21. Yüzyılda Eğitimin Geleceği

advertisement
21. Yüzyılda Eğitimin Geleceği
Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Ankara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Fakültesi
2009 – 2010 Eğitim Öğretim Yılı Başlarken…
• 2002 doğumlular okula başlayacak! Bu
çocuklar ikiz kuleler yıkıldıktan sonra doğdu.
• 65 yaşında emekli olacaklar! Takvimler 2067
yılını gösteriyor olacak.
2009 – 2010 Eğitim Öğretim Yılı Başlarken…
• 2009-2010 Eğitim Öğretim yılında Milli Eğitim
Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında görevli
yöneticiler ve öğretmenler, 2067 yılında
emekli olacak kişilerin eğitiminden resmen
sorumlu olan kişilerdir.
• KENDİNİZİ BU SORUMLULUĞU ALMAYA
ZİHİNSEL OLARAK HAZIR HİSSEDİYOR
MUSUNUZ?
Kuşak sınıflaması
Kuşak sınıflaması
•
•
•
•
•
•
Emekliler (1925 öncesi doğanlar)
Kurucu kuşak (1926 – 1945 arasında doğanlar)
Bebek patlaması (1946 – 1964 arasında doğanlar)
X Kuşağı (1965 – 1981 arasında doğanlar)
Y Kuşağı (1982 – 1994/2000 arasında doğanlar)
Z / Milenyum Kuşağı (1995/2001 ve sonrasında
doğanlar)
Milenyum Kuşağı
• 1994-2003 yılları arasında doğan internet
çocuklarıdır. Teknoloji dostu olmalarının
ötesinde teknolojik, bireysel, zor beğenen
küresel dünya vatandaşlarıdır.
• Anne ve babaları olan X'lerle, teknoloji
kullanımı
açısından
önemli
farklılıklar
göstermektedirler.
Milenyum Kuşağı
•
•
•
•
TV’den sonra Internet’i tanıyıp benimsemiş,
Özgürlüğüne düşkün,
Sadakatsiz ve tatminsiz,
Kendilerini iyi ifade eden ve tercihlerini açıkça
ortaya koyan,
• Sosyalliği ve çalışmayı pek sevmeyen
Milenyum Kuşağı
• Tükettiği her şeyin hızlı bir şekilde
tüketilebilmesi gerekiyor. Çünkü insan algısını
dönüştüren enformasyon hızının içine doğmuş.
Dolayısıyla her şey bölünüp parçalanıp küçük
lokmalar halinde yutulabilmeli (ve dışarı
atılabilmeli): tek şarkılar (hatta şarkının bir
bölümü), mini videolar, kısa mesajlar, TV
dizileri, internet şakaları, dilde kısaltmalar…
• Bu kuşak “atıştırıyor” ve maymun iştahlı.
Milenyum Kuşağı
• Medya yoğun bir çevrede yaşıyor.
• Ekran bağımlısı (cep telefonu ekranı, bilgisayar
ekranı, hatta demode olsa da TV ekranı -ya da
plazma veya LCD ve mümkünse HDTV uyumluklip izlemek veya konsol oyunu oynamak ve tabii
internete de girmek için).
• Aynı anda birden fazla faaliyette bulunabiliyor:
Cepten SMS atarken, bilgisayar ekranında hem
MSN’de yazışıp hem ödevini (tabii ki Google ve
Wikipedia eşliğinde) yapabiliyor, bu arada
winamp’ta indirdiği MP3′leri dinliyor, üstüne de
gözü TV ekranındaki kliplere takılıyor).
Milenyum Kuşağı
• Bu kuşak giderek mahremiyet duygusunu
kaybediyor. Biraz fazla ahlaklı olanları
annelerine, daha serbest yetişmiş olanları da
arkadaşlarına söyleyebilecekleri /
gösterebilecekleri her şeyi, tüm dünyaya da
söyleyebiliyor / gösterebiliyorlar (bkz. YouTube
ve blog).
• Tüketim için kaynak bulmaları gerektiğini
biliyorlar, dolayısıyla borsada oynamak, kısa
yoldan zengin olmak, bir “fikir” bulup yırtmak
saplantılarını “Y Kuşağı” ile paylaşıyorlar
Milenyum Kuşağı
• Bir topluluktan diğerine flaş geçişler halinde
yaşıyorlar. Dolayısıyla kişisel iletişim
içindeyken bile, yani iki kişi konuşurken bile
sanki bir topluluğa hitap ediyormuşçasına
anonim bir dil kullanıyorlar
Milenyum Kuşağı
• Milenyum kuşağı kırılmalar içinde çok küçük
bir ara kuşak sayılabilir.
