EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2014, No: 98 i Bu sayıda; 2014 Mayıs Ayı Dış Ticaret Verileri; 2013 İllere Göre İşgücü ve İstihdam Rakamları, 2014 Haziran Ayı Enflasyon Verileri, değerlendirilmiştir. i 1 Dış Ticaret Açığına Altın Dokunuş... Mayıs ayında dış ticaret açığı, piyasa beklentileri çerçevesinde, 7,1 milyar dolar oldu. İhracat, bir yıl önceye göre, Mayıs’ta % 3,6 artarak 13,7 milyar dolar olurken; ithalat aynı dönemde % 10,3 gerileyerek 20,9 milyar dolar oldu. İlk beş ayda ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre, % 7,4 artarak 67,4 milyar dolar olurken; ithalat aynı dönemde % 5,6 gerileyerek 99 milyar dolar oldu. Böylece aynı dönemde dış ticaret açığı % 24,9 gerileyerek 31,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tablo: Dış Ticaret Özet Tablo (Milyon USD) Dış Ticaret Açığı Enerji Enerji Dışı Altın Altın Dışı Enerji ve Altın Dışı Toplam İhracat Enerji Enerji Dışı Altın Altın Dışı Enerji ve Altın Dışı Toplam İthalat Enerji Enerji Dışı Altın Altın Dışı Enerji ve Altın Dışı 2014-05 7,108 3,936 3,172 621 6,488 2,552 13,750 465 13,285 44 13,706 13,241 20,859 4,401 16,458 665 20,194 15,793 2013-05 % Değişme 9,968 -28.7 4,369 -9.9 5,599 -43.3 1,780 -65.1 8,188 -20.8 3,820 -33.2 13,277 3.6 590 -21.2 12,688 4.7 366 -88.0 12,911 6.2 12,321 7.5 23,245 -10.3 4,958 -11.2 18,287 -10.0 2,146 -69.0 21,099 -4.3 16,141 -2.2 Yılbaşından Beri 2014-05 2013-05 % Değişme 31,613 42,093 -24.9 20,525 20,268 1.3 11,088 21,825 -49.2 -715 5,226 -113.7 32,329 36,866 -12.3 11,804 16,597 -28.9 67,391 62,735 7.4 2,315 2,684 -13.7 65,077 60,050 8.4 2,578 2,197 17.3 64,813 60,538 7.1 62,498 57,854 8.0 99,005 104,827 -5.6 22,840 22,953 -0.5 76,165 81,875 -7.0 1,863 7,423 -74.9 97,142 97,404 -0.3 74,302 74,451 -0.2 12-Aylık Toplam 2014-05 2014-04 % Değişme 89,379 92,239 -3.1 49,449 49,881 -0.9 39,930 42,358 -5.7 5,836 6,995 -16.6 83,543 85,244 -2.0 34,094 35,363 -3.6 156,459 155,986 0.3 6,354 6,479 -1.9 150,105 149,507 0.4 3,731 4,052 -7.9 152,728 151,934 0.5 146,374 145,455 0.6 245,838 248,225 -1.0 55,803 56,360 -1.0 190,035 191,865 -1.0 9,567 11,047 -13.4 236,271 237,178 -0.4 180,468 180,818 -0.2 Kaynak: Turkey Data Monitor Manşet rakamlar dış ticaret açığında belirgin bir düzelme olduğunu gösteriyor. Bununla beraber düzelmenin arka planına bakıldığında altın ticaretinin bu gelişmede önemli bir rol oynadığı da dikkati çekiyor. Nitekim yılın ilk beş ayında dış ticaret açığı, geçen yılın aynı dönemine göre 10,5 milyar dolar iyileşirken, iyileşmenin yaklaşık 6 milyar doları yani % 57’si net altın ticaretindeki düzelmeden kaynaklanıyor. Geçen yılın ilk beş ayında 5,2 milyar dolar açık veren net altın ticareti bu yılın aynı döneminde 715 milyon dolar fazla vermiş. 