KİMYASAL SİLAHLAR Çevre Müh. Sedat ATAK KİMYASAL SİLAHLARIN TARİHÇESİ • M.Ö.428 de Peleponez Muharebelerinde “PLATEA” şehrinin kuşatılmasında kükürt, zift ve odunun yanmasından çıkan zehirli gazlar kullanılmıştır. • M.S.453 senesinde bir Rum tarafından bulunan ve “RUM ATEŞİ” adı verilen kükürt, zift, tuz, gazyağı ve zeytinyağı karışımının İstanbul’u kuşatan Fatih Sultan Mehmet Ordularına karşı kullanıldığı bilinmektedir. KİMYASAL SİLAHLARIN TARİHÇESİ • Kuzey Amerika’da Kızılderililerin balık yağı ile doyurulmuş zehirli sarmaşığı yakarak zehirli gaz elde ettikleri söylenmektedir. • Gizleyici sis temin etmek maksadıyla katranla karıştırılmış ıslak saman kullanılmıştır. • Kimyasal Silah maddelerinin bilinçli olarak yapılması ve kullanılması 19 . yüzyılın başlarında, kimya sanayiindeki gelişme ile olmuştur. • İlk defa Bilimsel Kimyasal Silah maddesi 1854 yılında Kırım Muharebesi sırasında İngilizler tarafından hazırlanmış fakat kullanılmamıştır. • İlk göz yaşartıcı gaz 1914 de Fransızlar tarafından kullanılmıştır. • Kimyasal Silah maddelerinin geliştirilmesi ve başarı ile kullanılması Birinci Dünya Savaşı sırasında olmuştur. 1915 Ağustosun da “YPRES”de (İPER)Almanların Fransızlara karşı zehirli gazları kullanmaları modern savaş tekniğinde yepyeni bir çığır açmıştır. Bu savaşta boğucu, yakıcı, kusturucu gazlar kullanılmıştır. (150 ton – Beş bin ölü, 10 bin yaralı) Bu gelişmeler üzerine Cenevre protokolü imzalanmıştır. Tüm bu ve benzeri gelişmeler çalışmaları hızlandırmış ; • Ocak 1989’da Paris konferansı yapılmıştır. Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Konferansı Kimyasal Silahlar Çalışma Grubu • Kimyasal Silahlar Sözleşmesini 1992 de kabul ederek 3 Ocak 1993 te imzaya açmıştır. • Türkiye tarafından 13.01.1993 tarihinde Paris’te imzalanan Kimyasal silahların geliştirilmesinin, üretiminin, stoklanmasının ve kullanılmasının yasaklanmasını öngören “Kimyasal Silahlar 29 Nisan 1997 Sözleşmesi” (KSS) ,tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanmıştır. Cenevre Protokolü • Boğucu, Zehirleyici ve Benzer Gazların ve Bakteriyolojik Araçların Savaşta Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Protokol (daha genel bilinen adıyla Cenevre Protokolü) • Biyolojik ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan antlaşmadır. Protokol 17 Haziran 1925'te Cenevre'de imzalandı ve 8 Şubat 1928'de yürürlüğe girdi. • Protokol kimyasal ve biyolojik silahların kullanımını yasaklıyordu ancak üretimi, depolanması ya da transferi ile ilgili bir şey söylemiyordu. Sonraki antlaşmalar (1972 Biyolojik Silahlar Konvansiyonu ve 1993 Kimyasal Silahlar Konvansiyonu) bu durumları da kapsayacak şekilde oluşturuldu. Anlaşma Yıl Taraflar Yasaklamanın Niteliği Strasbourg Antlaşması 1675 Fransa-Roma İki ülke arası savaşlarda zehirli kurşun kullanımı yasaklanmıştır. Brüksel Deklerasyonu 1874 Kabul Görmedi Zehir ve zehirli silahların kullanımının yasaklanması için önerildi. Lahey Konvensiyonlarına öncülük etti. 1899 Lahey Konvansiyonu 1899 31 Devlet Boğucu, zehirleyici ve benzer gazların kullanımı yasaklandı. 