ÖN SÖZ Türkiye’nin 18. yüzyılda başlayan ve günümüze kadar uzanan modernleşme tarihi içinde eğitim kurumunun toplumsal temellerden kopuk biçimde ele alınmasının sosyolojik yanlışlığını kanıtlayan iki örnek gösterilebilir. Birinci olarak, 19. yüzyıldaki modernleşme adımlarının merkezinde eğitim reformları bulunmaktaydı. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin modernleşmesi için Batı ölçülerinde tıp, matematik ve fen okullarının dışında askeri okulların açılması yeterli görülmüştü. Bununla birlikte eğitim kurumunu oluşturan, ona yön veren ve yeni biçimler kazandıran siyasal, ekonomik ve kültürel yapılanmalara dokunulmadığı için tek başına eğitim kurumu Osmanlı Devleti’ni kurtaramamıştır. İkinci örnek, Cumhuriyet dönemi ve sonrasını içermektedir. Bu dönemdeki eğitim felsefesi, köyü aydınlatacak, Türkiye’nin her bölgesine uygarlık ışığını taşıyacak, halkı ulusal kimlik merkezinde birleştirecek idealist öğretmenlerin yetiştirilmesidir. Bununla birlikte Cumhuriyet dönemindeki eğitim reformlarının toplumsal temelleri yine gerilerde kalmıştır. Bu dönemdeki yenileşme hareketleri içinde kapsamlı bir toprak reformu ve onu destekleyecek güçlü bir sanayileşme çabası görülmez. Ya da var olan eski toplumsalekonomik yapılanmaya dokunulmadan zayıf ve kısa süreli bir sanayileşme hamlesinden söz edilebilir. Orta Çağ’dan kalma üretim biçimleri capcanlı devam ettiği için Cumhuriyet dönemindeki eğitim reformları, toplumsal amaçlarına ulaşamamıştır. Bu örnekler, eğitim kurumunun toplumsal yapının diğer öğelerinden bağımsız olarak ele alınamayacağını göstermektedir. Eğitim sosyolojisi, toplumsal yapının bütün öğelerinin birbiriyle etkileşim hâlinde olduğu gerçeğinden yola çıkan ve bu öğeler arasındaki ilişkileri araştırıp inceleyen bir bilim dalıdır. Kitabımızda eğitim kurumunun ekonomi, kültür, aile, siyaset, akran grupları ve kitle iletişim araçları gibi toplumsal yapının diğer öğeleriyle olan ilişkilerini inceledik. Bu kitabın belirleyici özelliği kuramsal değerlendirmelerden çok, bilimsel araştırmalara dayanıyor olmasıdır. Kurumlar arasındaki ilişkilerin öğrenciler tarafından daha net biçimde görülebilmesi amacıyla bu ilişkileri inceleyen araştırmaların yer aldığı sosyal bilim alanında yayın yav pan yerli ve yabancı bilimsel dergilerin önemli bir çoğunluğu taranmış ve araştırma sonuçlarına ulaşılmıştır. Bunun yanında, Millî Eğitim Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumunun Türkiye’ye ilişkin eğitim istatistiklerinden önemli ölçüde yararlanılmıştır. Bu kurumlar, yaptıkları araştırmalar sonucunda ulaştıkları verileri belirli aralıklarla yayınlamaktadırlar. Kitabımız için bu veriler arasında olabildiğince güncel olanlarına yer vermeye özen gösterdik. Kitabımız, üniversiteye yönelik bir ders kitabı olarak ve YÖK’ün kur tanımlarına bağlı kalınarak hazırlanmıştır. Hacim olarak değil, nitelik olarak büyümeyi amaçlamıştır. Eğitim sosyolojisinin en temel çalışma konularının bütünü, kitabımız içinde yer almaktadır. Kitabın yayınlanmasına olanak sağlayan Nobel Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni sayın Nevzat Argun’a teşekkür ederim. Ülkemizin aydınları olmaya aday öğrencilerimize başarı dileklerimi sunar, iyi okumalar dilerim. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Devrim TOPSES Çanakkale, 2011 vi