RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TIBBI DOKÜMENTASYON VE SEKRETERLIK SERTIFIKA PROGRAMI TIBBI TERMİNOLOJİ Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Ayfer BAYINDIR ÇEVİK Şubat 2015 KARDİYOVASKÜLER SİSTEME İLİŞKİN TERİMLER Kardiyovasküler sistemi, kanı bütün vücuda dolaştıran organlar topluluğunun işlevsel birliği yapar. • Dolaşım sisteminin ana organı kalptir. • Kanı kalpten alıp vücutta dolaştıran organlara damar denir. Kalp ve damarlar dışa açılmaz; o yüzden bunlara kapalı boşluklar sistemi de denir. ANATOMİK TERİMLERİ Systema Cardiovasculare : • (Sistema kardiyovaskulare) • Kardiyovasküler sistem. Apex cordis (apeks kordis): Kalbin tepe kısmı. Basis cordis (basis kordis): Kalbin taban kısmı. Cardia/cor (kardiya/kor): Yürek, kalp Pericardium : (perikadiyum) Kalbi çevreleyen zar. Epicardium : Kalbin en dıştaki katmanı. Myocardium: (Miyokardiyum) Kalbin, kalp kası hücrelerinden yapılmış orta katmanı. Endocardium : (endokardiyum)Kalbin en iç katmanı. Atrium: (atriyum) Kulakçık, kalp boşluklarından ikisi. Septum interatriale : (septum interatriale) Atriyumlar arasındaki bölme. Ventriculus : (ventrikulus) Karıncık, kalbin tepe bölümü tarafındaki iki boşluğa verilen isim. • Arteria : Atardamar. • Arteriola : Küçük arter. • Vena : Toplardamar. • Phlebos : Toplardamar. • Venula : Küçük çaplı venler • Capillare (kapiller): Kılcal damar • Aorta (aort): Büyük atardamar. • Arteria coronaria dextra • (arteriya koronerya dekster): Sağ koroner arter. • Arteria coronaria sinister (arteriya koronerya sinister): Sol koroner arter. • Arteria pulmonales (arteriya pulmonales): Sağ ventrikülden çıkar ve C02’li kanı oksijenlenmesi için akciğerlere götüren sistemin ana damarıdır. • Vena pulmonales (vena pulmonales): Akciğerlerde temizlenerek oksijenlenmiş kanı sol atriuma getiren damarlardır. • Vena cava inferior (vena kava inferiör):Alt vana kava. Vena cava superior (vena kava süperiör):Üst vena kava. Anastomosis (anastomoz): İki içi boş organ arasındaki bağlantı. Haema (hema): Kan Systole : Kalbin kanı pompaladığı periyod, kasılma. Diastole : Kanın kalbe dolduğu periyod, gevşeme. SEMPTOM TERİMLERİ Tachycardia: (taşikardi) Kalp atım hızının 100’ den fazla olması. • Bradycardia: (bradikardi) Kalp atım hızının 60’ dan az olması. • Arhythmia: (aritmi)Kalbin normal ritminin bozulması. • Cyanosis: (siyanoz) Morarma. • İschemia:(iskemi) Herhangi bir organa yeterince kanın gitmemesi. TANI TERİMLERİ Atherosclerosis : (ateroskleroz): Atheroma adıyla bilinen lokalize lipid birikimlerine bağlı olarak intima tabakasının kalınlaşmasıyla kendini gösteren bir arter lezyonudur. Cardiomyopathy : (kardiyomiyopati): Kalp kasının iltihabi olmayan patolojik lezyonlarıdır. İschemic heart disease :(iskemik höort diziis) :Çoğunlukla koroner aterosklerozdan kaynaklanan ve kalp kaslarına yeterince kan gelmesini engelleyen kalp hastalığı. Hypertension : Arteriyel kan basıncının yükselmesi. Essential hypertension : Tek bir nedene bağlanamayan hipertansiyon. Orthostatic hypotension : (ortostatik hipotansiyonKişi dik duruma geçerken, kan basıncının aşırı miktarda düşmesidir. Shock : Dakikadaki kalp atım sayısının yetersiz olması ya da periferik kan akımınının kötü bir şekilde dağılması nedeniyle, periferik dokulara giden kan akımının, onların canlılıklarını sürdürecek yeterlilikte olmaması durumu. Cardiogenic shock : Ventrikül yetmezliği nedeniyle gelişen şok. Hypovolemic shock : Damar içi sıvı hacminin az olması nedeniyle gelişen şok. Septic shock : Bir enfeksiyon ajanının yol açtığı şoktur. Atrial fibrillation : (atrial fibrilasyon):Elektriksel uyaranların karmakarışık olduğu ve kontraksiyona izin vermeyen bir aritmi. Angina pectoris : Kalp kası iskemisine bağlı olarak gelişen prekordial ağrı ve rahatsızlıktır. Acute myocardial infarction, Myocardial infarctus MI-AMI (akut miyokard enfarktüsü / miyokard enfarktüsü Genellikle miyokardın bir bölümüne gelen koroner kan akımının birdenbire azalması sonucu ortaya çıkan iskemik miyokard nekrozudur. Mitral stenosis : Mitral kapağın daralmasıdır. Aort stenosis : (aortik stenoz) Aort kapaklarında herhangi bir nedenle darlık oluşmasıdır. Tricuspid stenosis : (triküspid stenoz):Triküspit kapakların tam olarak kapanamamasıdır. Endocarditis : Endokardın iltihabı. Pericarditis : Perikard iltihabı. Congestive heart failure : Konjestif kalp yetmezliği. Patent ductus arteriosus : (patent duktus arteriyos)Ducturs arteriosus’un açık kalmasıdır. Ventricular septal defect : (ventriküler septal defekt)Ventriküller arası septumda açıklık olması Atrial septal defect : Atriumlar arası septumda açıklık olması. Buerger Hastalığı : Orta ve küçük çaplı arter ve venlerde iltihabi değişikliklere yol açan tıkayıcı bir hastalık. Varix : Özellikle alt ekstremitelerde görülen, ven kapaklarının bozulması nedeniyle venlerin uzayıp genişleyerek kıvrım kıvrım olması durumudur. Thrombophlebitis : Venlerde tromboz ve iltihabi reaksiyon olması durumudur. Embolia :Dolaşımla sürüklenen pıhtı veya diğer bir yabancı madde ile damarın tıkanması. AMELİYAT TERİMLERİ By-pass ameliyatı :Tıkalı olan koroner arteri köprüleme ameliyatıdır. Açık kalp ameliyatı : Bozuk kapakçıkları değiştirmek amacıyla yapılan ameliyattır. Pericardiectomy : Perikardın çıkarılmasıdır. Cardiac transplantation : (kardiyak transplantasyon) Kalp nakli. Correction of atrial septal defect : (korekşın of septal difekt)Kulakçıklar arasındaki defektin onarılması. Correction of ventricular septal defect : Karıncıklar arasındaki defektin onarılması. SiNDiRiM SiSTEMiNE İLİŞKİN TIBBİ TERİMLER Yrd. Doç. Dr. Ayfer Bayındır Çevik Sindirim Sistemine İlişkin Anatomik Terimler Systema digestorium/ digestive system (sistema dijestoryum/dijestif sistem): Sindirim sistemi. • Gastroenterology (gastroenteroloji): Mide ve bağırsak hastalıklarını konu alan tıp dalı. • Gastrology (gastroloji): Mideyi ve mide hastalıklarını konu alan tıp dalı • Oesophagus(özofagus): Yemek borusu. • Cardia (kardiya): Yemek borusunu mide ile birleştiren kısmı. • Corpus gastricum (korpus gastrikum): Midenin gövde bölümü. • Pylorus (pilor- pilorus): Midenin bağırsağa açılan kısmı. • Small intestine (smol intestin): İnce bağırsak. • Duodenum (duodenum): İncebağırsağın ilk parçası. Onikiparmak bağırsağı. • Duodenal Antrum (Duodenal antrum): Duodenumun pilora yakın kısmında, sindirim esnasında oluşan genişleme. • Jejunum (yeyunum/jejenum): İnce bağırsağın orta parçası. • Ileum (ileum): İnce bağırsağın üçüncü ve son parçası. • Gl. intestinalis (glandula intestinalis): İntestinal bez. • Gl. duodenalis (glandula duodenalis): Duodenal bez. • Large Intestine (larç intestin): Kalın bağırsak. • Caecum (çekum): Kör bağırsak. • Colon (kolon): Kalın bağırsağın, çekum ile rektum arasında kalan bölümü. • Rectum (rektum): Düz bağırsak. Kalın bağırsağın son parçası. • Anus (anüs): Makat. • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • Hepar: (hepar): Karaciğer. Hepatic lobes (Hepatik lobus): Karaciğer lobları Cholecyst /vesica biliaris/ gallbladder (kolesist/ vezika bilyaris/ gallbladder): Safra kesesi Choledochus (koledokus): Ana safra kanalı. Pancreas (pankreas): Karın boşluğunda yatay olarak uzanan, dış ve iç salgı salgılayan bez. Peritoneum (periton- peritoneum): Karın zarı. Abdomen (abdomen): Karın, batın. Peptic ulcer (peptik ülser): Mide, duodenum ya da özafagus alt bölümünde oluşan yara. Duodenal ulcer (duodenal