HABER BÜLTENĐ 11 Temmuz 2006 Haber Özetleri Irak • Irak’ta Sünni mahallesinde 42 kişinin öldürülmesi ve mezhep çatışması konularını görüşmek için bugün Irak Meclisi’nin bir toplantı yapacağı bildirildi. Öte yandan Irak'ta mecliste 44 sandalyeye sahip Sünni Arap grup, bir milletvekili arkadaşlarının kaçırılmasından sonra 2 Temmuzda başlattıkları meclis oturumlarını boykot etme uygulamasına son verdi. Milletvekili Salim Abdullah, Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, ''Grubumuz, bugün Meclis oturumuna katılma kararı aldı; çünkü bir mesaj yayınlamak istiyoruz; ayrıca siyasi oluşumlardan dayanışma jestleri ve olumlu sinyaller aldık'', dedi. (AA)(AFP) • Kerkük Đl Meclisi’ndeki Türkmen ve Arap üyelerin 30 Mayıs 2006 tarihinde Bakanlar Kuruluna sundukları “Kerkük Federe Bölgesi” önergesi Bakanlar Kurulu tarafından reddedildi. Ret yazısında Anayasa’nın 118. ve 140. maddeleri gerekçe gösterildi. 118. maddede bölgelerin oluşturulması için bir yasa çıkarılması öngörülmektedir. Ret yazısında ilgili yasa henüz çıkmadığı için şimdilik hiçbir vilayetin bölge oluşturulamayacağı belirtilmektedir. (GLOBAL STRATEJĐ ENSTĐTÜSÜ) • Irak Meclisi’nin 24 komisyonu dün açıklandı. Irak Türkmen Cephesi Başkanı Dr. Sadettin Ergeç’in, Dış ilişkiler Komisyonu’na üye olduğu bildirildi. (TÜRKMENELĐ TV) • Arap Birliği’nden alınan bilgiye göre Irak Uzlaşma Konferansı’nın hazırlık komisyonu 25-27 Temmuz tarihleri arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de toplanacak. Komisyonun 20-30 kişiden oluşacağı ve bu kişilerin Irak’ın tüm kesimlerinden olacağı bildirildi. Ayrıca Komisyon’un toplantısında bir önceki Irak Uzlaşma Konferansı’nda ortaya konacak tavsiyelerin ve bildirilerin tartışılacağı bildirildi. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) • Türkmen Đslami Birliği Başkanı Abbas Beyati 08.07.2006 tarihinde Arap Birliği’nin Irak Temsilcisi Muhtar Lemani’yle bir araya geldi. Görüşmede Abbas Beyati, Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılacak olan Irak Uzlaşma Konferansı’nın hazırlık komisyonunun toplantısında Türkmenlerden en az iki temsilcisinin bulunmasını istedi. (www.turkmentimes.net) • Irak'ın kuzeyindeki Kerkük'te, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (IKYB) binasına intihar saldırısı düzenlendiği bildirildi. Polis, bomba yüklü bir kamyonla düzenlenen saldırıda 4 kişinin öldüğünü, 7'sinin yaralandığını 1 kaydetti. Polis, kamyonun, binanın çevresindeki beton duvarı geçmeye çalışırken infilak ettiğini belirtti. (AA)(AP) • Irak'taki Sünni siyasetçiler, ABD öncülüğündeki işgal güçlerinin Iraklıları koruyamadığını belirterek, BM Güvenlik Konseyine ülkeye barış gücü askeri göndermesi çağrısında bulundu. Parlamentodaki, en büyük Sünni bloğu oluşturan Irak Uzlaşma Cephesinin üyelerinden Đyad El-Samarrai, yaptığı açıklamada, dün Bağdat'ın bir mahallesine giren silahlı Şiilerin 41 Sünni’yi vurarak öldürmesiyle ilgili olarak radikal Şii din adamı Mukteda El-Sadr'ın milis gücü Mehdi Ordusunu suçladı. Đşgal güçlerinin, ülkede güvenliği sağlayamadığını kaydeden Samarrai, ''Đşgal güçleri halkı koruyamaz, bu yüzden Irak'a BM Barış Gücü gönderilmeli'', dedi. (AA)(AP) • Irak Türkmen Cephesi Başkanı Dr. Sadettin Ergeç, Milliyetçi Türkmenler Topluluğu Başkanı Şemsettin Türkmenoğlu'nu kabul etti. Irak Türkmen Cephesi'nin çalışmalarına da değinen Ergeç, Irak'ın toprak bütünlüğü için yaptıkları çalışmaları sürdüreceklerini bildirdi. Türkmenoğlu yaptığı konuşmada birlik ve beraberliğe işaret etti. (TÜRKMENELĐ TV) • Irak Ulusal Listesi Başkanı Đyad Allavi, 19-20 Temmuz tarihleri arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılacak olan “Değişen Şartlar Işığında Irak’ın Geleceği” konulu uluslar arası seminere katılmak üzere Kahire’ye gidecek. Öte yandan seminere Irak’ta önde gelen Şii, Kürt ve Sünni şahsiyetler ile Müslüman Bilginler Heyeti temsilcilerinin katılacağı bildirildi. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) • Iraklı Araplar, Kürtlerin yönetiminde bulunan Irak’ın kuzeyinde yabancı muamelesi görüyor. Iraklı bir Arap, Irak’ın kuzeyindeki üç eyaletten (Erbil, Süleymaniye ve Duhok) birinde 10 günden fazla süre kalmak isterse, Kürt polislerinden izin almak zorunda kalıyor. Iraklı Araplara "vize" için bölgede yaşayan bir Kürt’ün kefil olması gerekiyor. Tek başına seyahat edenler izni her ay, aileler ise 3 ayda bir yenilemek zorunda. Arabalar kontrol noktasında evrakını polise teslim edip, araç izni alıyor, çıkışta da evrakı geri alıyor. Yolcuların isimleri "direnişçiler" listesinde olup olmadığına dair güvenlik taramasından geçiyor. Aynı uygulamalar siyasilere de yapılıyor. (TÜRKMENELĐ TV) • Zaho Kaymakamı Kayıs Sıdık bir açıklama yaparak, Zaho’da “Ticari Serbest Bölge” kurulacağını ve bu proje için hazırlıklara başlandığını bildirdi. (www.aswataliraq.com) • Yezidiler Hareketi’nin Genel Sekreter Yardımcısı Vaad Hamad bir açıklama yaparak, Musul’un Sincar ilçesi ve azınlıkların yaşadıkları diğer ilçelerde Kürtlerin, Yezidileri ve diğer azınlıkları “Kürtleştirmek” için büyük baskı yaptıklarını ifade etti. (www.iraqidewan.net) • “Đslam Ordusu” adlı direnişçi grubun Musul, Kerkük ve Tikrit sorumlusunun dün Kerkük’te tutuklandığı haberi ABD güçleri tarafından yalanlandı. (EL-SABAH ELCEDĐD GAZETESĐ) • Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Irak hükümetinden Bağdat Büyükelçiliğinde görevli diplomatlarının katilerinin cezalandırılması için gerekli 2 önlemleri almasını istediklerini söyledi. Lavrov, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin Özel Temsilcisi Celal El Maşta’yla görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, öldürülen diplomatlarının katillerinin bir an önce bulunarak gerekli cezaya çarptırılmaları için gerekli önlemleri almasını beklediklerini kaydetti. Öldürülen Rus diplomatların cesetlerinin bir an önce bulunması ve benzer olayların gelecekte tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını isteyen Lavrov, ''Görüşmede ayrıca, Irak'taki mevcut durumu ele aldık'', dedi. El Maşta, Talabani'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yazdığı mektubu Lavrov'a sundu. Mektupta Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Rusya'da düzenlenecek G-8 zirvesine katılacak ülkelere ''demokrasi ve yeniden yapılanma yolunda'' Irak'a yardımcı olmaları çağrısında bulundu. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığından bir yetkili yaptığı açıklamada, Talabani'nin mektubunda, Rusya'nın Bağdat Büyükelçiliğinde kaçırılarak öldürülen Rus diplomatlar için tekrar baş sağlığında bulunduğunu belirtti. (AA)(AFP) • Irak'ın güneyindeki Musanna vilayetinin merkezi Samava'da işten atılan 200 dolayında polis, işlerine yeniden dönme talebiyle bir hükümet binasını bastı. Irak Đçişleri Bakanının, yolsuzluk ve rüşvet gerekçesiyle geçen ay işten attığı polisler, baskın sırasında çevredekileri hortumlar ve borularla döverek bıçakladılar. Musanna, Irak'ın kuzeyinden sonra Iraklıların, koalisyon güçlerinden güvenlik sorumluluğunu bu ay devralacağı ilk vilayet durumunda bulunuyor. (AA)(REUTERS) • Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde, cenaze töreninden dönenleri taşıyan minibüse ateş açıldığı ve 10 kişinin öldüğü bildirildi. Polis, güneydeki Necef kentinde düzenlenen cenaze töreninden dönen gruba, Sünnilerin yaşadığı Dora bölgesinde ateş açıldığını, bir kişinin de yaralandığını söyledi. Öte yandan, Iraklı bir diplomatın, Bağdat'taki evinden kaçırıldığı bildirildi. Irak Đçişleri Bakanlığı kaynakları, Irak'ın, Đran'ın Kermanşah Konsolosluğunda çalışan Vissam Abdullah El Avadi'nin, ailesini ziyaret ettiği sırada iki araçtaki silahlı kişilerce kaçırıldığını söylediler. (AA)(REUTERS) Orta Doğu • Đran'ın nükleer konulardaki başmüzakerecisi Ali Laricani, Đtalya'da Başbakan Romano Prodi ve Dışişleri Bakanı Massimo D'Alema ile görüştü. Ali Laricani'nin, Chigi Sarayı'nda Romano Prodi ile yaptığı görüşmenin içeriği konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. Đtalya Dışişleri Bakanlığının yazılı açıklamasında, ikili görüşmesırasında D'Alema'nın Laricani'ye, AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana'nın, Tahran'da 6 Haziran'da sunduğu öneri paketinin kabul edilmesi yönünde telkinde bulunduğu belirtildi. D'Alema'nın görüşmede, ''Đtalya, söz konusu öneri paketini desteklemektedir. Müzakerelerin başlaması, Đtalya'nın da yardımıyla bölgenin istikrar ve güvenliği için Đran’la diyalog başlatılmasını mümkün kılacaktır'', dediği de kaydedildi. Laricani