HABER >> İslam ülkelerinin, iş dünyasının önündeki vize engelini bir an önce kaldırmasını isteyen TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İslam ülkeleri arasındaki ticareti artırmak için TPS-OIC Anlaşması’nın yürürlüğe konulması, ticaret ve yatırımı kolaylaştırmak, teşvik etmek için bir tahkim sisteminin İslam Odası çatısı altında kurulması, ulaştırma altyapısının iyileştirmesi ve gümrük prosedürlerinin uyumlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi. İ slam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 27’inci Toplantısı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katılımıyla İstanbul’da 19 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirildi. İSEDAK Toplantısı’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Arap ülkelerinde yaşanan değişimlere işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, “Coğrafyamızda cereyan eden toplumsal hareketler, değişimin zamanının geldiğinin, geri döndürülemez bir dönüşüm sürecinden geçmekte olduğumuzun kanıtıdır. Artık yapılması gereken, değişime direnmek yerine öncülük etmek, çağımızın gereklerine ve halkımızın meşru özlem taleplerine cevap verebilecek siyasi, sosyal ve ekonomik reformları uzlaşı ve diyalog yoluyla süratle gerçekleştirmek olmalıTOBB BAŞKANI dır. Bu dönüşüm sürecinin dayanışma ve işbirliği içinde etkin bir şekilde yönetilmesinin, ülkelerimizin bu süreçten daha demokratik, istikrarlı ve müreffeh olarak çıkmasına yönelik fırsatlar sunacağına inanıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, küreselleşmenin mal, insan, bilgi ve sermayenin dolaşımını artırdığını; bu gelişmelerin sınırların anlamını aşındırdığını, ülkelerin karşılıklı bağımlılığını artırdığını ve uluslararası dayanışmayı zorunluluk haline getirdiğine dikkat çekerek, “Bu şartlar altında İSEDAK üyesi ülkeler olarak aramızdaki sınırları bizi birbirimizden uzaklaştırmaktan çok yakınlaştıran, işbirliğini zorlaştıran değil, kolaylaştıran hale getirmeliyiz. Ülkelerimiz arasındaki dayanışma ve işbirliği kültürünü güçlendirip ortak bir lisan ve anlayış birliği geliştirerek küresel ve bölgesel tehditleri fırsata dönüştürebileceğimiz inancındayım” ifadesini kullandı. M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU: “İslam ülkeleri, iş dünyasının önündeki vize engelini kaldırmalı” ÖZEL SEKTÖRÜN YERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ Cumhurbaşkanı Gül, özel sektörün İSEDAK faaliyetleri içindeki yerinin güçlendirilmesi gerektiğini sık sık dile getirdiğini, özel sektörü ekonomik ve ticari işbirliğini artırmanın en güçlü ayaklarından biri olarak gördüğünü vurguladı. Devlet yetkililerinin özel sektör temsilcilerinin taleplerini önemsemesi, özel sektör için uygun faaliyet ortamları hazırlaması ve gerekli düzenlemeleri kararlılıkla hayata geçirmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, İSEDAK kapsamında yürütülen özel sektör çalışmalarının ülkelerinin firmalarına sorunlarını paylaşma, iş bağlantıları yapma ve yakınlaşma imkânı sunduğunu belirtti. 54 EKONOMİK FORUM l Kasım 2011 Tarihin, insan hakları, hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri temelinde yönetilen ülkelerin güçlendiği ve hızla kalkındığını gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Son bir yılda pek çok İslam ülkesinde bu yönde tarihi bir dönüşüm yaşanıyor olmasından memnuniyet duyuyorum” dedi. Dünya ekonomisinin çalkantılı bir döneme girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül sözleri- ni şöyle sürdürdü: “Müsebbibi olmadığımız söz konusu u küresel ekonomik sorunlardan en az ha-sarla kurtulmanın yolu, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasındaki ticareti ve ortak yatırımları artırmaktan, ülkelerimiz arasındaki insan, sermaye ve bilgi akışını hızlandırmaktan