BĐRLEŞMĐŞ MĐLLETLER YAPTIRIM KARARI ÇIKTI GÜVENLĐK KONSEYĐ’NDEN ĐRAN’A ĐLAVE 9 Haziran’da New York’ta toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Toplantısı’nın gündemini Đran’a nükleer programı sebebiyle uygulanacak ilave yaptırımlar oluşturuyordu. Bu toplantı, uluslararası barış ve güvenlik çerçevesinde nükleer programların oluşturduğu tehdit algılamasına binaen büyük önem taşıyordu. Bilindiği üzere, özellikle ABD’de, Đran’ın nükleer silah üretme çabası içinde olduğuna dair fikirler ön plana çıkarken, Đran tarafı ise nükleer programının barışçıl amaçlar taşıdığını savunmakta. Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin Đran’ın programına olumsuz baktığı biliniyordu. Đran’ın nükleer programına ilişkin ilave yaptırımları içeren karar tasarısı oylama için 9 Haziran günü Konsey’e sunuldu. Yaptırım kararı alınmadan önceki aşamalarda Türkiye, Brezilya ve Lübnan’ın yaptırım uygulamalarını doğru bulmadıkları, bir başka deyişle ilave yaptırımlara “evet” oyu vermeye yanaşmayacakları az çok biliniyordu. Konsey’de Türkiye ve Brezilya yaptırımlara “hayır” oyu verirken Lübnan oylamada çekimser kaldı. Güvenlik ile ilgili sorunlar söz konusu olduğunda kararın kabul edilebilmesi için beş daimi üyenin (ABD, Đngiltere, Fransa, Çin ve Rusya) de içinde olduğu dokuz üyenin “olumlu” oy vermesi gerekiyor. Yaptırım kararına daimi üyeler tam destek verirken hazırlık aşamasında Almanya’nın da kararı desteklediği görüldü. Kararın alınabilmesi için daimi üyelerden hiçbirinin veto hakkını kullanmaması ve her birinin görevlerini yerine getirmek üzere Konsey’de temsilci bulundurması gerekiyor. Oylamada Türkiye ile birlikte Brezilya’nın ret oyu vermesine, Lübnan’ın ise çekimser kalmasına rağmen, tasarı, yukarıda zikredilen şartların yerine getirilmesiyle, Güvenlik Konseyi’nin 12 üyesinin “evet” oyuyla kabul edildi. T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın oylamaya ilişkin yaptığı açıklamada “Türkiye, BM Güvenlik Konseyi kararının, 17 Mayıs 2010 tarihli Tahran Ortak Bildirisi’yle açılan, Đran’ın nükleer programına ilişkin meselenin diplomasi yoluyla barışçıl şekilde çözümüne yönelik fırsat penceresine halel getirmesinden ve diplomatik gayretlere zarar vermesinden endişe etmektedir” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, Türkiye’nin yaptırımların bölgesel barış, huzur ve istikrara katma değer getirmediğini geçmişteki deneyimler ışığında yakından bildiği de vurgulandı. Hatırlanacağı üzere Türkiye ve Brezilya, kamuoyunda “takas anlaşması” olarak bilinen, 17 Mayıs’ta imzalanan ortak bildirinin yayınlanmasında büyük rol oynamışlardı. Đran’ın az oranda zenginleştirilmiş 1,2 ton uranyumu bir yıllığına saklanmak üzere Türkiye’ye göndermesini, karşılığında ise bir üçüncü ülke tarafından yüzde 20 oranında zenginleştirilen 120 kilo uranyum almasını öngören anlaşma diplomatik çevrelerde büyük yankı uyandırmıştı. Şimdi, uluslararası diplomatik çevrelerde bu kararın bu bildiriye etki edip etmeyeceği tartışılıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi BM’nin yürütme ve uluslararası barış ve güvenliğin korunmasında birinci derecede yetkili organı. Güvenlik Konseyi’nin aldığı tüm kararlar (resolution) bağlayıcı nitelikte ve tüm devletlerin bu kararlara uyması bekleniyor. Güvenlik Konseyi içerisinde 15 üye ülke bulunuyor; bunlardan 5’i daimi üye iken 10’u da geçici üyeler. 1 Ocak 2009’dan itibaren Güvenlik Konseyi’nde geçici üye olarak yer alan Türkiye bu görevini 31 Aralık 2010 tarihine kadar devam ettirecek. Güvenlik Konseyi, kurucu antlaşmada hukuki dayanakları olan maddelere göre karar alıyor. Uluslararası barış ve güvenliğin bozulması ve saldırı fiilinin gerçekleşmesi durumlarında, barış ve güvenliği tehdit edecek uygulamalar söz konusu olduğunda devreye giren BM Güvenlik Konseyi diplomatik ilişkilerin kesilmesinden askeri müdahaleye kadar geniş bir yelpazede pek çok karar alabiliyor.