tc selçuk üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü ilköğretim anabilim

advertisement
T.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI
1939–1970 YILLARI ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN MİLLİ EĞİTİM
ŞÛRALARINDA SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİYLE İLGİLİ ALINAN
KARARLAR VE UYGULAMALARI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Yaşar BEDİRHAN
Hazırlayan
Kutlay YAZICI
Konya-2008
Önsöz
Bu çalışma, 2 bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır. Birinci bölüm Sosyal
Bilgilerin Tarihi
Gelişimi
ve Cumhuriyetin
İlk Yıllarında Milli
Eğitim
Politikasından oluşmaktadır.
İkinci bölümde “Milli Eğitim Şûrası ve Önemi, I. Milli Eğitim Şûrasından
VIII. Milli Eğitim Şûrasına kadar Şûra kararları ve bunlardan “Sosyal Bilgiler
Eğitimi ile ilgili karar alınan Şûralar” üzerinde durulmuştur.
Sonuç bölümünde ise bir genel değerlendirmeye yer verilmiştir.
Her milletin kendine özgü bir eğitim sistemi vardır. Bu sistem, o toplumun
sosyal, kültürel, politik ve ekonomik özelliklerine uygun olarak kurulur ve gelişir.1
Şûralarda bu gelişimde önemli bir paya sahiptir.
Eğitimde Sosyal Bilgiler dersi ile ilgili gelişmeleri araştıran şahıslara
yardımcı olabilecek bir araştırmadır.
Böyle bir çalışma yapmam konusundan beni cesaretlendiren ve Eğitim
Tarihi sahasına ilgi duymamda çok büyük tesiri olan Sayın hocam Yrd. Doç. Dr.
Yaşar Bedirhan’a burada teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Kutlay YAZICI
2008-KONYA
1
Duman, Tayip, Türkiye’de Ortaöğretimde Öğretmen Yetiştirme (Tarihi Gelişimi), MEB Basımevi,
İstanbul, 1991, s.19.
i
KISALTMALAR
age
: Adı Geçen Eser
AT
: Avrupa Topluluğu
C
:Cilt
MEB
:Milli Eğitim Bakanlığı
MTO
:Mesleki ve Teknik Okullar
S
:Sayı
S
:Sayfa
TD
:Tebliğler Dergisi
YÖK
:Yükseköğretim Kurulu
M.E.Ş : Milli Eğitim Şûrası
ii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ .........................................................................................................................i
KISALTMALAR……………………………………………………………………ii
İÇİNDEKİLER ......................................................................................................... iii
GİRİŞ ...........................................................................................................................1
Konunun Önemi...........................................................................................................1
Araştırmanın Sınırları ...................................................................................................1
Araştırmada Kullanılan Yöntem ...................................................................................2
I. BÖLÜM
SOSYAL BİLGİLERİN TARİHİ GELİŞİMİ VE CUMHURİYETİN İLK
YILLARINDA MİLLİ EĞİTİM POLİTİKAMIZ
1.SOSYAL BİLGİLERİN TARİHİ GELİŞİMİ ................................................. 3
1.1. Türkiye’de Sosyal Bilgilerin Tarihi Gelişimi ................................................ 3
2.CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA MİLLİ EĞİTİM POLİTİKAMIZ ..... 6
2.1. Cumhuriyetin İlk Yıllarında Milli Eğitim Politikamız .................................. 6
2.2.Cumhuriyetin İlk Yıllarında Eğitim Kurumları Telif ve Tercüme Heyeti...... 10
2.3. Maarif Kongresi ve Heyet-i İlmiye Çalışmaları ........................................... 11
2.3.1. Maarif Kongresi .......................................................................................... 12
2.3.2. Heyet-i İlmiyeler......................................................................................... 13
iii
II. BÖLÜM
MİLLİ EĞİTİM ŞÛRASININ ÖNEMİ, 1939–1970 YILLARI ARASINDA
GERÇEKLEŞTİRİLEN MİLLİ EĞİTİM ŞÛRALARINDA SOSYAL
BİLGİLER ÖĞRETİMİYLE İLGİLİ ALINAN KARARLAR VE
UYGULAMALARI
1. MİLLİ EĞİTİM ŞÛRASININ ÖNEMİ............................................................ 18
1.1. Milli Eğitim Şûrası ve Önemi ........................................................................ 18
2. 1939–1970 YILLARI ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN MİLLİ EĞİTİM
ŞÛRALARINDA SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİYLE İLGİLİ ALINAN
KARARLAR VE UYGULAMALARI ................................................................ 19
2.1. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan Kararlar
ve Uygulamaları.................................................................................................... 19
2.2. II. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada
Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan
Kararlar ve Uygulamaları ..................................................................................... 22
2.3. IV. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan
Kararlar ve Uygulamaları ..................................................................................... 25
2.4. V. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada
Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan
Kararlar ve Uygulamaları .................................................................................... 30
2.5. VIII. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan
Kararlar ve Uygulamaları ..................................................................................... 34
Sonuç .................................................................................................................... 48
Kaynaklar ............................................................................................................ 49
Ekler..................................................................................................................... 51
iv
GİRİŞ
Konunun Önemi
Cumhuriyetimizin
kuruluşuyla
başlatılan
eğitim
hamlesi
ülkemizin
çağdaşlaşmasında önemli bir etken olmuştur. Günümüzde yaşanan hızlı gelişmenin
en önemli itici güçlerinden birisi de şüphesiz eğitimdir. Hem toplumsal hem de
bireysel yaşamda önemli rol oynayan eğitime, cumhuriyet dönemi içerisinde talep
artmıştır. Artan eğitim talebine paralel olarak okul, ders araç-gereçe ve öğretmen
sayılarında da büyük artışlar gerçekleşmiştir.
Cumhuriyet dönemi eğitim politika ve stratejileri; Atatürk ilkelerine bağlı
milli, demokratik, lâik ve çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanmaktadır.
Oluşturulan politika ve stratejiler ışığında çağımızın seçkin, saygın ve katılımcı birer
ortağı olacak bireyleri yetiştirebilmek için; eğitimin tüm alanlarındaki gelişmeleri
takip etmek ve uluslararası standartları yakalamış olmak bir gerekliliktir. Milli
Eğitim Bakanlığı’nın çeşitli alanlarında yürüttüğü projelerde, çağdaş uygarlığın ve
bilimsel gelişmelerin gereği doğrultusunda sürekli gelişmenin hedeflendiğini görmek
mümkündür.
Bu çalışmada, cumhuriyetten önce ve cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren,
eğitim uygulamalarındaki gelişim ve bu gelişim safhasındaki Milli Eğitim Şûraları
bu Şûraların sosyal bilgiler eğitimi üzerine etkilerine ve önemine yer verilmiştir.
Araştırmanın Sınırları
Bu araştırma, konusuna göre 1939-1970 yılları arası Milli Eğitim Şûralarını
kapsasa da Sosyal Bilgilerle ilgili olması ve de Milli Eğitim Şûralarının temeli
sayılacak birçok toplantının bulunması, bunlarında incelenmesini zorunlu kılmıştır.
Bundan dolayı
Araştırmanın Sınırları:
Sosyal Bilgiler öğretiminin temellerin atıldığı 1890 yılından Cumhuriyet
sonrası, eğitimi geliştirmek ve sorunlarının çözümünü sağlamak amacıyla yapılan
1
VIII. Milli Eğitim Şûrasının yapıldığı tarihler (28 Eylül - 3 Ekim 1970) arasını
kapsamaktadır.
Araştırmamızda şûralardan hangilerinde Sosyal Bilgilerle ilgili kararlar
alındığı
ve
bu
kararların
uygulanması
yönünde
neler
yapıldığı
soruları
cevaplandırılmaya çalışılmıştır.
Araştırmada Kullanılan Yöntem:
Bu araştırmada Tarama yöntemi kullanılmıştır. Konuyla ilgili tüm
kaynaklara ulaşılmaya çalışılmıştır.
Sosyal Bilgiler öğretmeninin gelişimini, bu gelişimi etkileyen olayların
neler olduğunu görmemiz için geçmişte gerçekleştirilen katkıların görülmesi
önemlidir. Bu bakımdan tarayarak araştırma yönteminin sosyal bilimler ve özellikle
eğitimdeki yeri hiç tartışılmaz.
Dolayısıyla eğitim tarihi ile ilgili eski kaynaklar taranarak günümüzdeki
eğitim tarihi
araştırmaları ile karşılaştırmalar yapılarak bir sonuca varılmaya
çalışılmıştır.
2
I. BÖLÜM
SOSYAL BİLGİLERİN TARİHİ GELİŞİMİ VE CUMHURİYETİN İLK
YILLARINDA MİLLİ EĞİTİM POLİTİKAMIZ
1.SOSYAL BİLGİLERİN TARİHİ GELİŞİMİ
1.1 Türkiye'de Sosyal Bilgilerin Tarihi Gelişimi
Tezin ana konusuna geçmeden önce kısaca ülkemizde sosyal bilgiler
dersinin tarihi gelişimini ele almakta yarar vardır. Sosyal bilgiler öğretmeni prototipi
olarak kabul edilebilecek olan Abdurrahman Şeref (1853-1825) Mekteb-i Mülkiye ve
Mekteb-i Sultani de tarih, coğrafya ve ahlak dersleri verdi. Her biri için ayrı ayrı
kitaplar da yazdı. Alman eğitimbilimci J. F. Herbarfın (1776-1841) etkisiyle tarih ve
coğrafya ilişkilendirerek ders işleme düşüncesi 1890'lı yıllardan günümüze etkili
oldu.
1912'de Darülfünundaki yeni yapılanma ile Edebiyat Fakültesinde tarih ve
coğrafya kısmı birlikte ele alındı. Mezunlar, tarih ve coğrafya öğretmeni olarak
atanmaktaydı. 1919'daki yeni düzenleme ile birlikte tarih ve coğrafya şubeleri
ayrıldı.
Bu dersin idari dayanağını 7-8 Mart 1923 tarihinde Maarif Vekili İsmail
Safa (özler) döneminde yayımlanan “Maarif Misakı” adlı genelgede görmek
mümkündür. Bu genelgenin “Tedrisatın Gayeleri” adlı kısmında şöyle denmektedir;
“Orta mekteplerin birinci devrelerindeki tedrisat, hiçbir zaman mazi ile
alakadar ilimlerin vasıta-ı istihsalatı olamaz. Bunlarda yalnız hayata ve istikbale
yarayan dersler takip edilmeli, mavera-i kadim, tarihi bilgiler ve lisanlar ve daha
ziyade ihtisas ve meslek tahsillerine bırakılmalıdır. Mutavassıt devre, mutavassıt
3
insanlar yetiştiren bir hayatı hakikiye mektebidir. Buradan çıkanlar hayata emniyetle
atılabilmelidir.”2
1924'de ülkemize gelen Amerikalı eğitimci John Dewey, raporunun
Ortaöğretim Okulları (Middle Schools) kısmında şöyle yazmaktadır:
“Konular, bir diğerinden keyfi olarak ayrıldığında, günlük yaşamda böyle
bir ayrılık olmadığı için öğrenciye gerçek değilmiş gibi görünür. Öğrencinin bunları
ilişkilendirmedeki başarısızlığı zaman, enerji ve ilgi kaybına yol açar. Tarih ve
coğrafya birbirlerine o kadar bağlıdır ki, bir kural olarak aynı öğrenciye bir öğretmen
tarafından öğretilmelidir.”3
1930-1931'de Gazi Eğitim Enstitüsü'nde Tarih-Coğrafya şubesi açıldı.
1946'da bu şube Toplu Dersler Bölümü'ne dönüştürüldü. 1948’de Toplu Dersler
Bölümü Edebiyat ve Fen Bölümlerine ayrıldı. 1966'da Edebiyat Bölümü, Türkçe ve
Sosyal Bilgiler bölümlerine ayrıldı. 1980'den sonra Gazi Eğitim Enstitüsü’nün
Yüksek Öğretmen Okulu'na dönüşmesiyle, Tarih-Coğrafya bölümü olarak tekrar
yapılandırıldı
1930'lu yıllarda Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığındaki uzman eğitim
bilimcilerin tutumu şudur: Dersler okullarda ayrı ayrı kalsın. Bir öğretmen, bu üç
derse ayrı ayrı girerek, derslerin arasında şifai olarak bağlantılar kurabilsin. Derslerin
değerlendirilmesi olarak, öğrenci karnelerinde de tarih, coğrafya ve yurt bilgisi
notlarının ortalaması gösterilsin.
1953'te Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri programlarında sosyal bilgiler
ifadesi kullanılmıştır. Ancak parantez içinde ilgili dersler de yazılmıştır.
1962'de ise o zaman için çok önemli radikal bir değişim yaşanmış, ilkokul 4.
ve 5. sınıflarda “Toplum ve Ülke İncelemeleri” dersi ihdas edilmiş, 1968'de ismi
sosyal bilgilere dönüştürülerek, tarih, coğrafya ve vatandaşlık üniteleri arka arkaya
dizilmiştir.
2
Binbaşıoğlu, C., Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları,
3
Dewey, J. The John Dewey Report. MEB Talim ve Terbiye Dairesi Test ve Araştırma Bürosu,
Ankara, 1960, s.19.
4
Fuat Gündüzalp, çocuk gelişimi ve toplu öğretim ilkesinden hareketle,
ortaokullarda da bu derslerin sosyal bilgiler altında toplanması gerektiği düşüncesini
ilk ileri süren eğitimcilerimizdendir.4 Gündüzalp'e göre ilkokullarda öyle tarih
konuları var ki Asya coğrafyası bilmeden bu konular anlaşılmaz. Devletin,
cumhuriyetin ne olduğu iyi öğretilmeden tarih derslerinde bu kurumlardan söz
edilmektedir. Tarih, coğrafya ve yurt bilgisi bu ilişkileri gözeterek kaynaştırılabilir.5
İlköğretim sosyal bilgiler programı ünitelerini tasarlamada iki yaklaşım
dikkati çekmektedir. Bunlar, kaynaştırma ve bağlantı kurmadır. Kaynaştırma
yaklaşımı, tarih, coğrafya ve yurt bilgisinin birbiri ile ilişkili konularını bir ünite
şeklinde yazılmasını gerektirir. Kaynaştırma, güncel bir sorunla ilgili olduğu kadar,
zaman ya da mekân merkezli yapılabilir. Bağlantı kurma ise tesadüfü ya da planlı
olmaktadır. Burada yetenekli öğretmene önemli görevler düşmektedir.