1907 Lahey Konvansiyonu 1907 35 Devlet Zehir ve zehirli gazların kullanımı yasaklandı. Versay Ant. 1919 Almanya- İtilaf Devletleri Almanya’nın zehirli gaz üretmesi ve ithal etmesi yasaklandı. Washington Silah Konferansı 1922 Kabul Görmedi Hertürlü kimyasal silah yasaklanması önerildi. Cenevre Protokolü 1925 134 Devlet Boğucu, zehirleyici ve benzeri gazların ve bakteriyolojik araçların savaşta kullanımı yasaklandı. Dünya Silahsızlanma Konferansı 1933 Kabul Görmedi Cenevredeki kimyasal silahların tanımı ve sözleşmeye taraf olmayan ülkelere karşı da kullanımın yasaklanması önerildi. Biyolojik Silahlar Konvansiyonu 1972 162 Devlet Her türlü biyolojik silah yasaklandı. Avustralya Grubu 1985 41 Devlet Bir grup devlet tarafından kimyasal ve biyolojik silah olarak kullanılabilecek maddelerin ihracatını kontrol altına almak için oluşturuldu. Kimyasal Silah nakliyesi yasaklandı. Kimyasal Silah Kullanımı Konferansı 1989 149 Devlet Cenevre tekrar teyit edildi. Kimyasal Silah Konvansiyonu 1993 187 Devlet Bütün kimyasal silahların kullanımı, geliştirilmesi, üretimi, edinilmesi, saklanması, stoklanması ve transferi yasaklandı. Devletler kimyasal silahlarını yok edilmesi konusunda yükümlüdür. Kimyasal Harp Ajanı • Kimyasal Harp Ajanları Birleşmiş Milletler’in 1969 yılında yayınlamış olduğu bir raporda “insanlar , hayvanlar ve bitkiler üzerine doğrudan toksik etkileri nedeni ile kullanılan her türlü katı , sıvı , gaz halindeki kimyasal maddeler” şeklinde tanımlanmıştır. KİMYASAL SİLAHLARIN TANIMI Kimyasal Silah; Kimyasal özelliği sayesinde öldürücü, yaralayıcı ve tahriş edici etkiler gösteren, sis ve yangın meydana getiren, insan, hayvan, bitki ve metallere etkili olan katı, sıvı, gaz veya aerosol halindeki maddelerin silah olarak kullanılması gibi tanımlana bilir. KİMYASAL SİLAHLARIN GENEL AYRIMI A. KULLANIM SIRASINDAKİ FİZİKSEL DURUMLARINA GÖRE: 1. KATI, 2. SIVI, 3. GAZ, 4. AEROSOL, B) FİZYOLOJİK ETKİLERİNE GÖRE: IKARGAŞALIĞI KONTROL AMAÇLILAR 1- Gözyaşı Getiren Gazlar, 2- Kusturucu Gazlar, II12345- SAF DIŞI BIRAKANLAR Boğucu Gazlar, Kan Zehirleyici Gazlar, Sinir Gazları, Yakıcı Gazlar, Uyuşturucu Gazlar, ARAZİDE KALMA ÖZELLİKLERİNE GÖRE: 1- Uçucu Gazlar, 2- Kalıcı Gazlar, KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE: 12345678- Zehirli Kimyasal Maddeler (Zayiat veren gazlar), Uyuşturucu Maddeler (Saf dışı edici gazlar), Kargaşalığı Bastıran Gazlar, Eğitim Maddeleri, Gizleyici ve İşaret Sisleri, Yangın Maddeleri, Antiplant Maddeler (Bitkilere etkili) Antimateryal Maddeler (Tesis ve malzemeye etkili), Kimyasalların Vücuda Giriş Yolları Kimyasalların Canlılar Üzerindeki Genel Etkileri Nelere Bağlıdır? • Solunum sistemi yoluyla alınan doz, maddenin havadaki miktarına ve kişinin kimyasal sahada kalma süresine bağlıdır. • Sıvı kimyasal savaş maddeleri cilt tarafından emilmek suretiyle ciltte tahriş ve yaralara sebep olurlar. • Düşük dozda kirlenen arazilerde fazla süre kalındığı takdirde gerek solunum gerekse cilt tarafından fazla miktarda emilme olacağından zararlara sebep olurlar. • Bazı kimyasal savaş maddeleri kalıcıdır. Bunların kalıcılığı fiziksel özelliklerine, hava şartlarına, arazinin, malzemenin ve teçhizatın tipine bağlıdır. KİMYASAL SİLAHLARIN MADDELERİNİ ETKİLEYEN METEOROLOJİK FAKTÖRLER 1. SICAKLIK 2. RÜZGAR a. HIZI b. İSTİKAMETİ 4. RUTUBET VE YAĞIŞ 5. ARAZİ a. ARAZİNİN ŞEKLİ b. AĞAÇLAR VE BİTKİLER c. TOPRAK Kimyasalların Kalıcılık Süreleri Sarin VX Hardal Fosgen Siyanür 10 C Yağışlı or. rüz. 1/4-1sa. 1-12sa 12-48sa. Birkaç dk. Birkaç dk. 15 C Güneşli Hf. Rüz 1/4-4sa. 3-21 gün 2-7 gün Birkaç dk. Birkaç dk. -10 C Güneşli rüz.sız, karlı 1-2 gün 1-16 hafta 2-8 hafta 15-60 dk. 1-4 sa. KİMYASAL SİLAH MADDELERİ Yakıcı Gazlar (hardal gazı) Boğucu Gazlar Sinir Gazları ( Sarin) Kan Zehirleyici Gazlar Kusturucu Gazlar Göz Yaşartıcı Gazlar Uyuşturucu Gazlar Diğer Gazlar Kimyasal Maddeler Sakatlayıcı Toksik Boğulma Fosgen (CG) Kıor (Cl) Kan Zehirleyici Hıdrojen siyanür(AC) Sıyanür