olfaktor referans sendromu

advertisement
NPAKADEMİ. 2012; 1(1):50-52
Olfaktor referans sendromu: Bir olgu sunumu
_____________________________________________________________________________________________________
Olgu sunumu / Case report
OLFAKTOR REFERANS SENDROMU: BİR OLGU SUNUMU
Esra ÖZDİL,1 Atilla TEKİN,1 Mehmet Diyaddin GÜLEKEN,1
Ece TÜRKYILMAZ UYAR,1 Bahadır BAKIM,2* Ömer Akil ÖZER2
1
2
Asist.Dr., Uzm.Dr., Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği, İstanbul
* Uzm.Dr. Bahadır BAKIM, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği, İstanbul
E-mail: bbakim@yahoo.com
ÖZET
Olfaktor referans sendromu, kişinin bedeninin kötü bir koku yaydığı düşüncesiyle karakterize olan ve bunun
sonucunda utanç, suçluluk duyguları, kaçınma davranışları ve sosyal içe çekilme gibi belirtilerin eşlik ettiği
psikiyatrik bir bozukluktur. Olfaktör referans sendromu hastaları yaydıklarını düşündükleri kötü koku yüzünden
kendilerini suçlama eğilimindedirler ve bu durum zihinlerini aşırı derecede meşgul eder. Olfaktor referans
sendromu DSM-IV’te sanrılı bozukluk somatik alt tipi adı altında ele alınmaktadır. Bu yazıda vücudundan kötü
koku yaydığı sanrısı ve bunun neden olduğu depresyon belirtileri ile ciddi kaçınma davranışları ve sosyal içe
çekilmesi olan 19 yaşında bir erkek olgu sunulmuştur.
Anahtar sözcükler: Beden kokusu, olfaktor referans sendromu, psikoz, sanrılı bozukluk
NPAKADEMİ. 2012; 1(1):50-52
OLFACTORY REFERENCE SYNDROME: A CASE REPORT
ABSTRACT
Olfactory reference syndrome has been defined as a psychiatric condition characterized by persistent preoccupation about body odor accompanied by shame, self-reproach, avoidance behavior and social isolation. Patients
with olfactory reference syndrome are preoccupied with their body odor and they feel themselves responsible for
the smell. In DSM-IV, delusions about personal odor are described as an example of the somatic subtypes of
delusional disorder.In this article; we present a case of 19 year old male whose delusion of emitting a foul body
odor has caused significant depressive symptoms, avoidance behaviors and social isolation.
Key words: body odor, delusional disorder, olfactory reference syndrome, psychosis
NPAKADEMİ. 2012; 1(1):50-52
_____________________________________________________________________________________________________
GİRİŞ
Olfaktor referans sendromu (ORS), kişinin
bedeninden kötü koku yayıldığına ilişkin sabit
inanışlarının olduğu ruhsal bir bozukluktur.
Hastalar bu durumdan dolayı yoğun sıkıntı
yaşarlar ve kendilerini suçlama eğilimindedirler.
50
Şizofreni, depresyon ve temporal lob epilepsisi
gibi başka hastalıklarda görülen benzer olfaktor
belirtilerin bu klinik tablodan ayrımı için ORS
1
ifadesi önerilmiştir.
Özdil ve ark.
NPAKADEMİ. 2012; 1(1):50-52
_____________________________________________________________________________________________________
ORS belirtileri genellikle yirmili yaşlarda
başlar, ancak puberte döneminde ve adolesan
dönemde başlayan olgular da bildirilmiştir. ORS
erkeklerde kadınlara göre yaklaşık iki kat daha
sık görülmektedir. Hastada yoğun sıkıntıya eşlik
eden depresyon ve intihar düşünceleri olabilir.
Yaygın olarak flatus kokusu, fekal veya anal
koku, ağız kokusu ve genital kötü kokular
olmakla beraber; bazı olgularda ter, sperm,
idrar ve ayak kokusu da bildirilmiştir. ORS
hastaları, bedenlerinden yayıldığına inandıkları
kokudan dolayı suçluluk ve utanma duygusu
yaşayabilirler; bu nedenle kaçınma davranışları
ve sosyal izolasyon gösterebilirler. Bu durum
hastada sosyal işlevsellik kaybına neden olabi2,3
lir.