2 Altın dengesindeki düzelmenin nedeni ise altın ithalatının geçen yıla göre belirgin bir yavaşlama göstermesi. Türkiye geçtiğimiz yılın ilk beş ayında dışarıdan 7,4 milyar dolar tutarında altın ithal etmesine karşın, bu yılın aynı döneminde sadece 1,9 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirmiş. Dolayısıyla altın ithalatı, geçen seneye göre, bu yılın ilk beş ayında 5,7 milyar dolar gerilemiş. Altın ithalatındaki bu belirgin gerileme toplam ithalat rakamlarını da etkiliyor. Nitekim yılın ilk beş ayında altın hariç ithalat neredeyse geçen seneki seviyesinde kalırken; altın dahil edildiğinde toplam ithalatın aynı dönemde % 5,6 gerilediği görülüyor. Bu yıl da altın ticareti dış ticaret dengesi üzerinde parazit yapmaya devam ediyor. 2012’de İran’a doğalgaz karşılığı altın ödemesi ile başlayan bu sıkıntının 2014’de halen devam ettiği anlaşılıyor. Tüm veriler dış ticaret dengesindeki düzelmeye “net altın ticaretinin” önemli katkı yaptığını gösteriyor. Ancak altın ticaretinden kaynaklanan bu katkının artık sonuna yaklaşıyoruz. Geçen senenin Temmuz’una kadar, olağanüstü miktarda altın ithalatının yapıldığı düşünüldüğünde; 12 aylık dış ticaret dengesine “net altın ticaretinden” gelecek katkı Haziran’dan sonra ortadan kalkacak. Kaynak: TÜİK 12 aylık verilere baktığımızda da dış ticaret açığındaki düzelme teyit ediliyor. Mayıs’ta 12 aylık dış ticaret açığı, bir önceki aya göre, 2,9 milyar dolar gerileyerek 89,4 milyar dolar oldu. 3 12 aylık dış ticaret açığındaki düzelmenin 1,6 milyar doları (% 55,6’sı) enerji ve altın ticaret açığındaki düzelmeden kaynaklanırken; 1,3 milyar doları (% 44,4’ü) enerji ve altın hariç dış açıktaki düzelmeden kaynaklanıyor. Enerji ve altın dengesindeki 1,6 milyar dolarlık düzelmenin 1,1 milyar doları yine altın ticaretinden kaynaklanıyor. Dış ticaret dengesindeki düzelmeye altın önemli bir katkı yapmakla beraber, “altın ve enerji hariç” dış ticaret dengesinde de yıl başından bu yana belirgin bir düzelme olduğu gözleniyor. Nitekim ilk beş ayda dış ticaret açığındaki 10,5 milyar dolarlık düzelmenin 4,8 milyar doları (% 45’i) altın ve enerji hariç dış açıktaki düzelmeden kaynaklanmış. Yılın ilk beş ayında, geçen seneye göre, net enerji faturasındaki 257 milyon dolarlık artış ise dış açığı %2 artırmış. İlk İlk Beş Beş Ayda Ayda Dış Dış Açıktaki Açıktaki Düzelmenin Düzelmenin Kaynakları Kaynakları (Milyon USD) (Milyon USD) 2,000 2,000 257 257 00 -2,000 -2,000 Dış Dış Ticaret Ticaret Açığı Açığı Enerji Enerji Al Al nn -4,000 -4,000 Enerji Enerji ve ve Al Al nn Dışı Dışı -4,793 -4,793 -6,000 -6,000 -5,941 -5,941 -8,000 -8,000 -10,000 -10,000 -12,000 -12,000 -10,480 -10,480 Kaynak: TÜİK Enerji ve altın hariç dış dengedeki iyileşmenin ardında kuşkusuz 2013’ün ikinci yarısında başlayan TL’deki ciddi değer kaybının önemli rolü var. Özellikle dış ticaretimiz içinde önemli paya sahip olan AB ekonomilerine yapılan ihracattaki hızlı artışa TL’deki değer kaybının ciddi bir katkı sağladığı anlaşılıyor. TL bu yılın ilk beş ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, gelişmiş ülke para birimleri karşısında reel olarak % 14,2 değer kaybederken; aynı dönemde AB ekonomilerine yapılan ihracatın % 13,9 arttığı anlaşılıyor. İlk beş ayda AB ekonomilerine yapılan ihracattaki artış, toplam ihracatımızdaki artışı neredeyse ikiye katlamış. Türk ihracatçısı kurdan gelen rekabet avantajını AB pazarlarına daha fazla ihracat yaparak değerlendirmiş. 