Bireysel olarak pek az eğitim bilimci bu üç dersi kaynaştırarak, disiplinler
arası ünite oluşturma girişimlerinde bulundu. Örneğin, 1963'de Konuk, “Malazgirt
Kasabası” adlı bir örnek ünitede coğrafya temelli olarak üç dersi kaynaştırma yoluna
gitmişti. Karagözoğlu “Coğrafi Bölge Merkezli Kaynaştırma Örneği”ni6 ortaya atmış
ve Karadeniz Bölgesi adlı bir ünite tasarlamıştı. 1970li yıllarda bir ülkeye yapılan bir
tren yolculuğundan hareketle tarih konularının istenildiği sosyal bilgiler ünitesi
oluşturma da gündeme gelmiştir.7 Amerika'daki uygulamalara baktığımızda aynı
sınıf düzeyinde bazı ünitelerin kaynaştırma içinde yazıldığını, bazı ünitelerde ise bir
disiplinin baskın olduğu görülmektedir.
Bugüne kadar sosyal bilgiler dersi bu üç konudaki bilgi birikiminin
ezberlenmesi olarak görülmüştür. Eski sosyal bilgiler programına yöneltebilecek
diğer bir eleştiri de bireyin karakterini ve yaratıcılık, iletişim v.b. becerilerini
geliştirmede yetersiz kalmasıdır.8 1993 Sosyal bilgiler programı ve ders kitaplarını
tarih konuları ağırlıklı, bireyleri sadece geçmişte yaşamaya teşvik edebileceği
4
Gündüzalp, F.,Sosyal Bilgiler Programlarında Toplulaştırma Problemi, Birlik Yayınevi, Sayı: 2,
1958, s.34-36.
5
Gündüzalp, F., Tarih-Coğrafya-Yurttaşlık Bilgisi, Öğretmen, Cilt: 2, Sayı: 17, 1949, s. 5-7.
6
Karagözoğlu, A. G., İlkokullarda Sosyal Bilgiler Öğretimi, MEB Öğretmeni İş Başında Yetiştirme
Bürosu Yay., Ankara, 1966.s.88.
7
Türkyılmaz, Ş., Özel Öğretim Metotları-I, Yarı Aç Yay., Ankara, 1972, s. 105.
8
Özdemir, Ç., Sosyal Bilgiler Öğretiminde İnsan İlişkileri Yeri ve Önemi. İlköğretim
Okullarında Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Sorunları, TED Yay., Ankara, 1995, s. 69-78.
5
açısından eleştirmektedir. Bu konuda halbuki birey, hem geçmişi hem de bugünü
senkronik olarak birbirine bağlamayı öğrenmelidir.” demektedir.
Gerçekte sosyal bilgiler programı, gelecek göz önüne getirilerek, içinde
yaşanılan zaman ve mekân için etkin vatandaşlar yetiştirmek üzere hazırlanmalıdır.
Tarih konularının miktarı, hem çocuk psikolojisine uygun şekilde, hem de içinde
yaşanılan zamanın ve mekânın gerektirdiği ölçüde olmalıdır. Köken'in belirttiği gibi,
sosyal bilgilerin konuları sosyal problemlerdir. Sosyal bilgiler öğretiminde merkez
yaşayan toplumdur.9
Yeni ilköğretim sosyal bilgiler programı ve ders kitaplarında tarih ve
coğrafya konularının ilişkilendirdiği ünitelerin sayısında bir artma vardır. Gelecekte
daha iyi disiplinler arası sosyal bilgiler ünitelerinin yazılabilmesi için bir zemin
hazırlanmıştır.
2.CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA MİLLİ EĞİTİM POLİTİKAMIZ
2.1. Cumhuriyetin İlk Yıllarında Milli Eğitim Politikamız
Mustafa Kemal Atatürk, İstiklal Savaşı’nın en kritik günlerinde bir yandan
Cumhuriyeti kurma çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan Millî Eğitim
sistemimizin esaslarını belirleme çalışmalarına yönelmiştir.
İstiklal Savaşı sonrası Mustafa Kemal Atatürk; yeni ulus oluşturma
sürecinde eğitimin önemine işaret etmiş ve toplumun, çağın ve çevrenin
beklentilerini tatmin edecek bir eğitim anlayışını şu şekilde tarif etmiştir:
“En önemli ve verimli vazifelerimiz Millî eğitim işleridir.Millî eğitim
işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu
şekilde olur. Bu zaferin sağlanması için hepimizin tek vücut ve tek düşünce olarak
esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence, bu programın iki esaslı
noktası vardır:
• Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uygun olma
9
Köken, N., Sosyal Bilgiler Kavramı Üzerine Bazı Düşünceler, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Fakültesi Dergisi, Sayı: 12, Konya, 2003. s. 244.
6
• Çağın gereklerine uygun olma”10
Atatürk’e göre eğitim, ulusal idealleri beslemek, özgür ve ulusal bir devlet
yaratmak, dinamik ve çağdaş bir toplum kurmak için en önemli araçtı. Bu nedenle
atılması gereken ilk adım, millî bir eğitim sitemi oluşturmaktır.
Mustafa Kemal Atatürk bu eğitim sisteminin amacını: “Millî Eğitimin
gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlaklı,
karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek
kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli,
karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri
ona göre düzenlenmelidir.” (1923) şeklinde belirtmiştir. 11
Cumhuriyetin kuruluşuyla başlatılan yeni toplumsal yapının amacı,
geleneksel toplum yapısına çağdaş bir yön vermek, çağdaş yurttaşlık bilincini
kazandırmak ve toplumsal yapıyı eğitimle oluşturmaktır. Bu anlamda Cumhuriyet
döneminde eğitimin temel özelliklerini dört başlık altında toplamak mümkündür.
1. Öğretimin Birleştirilmesi
Cumhuriyet öncesi eğitim kurumları millî olmaktan uzaktı. Okullar,
birbirine kapalı dikey kuruluşlar halinde üç ayrı kanalda (1-Mahalle mektepleri ve
medreseler, 2- Tanzimat okulları, 3-kolejler ve azınlık okulları) yapılanmıştı. Bu üç
kanalda üç ayrı görüşün, üç ayrı yaşam biçiminin, hatta üç ayrı çağın insanı
yetiştirilmekteydi. 3 Mart 1924’de 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile değişim
süreci başlatılmış oldu. Öğretimin Birleştirilmesi anlamına gelen bu yasanın; eğitim
sisteminin demokratikleştirilmesi ve lâikliğin eyleme dönüştürülmesi olmak üzere iki
temel özelliği bulunmaktadır.
10
Palazoğlu , A. B. Atatürk’ün Eğitimle İlgili Düşünceleri, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları
ve Donatım Dairesi Başkanlığı Yayını, Ankara, 1999, s. 213.
11
Palazoğlu, A. B., a.g.e., s. 213.
7
2. Eğitimin Örgütlenmesi
22 Mart 1926 yılında çıkarılan 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Yasa ile;
• Türkiye’de hiçbir okulun Millî Eğitim Bakanlığı’nın izni ve uygun görüşü
alınmadan açılamayacağı,
• Diğer
Bakanlıklara
bağlı
ortaöğretim
kurumlarındaki
öğretim
programlarını da yapma görevinin Millî Eğitim Bakanlığı’na ait olduğu,
• Yerel yönetimlerce yürütülen meslekî teknik öğretim kurumlarının
Bakanlık bünyesine alınması,
• İlköğretim okullarının şehir, kasaba ve köylerde gündüzlü-yatılı olarak,
ortaöğretim okullarının; liseler, ortaokullar, ilk öğretmen okulları ve köy ilk
öğretmen okulları olarak düzenlenmesi hükmü getirilmiştir. Ayrıca yasada yüksek ve
orta öğretmen okullarına da yer verilmiştir.
Bakanlık bünyesinde bir “Dil Heyeti” ile bilim ve uzmanlardan oluşacak
Talim ve Terbiye Kurulunun oluşturulması da bu yasa ile hüküm altına alınmıştır.
3. Eğitimin Niteliğini Geliştirme
Cumhuriyet döneminde Heyet-i İlmîye ve Eğitim Şûrası adı altında eğitim
toplantıları yapılarak, bu toplantılarda eğitimin niteliğini geliştirmeye yönelik eğitimöğretim konuları tartışılmış ve bazı temel ilkeler tespit edilmiştir.
Bu toplantılardan ilki 1921 yılında, Ankara’da top seslerinin duyulduğu bir
ortamda yapılan 1. Maarif Kongresidir. Kongrenin eğitim tarihimiz içinde önemli bir
yeri vardır. Bu kongre okul ve öğrenci durumunu gözden geçirmek, yapılması
gereken çalışmaları belirlemek ve eğitime Millî bir yön vermek amacıyla
toplanmıştır. Bu Şûra’ya yurdun her yanından gelen 250’den fazla erkek ve bayan
öğretmen katılmıştır. Mustafa Kemal ise cepheden gelerek kongreyi açmış ve Millî
Maarif Teşkilatının kurulmasını istemiştir. Şûra’da:
a- Halkı eğitmenin devletin en önemli ve en verimli görevinin olduğu,
b- Köy öğretmenlerinin yetiştirilmesi,
8
c- İlkokul ve orta öğretim programlarının düzenlenmesi, kararları alınmıştır.
Ayrıca 3 kez (Temmuz 1923, Nisan 1924, Aralık 1925-Ocak 1926) Heyet-i
İlmiye toplanmıştır. 1926 yılında Talim ve Terbiye Kurulunun kurulması ile bu
toplantıların organizasyon görevi Millî Eğitim Şûraları adıyla bu Kurula verilmiştir.
İlki 1939 da olmak üzere, 1970 yılına kadar sekiz Millî Eğitim Şûrası toplanmış ve
eğitim programlarından öğretmen yetiştirmeye, eğitimin yapısal düzenlemesinden,
işlevsel düzenlemeye kadar çok sayıda konuyu geniş bir platformda tartışarak karara
bağlamış ve eğitimimize yansıtmıştır.
9
2.2.Cumhuriyetin İlk Yıllarında Eğitim Kurumları Telif ve Tercüme Heyeti
İstiklal Savaşı döneminde oluşturulan önemli kurumlardan birisi de Telif ve
Tercüme Heyeti’dir. Bakanlık Merkezi Teşkilatı bünyesinde 1921 yılında kurulan
Telif ve Tercüme Heyeti çalışmalarını 1926 yılına kadar sürdürmüştür. 1926 yılında
toplanan Üçüncü Heyet-i İlmiye Kararları sonucunda Telif ve Tercüme Heyeti, yerini
“Millî Talim ve Terbiye Dairesi”ne bırakmıştır. Milli Eğitim Şûralarının temelini
oluşturması bakımından önemli olan bu faaliyetlerinde araştırmamızda önemli bir
yeri olduğundan orijinal olarak yer vermekte yarar görülmüştür.
Telif ve Tercüme Heyetinin çalışma şekli ve görevleri şunlardır:
1. Maarif Heyetinden kendilerine gönderilen eserleri incelemek ve verilecek
mükâfatın çeşit ve miktarını belirlemedir.
2. Heyetçe incelendikten sonra uygun görülen esere verilecek mükâfatın
çeşit ve miktarı hazırlanan tutanakla Bakanlığa takdim edilir.
3. Encümende eksik olan uzman geçici olarak dışarıdan temin edilebilir.
4. Üyeler arasında uzmanın bulunmadığı durumlarda, eser dışarıdan
görevlendirilecek uzmanlarca incelenir. Uzmanlarca hazırlanan bu rapor heyetçe
okunur ve eser hakkında uygunluk kararı alınır. Heyet kararları ekseriyetin oyuyla
alınır.
5. İlkokullara ait eserler uygun bulunduğu takdirde, “1. sınıf öğretim
programına uygun olup eğitimine izin verilmiştir.” kaydı kitap üzerine konulmak
suretiyle uygun görüldüğü belirtilir.
6. İlkokulların programına uygun olmakla beraber, emsaline göre daha üstün
olan eserlere 5. maddedeki ibare yazılmakla beraber ayrıca nakdî mükâfat verilir.
7. İlkokulların programına uygun olmayan ancak, okunmasında fayda
görülen
esere
“Başarılı
öğrencilere
verilmek
veya
okul
kütüphanesinde
bulundurulmak üzere takdir olunmuştur.” kaydıyla bir imtiyaz verilir.
8. Ortaokul kitaplarından bazılarıyla, ilmiye okullarının kitaplarının veya
bütün ilmî eserleri, az olmak ve masraflarını karşılamak kaydıyla, Bakanlık kendi
hesabına bastırır ve eserin sahibine telif hakkı verilir.
10
Telif ve Tercüme Heyeti 25 Mart 1921 tarihinde yaptığı ilk toplantısındaki
heyet çalışmalarında;
a. Ülkede ilkokulların en kolay usullerle yaygınlaştırılması
b. Ülke halkına, İslâm inancının, benliğinin ve menşeinin öğretilmesi
c. Yüksek ilimlerin yapılması ve yaygınlaştırılmasına karar verilmiştir.
Heyet ilk toplantısında hatlar, imlâlar, lisan ve Türk edebiyatı, Türk süsleme
mimarisinin tarihi gelişimi hakkında bir eser telifine karar vermiştir. Bu amaçla, köy
okulları için taş basması ile hareketli bir İslam Dininin İnanç Esasları adlı kitabın
yazdırılarak basılması uygun görülmüştür.