ORS’nin ayrı bir bozukluk mu, yoksa diğer
psikiyatrik bozuklukların semptomatolojisinin bir
parçası mı olduğu halen tartışmalı olmakla
birlikte, ORS, DSM-IV-TR’de sanrılı bozukluğun
somatik alt tipi başlığı altında ele alınmakta2,4
dır.
Bu yazıda bir olgu üzerinden ORS ve ayırıcı
tanıda değerlendirilebilecek diğer psikiyatrik
durumlar tartışılacaktır.
OLGU
O., 19 yaşında, erkek, bekar, lise son sınıf
öğrencisidir. Polikliniğimize ailesi tarafından,
okul devamsızlığı ve odasından dışarı çıkmak
istememesi nedeniyle getirildi.
Duygudurumu depresif, duygulanımı sıkıntılıydı.
Anhedonisi vardı. Düşünce içeriğinde alınma
sanrıları ile suçluluk düşünceleri vardı. Algı
bozukluğu yoktu. İçgörüsü yoktu.
Hastanın yakınmalarının yaklaşık üç ay
önce, anal bölgesinden gaita kokusu yayıldığını
düşünmesiyle başladığı öğrenildi. Hasta kokuyu
baskılamak için günde 3-4 defa banyo yaptığını,
sık sık iç çamaşırını değiştirdiğini söylüyordu.
Ayrıca bu koku yüzünden çok utandığını, insan
içine girmek istemediği için okula ve dersaneye
gitmeyi bıraktığını, zamanının büyük bölümünü
odasında geçirdiğini belirtiyordu. Hasta kötü
koku yayarak insanları rahatsız ettiği için suçluluk duyduğunu belirtiyor ve bunun sonucu olarak moral bozukluğu, halsizlik, isteksizlik ve
uykusuzluk yakınmaları tanımlıyordu.
Hastanın biyokimya, hemogram, tam idrar
tetkiki, tiroid işlev testleri normaldi. Hastanın
EEG ve kranial MR incelemesinde patoloji
saptanmadı. Hastanın MMPI değerlendirmesinde gerçeği değerlendirmede, düşünce içeriği
ve süreçlerinde bozulma eğilimi saptandı. Kısa
Psikiyatrik Değerlendirme Ölçeği (BPRS) puanı
43 olarak bulundu. Beck Depresyon Ölçeği ve
Beck Anksiyete Ölçeği puanları sırasıyla 33 ve
28 idi.
Hasta kokuyu almadığını, gaita kokusu olarak tahmin ettiğini ve diğer insanların yüz ifadelerinden kokuyu aldıklarını hissettiğini söylüyordu. Hasta gaita kokusu yaydığından emin
olduğunu belirtiyor ve durumu aşırı veya saçma
olarak değerlendirmiyordu.
Hastanın özgeçmişinde özellik yoktu. Aile
öyküsünde, amcasının kızında psikotik bozukluk olduğu ve bu nedenle yatışının yapıldığı
öğrenildi. Fiziksel ve nörolojik muayenesinde
patoloji saptanmadı. Ruhsal durum muayenesinde yaşında gösteren hastanın özbakımı
yerindeydi. Konuşma hızı ve miktarı normaldi.
Belirtilen yakınmalarla daha önce başvurduğu psikiyatri doktoru tarafından sertralin 50
mg/gün önerilen hasta, altı hafta düzenli ilaç
kullanmasına rağmen yakınmalarında değişme
olmadığını belirtiyordu. Polikliniğimize başvurduğunda tedavisine risperidon 3 mg/gün eklendi
ve süren depresif yakınmaları nedeniyle sertralin dozu 100 mg/güne çıkarıldı. Bu ilaçların
henüz ikinci haftasının sonunda hasta okula
gitmeye başlamıştı ve sanrı yoğunluğu azalmıştı. Suçluluk duygusu ortadan kalktı. Başlangıçta 43 olarak değerlendirilen BPRS skoru
12’ye düştü, Beck Depresyon Ölçeği ve Beck
Anksiyete Ölçeği puanlarında %50’nin üzerinde
azalma oldu.
TARTIŞMA
ORS, şizofreni, hipokondriyazis, beden dismorfik bozukluğu, alkol veya madde kullanım
bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal
1
fobi ve epilepsiden ayırt edilmelidir.
Olgumuzda düşünce içeriğindeki sanrının
bizar olmayışı, hastada dezorganize konuşma
ve davranış ile varsanıların olmaması nedeniyle
şizofreni tanısı dışlandı.