• 1990'ların ortalarında ortaya çıkan internet'in
bu kuşak için bir kilometre taşı olduğu
düşünülmektedir.
2067 yılında emekli olacak kişilerin
çözüm bulmaları gereken sorunlar
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
küresel ısınma,
kıtlık,
yoksulluk, s
sağlık sorunları,
genel olarak dünya nüfusunun hızla artıyor olması,
…………………
…………………
…………………
…………………
…………………
Eğitimin güncel sorunları
 öğretmen yetersizliği
 Sınıfların kalabalık olması
 Eğitimin sınavlara endekslenmiş olması
(SBS, ÖSS, ALES, ÜDS, KPSS, TUS, vb)
 Ders kitaplarının niteliği
 Yönetici atama yönetmeliğinin işletilememesi
 Yabancı dil öğretiminin başarılı olmaması
 Okullarda ders araç gereçlerinin yetersizliği
 ……………
 ……………
 ……………
 ……………
 ……………
19. ve 20. yüzyılda fabrikayı model alan okullar
• Günümüzde okullar, çocuklarımızı 21. yüzyıl
sorunlarını çözebilecek beceriler kazandıracak
şekilde yapılanmamıştır!
Fabrikaları model alan 20. Yüzyıl okullarının
temel işlevleri
1. Anne babaları fabrikalarda çalışmaya giden
çocuklara güvenli bir ortam sağlamak, çocukları
orada güvenli bir ortamda alıkoymak,
2. Gelecekte fabrikalarda çalışacak olan işgücünü
yetiştirmek,
3. Toplumsal bütünleşmeyi sağlamak
• Günümüzde okullar, dünyanın birçok ülkesinde
temel işlevlerini yerine getirememekte, bu
nedenle de ciddi eleştirilere uğramaktadır.
20. Yüzyılda okulların iki temel işlevi
1. Çocukları bir üst eğitime hazırlamak,
2. Çocukları hayata hazırlamak.
•
•
•
Okullarımız bu iki işlevi de yerine getirememektedir.
Okullarımız, çocukları üst öğrenime hazırlama işlevini
dershanelere devretmiştir;
ilk ve orta öğretim kurumlarından mezun olanların
gelir getiren bir işe yerleşmelerini sağlayacak
becerilere sahip oldukları da söylenemez, dolayısıyla
hayata hazırlama işlevini de yerine getirdiği
söylenemez.
21. Yüzyılda okulların işlevi
• 21. Yüzyılda eğitimin niteliği ve okulun işlevleri büyük
ölçüde teknolojik değişim tarafından ve bu değişim
karşısında takınılan tavır tarafından belirlenecektir.
• İddia şudur: Günümüzdeki teknolojik gelişmelerin
insanlık üzerindeki etkisi, sözlü kültürden yazılı
kültüre geçiş kadar önemlidir. Başka bir deyişle,
günümüzdeki teknolojik gelişmeler insanlığı en az
yazının icadı kadar etkileyecektir. Söz konusu etkiyi,
bilimsel bilgi miktarındaki artış hızında, bilgi
birikiminde, bilgiye kolay erişimde, vb. görmek
mümkündür.
• Teknolojik olarak 21. Yüzyılda yaşıyor olmamıza rağmen okullarımız
ne yazık ki 20. yüzyılda kaldı.
• 21. Yüzyılda eğitimin niteliği ve okulların işlevi, fabrikaları model
alan eğitim ve okul anlayışıyla çözülemez.
• 21. Yüzyılda çözülmesi gereken yerel, ulusal ve küresel problemler
önceki yüzyılların problemlerinden çok farklıdır. Açıkça belirtmek
gerekirse, 2009-2010 yılında okula başlayacak ve 2067 yılında
emekli olacak olan bireylerin gerçek dünyada karşı karşıya kaldıkları
ve çözmek zorunda oldukları “küresel ısınma”,“kıtlık”, “yoksulluk”,
“sağlık sorunları”, “çevre sorunları”, “dünya nüfusunun gittikçe daha
hızlı bir şekilde artmakta oluşu” gibi ciddi problemler söz konusudur.
