İSLAM MİRAS HUKUKUNUN (FERAİZ) BİLİNMESİ GEREKEN KURALLARI İslam miras hukukunun (feraiz) Müslüman halkımızca bilinmesi gereken kuralları aşağıda özet halinde belirtilmiştir. Kutsal kitabımız kurânı kerimde ;bizzat yüce ALLAH (c.c) tarafından Müslümanların nasıl miras paylaşması gerektiği açıklanmıştır.(nisa suresi 11,12,176 ncı ayeti kerimelerde ). Bizde Müslüman olan halkımızın bir nebze olsun bu konuda bilgi sahibi olmasını arzu ettik. FERAİZ diye bilinen İslam miras hukukunun önemli bazı kuralları maddeler halinde aşağıda belirtilmiştir. Emeviler, Abbasiler ve Osmanlılar döneminde Müslümanlar ölen kişinin yani murisin mirasını FERAİZ ilmine göre paylaştırırlardı. Feraiz ilminin kaynakları; Kur’an-ı kerim, hadis-i şerifler ve icma-ı ümmet yani Eshab-ı kiramın ve müctehid alimlerin sözbirliğidir.. Nisa süresi 7 ila 13. ayetleri ile 33 ve 176. ayetleri, miras taksimindeki hak sahiplerini açıklamaktadır. Bakara suresi 180 ila182. ve 233 ile 240. ayetleri ve Maide suresi 106 ila108. Ayetleri ve Enfal suresi 72 ila75. Ayetlerinde; miras hukukunun genel hükümleri açıklanmaktadır. Bu ayet-i kerimelerde miras ve paylaştırma mealen şöyle belirtilmektedir. Ana ve baba ile yakın hısımların bıraktıklarından erkeklere, ana ve baba ile yakın hısımların bıraktıklarından kadınlara farz edilmiş birer nasip olarak, hisseler vardır. (Nisa suresi: 7) Cahiliyet devrinde kızlar, kadınlar ve çocuklar, miras alamazlardı. O hak, ancak harpten ganimet alan, yaşadıkları yerleri savunan kimselere ait idi. Bu ayet-i kerimenin nüzulüyle, inmesiyle kadın ve kızların mirastan men edilme âdeti kaldırılmış oldu. Miras taksim olunurken (varis olmayan) hısımlar, yetimler, yoksullar da hazır bulunursa, kendilerine ondan bir şeyler vererek nasiplendirin, gönüllerini alarak güzel sözler de söyleyin. (Nisa suresi: 8) İrs nedir ve ne demektir: Miras. Vefat eden bir kimsenin geriye bıraktığı terekesinden (malından) evlât ve akrabasından sağ kalanlara düşen hisse, pay. Demektir. İrs, karabete (soy ile veya nikâh ile olan akrabalığa, hısımlığa) dayanır. Ölenin yani murisin Böyle bir yakını, akrabası bulunmazsa, , vasiyetinden artan malı Beyt-ül-mâle (devlet hazinesine) kalır. İrsin rükünleri üçtür : 1. Muris : Öldükten sonra geriye miras ve vâris bırakan kimseye denilir. İslâm fıkhında hakikaten ya da hükmen ölen kimse hakkında bu tarif kullanılmıştır. Hakikaten ölmek, ya eceliyle ya da bir kaza neticesi öldüğü kesin olarak bilinen kimseyle ilgilidir. Hükmen ölmek, uzun yıllar ortadan kaybolup nerede bulunduğa, sağ veya ölü olduğu bilinmeyen kimse hakkında hâkimin ölmüş kabul ederek verdiği kararla belirlenir. 2. Vâris Ölenin baba ve ana tarafından yakınıdır ki irsi, şer'î delil ile sabit olan kimse hakkında yaygındır. 3. Miras. Ölenin geriye bıraktığı mal ve servettir. Teçhiz ve tekfin masrafı yapıldıktan, borçlar ödendikten ve vasiyeti yerine getirildikten sonra kalan mirasın, verese arasında taksim edilmesidir.. 1 İrse Mani' Olan Sebepler : İrs'în Şartlan Üçtür : 1 — Murisin ölmesi, 2 — Vârisin hayatta bulunması, 3 — İrs cihetinin bilinmesi..(soy veya kan bağının bilinmesi) İrsin Sebepleri Üçtür : 1 — Rahm,(hısımlık,akrabalık,karabet,acımak,şevkat etmek,korumak) 2 — Nikâh,(evlilik birliği) 3 — Velâ' Şerh: "Velâ", bir fıkıh kavramı olarak efendisinin, azat ettiği köle ve cariyesi ile olan münasebeti ve onlar üzerindeki hakkı demektir 1 — Riddet, Mürted : (dinden dönmek), 2 — Rık (kölelik), 3 — Murisini öldürmek, 4 — İhtilâf-i dar, İhtilâf-i din..