Telif ve Tercüme Heyeti'nin ilk üyeleri şunlardır:
Akçoraoğlu Yusuf Bey, Velid Çelebi Efendi ,Ağaoğlu Ahmet Bey
,Vahidüd-din Efendi ,Kâzım Nâmi Bey ,Ziyâ Gökalp Bey ,Mahmud Esad Bey ,Edip
Bey ,Hakkı Baha Bey
Bu üyeler arasından Akçoraoğlu Yusuf Bey başkanlığa, Hakkı Bahâ Bey de
kâtipliğe seçilmişlerdir.
Daha sonra aynı yıl Aralık ayında Heyet azaları değişerek yerini idare
heyetini meydana getiren şu azalara bırakmışlardır.
Münir Bey Hariciye Erkânından, Hikmet Bey Hariciye Erkânından, Adnan
Bey T.B.M.M. İkinci Reisi, Şeyh Servet Bey, Mübarek Bey Hars Müdürü, Cemal
Hanefi Bey, Ekrem Bey Sihhiye Vekâleti Erkânından, Said Bey, Sihhiye Vekâleti
Erkânından Hikmet Bey, Sihhiye Vekâleti Erkânından
2.3 MAARİF KONGRESİ VE HEYET-İ İLMİYE ÇALIŞMALARI
Eğitim alanında başlatılan bu çalışmaların planlanmasında ve millî eğitim
sistemimizin geliştirilmesinde Birinci Maarif Kongresi ve Heyet-i İlmiye
çalışmalarının büyük katkısı olmuştur.
11
2.3.1. Maarif Kongresi
1921 yılında Ankara'da toplanan 1. Maarif Kongresi'nin eğitim tarihimiz
içinde önemli bir yeri vardır. Bu kongre okul ve öğrenci mevcudunu tespit etmek, bu
konuda yapılması gereken çalışmaları belirlemek ve eğitime millî bir yön vermek
amacıyla toplanmıştır. Eğitim tarihimizde bir dönemin başlangıcı olarak görülmesi
gereken bu kongrede Atatürk, eğitim, bilim ve kültür alanındaki düşüncelerini,
yapılacak inkılâpların esaslarını, öğretmenler için neler düşündüğünü ve onlardan
neler beklediğini anlatan tarihî bir konuşma yapmıştır.
Kongrenin gündemini “istatistikî bilgiler, nüfusun unsurlara göre taksimi,
mekteplerin miktarı ve dereceleri, mektep binaları, muallimlerin adedi, muallimlerin
dereceleri, talebenin adet ve dereceleri, öğrenci velilerinin işi, kız okulları ve miktarı
ile dereceleri, inas mekâtib-i tâliyesine (orta derece) karşı halktaki değerlendirme,
Meşrutiyetten beri memleketin maarifinde tedenni veya inkişaf suretiyle vaki olan
tahavvül, mekâtib-i hususiye ve ecnebiye, ziraat ve sanayi mekteplerinin hâli, sıbyan
mektepleri, evkâf-ı münderise (izi kalmamış vakıflar), maarifçe bunlardan edilecek
istifade, mahalli maarifin inkişafı için düşünülen hususat, iktisadi malûmat, mahalli
istihsalât hakkında malûmat, bu istihsalâtı mekteplerimize tanıtmak için yerli
mütehassısların olup olmadığı, medenî, ziraî, sanaî nokta-i nazardan meselenin
tetkiki ve hangileri inhitat etmek üzere olduğu, masarıf-ı mecburenin mekteplerden
gayri ne gibi yerlerde kullanıldığı, son beş sene zarfında bu kısım varidatın
mekteplere geçen kısmı, hisse-i maarifin mahallîne sarf edilip edilmediği” konuları
oluşturmuştur.
Kongre Çalışmaları
Maarif Kongresi ikinci toplantısı Dârül muallimîn binasındaki konferans
salonunda Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey'in Başkanlığında yapılmıştır.
Kongrede;
1. Bakanlık tarafından halk mektepleri hakkında düzenlenen bir proje
tartışılmıştır. Bu projede, çocukları hayat içinde başarılı olacak bir kabiliyette
yetiştirmek için bir programın hazırlanmasına ihtiyaç olduğu belirtilmiş ve dört sene
olan ilköğrenimin beş seneye çıkarılması uygun görülmüştür.
12
2. O zamana kadar uygulanan ilköğretim programlarının uygulanabilir
olmadığı, altı senelik iptidaî okullarında okutulan birçok derse ihtiyaç olmadığı, halk
eğitimi için yüksek programların değil, halkın daha çok ihtiyaç duyduğu ve istediği
lisan, din ve hesap gibi derslerin okutulmasıyla yetinilmesini, halk eğitiminin ancak
bu şekilde sağlanabileceği, köylü ve kentlilerin ihtiyaçlarının farklı olması sebebiyle
ilkokul programlarının buna göre ayrı ayrı düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
3. Projede yer alan meslek derslerinin ilkokullarda bütünüyle öğretilmesinin
mümkün olmadığı, ancak sanat ve bir iş için kabiliyetlerin esas olduğu ve kız
okullarının, kızların ev kadını olabilmeleri için gerekli pratik bilgilerin konulması
gerektiği belirtilmiştir.
Maarif Kongresi 3. toplantısında “Ortaöğretim” konusunu ele alınmış ve
orta dereceli okul programlarını ve özellikle idadî teşkilatı tartışılmıştır. Kongrenin
son toplantısında ilk ve ortaöğretimin hedefi ve programı hakkında yapılan
tartışmalar sonucunda tam bir görüş birliği sağlanmış, kongreye katılanların tümü
eğitimi sadeleştirmek, uygulanabilir hâle getirmek ve mahallîleştirmek konularında
tam bir görüş birliği içerisinde olmuşlardır.
Kongrenin Değerlendirilmesi
Maarif Kongresi, önceden kararlaştırıldığı kadar bir süre çalışamadığı gibi,
gündemindeki konuların hepsini inceleyememiş, incelenen konular da yeterli bir
derinlikte ele alınamamıştır. Bunun nedeni, savaşın bütün şiddetiyle devam etmekte
olmasıdır. Ancak bu şartlara rağmen, ilk ve ortaöğretime ilişkin bazı önemli konular
tartışılmıştır.
Maarif Kongresi’nin asıl önemi, bir ölüm kalım savaşı sırasında Ankara'da
öğretmenlerin bir araya getirilmesi ve eğitimin amaçlarının tartışılmasıdır. Atatürk'ün
çok değerli açış konuşmasında yeni kurulmakta olan devletin eğitim ilkelerini ortaya
koyması topluma güç ve umut vermiştir.
2.3.2 HEYET-İ İLMİYELER
Eğitim alanında gerçek anlamda ilk teşkilatlanma çalışmalarına 1923 yılında
başlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda eğitim teşkilatı ilmî ve idari olmak üzere ikiye
ayrılmıştır. Bu ayrıma göre Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilatı,
13
a. İdari Bölümler
a) Yüksek Tedrisat Dairesi
b) Orta Tedrisat Dairesi
c) İlk Tedrisat Dairesi
d) Teftiş Heyeti
e) İhsaiyet Dairesi
fl Sicil Dairesi
g) Harf ve Sanayi-i Nefise Dairesi
h) Kalem-i Mahsus Müdüriyeti
b. İlmî Teşkilatlar
Heyetler hâlinde organize edilen ilmî heyetler
a) Teftiş ve Tercüme Heyeti
b) Heyet-i ilmiye
c) Müdürler Encümesi Katibi
d) Heyet-i İlmiye Daimi Encümeninden oluşmuştur.
Heyet-i
İlmiyeler
yeni
Türkiye
Cumhuriyeti
Devleti'nin
eğitim
politikalarının belirlendiği, eğitim meselelerinin tanınmış eğitimcilerin fikir, düşünce
ve tecrübelerinden yararlanarak tartışılıp karara bağlandığı ve belli bir uygulama
gücü olan ilmî toplantılardır.
Heyet-i İlmiye, Cumhuriyetin ilânından bir kaç ay öncesinden başlamak
üzere 1926 yılına kadar üç defa toplanmıştır.
1- Birinci Heyet-i İlmiye Çalışmaları
Eğitim tarihimizde ilk sistemli çalışma olarak yer alan birinci Heyet-i
İlmîye; bakanın başkanlığında, müsteşar,
bakanlık genel müdürleri, ilgili
bakanlıkların temsilcileri, üniversite profesörleri, yüksekokul müdürleri, çeşitli tür ve
derecedeki eğitim kurumlarının temsilcilerinin katılımlarıyla 15 Temmuz - 15
14
Ağustos 1923 tarihleri arasında aşağıda gösterilen konuları görüşmek üzere
Ankara'da toplanmıştır. Dönemin Bakanı İsmail Safa Bey’dir.
Birinci Heyet-i ilmiye toplantısında görüşülen konular:
1. Millî Eğitim Yürütme Programı
2. Millî Hars
3. Üstün Değerde Müracaat Kitaplarının Dilimize Çevrilmesinde Takip
Olunacak Esaslar
4. İstatistik Genel Müdürlüğü Teşkilatı
5. Millî Büyük Sözlük
6. Millî Müzik, Millî Dil ve Edebiyat
7. Millî Tarih Kitaplığı
8. Millî Hazine Evrakı
9. Millî Tarih ve Coğrafya Enstitüleri
10. Etnografya Müzesi
11. Millî Müze
12. Okul Müzesi
13. Ankara'da Yüksek Seviyede Dersler
14. İlkokul Programlarında Değişiklikler
15. İlköğretimden Sonra Hayatî Öğretim Programı
16. İlköğretim Kararnamesinin Değiştirilmesi Teklifi
17. Kız ve Erkek Öğretmen Okulları Tüzük ve Programları
18. Sultanîlerde Teşkilat ve Öğretim Süresi ve Sultanî Adının Değiştirilmesi
19. Lise İzcilik Esas Teşkilatı
20. Teftiş Kurulu Tüzük Teklifi
21. Eski Eserler Tüzüğü
15
22. İstanbul Kız ve Erkek Öğretmen Okullarında Orta Kısım Açılması
23. Galatasaray Lisesinin Teşkilat ve Programları
24. Yüksek Öğretmen Okulu Öğrencilerine Mesleki Bilgiler Verilmesi
25. Din Eğitimi Esasları
2- İkinci Heyet-i İlmiye Çalışmaları
Eğitim ve kültür sorunlarını görüşmek üzere Ankara'da 1924 yılında yapılan
İkinci Heyet-i İlmiye toplantısına Millî Eğitim Bakanlığı'ndan müsteşar, öğretim
daireleri müdürleri, bir kısım üniversite profesörleri, kız ve erkek öğretmen okulları
ve lise müdürleri katılmışlardır. Dönemin bakanı Vasıf Bey (ÇINAR)’dir.
a. İkinci Heyet-i İlmiyenin aldığı kararlar arasında:
1. İlkokul öğretim süresinin altı yıldan beş yıla indirilmesi
2. Ortaokul ve liselerin ayrı ayrı birer bölüm hâline getirilmesi ve her
ikisinin sürelerinin üçer yıl olarak tespit edilmesi, böylece orta öğretimin yedi yıldan
altı yıla indirilmesi
3. Öğretmen okullarının öğretim sürelerinin dört yıldan beş yıla çıkarılması
4. Kız liselerinin de erkek liseleri gibi tam sınıflı hâle getirilmesi
5. Ortaokul, lise ve öğretmen okulu programlarının genişletilerek sosyoloji
derslerinin eklenmesi
6. İlkokul öğretim programlarının geliştirilmesi
7. Ders kitaplarının yazdırılması gibi konular bulunmaktadır.
İkinci Heyet-î İlmiye’nin gündeminde yer alan konularla ilgili inceleme
komisyonları kurulmuş, komisyonlarca hazırlanan raporlar genel kurulda tartışılmış,
alınan kararların büyük bir kısmı uygulamaya konulmuştur.
3- Üçüncü Heyet-î İlmiye Çalışmaları
Gelişmekte olan eğitim örgütünün köklü sorunları ile meşgul olmak
amacıyla 27 Aralık 1925 tarihinde Ankara'da Üçüncü Heyet-î İlmiye toplantısına
Millî Eğitim Bakanlığı müsteşarı, teftiş kurulu başkanı, telif ve tercüme heyeti
16
başkanı, bakanlık müfettişlerinden bazıları ile genel müdür ve daire müdürlerinden
bir kısmı, lise ve öğretmen okulu müdür ve öğretmenleri katılmışlardır. Dönemin
Bakanı Mustafa Necati Bey’dir. Üçüncü Heyet-i İlmiye bu toplantıda:
1. Devlet ve il bütçelerinden Millî Eğitim Teşkilatına ayrılan ödeneklerin
daha yararlı bir şekilde kullanılması
2. Okullara kayıt için başvuran çocukların, tümünün kabul edilmeleri için
okul kapasitelerini artırıcı önlemlerin alınmaması
3. Liselerin yeniden düzenlenmesi ve belirli merkezlerde kuvvetli liseler
açarak yavaş yavaş çoğaltılması
4. Öğretmen okulları ile diğer meslek okullarının, belirli merkezlerde
toplanması güçlendirilmesi
5. Gündüzlü ortaokullarda karma öğretim uygulaması
6. Stajyer öğretmenlere verilecek pedagojik formasyonun esaslarının tespit
edilmesi
7. Talim ve Terbiye işleri ile meşgul olmak üzere bir “Talim ve Terbiye
Dairesi” kurulması gibi önemli konular görüşülmüş ve gerekli kararlar alınmıştır.
Heyet-î İlmiye kararlarından sonra yapılan çalışmalar arasında yer alan
önemli işlerden birisi de, Bakanlık Teşkilat Kanunu Tasarısı’nı hazırlanması
olmuştur. 22 Mart 1926 tarihinde yayımlanan 789 sayılı “Millî Eğitim Teşkilatına
Dair Kanun” ile Telif ve Tercüme Heyeti kaldırılarak yerine Dil Heyeti ve Millî
Talim ve Terbiye Dairesi kurulmuştur.
