İlgili Döküman İçin Tıklayın

advertisement
77
S Ü R D Ü R Ü L E B ‹ L ‹ R L ‹ K YÖNÜNDE
K Ü R E S E L FA R K L I Y O L L A R
D r. Safet MEROVCI
Pirifltina Üniversitesi, Kosova
Çev. Ayfle Merve KAMACI
1. Girifl
Milenyum Kalk›nma Hedefleri, dünya genelinde kabul edilmifl fakirlik,
açl›k ve hastal›klara bir son getirme yönünde benimsenen hedeflerdir. 2000 y›l›nda belirlenen hedeflerin 2015 y›l›na kadar karfl›lanm›fl olmas› beklenmektedir. Bir dizi ortak hedef üzerinde genifl çapl› bir anlaflma sa¤lanm›flt›r. Bu hedefler ulafl›labilir hedeflerdir. Günümüzün sorunlu dünyas›nda uygulama riskleri oran› birinci seviyededir. Dünya, bafltan afla¤› bir de¤iflim sürecindedir.
Örne¤in, Kapitalizmin Kral› Bill Gates tam bir iyiliksevere dönüflmüfltür!
Dünya büyük bir küresel durgunluk sürecindedir. Öyle ki belki de Büyük Buhran’dan bu yana yüzy›l›n en kötü çeyre¤i yaflanmaktad›r. Büyük ço¤unluk,
yard›m için yüzünü Uluslararas› Para Fonu’na (IMF) dönmektedir. Geliflmifl
ülkeler konjonktüre karfl› politikalar›n istikrarlaflt›r›lmas›, ülkelerin kalk›nmas›n›n sa¤lanmas› üzerine yo¤unlafl›rken, ortaya ç›kan yeni pazarlar istikrars›zlaflt›rma politikalar›na zorlanmakta, böylece en çok ihtiyaç duyulan anda sermayeler yok olmaktad›r. Bu noktada korkulan, IMF’nin, en az›ndan kimi durumlarda, baflar›s›z olmufl eski yöntemlerine geri dönme ihtimalidir. Yaln›zca
küresel eflitsizlikleri art›racak bu parasal ve mali daralma yöntemleri en yak›n
olay olarak G-20 “grup terapisinde” görülmüfltür. Bu durumda, flimdi dünyan›n yeniden bir “Bretton Woods” sürecine girip girmeyece¤ine bir bakal›m.1
Tarih bize, ‹kinci Dünya Savafl›’n›n ard›ndan gelen uzun çekiflme sürecini takiben küresel finans pazarlar›n›n 1920’li y›llarda çok daha derin sorunlardan geçmifl olmas›na ve 1930’lu y›llarda da Büyük Buhran yaflanm›fl olmas›na ra¤men, pazar ekonomisinin müstesna biçimde dinamik kalabildi¤ini ve
son 60 y›lda efli benzeri görülmemifl bir genifllemeyi do¤urabildi¤ini ö¤retmifl-
78 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
tir. Ancak Büyük Buhran’›n oluflmas›nda büyük etkisi olan küresel politik ve
ekonomik istikrar zay›fl›klar›n› iflaret etmek üzere dünyan›n bir araya gelebilmesi yaklafl›k 15 y›l ve bir ‘dünya savafl›’ gerektirmifltir. Bu sefer sürenin bu
kadar uzun olmayaca¤› umulmaktad›r. Zira küresel ba¤›ms›zl›k düzeyi düflünüldü¤ünde maliyetler afl›r› de¤erlerde olacakt›r.
Di¤er bir taraftan, küresel ekonomik kriz yaln›zca bir ya da iki y›l de¤il,
bir nesil boyu sürecektir. Çünkü bu süreç, sürdürülebilirli¤e yönelik derin bir
geçifl sürecidir. Son y›llarda görülen temel mallar›n azl›¤› ve iklim de¤iflikli¤inden do¤an zararlar, mevcut durumun ortaya ç›kmas›nda etkili olan dünya
ekonomisi istikrars›zl›¤›nda etkili olmufltur. H›zla yükselen yiyecek ve yak›t
fiyatlar› ve büyük do¤al felaketler, finans pazarlar›n›n, ev halk›n›n sat›n alma
gücünün ve hatta politik istikrar›n dâhi temelini çürütmektedir.
Bu aç›dan bak›ld›¤›nda, geliflmifl ve geliflmekte olan ülkelerin bu kriz ortam›n›n üstesinden gelmek için takip etmesi gereken esas politika, yirmi birinci yüzy›la uygun bir altyap› infla etme politikas› olmal›d›r. Bu politika kapsam›nda, yenilenebilir enerji ile beslenen etkin bir elektrik flebekesi; telefon ve
genifl bant internet tafl›yan kablolu ve kablosuz a¤lar; temiz suyu etkili bir biçimde kullanan ve dönüfltüren su, sulama ve kanalizasyon sistemleri; flehir içi
ve flehirler aras› halk tafl›ma sistemleri; daha güvenli ana yollar ve nesli tükenme tehlikesi alt›nda bulunan türlerin biyolojik çeflitlili¤i ve do¤al ortam›n› koruyacak korunmal› do¤al alanlar a¤› oluflturulmas› konular› bulunmaktad›r.
Geliflmifl ülkeler, sürdürülebilir yat›r›mlar›n finans edilmesini sa¤lamak üzere
geliflmekte olan ülkelere, elde ettikleri tasarruflar›n bir k›sm› tahsil etme hususunda hemfikir olmal›d›r.