4 Kaynak: TÜİK; TCMB Ancak burada bir uyarıyı yapmadan geçemeyeceğiz. Nisan’dan itibaren TL’de yeniden reel değerlenme eğilimi başladı. Bunun önümüzdeki dönemde de devam etmesi dış ticarete açık sektörlerimizin rekabet gücünün bir kez daha suni biçimde baskılanması anlamına gelir. Hükümetin mutlak surette bu hususa dikkat etmesi gerekiyor. 2006, 2009 ve 2011’de TL’deki reel değer kayıplarından gelen rekabet gücünü koruyamayan ve TL’nin suni biçimde değerlenmesine göz yuman hükümetin bir kez daha aynı hatayı tekrarlamasının bedeli bu sefer daha ağır olabilir. Küresel ekonomide dış finansman koşullarının daha sıkıntılı olacağı günler yaklaşıyor. Ayrıca Irak ve bölgemizde artan jeo-stratejik risklerin ihracatımıza ilave yükler getireceği de anlaşılıyor. Nitekim Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM’in) Haziran ayı ihracat verileri bu konudaki kaygıları teyit ediyor. TİM’in verilerine göre Haziran’da Irak’a yapılan ihracat geçen yılın aynı ayına göre % 21,2 gerileyerek 726,7 milyon dolar oldu. Geçtiğimiz yılın eğilimleri ile bakıldığında tek bir ayda ihracattaki kaybın 252 milyon dolar olduğu anlaşılıyor. Irak’taki kaosun yakın zamanda çözüleceğine dair bir işaret de henüz ortada yok1. Irak en önemli ihracat pazarlarımızdan biri. Nitekim Almanya’dan sonra en fazla ihracat yaptığımız pazar Irak iken, Haziran’da ikincilik kürsüsüne İngiltere’nin oturduğu görülüyor. Irak’taki ihracat kaybımız toplam ihracat performansımızı da 1 Irak krizinin Türkiye ekonomisine olası etkilerine yönelik detaylı değerlendirme için CHP Ekonomik Görünüm Raporu No: 96, www.chp.org.tr 5 etkiliyor. Nitekim Irak’ta yaşananlar nedeniyle Haziran’da yaşanan kayıplar olmasaydı bu yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre, ihracatımızın % 6,9 artabileceği anlaşılıyor. Oysa aynı dönemde gerçekleşen ihracat artışı % 6,5 oldu. Birikimli Birikimli İhracat İhracat Ar Ar şı şı (%) (%) 10.0 10.0 9.2 9.2 9.0 9.0 8.0 8.0 7.0 7.0 6.9 6.9 6.5 6.5 6.6 6.6 6.9 6.9 6.5 6.5 5.6 5.6 6.0 6.0 5.0 5.0 OCAK OCAK ŞUBAT ŞUBAT MART MART Irak Irak Olmasaydı Olmasaydı Olacak Olacak Olan Olan NİSAN NİSAN MAYIS MAYIS HAZİRAN HAZİRAN Gerçekleşen Gerçekleşen Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi Tüm bu nedenlerle dış ticarete açık sektörlerimizin rekabet gücünü suni biçimde aşındırmayacak, dış ticaret açığımızı frenleyecek, net ihracattan büyümeye gelecek katkıyı artıracak kur seviyelerini korumak bugün her zamankinden daha önemli hale gelmiş durumda. Umalım ki Hükümet bunun öneminin farkına varabilsin. İşsizlik rekoru Güneydoğu’da... TÜİK 2013 illere göre işgücü ve istihdam rakamlarını açıkladı. Bu seneye ilişkin veriler farklı bir yöntemle hesaplanmakla birlikte sonuçların geçmiş yıllarla büyük ölçüde paralel olduğu görülüyor. 