17
II. BÖLÜM
MİLLİ EĞİTİM ŞÛRASININ ÖNEMİ, 1939–1970 YILLARI ARASINDA
GERÇEKLEŞTİRİLEN MİLLİ EĞİTİM ŞÛRALARINDA SOSYAL
BİLGİLER ÖĞRETİMİYLE İLGİLİ ALINAN KARARLAR VE
UYGULAMALARI
1. MİLLİ EĞİTİM ŞÛRASININ ÖNEMİ
1.1 Milli Eğitim Şûrası ve Önemi
Eğitim şûraları, Türkiye Eğitim tarihi içerisinde önemli bir yere sahiptir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Türk Milli Eğitim Sistemi’nin en yüksek danışma
organıdır.”12 Şûralara, Milli Eğitimle ilgili politikaların çizilmesinde, yol gösterici
rolü verilmiştir.
Bu çalışmada; şûraların tarihçesi, eğitim ve diğer toplumsal, kültürel, siyasal
alanlarda etkileşimleri irdelenecektir.
“Milli Eğitim Şûralarında eğitim ve öğretim ile ilgili konular incelenmekte
teklif niteliğinde kararlar alınmaktadır.”13
“1980’den önce dört yılda bir, 1980’den sonra yılda bir kez toplanması
gereken şûra Cumhuriyet döneminde 1990’a dek ancak on üç kez toplanabilmiştir.
Şûranın gündemi bakanlıkça hazırlanır. Şûra önerileri gündemi inceler ve önerileri
kararlara dönüştürerek bakana sunar. Bu önerilerini uygulanmaya konulması Bakanın
onayına bağlıdır.14
Eğitim sistemimizin adeta pusulası görevini gerçekleştirir. Bu yönleriyle
Şûralar eğitim sistemimiz için önemlidir.
12
Başaran, İbrahim Ethem, Türkiye Eğitim Sistemi, Yargıcı Matbaası, ,Ankara 1996, s. 51.
Önal. H. İnci, “Gençliğin bilgi gereksinimlerini etkileyen unsurların araştırılması”, Hacettepe
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt II/Sayı; 1-2, Aralık, Ankara, 1994, s.161-161.
14
Başaran, a.g.e., s. 51.
13
18
2. 1939–1970 YILLARI ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN MİLLİ
EĞİTİM ŞÛRALARINDA SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİYLE İLGİLİ
ALINAN KARARLAR VE UYGULAMALARI
2. 1. I. . Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan
Kararlar ve Uygulamaları
17-29 Temmuz 1939 da toplanan Şûranın gündeminde Cumhuriyet
Maarifinin plan ve esasları, çeşitli öğretim derecelerindeki müesseselere ait
talimatnamelerin incelenmesi, bütün müfredat programlarının incelenmesi Şûra
Başkanlık Divanında Hasan Ali YÜCEL Şûra açılış konuşmasını yapmıştır.
17-29 Temmuz 1939 tarihleri arasında toplanan 1. Millî Eğitim Şûrası’nda,
Cumhuriyet Maarifinin plan ve esasları ile her derece ve türdeki eğitim kurumlarının
yönetmelik ve programlarının incelenmesi konuları gündeme gelmiş, Millî Eğitim
Bakanı Hasan Ali Yücel şöyle söylemiştir:
“Cumhuriyet Maarifine ait meseleler üstünde düşünülürken, kültür
hayatındaki tecrübe ve bilgileriyle ün almış şahsiyetlerin fikirlerine başvurmak ve
onları dinlemek, öteden beri Cumhuriyet Hükümetinin ehemmiyetle iltizam ettiği bir
usuldür. Daha Millî Mücadele yıllarında, düşman toplarının hükümet merkezimizin
yakın ufuklarını sarstığı en buhranlı bir devrede, Ebedi Şef, büyük ATATÜRK,
Ankara'da toplanan Maarif Kongresini bizzat açmış ve bununla kültür meseleleri
etrafındaki müzakere ve münakaşaların hayati ehemmiyetine tarihi bir işaret
vermişti.
Muhterem arkadaşlar, kanaatimce bütün Maarif Teşkilatı tam ve mükemmel
bir uzviyet alabilmek için her uzvunun birbiriyle alakalı, birbiriyle münasebetli bir
surette işlemesi lazımdır. Ortaokul öğretmenleri, ilkokuldan gelen çocukların zayıf
olduklarını söylüyorlar. Lise muallimleri aynı şikâyetleri, ortaokula yükletiyorlar.
Üniversite ve yüksek mektepler ise liseden gelen çocuklarımız şu ve bu noktalardaki
kuvvetsizliğinde ısrar ediyorlar. İlkokula giren çocuğun içinde yaşadığı dar muhitle
başlayan bu şikâyet dairesi, burada kapanmış gibi görünür. Fakat aldanmamalıdır.
19
Çünkü üniversitenin ve yüksek mektebin verdiği mezundan da hayat şikâyet ediyor ve
devre, bu şikâyetin ancak umumi hayat ve geniş muhite dayanmasıyla kapanıyor.
Mevcut öğretim bünyesini nasıl kurmalıyız ki her parçası birbirinden
haberli olarak işleyebilsin.”
Şûrada Alınan Kararlar
1. Üç sınıflı köy okullarının beş sınıfa çıkarılmıştır.
2. Okullarda derslerin öğleden önceye alınması ve öğle sonralarının
ortaokullarda isteğe bağlı, liselerde mecburi olarak öğretmenlerin yönetiminde
serbest ve ortak faaliyetlere ayrılması konusunda yapılan öneriler kabul edilmiştir.
3. Ortaöğretim kurumlarının il ihtiyacına göre bir planı hazırlanmıştır.
4. Erkek teknik, kız teknik ve ticaret öğretim kurumlarının yönetmelikleri
ve öğretim programları incelenip karara bağlanmıştır.
Şûraya getirilen konularda en önemlisi okul ders kitaplarıyla ilgili olmuş ve
tek tip kitap (devlet kitabı) sistemine gidilmesi teklif ve kabul edilmiştir.
5. Yüksekokul ve fakülteler Millî Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır.
6.
Tarih, Coğrafya ve Yurt Bilgisi dersleri ilköğretime konulmuştur.
Sonuçta: 1926 programında, ilkokulların temel amacının, “genç kuşağın
çevresine etkin olarak uyumunu sağlamak üzere iyi vatandaşlar yetiştirmek” olduğu
vurgulanarak Tarih, Coğrafya ve Yurt Bilgisi adlarıyla, dördüncü ve beşinci sınıflara
haftada ikişer saat Sosyal Bilgiler içeriğine uygun dersler konulmuştur. Bu dersler
daha sonraki programlarda da, ilkeler, içerik ve haftalık sürelerde yapılan kimi
değişikliklerle uzun yıllar yer almıştır.
Bu Şûrada doğrudan sosyal bilgiler olarak bir derse rastlamasak da dersin
içeriğine paralel olan bir çok konu ile ilgili uygulama yapılmıştır.
Neşriyat kongresi ve 1. Milli Eğitim Şûrası toplantılarından sonra kısa
aralarla birbirini izleyen üç toplantı düzenlenir. Önce 6 Haziran 1941’de Hasan Ali
Yücel’in başkanlığında 1. Coğrafya Kongresi toplanır, üç komisyondan oluşan bu
20
kongre, ilk, orta ve lise müfredat programları ile ders kitapları, coğrafya terimleri ve
coğrafi isimlerin yazılması, Türkiye Coğrafyası’nın ana hatları ve yerlerinin
adlandırılması üzerinde çalışmalar yapar. ‘’Kongrenin vardığı neticelerden biri,
kurulması önerilen ve kabul edilen Türk Coğrafya Kurumu’dur. Böylece Sosyal
Bilgiler öğretiminde ana derslerden birisi olan coğrafyanın gelişimi için önemli bir
adım atılmıştır.’’15
Eğitim Şûralarında amacın eğitimin bütünüyle ele alınması olduğu için, bu
ilk Şûrada da her derecede eğitim kurumlarına ait program ve yönetmeliklerin
incelenmesi önemli bir yer tutmuştur.16
Sosyal Bilgiler dersi için temel adımlar bu Şûra neticesinde atılmıştır. İlk
öğretimde günümüzdeki vatandaşlık dersinin temeli sayılabilecek ve günümüz
toplumunun şekillenmesinde önemli bir paya sahip olacak yurttaşlık dersi, küçük
yaşlarda verilerek sağlam bir vatandaş yetişmesi amaçlanmıştır.
15
Çıkar, Mustafa, Hasan-Âli Yücel ve Türk Kültür Reformu, Türkiye İş Bankası Kültür
Yay..,Ankara, 1998, s.98-99.
16
Sönmez, Şinasi, Eğitim ve Siyasette Hasan-Âli Yücel, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 2000, s.4445.
21
2.2. II. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan
Kararlar ve Uygulamaları
15-21 Şubat 1943 toplanan Şûranın gündeminde:
1. Okullarda ahlâk terbiyesinin geliştirilmesi
a) Türk ahlâkının sosyal ve kişisel prensiplerinin belirtilmesi
b) İlk ve orta dereceli okullarda bu prensiplerin gerçekleşmesini sağlayacak
tedbirlerin düşünülmesi mesleki ve teknik okullarda ayrı prensiplerin iş ahlâkına da
tatbiki
c) Bu tedbirlerin programa bağlanması
ç) Ortaöğretim kurumlarındaki sosyoloji ve ahlâk dersleri programının
bahse mevzu prensipler bakımından incelenmesi
d) Yükseköğretim gençliğinde ahlâk prensiplerine bağlılığın işlenmesi
e) Talebenin okul dışı durumlarının murakabesi meselesinin incelenmesi
2. Bütün öğretim kurumlarında anadili çalışmaları veriminin artırılması
a) Türkçe ve bilhassa yazma öğretiminin daha verimli olacak bir hâle
getirilmesi için gereken tedbirlerin belirlenmesi
b) Okullarda ve resmî, hususî yayın alanında imlâ birliğini kolaylaştırma
yollarının tayini
c) Yeni terimlerin yükseköğretimde yayılması yollarının kesin bir esasa
bağlanması
3. Türklük eğitiminde tarih öğretiminin metot ve vasıtalar bakımından
incelenmesi
a) İlk ve ortaokul tarih kitaplarının hazırlanmasında, bilim ve pedagoji
yönünden dikkate alınacak noktaların belirlenmesi
b) Lise tarih kitaplarının mükemmelleştirilmesi yolundaki mütalâaların
belirtilmesi
22
3- Dönemin Millî Eğitim Bakanı: Hasan Ali YÜCEL
4- Şûra Başkanlık Divanı şunlardan oluşmaktaydı:
Hasan Ali YÜCEL (Bakan), İhsan SUNGU (Başkan V. ), Rüştü UZEL(Başkan V. )
Cemil BİRSEL (Başkan V. )
5- Dönemin Millî Eğitim Bakanı’nın Şûra'yı Açış Konuşması
15-21 Şubat 1943 tarihleri arasında toplanan II. Millî Eğitim Şûrası'nda
Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel şu konulara temas etmiştir:
“Millî kültürümüz denildiği zaman, bunda, her Türk'ün şahsiyeti ve manevi
varlığı demek olan ahlâkı; Türklüğün en mahrem varlığını teşkil eden ve düşünmek
dediğimiz büyük insanlık işlevinin özü olan dili ve dilimiz Türk dilinin; millî
varlığımızın tarihin en eski kaynaklarından bugüne doğru yürüyüşünde hangi
yollardan geçtiğini, hangi kıtalarda medeniyet durakları kurduğunu ve insanlığa neler
getirip nasıl hizmet ettiğini gösteren Türk tarihini, üç unsur olarak görüyoruz. İkinci
Maarif Şûrası’nı bu üç ilke üstünde düşünmeye, bu konuda fikir birliği yapmaya
daveti lüzumlu ve faydalı bulduk.”
6- Şûrada Alınan Kararlar
II. Millî Eğitim Şûra’sında;
1. Bütün eğitim kurumlarında anadili çalışmalarında verimin artırılması
2. İlk ve orta dereceli okullarda tarih dersleri programları ile ders
kitaplarının çocuğun seviyesine uygun olmadığı
3. Mesleki ve teknik okullar için ayrı kitap yazılması
4. Kitaplara tarihî okuma parçaları eklenmesi
5. Millî tarihe ağırlık verilmesi
6. Ortaokul ve lise tarih öğretmenliklerine yalnız bu alanda öğretmen
yetiştiren kurumların mezunlarının atanması
7. Liselere sanat tarihi dersi konulması önerilmiş, bu teklifler Şûra'ca uygun
görülmüştür: Ayrıca;
23
a) Ahlâk eğitiminin amacı
b) İdeal Türk çocuğu
c) Türk ahlâkının başlıca toplumsal ve kişisel ilkeleri
d) Ahlâk eğitimi için her dereceli okullarımızda ve dışında alınması
gereken tedbirleri belirten rapor Şûra'da incelenip kabul edilmiştir.
Sonuçta: Şûranın
2. Maddesinde İlk ve orta dereceli okullarda tarih dersleri programları ile
ders kitaplarının çocuğun seviyesine uygun olmadığı
4. Maddesinde kitaplara tarihî okuma parçaları eklenmesi
5. Maddesinde millî tarihe ağırlık verilmesi ve
6. Maddesinde, Ortaokul ve lise tarih öğretmenliklerine yalnız bu alanda
öğretmen yetiştiren kurumların mezunlarının atanmasına yönelik alınan kararlar
sosyal bilgiler dersinin temel ayaklarından tarih dersine verilen önemin bir göstergesi
olarak görülmelidir. Yine 2. maddede İlk ve orta dereceli okullarda tarih dersleri
programları ile ders kitaplarının çocuğun seviyesine uygun olmadığı görüşü, eğitim
psikolojisinin de dikkate alındığının bir kanıtıdır. 17
Bu düşüncede ilk ve ortaokul tarih dersleri veren ders kitaplarının çocuğun
seviyesine uygun olmadığı noktasında ortak fikirler beyan edilmiş. Tarih kitaplarının
milli duygu ve karakterinin gelişmesi, tarih sevgisi uyandırması, üslubunun açık ve
hikaye şeklinde olması, milli tarihe daha fazla ağırlık vermesi, kitaplara tarih
okumaları eklenmesi sağlanmıştır.
