Danışma Meclisi B : 48 kişidir. İstihdam piyasalarındaki bu olumsuz geliş­ meler Batı Avrupa ülkelerini yabancı işçilere karşı birtakım tedbirler almaya zorlamaktadırlar. Hatta, İsviçre Hükümeti bile son zamanlarda gönderdiği yazılarda fazla Türklerin İsviçre'ye girmemesini is­ tiyor, Arap ülkelerine işgücü tasarruflarından bahset­ meyeceğim, arkadaşlarım miktarlarını da söylediler. Arap ülkelerine işgücü şevkine gelince : Bu da büyük ye üzerinde son derece düşünülmesi lazım ge­ len bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır, Çün­ kü, Avrupa ülkelerindeki duraklamaya karşılık pet­ rol ihracatçısı olan Libya ve bazı Orta - Doğu ülke­ lerinin hızla artan altyapı harcamaları, Türk müte­ şebbislerinin bu ülkelerde taahhüt işleri almaya baş­ laması işgücü fazlamızın bir kısmı için yeni istihdam imkânları yaratılmasına sebep olmuştur. Suudi Ara. bistan, Libya, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Ku­ veyt, Katar, Bahreyn ve Ürdün'de çalışan Türk işçi­ lerinin sayısında büyük bir artma müşahade edil­ mektedir. Bu ülkelerde çalışan işçilerimizin sayısı son bir yılda 100 binden yaklaşık olarak 150 bine, iş alan müteahhitlerimizin sayısı ise 54'den 114'e yükselmiştir. Kasım 1981 itibariyle Türk firmalarının götürdük­ leri işçi sayısı 24 285'tir. Bugüne kadar söz konusu ülkeler ile işgücü şevkini düzenleyen ve bunların sos­ yal güvenlik haklarını garanti altına alan İşgücü ve Sosyal Güvenlik Anlaşmaları yapılması mümkün ola­ mamıştır. Bir tek 1975'te Libya ile yaptığımız an­ laşma var, o da ne derece uygulanıyor? Zor. Bu ül­ kelerde işçilerimizin hak ve menfaatlerini güvence altına alan ikili anlaşmalar yapılamamış olmasının gelecek yıllarda çözümlenmesi güç sorunların ortaya çıkmasına neden olacağından korkmaktayız. Ancak 1981 yılı içinde Irak ve Ürdün'le ikili işgücü anlaşma­ ları yapılması konusunda prensipte mutabakata va­ rılmıştır ve Dışişleri Bakanlığı ile müştereken çalışı­ yoruz. Uluslararası işçi örgütü (ILO) ile ilişkilerimize de­ ğinmiyorum. Sayın Başkan eğer müsaade ederseniz bir kanuni zorunluluğu yerine getirerek sözlerime son verecek ve sizden müsaade alacağımEfendim bu kanuni zorunluluk şu : Uluslararası Çalışma Teşkilatının ülkemiz tara­ fından onaylanmış olan Anayasanın 19 ncu madde­ sinin 5 (b) ve 6 (b) bendleri gereğince, çalışma kon­ feranslarında kabul edilen sözleşme ve tavsiye ka— 455 29 i 1 . 1982 0:3 rarları hakkında Bakanlığımızın Danışma Meclisine bilgi sunması ve bu hususun tutanaklara geçmesi ka­ nuni bir zorunluluktur. Aşağıdaki bilgileri kısaca vermeme müsaadelerinizi rica ederim. Uluslararası Çalışma Konferansının 3 ila 25 Ha­ ziran 1981 tarihlerinde Cenevre'de yapılan 67 nci top­ lantısında : 1. ,154 sayılı Toplu Pazarlığın Geliştirilmesi Söz­ leşmesi ile 163 sayılı Tavsiye Kararı; 2. 155 sayılı İşçi Sağlığı ve Güvenliği ve Çalış­ ma Ortamı Sözleşmesi ile 164 sayılı Tavsiye Kararı; 3. 156 sayılı Aile Sorumluluğu Olan Kadın ve Erkek İşçiler İçin Fırsat ve Muamele Eşitliği Sözleş­ mesi ile 165 sayılı Tavsiye Kararı metinleri kabul edilmiştir. 154 sayılı Sözleşme ile bütün işkollarınde işveren veya işverenler veya işverenler kuruluşu veya kuru­ luşları ile işçi kuruluşu ve kuruluşları arasında çalış­ ma şartlan, işçi, işveren ilişkileri ve işveren veya iş­ veren kuruluşları ile işçi kuruluş veya kuruluşları ara­ sındaki ilişkilerinin bir kısmının veya tamamının düzenlenmesi amacıyla toplu pazarlığın geliştirilmesi için ulusal şartlara uygun önlemler alınmasını öngör­ mektedir. Bu tedbirler işçi ve işveren kuruluşlarına danışılarak alınacaktır. Sözleşme hükümlerini Si­ lahlı Kuvvetlere ve polis teşkilatına uygulanması ile kamu görevlilerine uygulama tarzı ulusal mevzuat ve tatbikata bırakılmaktadır. Aynı konuda kabul edilmiş Tavsiye Kararı Söz­ leşmeyi tamamlamaktadır. 155 sayılı Sözleşme ile üye ülkelerin iş kazalarını ve meslek hastalıklarım önlemek ve imkânlar ölçü­ sünde asgariye indirmek amacıyla işçi ve işveren ku­ ruluşlarına danışarak iş güvenliği, işçi sağlığı ve ça­ lışma ortamı ile ilgili ve bu hususlarda devlet, işçi, işverenlere ve görev ve sorumluluklar yükleyen bir politika saptanması uygulamaya koymasını ve sürek­ li denetlemesini öngörmektedir. Sözleşmede, sözleş­ me hühkümlerinin bütün işkollarında uygulanması esası getirilmiş olmakla beraber, üye devletlerin işçi ve işveren kuruluşlarına danışmak suretiyle önemli problemlerin ortaya çıktığı işkollarmı kapsam dışın­ da bırakabilmesi ayrıca sözleşme hükümlerinin uy­ gulanmasının teftişine ve ihlallerin cezalandırılması­ na dair maddeler bulunmaktadır, ,156 sayılı Sözleşme ilıe 4e göçümi tıemıin edilecek çocuk veya diğer aile fertlerine karşı sorumluluğun bir işli hazırlama, ıgöıme, kaıtdlma veya bir İşte ilenleırrie imkânlarını kısıtladığı erkek ve kadım işçilere büıtün işkioUıanınıda imkân ve muamıete eşitliği sağlamak