2013’te işsizliğin en yüksek olduğu ilimiz % 23,4 ile Batman. Batman’da işsizlik oranı, bir önceki yıla göre, 1,6 puan gerilese de şehir Türkiye’nin en fazla işsizine sahip ili olmayı 2013’de de sürdürmüş. İşsizliğin en fazla arttığı il ise Diyarbakır. Son bir yılda Diyarbakır’daki işsizliğin 11.4 puan birden artarak % 18,7’ye çıktığı anlaşılıyor. 2011 ve 2012’de Diyarbakır’da işsizlik oranının sırasıyla % 8,6 ve % 7,3 olduğu dikkate alındığında 2013’de işsizliğin Diyarbakır’da bu boyutta artış göstermesi gerçekten ilginç. 6 Benzer bir tablo Şanlıurfa için de söz konusu. 2013’de Şanlıurfa’da işsizlik oranı % 16,3. Oysa aynı ilde 2011 ve 2012 yıllarında işsizlik oranı sırasıyla % 8 ve % 6,2 olarak ölçülmüştü. Diyarbakır ve Şanlıurfa’da işsizliğin bu kadar belirgin artışının ardında işgücüne katılımdaki olağanüstü artışın etkili olduğu anlaşılıyor. Nitekim Diyarbakır’da işgücüne katılım son bir yılda 10,3 puan birden artarak % 37,2’ye çıkarken; Şanlıurfa’da işgücüne katılım 8,3 puan artarak % 38,7’ye çıkmış. Her iki ilimizdeki işgücüne katılım oranları halen çok düşük olsa da son bir yılda artış hızı çok yüksek. Diyarbakır ve Şanlıurfa özelindeki bu artışların yöntem değişikliğinden kaynaklanması bir olasılık. Ancak yöntem değişmiş olsa bile sorunun yeni yöntemden çok, eski yöntemde olması daha büyük ihtimal olarak görünüyor. Güneydoğu illerimizde yoğun bir işsizliğin olduğu zaten bilinen bir gerçek. Buna bir de Suriye’den gelen yoğun göç akımıyla işsizlik üzerinde artan baskılar eklendiğinde tablo daha da vahim bir hal alıyor. Ancak bu illerimizdeki işsizliğin ne kadarının göç nedeniyle oluştuğunu tespit etmek oldukça güç. Sonuçta Suriye’den gelen mültecilerin tam sayısını kimse bilemiyor. Hükümete göre Suriye’den Türkiye’ye gelen göçmenlerin sayısı 1 milyon 50 bin civarında. Son dönemde kontroller sıkılaştırılmış olsa da “açık kapı politikası” nedeniyle resmi rakamdan çok daha fazla bir mültecinin ülkemizde ikamet etmesi olası. 2013’de Türkiye genelinde işsizlik oranının % 9 olduğu düşünüldüğünde 25 ilimizin Türkiye ortalamasının üzerinde işsizliğe sahip olduğu anlaşılıyor. Türkiye ortalamasının üzerinde işsizliğe sahip olan illerimizin büyük bölümü Güneydoğu bölgesinde iken; onu Doğu Akdeniz bölgesindeki illerimiz (Osmaniye, Hatay, Adana, Mersin) takip ediyor. Bununla birlikte başta İstanbul olmak üzere sanayinin yoğun olduğu illerimizde de (Ankara, Kocaeli, Kayseri) işsizliğin Türkiye ortalamasının üzerinde kaldığı dikkati çekiyor. İşsizliğin en düşük olduğu illerimizin ise Karaman (% 4,2), Konya (% 4,7) ve Manisa (% 5,5) olduğu anlaşılıyor. 7 Çalışma çağındaki nüfusun ne kadarının işgücü piyasasında kendine iş aradığını gösteren “işgücüne katılım oranına” bakıldığında ise gerçekten ilginç bir tablo ile karşılaşılıyor. 