119. ŞERİAT VE GERİSİ Şeriat din kanunlarının tümüdür. Bunlar ilkel toplumlarda kanun ve yasaların olmadığı yerlerde toplumun yaşamını kontrol altında tutma ve asayişi temin etmek için din kuraları yoluyla toplumu idare etme biçimidir. Bu kurallar çağdaş olmadığı ve hukuki bir değer taşımadığı için geçersizdir. Din kuralları insan vicdanı ile bağlı gelişmeler göstermeli, toplumu idare etmek için kullanılmamalıdır. Toplum belli hukuk kuralları ve onlara ilişik hukuk cezaları çerçevesinde yönetilir. Yönetim, kola kol, göze göz kıstası ile yapıldığında medeniyet diye bir şey kalmaz ve toplumda barbarlık baş gösterir. Barbarlığın olduğu yerde de hak ve hukuktan bahsetmek yanlıştır. Zira hukuk kuralları kişilerin haklarını toplum içinde korur ve onlara savunma hakkı verir. Eğer delillere dayanmadan sadece kara kaplı kitabın bir sayfası tek bir kişinin yorumuna dayalı olarak uygulanırsa orada hak hukuk yok demektir. Arada kişisel yönetim var demektir. Orada din de yok demektir. Zira din istismar edilerek topluma baskı yapılıyor demektir. Bu baskıya layık değildir toplum. Toplum yaşama hakkını yasal yoldan almaya ihtiyacı vardır. Ve ancak böyle bir düzende sağlıklı bir yönetim oluşturulur. Kişiler kendilerini savunabilmeli, kendi haklarının korunduğunu görebilmelidir. Baskı altında olan toplumlar çökmeye, kaybolmaya, veya tümden ayaklanmaya sürüklenirler. Bu yolların hiçbiri sağlıklı değildir. Bu nedenle şeriat, huzursuzluk, toplumda dengesizlik ve bireylerde rahatsızlık doğurur. 6 Ocak 1994