de Roma'da bulunduğu sırada Đran Televizyonu'na verdiği demeçte, Đtalya’yla ilişkilere büyük önem verdiklerini söyledi. Đtalya'nın, Avrupa ülkeleri arasında Đran'ın bir numaralı ticari ortağı olduğuna, geçen yıldan itibaren iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar Avro'yu aştığına dikkati çeken Laricani, ''Đtalya’yla ikili, bölgesel ve uluslararası sorunlara ilişkin istişare Đran için büyük önem arz etmektedir. Hassas bir 3 dönemdeyiz. Diğer Avrupa ülkelerine oranla Đran’la daha sıkı ilişkiler içindeki Đtalya’yla istişarelerin yararlı olacağından eminiz'', diye konuştu. Başmüzakerecisi Laricani, bugün de Brüksel'e geçerek Solana’yla görüşecek. (AA) • Đsrail Başbakanı Ehud Olmert, Đsrail'in Gazze Şeridindeki operasyonunu zamanla sınırlandırmadığını söyledi Olmert, Kudüs'te düzenlediği basın toplantısında, ''Bu operasyon için özel bir zaman sınırı koymadık. Operasyon (gereken) zaman ve yerde ve diğer yollarla sürecek'' ifadesini kullandı. Gazze Şeridi saldırılarına ilişkin AB'nin eleştirisine karşılık Olmert, ''AB'nin Filistinlilerin Đsrail'e füze saldırılarına odaklanması gerektiğini'' söyledi. Olmert, AB'nin en son ne zaman füze saldırılarını kınadığını ve bunu önlemek için etkili önlemler önerdiğini sordu. Ehud Olmert, ''Askeri operasyonun ana hedefi, kaçırılan asker Gilad Şalit'i kurtarmak ve sivil Đsrail halkına yönelik Kassam füzelerinin fırlatılmasını durdurmaktır. 10 aydır Đsrail tamamen Gazze Şeridinden çekildi. Geçen ağustostan bu yana Gazze'de işgal gücü yok'', dedi ve o zamandan beri Đsrail'in güneyinde yaşayan halkın rahat nefes almadığını kaydetti. Gilad Şalit’la takas etmek için mahkûmları serbest bırakmayacağını da belirten Olmert, Gazze Şeridinde şu anda hâkim olan şiddet döngüsünün, Đsrail'in yanı başında bir Filistin devletinin kurulmasını önlemeyeceğini bildirdi. Batı Şeria'dan planlandığı gibi çekileceklerini belirten Olmert, Đsrail'in Hamas idaresindeki Filistin hükümetini devirmeye çalışmadığını; ancak Hamas liderlerinin teröre doğrudan dâhil olduğunu söyledi. (AA)(AP)(AFP)(REUTERS) • Filistin Ulusal Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Ürdün'e gitti. Mahmud Abbas'ın sürpriz Amman ziyaretiyle ilgili bilgi veren kaynaklar, Ürdün'e ait bir helikopterin, Ramallah'taki Mukata karargâhına inerek Abbas'ı Amman'a götürdüğünü söyledi. Abbas ve Londra'da bulunan Ürdün Kralı Abdullah'ın uzun bir telefon konuşması yaptıkları ve Abbas'ın Amman ziyaretine karar verildiği belirtiliyor. Abbas, Amman'da Başbakan Maruf El-Bakhit’le bir araya gelecek. (AA) Kafkasya ve Orta Asya • ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Taliban saldırılarının yeni belirsizlikler doğurduğu Afganistan'a sürpriz bir ziyaret yaptı. Tacikistan'daki temaslarının ardından Kabil'e geçen Rumsfeld, gazetecilere yaptığı açıklamada, şu an için Amerikan askerleri tarafından kontrol edilen Afganistan'ın güney bölgesinde sorumluluğun NATO'ya devredilecek olmasından memnuniyet duyduğunu söyledi. Rumsfeld, Taliban'ın, bölgedeki uyuşturucu ticaretinden elde ettiği finansmanın kaygı uyandırdığını belirterek, Amerikalı ordu yetkililerinin, daha fazla askere ihtiyaç olup olmadığı konusunda Kabil yönetimiyle fikir alışverişinde bulunduğunu kaydetti. Kabil'e gider gitmez Afgan yetkililerle görüşmeye başlayan Rumsfeld'in gün içinde Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’yle bir araya gelmesi bekleniyor. (AA)(AP) • Afganistan’da koalisyon güçlerince yayınlanan bildiride, koalisyon güçleri ve Afgan güvenlik güçlerinin, Uruzgan eyaletinde bulunan Tirin Kot'ta militan 4 kampı ile Sangin köyüne dün ve bugün düzenlediği operasyonda 70'den fazla militanın öldürüldüğü açıklandı. (AA)(AFP)(REUTERS) • Çeçen direniş lideri Şamil Basayev öldürüldü. Rusya iç istihbarat servisi FSB'nin Başkanı Nikolay Patruşev, Rusya tarafından en çok aranan Çeçen komutan Şamil Basayev'in Đnguş Cumhuriyeti'ndeki bir operasyonda öldürüldüğünü açıkladı. Çeçen direnişçilerinin temsilcisi Ahmet Zakayev, Çeçen komutanı Şamil Basayev'in ölümünün Çeçenistan'da hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyledi. Londra'dan Moskova'nın Sesi radyosuna demeç veren Zakayev, ''Çeçen halkı var oldukça, Rusya ile Çeçenistan arasında kabul edilebilir