1 FELSEFE VE ELEŞTİREL DÜŞÜNME I. TEMEL KAVRAMLAR 1. Felsefe Felsefe, insan düşüncesinin gelişimi sürecinde ortaya çıkmış özel bir bilgi türüdür. Felsefe, insanın aklını veya diğer düşünme yetilerini kullanarak var olan hakkında soru sorup, cevap arama etkinliğidir. Felsefe, var olanı kavramaya ve açıklamaya çalışır. Felsefe var olduğu iddia edilen her şey üzerine düşünür, onları araştırır, düşünme konusu yapar. Bu yüzden felsefe olmuş bitmiş bir şey değil, bir süreçtir. Felsefe; varlık, bilgi, değer ve yaşam üzerine sistemli, tutarlı ve mantıklı düşünme biçimidir. Felsefe, var olanların varlığı, anlamı ve nedeni üzerine sorgulamadır. Felsefe, doğruya varmak, var olanı, bilmek için düşüncenin yöntemli bir çalışmasıdır (Platon). Felsefe, var olanın ilk temellerini ve ilkelerini araştıran bilimdir (Aristoteles). Felsefe, kurallar koymak değil, ortak aklın özel yargılarını çözmektir (Kant). Felsefe, yolda olmaktır (Jaspers). Felsefe, doğru kabul ettiğimiz şeylerin temellerinin sorgulanmasıdır. 2. Düşünme Düşünme insanın en önemli eylemi olup, onu diğer canlılardan ayıran temel özelliklerden biridir. Düşünme, sistematik ya da rastlantısal olarak düşünce (fikir) üretimi ile sonuçlanan zihinsel bir süreçtir. Düşünme, duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine özgü eylemidir. Düşünme, karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisidir. Düşünme sürecinin girdileri veri, enformasyon, bilgi, kanıt, inanç ve duyumlardır. Düşünme sırasında mantık, sağduyu veya yaratıcılık etkisi altında, akıl yürütme, sezme ya da düş kurma süreçlerinden biri ya da birden fazlası devreye girmektedir. Bu süreçlerin çıktısı ise akılsal ya da akıldışı (sezgi, deney gibi) düşüncelerdir. Düşünmenin ürünü düşüncedir. Düşünceler ancak düşünmenin yaratıcılığı içinde gerçekleşirler. Düşünmenin belli bir biçim almasıyla düşünce oluşur. Bu da ancak dil yoluyla gerçekleşir. Düşüncenin dille sıkı bir bağlılığı vardır. Düşünceler sözcüklere dökülemiyorsa, düşünme biçim almamış, düşünce olmamış demektir. Ancak düşüncelerin ifadesi için tek araç dil değildir. Resim, hareketli görüntü, ses, mimik ya da beden hareketleri (jestler) de düşünceleri ifade etmekte kullanılabilmektedir. Fakat onların gündelik dilde ya da beden dilinde karşılığı vardır, felsefe eyleminde fazla bir karşılığı yoktur. 2 Düşünmenin temel birimleri, kavramlar, simgeler, imgelerdir… Bunların tümü soyuttur. Düşünme çeşitli bakımlardan sınıflamalara tabi tutulmaktadır: • Mantıklı düşünme – Mantıksız düşünme • Somut düşünme – Soyut düşünme • Tümdengelimsel düşünme – Tümevarımsal düşünme • Bilinçli düşünme – Bilinçsiz düşünme • Bilme – İnanma • Gerçekçi düşünme – Gerçekdışı düşünme (gerçeküstü düşünme) • Mutlakçı düşünme – Bulanık (fuzzy) düşünme • Dikey (sistematik ya da programlı) düşünme – Yanal (rastlantısal) düşünme 3. Eleştirel Düşünme Eleştirel düşünme, Yunanca kökenli iki kelimeden türemiştir: 1. “kriticos” = “anlayışlı yargı” 2. “kriterion” = “standart” Eleştirel, hem erdemleri hem de hataları belirlemek amacıyla objektif yargıda bulunmaya dair girişimdir. Eleştirel, iyi kurulmuş yargıyı hedefleyen, açık şekilde düşünme, bir şeyin gerçek ederini, erdemini ya da değerini belirlemek için bir girişimde bulunmak adına uygun değerlendirme standartlarını kullanmaktır. Eleştirel düşünme ise düşünmeyi daha iyi hale getirmek için yapılan sistemli düşünme sanatıdır. Eleştirel düşünme, eleştirel düşünme geliştirme amacıyla düşüncenin sistematik değerlendirilmesidir. Eleştirel düşünme, başka herhangi bir şeyin üzerine eklenilen bir şey değildir. Yapılan her şeyin yapılış şeklidir. Eleştirel düşünme her şey üzerine yapılabilir. Örneğin düşünce (fikir), felsefi sistem, ideoloji, iyilik, doğruluk, akıl, sezgi, yaratıcılık, duygular, alışkanlıklar, dinleme, okuma, yazma, konuşma, politika (oy verme), sanat, estetik, eğitim (öğretme ve öğrenme), din, tarih, problem çözme, alışveriş yapma gibi. Eleştirel düşünmenin iç içe geçmiş üç safhası vardır: 1. Analitik: Düşünmeyi analiz etmek. 