Klor (CK) Kabarcık Sinir HARDAL(H) TABUN (GA) LEVİSİTE(L) SARİN (GB) FOSGEN (CX) SOMON (GD) VX 18 Zehirleyicilerin Kıyaslaması VX Sarin Mustard Hydrogen Cyanide Phosgene Cyanogen Chloride Chlorine 0 100 200 300 400 500 600 KORUNMA 1- Maske, 2- Gaz elbisesi, gaz pelerinleri veya diğer koruyucu örtüler, 3- Sığınak, 4- Koruyucu merhemler, 5- M-258 KİTİ Kimyasal Silahların Amacı Kimyasal Savaş Ajanları (KS); Öldürerek veya yaralayarak saf dışı bırakmak, Bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını kontamine etmek, Ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, Kişileri koruyucu ekipman ve maske kullanmak zorunda bırakarak hareket kabiliyetlerini azaltmak, Teröre ve paniğe sebep olmak, amacıyla kullanılan oldukça toksik kimyasal maddelerdir Doğal Yapıya ve Bitkilere Etkili Olan Kimyasallar 2 gruba ayrılır: • Herbisitler • Toprağı sterilize eden ajanlar • Bitkilere karşı kullanılan kimyasal maddeler “HERBİSİTLER” denir. • Herbisitler, kimyasal bir takım bileşikler olup, bitkilere etki ederler. Bitkilerin gelişmelerini geciktirir, durdurur, hızlandırır, kurutur veya sarartarak yapraklarını dökebilirler. • Herbisitlerin insanlara, hayvanlara karşı zehirliliği azdır. Deriyi hafif tahriş eder. Fakat tarım ürünlerini ve ormanları mahvederler. • Herbisitler Amerikalılar tarafından Vietnam da kullanılmıştır. HERBİSİTLERE KARŞI KORUNMA VE TEMİZLEME • Herbisitler sıvı kimyasal maddeler olup püskürtmek suretiyle atıldıklarından bitkilerin üzerlerinin örtülmesi en iyi korunma sağlar. Toprak Kirliliği • Toprağın üstünde ve içinde bırakılan veya başka yerlerden gelen zararlı kimyasal maddelerin , toprağın niteliğini bozmasıdır. • Gaz, aerosol ve katı parçacıklar halinde çıkan zararlı kimyasal maddeler, çeşitli yollarla toprağa ulaşarak birikirler, toprakta bazı reaksiyonlara girerek toprağa zarar verirler. Örnekler • 1991 Körfez Savaşında Kuveyt’te; Yakılan petrol kuyuları 600 milyon ton petrolü tüketerek havada is, zehirli gazlar ve tehlikeli kimyasallardan oluşan bir battaniye oluşturmuştur. Kara ve deniz sistemleri etkilenmiş. Çıkan dumanlar bölgede güneşten gelen ışınları engellemiş. Isı 10 derece düşmüştür Küresel Isınmayı Tetikleyen Etkileri Irak • Dünya Bankası 2004 yılı için Irak’ta tarımsal faaliyetlere geçilebilmesi için 1.2 milyar dolara ihtiyaç olduğunu, 2007’ye kadar ise faturanın 11 milyar doları bulacağını belirtmekte. Vietnam • Vietnam’da 2.2 milyar hektar orman ve tarım arazisi bombalama, mekanik temizleme, napalmlar(%60 petrol ,%40 benzen ve ps) ile çoraklaştırıldı. • Vietkol güçlerinin saklandığı 1.5 milyon hektar (güney Vietnam’ın %10’u) orman ve ekili alanları yok etmek için 55 milyon kilo herbisit kullanıldı. • Kullanılan herbisitler ‘Agent Orange’ içindeki dioksin şuanda bile bitkiler, yiyecekler, vahşi hayat, insan sütü, ve yağ dokusunda bulunmakta. Bu müthiş çevresel yıkımın etkileri henüz tam anlamıyla giderilmiş değil ‘Benim Vietkonglularla alıp veremediğim bir şey yok’ Hiroşima- Nagazaki • Patlama: 11 km çaplı alanda kasırga • Isı: 16 000 derece sıcaklıkta akkor hale gelen hava kütlesi 5-8 km’lik bir küre • Erken ve gecikmeli radyoaktif yağışlar. • Nükleer Serpinti : Patlama sonrası oluşan atıkların %15-20’si kalıcı, nereye gideceği bilinmez, varlığı anlaşılmaz, öldürücü • Nükleer Kış: Gökyüzü aylarca karanlık ve yaz ayında da soğuk , 1 yıl sürebilir. SAVAŞI KİM KAZANIRSA KAZANSIN; SONUÇTA, KAYBEDEN DOĞA OLACAKTIR VE SAVAŞ ÇEVRE ÜZERİNDE ONARIMI OLANAKLI OLMAYAN KAYIPLARA YOL AÇACAKTIR. Teşekkürler..