Bu problemler, 20. Yüzyılın koşullarına göre yapılanmış olan okul ve
eğitim anlayışının farklılaşmasını gerektirmektedir.
21. Yüzyılda eğitim anlayışı ve uygulamaları
• Hızlı teknolojik gelişmeler nedeniyle daha
esnek, yaratıcı, karmaşık ve zorlayıcı (meydan
okuyucu) olacak gibi görünmektedir.
• 21. Yüzyılın henüz başında iken bile gittikçe
artan bir ivmeyle küreselleşen, karmaşıklaşan
ve özellikle medya tarafından adeta bilgi
bombardımanına maruz kalan bir toplum
ortaya çıktı ve biz bu toplumda yaşamımızı
sürdüreceğiz.
21. Yüzyılın Ortaya Çıkardığı Fırsatlar
• yeni bilgi ve iletişim teknolojileri
geliştirilmekte,
• yeni enerji kaynakları üzerinde çalışılmakta,
• tıp alanında çok önemli gelişmeler
yaşanmakta,
• tarihi yapılar aslına uygun olarak restore
edilmekte,
• uzayın derinliklerinde olduğu kadar okyanus
diplerinde yeni keşifler yapılmaktadır.
21. Yüzyılın Ortaya Çıkardığı Fırsatlar
• 21. yüzyıl, insana sınırsız olanaklar
sunmaktadır.
• Bu olanaklar sayesinde anaokuluna yeni
başlayan çocuklardan başlayarak toplumun en
yaşlı bireyine varıncaya kadar herkes, gerçek
dünyada bir değişiklik yaparak dünyanın daha
yaşanabilir bir yer haline getirilmesine katkıda
bulunabilir. 2
• 1. Yüzyılda eğitim bu anlayışı yansıtmalıdır.
21. Yüzyılda okullar
• disiplinlerarası,
• Bütünleştirilmiş,
• proje temelli öğretim programları
uygulamalıdır
21. Yüzyıl becerileri
•
•
•
•
•
•
İşbirliği – takım halinde çalışabilme becerisi
Eleştirel düşünme – karmaşık problemlerle uğraşabilme
Sözlü iletişim – sunum yapabilme
Yazılı iletişim – yazma becerisi
Teknoloji – teknolojiyi kullanabilme
Yurttaşlık – yerel, ulusal ve küresel sorunlarla uğraşma;
işbaşında öğrenme
• Meslekler hakkında bilgi edinme, yeni meslekler
öğrenme – hem de stajyerlik yaparak
• Bilimsel ve uygulamalı araştırmalar yapabilme
21. Yüzyılda okullar
• Öğrencileri, gerçek dünyada karşı karşıya
oldukları problemlerin çözümünü hedefleyen
proje temelli öğretim programlarıyla
yetiştirmelidir.
• Bu yaklaşım,
– geçmişin fabrikaları model alan eğitim anlayışının,
– öğretimin ders kitabı ve kâğıt-kalemle
sürdürüldüğü öğretmen merkezli eğitimin
terk edilmesi demektir.
21. Yüzyıl eğitim anlayışı
• , “okul”, “öğretmen”, “öğrenen”, “bilgi” ve
“eğitilmiş birey” gibi kavramları yeniden
tanımlanmalı
• öğretim programları bu yeni anlayışla
geliştirilmeli
21. Yüzyılın okulları
• Okul, etrafı duvarlarla sınırlandırılmış “bina”
olmaktan çıkıp “merkez” olarak örgütlenmelidir.
• Bu merkezlerin sınırları geçirgen ve şeffaf olmalı,
dünyadaki bilgi birikimine erişim konusunda,
– öğretmenler,
– öğrenciler ve
– genel olarak toplum,
birbirleriyle sürekli iletişim halinde olmalıdır.
Öğretmenin rolü
• Öğretmen, bilgi dağıtıcısı olmaktan çıkıp
öğrenme orkestrasının şefi olmalı,
• Öğrencilerin,
– Enformasyonu (ham bilgiyi) bilgiye (knowledge),
– bilgiyi de bilgeliğe (visdom)
dönüştürmelerine yardım eden kişi olmalıdır.
“Öğrenen”
• Öğrenenler, geçmişte olduğu gibi okula giden,
zamanının belli bir bölümünü okulda geçiren,
belli dersleri alan, geçer not ve
derece/diploma alan kişiler olarak
görülmemelidir.