Kitaplar uzman pedegoglar ve tarihçiler tarafından incelenerek günümüz ilk
öğretim kitaplarının ilk örnekleri verilmiştir.
17
II. Milli Eğitim Şurası , Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara, 1992, s.160.
24
2. 3. IV. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili Alınan
Kararlar ve Uygulamaları
23-31 Ağustos 1949 tarihinde toplanan şûranın gündeminde
1- 1948-49 ders
yılından itibaren uygulanmaya başlanan ilkokul
programının incelenmesi
2- Yeni ortaokul programı projesinin incelenmesi
3- Lise ders konularının dört yıllık teşkilata göre tespiti
4- Ortaokullara ve liselere öğretmen yetiştiren eğitim enstitüleri ve yüksek
öğretmen okulu teşkilatının ihtiyaçlara göre düzenlenmesi
5- Eğitim ve öğretimde dayanılan demokratik esasların gözden geçirilmesi
3-Dönemin Millî Eğitim Bakanı:
Dr. Tahsin BANGUOĞLU
4-Şûra Başkanlık Divanı:
Dr.
Tahsin
BANGUOĞLU
Besim KADIRGAN, Rüştü UZEL, Ord. Prof. Celâl SARÇ, Prof. Hulki EREN,
Prof. Hikmet BİRAND
5- Dönemin Millî Eğitim Bakanı'nın Şûrayı Açış Konuşması
22-31 Ağustos 1949 tarihleri arasında toplanan IV. Millî Eğitim Şûrası’nda
Millî Eğitim Bakanı Dr. Tahsin BANGUOĞLU açış konuşmasında olarak şu
konulara temas etmiştir:
“Ortaöğretimde, ortaokullarda ve liselerde bir formasyon noktası vardır.
Yani bu okullarda yetişen çocuklarımızda bir formasyon noksanı vardır. Bu noksan
birtakım metot kusurlarından ve müfredat kusurlarından ileri gelmektedir.
Metot kusurları şunlardır: Ortaokullarda ve liselerde pasif bir tedrisat
yapmaktayız. İlkokullarımızda tahakkuk ettirmeye çalıştığımız ve bir dereceye kadar
da muvaffak olduğunuz tedrisat aktif, mukabil ortaokullarda ve liselerde pasiftir.
Okuttuğumuz maddelere gelince; bunlar da ihtiyaca uygun değildir.
Hayatla ilgisi olmayan birçok maddeler okutuyoruz, memleketin realitesinde
bulunmayan
birtakım
şeyler
öğretiyoruz.
25
Memleket
mevzularını,
çocuğun
muhitindeki mevzuları ders konusu yapıp onları öğretmiyoruz. Öğrettiğimiz konular
hayati değildir.
Birde buna ilave olarak bir rapor hâlinde yüksek heyetinize sunduğumuz
“Demokrasi Terbiyesi” meselesi vardır. Biz Türk milletinin maarifçileri sıfatıyla
memleketimizde bugün cereyan etmekte olan rejim istihalesine lâkayt kalamazdık.
Kalamazdık, çünkü bu memleketin iktibas ettiği yeni fikirlerin ön safhasında
bulunmuşlardır. Bu vazifeyi aynı zamanda seleflerimiz olan nesillere karşı da
borçluyuz.
Bu
memlekette
medeniyet
fikrinin
ön
saflarında
öğretmenler
dövüşmüşlerdir. Bu memlekette hürriyet fikrinin ön saflarında öğretmenler
dövüşmüşlerdir. Bu memlekette cumhuriyet için yine ön saflarda öğretmenler
dövüşmüşlerdir. Bu sefer bu demokrasi idealinin ön safında da yine bizim
arkadaşlarımız bulunacaktır. Buna hiç şüphe yoktur. Demokrasi idaresi yeni bir
terbiye meselesidir, memlekette yeni bir fikrin mal edilmesidir. Bu fikri yeni nesillere
gereği gibi aşılayacak ve bu yeni hayat tarzını onlara fiilen öğretecek gene
hocalarımızdır”.
6- Şûrada Alınan Kararlar
1- Yeni ortaokul programı projesinin incelenmesi
2- Lise ders konularının dört yıllık teşkilata göre tespiti
3- Ortaokullara ve liselere öğretmen yetiştiren eğitim enstitüleri ve yüksek
öğretmen okulu teşkilatının ihtiyaçlara göre düzenlenmesi
4- Bu enstitülerde beden eğitimi ve resim-işin ayrı branşlar hâlinde ele
alınması kabul edilmiştir. Bunun yanında;
a) Eğitim ve öğretimde dayanılan demokratik esasların gözden geçirilmesi
b) Öğretmen yetiştiren kurumların programlarında gerekli değişikliklerin
yapılması
c) İlkokul ikinci devrede ayrı ayrı okutulan Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık
Bilgisi derslerinin bir ders hâlinde ve çocuk psikolojisine göre düzenlenmesi
26
d) Köy enstitüleri ile ilk öğretmen okullarının öğretmenlerinin aynı
kaynaktan yetiştirilmesi amacıyla birleştirilmesi teklifleri Şûra Genel Kurulunca bazı
değişikliklerle kabul edilmiştir.
e) Ortaokullarda eğitim öğretimin anlayış ve uygulanış bakımından
ilkokullara yaklaştırılması, bu iki kuruluş arasında paralellik ve ahenk sağlanması
f) Öğrencilerin hayata atılımları, meslek okullarına gitmeleri, liseye devam
etmeleri hâllerinde kendilerine gerekli olan bilgi ve becerilerin kazandırılması
g) İmtihanların objektif esaslara göre yapılması kararlaştırılmıştır.
5- Eğitim ve öğretimde dayanılan demokratik esasların gözden geçirilmesi
6- Öğretmen yetiştiren kurumların programlarında gerekli değişikliklerin
yapılması
7- İlkokul ikinci devrede ayrı ayrı okutulan Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık
Bilgisi derslerinin bir ders halinde ve çocuk psikolojisine göre düzenlenmesi
8- Ortaokullarda eğitim öğretimin anlayış ve uygulanış bakımından
ilkokullara yaklaştırılması, bu iki kuruluş arasında paralellik ve ahenk sağlanması
9- Öğrencilerin hayata atılımları
10- Meslek okullarına gitmeleri, liseye devam etmeleri hallerinde
kendilerine gerekli olan bilgi ve becerilerin kazandırılması
11- İmtihanların objektif esaslara göre yapılması kararlaştırılmıştır.
27
Sonuçta:
Sosyal bilgiler öğretimi ile ilgili en önemli karar 4. M.E.Ş.’da alınmıştır
1949’a kadar ayrı disiplinler halinde işlenen tarih, coğrafya, yurttaşlık dersleri tek
bir çatı halinde disiplinler arası bir sistemle sosyal bilgiler adında yeni bir ders
olarak düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu şekilde birbiriyle ilişkili dersler
ilkokulların seviyesine uygun olarak programlanmış böylece milli benliğine bağlı,
bilinçli yurttaşlar yetiştirilmeye çalışılmıştır.
1936 programının “Hedefler” kısmının 14. maddesinde yer alan “İlkokulun
ilk üç sınıfını oluşturan birinci dönemde toplu öğretim esasına uyulacaktır. Bu esasa
göre, bu dönem, bütün dersler Hayat Bilgisi konuları etrafında verilecektir. Hayat
Bilgisi derslerinde, Tarih, Coğrafya, Tabiat ve Yurttaşlık Bilgisi gibi bağımsız
niteliği olan bilimleri ayrı ayrı değil, Hayat Bilgisi dersi içinde verilecektir.”
Hükmü, 1937 yılında çıkan İ. Hakkı Baltacıoğlu’nun “Toplu Öğretim” adlı kitabında
eleştirilmiş, bunun nasıl yapılacağı sorulmuştur. 1948 programında yer alan 17.
madde, buna, “Bu esasa göre, bu dönemde bütün dersler, Hayat Bilgisi etrafında
organik bir bütün teşkil eder.” Şeklinde bir cevap vermiştir. 18
İ. Hakkı Baltacıoğlu’nun eleştirileri günümüz eğitim sisteminden çok eski
tip klasik eğitim sistemini savunan bir yapıdadır. Hâlbuki günümüz eğitim sistemi,
disiplinler arası ilişkilendirmeyle, daha akılda kalıcı ve derslerin birbirlerine
yardımcı olması yönünden daha pratiktir. Bu durum 1948 ilköğretim programında
yer alan 17.Maddede açıkça söylenmektedir.
4. Milli Eğitim Şûrası’nın İlkokul Programı Katkıları:
Bu program hazırlanıp yayımlandıktan ve bir yıl da uygulandıktan sonra 2131 Ağustos 1949 tarihleri arasında Ankara’da toplanan 4. Milli Eğitim Şûrası’nın
gündeminde yer aldı. Şûra’da ilgili komisyon, hazırladığı raporda, Milli Eğitimin
Amaçlarını, o sırada kabul edilmiş bulunun İnsan Hakları Beyannamesi ile
karşılaştırarak, birbirleriyle uygun bulunduğunu açıkladı.
Programda yer alan 17 ilkeye bir de 18 ilke eklendi. Bu şöyle açıklanmıştı:
“İş İlkesi İlkokulun bütün çalışmalarında, çocukları bizzat çalışarak sonuçlar almaya
18
İlkokul Programı, Ankara,1948, s. 20.
28
sevk etmek, önemle göz önünde bulundurulacaktır. Öğrenciler, işlenecek konuları,
türlü
deneyler,
gözlemler
yaparak
inceleyecekler
ve
yaşayarak
değerlendireceklerdir.”19
Fakat, bu değerli ilke, 1968 programını hazırlayanların gözünden kaçmıştır.
Bu programın hazırlıkları yapılırken 1949 tarihinde toplanan 4. Milli Eğitim
Şûrası’nın katkısının dikkate alınmadığı anlaşılıyor. Oysa bu ilke, açıkça yazılmamış
olsa bile, 1926 programından beri vardır.
Şûra’da, programa eklenecek ve programdan çıkarılacak maddeler ayrı arı
tespit edilmiş ve özellikle tarih dersi programı çok eleştiriye uğramıştır. Bu dersin
programının öğrenciler için ağır olduğu kanaatine varıldı. Kendi tarihimizin ana
çizgileri ile çocuğun yaşama uygun bir tarih programı hazırlanması gerektiği
belirtildi. Ayrıca, genel kurulda, Tarih, Coğrafya ve Yurttaşlık bilgisi derslerinin
birleştirilerek “Sosyal Bilgiler” adı altında üniteleştirilmesi önerildi. Komisyonun da
buna taraftar olduğu ve bu konuda bir kamuoyu yaratılmasının gerekliğine raporda
işaret edildiği belirtildi.
İlkokul Programı Komisyonunun üzerinde durduğu en önemli sorun,
öğretmenli ve beş sınıflı köy okullarında programın nasıl uygulanacağı idi. Bunun
için getirilen öneri, köy okulu öğretmeninin beş sınıf yerine, hiç değilse iki, üç sınıfla
karşı karşıya kalması idi. Bunun için, köy okuluna-eğitmenli okullarda olduğu gibi 23 yılda bir öğrenci alınması idi. Komisyonun getirdiği bu öneriye zamanın İlköğretim
Genel Müdürü Yunus Kâzım Köni karşı çıktı. Bunun sosyal adalet ilkesine aykırı
olacağını, okul çağına gelmiş kimsenin okula alınamazlık edilmeyeceğini belirtti.20
19
20
Dördüncü Milli Eğitim Şûrası, Milli Eğitim Bakanlığı Yay .,İstanbul, 1949, s. 229.
IV. Milli Eğitim Şurası, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara, 1990, s.277
29
2. 4. V. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler eğitim ile ilgili alınan
kararlar ve uygulamaları
04-14 Şubat 1953 tarihlerinde toplanan şûranın gündemi şöyledir:
1. Okul öncesi öğretim ve eğitimin anaokulları için hazırlanmış olan
program ve yönetmeliğin incelenmesi
2. İlkokullarda sağlık konusu ile ilgili alınması gerekli tedbirlerin tespiti
3. Özel eğitime muhtaç çocuklar için hazırlanmış olan raporun, yetiştirme
yurtlarına ait yönetmeliklerin incelenmesi ve korunmaya muhtaç çocuklar
hakkındaki
kanunun
gözden
geçirilerek
değişiklik
gerektiren
kısımlarının
araştırılması
4. İlköğretim Kanunu tasarısının incelenmesi ve mecburi ilköğretimin
planlanması
5. İlkokul programının yeniden gözden geçirilmesi
6. Yeni İlkokul Yönetmeliği tasarısının incelenmesi
7. İlkokullara öğretmen yetiştirilmesi, öğretmen okulları ile köy enstitüleri
yeni öğretim programı ve meslekte olgunlaşma konularının incelenmesi
8. İlkokul öğretmenlerini ilgilendiren diğer konular ve genel olarak
ilköğretim sorunları
3. Dönemin Millî Eğitim Bakanı : Tevfik İLERİ
4. Şûra Başkanlık Divanı : Tevfik İLERİ, Reşat TARDU, Bekir TÜRK,
Ord. Prof. Kazım İsmail GÜRKAN
30
5. Dönemin Millî Eğitim Bakanı'nın Şûra'yı Açış Konuşması
14 Şubat 1953 tarihleri arasında toplanan V. Millî Eğitim Şûrası'nın açış
konuşmasında Millî Eğitim Bakanı Tevfik İLERİ şu konulara temas etmiştir:
“Sayın Şûra Üyeleri,
Şûra bu içtimasında, Türkiye'de İlköğretim mevzusunu müzakere edecektir.