2. Değerlendirme: Düşünmeyi değerlendirmek. 3. Yaratıcı Bileştirme: Düşünmeyi geliştirmek. Eleştirel düşünmeye sahip kişiler, düşünmeyi değerlendirmek için analiz eder, geliştirmek için de değerlendirir. II. TARAFSIZ BİR DÜŞÜNÜR HALİNE GELMENİN YOLLARI 1. Entelektüel Alçakgönüllülük İnsanın cehaletini keşfetmesidir. “Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir” (Sokrates) ilkesiyle hareket etmektir. 3 Entelektüel olarak mütevazi olmak kişinin her an bilgiye açık ve susamış olmasıdır. Bildikleriyle hemen hüküm vermez. Gerektiğinde yeni araştırmalar ve incelemeler yapar. Böle bir tavırla kodlanmış olan kişi, tarihten bir kişiyi veya olayı, siyasal bir sistemi, ideolojiyi, bir arkadaşı, eş seçimini, yaşanılacak bir yerin seçimini yalnızca bildikleri, duydukları veya duygularla değerlendirmez. Bu şekilde bir tavır sergileyen kişi, kişileri, olayları, fikirleri kendi perspektifinden değerlendirir. İşin içerisine aklı, alternatif fikirleri, eleştirel düşünceyi katmaz. Örneğin Colomb Kuzey Amerika’yı keşfettiğinde Kızılderilileri köleleştirmenin Tanrı’nın bir isteği olduğuna inanır ve bunu Avrupa’ya da kabul ettirmiştir. Fatih Sultan Mehmet nasıl bir devlet adamıdır? Pozitif Yönleri Negatif Yönleri Sonuç: Sonuç: Karar: Büyük annem nasıl bir insandır? Pozitif Yönleri Negatif Yönleri Sonuç: Sonuç: Karar: Memurluk yaptığım kurumda rotasyon sistemi var. İstanbul tercih edilebilir mi? Pozitif Yönleri Negatif Yönleri Sonuç: Sonuç: Karar: 2. Entelektüel Cesaret Popüler inançlara meydan okuyabilecek cesareti geliştirmektir. Entelektüel cesarete sahip olan, bazen acı verici olsa da adil şekilde fikirlerle, inançlarla, bakış açılarıyla yüzleşir. Entelektüel cesaret sayesinde toplumun tehlikeli ya da saçma kabul ettiği 4 fikirleri, sübjektif değerlendirmeleri yakından görür. Zihnindeki kutsalların tartışılmaz olmadıklarını kabul eder. Örneğin, muhafazakar olmak / liberal olmak, kapitalizme inanmak veya sosyalizme inanmak, kürtaja taraf olmak / kürtaja karşı olmak, büyük cezaya inanmak veya büyük cezaya inanmamak gibi. - En iyi düşünürler kendi kimliklerini inançları ile ilişkilendirmezler. - En iyi düşünürler her nerede olursa olsunlar kanıtları ve mantığı izlerler. Aşağıdaki fikirlerin her biri insanın zihninde birer “kutsal”dır. İnsan bu kutsalları sorgulayarak değil, bir gelenek, kültür ya da bir sosyal grup içinde edinerek oluşturur. Allah’a inanmak / Allah’a inanmamak Muhafazakar olmak / liberal olmak Kapitalizme inanmak veya sosyalizme inanmak Kürtaja taraf olmak / kürtaja karşı olmak Büyük cezaya inanmak veya büyük cezaya inanmamak Örnek 1) Aşağıdaki soruları bağlı olduğunuz grup ya da inancınızı belirleyerek cevaplayınız? 1. “Ben bir .................................................... (Buraya kutsal inancınızı yazın. Ben bir Müslümanım. Ben bir muhafazakarım. Ben bir milliyetçiyim. Ben bir sosyalistim. Ben bir komünistim. Ben bir ateistim.) 2. Bu grup üyelerinin ana inancı sorgulanabilir mi? Evet/hayır, çünkü, ......................... 3. Bu grup üyelerinin pratikleri, uygulamaları, yaşantıları sorgulanabilir mi? Evet/hayır, çünkü, ........ Örnek 2) Dâhil olduğunuz gruptaki bir düşünceyi bir başkasının savunması ya da eleştirmesinde tavrınız ne olur? 3. Entelektüel Empati Empati olarak karşıt görüşe girmeyi öğrenmektir. Entelektüel empati, kişinin kendini hayali olarak başkasının yerine koyarak onu doğal olarak anlamasıdır. Böylelikle kişi, diğer kişinin akıl yürütmesindeki bakış açısını doğru şekilde yeniden yapılandırır ve kendinin dışındaki fikirleri, varsayımları ve ana maddeleri yeniden yapılandırır. Entelektüel empati sayesinde hatalı olabileceğimiz durumları görmemizi ve önceden ortadan kaldırmamızı sağlar. Bir kişi ile herhangi bir konuda polemik yaşıyorsak bu durumu açıklığa kavuşturmanın yollarından biri diğer kişinin bakış açısının doğru olup olmadığını anlamaktan geçer. Bunun için şu tavrı gösterelim, 5 “10 dakikalığına ben sen bakış açından konuşacağım, ancak sonra da sen benimkinden 10 dakika konuşacaksın. Böylece belki birbirimizi daha iyi anlayabiliriz.” Bunu yapabilmek için diğer kişinin bakış açısını doğru anladığımızdan emin olmalıyız. Tartışma sırasında geri bildirimde bulunmalı ve “Söylediklerinden anladığım şu: ………………… Doğru mu?” demeliyiz. Entelektüel empati herhangi bir şey okurken, yazarken, söylerken de yapılabilir. Böylelikle yazarın bakış açısını, olayları doğru bir şekilde eleştirebiliriz. 4. Entelektüel Bütünlük İnsanın kendisini diğerlerinin olduğu standartta tutmasıdır. Entelektüel bütünlük, birisinin kendi disipline edilmiş düşüncesine ve diğer kişinin karşılaşacağını düşündüğü aynı standarda sadık kalmaya çaba göstermesidir. 5. Entelektüel Azim Kolayca vazgeçmeyi reddetme, hayal kırıklıkları ve karmaşalar arasında yoluna devam etmedir. Entelektüel azim, kişinin yolu boyunca görevin doğasından gelen hayal kırıklıklarına ve entelektüel karmaşıklığa rağmen yılmadan çalışma yapmasıdır. Bazı problemler karmaşık ve kolay çözülmese de onlar üzerinde metotlu ve dikkatli bir akıl yürütme yaparak sonuca ulaşılabilir. 6. Akıl Yürütmede Güven Kanıta ve akıl yürütmeye saygı gösterme gerçeği keşfetmek için araç olarak bunları değerlendirebilmedir. Akıl yürütmede güven, kişinin daha üst düzeyde ilgisinin inancına dayanır. Kişi güven durduğu zaman doğru akıl yürütmelerde bulunur. Akıl yürütmeyle pek çok fikir en önemli değer haline gelir. Her alanda karşılaşabileceğimiz sorunların çözümünde evrensel ilkeler ya da ölçütler geliştirebiliriz. 7. Entelektüel Özerklik Düşüncenin değer bağımlılığıdır. Entelektüel özerklik, mantığın standartlarına bağlı olarak düşünmek demektir. Bu yolla kişi kendi düşüncesinden ziyade, diğer kişinin bakış açısını kritik etmeden kabul ederek sorunu düşünür. Örneğin entelektüel özerkliği olan düşünürler, neye inanıp neyi reddedeceğine karar verirken başkalarına dayanmazlar. Başkalarının görüşlerinden ancak mantıki kanıtlar verildiği ve felsefi temellendirmeler yapıldığı zaman etkilenir. 6 III. TARAFSIZ OLMAYAN BİR KİŞİNİN ÖZELLİKLERİ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Entelektüel Kibirlilik Entelektüel Korkaklık Entelektüel Benmerkezcilik Entelektüel Riyakârlık Entelektüel Tembellik Akıl Yürütmeye Zihni Güvensizlik Entelektüel Bağımlılık ya da Entelektüel Uyumluluk IV. ELEŞTİREL DÜŞÜNCE GELİŞİMİNİN AŞAMALARI Aşama 1: Yansıtıcı Olmayan Düşünür Birinci aşamada kişi düşüncelerindeki önemli sorunların farkında değildir. Duygularıyla hareket edip hükümler verir. Kişiler, olaylar ya da fikirlerle ilgili herhangi bir araştırma yapmadan duygularıyla onları değerlendirir. Her insan yansıtıcı olmayan düşünür olarak doğar, hatta o halde düşüncenin hayatındaki rolünden haberdar olmadan ölür. Bu aşamada kişi, düşünmenin gerektirdiklerine dair faydalı bir algısı yoktur. Kişiler, olaylar ya da fikirlerle ilgili varsayımlarda bulunmaz, onlarla ilgili kavramlar oluşturmaz, çıkarımlar yapmaz, yeni bakış açıları içerisinde bulunmaz. Yani düşünceleri nasıl analiz edeceğini ve