Bunlar, ancak do¤rudan ikili tabanda gerçeklefltirilebilecek fleylerdir. Örne¤in, geliflmifl ülkelerin ihracat kredisi ajanslar›ndan al›nan uzun vadeli borçlar bu tan›mlamaya girer. Ayr›ca çok uluslu yollarla da gerçeklefltirilebilir. Bu
yolda, Dünya Bankas›’ndan ve bölgesel kalk›nma bankalar›ndan (Amerika Ülkeleri Kalk›nma Bankas›, Avrupa Yat›r›m Bankas›, Afrika Kalk›nma Bankas›
ve Asya Kalk›nma Bankas› gibi) gelen altyap› yat›r›m ak›fllar› art›r›l›r. Bu anlamda bahsedilen iki yol da kullan›labilir. Fakir ülkelerde yüksek yat›r›m ve
sosyal harcama oranlar› dünya ekonomisinin tümünü tetikleyecek, ekonomik
kalk›nmay› teflvik edecek ve yenilenebilir enerji, etkin su kullan›m› ve sürdürülebilir tar›ma yap›lacak yat›r›mlar arac›l›¤›yla çevresel sürdürülebilirli¤i
yükseltecektir.2
Dünyan›n en büyük ekonomilerini içinde bar›nd›ran G-20, küresel politika düzenlemelerine yönelik do¤al bir düzen sunmaktad›r. Zengin dünya, geliflmekte olan ülkelere verece¤i yard›m› çok görmemelidir. Di¤er bir deyiflle,
benzer flekilde ekonomik kalk›nmaya kendilerini adam›fl Asya ve Afrika’daki
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 79
geliflime aç›k ancak fakir ülkelere yard›m etmek için art›k ba¤›flç›lar›n elini tafl›n alt›na koymas› gerekmektedir. Zengin ülkelerin kötü yönetim hakk›nda
ders vermesinden çok gerçek çözümlerde, zengin ülkelerin “Kapitalizm felsefesi krall›¤›n›n” derin bariyerlerinin üstesinden gelebilmek için yeterli finansal yard›mlarda bulunmas› gerekir.
“Kapitalizm felsefesi krall›¤›n›n” çöküflü, zengin dünyay›, ‹kinci Dünya
Savafl›’ndan sonra ortaya ç›kan ortak refah vizyonunu gelifltirmeye yönelik
olarak uyand›racak bir ça¤r› olmal›d›r.
2. Geçifl Ekonomileri
Eski komünist ülkelerin neredeyse tümden devlet sahipli bir sistemden
ço¤unlukla özel mülkiyetli bir sisteme dönüflümü, yak›n ekonomi tarihinin en
temel olaylar›ndand›r.
Çeflitli tan›mlamalara göre geçifl ekonomisi, merkezi olarak planlanan bir
ekonomiden serbest pazar ekonomisine geçifl yapan ekonomi çeflididir. “Geçifl
ekonomisi” terimi, 1980’li y›llar›n sonunda komünist veya sosyalist rejimlerin
düflüflü ard›ndan s›kl›kla Orta ve Do¤u Avrupa ülkeleri ile ilgili olarak kullan›lmaktad›r. Bu nedenle geçifl terimi, bu ülkelerin güdümlü ekonomilerden pazara
dayal› ekonomiye – kapitalist sisteme evrimi s›ras›ndaki durumunu ifade eder.
Geçifl süreci genellikle, özel kurumlar baflta olmak üzere, kurumlar›n de¤ifltirilmesi veya oluflturulmas›; devletin rolünde görülen de¤ifliklikler ve bunlar›n neticesinde temelden farkl› devlet kurumlar›n›n oluflturulmas› ve özel
mülkiyetli flirketlerin, pazarlar›n ve ba¤›ms›z finansal kurumlar›n teflvik edilmesi ile aç›klanabilir.
Geçifl ekonomileri, ekonomik liberalleflme (pazar güçlerinin fiyatlar› belirlemesine izin verilmesi ve azalan ticaret engelleri) sürecinden, ani yüksek
enflasyonlar›n kontrol alt›na al›nabildi¤i makroekonomik istikrar sürecinden
ve bir finans sektörü oluflturabilmek ve kaynaklar›n özel mülkiyete geçebilmesi için yeniden yap›land›rma ve özellefltirme süreçlerinden geçer.
Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerindeki dönüflüm süreci, temelde özel mülkiyet haklar›n›n oluflturulmas› ve desteklenmesine dayanan bir sosyo-ekonomik
de¤iflim sürecidir. Bu nedenle, mülkiyet haklar›, her türlü pazar ekonomisinin
en temel ve gerekli ö¤elerindendir ve kâr, nakit ve kredi gibi terimlerin yan›
s›ra de¤er, fiyat, ç›kar ve piyasa gibi temel terimleri tan›mlar.
Ancak, geçifl sürecinin hem bafllang›ç noktas› hem de mevcut aflamas› ülkeden ülkeye de¤ifliklik gösterebilir. Bu anlamda, sürdürülebilir bir pazara dayal› ekonomide uygulanacak de¤iflim basit, do¤rusal ve tek boyutlu bir geliflim de¤ildir.
