DOĞU CEPHESĠ Ermeniler, 19. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı Devleti’ne bağlılıklarını sürdürmüşlerdir. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya, Osmanlılara bağlı Ortodoksların haklarını koruma yetkisi kazanınca, Ermeniler üzerinde de etkili olmaya başlamıştır. Daha sonra, Tanzimat (1839) ve Islahat (1856) Fermanları ile diğer azınlıklar gibi geniş yasal haklar elde etmişlerdir. Rusya, 3 Mart 1918’de Brest – Litowsk Antlaşması ile Kafkaslardan çekildi. Rusya bu antlaşmayla Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya geri verdi. (1917 Bolşevik İhtilali’yle Çarlık rejimi yıkılmış, yerine Sovyet Rusya kurulmuştu.) Osmanlı Devleti’nin güçsüzlüğünden ve Mondros’un getirdiği karışıklıktan yararlanan Ermeniler Doğu illerini işgale başladılar. (Ermeniler Kars’ı, Gürcüler Artvin, Ardahan ve Batum’u işgal etmiştir.). TBMM’nin imzaladığı ilk antlaşmadır. TBMM’nin ilk askeri ve uluslararası alandaki ilk siyasi başarısıdır. TBMM’yi ve Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk devlet Ermenistan olmuştur. Sevr’i geçersiz sayan ilk uluslararası siyasi belgedir. Ermeni sorunu çözüme kavuşturulmuştur. “Ermeni Sorunu” ilk kez 1878 Berlin Antlaşması’yla resmi belgelerde yer almıştır. Ġngiltere, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan kurarak Rusya’nın Akdeniz’e ulaşmasını engelleme politikasını izlerken; Rusya kendine bağlı bir Ermenistan kurdurarak, bu devlet üzerinden Akdeniz’e ulaşmayı amaçlamıştır. Sevr Antlaşması sonrasında işgal ve katliamlarını iyice arttıran Ermeniler, Erzurum’a kadar ilerlediler. TBMM, Haziran 1920’de Osmanlı Devleti’nden kalma 15. Kolordunun başına Kazım Karabekir Paşa’yı Doğu Cephesi Komutanı olarak atadı. Böylece ilk askeri cephe açıldı ve Ermenilere savaş ilan edildi. Doğu Cephesi birlikleri Sarıkamış ve Kars çevresini kurtararak Gümrü’ye kadar ilerlediler. Zor durumda kalan Ermeniler ateşkes istediler. Ateşkesin ardından Ermenilerle Gümrü Antlaşması (3 Aralık 1920) imzalandı. SONUÇLARI TBMM bu antlaşmada “Türkiye” adını kullanmıştır. Doğu Cephesi ilk çözüme kavuşan cephe olup bölgedeki birlikler Batı ve Güney cephelerine kaydırılarak bu cephelerin güçlenmesi sağlanmıştır. Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni Dünya Savaşı yıllarında Ermeniler, Doğu Anadolu’da Ruslarla birlikte hareket ederek katliamlar yaptılar. Osmanlı Devleti bu katliamları engellemek amacıyla 1915’te “Tehcir Kanunu”nu çıkararak, Ermenileri Suriye’ye göç ettirmiştir. (Zorunlu Göç) Ermeniler, bu olayı günümüze kadar politik malzeme olarak kullanmışlardır. GENERAL HARBORD RAPORU Bu dönemde Doğu Anadolu’da incelemelerde bulunan General Harbord hazırladığı raporda; Ermenilerin Doğu Anadolu’da soykırıma uğramadığını ve nüfusça çoğunlukta olmadıklarını ortaya koymuştur. Böylece Ermenilerin propagandalarının gerçek dışı olduğu tarafsız incelemelerle kanıtlanmış oldu. Doğu sınırlarımızla ilgili olarak I. İnönü Savaşı’ndan sonra Sovyet Rusya ile 16 Mart 1921’de Moskova Antlaşması imzalanmış ve Batum Gürcistan’a bırakılmıştır. Doğu sınırımızı kesin olarak belirleyen son antlaşma ise 13 Ekim 1921’de Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’la imzaladığımız Kars Antlaşması’dır. Bu antlaşmada Moskova Antlaşması’ndaki hükümler aynen kabul edilmiştir.