İSLAM'IN DEĞER KOMŞU HAKKINA VERDİĞİ Muhterem Müslümanlar! İnsanları, aile fertlerinden sonra günün, her saalinde komşuları ile yüz yüze gelirler. Bir ihtiyaç halinde komşu kapısı çalınır. Hastalık, afet gibi felaketlere maruz kalındığında ilk önce yardıma komşular gelir. Doğumda hayırlı olsuna gelen, ölüm olduğunda baş sağlığı dileyen komşudur. Sevinç ve üzüntü komşu ile paylaşılır, sıkıntı komşuyla giderilir. Hayat komşu ile başlayıp komşu ile tamamlandığına göre, komşular arasındaki münasebetler sağlam temellere dayanmalıdır. Günümüzde köyler boşaldı, şehirler doldu. Bir köy, bir apartmana yerleşti. Mahalleler büyük topluluklar haline dönüşlü. Dolayısıyla komşuluk münasebetleri daha da arttı. Eğer komşuluk hak ve hukuku üzerinde durulmazsa havadan sudan sebeplerle komşuların arası açılır. Birbirlerine karşı kin ve nefret intikamları artar. Zamanla telafisi mümkün olmayan, ardı arkası kesilmeyen vahim olaylar meydana gelebilir. İşte o zaman ahlaki çöküntü başlar. Aziz Cemaat! İslam dini komşuluk hakkı üzerinde önemle durmuştur. Peygamberimiz (S.A.S.) "Cibril komşuluk hakkında bana o kadar tavsiyede bulundu ki neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım" buyurmuştur. Kuranı Kerim ve Hz. Peygamber, komşuların birbirlerine karşı haklarının ve görevlerinin neler olduğunu açık açık ortaya koymuştur. Konuyu ayet ve hadislerden örnekler vererek açıklamaya çalışalım. Allah'a ibadetten sonra komşulara iyilik ve yardım hususunda Nisa Sûresi'nin 36. ayetinde Cenabı Allah şöyle buyurmaktadır: "Allah'a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya... iyilik edin". Hz. Peygamber (S.A.S.) "Allah'a ve ahiret gününe inanan komşusuna iyilik etsin" (1) "Yanı başında komşusu aç iken, tok yatan olgun mümin değildir" "Hakiki mümin kendi ihtiyaçlarını gördükten sonra başkalarına yardımını sürdürür". Peygamber (S.A.S.) Muaz b. Cebel'e "Çorba pişirdiğinde suyunu fazla koy. Onu bulamayanlar da var, onlara ikram edersin" (2) diğer bir hadislerinde "Hısım akraba ile alakayı kesen cennete giremez. "Allah'a ve Ahiret gününe inanan, komşusuna eziyet etmesin" (3) Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği şu hadiste Peygamberimiz üç defa "Vallahi Mümin olamaz" dediğini işittim. Sahabe kim ya Raûlullah diye sordular. Peygamberimiz "Şerrinden komşusu emin olmayan kimse" buyurdu (4). Yukarııda komşuluk haklarını ayet ve hadislerden örnekler vererek anlatmaya çalıştık. Konuyu kısaca özetliyelim: Komşular bir aile sayılır. Birbirlerinin namuslarını, mallarını kendi namus ve mallan gibi korumaları komşuluk hukukundandır. Komşu komşuya güvenmeli, gurbete gidenin gözü arkada kalmamalı, yardımlaşmayı ve ziyaretleşmeyi kesinlikle ihmal etmemeli. Zira yardımlaşma ve ziyaretleşme, aralarındaki sevgi bağlarını kuvvetlendirir. Komşu komşuya saygılı olmalı, davranış ve hareketleriyle onları sevdiğini hissettirmeli. İnanç ve siyasi yönü, ırkı ne olursa olsun ayrılık gözetmeden birbirleriyle yakinen ilgilenmeleri dinimizin ve insanlığın gereğidir. Komşularına öz kardeşine yaptığı muameleyi yapmalı. Sevdiği şeyleri komşusu için de sevmeli. Teşebbüs ettikleri işlerde başarılı olanlara sevinmeli ve tebrik etmeli. Kırgınlıkdargınlık. komşular arasına hiçbir zaman girmemeli. Komşular arasında bazı problemler olursa, olgunluk içinde hoşgörü esas alınarak halledilmeye çalışılmalı. Dedikodu yapmak, kabahat ve kusur araştırmak dinimizce yasaklanmıştır. Bu tür hastalığın girdiği topluluk çökmeye yüz tutar. Kabahat ve kusurları ifşa etmek yerine örtmek, hatta atfetmek dinimizin gereğidir. Esas olan arkadan konuşmak değil yüz yüze gelerek tatlılıkla meseleleri halletmektir. Bu hal komşuluk bağlarını daha da kuvvetlendirir. Yukarıda zikredilen hususlara riayet edilerek tesis edilen komşuluk huzur ve ahenkle devam edecektir.