80 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
Oleh Havrylyshyn ve Thomas Wolf3 taraf›ndan aç›kland›¤› üzere daha
genifl anlamda geçifl afla¤›dakileri ifade eder:
• Ekonomik aktivitelerin, fiyatlar›n ve pazar operasyonlar›n›n liberallefltirilmesi, kaynaklar›n en etkili biçimde kullan›lmak üzere yeniden tahsis edilmesi;
• Makroekonomik istikrara yönelik dolays›z, pazar odakl› araçlar gelifltirilmesi;
• Genellikle özellefltirme yoluyla, etkin bir flirket yönetimi ve ekonomik
verimlilik sa¤lanmas›;
• Verimlili¤in art›r›lmas›n› teflvik eden sert bütçe k›s›tlamalar›n›n empoze edilmesi; ve
• Mülkiyet haklar›n›n güvene al›nmas›na, hukukun üstünlü¤üne ve fleffaf
pazar girifli düzenlemelerine yönelik olarak kurumsal ve yasal bir çerçeve
oluflturulmas›.
Bir pazar ekonomisi, özel flirket sahiplerinin kâr peflinde koflmas› ile sürdürülür. Dolay›s›yla devlete ait kurulufllar›n özellefltirilmesi, yaln›zca Orta ve
Do¤u Avrupa ülkelerinde de¤il her yerde geçifl sürecinin merkezi bir ö¤esi olmufltur.
Pazar ekonomisinin bir baflka bilefleni de, iflletmelerin ve ev halk›n›n etkileflim içinde bulundu¤u anahtar arena olarak pazarlara duyulan gereksinimdir. ‹yi iflleyen pazarlar ticaret platformlar›d›r; bilgi de¤iflimi kayna¤›, her fleyin de ötesinde rekabetin ana etmenleridir. Zaman içinde, risklerin da¤›l›m› ve
de¤erlendirilmesi, ödeme mekanizmalar› ve finansal disiplinin uygulanmas›
için kaynaklar›n tahsis edilmesinden sorumludurlar. Di¤er bir yandan, pazarlar ana sermaye tedarikçileridir. Piyasaya gerek duyulan sermayenin sa¤lanamamas› durumu, geçifl ülkelerinin makro ekonomik durumu üzerinde etkili
olabilir.
Ayr›ca, pazar ekonomisindeki bir devlet silinmifl de¤ildir; di¤er ekonomik sistemlerdeki gibi görece farkl› görevlerle görevlendirilir. Geçifl sürecinde, güçlü ancak limitleri olan bir devleti yeniden tan›mlama ya da oluflturma
görevi kaç›n›lmazd›r.
Güdümlü ekonomide oldu¤u gibi sonuç ve kaynaklar› yönlendirmenin
aksine devletin rolü, temel pazar prensip ve kurallar›n› oluflturma, bunlar› yönlendirme ve uygulama, belirli mallar›, hizmetleri ve tesisleri temin etme ve
farkl› hak ve garantileri temin etme olmal›d›r. Devletin piyasa kararlar›na kat›l›m› geliflmifl pazar ekonomileri aras›nda de¤ifliklik gösterir ve geçifl ekonomilerinde ise bu kat›l›m daha da yo¤un olabilir.
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 81
Bu ifllev ve sorumluluklar›n ço¤u, ba¤›ms›z ve kendi kendini idare eden
veya oto kontrollü kurum ve organizasyonlar içeren bir pazar ekonomisinde
yer al›r. Bu türden bir kurumsal altyap› oluflturma süreci belirli bir süre gerektirir ve bu nedenle geçifl döneminde ciddi engeller teflkil edebilir.
Bu gözlemlere dayanarak4, daha genifl bir ba¤lamda da “geçifl ekonomisi” teriminin kullan›lmas› olas›d›r. Bu terimle, yaln›zca Orta ve Do¤u Avrupa’daki alanlar›n d›fl›nda di¤er ülkeler de ifade edilmektedir.
‹lk olarak, Hindistan ve Çin gibi sosyalist güdümlü ekonomilerden pazar
odakl› ekonomiye geçen, Orta ve Do¤u Avrupa ülkeleri d›fl›ndaki ülkeler bulunuyor. Bu nedenle, Hindistan’›n bir milyonluk nüfusu tüm dünya nüfusunun
alt›da birini bile kapsamamas›na ve Hindistan’›n dünyan›n en büyük demokrasi ülkelerinden biri olmas›na ra¤men, ülke gelecek y›llarda dünyan›n ekonomik liderlerinden ve küresel ekonomik kalk›nma araçlar›ndan biri olarak, dünya ekonomisinin en önemli bilinmeyen hikâyesi olabilir.5
Ayr›ca, geçifl sürecinde olan di¤er ekonomi türlerini de s›n›fland›rmam›z
gerekebilir. Bir pazar ekonomisinin temel ö¤eleri ve ekonomik, sosyal ve politik geçifl sürecinin genel yönlerini hep ak›lda tutmal›y›z. Temel yap› ö¤elerini pazar stili esaslar›na göre de¤ifltirme girifliminde olan ekonomiler, daha genifl anlamda bir geçifl sürecinden geçer. Bu ekonomilerin kökenleri kolonizm
sonras› durum ve s›k› düzenlenen Asya stilinde bulunabilir. Bu anlamda en
önemli örnek olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin, diktatörlük sonras› Latin
Amerika’daki bir ekonominin ve hatta ekonomik anlamda geliflmemifl bir Afrika ülkesinin reform giriflimleri say›labilir.