Millî Eğitimimizin türlü meseleleri arasında ilköğretim birinci derecede
ehemmiyeti haiz bulunmaktadır. Bu öğretimi kemiyet ve keyfiyet bakımından bir an
evvel en ileri bir şekilde memleketin en uzak köşelerine kadar yaymak
mecburiyetindeyiz.
İlköğretim teşkilatının mecburi ve ihtiyarî olmak üzere iki kısma ayrılması
uygun görülmüştür. Mecburi olanlar ilkokullarla yetiştirici ve tamamlayıcı sınıflar,
özel eğitim ve öğretime muhtaç çocuklar için açılacak okullar olacaktır. Okul öncesi
eğitim ve öğretim teşkilatıyla tamamlayıcı kurslar, ihtiyarî müesseseler mahiyetinde
kurulacaktır.
Çeşitli sebeplerle henüz ilkokul açılmamış, birbirine yakın küçük köylerin
bulunduğu yerlerde pansiyonlu ve yatılı ilkokullar, gündüzlü bölge okulları açılması,
gezici öğretmenlikler ihdası derpiş edilmiş ve okulun faaliyetini istihsal hayatının
icaplarına uydurmak üzere mevsiminde yayla, otlak ve bağlara taşınan köylerin
okullarının da oralarda vazifelerine devam etmeleri dikkate alınmıştır.
Vekâlet iyi vasıfta öğretmen yetiştirme ve yetişen öğretmenleri meslek
bakımından olgunlaştırma kararındadır.
Bundan böyle köy enstitülerine köy ve muayyen bir nispet dâhilinde şahıs
ilkokul mezunları alınarak (eski beş yıla mukabil) altı yıl; öğretmen okullarına
ortaokul mezunları alınarak (eskisi gibi) üç yıl öğretime tabi tutulacaktır. Vekalet
ayrıca öğretmenlerin terfi, taltif, nakil ve tecziyelerine ait bilhassa istikrarı
sağlayacak bir kanun hazırlamıştır.
Sayın şûra üyeleri,
Herkesçe bilinen şu hakikatleri burada bir kere daha tekrar etmeyi faydalı
buluyorum: Önümüzdeki yirmi, yirmi beş yıl memleketimiz için ehemmiyetli ve pek
31
hayatî bir devredir. Yeni Türk nesillerini ilmî usullerle ve asrın ihtiyacına uygun
şekilde yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Bu zarureti gerçekleştirmek için herhangi bir
tılsımdan medet umacak vaziyette değiliz. Milletimiz, gayeye varabilmemizin teminini
millî eğitim teşkilatımızdan beklemektedir. Çocuklarımızı, yaptıklarını bilerek yapan,
millî ideale bağlı, ruhları ve şahsiyetleri üstün birer insan olarak yetiştireceğiz.
Çocuklarımız, sonsuz bir çalışma ihtirası taşımalı, başarının zevkini duymalı, tembel
ve tufeyli yaşamaktan nefret etmeli, organizasyon kabiliyetlerini geliştirmeli, iyi
ahlaklı, yapıcı ve yaratıcı vatandaşlar olmalıdırlar. Talim ve Terbiye usullerimizde
ne kadar kuvvetlenirsek, bu üstün ideale o derece yaklaşmış olacağız.”
6. Şûrada Alınan Kararlar
1.
İlkokul programının amaç ve ilkeleriyle içeriği arasında ahenk
sağlanması
2.
Toplu öğretim anlayışının ikinci devrede de hâkim olması
3.
Aylık ve yıllık saatlerin kullanılmasında esneklik sağlanması
4.
Programların yaygınlaştırılmadan önce denenerek geliştirilmesi karara
bağlanmıştır.
Ayrıca;
İlköğretim Kanun Taslağı üzerinde görüşmeler yapılmıştır.
Sonuçta:
Bu kararla 1953 yılında toplanan Beşinci Milli Eğitim Şûrasında, Sosyal
Bilgiler
dersinin
ilköğretim
ve
ortaöğretim
kurumlarında
da
okutulması
kararlaştırılmış olmasına karşın, ancak 1962 yılında, sınırlı biçimde uygulamaya
konulmuş bulunan İlkokul Program Taslağı’na bu dersin “Toplum ve Ülke
İncelemeleri” adıyla girdiği bilinmektedir.
Birinci devrede toplu öğretim esasına göre ilerleyen dersler, ikinci devrede
birdenbire çocuğun kavrayışına, düşünme tarzına ve tecrübe imkânlarına uymayan
bir istikamet almaktadır.
32
Meselâ, hayat bilgisi dersleri bu devrede birdenbire tabiat bilgisi, tarih,
coğrafya, yurttaşlık ve aile bilgisi halinde dallanmakta, her biri çocuk seviyesini aşan
mücerret bir mahiyet alarak ağırlaşmaktadır. Bu durum uzun zamandan beri
öğretmenlerimiz kadar, çocuk velilerinin de haklı şikâyetlerine yol açmıştır.
Bu mahzurları önlemek için, birinci devredeki öğretim sistemine, ikinci
devre öğrencilerinin gelişme kademelerine uygun bir düzenleme lüzumu belirmiştir.
Bu sebeple ikinci devre öğrencilerinin zihni seviyeleri ve ruh durumları göz önünde
tutularak hayat bilgisi topluluğunu vücuda getiren bilgi unsurlarının ayrılması, fakat
bu bilgilerin guruplar halinde birleştirilmesi zaruri görülmüştür.
Bu suretle birinci devredeki hayat bilgisi, ikinci devde iki ana grupta
ayrılmıştır.
a) Tarih, coğrafya ve yurttaşlık bilgisi derslerinin “Sosyal Bilgiler” adı
altıda,
b) Tabiat bilgisi, tarım konularının “Tabiat Bilgisi” adı altında
birleştirilmesi ve aile bilgisi konularının bu iki guruptan her biri ile ilgili konuları
olduğu hesaba katılarak, bu dersin topluluğa ait kısımlarının birinci gurup, tabiat
bilgisine ait kısımlarının ikinci gurup içerisine alınması uygun görüldü.
Dersleri bu suretle gruplandırmaktan maksat, bunları sadece birbirine
eklemek değil, bir hâdiseyi veya bir problemi çeşitli bilgi ve anlayış zaviyesinden
çocuğa inceletmek ve araştırma imkânlarını sağlamaktadır. Bu sebeple, bu derslerin
öğretiminde yetişkinlere mahsus mantıklı bir sıraya rivayet etmek doğru değildir.
Çocuğun çevresindeki hâdise ve problemlerim hareket noktası olarak alınması
zaruridir.
Meselâ: Bir Cumhuriyet Bayramı, öğretmen için hem tarih, hem coğrafya,
hem de yurttaşlık bilgisi ve anlayışı veren çeşitli bilgi unsurlarının birleştiği bir ünite
teşkil eder.21
21
V. Milli Eğitim Şurası, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara, 1990, s.349.
33
2. 5. VIII. Milli Eğitim Şûrası ve Şûrada Sosyal Bilgiler Eğitim ile İlgili
Alınan Kararlar ve Uygulamaları
28 Eylül-3 Ekim 1970 Tarihlerinde toplanan şûranın gündeminde
1. Ortaöğretim Sistemimizin Kuruluşu
2. Yükseköğretime Geçişin Yeniden Düzenlenmesi
3- Dönemin Millî Eğitim Bakanı: Prof. Dr. Orhan OĞUZ
4- Şûra Başkanlık Divanı: Prof. Dr. Orhan OĞUZ
5- Dönemin Millî Eğitim Bakanı'nın Şûrayı Açış Konuşması
28 Eylül- 3 Ekim 1970 tarihleri arasında toplanan VIII. Millî Eğitim
Şûrası'nın açış konuşmasında konuşan Millî Eğitim Bakanı Prof Dr. Orhan OGUZ şu
konulara temas etmiştir:
“VIII. Millî Eğitim Şûrası'nın Türk Eğitim tarihinde müstesna bir yeri
olacaktır.
VIII. Millî Eğitim Şûrası, Millî bünyemize uygun bir eğitim sisteminin
kuruluşu ile her zaman anılacaktır.
VIII. Millî Eğitim Şûrası’na ortaöğretimin kuruluşu ile yükseköğretime
geçişin yeniden düzenlenmesi konusunu getirişimiz tesadüfi değildir.
Bugün, toplumun ve ekonominin ihtiyaçlarına uygun, amaçlarına yönelmiş
bir eğitim sistemini kurmak mecburiyetini her zamandan daha çok hissediyoruz.
Öğrenicilere bilgi yükleme, bir nevi ansiklopedimiz ile onları ezbere sevk
etme yerine; onlara öğrenme, inceleme yollarını gösteren, bilimsel düşünme ve
araştırma yeteneğini kazandıran bir esası getirmek istiyoruz. Bu suretle herkes,
kabiliyetine göre yükseköğretim dalına, iş hayatına veya hem yükseköğretime hem de
hayata hazırlanma durumunda olacaktır. Her öğrenci için dikey ve yatay geçiş
imkânları tahsis edilmiştir. Ortaöğretimin ikinci kademesinin ilk yılı yöneltme
işlemine tahsis edilmiştir. Bu yöneltme zorlayıcı ve gücendirici değil, yol gösterici ve
özendirici esaslara bağlanmaktadır.
34
Yöneltme sınıfından sonra öğrenciler, ilgi, istidat ve kabiliyetlerine göre
edebiyat, fen, iş, meslek kolları teknisyen liselerine ve öğretmen liselerine
ayrılacaklardır.
Bütün ders programlarının ve kitapların yeniden hazırlanması, öğretim
metotlarının ve kitapların yeniden hazırlanması, öğretim metotlarının ve araçlarının
modernleşmesi, okul yapıları ve tesislerinin eğitsel esaslara göre geliştirilmesi,
öğretmen yetiştirme, geliştirme istihdam esaslarının gözden geçirilmesi zorunludur.”
6. Şûrada Alınan Kararlar
Türk Millî Eğitim Sisteminin Yapısı
(1)
Millî eğitimin amaçlarını gerçekleştirmekle görevli Türk eğitim
sistemi bir diğerine dayalı üç öğretim derecesinden oluşur:
1- İlköğretim
2- Ortaöğretim
3- Yükseköğretim
(2) Her okul öğretim derecelerinden birine uygun olarak yatay ve dikey
geçiş yolları belirtilmek suretiyle mutlaka eğitim sisteminin bütünlüğü içinde açılır.
Çeşitli yaygın eğitim kurumlarında bu kayıt aranmaz.
İlköğretim
(3) İlköğretim ve eğitim 5 Ocak 1961 tarih ve 222 sayılı İlköğretim ve
Eğitim Kanunu ile düzenlenmiştir.
Ortaöğretim
(4) Ortaöğretim ilköğretime dayalı genel olarak 12-17 yaşlar arasındaki
öğrencilerin genel mesleki ve teknik her türlü eğitimlerini kapsar.
(5) İlkokulu bitiren istekli her öğrenci ortaöğretime devam etmek ve genel,
mesleki ve teknik her türlü ortaöğrenim imkânlarından ilgi, istidat ve kabiliyetleri
ölçüsünde yararlanmak hakkına sahiptir.
(6) Ortaöğretim
görevi,
öğrencilere
kişisel
ve
toplumsal
hayatın
gerektirdiği nitelikte ortak bir genel kültür ve vatandaşlık eğitimi kazandırmak, onları
35
ilgi, istidat ve kabiliyetlere göre iş alanlarına, mesleklere veya yükseköğretime
hazırlamaktır. Bunu sağlamak için ortaöğretim derecesi iki kademeden kurulur:
A- Birinci devre ortaöğretim
B- İkinci devre ortaöğretim
A- Birinci Devre Ortaöğretim
(7) a) Birinci devre ortaöğretim, genel olarak 12-14 yaşlarındaki öğrencilere
verilen eğitimin tümünü kapsar.
b) Yanlış ve erken bir seçimi önlemek ve böyle bir seçim sonucu normal
eğitim süresini uzatabilecek herhangi bir zaman kaybına yer vermemek için bu
devrede öğretim ihtisaslaşmalı; ancak, öğrencilere seçmeli dersler, ders dışı eğitsel
ve sosyal faaliyetler, öğretmen-veli ilişkileri, sürekli gözlemler ve rehberlik yolu ile
istidat ve kabiliyetleri anlama, buna göre ya ikinci devrenin çeşitli programlarına
yönelme ya da hayata hazırlama bakımından yardım edilmelidir.
c) İkinci devrenin çeşitli programlarına yöneltme “yol gösterici” nitelikte
olup “zorlayıcı” değildir.
ç) Bu sebeplerle birinci devre ortaöğretim programı, bütün ikinci devre
programlarının ortak gövdesidir ve bu programın uygulandığı okul tek tip
ortaokuldur.
Ortaokul
(8) Ortaokul, ilkokulun devamı ve ortaöğretimin birinci devresi olarak;
a) Öğrencilerin genel eğitimini yaş ve fikir seviyelerine uygun surette
sağlamak
b) Çevrenin
ekonomik
özellikleri
de
göz
önünde
bulundurularak
öğrencilerin ilgi, istidat ve kabiliyetlerini ortaya çıkarıp geliştirmek
c) Öğrencilere ikinci devre ortaöğretim programlarını takip için gerekli olan
bilgi becerileri kazandırmak
ç) Hayata atılmak isteyenlere tutacakları işlerde başarı şartlarının esaslarını
kavratmak görevlerini üstlenir.
36
(9) Bu görevleri yerine getirmek için ortaokulda dersler,
a) Mecburi dersler
b) Seçmeli dersler
Olmak üzere iki grupta toplanır. Mecburi dersler her öğrencinin istisnasız
olarak alacağı genel derslerdir. Seçmeli dersler ise çevrenin özelliklerine ve şartlarına
göre tespit edilen ve seçimi her öğrencinin isteğine bırakılan derslerdir.
(10) Ortaokulun görevlerini ifa etmesini sağlayan mecburi ve seçmeli
derslerin çeşitleri ile bu derslerin sınıflara göre haftalık dağıtımı taslakta
gösterilmiştir.