ülser): Duodenum ülseri. Onikiparmak bağırsağında oluşan yara. Gastric ulcer (gastrik ülser): Mide ülseri. Gastritis (gastrit): Mide mukozasının iltihabı. Gastrocele (gastrosel): Mide fıtığı. Gastrocolitis (gastrokolit): Mide ve kolon ihtihabı. Gastroduodenitis (gastroduodenit): Mide ve duodenum iltihabı. Cholecystitis (kolesistit): Safra kesesi iltihabı. Cholecystolithiasis/Cholelithiasis (kolesistolitiyaz /kollelitiyaz): Safra kesesi taşı hastalığı. Safra kesesinde taş veya taşların oluşması Empyema of gallbladder (ampiyem of gallbladder): Safra kesesinde cerahat/ irin toplanması. Hydrops of gallbladder (hidrops of gallbladder): Safra kesesine sıvı toplanması. Colitis (kolit): Kolon iltihabı. Colon diverticulum (kolon divertikulum): Bağırsak duvarının dışarıya doğru kesecik halinde çıkması. Hernia (herni): Fıtık. Hiatus hernia(hiyatus herni): Mide fıtığı. Femoral hernia (femoral herni): Uyluk fıtığı Umbilical hernia (umblikal herni): Göbek fıtığı. Incisional hernia (insizyonel herni): Ameliyat sonrası kesi yerinde oluşan fıtık. Hepatitis (hepatit): Karaciğer iltihabı. Hepatic failure (hepatik feylur): Karaciğer yetersizliği. Hepatomegali (hepatomegali): Karaciğer büyümesi. Hepatosplenomegaly (hepatosplenomegali): Hem karaciğer hem de dalağın büyük oluşu. Hepatophlebitis (hepatofilebit): Karaciğer venlerinin iltihabı. Hemoperitoneum (hemoperiton): Periton boşluğunda kan toplanması. Peritonitis (peritonit): Karın zarı iltihabı. Ascites (asitez-assit): Karın boşluğunda sıvı toplanması Enteritis (enterit): Bağırsak iltihabı. Intestinal obstruction (intestinal obstrüksiyon): Bağırsak tıkanması. Intussusception (intüsüsepsiyon): Bir bağırsak bölümünün, kendini izleyen bağırsak bölümü içine girmesi. Volvulus (volvulus): Bağırsağın dönme ve dolanması. Malabsorption (malabsorpsiyon): Emilim bozukluğu, kötü emilim. Prolapse of rectum (prolaps of rektum): Rektum mukozasının anüsten dışarıya sarkması. Anal fissure (anal fissür): Anüs kenarında oluşan ağrılı mukoza çatlağı. Anal fistula (anal fistül): Anal kanaldan anüs çevresindeki doku içine uzanan patolojik geçit. Hemorrhoid (hemoroid): Anal kanal duvarında bulunan venlerin varis şeklinde genişlemesi. Sindirim sistemi hastalıklarının tanısı için kullanılan testler • • • • • • • • • • • • • • • • Colonoscope (kolonoskop): Kolon içini gösteren, ucu ışıklı alet. Colonoscopy (kolonoskopi): Kolonoskop aracılığı ile yapılan muayene. Peritoneoscopy (peritonoskopi): Periton boşluğunun muayenesi. Gastroscope (gastroskop): Mide içini görerek muayenede kullanılan ucu ışıklı alet. Gastroscopy (gastroskopi): Midenin gastroskop ile muayenesi. Esophagoscope (özofagoskop): Yemek borusunun içini muayenede kullanılan, ucu ışıklı alet. Esophagoscopy (özofagoskopi): Özofagusun özofagoskop ile muayenesi. Esophagoplasty (özofagoplasti): Özofagusun plastik ameliyatı. Esophagorrhaphy (özofagorafi): Yırtılan v.s. özofagusun dikilmesi. Esophagoplasty (özofagoplasti): Özofagusun plastik ameliyatı. Esophagorrhaphy (özofagorafi): Yırtılan v.s. özofagusun dikilmesi. Gastrectomy (gastrektomi): Midenin kısmen veya tamamen ameliyatla alınması. Gastrostomy (gastrostomi): Mideden vücut dışına ağız açılması Cholecystectomy (kolesistektomi): Safra kesesinin ameliyatla çıkarılması. Colostomy (kolostomi): Karın duvarından kolona açılan suni anüs. Appendectomy (apendektomi): Apandisin ameliyatla alınması. Sindirim Sistemi Hastalıklarında Semptomlara İlişkin Terimler Aphagia (afaji): Yutamama, yutma refleksinin kaybı. • Dysphagia (disfaji): Yutma güçlüğü. • Polydipsia (polidipsi): Çok su içme. • Anorexia (anoreksi): İştah kaybı. • Bulimia: Aşırı iştahlı olmak. • Polyphagia (polifaji): Aşırı yeme. • Obesity (obezite): Şişmanlık. • Constipation (konstipasyon): Kabızlık. • Diarrhea (diyare): İshal. • Hyperperistalsis (hiperperistalzis): Mide ve bağarsak hareketlerinde aşırı artış. • Dyspepsia (dispepsi): Sindirim güçlüğü, hazımsızlık. • Halitosis (halitoz): Nefesin kötü kokması. • Hypersecretion (hipersekresyon): Aşırı salgılanma (normalin üstünde salgı oluşması). • Vomiting (vomiting): Kusma. • Hematemesis (hematemez): Kan kusma. • Melena (melena): Kan karışması sonucu katrana benzer, koyu siyah renkli dışkı. • Icterus/Jaundice (ikter/jondis): Sarılık. Kanda bilirubin yükselmesiyle beliren, deri ve mukozaların sarardığı tablo. SOLUNUM SİSTEMİNE İLİŞKİN TIBBİ TERİMLER Yrd. Doç. Dr. Ayfer Bayındır Çevik Systema Respiratorium (Sistema respiratoryum): Solunum sistemi. Solunum Sistemine İlişkin Anatomik Terimler Nasus/rhis/rhin: Burun. Concha (konka): Burun boşluğunun yan duvarlarında görülen, önden arkaya uzanan kıkırdak dokudan, yaprak şeklindeki üç adet oluşum. Pharynx (farenks): Yutak. Larynx (larinks): Gırtlak. Chorda vocalis (korda vokalis): Ses telleri. Epiglottis (epiglot/epiglottis): Gırtlak kapağı. Glottis‟i üstten örten, larinks boşluğunu yutma sırasında kapatan, fibröz kıkırdaktan yapılı ince, yaprak şeklinde kapakçık. Trachea (trake/trakea): Nefes borusu. Cartilago trachea (kartilago trakea): Trakeayı yapan, at nalı şeklindeki kıkırdak. Pulmo (pulmo): Akciğer. Bronchus/ bronchi (bronkus/bronş): Akciğer borusu. Nefes borusunun iki kolundan biri. Bronchiole (bronşiyol): Bronşcuk. Nefes yollarının akciğer lobülleri içindeki parçası. Alveolus (alveol):Akciğer hava keseciği. Bronşcuktan sonra ve en uçtaki kesecikler. Pleura (plevra): Göğüs zarı. Akciğerlerin dış yüzeyini ve göğüs duvarının iç yüzüne yapışarak örten ince zar. Diaphragma (diyafragma/diyafram): Göğüs ve karın boşluğu arasında, perde şeklinde solunuma yardımcı bir kastır. Mediastinum (mediastinum): Yanda akciğerler, arkada omurga ve önde sternum arasında kalan aralık. Thorax (toraks): Göğüs boşluğu. Expiration (ekspirasyon): Soluk verme. Inspiration (inspirasyon): Soluk alma. Vital kapasite: Tam bir inspirasyondan sonra tam bir ekspirasyonla çıkarılan hava miktarı. Tidal volüm: Normal bir solunumdan sonra ekspirasyon ile dışarı atılan havanın yoğunluğu. Rezidüel volüm: Tam bir ekspirasyondan sonra akciğerlerde kalan gazın yoğunluğu. Fonksiyonel reziduel kapasite: Normal bir ekspirasyonda akciğerlerde kalan hava miktarı Solunum Sistemi Hastalıklarına İlişkin Tanısal Terimler Rhinitis (rinit): Burun içi mukozasının iltihabı. Sinusitis (sinüzit): Sinus veya sinuslerin iltihaplanması. Laryngitis (larenjit): Larenksin iltihabı. Laryngotracheobronchitis (laringotrakeobronşit): Larinksin, trakeanın ve bronşların iltihaplı durumu. Pharyngitis (farenjit):Yutak iltihabı. Nasopharyngitis (nazofarenjit): Nazofarenks iltihabı. Asphyxia (asfiksi): Solunum durması. Oksijen yetersizliği nedeniyle boğulma. Asthma (astım):Solunum yollarının süregelen bir iltihap sonucu aşırı derecede duyarlı olmasına ve bazı etkenlerle zaman zaman daralmasına neden olan bir solunum yolu hastalığı. Nöbetler şeklinde ortaya çıkan nefes darlığı. Nefes vermede güçlük vardır. Atelectasis (atelektazi): Akciğerin bazı bölümlerinin veya akciğerlerden birinin tamamının büzüşerek fonksiyonunu kaybetmesi. Pleuritis/ pleurisy (plörit/ plörezi): Akciğer zarı iltihabı. Pneumonia (pnömoni): Akciğer iltihabı. Pulmonary embolism (pulmoner emboli): Bir pıhtı veya yabancı maddenin pulmoner arterin bir dalını tıkaması ve dolaşımın engellenmesi. Pulmonary infarction (pulmoner enfarktüs): Çok defa embolizm sebebiyle akciğerin bir kısım dokusuna kan gitmemesi. Pulmonary thrombosis (pulmoner tromboz): Herhangi