2013’de Türkiye genelinde işgücüne katılım oranının % 48,3 olduğu düşünüldüğünde 81 ilimizden 57’sinde işgücüne katılımın Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu anlaşılıyor. Yine Türkiye ortalamasını aşağı çeken illerin büyük ölçüde Güneydoğu’da olduğu dikkati çekiyor. Bununla birlikte işgücüne katılımın en yüksek olduğu illerimizin ise Ardahan (%62,8), Kars (% 59,5), Burdur (% 58,9) olduğu anlaşılıyor. Göçün yoğun olduğu bu illerde çalışma çağındaki nüfusun (15+) az olması iş gücüne katılım oranının bu illerde yüksek çıkmasına neden olmuş olabilir. Nitekim benzer sebepten istihdam oranının da bu illerde yüksek çıktığı anlaşılıyor. İstihdam oranı en yüksek illerimiz arasında ilk üç sırayı % 59,1 ile Ardahan, % 56,5 ile Kars ve % 54,9 ile Burdur alıyor. İstihdam oranlarının en düşük olduğu illerimiz ise yine Güneydoğu’da. İstihdam oranı en düşük ilimiz % 27,8 ile Batman olurken bunu, % 29,7 ile Mardin, % 29,8 ile Siirt, % 30 ile Şırnak ve % 30,2 ile Diyarbakır izliyor. İşsizlik ve istihdam Türkiye’nin en büyük meselesi. Ancak bu meselenin Güneydoğu Anadolu bölgesinde çok daha ağır yaşandığı da bir gerçek. Kuşkusuz bölgenin çok uzun bir süredir terör mağduru olmasının da bunda büyük rolü var. Doğu ve Güneydoğu bölgesi için ayrı ve özel bir kalkınma programının yürürlüğe konması önemini koruyor. Özelikle tarım-gıda ve emek yoğun sanayi sektörlerimizin bu bölgeye mobilize edilmesini sağlayacak strateji ve politikalara büyük ihtiyaç var. 8 Tablo: İllere Göre İşgücü Göstergeleri İş Gücüne Katılım Oranı (%) Sıra No: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 Ardahan Kars Burdur Iğdır Bartın Denizli Antalya Ağrı Tekirdağ Düzce İzmir Manisa Muğla Bolu Zonguldak Aydın Karabük Kocaeli Sakarya Bingöl Uşak Edirne Isparta Afyonkarahisar Malatya Tunceli Kırklareli Elazığ Yalova Kütahya İstanbul Ordu Çorum Bilecik Rize Yozgat Bursa Giresun Bayburt Erzincan Kaynak: TÜİK 2013 2012 Fark 62.8 59.5 58.9 58.6 58.5 57.7 57.5 57.1 56.7 56.6 55.9 55.5 55.5 55.3 55.3 55.2 55.1 54.8 54.8 54.6 54.4 54.3 54.2 54.1 54.1 54.0 53.8 53.1 52.7 52.5 52.2 52.2 52.0 51.6 51.5 51.5 51.4 51.3 51.3 51.1 60.0 56.0 59.2 56.4 60.9 56.7 58.1 52.0 55.5 56.3 53.2 55.8 56.8 54.1 57.4 55.5 57.5 52.7 54.3 50.7 55.8 54.7 50.8 53.4 49.9 51.7 52.9 50.1 52.4 52.6 51.1 55.8 49.9 49.5 57.4 53.2 50.4 55.9 51.9 50.0 2.8 3.5 -0.3 2.2 -2.4 1.0 -0.6 5.1 1.2 0.3 2.7 -0.3 -1.3 1.2 -2.1 -0.3 -2.4 2.1 0.5 3.9 -1.4 -0.4 3.4 0.7 4.2 2.3 0.9 3.0 0.3 -0.1 1.1 -3.6 2.1 2.1 -5.9 -1.7 1.0 -4.6 -0.6 1.1 İşsizlik Oranı (%) Sıra No: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 Batman Mardin Siirt Şırnak Diyarbakır Şanlıurfa İzmir Osmaniye Adana Mersin Hatay Hakkari Kahramanmaraş İstanbul Yalova Bitlis Muş Van Ankara Kocaeli Sivas Kayseri Bolu Sakarya Adıyaman Isparta Düzce Yozgat Eskişehir Tunceli Kırklareli Kırıkkale Karabük Antalya Edirne Elazığ Malatya Kilis Zonguldak Trabzon 2013 2012 Fark 23.4 20.6 20.5 20.1 18.7 16.3 15.4 14.0 13.2 12.4 12.2 11.7 11.6 11.2 11.0 10.6 10.4 10.3 10.2 10.1 10.0 9.9 9.6 9.4 9.1 8.7 8.7 8.6 8.5 8.1 8.0 8.0 8.0 7.9 7.8 7.8 7.8 7.7 7.6 7.4 25.0 20.9 20.0 19.4 7.3 6.2 14.8 10.0 11.4 9.5 11.4 9.9 9.7 11.3 12.1 9.1 8.9 7.8 9.5 11.1 7.8 9.3 9.5 9.6 15.8 8.9 8.5 6.1 8.4 7.6 7.9 8.9 7.8 8.5 7.5 9.0 6.8 10.4 7.5 6.9 -1.6 -0.3 0.5 0.7 11.4 10.1 0.6 4.0 1.8 2.9 0.8 