(memleket ayrılığı ve din ayrılığı) Not: mürted yani dinden dönen kişi kadın ise mirası yani mal varlığı bütün Müslümanlara kalır. Murisin Ölümünün Tespiti : 1. Hakiki ölüm, Sahicilerle resmî belgelerle sübut bulur. 2. Hükmî ölüm, Gaiplere karışıp nerede olduğu bilinmiyenin hâkim tarafından Öldüğüne hükmedilmesi. Bunun da ölü olarak kabul edilmesi görüldüğü gibi hâkimin Mirastan mahrum olma halleri : Murisin Ölümünün Tesbiti : Mûrîs'in ölümü şu üç halden biriyle gerçekleşir : 1. Hakiki ölüm, Sahicilerle resmî belgelerle sübut bulur. 2. Hükmî ölüm, Gaiblere karışıp nerede olduğu bilinmiyenin hâkim tarafından Öldüğüne hükmedilmesi. Bunun da ölü olarak kabul edilmesi görüldüğü gibi hâkimin hükmüyle sübut bulur. 3. Takdîr-i Ölüm. Ecel bir an gecikmez ve vaktinden önce de gelmez." [Araf, 34] "Ölüm zamanını takdir eden ancak Allah’tır." [Enam 2] "Aranızda ölümü takdir eden biziz." [Vakıa, 60] Vârislerin Diri Olması : Vârislerin diri olması iki şekilde gerçekleşir : 1. Hakiki hayât, 2. Takdiri hayat, Doğan Çocuğun Diri Olması : Doğan çocuğun diri olması bir takım belirtilerin ortaya çıkmasıyla gerçekleşir: Doğduğunda ağlamak, bağırmak, aksırmak, gülmek, el ayak, baş gibi bir organını hareket ettirmek bu cümledendir. 2 Terekeyle İlgili Hükümler : Ölenin geriye bıraktığı mal ve servete sırasıyla dört hak taalluk eder : 1. Tekfin ve teçhiz masrafı,(ölenin defin yani gömülme masrafları ) 2. Kullara olan borçları, 3. Vasiyetinin yerine getirilmesi, 4. Geri kalan malın vârisler arasında taksimi.. Tekfin Ve Teçhiz : Tekfin ve teçhiz, ölen kimseyi kefenleyip defnetmek masraflarıdır. Bıraktığı maldan -başkasının hakkı taallûk ettiği aynlardan başka- terekesinin tamamından; önce tekfin ve teçhiz masrafı çıkarılır Hatta kendisinden bir an evvel ölüp de nafakası vacip olan kimselerin de tekfin ve teçhiz masrafları çıkarılır. Ölen kimsenin bıraktığı mal, tekfin ve teçhiz masrafını karşılamadığı takdirde, nafakası kimin üzerine vacipse, teçhiz masrafı da ona ait olur. Hiç kimsesi yoksa bu masraf Beytü'l-Maldan = Devlet hazinesinden karşılanır. Ölenin terekesinde ayn olarak başkasının hakkı varsa, o takdirde onlar terekeye dahil edilmez, sahiplerine verilmek üzere bir tarafa konulur. Murisin borçlarının ödenmesi : Tekfin ve teçhiz masrafı yapıldıktan sonra kalan mal, ölenin borcu varsa alacaklılara ödenir. Alacaklı birden fazla ise, borç nisbeti dikkate alınarak aralarında âdilâne taksim edilir. Ölenin terikesi borcuna yeterse olduğu gibi borcuna yatırılır. Yetmediği takdirde, ona göre dağıtılır Hiç Mal Bırakmadan Vefat Ederse : Adam hiç mal bırakmadan borçlu bir halde vefat ederse, o takdirde alacaklılar onun vârislerine alacaklarının ödenmesi için müracaat edemezler. Çünkü onlara intikal eden bir mal ve para mevcut değildir. Ancak vârisler murislerini kul borcundan kurtarmak isterlerse o takdirde büyük sevap kazanırlar. Vasiyetin Yerine Getirilmesi : Ölen kimsenin teçhiz ve tekfini yapıldıktan ve borçları ödendikten sonra geriye kalan malından -üçte birini geçmediği takdirde va-siy yeti yerine getirilir. Hiç Varis Bırakmadan Ölen Kimse : Hiç vâris bırakmadan ölen kimse ölmeden önce malının tamamını vasiyet edebilir. Bunun gibi, karısından veya kocasından başka vârisi olmayan kişi de malının tamamını karısına ya da kocasına vasiyet edebilir. O takdirde Beytü'1Mal emini ölenin malına gelip müdahale edemez, çünkü tamamını vasiyet hakkı vardır ve bu hakkım • kullanmıştır. 3 ‘’İslam dinini kabul ederek ben müslümanım diyen herkesin feraiz ilmini öğrenip bu ilimle amel etmesi gerekir kanaatindeyim. çünkü yüce ALLAH’IN (C.C) emridir’’ Mustafa korkmaz Araştırmacı_yazar