ilişkiler kurulmadıkça barış sağlanamaz'', dedi. Basayev'in ölümünün ''huzur vermeyeceğini'' de belirten Zakayev, ''Çeçen savaşının tamamen siyasi bir mücadele olarak başladığını, daha sonra ise şiddete saplandığını'' kaydetti. Zakayev, ''Şiddet sarmalına hapsolmuş haldeyiz. Bu daire ancak siyasi iradeyle kırılır'', diye konuştu. Moskova'nın desteklediği Çeçen yönetiminin Başbakanı Ramazan Kadirov da açıklamasında, Basayev'in öldürülmesinin, ''tüm Çeçen ve Rus ulusu için büyük bir sevinç olduğunu; çünkü bu kişinin elinin kanlı olduğunu'' belirtti. (AA)(AFP) • Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev, ''eski rejime dönüş olmayacak'', dedi. Devlet Başkanlığı Basın Merkezinin açıklamasında, Bakiyev, hâkim kongresindeki konuşmasında, eski rejime dönüşün olmayacağını, özellikle yargı organlarının bağımsızlığı için elinden geleni yapacağını ifade etti. Yargı sisteminde reform yapılması için devlet organlarının da katkıda bulunmalarını isteyen Kurmanbek Bakiyev, anayasanın hazırlandığı döneme işaret ederek hâkimlere, ''Hayati önem taşıyan anayasa taslağını değerlendirmelisiniz'', diye konuştu. Bakiyev, geriye asla dönüşün olmayacağını anımsatarak, hâkimlerin yargı organlarında mevcut eksiklikleri ve rüşvet olaylarını yok etme yönünde çaba sarf etmelerini istedi. Bu arada Kırgızistan Başbakanı Feliks Kulov, askeri araç ve gereçlerin sergileneceği uluslararası fuara katılmak üzere Rusya'ya gitti. Başbakanlıktan yapılan açıklamada, aralarında Savunma Bakanı Đsmail Đsakov'un bulunduğu Kulov başkanlığındaki resmi heyetin Bişkek'ten ayrıldığı kaydedildi. Görüşmelerde, ekonomi, bilim-teknik ve sosyal konularda hükümetler arası ortak deklarasyon imzalanması planlanıyor. (AA) Avrupa Birliği • Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) katılım müzakerelerinde 30'uncu fasıl olan dış ilişkilerle ilgili tanıtıcı tarama toplantısı başladı. AB Bölgeler Komitesi'nde bugün sona erecek toplantıda, AB'nin ikili ve çoklu ticaret anlaşmaları, tek yanlı önlemleri ve uluslararası taahhütlerinden oluşan dış ilişkiler müktesebatı anlatılacak. Dış ilişkiler faslıyla birlikte Türkiye, AB katılım müzakerelerinde tarama süreci öngörülen 32 fasıldan 28'sinde tanıtıcı ve 21'inde ayrıntılı tarama toplantısını geride bırakmış olacak. Türkiye-AB tarama sürecine, 11-12 Temmuzda vergilendirme faslında ayrıntılı tarama toplantısıyla devam edilecek. (AA) • Đngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakerelerin yolunda gitmesi için AB içinde ''elinden gelen her 5 şeyi yapmaya hazır pek çok üye ülke'' bulunduğunu söyledi. AB'ye herhangi bir ülkenin üyelik müzakerelerinde çeşitli güçlüklerin ortaya çıkmasının her zaman mümkün olduğuna işaret eden Margaret Beckettt, ''Ancak şuna şüphe yok ki, Türkiye’yle bir anlaşmaya varacak şekilde müzakere etme yönünde önemli ölçüde bir iyi niyet bulunuyor'', dedi. Beckett, ''Türkiye’yle müzakerelerin, Kıbrıs meselesi veya başka bir mesele yüzünden tren kazasıyla karşılaşmayacağını umuyorum. Elbette Türkiye’yle müzakerelere yönelik çok büyük bir iyi niyet olduğuna sizi temin ederim. Bunu sadece Đngiltere'nin tutumu dolayısıyla söylemiyorum”, diye konuştu. (AA) • Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski, ikiz kardeşi Jaroslav Kaczynski'yi başbakanlığa atadı. Devlet Başkanlığı sitesindeki haberde, ''Devlet başkanının Jaroslaw Kaczynki'yi Bakanlar Kurulu'nun başkanlığına atadığı'' belirtildi. (AA)(AP)(REUTERS) Kıbrıs • AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn yaptığı yazılı açıklamada, BM Genel Sekreterinin Siyasi Đşlerden Sorumlu Yardımcısı Đbrahim Gambari'nin Kıbrıs misyonunda olumlu sonuçlar elde etmesini memnuniyetle karşıladığını belirtti. Rehn, ''Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk toplumlarının liderleri Tasos Papadopulos ve Mehmet Ali Talat'ın bir hafta içinde üç kez buluşmuş olması, Ada’da diyaloğun bir şansı olduğunun ve BM gözetiminde kapsamlı bir çözüme ulaşmak için yeni bir sürecin başlatılmasının cesaretlendirici göstergesidir'', ifadelerine yer verdi. AB Komisyonu'nun, iki liderin üzerinde görüş birliği sağladığı ''prensipler dizisi''ni tamamen paylaştığını bildiren Rehn, bu kapsamda Kıbrıs'ta mevcut durumun kabul edilemeyeceğini, iki bölgeli ve iki