1.8 1.9 -0.1 -1.1 1.5 1.5 2.5 0.7 -1.0 2.2 0.6 0.1 -0.2 -6.7 -0.2 0.2 2.5 0.1 0.5 0.1 -0.9 0.2 -0.6 0.3 -1.2 1.0 -2.7 0.1 0.5 İstihdam Oranı (%) Sıra No: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 Ardahan Kars Burdur Bartın Iğdır Denizli Ağrı Antalya Manisa Tekirdağ Düzce Muğla Aydın Uşak Zonguldak Afyonkarahisar Bingöl Karabük Edirne Bolu Malatya Sakarya Tunceli Isparta Kırklareli Kütahya Kocaeli Ordu Çorum Elazığ Bilecik Rize Bayburt Karaman Bursa Giresun Erzincan Nevşehir Amasya İzmir 2013 2012 Fark 59.1 55.5 54.9 54.9 54.5 54.0 53.2 52.9 52.7 52.6 51.7 51.5 51.4 51.4 51.2 51.1 50.8 50.7 50.1 50.0 49.9 49.7 49.7 49.5 49.5 49.3 49.2 49.0 48.9 48.9 48.2 48.1 48.1 48.1 48.0 47.9 47.7 47.5 47.4 47.3 57.3 52.4 55.8 57.5 52.0 52.8 47.9 53.2 53.4 51.6 51.5 52.3 51.1 53.4 53.1 51.0 46.5 53.0 50.6 49.0 46.5 49.1 47.7 46.3 48.8 50.4 46.8 52.7 47.4 45.6 46.3 54.1 49.4 48.0 46.8 52.5 47.2 46.6 45.9 45.3 1.8 3.1 -0.9 -2.6 2.5 1.2 5.3 -0.3 -0.7 1.0 0.2 -0.8 0.3 -2.0 -1.9 0.1 4.3 -2.3 -0.5 1.0 3.4 0.6 2.0 3.2 0.7 -1.1 2.4 -3.7 1.5 3.3 1.9 -6.0 -1.3 0.1 1.2 -4.6 0.5 0.9 1.5 2.0 9 Tablo: İllere Göre İşgücü Göstergeleri İş Gücüne Katılım Oranı (%) Sıra No: 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 Kayseri Amasya Artvin Mersin Nevşehir Samsun Trabzon Karaman Aksaray Erzurum Adana Gümüşhane Tokat Sivas Ankara Niğde Konya Çanakkale Balıkesir Kastamonu Kahramanmaraş Eskişehir Gaziantep Kırşehir Bitlis Sinop Van Muş Hatay Çankırı Hakkari Kırıkkale Kilis Osmaniye Adıyaman Şanlıurfa Şırnak Siirt Mardin Diyarbakır Batman Kaynak: TÜİK 2013 2012 Fark 51.0 50.7 50.7 50.7 50.5 50.5 50.3 50.3 50.1 50.0 49.9 49.9 49.9 49.7 49.5 49.3 48.4 47.9 47.2 47.2 47.0 46.9 46.8 46.6 46.5 46.4 46.2 46.0 45.9 45.5 45.2 44.7 44.5 43.9 43.1 38.7 37.6 37.5 37.4 37.2 36.2 50.9 48.6 57.1 51.6 49.6 48.8 54.4 50.5 48.6 48.0 48.6 53.8 47.4 50.5 48.5 47.6 48.4 48.8 46.5 56.0 48.6 44.0 44.2 43.4 46.7 55.0 47.0 44.3 48.6 49.2 42.5 41.7 45.6 46.3 43.3 30.4 36.4 34.0 35.3 26.9 35.3 0.1 2.1 -6.4 -0.9 0.9 1.7 -4.1 -0.2 1.5 2.0 1.3 -3.9 2.5 -0.8 1.0 1.7 0.0 -0.9 0.7 -8.8 -1.6 2.9 2.6 3.2 -0.2 -8.6 -0.8 1.7 -2.7 -3.7 2.7 3.0 -1.1 -2.4 -0.2 8.3 1.2 3.5 2.1 10.3 0.9 İşsizlik Oranı (%) Sıra No: 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 Kırşehir Muğla Gümüşhane Tekirdağ Artvin Bingöl Aydın Burdur Gaziantep Iğdır Ağrı Çankırı Erzincan Rize Amasya Bursa Erzurum Kars Samsun Tokat Bilecik Denizli Giresun Kastamonu Sinop Bayburt Bartın Çanakkale Niğde Ordu Balıkesir Kütahya Nevşehir Çorum Aksaray Ardahan Afyonkarahisar Uşak Manisa Konya Karaman 2013 2012 Fark 7.3 7.3 7.2 7.2 7.1 7.0 6.9 6.9 6.9 6.9 6.8 6.8 6.7 6.7 6.6 6.6 6.6 6.6 6.6 6.6 6.5 6.5 6.5 6.2 6.2 6.2 6.2 6.1 6.1 6.1 6.0 6.0 6.0 5.9 5.8 5.8 5.6 5.4 5.1 4.7 4.2 7.4 8.0 5.8 7.1 6.3 8.3 7.9 5.8 11.2 7.8 8.0 6.0 5.7 5.8 5.6 7.1 6.5 6.4 5.9 5.7 6.4 6.9 6.1 5.3 5.3 4.8 5.7 5.0 6.1 5.6 5.5 4.2 6.1 5.1 5.8 4.4 4.6 4.2 4.4 6.2 4.9 -0.1 -0.7 1.4 0.1 0.8 -1.3 -1.0 1.1 -4.3 -0.9 -1.2 0.8 1.0 0.9 1.0 -0.5 0.1 0.2 0.7 0.9 0.1 -0.4 