M illiyet Yöneten: sanat Bülent Berkman Cum a 13 Ağustos 1999 Nazım’ın ormanına "Böyle kısrağa bindim ki kanser / dörtnala gidiyoruz / gidiyoruz yapraklarla ağaçlarla / Nazım'ın ormanına..." [ Kültür Servisi, Mert İlkkutluğ İzmir T ürk şiirinin büyük ustası Can Yücel, tedavi görmekte oldu­ ğu Dokuz Eylül H astane­ sinde dün gece 23.00’te hayatını kay­ betti. Bir şiirinde ölümü, Nazım Hikm et’in orm anına gidiş olarak Kore'de savaştı ergici anlatımı ve kendine özgü dil örgüsüyle çağdaş Türk şiirin­ de özgün bir yer edinen, eski millet­ vekili ve bakanlardan Haşan Ali Yücel'in oğlu Can Yücel, 1926'da İstan­ bul'da doğdu. Ortaöğrenimini Ankara Erkek Lise­ sinde, yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fa­ kültesi ile İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nde tamamlayan Yücel, askerliğini Kore'de yaptı. Uzun süre Paris'te ve İngiltere'de kalan Yücel, BBC Radyosu Türkçe Yayınları Bölümü'nde spiker olarak çalıştı. Yücel'in 1962'de İngiltere'de, 1709'da Latin harfleriyle taşbaskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi ki­ tabını bulması geniş yankı uyandırdı. Sonra İstanbul'a yerleşti, çeviriyi uğ­ raş edindi. Bir çevirisi nedeniyle 12 Mart döneminde 7.5 yıl hüküm giydi. Yazın yaşamına üniversitede öğren­ ciyken yayımladığı şiirleriyle girdi. Y Kitapları an Yücel'in şiir alanındaki başlı­ ca yapıtları arasında "Yazma" (1950), "Sevgi Duvarı'' (1973), "Bir Siyasinin Şiirleri” (1974), "Ölüm ve Oğlum ” (1976), "Şiir Alayı" (1981), "Rengarenk" (1982), "Cökyokuş" (1984) ve "Beşibiryerde" (1985), "Canfeda" (1986), "Çok Bi Çocuk" (1988), "Kısa Devre ve Kuzgunun Yavrusu" (1990) yer alıyor. C yorumlayan Yücel’e iki yıl önce gırt­ lak kanseri teşhisi konulmuştu. Şair, uzun süredir aynı hastanede tedavi gö­ rüyordu. 73 yaşında vefat eden Yücel, 18 Nisan seçimlerinde Ö D P’den İz­ mir’den birinci bölge birinci sıradan milletvekili adayı oldu. Seçimlerin ar­ dından uzun süredir yaşamını sürdür­ düğü Datça’ya dönen Yücel, duru­ munun ağırlaşmasının üzerine yakla­ şık bir ay önce tekrar İzmir’e getirildi. Kanserin vücudunun diğer bölgelerine de yayıldığı belirlenen Yücel, aynı has­ tanede yoğun bakıma alınmıştı. Şiirlerinin içeriği Şiirlerinde argo ve müstehcen sözle­ re sık yer veren, bu nedenle zaman za­ man koğuşturmaya uğrayan Yücel’in 1974’te çıkan “Bir Siyasinin Şiirleri”, o döneme kadarki şiir serüveninin tutar­ lı bir bileşimi olarak görüldü. Bu şiirle­ rinde hapishaneden dışa ve orada ya­ şayanlara dönük izlenim, gözlem, duy­ gu ve düşüncelerinin birikimini, kendi politik kimliğinin sorgulamasıyla bir­ likte verdi. Şiirlerinde, toplumcu bir bakış açı­ sından yola çıkarak daha iyi bir dünya­ lım kurulması amacım savunan Yü­ celin, sözcük oyunlarıyla ulaştığı dil ustalığı, şiirini “yeni anlam boyutlarıy­ la donatarak” etkili kıldı. Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Weiss ve Brecht gibi yazarlardan yap­ tığı çevirilerde, yapıtları neredeyse ye­ niden yazarak değişik bir çeviri anlayı­ şı getirdi. Yücel, 1 Ekim 1996’da 70. yaşmı ve 50. sanat yılını kutladı. 1997’de üye ol­ duğu Emeğin Partisi’nin “Sürekli Ay­ dınlık İçin Bir Dakika Karanlık” eyle­ mine karşı çıkması nedeniyle bu parti­ den ayrılan Yücel, 10 Ocak 1999’da Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ne üye oldu. 1 Şubat 1997’de “Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemi”nde şal­ teri indirerek startı verdi. Sonra “Kanserli bir ülkeye ancak kanserli bir şair doğru teşhisi koyabi­ lir” diyerek, Ö D P’nin İzmir birinci bölge birinci sıra milletvekili adayı ol­ du. “Kendimi bildim bileli politikanın içindeyim” diyen Yücel, kitlelerin si­ yasallaştırılması gerektiğini vurgulu­ yordu. Yücel, 18 Nisan genel've yerel seçim sonuçlarını ise şöyle değerlen­ dirdi: “' Dara düşen ya Allah’a ya sila­ ha sarılır’ sözü doğrulandı.” Şiir, yaşama biçimi Can Yücel, bir söyleşisinde şiirin ha­ yatındaki anlamını şöyle anlattı: “Şiir, benim için meslek. Mesleğin ötesinde yaşama biçimi. Bundan kas­ tım; insan, insan dikkatleriyle özenle­ riyle yaşıyor. Benim için şiir bilsem de bilmesem de ağırlık taşıyan bir uğraş. 72. yaşgününü kanser tedavisi gör­ düğü Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fa­ kültesi Hastanesi’nde kutlayan Yücel, “Hayatımda ikinci kez yırttım” diyor­ du: “Birincisi kötülere karşı savaştı, ikincisi kanser!” Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e gıyabında hakaret ettiği gerekçe­ siyle bir yıl iki ay hapis cezasına mah­ kum edilen Yücel’in cezası hastahğı nedeniyle ertelendi. Hastanede kaldı­ ğı sürede, altında bir urun gizlendiği 50 yıllık sakalını kesen Yücel, Dat­ ça’ya gitti. Sonra bir kitabı yayımlandı: “Mekanım Datça Olsun.” Can Yücel, şiiri şöyle tanımlıyordu: "Şiir, insanoğlunun beynini günlük haya­ tın dışında işletme yolunda bulduğu çarelerden biridir. Günlük yaşamın yo­ ğun yaşanmasını istiyorum. Sıradan bir şeymiş gibi yaşanmasın." Taha Toros Arşivi * 0 0 1 5 1 2 9 6 4 0 0 6 *