toplumlu federasyon ve siyasi eşitliğe dayalı nihai çözümün ulaşılabilir olduğunu ve daha fazla geciktirilmemesini istedi. Rehn, ''Umarım günlük sorunları ele alacak teknik komitelerin çalışmaları, daha fazla uzlaşma sağlanmasıyla eş zamanlı olarak temel sorunları içine alacak şekilde genişletilir'', görüşünü dile getirdi. Bu arada, Rehn'in sözcüsü Krisztina Nagy, Đbrahim Gambari ve Rehn arasında planlanmış bir görüşme olmadığını ifade etti. (AA) • Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, BM Genel Sekreteri Yardımcısı Đbrahim Gambari'nin Kıbrıs ziyaretinde KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ile Rum Lider Tasos Papadopulos arasında varılan ve teknik konularda görüşmelere başlanmasını öngören uzlaşmanın olumlu bir adım olduğunu söyledi. Karamanlis, Atina'yı ziyaret eden Rum Yönetimi lideri Papadopulos’la Kıbrıs'taki son gelişmelerin ele alındığını belirttiği görüşmesinden sonra bir açıklama yaptı. Kıbrıs'taki görüşmelerde özlü siyasi konularda elle tutulur sonuçlara ulaşılmasını umduğunu belirten Karamanlis, ''Başlatılacak yeni bir girişimin önceden iyi hazırlanmış ve boğucu zaman çizelgelerine sıkıştırılmamış olması gerektiğini'' kaydetti. ''Kıbrıs sorununa çözüm, BM kararları temelinde ve Kıbrıs'ın (Rum) AB üyesi olduğu gerçeği göz önüne alınarak bulunmalıdır'' diyen Karamanlis, Atina ile Rum Yönetimi arasındaki iş birliğinin mükemmel olduğunu da söyledi. Türkiye'nin gümrük birliği ek protokolünü uygulamaması halinde veto kullanılması olasılığı bulunup bulunmadığına ilişkin soruları da yanıtlayan Karamanlis, ''Türkiye'nin AB'ye 6 karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükleri var. Kuşkusuz önce AB Komisyonunun ilerleme raporunu görmek gerekli. Bu noktada diğer AB üyeleriyle iş birliği içinde olacağız. Önceden tahminlerde bulunmaya gerek yok'', dedi. (AA) Diğer Haberler • Güneydoğu Avrupa ülkelerinin devlet veya hükümet başkanları, bölgelerinin huzura kavuştuğunu ve 90'lı yıllardaki kanlı savaşın bundan böyle asla tekerrür etmeyeceğini bildirdi. Hırvatistan'ın güneyindeki Dubrovnik kentinde bir araya gelen Balkan liderleri, dün gece zirve sonunda yayınladıkları bildiride, 90'larda dünyaya damgasını vuran trajedilerin bilincinde olduklarını vurgulayarak, bunun bir daha tekerrür etmeyeceğini ilan ettiler. Pazar günü başlayıp dün akşam sona eren bölgesel toplantıdan, bölge ülkelerinin AB ve NATO'ya bir an önce katılması konusunda ortak mesaj çıktı. Zirveye; Hırvatistan lideri Stipe Mesiç ve Başbakan Đvo Sanader'den başka, Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa, Bosna Başbakanı Adnan Terziç, Karadağ Başbakanı Milo Cukanoviç, Romanya Başbakanı Calin Tariuceanu ve Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili katıldı. Sırbistan, Dışişleri Bakan Yardımcısıyla temsil edildi. (AA)(AP) • ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Hill, nükleer krizin çözümlenmesi amacıyla yapılan çok uluslu görüşmelere yeniden başlanmasının çok önemli olduğunu söyledi. Kuzey Kore'nin füze denemeleriyle ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Tokyo'da bulunan Hill, Japon yetkilileriyle görüşmesinden önce gazetecilere, 6'lı görüşme sürecini sürdürmenin ve bu süreci tek bir ülkenin veto etmesine izin verilmemesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Rusya, Çin, Japonya, ABD ve iki Kore'nin katıldığı 6'lı görüşmelerin gelecek turuna başlanması için yapılması gereken çok şey bulunduğunu belirten Hill, Kuzey Korelilerin bu görüşmelere katılması gerektiğini söyledi. Hill, Kuzey Kore'nin geçen çarşamba yaptığı füze denemelerine karşı tek ses olunması amacıyla çıktığı Asya turunda, çok uluslu görüşmelerin taraflarıyla temaslarda bulunuyor. (AA)(REUTERS) Dünya Basını Đngiliz basınında, Çeçen isyancıların lideri Şamil Basayev'in ölümü, tüm gazetelerin öne çıkardığı başlıca konu... Financial Times, 2004 yılındaki Beslan katliamını da üstlenen Basayev'in ölümünün Çeçenistan'daki operasyonları "küresel terörle savaş" çerçevesinde sunan Rusya lideri Vladimir Putin'in elini güçlendireceğini savunuyor. "Bu haber, Putin'e bu hafta sonu St Petersburg'da yapılacak G-8 zirvesinde "terörle savaşta önemli bir zafer" kazanıldığını iddia etme fırsatı veriyor. Basayev'in ölümü 1996 yılında, Çeçenistan'ın ilk kez bağımsızlığını ilan eden Cahar Dudayev'in güdümlü bir füzeyle öldürülmesinden bu yana Rus özel timleri için en büyük başarı." Gazete, Çeçenistan'daki isyan hareketinin en etkili ve acımasız lideri diye tarif ettiği Basayev'in ölümünün Çeçenistan'daki isyan hareketini etkisizleştireceğini savunuyor. 