Öğretmenler, 21. Yüzyılın öğrenenlerine şu
şekilde yardımcı olmaya çalışmalıdır:
• Öğrencilerin ilgilerini canlı tutmak, gerçek
dünyadaki yaşama hazırlanabilmeleri için neleri
öğrenmeleri ve nasıl öğrenmeleri gerektiği
konusunda yardımcı olmak,
• Yaşam boyu öğrenme için gereken merak
duygusunu sürekli canlı tutmak,
• Daha iyi nasıl öğreneceklerse o şekilde
öğrenmelerine yardımcı olmak, öğrenme
yöntemleri konusunda esnek olmak,
• Öğrenmeye okul dışında da devam etmeleri için,
öğrencilerde öğrenme heyecanı yaratmak.
• 21. Yüzyıl okulu, bireylere 21. Yüzyıl
okuryazarlıklarını kazandırmalıdır.
• 21. Yüzyıl okulu bilgiye erişebilen değil, aynı zamanda;
– bilgi üreten,
– üretilen bilgiyi teknolojiye dönüştürebilen,
– gelişmiş teknolojilerden yararlanarak toplumun ihtiyaç duyduğu
mal ve hizmetlerin üretiminde ve dağıtımında aktif rol alabilen,
– işbirliği ve takım çalışması yapabilen,
– inisiyatif alabilen,
– sözlü ve yazılı iletişim becerilerine sahip,
– düşünen,
– yaratıcı,
– esnek,
– araştırmacı,
– problem çözebilen kişiler yetiştirmelidir.
21. YÜZYIL EĞİTİMİNİN KRİTİK
ÖZELLİKLERİ
•
•
•
•
•
•
•
21. Yüzyıl Becerileri
Küresel sınıflar, Küreselleşme
Disiplinlerarası ve Bütünleştirilmiş
Teknolojiler ve Multimedya
Öğrenci merkezli
Proje temelli ve araştırmalarla yönlendirilen
Yaratıcı kişisel ve sosyal değişim yaratma ve
uyum sağlama, yaşam boyu öğrenme
• Gerçek dünya ile ilişkili
21. YÜZYIL İÇİN OKURYAZARLIK TÜRLERİ
•
•
•
•
•
•
•
•
Güzel sanatlar ve yaratıcılık
Ekolojik okuryazarlık
Siber okuryazarlık
Fiziksel fitness ve sağlık okuryazarlığı
Küreselleşme ve çok kültürlülük okuryazarlığı
Sosyal / Duygusal okuryazarlık
Medya okuryazarlığı
Finansal okuryazarlık
DEĞİŞİM İÇİN
• Eğitim ve öğrenmeyi, tıpkı dengeli beslenme
ve egzersiz yapma gibi bir sağlık yöntemi
olarak düşünmeye başlayın. Kalp sağlığı için
fiziksel egzersiz ne kadar önemliyse, zihin
sağlığı için de 2000’li yıllarda öğrenme ve
enformasyon (zihinsel egzersiz) o kadar
önemlidir.
DEĞİŞİM İÇİN
• Eğitim sistemi, dil ve sözel becerileri geliştiren
öğretim programlarını daha fazla vurgulamalıdır.
Dil ile genel zeka arasında çok yüksek bir
korelasyon vardır.
• Bir kimsenin yaşamının ilk yıllarındaki IQ
düzeyindeki artış, o kişinin yaşamın ilerleyen
yıllarında nörodejenerasyondan korunmasına
yardımcı olmaktadır.
• Dil, kendi başına sağlık ve refah açısından baskın
bir role sahiptir.
DEĞİŞİM İÇİN
• Öğrenme durağan bir dönem olarak değil,
devam eden bir süreç olarak düşünülmelidir.
Devamlı yaşam boyu öğrenme, embriyonik
gelişimden başlayarak yaşamın en son
dönemine kadar pekiştirilmelidir. Nöral gelişim
açısından iki önemli dönem olduğunu
biliyoruz: Bebeklik dönemi ve ergenlik dönemi.
Son yetişkinlik döneminin ortalarında üçüncü
bir kritik dönem olabilir.
Değişime direnç gösterme
• İletişimi çarpıtma
– Sunulanları, olduğundan daha fazla bir şekilde
kendi görüşlerine yakınmış gibi algılama
– Sunulanları, kendi görüşünden aşırı derecede
farklıymış gibi abartarak inandırıcı bulmama
Değişime direnç gösterme
“Biz bunu biliyorduk” sendromu!
Download