1. Felsefe Nedir? HAZIRLIK SORULARI 1. Şimdiye kadar hiç yaşamınızı sorguladınız mı? 2. Kişinin “bilgi sevdalısı” olması ne anlama gelir? 3. “Merak” kavramı üzerine düşüncelerinizi belirterek “merak eden insan”ın eylemlerine örnek veriniz. 4. Soru sormanın önemi üzerine düşününüz. 5. Merak eden insan mı soru sorar? Soru soran insan mı meraklıdır? Efsane (Mitos) mi ? Akıl (Logos) mı? İlk Filozoflar Görünüyor Zaman akıp giderken, İ.Ö. altıncı yüzyılda dikkat çeken bir olay oldu. İyon’ya, kendilerini çevreleyen evrene korkarak değil, büyük bir merak ve şaşkınlıkla bakan bir grup adam ortaya çıktı. Masal ve efsanelerden medet ummadan, şeylerin gerçek doğasını anlamak için mitosun yerine ussal bir açıklama aracı olarak felsefe ve bilimi geçirdiler. Yunan felsefesinin ortaya çıkış nedeni bulunduğu çevreyle ilgiliydi; metropolislerde değil, İyonya kıyılarında başladı, Anadolu’nun yunan kentlerinde ve daha sonra da Magna Graecia’da (Büyük Yunanistan) ortaya çıktı. İ.Ö. beşinci yüzyıla dek felsefe Yunanistan’ın kendi içinde görülmedi. Felsefenin Yunanistan’ın en varlıklı ve en müreffeh kenti Milet’te doğması rastlantı değildi. Buradaki okulda ilk filozoflar doğayla ilgili sorularına yanıtlar bulmaya çalışıyorlardı. Bu filozoflar varlık içinde rahat koşullarda yaşıyorlardı; geçim sağlamanın günlük sıkıntılarından kurtulmuşlardı. Kimileri ticarette kimileri de zanaatçılıkta yetenekli kişilerdi, çoğunluğu nesnelerin gerçekliğiyle yüz yüzü gelmekten zevk alan yorulmak bilmez gezginlerdi. Korku ve mitosları üzerinden atınca, zihinlerinin kapılarını hevesle çevrelerini saran evrenin verdiği şaşkınlık ve karışıklığa açtılar. Böylece, inceden inceye, felsefe ve bilimin temelini attılar. Kimi zaman yürüyerek kimisi zaman gemiyle Akdeniz’deki Yunan dünyasının her köşesine ulaştılar. Görülmemiş yerler, insanlar, aykırı düşünce sistemleri, değişik inançlarla karşılaştılar. Yolculuk bitip de yurda geri döndüklerinde, kendi kendilerine insanlığın yolunu değiştirebilecek o muazzam soruları sordular: Bütün bunlar nedir? Nesneler gerçekte nedir? İnsan nedir? Bu tür sorular a yanıt ararken, Milet okulu altıncı yüzyılın başından İ.Ö. beşinci yüzyılın başına kadar doğayı inceledi. İçlerinden çoğu felsefe yöntemi olarak fizik çalıştıklarından, yüzyıllar sonra Aristoteles onlara ypysikoi dedi. Onları özellikle şaşırtan ve hayrete düşüren bütün canlı nesnelerin devinimiydi. Miletli insanlar bize felsefe tarihini başlatan güzel bir miras bıraktılar. Ancak anımsamakta yarar var, onların felsefi metinleri çok büyük bir bütünün parçalarından kalanlar; dağıtılmış parçaları birleştirmeye uğraşarak felsefelerini yeniden kurmaya çalışmaktansa, bu bütünün kavramından başlamak daha iyi olacaktır. Bu nedenle her filozofun düşüncesini yaşadığı zamanın tarihsel gerçekliğiyle ilişkili olarak ve onu kendi zihnindeki serüvene dayanarak çözümlemek zorunluluğu vardır, çünkü yalnızca bu tür bir yol böyle düşüncelere anlam kazandırır. Neden kimi filozofların, şiirinde ölçüye bağlı kalan bir şair gibi, yalnızca bir felsefe oluşturduklarını bulmak için, her filozofun her hekim gibi, belirli bir uzam ve zaman gerçekliğinde yaşadığını anlamak zorundayız? Felsefe Öyküleri, Félix Martí-Ibánez Metni Değerlendirelim 1. Metinde adı geçen yerleri haritada bulunuz? Bu yerlerin ortak özellikleri nelerdir ? ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... 2. Mitolojik düşünce ile ussal (akılsal) düşünce arasında nasıl bir fark vardır belirtiniz. ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... 3. Bir düşünceyi tarihsel gerçekliği ile ilgili olarak değerlendirmek ne demektir? Yazınız. ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... 4. Filozofu ve düşüncelerini zaman ve mekan gerçekliğinde anlamak için ne yapılmalıdır? ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................... KELİMENİN KÖKENİ Felasefe, Yunanca philosophia kelimesinin Arapça’da halidir, oradan Türkçe’ye “felsefe” olarak geçmiştir. Eski Yunanca’da kelime hikmeti – bilgeliği seven (philosophos) anlamına geliyordu. Dikkat edilirse philo-sofia deyiminde iki kelime var: Birincisi olan “philo” sözü sevgi anlamındadır. ‘Sofia’ kelimesi de hikmet, bilgi anlamına gelir. Şu halde philosophia’nın yani felsefenin anlamı hikmet –bilgelik sevgisidir. Filozof ise yine Yunanca philosophos kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Kelime philo ve sophos terimlerinden oluşmaktadır. Sophos sözcüğü bilgeliği seven, hikmeti seven kişi anlamına gelir. Antik yunanda sophia sözcüğü bilgelik anlamında kullanılmaktaydı. Bu sözcük bileni değil bilmek isteyeni; amacı değil ona giden yolu gösteriyor. Tıpkı Cervantes’in yolun kenarındaki hanın ona giden yol kadar ilginç olmadığını söylemesi gibi. İlk filozofun “Thales” olduğu söylenir. (D. M.Ö. 624 – Ö. M.Ö. 546), Sokrates öncesi dönemde yaşamış olan Anadolulu bir filozoftur. İlk filozof olduğu için felsefenin ve bilimin öncüsü olarak adlandırılır. Eski Yunan'ın Yedi Bilgelerinin ilkidir. Birçok kişi tarafından felsefe ve bilimin kurucusu olarak düşünülür. Thales’den, önce Yunanlılar doğayı ve dünyanın temel maddesini; mitoloji, Tanrılar ve kahramanlarla açıklıyorlardı. Yeryüzündeki doğa olayları, (depremler, rüzgar, vb.) tanrılarla bağdaştırılıyordu. Thales hem suyu ana madde olarak düşünmesi hem de doğayı olguları birleştirerek açıklamaya çalışması bakımından önemli olmuştur. Doğa olayların nedenlerini insan biçimli Tanrılardan çok doğanın içinde aramıştır. Mitolojik açıklamalar ile ussal açıklamalar arasında bir köprü kurmuştur. YEDİ BİLGE Nuremberg Chronicle’e Yedi Bilgenin tasviri Birçok metinlerde başka adlar da sayılmıştır. Ama 7 sayısı korunmuştur. Gerçekte 7 Bilge adı altında toplanan Ahlakçıların 7 den daha çok oldukları, ancak kutlu sayı olan 7 sayısıyla nitelendikleri sanılmaktadır. Hemen hepsi MÖ VII ve VI. yy. larda yaşamışlardır. İçlerinde Solon gibi Hukukçu, Periandros gibi kral, Pittakhos ve Bias gibi Devlet adamları bulunan bu Bilgelerin amacı toplumlarına yararlı olmaktır. Topluma yararlı olmak, Antikçağ’da Bilgeliğin ilk görevi sayılırdı. Bu bilgelerin sözlerindeki ortak karakter ölçülü olma (Gr.Metron ariston),dur. Kendini bil (Gr. Gnothi seauton) ve hiçbir şeyde aşırı olma (Gr. Meden agan ). Yedi Bilgeden Seçmeler... Prieneli Bias Lindoslu Kleobulos İşe yavaş giriş, başladığına da sıkı sarıl. Hiçbir zaman ölçüyü kaçırmamalısın. Spartalı Khilon Öfkene hakim ol. Miletoslu Thales