7 Guardian ise Rusya'nın bir numaralı terörist olarak gördüğü Basayev'in hastaneleri, tiyatroları ve özellikle de Beslan'daki okul çocuklarını hedef alan saldırılar ardından aslında cazibesini yitirdiğini, fazla ileri gittiği düşüncesiyle, tepki çekmeye başladığını savunuyor. "Basayev'e göre daha ılımlı görüşteki ayrılıkçı lider Aslan Mashadov, geçen yıl Mart'ta öldürüldü. Yerini alan Abdul Sadullayev'in hükmü kısa sürdü ve o da geçen ay bir diğer baskında öldü. Ama Sadullayev öldüğünde tahta geçen Basayev değil, Doka Umarov oldu. Yani Basayev daha öldürülmeden, 14 yıllık terör iktidarında son başlamıştı." Rusya yanlısı Çeçen lider Ali Alkanov Basayev'in ölümünün "yasadışı birimler karşısındaki mücadelenin mantıken sonu" olduğunu söylüyor. Ancak Guardian'a göre Basayev’in ölümünden uzun yıllar sonra bile şiddet ve kanunsuzluk Çeçenistan’daki yaşamın baskın unsurları olmaya devam edecek... Independent'ta yazan Anne Penketh ise, Đnsan Hakları Đzleme Örgütü'nün Çeçenistan'daki hükümetin işkence uygulamalarıyla ilgili uyarılarına yer veriyor: "Şimdi, Rus yetkililerin de Çeçen savaşının bittiğini ilan ettiği bir ortamda, Başbakan Kadirov'a bağlı birimlerin bu yöntemleri kullanarak daha fazla kan dökülmesine ortam yaratmasından korkuluyor. Putin'in stratejisini savunmak için fevkalade bir fırsata kavuştuğu bu ortamda, bölgede himayesi altındaki yöneticilerin eylemlerini denetlemesi için Blair ve Bush'tan telkinlerle karşılaşması da olası görünmüyor." Đngiltere'nin Afganistan'a 900 kadar takviye asker gönderme kararı da bütün gazetelerde yer bulan haberlerden... Independent ülkede Taliban şiddetinin sadece çarpışmalarla sınırlı olmadığını, Hamid Karzai'nin iyimser bulunan tahminlerine göre 100 bin çocuğun sindirme ve baskı sonucu artık okula gidemediğini belirtiyor. Gazetenin Zabul'dan verdiği bir örneğe göre 47 okuldan sadece üçü açık. Öğrenci ve öğretmenler de saldırılara uğruyor, dövülüyor. Independent başyazısında da Afganistan'da durumun Irak'tan daha kötü olduğunu belirtiyor: "Afganistan Đngiliz askerlerinin görev yaptığı en tehlikeli ortam olarak Irak'ı geride bıraktı. Geçen ay Helmand'da altı asker öldü. Her gün en az 10 sıcak temastan söz ediliyor. Bölgedeki hemen tüm üsler sürekli saldırıya uğruyor. Bu nedenle komutanların daha fazla asker ve hava koruması istemesi şaşırtıcı değil." "Ancak pek sık adını duyduğumuz gönülleri ve akılları fethetme savaşı şimdiden kaybedilmiş görünüyor. Bu operasyonun Afganistan'da daha önce yaşanmış askeri girişimlerde olduğu şekilde sonuçlanması ciddi bir tehlike: Yani büyük kayıplar, stratejik başarısızlıklar ve sonunda küçük düşürücü şekilde çekilme..." Financial Times'ta yazan Quentin Peel de benzer görüşleri dile getiriyor. "Afganistan'a barış ve istikrar getirmeye yönelik girişim korkunç şekilde başarısız olma tehlikesiyle karşı karşıya... Amerikan kuvvetleri de NATO'daki müttefikleri de, isyancılarla çarpışmaya odaklanmanın, yerel halkı kendilerinden git gide yabancılaştırdığı bir döngüye saplanıyorlar." "Senlis Konseyi adlı düşünce kuruluş ardından Đnsan Hakları Đzleme Örgütü de Afganistan'ın başarısızlığa mahkûm olmanın eşiğinde olduğu uyarısında 8 bulunuyor. Örgütün uzmanlarından Ziya Zarifi'ye göre, askerlerin varlıklarını halka daha iyi anlatması gerekiyor. Görevin amacı da 'Taliban’ı yok etmek' değil, 'Afgan halkını korumak' olmalı..." Guardian, ilk sayfasından verdiği bir özel haberde, vergilerde sahteciliğin Avrupa'ya yılda 50 milyar Avro'ya mal olduğunu duyuruyor. "Avrupalı yetkililer sorunun hızla yayıldığını belirtiyorlar. Tahminler doğruysa birliğin her yıl zararı 50 milyar Avro tutarında. Bu da, ortak tarım politikasının tamamına ödenen tutara denk. Đstihdam ve sosyal güvenlik harcamalarının ise beş katı..." "Dönme dolap hilesi olarak adlandırılan yöntem, bilgisayar çipleri gibi ufak ama kıymetli malların dışarıdan bir AB ülkesine vergiden muaf olarak