2. 1. Geçifl Ekonomilerinin A n a h t a r Ö z e l l i k l e r i
Geçifl ekonomileri genellikle afla¤›da verilen özelliklerin biri veya daha
fazlas› ile iliflkilendirilir:
• Geçifl ekonomilerinde, piyasalar ve ilgili kat›l›mc› aktiviteleri üzerinde
güçlü bir devlet müdahalesi vard›r;
• Bu ekonomilerde genellikle zay›f bir özel mülkiyet haklar› sistemi gelifltirilmifltir. Bu sistem bir çeflit genifl çapl› kamu veya devlet mal› haklar› ile
tamamlan›r;
• Ayr›ca yerel pazarlar, düzenli olarak uluslararas› rekabet ve ulusal kat›l›mc› rekabetinden korunur;
• Son olarak, genellikle bir pazar ekonomisini desteklemek için gereken
kurumsal altyap›dan mahrumdurlar.
82 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
Sonuç olarak bir geçifl ekonomisini tan›mlamak için tek bafl›na ekonomik kalk›nma, geçerli standard› sa¤lamaya yeterli de¤ildir. Yukar›da bahsedilen kriterlere göre bir ülke oldukça geliflmifl olabilir ancak daha fazla say›da
pazara dayal› yap› ve prensibi uygulayabilmek ad›na bir geçifl sürecinde de bulunuyor olabilir.
Bu ba¤lamda etkili bir örnek olarak Güney Kore’yi verebiliriz. Asya krizinden önce, Güney Kore dünyada on birinci en büyük ekonomi, üçüncü en
büyük otomobil ihracatç›s› ve en büyük çelik üreticileri ve gemi inflaatç›lar›ndan biriydi. Ancak Kore ekonomisi, iyi iflleyen bir pazar ekonomisinin ilkeleri ile ba¤daflmayan yap› ve ö¤elerden çokça etkilenmekteydi. Son zamanlarda,
Güney Kore daha fazla pazara dayal› ilkelere ve yap›lara yönelik bir geçifl sürecinde bulunmaktad›r ve böylece bir geçifl ekonomisi olmufltur. Özel mülkiyet haklar›, pazar ekonomisinin en temel ö¤esi olarak kabul edilebilir; bu nedenle bu haklar›n uygulanmas›, geçifl sürecinin ana göstergesidir.
2. 2. Geçifl Göstergeleri
Geçifl sürecindeki bir ülkenin elde etti¤i genel süreci de¤erlendirmek üzere kullan›lan en kapsaml› analiz arac›, Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas›
(EBRD) taraf›ndan gelifltirilmifltir.6 De¤erlendirme sistemi –y›ll›k yay›nda ilan
edilen ancak takip eden raporlarda yeniden gözden geçirilen ve de¤ifltirilen
Geçifl Raporu- pazar ekonomisinin sekiz ö¤esi üzerinde yo¤unlafl›r: (1) Küçük
ölçekli özellefltirme; (2) Büyük ölçekli özellefltirme; (3) fiirket yönetimi ve yeniden yap›land›rma; (4) Fiyat liberallefltirme; (5) Ticaret ve döviz liberallefltirme; (6) Rekabet politikas›; (7) Banka reformlar› ve (8) Güvenlik piyasalar› ve
banka d›fl› finans kurumlar›.
Bu alanlar›n her birinde sa¤lanan ilerleme, pazarlar›n, flirketlerin ve finans kurumlar›n›n ne kadar iyi iflledi¤ine dair elde edilen geliflimi temsil eder
ve sa¤lanan ilerleme, sanayileflmifl ülkelerin karfl›laflt›rmal› de¤erlendirmelerine göre ölçülür. Her bir gösterge için ölçüm skalas› 1’den 4+’e kadar de¤ifliklik gösterir; 1 çok az veya hiçbir de¤iflim kaydedilemedi anlam›ndayken, 4+
oturmufl bir pazar ekonomisindeki standartlara eriflildi¤ini temsil eder. Sosyalizm devrinden sonra ortaya ç›kan kapitalizmin ilk günlerinin temel özellikleri uluslafls›zlaflt›rma (denationalization), özellefltirme, mülkiyet iadesi, yabanc› do¤rudan ve portföy yat›r›mlar›n kat›l›m›, finansal arabulucular›n ortaya
ç›kmas› ve özel sektörün genifllemesi fleklindedir. Geçifl süreci öncesinde merkezi flekilde planlanan ekonomilerin kötü performanslar›n› dikkate alarak,
akademisyenlerin ve karar vericilerin ço¤u, özellefltirmenin oldukça geliflmifl
ekonomik performanslar› beraberinde getirece¤ini düflünmüfltür. Bu anlamda
görülmüfltür ki, komünizm sonras› ülkeler, geçifl süreçlerinin ilk üç ile sekiz
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 83
y›llar› aras›nda derin bir resesyona girmifltir ve bu süreç genellikle özellefltirmenin ortaya ç›kmas›yla ayn› zamana denk gelmifltir. Bu geliflmelerin, gelir
da¤›l›m›ndaki de¤ifliklikler ve büyüyen eflitsizlikler üzerinde etkisi büyük olmufltur. Mallar›n devletten özel mülkiyete geçmesinin ard›ndan da bu mallar
üzerinden kazan›lan gelirlerde de¤ifliklik görülmüfl, bu de¤ifliklikler de ayn›
yönde seyretmifltir.
