Vahhabi-Selefi 1. 10’da “Vahhabi ve Selefinin (doğrusu selefin) yolundan gittiğini söyleyen selefiler…” 2. 93’de “Vahhabilere Vahhabi denilmesi, görüşlerinin kaynaklarından biri olan (doğrusu birisinin) Muhammed b. Abdulvahhab olmasından ötürüdür.” 3. 25’de “Vahhabi ve benzer düşünceleri olan, kendilerine selefiler diyenlerin görüşlerinin kaynağı alan İbn Teymiyye” ifadelerini kullanmaktadır. Öncelikle şunu belirtelim ki; şu zamana kadar yeryüzünde kendilerine Vahhabi diyen bir insan topluluğu görmedik. Eğer Hoşafçı görmüşse bize de göstersin. İkinci olarak, en hayırlı üç nesil olan sahabe, tabiîn ve tebe-i tabiîne akide, amel ve sulukta intisab etme anlamına gelen Selefilik, şer’i ve şerefli bir nisbettir. Şer’i hiçbir gerekçeye dayanmadığı halde Nakşibendilik’e intisap edip kendilerini çekinmeden Nakşi diye isimlendirenlerin, şer’i bir intisap olan Selefilik’in adına bile tahammül edememeleri doğrusu şaşılacak bir şeydir. Üçüncüsü, Muhammed İbn-i Abdulvahhab, -siz ve selefleriniz yalan, düzmece ve iftira ile aksini anlatmaya çalışsanız da- amelde Hanbelî mezhebi, akidede ise Selef-i Salihînin yolu üzerinde olan bir ehl-i sünnet âlimidir. Ne yeni bir din getirmiş, ne yeni bir mezhep kurmuş, ne de yeni bir söze davet etmiştir. Şirk ve hurafelerle mücadele etmiş, tevhide ve sünnete çağırmıştır. Eserleri ve akidesi ortada olduğu halde Zeyni Dahlan’dan Hüseyin Avni’ye[1] kadar, aleyhinde yazı yazanların istisnasız tamamı, ipe sapa gelmez iftiralarla halkı onun kitaplarından sakındırmaya, onun ehl-i sünnet dışı sapık itikadları olan biri olduğuna inandırmaya çalışmakta, uydurdukları bu düzmece mezhebe de Vahhabilik adını vermektedirler. Dördüncüsü ise, Selefilerin akidelerinin kaynağı -hâşâ ve kella- İbn-i Teymiyye veya bir başkası değil, Allah’ın kitabı ile Rasûlünün sünnetidir. Ayrıca, örneğin bir ideoloji olan komünizm için, fikirlerinin kaynağı filancadır denilebilir. Ancak bir akide ve menhec olan selefilik için fikir denilemeyeceği gibi, Muhammed b. Abdullah sallallahu aleyhi ve sellem’den başka bir insanın da bunların kaynağı olduğu söylenemez. Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden indirilmiştir. [1] Hüseyin Avni ile, bir grup talebesinin önünde yüz yüze yaptığımız bir görüşmede, çıkardığı Ğuraba Dergisi’nde Muhammed b. Abdulvahhab’a yapılan iftiraları yüzüne vurmuş, o da çaresiz, bunların hata olduğunu ve tashih edileceğini söylemişti. Bilmiyoruz tashih etti mi? 229 total views, 1 views today Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden indirilmiştir.