bir pulmoner kan damarında pıhtı meydana gelmesi ve dolaşımın engellenmesi Pulmonary tuberculosis (pulmoner tüberküloz): Akciğer tüberkülozu, akciğer veremi Pulmonary hypertension (pulmoner hipertansiyon): Pulmoner arterde kan basıncının yüksek oluşu. Bronchiectasis (bronşektazi): Bronşların, doğuştan ya da sonradan ^geri dönüşümsüz^ biçimde genişlemesi. Bronchitis (bronşit):Bronş ve bronşçukların iltihaplanması. Hemothorax (hemotoraks):Göğüs (plevra) boşluğuna kan toplanması. Pneumothorax (pnömotoraks):Göğüs boşluğunda hava veya gaz toplanması Solunum Sistemine Özel Tanı Yöntemleri Akciğer Sintigrafisi: İnhalasyon ya da intravenöz yolla radyoizotop madde verilerek akciğer tarafından tutulumunun kaydedilmesi. Bronchoscope (bronkoskop): Trekea ve bronşların içini muayene için ya da solunum yollarına kaçan yabancı bir cismi çıkarmak amacıyla kullanılan alet. Bronchoscopy (bronkoskopi): Bronkoskop ile solunum yollarının (soluk borusu ve bronşların) içini tanı amacıyla inceleme tekniği. Laryngoscopy (larengoskopi):Larenksin larengoskopla incelenmesi. Pulmoner ve Bronşial Anjiyografi:Radyoopak maddenin akciğer damarlarına verilerek izlenmesi ve akciğerlerdeki değişikliklerin incelenmesi. Tracheoscope (trakeoskop): Soluk borusunun içini muayene etmek için kullanılan alet. Tracheoscopy (trakeoskopi): Soluk borusu içinin, trakeoskop aracılığı ile gözle muayenesi. Thoracentesis (torasentez): Tanı ya da tedavi amacıyla göğüs duvarından özel iğne ile plevra boşluğuna girilerek sıvı çekme. Solunum Sisteminde Ameliyatlara İlişkin Terimler Tracheotomy /Tracheostomy (trakeotomi / trakeostomi):Trakeadan vücut dışına ağız açılması. Bronchotomy (bronkotomi):Bir bronşun, ameliyatla çıkarılması Thoracentesis (torasentez) : Bir enjektör yardımı ile göğüs duvarından plevra boşluğuna girilerek bu alanda biriken sıvının alınması işlemidir. Solunum Sistemi Hastalıklarında Semptomlara İlişkin Terimler Anosmia (anosmi): Koku alma hissinin kaybolması. Aphonia (afoni): Ses kaybı. Dysphonia (disfoni): Ses kısıklığı nedeniyle konuşmada güçlük çekme. Epistaxis (epistaksis): Burun kanaması. Expectoration (ekspektorasyon): Akciğer ve trakeadaki maddelerin, öksürükle balgam olarak dışarı çıkarılması. Hemoptysis (hemoptizi): Öksürükle kan gelmesi, kan tükürülmesi. Apnea/ apnoea (apne): Solunumun, geçici olarak durması. Bradypnea (bradipne): Solunumun, normalden az sayıda oluşu. Tachypnea (takipne): Hızlı solunum. Solunum sayısının, normalin çok üstüne çıkması. Dyspnea (dispne): Nefes darlığı. Solunum güçlüğü. Orthopnea (ortopne): Ayakta veya dik oturuş halinde rahat nefes alma. Dik duruş dışındaki her hangi bir pozisyonda nefes alırken güçlük çekme. Hyperpnea (hiperpne): Dakikadaki solunum sayısı ve derinliğinin artması ile belirgin solunum. Hiypopnea (hipopne): Dakikadaki solunum sayısı ve derinliğinin azalması ile belirgin solunum. Yüzeysel solunum. Hyperventilation(hiperventilasyon): Akciğerlerde hava değişiminin hızlanması. Hypoventilation(hipoventilasyon): Akciğerlerde hava değişiminin yetersiz oluşu. Paroxysmal nocturnal dyspnea (paroksismal noktürnal dispne): Yattıktan birkaç saat sonra şiddetli bir solunum güçlüğü ve öksürme ile uyanmasına neden olan solunum şekline denir. Cheyne-Stokes respiration (Çeyn stoks respirasyon):Periyodik solunum. Solunumun geçici olarak durmasının ardından giderek solunum derinliği ve hızı artar. Sonra hız ve derinlik azalmaya başlar; ardından solunum tekrar geçici olarak durur. Bu sürecin tekrarlaması. Kussmaul breathing (Kussmaul bireting):Kussmaul solunum. Hava açlığı nedeniyle derin soluk alıp verme ile belirgin solunum şekli. Stridor (stridor): Gürültülü solunum. Gırtlaktaki darlıktan dolayı nefes alışın