geçmektedir.” İslam dünyasında milyonlarca insanın gıda kıtlığından ve yetersiz beslenmeden mustarip olduğunu söyleyen Gül, > > Cumhurbaşkanı urbaşka k nı son yıllarda Afrika kıtasınAbdullah Gül, 27. İSEDAK İSEDA AK K da yaşanan kuraklıklarToplantısı’nın sı’nın açılışında a la durumun daha da vayaptığı konuşmada, İslam dünyasında himleştiğini ve milyonyaşanan sıkıntılara larca insanın açlığın pendeğindi. çesine düştüğünü belirtti. Yaşanan insanlık dramına karşı Türkiye’de birçok yardım kampanyası başlatıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bugüne kadar 350 milyon dolarlık yardım toplandığını dile getirerek, “Tüm İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerini Doğu Afrika’da özellikle Somali’de çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veren kardeşlerimize en cömert şekilde yardım eli uzatmaya çağırıyorum” ifadesini kullandı. Kasım 2011 k EKONOMİK FORUM 55 HABER > > 27. İSEDAK Toplantısı’nda konuşan TOBB HİSARCIKLIOĞLU: “GELİR ADALETİ, BARIŞ, GELİŞME VE İSTİKRARIN TEMİNATIDIR” İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen n 27. İSEDAK Toplantısı’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin, dönüşüm ve değişim sürecinde, teşebbüs özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü ile kamu-özel sektör ortaklığı anlayışının etkisi ve katkısının son derece belirleyici olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, bu üç anahtar kavramın toplumsal, siyasi ve iktisadi hayattaki değişimin itici gücü olduğunu belirtti belirtti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, dünya ticaret hacminin 1990 yılında 3 trilyon dolarken, 2010 yılında 16 trilyon dolara yükseldiğini, 1971 yılında dünya genelinde az gelişmiş ülke sayısı 21 iken, genel anlamdaki zenginleşmeye rağmen, 2011 yılı itibarıyla 48 ülkeye çıktığını ve en az gelişmiş ülke sayısının, azalmadığı gibi arttığını dile getirerek, zenginin daha zengin, fakirin de daha fakir olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “Öncelikle, 48 ülkenin maalesef 21’i İslam İşbirliği Teşkilatı üyesidir. Zengin ve fakir İslam ülkeleri arasındaki gelişmişlik farkı adeta bir uçurum halindedir. Statistical Economic and Social Research and Training Centre for Islamic Conuntries’in (SESRIC) verilerine göre, en zengin İslam ülkesi ile en fakir İslam ülkesi arasında tam 220 kat gelir farkı vardır. Biz iş dünyası olarak, bu tablodan son derece rahatsızız. Bu tablonun hesabını, ilahi hesabın görüleceği öbür dünyada hiçbirimiz veremeyiz. Yanı başımızdaki komşumuz, kardeşimiz açlıktan kıvranırken, Somali’de çocuklar açlıktan ölürken, biz kendi sırça köşkümüzde, çevre duvarlarını yükselterek huzur içinde yaşayamayız. Gelir adaletini sağlamalıyız. Gelir adaleti, barış, gelişme ve istikrarın teminatıdır.” 56 EKONOMİK FORUM l Kasım 2011 Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, gelir adaletinin önemine değinirken “Yanı başımızdaki komşumuz, kardeşimiz açlıktan kıvranırken, Somali’de çocuklar açlıktan ölürken, biz kendi sırça köşkümüzde, çevre duvarlarını yükselterek huzur içinde yaşayamayız” dedi. Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomisinin 2008 yılında başlayan kriz sonrası yeniden şekillenyı diğini, yeni bir ekonomik düzen kurulduğunu di ve bu yeni yapılanmada yerlerini almak zorunda olduklarını ifade ederek, doğal kaynak zenginliğinin, halkı zenginleştirmediğine, zenginligin ğin kaynağının ticaret, girişimcilik ve imalat olduğuna dikkat çekti. HİSARCIKLIOĞLU: “HAZRETİ HATİCE DE KADIN GİRİŞİMCİYDİ” TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin bir dışa açılma deneyimi olduğunu, rekabetin kalite, kalitenin de daha fazla üretim, istihdam, ticaret ve zenginliği getirdiğini, tekelciliği ortadan kaldırdığını, devletin istediği