(11) Aynı ortaokul programı, ikinci devre genel, mesleki ve teknik
okulların varsa birinci devrelerinde de uygulanır. Bu okullarda seçmeli derslerin sayı
ve çeşitleriyle bunların uygulama ve laboratuar çalışmaları, ilgili okulun ikinci
devresinin amaçları ve özellikleri dikkate alınarak artırabilir.
(12) Sınıf öğretmenleri kurulu, öğrencinin isteğini ve sınıf öğretmenlerinin
teklifini de inceleyerek çocuğun ikinci devre ortaöğretimde yönelebileceği programı
tayin hususunda öğrenci velisine yapılacak tavsiyeyi karşılaştırır. Okul idarecisi bu
tavsiyeyi öğrencinin okul dosyasına işler. Bu tavsiye zorlayıcı değil, yol göstericidir.
B- İkinci Devre Ortaöğretim
(13) İkinci devre ortaöğretim,
a) Ortaokula dayalı genel olarak 15-17 yaş grubundaki öğrencilere verilen
genel, mesleki ve teknik eğitimin tümünü kapsar.
b) Bütün öğrencileri çeşitli programlarla ilgili, istidat ve kabiliyetlerine göre
iş alanlarına, mesleklere veya yükseköğretime hazırlar.
c) Bütün öğrencilere ortaöğretim seviyesinde asgari ortak bir genel kültür
kazandırır; onlara hem mesleki yetişmeleri için hem de hayata uyabilmeleri için
yararlanabilecekleri sağlam bir temel hazırlar.
ç) Birinci devrede temayül ve yetenekleri belirlemekle beraber ikinci devre
başlarında pek çok çocuk henüz yollarını aramakta olduklarından, öğrencilerin ilgi,
37
istidat ve kabiliyetlerinin daha belirgin olmasına fırsat verir, istekle yönelebilecekleri
çeşitli programlar için geniş seçim imkânları hazırlar.
d) Yöneltme yanılmaları ve zaman kaybını önlemek, muhtemel gelişmelere
göre tekrar yönelmeyi kolaylaştırmak için çeşitli programlar arasında yatay ve dikey
geçiş yolları açar.
(14) Yukarıdaki ilkelere göre ikinci devre ortaöğretimin üç temel görevi
vardır:
a) Yükseköğretime hazırlamak
b) Hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlamak
c) Hayata veya iş alanlarına hazırlamak
Bu görevlerin yerine getirilmesinde, öğrencilerin istedikleri ve kabiliyetleri
ile toplumun ihtiyaçları arasında denge sağlaması göz önünde tutulur.
Çeşitli Programlar
(15) Bu üç temel görevi yerine getirebilmek için ikinci devre ortaöğretim
kurumlarında:
a) Yükseköğretime hazırlayan programlar
b) Hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programlar
c) Hayata veya iş alanlarına hazırlayan programlar düzenlenir.
Öğrencileri bu programlara yöneltebilmek için ikinci devre ortaöğretimin
birinci yılı, ortak nitelikleri olan bir yöneltme sınıfı olarak düzenlenir.
Yöneltme Sınıfı
(16) Yöneltme sınıfı genel, mesleki ve teknik ortaöğretimin ikinci
devresinin birinci yılıdır.
Bu sınıfta;
a) Birinci devreden gelen öğrenciler arasındaki seviye farkları getirilmeğe
çalışılır.
b) Birinci devre sonunda öğrencilere yapılan yöneltme tavsiyelerindeki
38
muhtemel yanılmaları düzeltme imkân ve fırsatı bulunur.
c) Öğrenciler, müteakip yıllarda yönelecekleri programlar için hazırlanır.
(17) Bu görevlerin yerine getirilebilmesi için yöneltme sınıfında genel
kültürü sağlayan ortak mecburi dersler ile öğrencileri ilgi, istidat ve kabiliyetlerine
göre müteakip yıllardaki çeşitli programlara yönelten seçmeli dersler vardır.
(18) Ortak mecburi dersler bütün mesleki ve teknik okulların birinci
sınıflarında da aynen uygulanır; ancak seçmeli derslerin tespitinde okulun amaçları
ve özellikleri dikkate alınır ve gerekiyorsa, haftalık ders saati artırılabilir. Aynı
seçmeli dersleri bu saatlere kadar uygulamayan diğer okulların birinci sınıflarından
mesleki ve teknik okulların ikinci sınıflarına geçmek isteyenler için yeni ders yılına
başlamadan önce yoğunlaştırılmış telâfi kursları düzenlenir.
(19) Yöneltme yılında, birinci ve ikinci kanaat dönemleri sonlarında, sınıf
öğretmenleri kurulu, rehberlik servisinin teklifini, öğrencinin isteğini ve sınıf
öğretmenlerinin görüşünü de inceleyerek, öğrencinin yöneltme sınıfından sonra
yönelebileceği programı seçme hususunda öğrenci velisine yapılacak tavsiyeyi
kararlaştırır. Okul idaresi, yılsonunda yapılan tavsiyeyi öğrencinin okul dosyasına ve
karnesine işler. Bu tavsiye zorlayıcı değil, yol göstericidir.
(20) Yöneltme sınıfında öğrenciler, istekleri de dikkate alınmak suretiyle,
kabiliyetlerine ve derslerdeki başarı derecelerine göre;
a) Yükseköğretime hazırlayan programlardan birine
b) Hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programlardan birine
c) Hayata veya iş alanlarına hazırlayan programlardan birine Yöneltilmiş
olurlar.
(21) Bu programlara ayrılmada, yöneltme yılında okutulan derslerden veya
ders gruplarından alınacak başarı şartları her programın özelliğine göre ayrı ayrı
belirtilir.
39
Yükseköğretime Hazırlayan Programlar
(22) Onuncu sınıfta yükseköğretime hazırlayan iki çeşit program vardır:
a) Edebiyat
b) Fen
(23) On birinci sınıfta dört çeşit program vardır
Onuncu sınıf Edebiyat programlarından gelenler için;
a) Dil ve Edebiyat
b) Sosyal ve Ekonomik Bilimler
Onuncu sınıf Fen programından gelenler için;
a) Matematik ve Fizik
b) Tabiat Bilimleri
(24) Programları dört ana yönde öğrencilerin yükseköğretime yönelmelerini
sağlar:
Dil-Edebiyat: Dil ve edebiyat fakülteleri, ilgili diğer akademi ve
yükseköğretim kurumları
Sosyal ve Ekonomik Bilimler: Hukuk, iktisat, siyasal bilgiler ve eğitim
fakülteleri, iktisadi ve ticari bilimler fakülte veya akademileri, ilgili diğer akademi ve
yükseköğretim kurumları
Matematik ve Fizik: Uygulamalı bilimlerle ilgili fakülteler, fen fakülteleri,
ilgili diğer akademi ve yükseköğretim kurumları
Tabiat Bilimleri: F.K.B’ye dayalı fakülteler ilgili diğer akademi ve
yükseköğretim kurumları
Yükseköğretime Hazırlayan Çeşitli Programlarda Derslerin Çeşitleri ve
Ağırlıkları
(25) Yükseköğretime hazırlayan ikinci devre ortaöğretimin ç eşitli
programları, öğrencilerin ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden olan ferdi
40
farklılıklarına ve yöneltildikleri yükseköğrenim alanlarının istek ve ihtiyaçlarına
cevap vermek üzere;
a) Ortak mecburi dersler
b)Programlara ait özel dersler
c) Seçmeli derslerden kurulur.
Ortak mecburi dersler, her programda her öğrenci için mecburi olan
derslerdir.
Özel
dersler,
öğrenciyi,
ilerde
gireceği
yükseköğrenimin
çeşitli
programlarına yönelten ve ona bu yönde gelişme ve derinleşme imkânı veren, yalnız
ilgili programdaki öğrenciler için alınması gereken derslerdir.
Seçmeli dersler, belli bir programa girmiş olan öğrencinin ortak mecburi ve
özel dersleri dışında, ilgi ve istidatına göre serbestçe seçtiği derslerdir.
Yükseköğretime hazırlayan çeşitli programlarda, dersleri yıllara yaymak
ilkesi yerine, mümkün olduğu ölçüde dersleri teksif olarak toplamak ilkesi
benimsenmelidir.
(26) Yükseköğretime hazırlayan programların öğrenim süresi, yöneltme
sınıfı üzerine şimdilik iki yıldır.22
Hem Mesleğe Hem De Yükseköğretime Hazırlayan Programlar
(27) Hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programların
öğrenim süresi, yöneltme sınıfı üzerine üç yıldır.
(28) Bu okullarda, yükseköğretime hazırlayan programlar arasından
seçilecek biri veya birkaçı ile meslek dersleri ve uygulamaları verilir. Sadece bazı
özel dersler ile seçmeli derslerle arasında aynilik yerine denklik düşünülür.
Gerekiyorsa haftalık ders saati artırılır.
(29) Diğer bakanlıklara bağlı teknisyen seviyesinde eleman yetiştiren
okullar da bu gruba girer.
(30) Bu okulları bitirenlerin personel statülerinde bir yıllık öğrenim farkı
22
VIII. Milli Eğitim Şurası, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara, 1990, s.305.
41
değerlendirilir. Ayrıca bunların hangi yükseköğretim kurumlarına tercihi olarak
alınabilecekleri belirtilir.
Hayata veya İş Alanlarına Hazırlayan Programlar
(31) İkinci devre ortaöğretim derecesinde bir öğrenimle yetinmek isteyen
öğrenciler için onları hayata veya iş alanlarına hazırlayan çeşitli programlar
düzenlenir. Bunlar;
a) Az masraflı tesis, araç ve gereç isteyen programlar
b) Masraflı tesis ve atölyeler gerektiren programlar olarak başlıca iki grupta
toplanır.
Az Masraflı Tesis, Araç ve Gereç İsteyen Programlar
(32) Bu gruba giren programlar az masraflı tesis, araç ve gereç isteyen
çalışma alanlarını kapsar: büro eğitimi ve sekreterlik, muhasebe, turizm (tercüman
rehberlik), kooperatifçilik, teknik ressamlık, ev ekonomisi, sağlık eğitimi, tarım
(tavukçuluk, arıcılık, meyvecilik, tarım endüstrisi gibi) kütüphanecilik, güzel sanatlar
(resim, müzik, sahne sanatları gibi).
(33) Bu programlar, imkân ve şartları elverişli olan ikinci devre her
ortaöğretim kurumunda düzenlenebilir.
(34) Bu programların ortak özelliği, öğrenci hangi programı seçerse seçsin,
ona ikinci devre ortaöğretim seviyesinde asgari bir genel kültür kazandırmaktır; buna
ek olarak da bir iş alanı tanıtılır, sevdirilir, bu yolda temel beceriler kazandırılır ve
kişisel kabiliyetler geliştirilir. Bunu sağlayabilmek için, yöneltme sınıfı takip eden iki
yılın programı, öğrenciye yarı yarıya genel kültür ve meslek formasyonu verecek
şekilde düzenlenir.
Masraflı Tesis ve Atölyeler Gerektiren Programlar
(35) Bu programlar masraflı tesis, atölye, araç ve gereç isteyen meslek
türlerini kapsar: yapı tesviyecilik, demircilik, marangozluk motorculuk, elektrikçilik,
elektronik, elektronik hesap makineleri, dökümcülük, modelcilik, laboratuarcılık,
metalcilik, mensucat, otelcilik ve turizm, giyim konfeksiyon, el sanatları (nakış,
42
dokumacılık, hâlıcılık, hasır işleri, yapma çiçek), besinler ve beslenme, ev idaresi
vb.)
Bu programlar ancak gerekli tesisleri olan meslek ve teknik öğretim
kurumlarında düzenlenir.
(36) Bu programların ortak özelliği, öğrenciye seçtiği programda vasıflı
işçi seviyesinde bir meslek formasyonu kazandırmaktır. Bunu sağlayabilmek için
yöneltme sınıfına dayalı onuncu ve on birinci sınıflarda ders saatlerinin en az üçte
ikisi meslek derslerine ve uygulamalara ayrılır. Bazı meslekler için yalnız onuncu
sınıfta meslek belgesi veren programlar da düzenlenebilir.
(37) Bu programlar, mevcut programlar ve esaslara göre gözden
geçirilecektir.
(38) Bu programların türleri öğrenci sayısına, ihtiyaca, çevrenin imkân ve
şartlarına göre kararlaştırılır. Aynı kurumun imkânlarından birkaç okul ortaklaşa
yararlanabilir. Mümkün olan hâllerde endüstri ile iş birliği yapılır.
Ortaöğretimde Yatay ve Dikey Geçişler
(39) İkinci devre ortaöğretimde, yükseköğretime hazırlanan çeşitli
programlar arasında sınıflara göre yatay ve dikey geçiş imkânları sağlanır; bu
maksatla başarılması gereken farklı eserler açık olarak belirtilir.
Yükseköğretime hazırlayan programlardan hayata veya iş alanlarına
hazırlayan herhangi bir programa geçilebileceği gibi, hayata veya iş alanlarına
hazırlayan bir programdan yükseköğretime hazırlayan herhangi bir programa da
farklı derslerden imtihan verme yoluyla geçilebilir veya dışardan bitirme imkânlarına
girilebilir.
(40) Nüfusu az olan yerlerde, ikinci devre orta öğrenimin genel mesleki ve
teknik öğretim programları, bir yönetim altında toplanan çok gayeli bir okul olarak
kurulabilir.
Ayrı ayrı genel, mesleki ve teknik öğretim verecek okulları besleyecek
sayıda öğrenci çıkarmayan bu yerlerde bu tip okullar ekonomik olduğu kadar fırsat
ve imkân eşitliği ve sosyal adalet ilkelerine uygun olarak eğitimin düzenlenmesine de
43
daha elverişlidir. Bu okullarda iyi işleyen bir rehberlik düzeninden yararlanılmak
suretiyle başarılarına göre öğrencileri ortak mecburi derslere ve seçmeli derslere
yöneltmek ve sınıf geçme düzeni yerine ders geçme düzeni uygulamak daha kolay
olur.