ıslık çalar gibi sesli olması. Amfizem;Akciğer amfizemi, akciğerlerin uç bronşiollerinin tahrip olması ve hava ile aşırı doluluk durumu olarak tanımlanır • • • Terim : Çeşitli bilim dallarının, sanat ve meslek kollarının özel sözcükleri olarak tanımlanır. Terminoloji: Bir bilim veya sanattaki teknik terimlerin tümüne terminoloji denir. İÇERİK TIBBİ TERMİNOLOJİ; İnsan anatomisi ve fizyolojisini ,vücut bölgelerini, hastalıkları, klinik uygulamalar ile birlikte tanısal görüntüleme ve laboratuar testlerini, ameliyatları ve tanıları açıklayan terimlerden oluşur. Tıbbi terminoloji; Aynı zamanda çok uzun sözcüklerin kısaltılarak, birleştirilerek kısa tek bir sözcükle ifade edilebilmesi olanağını da sağlar. Örneğin; Mide ile incebarsak ilk kısmını birleştiren bir cerrahi işlem; Gastr‐o‐duoden‐o‐stomi gibi kısa ve tek bir sözcükle ifade edilebilmektedir. GASTRODUODENOSTOMİ Bugün kullanılan tıbbi terimlerin %75 kadarı Latince ve Grekçe kökenlidir. Bugün daha kapsamlı hale getirmek üzere terimlerde değişiklikler olsa da bu yeni terimler de Latince ve Grekçe türevleri ile yapılmaktadır. SÖZCÜKLERİN TEMEL YAPISI Bir sözcük üç kısımdan oluşabilir: KÖK (root): Kelimenin esas bölümünü oluşturur. Kardi – yak ÖNEK (prefix):Kökün önüne eklenerek anlam değişikliği yapar. Nasıl, Niçin, Nerede, Ne Zaman, Ne kadar, Kaç Tane, Yönü, Zamanı veya Durumu ifade eder. Epi – kardi ‐ yak SONEK (suffix): Kökün sonuna eklenerek anlam değişikliği yapar. Uygulama, durum veya hastalığı ifade eder. Kardi – yak Tonsill‐itis: • Sonek olarak ‐itis kök ne olursa olsun her zaman «iltihap, enflamasyon» ifade eder. • Benzer şekilde sonek olarak ‐ektomi daima «cerrahi olarak almak» ifade eder. Apandis‐itis ; Apendiksin iltihabı ve • Tonsill‐ektomi; Tonsillerin cerrahi olarak alınmasını ifade eder. • • • • • • • • • • • • • Bileşik kelimelerde bir kök bir sonek bulunabilir. • • Nör ‐ o ‐ loji > Sinir sistemi Bilimi Elektro ‐ kardi – o – gram > Kalp Grafiği LATİNCE TELAFFUZ VE VURGU SESLİ HARFLERİN OKUNUŞLARI Ae ve Oe tek harf gibi okunur. Ae ‘e’ şeklinde tek harf olarak okunur. Anaemia anemi Aeternus eternus Oe ‘ö’ şeklinde tek harf gibi okunur. Oesophagus özofagus SESLİ HARFLERİN OKUNUŞLARI Au ve eu Birbirleriyle kaynaştırılarak sürekli bir ses ile okunur. Au auto oto Audio odio Eu euphoria: Öfori (neşe – iyi hissetme) Pseudo: Psödo (sahte) SESSİZ HARFLERİN OKUNUŞLARI C • • C • • • G • • • • • a, o, u, au önünde ise “k” gibi okunur. Crista (krista): Kenar, Caput(kaput): Baş, Calix (kaliks) : Kadeh, Collum(kollum): Boyun, Corpus (korpus) : Gövde, Cauda(kauda): Kuyruk e, i, y, oe önünde ise (S) gibi okunur. Cerebrum (serebrum): beyin, Cella (sella): tavan, Cilia (siliya): kirpik Cystitis (sistit): mesane iltihabı, Caecum (çekum): kör barsak e ve i önünde (J) şeklinde okunur. Gingiva (jinjiva) : Dişeti, Gelo (jelo) : Donmuş, Q (ku) tek harf gibi okunur. Aqua (akua): Su, Quantum (kuantum): Miktar, X (ks) gibi okunur., Proximal (proksimal) : Yakın, Ph > (f) gibi okunur Pharynx (farinks) : yutak , th > (t) gibi okunur. Urethra (üretra) : idrar yolu ch > (k) gibi okunur. Concha (konka) : boynuzcuk (KS) İLE BİTEN SÖZCÜKLER • Pharynx > Farenks : Farenkse ait, Coccyx > Koksiks :Koksikse ait, Thorax > Toraks : Torakotomi (Göğüs boşluğunun açılması) UNUTMAYIN Sesli harf ile başlayan bir sonekten önce birleştiren sesli harfi (genellikle “o”) atmalısınız. • Gastr‐o‐ik < ‐ > YANLIŞ ! • Gastr‐ik < ‐ > DOĞRU . • İki kökü birleştirirken birleştiren sesli harfi kullanmalısınız. • Gastr‐o‐intestinal • Kardi‐o‐lojist KÖKLER (Roots) • • • • • • • • • • • • • • • Kökler başka dillerden türemiş olabilir. Kardia Yunanca “kalp” demektir. Tıbbi terminolojide kardi kökünü oluşturur. Pulmo