değerlendirileceğini bilmez. Entelektüel bir standarttı yoktur, inançlarını veya kararlarını sorgulamaz. İnançları ona mantıklı görünür. Her şeyi “iyi” ve “kötü” diyalektiği içinde yargılar. Bu yüzden “benmerkezci” ve “önyargılı”dır. Her şeyi belli kalıplar içerisine sokup yargılar. Aşama 2: Meydan Okunan Düşünür Bu aşamada kişi duygusal olarak davrandığı için düşüncesinde önemli sorunlarla karşılaşır. Fikirleri değil hep kişileri ve olayları konuşur. Bu aşamadaki kişi, - Yanlış, eksik ve yanıltıcı bilgiler kullanır, - Kendi kanıtlarından hareketle çıkarımlar yapar, - Sahip olduğu problemleri ve düşüncelerdeki ayrımları fark edemez, - Ön yargılı olduğundan hatalı kavramlar oluşturur, benmerkezci ve mantıksızca düşünür. Örneğin, sarhoşken güvenli araba kullanabileceğini düşünen sürücü, evlendikten sonra değişir düşüncesiyle benmerkezci biriyle evlenme, kanser taraması testi yaptırmayan kişi gibi. Böyle bir kişi çevresine karşı şöyle konuşur: “Düşünme yolum kötü değil. Aslında bir süredir oldukça iyi düşünüyorum. Birçok şeyi sorguluyorum. Ön yargılı değilim. Bunun yanısıra oldukça eleştirelim. Tanıdığım birçok insan kadar kendimi aldatmıyorum.” 7 Aşama 3: Acemi Düşünür Bu aşamada insan bir düşünür olarak büyümeye ve gelişmeye dair mücadeleyi kabul etmeye karar verdiği zamandır. Durumunun farkında olmasına rağmen düzenli alıştırma yapmadan kendini geliştirmeye çalışır. Ancak doğru düşünme yolunda bir iradesi ve farkındalığı vardır. Örneğin, “Ben, sigara, alkol ya da uyuşturucu bağımlısıyım” ya da “Ben, zayıf, disiplinsiz bir düşünürüm.” der. İnsanlar zayıf düşünceye “bağımlı” olduklarını fark ettikten sonra sorunun derinlik ve doğasını kabul etmeye başlarlar. Ancak yine de “ben merkezcilik”ten tam olarak kurtulamamıştır. İnsan acemi düşünür aşamasından, bireyleri, olayları ya da fikirleri felsefi, etik, sosyolojik, psikolojik, antropolojik, ekonomik, teolojik, tarihi, siyasal ve entelektüel bir bakışla değerlendirmekle kurtulabilir. Aşama 4: Alıştırma Yapan Düşünür Bu aşamada kişi düşünsel değerlendirmede sübjektif durumdan objektif duruma geçmek için düzenli olarak çalışır ve bu çalışmaya göre bir gelişim gösterir. Örneğin okuduğu bir kitapla ilgili ilk bölümden hareketle bir yargı vermez. Kitabı baştan sona kadar okumasa da her bölüme bir göz atarak onla ilgili bir yargıda bulunur. Bu aşamada insan birçok sorunla ilgilenmez. Zamanın önemini bildiğinden her gün ele yeni bir sorun alır. Onu çözümleyip anlamadan bir başka soruna geçmez. Ayrıca entelektüel standartlar geliştirir ve onları içselleştirir. Entelektüel stratejiler uygular, okuduklarıyla ilgili notlar tutar. Kendi ve başkalarının duygularıyla temasa geçer, egosuyla mücadele eder. Bütün bunların sonunda da olayları ve fikirleri yeniden tanımlar. Aşama 5: Gelişmiş Düşünür Bu aşamada kişi, kendini yaşam boyu uygulamaya adanmış ve entelektüel erdemleri içselleştirmeye başlamıştır. Kendi varlığıyla birlikte “başka”larının da varlığının farkına varmıştır ve onu içselleştirmiştir. Aşama 6: Başarılı Düşünür Bu aşamada entelektüel beceriler ve erdemler kişinin yaşantısının ikinci doğası haline gelir. Bireyleri, olayları ve fikirleri benmerkezci bir açıdan değil, rasyonel olarak değerlendirir. Peşin, toptancı yargılamalarda bulunmaz. Yaratıcı Bir Düşünür Olmanın Stratejileri 1. “Boşa gitmiş” zamanı kullanın. 2. Günde bir sorun çözün. 3. Entelektüel standartları içselleştirin 4. Entelektüel kayıt defteri tutun. 8 5. Entelektüel stratejilerin alıştırmasını yapın. 6. Karakterinizi yeniden biçimlendirin. 7. Egonuzla başa çıkın. 8. Olaylara bakış açınızı yeniden tanımlayın. 9. Duygularınızla temasa geçin. 10. Yaşamınızdaki grup etkilerini inceleyin.