Elbette bu de¤iflimler, eflitsizlikleri de ço¤altm›flt›r. Sonuç olarak mevcut
fakirlik ve sosyal korumadaki eksiklikler, “halk kapitalizmi” alt›nda pazar
ekonomisi vizyonu ile çak›flmaktad›r.7
2. 3. Geçifl Ekonomileri T ü r l e r i
Devlet taraf›ndan iflletilen bir ekonomiden pazara dayal› ekonomiye geçifl süreçlerinin siyasi sürdürülebilirli¤i, nüfusun uyum sürecinin sosyal maliyetlerini tolere edebilmesi ile iliflkilidir. Bu hipotez temelde Orta ve Do¤u Avrupa ve Asya bölgelerindeki yetki alanlar› üzerine yo¤unlaflmaktad›r. Bu alanlar›n ortak noktas›, hepsinin eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli¤i ve sömürgeci güçler taraf›ndan yönetilen komünist veya sosyalist rejimlerden ç›km›fl olmalar›d›r.
Üretim gereksinimlerinin devlet taraf›ndan y›ll›k tabanda belirlenmesi,
merkezi bir plana ba¤l› kal›narak maliyet ve gelirlerin belirlenmesi; üretim
mallar›n›n “kamu mal›” olarak devlet veya hükümet taraf›ndan sahiplenilmesi; flirketler aras›nda hiçbir rekabetin olmamas› ve pazar paylar›n›n plana göre
belirlenmesi ve bu ekonomilerin serbestçe dönüfltürülebilir para birimi olmamas›ndan ötürü “dünya pazarlar›na” s›n›rl› erifliminin olmas›; flirketlerin ba¤›ms›zl›k ve kendi kararlar›n› kendileri verme imkân› olmamas› neticesinde
devletin ajanlar›na dönüflmesi; iflsizli¤in önlenmesi ad›na ifl gücünün, verimlilik dikkate al›nmaks›z›n çok yüksek tutulmas›; ve son olarak flirketlerin çeflitli sosyal ifllevlerle görevlendirilmesi, planl› bir ekonominin karakteristik ölçümleridir.
Ancak bu ortak özellikler söz konusu olsa dâhi geçifl ekonomileri oldukça farkl›d›r ve 4 gruba ayr›labilir:
• ‹lk grup; hiçbir zaman resmen SSCB’nin bir parças› olmam›fl ancak
‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra Rus yönetimi alt›na girmifl eski Rus emperyalizminin Bat› ülkelerini kapsar. Bu ülkelerin tümünde sosyalist devlet, 1980 –
1989 y›llar› aras›nda yürürlükten kald›r›lm›flt›r.
• ‹kinci grup; 1922 y›l›nda kurulan SSCB’nin bir parças› olan ve 1991 y›l›nda, Moskova’da askeriyenin devrilmesinden hemen sonra ba¤›ms›zl›klar›n›
kazanan ülkeleri kapsar.
84 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
• Üçüncü grup; ‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra iflgal edilen Rus ‹mparatorlu¤u’nun resmen bir parças› olan ülkeleri kapsar. Bu ülkeler, 1989’da veya
1991’deki askeri darbenin akabinde ba¤›ms›zl›klar›n› kazanm›flt›r.
• Dördüncü grup; Arnavutluk, eski Yugoslavya’n›n varis ülkeleri olan
H›rvatistan, Bosna Hersek, S›rbistan, Kosova, Karada¤ ve Makedonya dâhil
olmak üzere Bat› Balkan bölgesinin ülkelerini kapsar.
2. 3. 1. Post-Sosyalist Geçifl Ekonomisi
Bu ülkelerin, 1-3 gruplar›ndaki ülkelere k›yasla, genellikle farkl› ve benzersiz bir tarihi kalk›nma süreçleri vard›r. Örne¤in eski Yugoslavya, 1948 y›l›ndan sonra Rus ‹mparatorlu¤u de¤il, komünist parti taraf›ndan yönlendirilen
sözde halk kapitalizmi olan karma sisteme dair küçük bir örnektir. Sovyet ‹mparatorlu¤u’nun y›k›lmas›ndan ve Avrupa genelinde gerçekleflen az›msayacak
de¤iflikliklerden sonra, Eski Yugoslavya, hâlâ ac›s›n› çekmekte oldu¤u ve bedelini ödedi¤i etnik özgürlük savafllar›n›n içinde bulmufltur kendini.
Di¤er bir yandan Arnavutluk al›fl›lmam›fl bir flekilde kendisini, y›llar boyunca Do¤u’ya ve Bat›’ya kapatm›flt›r ve flu anda da NATO anlaflmas›na kat›lma anlam›nda olumlu bir ekonomik kalk›nma ve siyasi süreç yaflamaktad›r.
Fiyat liberalleflmesi, istikrar ve özellefltirme 1992’deki demokratik seçimlerden bu yana, çeflitli ba¤l›l›k derecelerine göre, takip edilen politikalar olmufltur ve bunlar, tutars›z bir flekilde uygulanm›fl dâhi olsalar, Arnavutluk ekonomisini yeniden flekillendirmifltir. Günümüzde Arnavutluk, Avrupa’daki en genifl ekonomik büyüme sa¤layan ülkedir.
Ayr›ca ekonomileri, ‹kinci Dünya Savafl›’ndan önce pazar tipi ekonomi
anlam›nda bir tak›m deneyimleri olan ekonomiler ve bu anlamda hiçbir deneyimi olmayan ekonomiler fleklinde ay›rabiliriz.