değil, gerçek girişimcilerin zengin olduğu sistemi getirdiğini anlattı. Bu süreçte, teşebbüs hürriyeti ve ifade hürriyeti ile kamuözel sektör ortaklığını halka sınırsız şekilde sunmaları gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Özgürlükler olmadan, risk üstlenecek, geleceğe yatırım yapacak teşebbüs ruhu ve müteşebbis bula- HABER mayız. Girişimci orta sınıfı oluşturamayız. Gelişmenin de zenginleşmenin de ülkenin birlik ve bütünlüğünün de çimentosu girişimci orta sınıftır” dedi. Hisarcıklıoğlu, insan kaynağının yarısını kullanarak zenginleşemeyeceklerini, girişimci orta sınıfın erkek olabildiği gibi doğal olarak kadın da olabileceğini ifade ederek şunları söyledi: “Genel anlamda girişimciliğin, özellikle de kadın girişimciliğinin önündeki engelleri kaldırmalıyız. Bu konuda da Peygamber Efendimizin yolunu takip etmeliyiz. Peygamber Efendimizin eşi Hazreti Hatice’nin bir kadın girişimci olduğunu bilmeyenimiz herhalde yoktur. Peki, öyleyse, neden kızlarımızın toplumun zenginleşmesine katkı sağlamasının önünü açmıyoruz? Çok acıdır ama burada vurgulamak istiyorum. Yine SESRIC verilerine göre, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin dünya üretimi içindeki payı, Almanya’dan da Japonya’dan da daha düşüktür.” HİSARCIKLIOĞLU: “DAHA FAZLA TİCARET YAPALIM” TOBB olarak, özel sektör gelişimi ve girişimcilik deneyimleri ile bilgi birikimlerini paylaşmaya hazır olduklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Güçlü, işleyen, hizmet üreten, girişimciliğe destek veren Ticaret ve Sanayi Odası sistemi için, İslam ülkelerine dönük olarak, kapasite geliştirme programları uy- guluyoruz. Aynı şekilde, yatırım ortamının iyileştirilmesi, organize sanayi bölgeleri, ulaştırma, ticaret borsaları gibi alanlarda deneyimlerimizi paylaşan eğitim programları gerçekleştiriyoruz” dedi. Hisarcıklıoğlu, İslam ülkelerinin ticaret performansının son derece rahatsız edici düzeyde olduğunu, yine SESRIC verilerine göre, dünya ticareti içindeki paylarının yüzde 10,5’i geçmediğini dile getirerek, “Kendi içimizdeki ticaret 2010 yılı itibarıyla toplam ticaretimizin ancak yüzde 17’sidir. İş insanı olarak rica ediyorum, ticaret yapmamızın önünü açın. Daha fazla ticaret yapalım. Ticaret yapmamızın, yatırım yapmamızın önündeki engelleri kaldırın. Uzun süredir İSEDAK’ın gündemindeki TPS-OIC Anlaşması’nı yürürlüğe koyalım” diye konuştu. İİT GENEL SEKRETERİ İHSANOĞLU: “İİT İÇİ TİCARET RAKAMLARI YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR” İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu da konuşmasında, 2004 yılında yüzde 14,5 olan İİT içi ticaret oranının 2010 yılında yüzde 17,03’e, mali olarak da 2004 yılında 205 milyar dolar olan İİT içi ticaret değerinin 2010 yılında 539 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Bu trend devam ederse, İİT 10 yıllık eylem programında konulan yüzde 20 İİT içi ticaret hedefine 2015 yılına kadar ulaşılacağına şüphe yok” dedi. İİT üye devletleri arasındaki artan karşılıklı ticarete ek olarak, ekonomik büyümenin sağlanması ve yoksulluğu azaltmaya yönelik ikiz hedeflere tarım, kırsal kalkınma ve gıda güvenliği konusunda yürürlükte olan İİT stratejilerinin uygulanması ile ulaşılabileceğini vurgulayan İhsanoğlu şunları kaydetti: “İİT üye devletlerinde açlık ve yetersiz beslenme sıkıntısı çeken insan sayısının 230 milyon civarında olduğu tahmin edilirken, büyüme bozukluğu çeken dünya çocuklarının yüzde 90’ının da İİT üyesi devletinde yaşıyor olması üzücüdür. Üye devletlerimizin yılda 40 milyar dolar değerindeki bir gıda açığını kapatmak zorunda olması da aynı derecede üzüntü vericidir. Bu durum giderek artan petrol, enerji ithalatı giderlerinden kaynaklanan ödeme dengesi sorunlarını da ağırlaştırmaktadır.” Kasım 2011 k EKONOMİK FORUM 57