51
NPAKADEMİ. 2012; 1(1):50-52
Olfaktor referans sendromu: Bir olgu sunumu
_____________________________________________________________________________________________________
Sosyal fobide bazı özgül durumlarda yoğun
kaygı görülüp hastalar korkularının yersiz ve
abartılı olduğunun farkındadırlar. ORS’de ise,
kaçınma davranışları koku ile ilişkili olup hastalar kaygılarını gereksiz bulmazlar.
ORS’nin klinik belirtileri ile beden dismorfik
bozukluğu (BDB) arasında birçok benzerlik
vardır. BDB, kişinin bedenindeki “hayali” bir
kusur ile aşırı uğraşması şeklinde tanımlanır. İki
bozuklukta da bedensel kusur olduğu şeklindeki
inanışlar, anksiyete ve sosyal kaçınma davranışlarına neden olur. Ancak ORS, sanrısal
inanışların daha fazla olması, referans sanrılarının daha sık olması ve sosyal fobi ile komorbiditesinin fazla olmasıyla BDB’den ayrılır.
Hipokondriyazis ise, bedensel aşırı uğraşlar
ve yineleyen tedavi arayışları açısından ORS’ye
benzemektedir. Fakat ORS’den farklı olarak
hipokondriyaziste temel korku, ciddi bir hastalığa sahip olmak düşüncesidir. Aynı zamanda
hipokondriyazisten farklı bir özellik olarak,
ORS’de sosyal kaçınma davranışları ve refe5
rans sanrıları karakteristiktir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarında da kompulsif eylemler ve kaçınma davra-
nışlarına neden olan, zorlayıcı bir düşünce,
imge veya duygu vardır. Ancak içgörülü OKB’de
kişi zorlayıcı düşünce, imge veya duygunun
abartılı ve saçma olduğunun farkındadır. Zayıf
içgörülü OKB’de ise, hastalar bazı dönemlerde
bu düşünce, imge ve duyguları abartılı veya
saçma bulmayabilirler. Bu durumda OKB ile
6
ORS ayrımını yapmak zor olabilir.
Olgumuzun düşünce içeriğinde tek bir sanrının olması, varsanıların olmaması, eşlik eden
dezorganize konuşma veya davranışın bulunmaması, kaçınma davranışları ve sosyal izolasyonun sanrı ekseninde olması, ailede psikotik
bozukluk öyküsünün olması ve hastanın antipsikotik tedavi ile yakınmalarında azalma olması tanının ORS lehine olduğunu düşündürmektedir. ORS tedavisinde pimozidin yararlı olduğu
kanıtlanmıştır. Klomipramin, seçici serotonin
geri alım inhibitörleri, risperidon gibi ilaçlar da
7,8
bu grup hastalarda başarıyla kullanılmıştır.
ORS, DSM-IV’te yer almamakla birlikte,
DSM-V ekinde eklenmesi önerilmiştir. Ancak
uzlaşılmış bir tanımlama için daha çok araştırmaya gereksinme vardır.
KAYNAKLAR
1. Pryse-Philips W (1971) An olfactory reference
syndrome. Acta Psychiatr Scand 47:484-509.
2. Lochner C Stein DJ (2003) Olfactory reference
syndrome: Diagnostic criteria and differential
diagnosis. J Postgrad Med. 49:328-331.
3. Katharine AP (2007) Delusions of body odor
causes shame, social isolation. J Fam Pract. 6.
4. American Psychiatric Association (1994) Diagnostic and Statistical Manual for Mental Disorders, fourth edition. Washington, DC, American
Psychiatric Association.
5. Feusner JD Phillips KA Stein DJ (2010) Olfactory reference syndrome: issues for DSM-V.
Depress Anxiety. 27(6):592-569.
52
6. Eisen JL Phillips KA Rasmussen SA (1999)
Obsessions and delusions:the relationship be
tween obsessive compulsive disorder and the
psychotic disorders. Psychiatr Ann. 29:515-522.
7. Stein DJ Le Roux L Bouwer C Van Heerden B
(1998) Is olfactory reference syndrome an
obsessive-compulsive spectrum disorder? Two
cases and a discussion. J Neuropsychiat Clin
Neurosci. 10:96-99.
8. Elmer MAB George MRM Peterson MK (2000)
Therapeutic update: Use of risperidone for the
treatment of monosymptomatic hypochondriacal psychosis. J Am Acad Dermatol. 43:683686.
Download