‹kinci Dünya Savafl›’ndan evvel Bat› tipi yasa sistemi ve pazar ekonomileri olan çok say›da Orta Avrupa Ülkesi bulunmaktad›r. Bu ülkelerin ço¤unda,
bu yasa sistemlerinin büyük k›sm› kalm›flt›r ancak komünist dönemde hiç kullan›lmam›flt›r. Örne¤in Polonya, 1934’te resmen ilan edilen ancak son zamanlarda çok kereler de¤ifltirilen ‹flas Yasas›’n› hâlâ kullanmaktad›r. Bilhassa eski SSCB devletleri olmak üzere di¤er ülkelerde bu gelenek yoktur ve aciz hali gibi ticari yasalar yeni yeni çizilmekte ve yasa olarak ç›kar›lmaktad›r.
2. 3. 2. Post-Sömürge Geçifl Ekonomisi
Geçifl ekonomisinin bir baflka türü de, sömürgeci güçlerin hâkim oldu¤u
ve bunlar taraf›ndan yönetilen ülkelerin oluflturdu¤u ekonomidir. Bu ülkeler
genelde çeflitli ortak özellikler tafl›r ve bu nedenle tek bir bafll›k alt›nda grupland›r›labilirler.
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 85
Sömürgeci güçler ço¤unlukla yönetimsel ve yasal sistemlerini, sömürge
ülkelerinde var olan kültürel, geleneksel, ekonomik ve sosyal gereksinimler ve
gerçeklere uyumland›rma gereksinimi duymadan bu ülkelere dayatm›flt›r. Öyle ki ticari yasalar ve flirket kanunlar›n› dâhi ihraç etmifllerdir. Sömürgeci güçlerden ba¤›ms›zl›klar›n› alabilmelerinden sonra eski sömürgelerin büyük ço¤unlu¤u, pazar odakl› ekonomi kalk›nmalar›na yönelmifltir ve hâlâ da yönelmektedir.
Bu ülkelerde genellikle temel yasa yap›lar› bulunuyordu ancak modas›
geçmifl yap›lard› bunlar ve modern bir pazar ekonomisinin meydan okumalar› ile bafl etmeye yeterli de¤illerdi. Temel ticaret yasalar›n›n ve di¤er temel yasama kurallar›n›n reforme edilmesi, bu ülkelerin devlet gündeminde önemli
bir bafll›k haline gelmifltir. Yak›n zamanda Hindistan, henüz ço¤u tamamlanmay› beklese de, bu anlamda çok say›da baflar› elde etmifltir.
1998 y›l›n›n sonuna kadar Çin, ekonomik reformlar›n› tam yirmi y›l boyunca sürdürmüfl bulunuyordu. Çin’in planl› bir ekonomiden pazar ekonomisine geçifli, yavafl ve deneysel bir süreç olarak tan›mlanmaktad›r. Denh Xiaoping, bu anlamda çokça bilinen flu sözü söylemifltir: “Tafllar aras›nda el yordam›yla ilerleyerek nehri geçmek.” Çin’in bu süreci asl›nda büyük bir baflar›d›r:
Genifl bir büyüme sa¤lam›fl, insanlar›n yaflam standartlar›n› az›msanmayacak
oranda gelifltirmifl ve tüm planl› ekonomilerin ortak semptomu olan k›tl›¤› ortadan kald›rm›flt›r. Sürecin önemi yaln›zca, 1990 öncesi Do¤u Avrupa’da gerçeklefltirilen benzer reformlarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda anlafl›labilir. Polonya ve
Sovyet Birli¤i için de benzer hikâyeler anlat›labilir.8
‹kinci Dünya Savafl›’n›n ard›ndan, sosyalist proje ve ilk post-sömürge
devletlerin projeleri bir tak›m ortak özellik ve ideal içermektedir. Söz konusu
projeler, etnik kimlik ve dine karfl› muameleleri anlam›nda benzer tav›r içindedir: Her ikisi de bu gerçeklere karfl› devletin nötrlü¤ü ve efl muamele (laiklik) ilkelerini benimsemifltir. Yani Hindistan, din konusunda laikli¤i benimsemiflken, Yugoslavya etnisiteye karfl› laik tavr› benimsemifltir. Her iki model de
(sosyalist ve laik projeler), temel prensiplerini teflvik etme ve bunlar› gelifltirme anlam›nda baflar›s›z olmufltur. Bu dönem, Hindistan ve Pakistan için bölünme ile bafllam›fl, eski Yugoslavya bölünmesi ile sona ermifltir. Her iki postsömürge geçifl ve post sosyalist geçifl de bir noktada birleflmesi gereken kapitalist geçifl süreçleridir.9
2 . 3 . 3 . K a r › fl › k G e ç i fl S ü re c i n i n B i r P a r ç a s › o l a r a k K o s o v a
Bu post sosyalist geçifl ekonomi türünde, post-sömürge geçifl toplumu ve
Kosova Cumhuriyeti birleflmifltir.
86 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
Kosova için 1981 y›l›n›n taze bir bafllang›ç, S›rp sömürgesi kâbusundan
uyan›fl olmas› bekleniyordu. Ancak 1989 y›l›, Komünist dönemde bast›r›lan
antipati ve mitolojilerin ayyuka ç›kt›¤› y›l oldu. 1389 Kosova Savafl›’na dair
S›rp mitolojilerinin 21. yüzy›l›n bafl›nda, diktatör Milosevic’in bask›c› milliyetçili¤i arkas›nda bir y›¤›n oluflturabilece¤i kimin akl›na gelirdi? Elbette ki
kimsenin akl›na gelmezdi. Bu ucu kapal› durumda Kosova özgürlük savafl›n›
gerçeklefltirdi ve günümüzde Kosova, art›k özgür ve ba¤›ms›z bir ülke konumuna geldi.
