Danışma Meclisi B : 71 arada ve daha etraflı bir şekilde düzenlenmesi zorunluğunu öritaya çıkarmış bulunmaktadır. Gerçi bazı memleketler bu konuyu henüz yazık bir düzen içerisi­ ne almamışlardır ve böyle bir şeyi de pek düşünmemıekltedirler. Oradaki doktrine bağlı olanlar demekte­ dirler kti, «efendim, bu meseleleri kanun haline getirirısiek hukuku dondurmuş oluruz. Halbuki bu alandaki hukuk henüz gelişme safhasındadır, aşamasındadır; bu Mbaria bunu dondurmak, yani yazılı hale getiırmıeımiek lazım geldiğini» söylerler. Ancak, Türkiye'ımiz bakımından meseleyi bu açıdan ele aümak biraz yanlış olur veya gerçeklere aykırı olur. örneğin; bir İsviçre'de veya bir Almanya'da bu gîbi meselelerle karşılaşan bir hâkim veya bir mahke­ me, araştırma kaynağının çok zengin olması dolayı­ sıyla bu gibi hususları çözfülmJtemıeklte zorluk çekme­ yebilir. Halbuki memleketçimizde durum bu şekilde de­ ğildir. Gerek içtihatlarımız, gerekse doktrin ve teamül­ ler bu hususlarda pek geniş değildir ve mahkemelerin kütüphaneleri de, geniş değildir demeyeceğim, hiç yok­ tur bazı yerlerde. Bu itibarla, oralardaki hâklimleriını, böyle yabancı bir uösur taşıyan bir mesele kendi önle­ rine geldiği takdirde hangi kanun hükmünü uygulaya­ cakları meselesinde çok zorluk çökmekte oldukları bir gerçektir. Örneğin; Beyitüşebap'ita veya Dîgor'da bir hâkimin önüne böyle bir mesele geldiği (takdirde han­ gi k'i'talba müracaat edecekltir? Uygulamayı, içtihadı gerek bilimsel, gerekse yargısal içtihadı anlama bakı­ mından, ondan esinlenme bakımımdan hangi kaynağa başıvurabilecektir . Bu meseleyi düşündüğünüz takdir­ de bu husustaki yazılı kural koyma lüzumunun kendi­ liğinden anlaşılacağı kuşkusuzdur. İşte gündemimizde bulunan Kanun Tasarısı, belirt­ tiğim bu zorunlulukların ve açıklamaya çalıştığını dü­ şüncelerin ışığı altında hazırlanmışitır ve mahkemele­ rin işini de, öyle zannediyorum 'ki, çok kolaylaştıra­ caktır. 'Bu hususta bir düzenlemeye gidilmesinin gerekli olduğu, ilk önce akademik alanda ele alınmıştır. 1976 yılında İstanbul Hukuk Fakültesinde düzenlenen bir seminerde başlayan çalışmalar, daha sonra, Ankara'da yapılan toplantılarda sürdürülmüştür. Bütün bu top­ lantılara Adalet Bakanlığı temsilcileride katılmışlar­ dır. Her. iki fakültede yapılan toplantılarda ileri sürü­ len görüşlerden ve üzerinde çalışılan taslaklardan esin­ lenen Hükümet, yine bilim adamlarının katkılarıyla Mlletlenarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun Tasarısını hazırlamış bulunmaktadır. Adalet Komisyonunun raporunda da belirtildiği üzere, Ankara ve İstanbul Hukuk, Fakültelerinin Dev­ 24 , 3 . 1982 O : 1 letler Özel Hukuku Profesörleri Dr. Hicrî Fişek, Dr. Aysel Çelfkel ve Dr. Ergin Nomer'in değerli katkıla­ rıyla Tasarı, önümüzdeki şeklini almış bulunmakta­ dır. İzniniz olursa, Tasarının çatısı hakkında da bir iki cümle söylemek isterim. Tasarının birinci kısmı, ki Tasan iki kısma ayrıl­ mış bulunmaktadır, birinci kısmı genel nitelikteki hü­ kümlerden sonra, özel hukuk alanında yabancı unsur taşıyan uyuşmazlıklarda uygulanacak kuralları koy­ maktadır. İkinci kısım ise, Milletlerarası Usul Hukuku alanındaki kanun çatışmalarına ilişkin kurallara ayrıl­ mıştır. Bu kıismın ikinci bölümünde de yabancı mah­ kemelerde veya yabancı hâkemlerce verilen kararların Türkiye'de .tanınması ve tenfizi; yani yerine getirilmesi usulleri düzenlenmiş bulunmaktadı>r. 'Bu münasebetle şunu belirtmek isterim ki, aka­ demik alandaki çalışmalardan itibaren Tasarının son aşamasına gelinceye kadar bilimsel katkılarını esirge­ meyen Ankara ve İstanbul Hukuk Fakültelerinin ilgi­ li elemanlarına ve Adalet Bakanlığı temsilcilerine hu­ zurunuzda teşekkür etmeyi, yerine getirilmesi gereken bir borç saymaktayım. Gerçek bir gereksinimi karşılayacağına ve mahke­ melerimizi yazılı olmayan çeşitli kaynakları araştırıma yükünden kurtaracağına inandığım bu Kanun Tasarı­ sını değerli katkılarınızla daha olgun hale getireceğiniz kuşkusuzdur. Özellikle bazı deyimler bakımından söz hakkım sak­ lı olmakla beraber, Tasarının tümü itibarıyla önemli bir boşluğu doldurduğunu ve kabule değer bulunduğu­ nu belirtir, hepinizi saygıyla selamlarım. ((Alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Bilge. Sayın Alkyol, buyurun efendim. $ENER AKYOL — Sayın Başkan, sayın üyeler; Bugün önümüzde bulunan Tasan, MMetleraraSi Özel Hukuk ve yine Milletlerarası Usul Hukuku hak­ kındaki bir Yasa Tasarısıdır. Bu alanda bir yasal dü­ zenleme yapmaya ne dereceye kadar büyük ihtiyaç ol­ duğunu Sayın Bilge benden önce vukufla arz ettiği için bu noktaya dönmüyorum; fakat hukuk alanında Batı Avrupadaki gelişmeleri aynen değil, fakat 'deği­ şik bir tarzda takip eltımek gerektiğini Türk Yönetimli ve Türk Yasama Organı arltık kendisine bir ödev itti­ haz etmiştir; bu, sevinilecek bir noktadır. Tasarı tümüyle okunduğu zlaman, fevkalade iyi hazırlandığı, bilim çevrelerinin, idarenin, hatta Yasa­ ma Organının Muhterem Adalet Komisyonu Başkan ve üyelerinin tam ve yararlı bir işbirliği sonunda ha- — 543 —