0.4 0.9 0.9 1.4 0.5 1.1 0.0 0.5 0.5 1.8 -0.1 0.8 0.0 1.4 1.0 1.2 0.7 -1.5 -0.7 İstihdam Oranı (%) Sıra No: 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 Samsun Aksaray Artvin Yozgat Yalova Erzurum Tokat Trabzon İstanbul Gümüşhane Niğde Konya Kayseri Çanakkale Sivas Ankara Balıkesir Mersin Kastamonu Gaziantep Sinop Adana Kırşehir Eskişehir Çankırı Bitlis Kahramanmaraş Van Muş Kırıkkale Kilis Hatay Hakkari Adıyaman Osmaniye Şanlıurfa Diyarbakır Şırnak Siirt Mardin Batman 2013 2012 Fark 47.2 47.2 47.1 47.1 46.9 46.7 46.7 46.6 46.4 46.3 46.3 46.2 46.0 45.0 44.7 44.5 44.4 44.4 44.2 43.6 43.5 43.3 43.1 42.9 42.4 41.5 41.5 41.4 41.2 41.1 41.1 40.3 39.9 39.2 37.8 32.4 30.2 30.0 29.8 29.7 27.8 45.9 45.8 53.5 50.0 46.1 44.9 44.7 50.6 45.3 50.6 44.7 45.4 46.1 46.3 46.6 43.9 44.0 46.7 53.0 39.2 52.1 43.1 40.2 40.3 46.2 42.4 43.9 43.4 40.3 38.0 40.9 43.1 38.3 36.4 41.7 28.5 25.0 29.4 27.2 27.9 26.5 1.3 1.4 -6.4 -2.9 0.8 1.8 2.0 -4.0 1.1 -4.3 1.6 0.8 -0.1 -1.3 -1.9 0.6 0.4 -2.3 -8.8 4.4 -8.6 0.2 2.9 2.6 -3.8 -0.9 -2.4 -2.0 0.9 3.1 0.2 -2.8 1.6 2.8 -3.9 3.9 5.2 0.6 2.6 1.8 1.3 10 Enflasyon beklentilerin üzerinde arttı. Piyasalar Haziran’da tüketici fiyatlarının % 0,02 düşmesini beklerken, fiyatlar % 0,31 arttı. Yılın ilk altı ayında tüketici enflasyonu % 5,7 olurken; 12 aylık enflasyon % 9,2 olarak gerçekleşti. Hükümetin enflasyon hedefinin 2014’ün tamamında % 5,3 olduğu dikkate alındığında, yılın yarısında hedefin aşıldığı görülüyor. Haziran’da tüketici enflasyonuna en çok katkı yapan grubun “gıda ve alkolsüz içecekler” olduğu anlaşılıyor. Bu grubun Haziran enflasyonuna katkısı % 27,7. Gıda fiyatlarındaki artışta kuşkusuz Ramazan etkisi de var. Bu etkinin Temmuz’da da sürmesi ihtimal dahilinde. Gıda fiyatlarının hemen ardından enflasyona en çok katkı yapan ikinci grup ise “ulaştırma”. Ulaştırma grubunun Haziran enflasyonuna katkısı % 24,5. Haziran’da “Lokanta ve oteller grubunun” enflasyona katkısı ise % 19,1. Enflasyon Enflasyon (12 (12 Aylık, Aylık, %) %) 15.00 15.00 13.00 13.00 11.00 11.00 9.00 9.00 7.00 7.00 5.00 5.00 3.00 3.00 1.00 1.00 11 22 33 44 55 66 77 2013 2013 88 99 10 10 11 11 12 12 11 22 33 44 2014 2014 55 66 ÜFE ÜFE 1.88 1.88 1.84 1.84 2.30 2.30 1.70 1.70 2.17 2.17 5.23 5.23 6.61 6.61 6.38 6.38 6.23 6.23 6.77 6.77 5.67 5.67 6.97 6.97 10.7212.4012.3112.9811.28 10.7212.4012.3112.9811.28 9.75 9.75 TÜFE TÜFE 7.31 7.31 7.03 7.03 7.29 7.29 6.13 6.13 6.51 6.51 8.30 8.30 8.88 8.88 8.17 8.17 7.88 7.88 7.71 7.71 7.32 7.32 7.40 7.40 7.75 7.75 7.89 7.89 8.39 8.39 9.38 9.38 9.66 9.66 9.16 9.16 Kaynak: TÜİK Üretici fiyatları Haziran’da sıfıra yakın (% 0,06) artış gösterirken, 12 aylık artış % 9,8 oldu. Böylece 12 aylık üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makas büyük ölçüde kapandı. Döviz kurlarında son aylarda yaşanan gevşemenin üretici fiyatlarındaki nispi gerilemeyi desteklediği anlaşılıyor. Bununla beraber üretici fiyatlarının sıfıra yakın artmasında özellikle “dayanıksız tüketim” ve “enerji” fiyatlarındaki düşüşlerin etkili olduğu da dikkati çekiyor. Haziran’da her iki gruptaki fiyat düşüşü sırasıyla % 0,18 ve % 0,01. 