Kosova ekonomisi a¤r›l› bir geçifl sürecinden geçmektedir. Eski endüstriyel, devlet yönetimli Yugoslav modeli art›k ölü bir model. Bunun yerine, küçük iflletmelere dayal› bir ekonomi do¤uyor. Di¤er Balkan ülkeleri (Arnavutluk, Makedonya, vs.) gibi Kosova da, refah ortam› d›fl yard›m ve ba¤›fllara
ba¤l› olan bir ülke.
IMF raporuna göre10, Kosova ekonomisi, d›fl yard›m ve özel para girifllerinin artmas›yla, istisnai bir flekilde savafl sonras›nda h›zl› bir kalk›nma süreci
yaflam›flt›r. Ancak d›fl para girifllerine ba¤›ml› olma durumu, flu güne de¤in
zorlukla elde edilen baflar›lar› ve hassas ekonomi etkinli¤ini düflürmektedir.
Kimi analistlere göre iflsizlik oran› yüzde 30 ile 60’lara kadar yükselse
de, bize göre % 40’l›k bir oran daha gerçekçi bir orand›r. Kosova halk›n›n ço¤unun resmi ekonomi d›fl›nda çal›flt›¤› ve ço¤u iflçinin yar› zamanl› ifllerde bulundu¤u, yani tam zamanl› ifllerde yer alamad›klar› do¤rudur. ‹flsizlere tahsil
edilen herhangi bir devlet yard›m› bulunmamakta. Yaln›zca insani yard›m ad›
alt›nda bir tak›m sosyal katk› paylar› sa¤lan›yor.
Kosova, dört y›l önce, S›rbistan askeri ve polis güçleri ile aras›nda gerçekleflen savafl›n ard›ndan, ülkeye giren yüksek yeniden yap›lanma paylar› ile
bir tür ekonomik düzelme (küçük patlama) dönemi yaflam›flt›r. Büyüme oranlar› yüzde 11’e eriflmifltir ve bu oran yard›m ak›fllar› düflmüfl olsayd› elde edilemeyecek bir orand›r. Geliflmifl ülkelerden gelen yard›mlar büyük de¤iflikliklere yol açabilir. Bu anlamda Kosova’ya yard›m ba¤›fllama konferans› Brüksel’de de gerçeklefltirilmektedir.
Küçük iflletme sektörü art›k h›zl› bir flekilde büyümektedir. Büyüme her
yerde görülmektedir. Bu bir hizmetlere dayal› ekonomidir ve büyümesi, çekilen ba¤›fl desteklerini bile dengelemektedir. Analistlere göre, Kosova’n›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etti¤i 17 fiubat 2008 tarihine kadar nihai durumunun ne oldu¤una dair net bir durufl bulunmamas›ndan ötürü, yabanc› yat›r›mc›lar›n ülkeye
yönelimi sekteye u¤ram›flt›r. Fakat politik sorunlar ve güvenlik endiflelerine
ra¤men ülke d›fl›nda yaflayan Arnavutlar, Kosova’ya para getirmifllerdir.
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 87
Resmi istatistiklere göre11, iflçi havalelerinin 2003 y›l›ndaki düzeyi, bölgedeki en yüksek oranlarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, GSY‹H’n›n yüzde 13,7’si tekabül etti¤i tahmin edilmektedir. Kosova’da, yeterli olmasa da, ülkeyi Kosoval› olmayan iflletmelerin ifl yapabilece¤i bir yer haline getirme anlam›nda büyük baflar›lar elde etmifl durumday›z. Bu durum, bireylerin yan› s›ra flirketleri
de kapsamaktad›r. Türkiye’nin de bu anlamda insanlar›m›z ve iflletmelerimizle iyi iliflkiler içinde oldu¤una eminim.
Savafl sonras› geçifl süreci yaklafl›k on y›l süren Kosova, kendisini kritik
bir durumda bulmufltur. Kurum infla etme ve dikkate de¤er makroekonomik istikrar gibi pek çok olumlu iflaret söz konusu olsa da, endifle edilmesi gereken
hususlar da mevcuttur. Kosova ekonomisi y›lda yüzde dört – befl oran›nda büyüme sa¤lamaktad›r ve bu oran, her y›l 35.000 yeni giriflin ifl gücüne çekilmesi için yeterince h›zl› bir büyüme oran›d›r.12
Kamuya aç›k iflletmelerin yeniden yap›land›r›lmas›nda elde edilen s›n›rl›
ilerleme büyük ekonomik maliyetleri beraberinde getirmifltir. Ana maden flirketinin bilfiil kapanmas›, ekonomide önemli bir sektörün kapanmas›na neden
olmufltur. Toplum flirketlerinin özellefltirilmesi son zamanlarda yeniden bafllat›lm›fl olsa da, Kosova’daki iflletim politikalar› ve Kosova ba¤›ms›zl›¤›nda görülen de¤iflikliklerden sonra, uzun süreli belirsizlik durumu yat›r›m çekilmesi
hususundaki beklentileri düflürmüfltür.