ihraç edilmesiyle başlıyor. Vergi satış sırasında mala ekleniyor ama satışın yapıldığı ülkeye ödenmemiş oluyor." "Zarar, malın dönme dolap olarak adlandırılan bir zincir halinde tekrar tekrar satılmasıyla ve başta vergi ödenmemiş olmasına rağmen katma değer vergisinden iade talep edilmesiyle katlanıyor. Çünkü bir mal bir Avrupa ülkesinden diğerine girerken iki kez vergilendirme olmaması için vergi iade ediliyor." Gazete bu duruma örnek olarak, Avrupa’dan malların Dubai’ye sevki ve bir başka Avrupa ülkesine tekrar tekrar satılmasını gösteriyor. Hatta Guardian bazı organize suç örgütlerinin artık malın nakline bile gerek duymadan sadece bilgisayar üzerinden hayali ihracat yaparak vergi iadesi aldığını belirtiyor. Gazeteye göre bu durumdan en fazla zararlı çıkanlar Almanya, Đngiltere, Fransa ve Đtalya... Eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Milan Milutinoviç ve beş üst düzey yetkilinin dün Lahey'de başlayan davaları için Independent "Miloşeviç döneminin siyasi ve askeri seçkinlerinin büyük bölümü sanık sandalyesinde" yorumunu yapıyor. "Yetkililer Kosova'da 800 bin kişinin evlerinden sürülmesi ve toplu katliam ile suçlanıyor. Duruşma Miloşeviç'in ölümüyle hayalkırıklığına kapılan Arnavut kökenliler için Sırp rejiminin Kosova'daki rolünün ve sorumluluğunun ortaya konması açısından önem taşıyor. Duruşmanın uzun sürmesi bekleniyor. Savcılık kanıtlarını sunmak için bir yıl gerekeceğini belirtirken savunmanın da bir o kadar süreceği tahmin ediliyor." Đngiliz hükümeti 7 Temmuz saldırıları sonrasında Müslümanlarla diyalog için oluşturulan çalışma gruplarının tavsiyelerini de hayata geçirmeye başlıyor. Times'ta yer alan bir habere göre, yoksul kesimlerde yaşayan Müslümanlara yönelik kaynak aktarımı düşünülüyor. Bu alanda sorumluluğun içişleri bakanlığından yerel yönetimler bakanına aktarıldığını belirten gazete, planlarda bazı değişiklikler de olduğunu belirtiyor: "Tony Blair'in terörle mücadele için açıkladığı 12 maddelik plandan sınır dışı edilecek kişiler için bir süre belirlenmesi hedefinin çıkarıldığı anlaşılıyor. Blair daha önce de, polise aşırı eğilimlerle bağlantılı olduğundan şüphelenilen camileri kapatma yetkisi verilmesini önermiş ama bu öneri de geri çekilmişti. Blair'in geçen Ağustos'ta Hizb’ut Tahrir örgütünü yasaklama sözüne rağmen bu alanda da adım atılmadı." Haftanın Yorumu 9 Ufuk Turu Bu haftaki Ufuk Turu’nda Irak’taki gelişmeler, Đran’ın bölgedeki etkinliği, ABD Silahlı Kuvvetleri dergisinde yayımlanan makale ve Türkiye’nin politikaları değerlendirilmiştir. Irak’ta Karmaşıklaşan Kaos Ortamı Son dönemlerde Irak’ta etnik ve mezhebi grupların siyasi kazanımlar peşinde olmalarının, ülkeyi iç savaşın eşiğine getirdiği yorumları yapılmaktaydı. Gün geçtikçe Irak gerçeğinin daha karmaşık olduğu ortaya çıkmaktadır. Ulusal güvenlik güçlerinin zayıf kaldığı, etnik ve mezhep temelli milis güçlerinin güven(siz)lik alanında hakim güç olduğu bir gerçektir. Gün geçtikçe Irak’ta yaşanan şiddet ve kaos, mezhep çatışmasından iç savaş niteliğine dönüşmektedir. Aşiretler, güvenlik güçleri kuvvetleri ve koalisyon güçleri arasında gerginlik ve karşılıklı restleşmeler yaşanmaya başlamıştır. ABD askerlerinin Tikrit’teki Irak Uzlaşma Cephesinin parti binasını vurması da işgal güçleri ve siyasi partiler arasında artan gerginliğe işaret etmektedir. Milis güçleriyle Irak ve Amerikan askerleri arasında çıkan çatışmalar da yaşanan kaosun daha da karmaşık hale geldiğinin göstergesidir. Irak’ta merkezi hükümet güç kaybettikçe, işgal kuvvetlerinin çıkarları doğrultusunda hareket eden etnik ve mezhebi grupların silahlı milisleri gelişip, güçlendikçe Irak’ta istikrar ve güvenliğin tesisi, demokrasinin uygulanması mümkün gözükmemektedir. Barzani’nin belirleyeceği peşmergelerle yaklaşık 5 bin kişilik karşı gerilla örgütünün ABD ile koordineli olarak kurulacağı haberleri, Irak’ın istikrara yakın zamanda kavuşamayacağının sinyalleridir. Đran’ın Irak’taki Etkinliği Irak’ta önü kesilemeyen şiddet olayları yaşanırken, Irak Meclis Başkanı Meşhedani’nin Đran’a giderek “Đran, Đslam Şeriatının icrası konusunda deneyimlidir. Đran parlamentosundan dersler almaya geldik” şeklindeki ifadesi, Iraklı yetkililerin istikrarı sağlamaktan önce yönetim şeklinin