11 Kaynak: TÜİK Burada önemli husus enerji fiyatları. Hükümet’in Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar enerji zamlarını ertelediği biliniyor. Enerji bakanının sürekli maliyet artışına vurgu yapması da yüklü bir enerji zammının yolda olduğunu gösteriyor. Sonbaharda gelecek enerji zamları hem üretici hem de tüketici fiyatlarında ciddi bir baskı yaratacaktır. Sadece ötelenen enerji zamları değil, çekirdek enflasyon göstergeleri de önümüzdeki günlerde enflasyonun seyri açısından sıkıntılı bir tablo çiziyor. 12 12 Aylık Aylık Çekirdek Çekirdek Enflasyon Enflasyon Göstergeleri Göstergeleri (%) (%) 11.00 11.00 10.00 10.00 9.00 9.00 8.00 8.00 7.00 7.00 6.00 6.00 5.00 5.00 11 22 33 44 55 66 77 88 99 10 10 11 11 12 12 11 2013 2013 HHEnflasyonu Enflasyonu 22 33 44 55 66 2014 2014 IIEnflasyonu Enflasyonu Kaynak: TÜİK Haziran’da 9 çekirdek fiyat endeksinden 6’sındaki artış tüketici fiyatlarındaki artıştan fazla. Çekirdek enflasyon göstergelerinde ciddi bir katılık olduğu açık. Kaldı ki Merkez Bankası’nın faiz kararlarını alırken yakından izlediği “H” ve “I” endekslerinde de kaygı verici artışlar devam ediyor. 12 Haziran’da “H çekirdek enflasyon göstergesi” % 0,43 artarken, “I çekirdek enflasyon göstergesi” % 0,31 artış gösterdi. 12 aylık “H ve I çekirdek” enflasyonu sırasıyla % 10,2 ve % 9,7 olarak gerçekleşti. Her iki çekirdek enflasyon göstergesi de düşüş eğilimine henüz girmedi. Tüm bu gelişmeler enflasyonun seyri açısından parlak bir durum arz etmiyor. Gelişmeler Haziran ve Temmuz ayları için baz etkisine güvenen TCMB için de rahatlatıcı değil. Hükümetin TCMB üzerinde giderek artan faiz indir baskısı, bu enflasyon rakamları ile TCMB’nin işini daha da güçleştirdi. Nitekim ne enflasyon beklentileri ne de enflasyon gerçekleşmeleri TCMB’nin elini faiz indirme yönünde rahatlatmıyor. Yılsonu Yılsonu TÜFE TÜFE Enflasyon Enflasyon Beklen Beklen si si (%) (%) 8.4 8.4 8.3 8.3 8.3 8.3 2014-05 2014-05 2014-06 2014-06 8.1 8.1 8.2 8.2 7.9 7.9 8.0 8.0 8.0 8.0 7.8 7.8 7.6 7.6 7.4 7.4 7.4 7.4 7.2 7.2 7.0 7.0 6.8 6.8 2014-01 2014-01 2014-02 2014-02 2014-03 2014-03 2014-04 2014-04 Kaynak: TCMB Hükümet baskısı ile gerçekleşecek bir faiz indirimi ise TCMB’nin kredibilite açığını daha da artıracaktır. Bunun anlamı Türkiye’nin risk priminin daha da artmasıdır. Artan risk priminin faizler üzerinde olumlu bir etki yaratmayacağı ise bilinmektedir. Hükümet esasen TCMB üzerinden ekonomide kurallılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik adına atılmış tüm adımları ortadan kaldırmaya hazırlandığının işaretlerini vermektedir. Bunlar, Hükümetin seçimler öncesinde siyasi rant devşirmeye yönelik bir hamlesiyse bu girişimlerin ekonomiye çıkaracağı faturayı da dikkate almaları gerekir. Yok eğer Hükümet ekonomide kurallılık ve şeffaflık adına atılmış adımları gerçekten ortadan kaldırmak istiyorsa bunu vakit geçirmeden yapmalı ve sonuçlarıyla da biran önce yüzleşmelidir.