Zengin de olsan tembellik etme. Yedi bilgenin sözlerini içeren bir komposizyon yazınız. Atinalı Solon Yurttaşlarına en hoşa gideni değil, en iyiyi salık ver. Korinthoslu Periandros İstekler geçicidir, erdemlerse kalıcı Lesboslu Pittakos Uygun zamanı kolla. Yedi özgür sanat Hürlerin Yedi Sanatı (Septem artes liberates), antikçağ okul ve eğitim dünyasında öğretilen çeşitli bilim ve sanat alanlarını belirtir. Yedi özgür sanat ve bilim alanları şunlardır: İlk olarak Trivium denilen Üçlü Grup, yani; Gramer (Dilbilgisi) Diyalektik (Eytişim) Retorik (Hitabet) gelmektedir. İkinci olarak da Quadrium denilen Dörtlü Grup gelmektedir.Bunlar da, Aritmetik Geometri Müzik Gökbilim'den meydana gelmektedir. Bu sanat ve bilim dalları söz konusu dönem içinde özgür insana yakışmadığı ya da uygun olmadığı düşünülen el zanaatlarından kesin bir şekilde ayrıştırılır ve onların karşısına konulur. Bunların öğretilmesini amaçlayan okullar, düşünce tarihinde etkili olan akımlara ve düşünsel gelişmelere etki etmişlerdir. Septem Artes Liberates – Yedi Özgür Sanat Jules Lachelier (Jul Laşölye) (1832-1938) Ünlü Fransız felsefecisi Jules Lachelier (Jul Laşölye) (1832-1938) Toulouse’da öğretmenliğinin ilk yılının ilk derslerinden birinde Felsefe nedir? diye sormuş ve arkasından da herkesi hayrette bırakacak şekilde -Bilmiyorum, cevabını vermiştir. Tanınmış bir felsefecinin böyle bir cevap vermesi pek tabii olarak öğrencilerini şaşırtmış olmalı ki, öğrenciler gülmeye başlayınca Lachelier, felsefenin mahiyetiyle ilgili esprisini yapıverir; “Ne gülüyorsunuz? Çünkü, ben felsefenin ne olduğu ile ilgili hangi tanımı yaparsam, mutlaka içinizden bunun aksini söyleyecek, biri çıkacaktır.” Buradan da anlıyoruz ki, felsefe, hakkında ne söylense, onun hemen karşıtı bir fikrin ortaya atılabileceği ve zıtların barınabileceği bir alan olma özelliğini düşünce tarihinin başlangıcından beri sürdürdüğü gibi günümüzde de sürdürmeğe aday bir alandır. Jules Lachelier, "Felsefe Nedir?" diye sormakta ve genç öğrencilerinin şaşkın bakışları arasında bu soruya "Bilmiyorum" diye cevap vermekteydi. Tüm Toulouse şehrine, Paris’ten kendilerine gönderilen ve daha örgencilerine okutmakla görevli olduğu disiplinin ne olduğunu bilmeyen bu genç ve parlak filozofla alay etmek kalmıştı. Jules Lachelier “Felsefe nedir ?” sorusuna bir tanımla cevap vermek yerine neden “Bilmiyorum” şeklinde cevap vermiştir ? Felsefenin tanımlarını belirlemek felsefe kelimesinin kökenini belirlemek kadar kolay değildir. Çünkü felsefenin yapılmış olan herhangi bir tanımına alternatif olarak değil bir, bir çok tanımları yapılabilir. "İnsan zihninin mahiyetini incelemektir." 1711-1776 "Felsefe, öğrenilemez, sadece felsefe yapmak öğrenilebilir" (Immanual Kant) 1724- David Hume 1804 "Felsefe yapmak doğru düşünmektir." "Felsefede sorular cevaplardan daha önemlidir"(). Karl Jaspers: "Felsefe yolda olmaktır." 1588-1679 Thomas Hobbes 1883-1969 Karl JASPERS : "İnanılanı anlamaya çalışmaktır." 