Latince “akciğer” demektir. Tıbbi terminolojide pulm/o kökünü oluşturur. Bazen Latince ve Yunanca sözcükler birleşerek bir sözcük oluşturur. Nefros ‐ renes > Nefron Yunanca ve Latince; böbrek alt birimi Bazı tıbbi terimler dokunun, organın benzediği nesneye göre de isim alabilmektedir. Cilt altındaki kasların şekli farenin sırtına benzetilmiştir. Kası tanımlamak için Latince fare anlamına gelen ‘muscle’ kelimesi kullanılmaktadır. Omurgada bulunan kuyruk sokumu kemiği bir guguk kuşunun gagasına benzetilmiştir. Cuckoo= Koukos Guguk kuşu Coccyx > Koksiks > Kuyruk sokumu kemiği ÖNEK (prefix): • Kimi yabancı dillerde sözcük kökünün önüne gelerek sözcüğe belirli bir anlam katan ek şeklinde tanımlanır. • Önekler gerçekte kendi başlarına da belli anlamları olan ve başka bir kelimenin önüne gelerek ona yeni anlamlar kazandıran yani kendi anlamını eklendiği kelimeye katan eklerdir. ÖNEKLER • Numaralarla ilgili önekler • Renklerle ilgili önekler • • • • Olumsuzluk veren önekler Yön belirten önekler Büyüklük/Derece ile ilgili önekler Zaman ve yön gösteren önekler ÜRİNER SİSTEME İLİŞKİN TIBBİ TERİMLER • Yrd. Doç. Dr. Ayfer Bayındır Çevik Üriner sistem; idrarın oluşması, taşınması, toplanması ve dışarıya atılmasında görev alan organlardan oluşur. • • Bu organlar; böbrekler (renes), idrar boruları (ureter), idrar kesesi (vesica urinaria), ve idrar yolu (urethra)dur. Böbrekler kanı süzerek idrarı oluşturur. Oluşan idrar, üreterler aracılığı ile idrar kesesine toplanır ve ürethra ile dışarı atılır. • Systema urinarium (sistema ürineryum):Üriner sistem. Nephrology (nefroloji): Böbrek hastalıklarını ve tedavilerini konu alan, inceleyen tıp dalı. • Üriner Sisteme İlişkin Anatomik Terimler • Organa urinaria (organa urinarya): Üriner organlar. • Ren / nephros/ kidney (ren/ nefros/ kidney): Böbrek. • Medulla renalis (medulla renalis): Böbreğin iki katmanından içte ve hiluma yakın olanı. • Cortex renalis (korteks renalis): Böbreğin iki katmanından dışta olanı. • Corpusculum renalis (korpuskulum renalis): Böbrek cisimciği. Glomerulusu içeren ve arada boşluk olan oluşumlar. • Pelvis renalis (pelvis renalis): Böbrek pelvisi, böbrek havuzu. Üreterin üst ucunun, böbrek içinde huni şeklinde genişleme göstermesinden oluşan anatomik boşluk. • Tubulus renalis (tubulus renalis): Böbrek borucuğu. Böbrekte her iki katmanda görülen ince borucuk • Ureter (üreter): İdrarın böbrekten mesaneye iletilmesini sağlayan ince boru, idrar borusu. • Urinary bladder/ vesica urinaria (ürineri bleddır / vesika urinarya): Mesane. İdrar kesesi, idrar torbası. • Sphincter (sfinkter): Dış tarafa akmakta olan idrarın durdurulmasını sağlayan, irademize bağlı olarak çalışan büzücü kas. • Sphincter vesicae (sfinkter vesika) : Üretra başlangıcını saran, istem dışı çalışan büzücü kas. • Urethra (üretra/ üretra): İdrar kanalı. İdrarın idrar torbasından alınarak vücut dışına atıldığı son kanal. Üriner Sistem Hastalıklarına İlişkin Tanısal Terimler • • • • Nepropathy (nefropati): Böbrek hastalığı. Renal failure (renal feylır): Böbrek yetmezliği. Acute renal failure (akut renal failur): Akut böbrek yetmezliği. Acute pyelonephritis (akut piyelonefrit): Akut böbrek iltihabı. • • • • • • • • • • • • • • • • Chronic pyelonephritis (kronik piyelonefrit): Böbrekte atrofıye ve parankimanın nedbeleşmesiyle (iz, skar) birlikte kaliks deformitelerine yol açan böbrek iltihabı. Glomerulonephritis (glomerulonefrit): Böbrek glomerüllerinin iltihabı. Hydronephrosis (hidronefroz): Böbrek pelvisinin idrar birikmesinden dolayı genişlemesi. Böbrekte sıvı toplanması Toxic nephropathy (toksik nefropati):Böbrekte ilaç, yenilen içilen, absorbe edilen veya solunan kimyasal ya da biyolojik bir