belirlenmesine öncelik verdiklerini ve bu konuda Đran’ı örnek aldıklarını göstermektedir. Saddam sonrasında liberal bir ortamın yaratılabileceğine dair umutlar, işgal kuvvetlerinin uyguladığı politikalar ve Iraklı yetkililerin öncelikleriyle yok olmuştur. Son dönemlerde Irak’ta kadınlara yönelik baskıların artması, erkeklerin kıyafetlerine karışılması, Đslam adına Irak’taki uygulamaların nereye kaydığını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. ABD’nin Đran’la ilgili en önemli probleminin rejim olduğu dikkate alındığında nasıl olup da Ortadoğu coğrafyasında kendi eliyle ikinci bir Đran yarattığı soru işaretidir. Meşhedani’nin “Güçlü bir Đran’ın varlığı, Irak’ta istikrarı bozacak etkenlere engel olacaktır” sözü de dikkate alınarak, Irak’ın Đran’ın nüfuz alanına daha fazla girdiği düşünülmektedir. ABD Silahlı Kuvvetleri Dergisinde Yayımlanan Makale Ralph Peters tarafından kaleme alınan “Daha Đyi Bir Ortadoğu Nasıl Görünür?” adlı makale, ciddiye alınabilecek bir akademik makale olmamakla birlikte yayımlandığı dergi bakımından oldukça dikkat çekmektedir. Peters, Ortadoğu sınırlarının doğal olmadığının altını çizerek, daha adil bir yapılandırmayla sınırların değiştirilmesi gerektiğini 10 savunmaktadır. Makale sonuna eklenen iki harita dikkatli bir şekilde incelendiğinde sınır değişikliklerinin jeopolitik bir zemine oturtulduğu görülmektedir. Irak’ın kuzeyindeki Kürt oluşumunun Türkiye’nin doğu bölgelerini ve Karadeniz’e açılımını sağlayacak Artvin’i ve Tebriz dahil olmak üzere Đran’ın batı bölgelerini kapsayacak şekilde genişletilerek “Özgür Kürdistan”ın sınırları çizilmektedir. Hatta bu sınırların, şehir merkezleriyle belirtilmiş olduğu dikkati çekmektedir. Lübnan sınırı, Akdeniz kıyısı boyunca kuzeye doğru çekilerek Suriye’nin denize açılımı engellenmekte, “Büyük Lübnan” yaratılmaktadır. Đran’ın (Batı) Azerbaycan bölgeleri “Kürdistan”a verilirken güneydoğu bölgelerinde “Beluçistan Devleti” kurulmakta, Đran’ın kuzeyinde dar bir alan ve Hazar kıyılarının bir kısmı da Azerbaycan’a dahil edilmektedir. Irak devleti ise “Kürdistan”, “Arap Şii Devleti” ve “Sünni Irak” olmak üzere üçe bölünmektedir. Sınırlarda önerilen değişiklikler bununla sınırlı kalmamış, Ortadoğu coğrafyasının geneline yayılmıştır. Türkiye için önemli olan hususlar ise şöyledir; Öncelikle Türkiye-ABD arasında Stratejik Vizyon Belgesinin oluşturulduğu günlerde Türkiye’nin bölünmesi, hatta Türkiye’nin doğusunun işgal edilmiş topraklar olarak görülmesi gerektiğini savunan bir makalenin, ABD Silahlı Kuvvetler Dergisinde yayımlanması “stratejik ortaklık” veya “müttefiklik” kavramlarıyla örtüşmemektedir. Stratejik Vizyon Belgesiyle “ABD’nin attığı tüm adımlara ortağız” diyen Türk yetkililerin bu makale karşılığında neden tepki göstermediği anlaşılmakla birlikte, Türkiye için öngördükleri geleceğin ABD politikaları ile uyumlu olabileceği endişeleri giderek artmaktadır. Türkiye’nin Politikaları Ortadoğu’daki bu önemli gelişmeler karşısında Türkiye’nin politikaları nasıl şekillenmektedir? sorusuna verilebilecek cevaplar iç karartıcıdır. Irak’taki kırmızı çizgileri çiğnenen Türkiye, yeni bir açılım gösteremediği gibi Çuval Olayı ve Türkmenlerin maruz kaldıkları politikalarla bölgedeki itibarını yitirmektedir. PKK’yla mücadelede ABD ve Irak hükümetini ikna edememiş ulusal stratejilerini uygulama kararlılığını da gösterememiştir. Türkiye’nin ulusal bekası için tehdit olarak algıladığı “Bağımsız Kürdistan” projesine “karşılıklı bağımlılık” söylemleriyle destek verme noktasına gelerek bir anlamda kendi bölünmesinin zeminini hazırlamaktadır. Hamas tarafından kaçırılan Đsrail askerini kurtarma amacıyla Başbakan Danışmanı Ahmet Davutoğlu Şam’a giderken, Telafer ve Kerkük’te yaşama mücadelesi veren Türkmenler ve Telafer’de tutuklanan Türkmen gençleri için Türk yetkililerden ses dahi çıkmamıştır. ABD Silahlı Kuvvetleri Dergisinde yayımlanan makaledeki fikirler de Stratejik Vizyon Belgesi ile adeta onaylanmıştır. Ortadoğu’daki gelişmeler karşısında Türkiye’nin politikalarını nasıl şekillendirdiğinden ziyade Türkiye’nin hangi istikamette yol aldığının sorgulanması gerekmektedir. Bu sorgulamanın da sivil toplum örgütleri tarafından bir an önce başlatılması gerektiği düşünülmektedir. 11