1033-1109 "Felsefe, saf bir biçimde kendimize ve etrafımıza bakma kararımızdan başka bir şey değildir" 1859-1941 Anselmus (Henri BERGSON). : "Felsefe tanrıyı bilmektir ve gerçek felsefeyle, gerçek din özdeştir." "Felsefe, çözümlerinin geçerli olmasıyla değil, problemlerin karşı konulmaz özelliğiyle vardır ve kendini meşrulaştırabilir" 1883-1955 354-430 Augustinus (ORTEGA Y GASSET). : "Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir." "Felsefe, degerini belirsizliginin kendisine borçludur" M.Ö 469-M.Ö 399 1872-1970 Sokrates (Bertrand RUSSELL). : "İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe." M.Ö. 384-M.Ö.322 Aristotales : "Doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır." Platon M.Ö. 427- M.Ö.347 FELSEFE TANIMI YAPINIZ… Bana göre felsefe; …………………………………………………. Neden böyle bir tanım yaptığınızı açıklayınız. Felsefe, yaşamın çeşitli görünüşlerinin arkasında bulunan genel ilkeleri ve fikirleri anlamak için olan girişim etkinliğidir. Felsefe düşüncelerin, kavramların, dilin açıklığa kavuşturulmasına gayret eder. Filozofça düşünmek, açık ve doğru olarak düşünmektir. “Açıklık” der Ortega y Gasset, “filozofun bir lütfudur”. Daha ileri gidersek , açıklık gerçeğin vazgeçilmez koşuludur da diyebiliriz. Çünkü dile getirenin dışında herkese kapalı bir gerçek yalnızca yarı gerçektir. Bu bakımdan felsefe herhangi bir kültür ya da kıtayla sınırlı değil, evrenseldir. “Birçok diğer konunun başladığı yere geri dönmek ve daha sonra onun sorularını daha da derinleştirmek felsefenin karakteristiğidir. Felsefe yaşamdan ve düşüncelerden çıkan problemlere dayanarak tartışır. Felsefenin çekiciliklerinden birisi farklı tarihsel çağların düşünürleri hakkında bağlantı kurmak ve onlara aynı temel problemleri vermektir.” John Shand- Felsefe ve Filozoflar, Penguin, 1994 2. FELSEFE VE HİKMET Yunan felsefe geleneğinde felsefe’nin omurgasını oluşturan “Sophia”nın Türk düşüncesindeki karşılığı “Hikmet” tir. Hikmet Arapça bir kelime olup “hakîmlik”ve “sebep” anlamına gelmektedir. Hakimlik ise felsefe ile ilgilenmek, alim, bilgin anlamında da kullanılmaktadır. Hikmet, bilgeliktir (sofia), felsefe bu bilgeliği (sofia) sevmedir. Dolayısıyla hikmet, bilgeliktir. Bilgelik, bir kültürün yaşam deneyiminden devşirilmiş sanat, bilim, inanç düzeni, ahlak ve estetik düzenidir. Diğer bir yönüyle hikmet aslında bir değer alanının inşasının temel yapı taşıdır. Bu nedenle varlık ve bilginin sorgulamasıyla değer alanını inşa eder. Bu bağlamda hikmet; varlık, bilgi ve değerin merkez kavramıdır. Dolayısıyla bir erdemdir. Bu nedenle hikmet insanlığın ortak değeridir. Hikmetin önemi onun sadece ‘hakikatleri ayırt etmekle’ kalmayıp aynı zamanda, nasıl yaşayacağımızın bilgisini verdiğini, kişinin yaşamı ile kendini anlamasının imkânını sağladığını dile getirir. Bu nedenle Sokrates kişinin kendini anlamasının ilk adımı olarak “Kendini Bil !” ifadesini dile getirmiştir. Delphi Tapınağı “Kendini Bil” Delphi Tapınağı resmi felsefe öyküleri (20. Sayfa) ya da daha temiz bir resmi Kendini bil Latincesi “Nosce Te Ipsum” Yunancası “Gnothi Seauton” Lin Yutang’ın “Felsefenin en önemli problemi, bizi ve felsefe dostlarını kaygılandıran tek şey, yaşamın hikmeti problemidir. Hikmet kendi konusunu ve kapsamını bilmediği sürece hikmet değildir.” Sözü ile anlatmak istediğini değerlendiriniz. Will Durant’ın “Bilgi güçtür, hikmet ise özgürlük.” Sözü ile anlatmak istediğini felsefe ve hikmet ilişkisi içerisinde değerlendiriniz.