madde tarafından oluşturulan morfolojik veya fonksiyonel değişiklik. Anephrogenesis (anefrojenez): Doğuştan böbreğin olmaması. Renal agenesis (renal agenezis): Böbreğin oluşamaması. Renal ectopia (renal ektopi): Böbreğin normal yerinin dışında bir yerde olması Renal tuberculosis (renal tüberkülozis): Böbrek tüberkülozu. Renal cell carcinoma (renal sel karsinoma): Böbrek kanseri. Cystitis (sistit): Mesane iltihabı. Cystocele (sistosel): Mesane fıtığı. Mesanenin, vagina ön duvarını da sürükleyerek dışarıya doğru bombelik göstermesi. Cystolithiasism (sistolitiyaz): Mesanede taş veya taşların oluşması. Cystorrhagia (sistoraji): Mesaneden gelen kanama. Prolapse of bladder (prolaps of blader): Mesanenin sarkması. Ureteritis (üreterit): Üreter iltihabı. Urethritis (üretrit): Üretranın iltihabı. Üriner Sisteme Özel Tanı Yöntemleri • Cystoscope (sistoskop): Mesane içini görerek muayenede kullanılan, ucu ışıklı, boru şeklinde özel alet. • Cystoscopy (sistoskopi): Sistoskop aracılığıyla mesane içini görerek muayene etme. • Cystography (sistografi): Mesanenin, radyo-opak madde ile doluşunu takiben röntgen ışınları aracılığı ile filminin alınması. • Urography (ürografi): Üriner sitemin herhangi bir bölümünün, radyo- opak madde ile doluşunu takiben X ışınları aracılıyla filminin alınması. • İntravenöz pyelografi (Ürografi IVP): Üriner sistemin fonksiyonlarını incelemek için radyo-opak maddenin IV (intra venöz) yol ile verilmesi işlemi. • Pyelografi: Radyo-opak madde ile doluşunu takiben pelvis renalis ve ureterin x ışınları aracılığıyla filminin alınması. • Clearance tests (klirens test): Böbreklerin işlev yeteneğini belirlemek amacıyla, dolaşıma verilen bazı maddelerin belli bir süre içinde böbrekler aracılığı ile kandan uzaklaştırma hızının belirlenmesi esasına dayalı testler (üre klirensi vb.) • Kreatinin klirensi: GFR fonksiyonu (glomerüler filtrasyon hızı) hakkında bilgi verir. Üriner Sistemde Ameliyatlara İlişkin Terimler • Nephropexy (nefropeksi): Böbreğin cerrahi yolla tespiti. • Nephrectomy (nefrektomi): Böbreğin ameliyatla alınması. • Nephrolithotomy (nefrolitotomi): Böbrekte bulunan taşların ameliyatla alınması. • Nephrotomy (nefrotomi): Böbek insizyonu. Böbreğin açılarak operasyon yapılması. Örneğin, taşların çıkarılması. • Pyelolithotomy (piyelolitotomi): Böbrek pelvisine kesi yaparak içerideki taşı çıkarma. • Renal transplantation (renal transplantasyon): Böbrek nakli • Cystectomy (sistektomi): Mesanenin (idrar kesesinin) ameliyatla çıkarılması. • Cystotomy (sistotomi): Kesi yaparak mesaneyi açma. • Cystolithectomy (sistolitektomi): Mesaneyi açarak taşı çıkarma ameliyatı. • • • • Ureteral resection (üreteral rezeksiyon): Üreterin lokal (belli bir bölümünün) olarak ameliyatla kesip çıkarılması. Ureterectomy (üreterektomi): Üreterin kısmen veya tamamen alınması. Ureterolithotomy (üreterolitotomi): Taşı almak için üreter insizyonu. Ureteropyelostomy (üreteropiyelostomi): Üreter ve renal pelvis arasınada anastomoz yapmak SEMPTOM TERİMLERİ • Böbrek hastalıklarında kullanılan terim ve tanımlar Noktüri; Gece idrara çıkma Anüri; 24 saatlik total idrar miktarının 50 ml’nin altında olması Oligüri; Günlük idrar miktarının (24 saatlik) 400 ml’nin altında olması Poliüri; Günlük idrar idrar miktarının 2500 ml’den fazla olması Pollaküri; Sık ve az idrar yapma Dizüri; Ağrılı ya da zor idrar yapma Proteinüri; İdrarda protein bulunması Piyüri; İdrarda cerahat bulunması Hematüri; İdrarda eritrosit bulunması Bakteriüri; İdrarda bakteri bulunması Glomerül; Browman kapsülünün ortasındaki damar yumağıdır ve filtrasyonun olduğu nefronun bir kısmını oluşturur. Nefron; Böbreğin idrar oluşumundan sorumlu olan yapısal ve fonksiyonel ünitesi