asya/Pasifik kategorisinde kucaklayan sanatçının yaptığı müzik, belirli bir klasmana sokulamayacak kadar geniş ve farklılıklar içeriyor ve bundan dolayı çok rahatlıkla kendisini “Dünya Müzik kulvarına süzülen yeni bir soluk” olarak ifade edebiliriz… www.sadingding.co.uk s 99