Sınıf Geçme veya Ders Geçme
(41) İkinci devre ortaöğretim kurumlarında çeşitli programların ders geçme
ve kredi düzenine göre tamamlanması ilke olarak kabul edilmiştir. Bu ilkenin
uygulanması için Bakanlıkça hazırlanacak plan IX. Millî Eğitim Şûrası'nda
incelenerek karara varılacaktır.
Not Verme Düzeni
(42) Öğrencileri başarılarına göre yöneltmek ve çalışmaya teşvik etmek esas
olduğundan, ölçme değerlendirme objektif yöntemlerle yapılarak her derste öğrenci
başarısı dört ayrı notla, başarısızlık ise bir tek notla değerlendirilir. Buna göre
verilecek notlar şunlardır:
Pekiyi: A İyi: B
Orta: C
Geçer: D
Başarısız: E
Bitirme İmtihanları ve Diplomalar
(43) İkinci devre ortaöğretim sonunda, bugünkü lise bitirme imtihanlarında
olduğu gibi, her programın özelliğine göre tespit edilecek derslerden bitirme imtihanı
yapılır. Başaranlara verilen diplomanın adı “lise bitirme diploması”dır. Diplomanın
üzerinde okulun adı, takip edilen programın adı, yıllara göre okunan dersler ve başarı
notları, bitirme imtihanında alınan notlar çizelge hâlinde gösterilir. Diplomanın
üzerine ayrıca yükseköğretime girişte aday olma hakkı verip vermediği hususu
kaydedilir.
Hâlen meslek okullarında bulunan öğrencilerin yükseköğrenim yapmaları
için sağlanan haklar saklıdır.
İkinci Devre Ortaöğretim Kurumlarının Adları
(44)
Yükseköğretime
hazırlama
tek
bir
okulun
inhisarı
altında
bulunmadığına, imkân ve şartları elverişli her ikinci devre ortaöğretim veya hayata
ve iş alanlarına hazırlayan programlar düzenlenebileceğine göre her çeşit ikinci devre
44
ortaöğretim kurumuna “lise” adı verilir. Belli bir programa ağırlık veren okullara bu
programın adı da eklenir. Fen lisesi, meslek lisesi, öğretmen lisesi, teknisyen lisesi
gibi.
Yükseköğretime Geçiş
(45) İkinci devre ortaöğretim kurumlarında,
a) Yalnız yükseköğretime hazırlayan programlar ile
b) Hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programları bitirerek
lise bitirme diploması alan öğrencilere üniversitelere, akademilere ve yüksekokullara
girmek için aday olma hakkı tanınmış olur. Yalnız hayata ve iş alanlarına hazırlayan
okulları bitirip de yükseköğretime gitmek isteyenler seçecekleri programının
özelliklerine göre, aynilik yerine denklik ilkesi de gözetilerek tespit edilecek
derslerden bitirme imtihanlarını, o programın uygulandığı bir okulda vermekle
mükelleftirler.
Hangi fakülte, akademi ve yüksekokullara hangi programları bitirenlerin
nasıl girecekleri, ilgili kurumlarca kararlaştırılır. Giriş şartlarının tespitinde ve
uygulamasında Millî Eğitim Bakanlığı ile ilgili kurumlar arasında sıkı iş birliği
yapılır.
Yükseköğretime giriş,
a) Ya yalnızca diplomadaki derslere ve notlara göre
b) Ya merkezi müsabaka imtihanları sistemiyle
c) Ya da her kurum tarafından münferit olarak düzenlenebilir.
Uygulamanın Planlanması
(46)
a) Sistemin bütünlüğü içinde orta dereceli öğretim kurumlarında
uygulanacak çeşitli programların tespiti ve derslerin muhteva ve metotlarının
modernleştirilmesi yolunda Talim ve Terbiye Kurulunca yürütülmekte olan
çalışmalara hız verilecek; ortaokul birinci sınıf ile yöneltme yılı ders programları, IX.
Millî Eğitim Şûrası'nın incelenmesine sunulacaktır.
45
b) Sınıf geçme yerine ders geçme ve kredi düzeninin getirilmesi ve ölçme
ve değerlendirmenin VIII. Millî Eğitim Şûra konusunda, Talim ve Terbiye
Kurulunca hazırlanacak esaslar, IX. Millî Eğitim Şûrası'nın incelenmesine
sunulacaktır.
c) Ortaöğretim
kurumlarında
rehberlik
teşkilatlarının
kurulması,
geliştirilmesi ve bu konu için gerekli personelin işbaşında yetiştirilmesi ile ilgili
çalışmalar, 10.8.1970 tarih ve 1619 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayımlanan 297
sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı da göz önünde tutularak, Planlama Araştırma
ve Koordinasyon Dairesince yürütülecektir.
ç) Sistemin icaplarına ve uygulanacak çeşitli programların ihtiyaçlarına
uygun olarak bütün ortaöğretim kurumlarının eğitim araçları ile donatılması işi,
Eğitim Araçları ve Teknik İş Birliği Genel Müdürlüğünce sağlanacaktır.
d) Yöneltme sınıflarının açılacağı yerler, her ilde, Millî Eğitim
Müdürlüğünce tespit edilecektir. Bu maksatla Millî Eğitim Müdürlüğünün
Başkanlığında mahalli orta dereceli okul müdürlerinden kurulacak komisyon (veya
komisyonlar) mevcut imkân şartlara göre, yöneltme sınıflarının ya bir ya birkaç çatı
altında veya şartları elverişli her okulda düzenlenebilmesi hususunda Millî Eğitim
Müdürlüğüne yardımcı olacaktır.
Millî Eğitim Müdürleri, kendi illerinde uygulanacak ikinci devre
ortaöğretim programlarının yürütülebilmesi için mevcut bina ve tesislerin kullanılış
tarzını tespit ve öğretmenlerin ortaöğretim sisteminin bütünlüğü içinde çeşitli
okullarda ve programlarda rasyonel olarak istihdam edilebilmelerini temin gibi
hususlarda görevli ve yetkili k ılınacaktır.
Yönetmelikte bu konularda gerekli değişiklikler yapılacaktır.
e) Öğretmen ve idarecilere yeni ortaöğretim sisteminin tanıtılması ve bu
sistemin bütünlüğü içinde çeşitli programları yürütülebilecek şekilde işbaşında
yetiştirilmeleri ile ilgili tedbirler, ilgili Dairelerle iş birliği yapılarak, eğitim bir imi
müdürlüğünce alınacaktır.
f) Yeni sisteme göre uygulamanın yıllık bütçelere intikal edecek şekilde
planlanması, ilgili dairelerle iş birliği yapılarak Planlama, Araştırma ve
46
Koordinasyon Dairesince yürütülecektir.
g) Bakanlık Merkez ve taşra teşkîlatının, VIII. Millî Eğitim Şûrasınca kabul
edilen sistemin bütünlüğüne cevap verecek şekilde, yeniden düzenlenmesi ve bir
teşkilat kanunu tasarısının hazırlanması için bir ihtisas komisyonu kurulacaktır.
h) Hayata ve iş alanlarına hazırlayan programların itibar görmesi için şart
olan Çırak-Kalfa-Ustalar Kanunu Tasarısı’nın bir an önce çıkarılması ve yaygın
eğitim kurumlarının geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar takip edilecektir.
(47) Yeni sistemin uygulama şekli ve başlama tarihi IX. Millî Eğitim
Şûrası’nda tespit edilecektir.
(48) Uygulamanın planlanması ile ilgili çalışmaların takip ve murakabesi
ve gerekli kararların alınması, Millî Eğitim Bakanlığının başkanlığında, müsteşarlar,
Talim ve Terbiye Kurulu başkanınca Teftiş Kurulu başkanından teşekkül eden bir üst
kurul tarafından yerine getirilecektir. Bu kurulun sekreterlik görevi Şûra Genel
Sekreterliğince sağlanacaktır.
(49) Sistemin hazırlıklarının yapılması ve uygulanmasının planlanması için
Bakanlık dışı eğitim, bilim ve kültür kurumlarının iş birliğinden de yararlanılmağa
devam olunacaktır.23
Sonuçta:
8. M.E.Ş’nda da Sosyal Bilgiler dersi ile ilgili bir karar çıkamamıştır ama
7. Şûrayla 8. Şûra arasında bazı programlarda değişikliklere gidilmiş 1967
programında Tarih, Coğrafya ve Yurttaşlık Bilgisi dersleri Sosyal Bilgiler adı altında
birleştirilmiş ve bu ders ortaokulların birinci ve ikinci sınıflarında haftada beş saat;
üçüncü sınıflarında ise dört saat olarak okutulmuştur.
1968 tarihli yeni İlkokul Programı’nda, “Toplum ve Ülke İncelemeleri”
dersi, “Sosyal Bilgiler” adıyla benimsenmiş; dördüncü ve beşinci sınıflarda haftada
beşer saat olarak okutulmuştur.
23
VIII. Milli Eğitim Şurası, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara, 1990, s.308.
47
Sonuç
Sosyal bilgiler öğretiminde Cumhuriyet döneminde ilköğretimle ilgili olarak
değişik yıllarda (1926, 1930, 1932, 1936, 1948, 1962, 1968, 1989, 1993 ve 1998)
program düzenlemelerine gidilmiştir. 1926 yılı programında, ilkokulların temel
amacının, “Genç kuşağın çevresine etkin olarak uyumunu sağlamak üzere iyi
vatandaşlar yetiştirmek” olduğu vurgulanarak Tarih, Coğrafya ve Yurt Bilgisi
adlarıyla, dördüncü ve beşinci sınıflara haftada ikişer saat Sosyal Bilgiler ders
içeriğine uygun dersler konulmuştur. Bu dersler daha sonraki programlarda da,
ilkeler, içerik ve haftalık sürelerde yapılan kimi değişikliklerle uzun yıllar yer
almıştır. Sosyal bilgiler öğretimi ile ilgili en önemli karar Dördüncü Milli Eğitim
Şûrasında alınmıştır 1949’a kadar ayrı disiplinler halinde işlenen tarih, coğrafya,
yurttaşlık dersleri tek bir çatı halinde disiplinler arası bir sistemle sosyal bilgiler
adında yeni bir ders olarak düzenlenmesi kararlaştırılmıştır
Öte yandan, 1953 yılında toplanan Beşinci Milli Eğitim Şûrasında,
Sosyal Bilgiler dersinin ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında da okutulması
kararlaştırılmış olmasına karşın, ancak 1962 yılında, sınırlı biçimde uygulamaya
konulmuş bulunan “İlkokul Program Taslağı”na bu dersin “Toplum ve Ülke
İncelemeleri” adıyla girmiştir. Daha sonra, 8. M.E.Ş’nda 1968 tarihli “Yeni İlkokul
Programı”nda, aynı ders, “Sosyal Bilgiler” adıyla benimsenmiş; dördüncü ve beşinci
sınıflarda haftada beşer saat olarak okutulmuştur. Ortaokulların birinci ve ikinci
sınıflarında haftada beş saat; üçüncü sınıflarında ise dört saat olarak okutulmuştur.
48
KAYNAKLAR
Başaran, İbrahim Ethem, Türkiye Eğitim Sistemi, Yargıcı Matbaası, Ankara, 1996
Binbaşıoğlu, C. Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi, Milli Eğitim Bakanlığı
Yayınları, İstanbul, 1995
Çıkar, Mustafa, Hasan-Âli Yücel ve Türk Kültür Reformu, Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları, Ankara, 1998
Dewey, J. The John Dewey Report. MEB Talim ve Terbiye Dairesi Test ve
Araştırma Bürosu, Ankara, 1960
Dördüncü Milli Eğitim Şûrası, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1949
Duman, Tayip, Türkiye’de Ortaöğretimde Öğretmen Yetiştirme (Tarihi Gelişimi),
MEB Basımevi, İstanbul, 1991
Gündüzalp, F., Sosyal Bilgiler Programlarında Toplulaştırma Problemi, Birlik, Sayı;
2, İstanbul, 1958
Gündüzalp, F., Tarih-Coğrafya-Yurttaşlık Bilgisi, Cilt: 2, Sayı: 17, İstanbul, 1949
Önal, H. İnci, Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt II/Sayı; 1–
2, Aralık, Ankara, 1994
İlkokul Programı, Ankara, 1948
Karagözoğlu, A. G., İlkokullarda Sosyal Bilgiler Öğretimi, MEB Öğretmeni İş
Başında Yetiştirme Bürosu Yay., Ankara, 1966
Köken, N., Sosyal Bilgiler Kavramı Üzerine Bazı Düşünceler, Selçuk Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 12, Konya, 2003
MEB, I. Milli Eğitim Şûrası, aynen basım, Ankara, 1991
MEB, II. Milli Eğitim Şûrası, aynen basım, Ankara, 1992
MEB, IV. Milli Eğitim Şûrası, aynen basım, Ankara, 1990
MEB, V. Milli Eğitim Şûrası, aynen basım, Ankara, 1990
MEB, VIII. Milli Eğitim Şûrası, aynen basım, Ankara, 1990
49
Milli Eğitim Şûraları (1939-1996), Mili Eğitim Basımevi, Ankara, 1998
Özdemir, Ç., Sosyal Bilgiler Öğretiminde İnsan İlişkileri Yeri ve Önemi, İlköğretim
Okullarında Sosyal bilgiler Öğretimi ve Sorunları, TED Yay., Ankara, 1995
Palazoğlu , A. B., Atatürk’ün Eğitimle İlgili Düşünceleri, Millî Eğitim Bakanlığı
Eğitim Araçları ve Donatım Dairesi Başkanlığı Yayını, Ankara, 1999
Sakaoğlu, Necdet, Türk Eğitim Tarihi, Ankara, 1989
Sönmez, Şinasi, Eğitim ve Siyasette Hasan-Âli Yücel, Kültür Bakanlığı Yay.,
Ankara, 2000
Türkyılmaz, Ş., Özel Öğretim Metotları-I, Yarı Aç Yay., Ankara, 1972
50
EKLER
Ek - 1
51
Ek - 2
52
Ek - 3
53
Download