Fakat, önemli ilerlemelere karfl›n, bitmez tükenmez sorunlar kalmaya devam etmifltir. Devlet kurumlar›n›n özellefltirilmesi hâlâ tamamlanmam›flt›r. Arsa ve iflletme sahipli¤i üzerine çeflitli anlaflmazl›klar söz konusudur. Geleneksel ticaret ak›fllar› yeniden oluflturulamam›flt›r. CEFTA (Orta Avrupa Serbest
Ticaret Antlaflmas›) grubu bile Kosova ba¤›ms›zl›¤›na karfl› afl›r› hassast›r.
Elektrik tedariki istikrara ba¤lanamam›flt›r ve enerji sektörünün reform ve yat›r›mlara ihtiyac› bulunmaktad›r.
Afla¤›da verilen anahtar bulgular bu analizden ç›km›flt›r ve gelecekte takip edilecek rotaya dair birkaç sonuç belirlenmesini mümkün k›lar. Kosova
daha baflar›l› oldukça analistler daha net baflar› iflaretlerini ortaya ç›karmaktad›r. Özellefltirme süreci herhangi bir aksamaya u¤rat›lmadan devam ettirilmeli ve tasfiye durumlar› ile ilgili arsa kullan›m haklar›n› tan›mlayan yasalar
oluflturulmal›d›r.
Düzgün iflleyebilmesi ve ekonomiyi canland›rabilmesi için kesin bir yasal çerçeveye ihtiyaç duyan finans pazarlar›m›z› onarmak ad›na h›zl› ve kesin
bir biçimde hareket etmeliyiz. Bunlar›n muazzam ve komplike görevler oldu¤unun fark›nday›z ve ekonominin güçlendirilmesi ve Kosova vatandafllar›n›n
yaflam standartlar›n›n yükseltilmesi anlam›nda de¤erli politika çözümlerinin
bulunabilece¤ine inanmaktay›z.
88 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
Yine de, en iyi tahminimiz, bu periyodik s›k›nt›l› dönemin k›sa süreli olaca¤› yönünde. Orta vadede Kosova Cumhuriyeti’nin bölgenin di¤er ülkeleri
ile rekabet edebilir duruma gelmesi için ekonomik büyüme ve siyasi güven elde etme anlam›nda güçlü bir kapasite oluflturaca¤›na inan›yoruz.
Kosova, derin ve etkili tarihi ve sosyo-kültürel ba¤lar›n›n ve iliflkilerinin
oldu¤u Türkiye’ye minnettard›r. Türkiye’nin yak›n gelecekte Balkan ülkelerinin AB entagrasyon sürecini yönlendirece¤ini, Türkiye’deki gibi demokrasi ve
pazar kapitalizmi net olan ve ayn› zamanda baflar›l› bir geçifl süreci için sivil
toplumu güçlendirmenin önemini vurgulayan bir ülkenin yard›mlar›na inan›yoruz. Kosova d›fl politikas›n›n ana hedefi ve birinci önceli¤i, AB üyeli¤idir.
3. Kapitalizm Ne Demektir?
Küresel ekonomik kriz, sonbaharda Amerika’da bafllam›flt›r ve korkutucu
bir oranda h›z kazanmaktad›r. Bu krizi durdurmaya yönelik devlet giriflimleri,
kamu fonlar›n›n benzersiz ba¤l›l›klar›na ra¤men çok az baflar› elde edebilmifltir. Bu noktada en çok dikkat çeken soru, kapitalizmin sonu hakk›nda de¤il,
daha çok, kapitalizmin do¤as› ve de¤iflim gereklili¤i hakk›ndad›r. 13
Bu finansal kriz ortam›nda, Keynesçi ekonomisinin yeniden do¤uflunu
gözlemliyoruz. Yine, Keynes’in Büyük Buhran döneminde yazd›¤› 1936 tarihli “The General Theory of Employment, Interest and Money (‹stihdam›n, Faizin ve Paran›n Genel Teorisi)” kitab› hakk›nda konufluyoruz. Bu dönem, bildi¤imiz üzere günümüzde de oldu¤u gibi, kapitalizmi sonland›rma ça¤r›lar› ile
doludur. 1930’lar, Bat› ülkelerinde komünizmin ortaya ç›kmas›na yol açm›flt›r. Keynes’in orta yolu, iflsizli¤i ve kapitalizm paniklerini ve aldatmalar›n› önlemeye yöneliktir. Ancak bir yandan da, komünizmin ekonomik ve politik
kontrollerinin önünü kapar.14
Kapitalizmin standart aç›klamas›, bir ekonominin kapitalist olarak kabul
görmesi için ekonomik ifllemlerin piyasalara dayanmas›n› gerekli nitelikler
olarak al›r. Benzer bir flekilde, kâr motivasyonununa ve özel mülkiyete dayal›
bireysel yetkilere ba¤l›l›k, kapitalizmin arketipik özellikleridir. Ancak, gerekli özellikler bunlarsa, Avrupa ve Amerika’da flu an var olan ekonomik sistemler gerçekten kapitalist sistemler midir? Avrupa, ABD, Kanada, Japonya, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Avustralya ve di¤erleri gibi dünyan›n tüm zengin
ülkeleri belirli bir süre için piyasalar d›fl›nda gerçekleflen, iflsizlik getirileri, kamu emekli maafllar› ve di¤er sosyal güvenlik özellikleri, okul e¤itimi ve sa¤l›k bak›m› tedari¤i gibi ifllemlere dayanm›flt›r. Gerçek baflar›lar›n elde edildi¤i
o günlerde iddia edilen kapitalist sistemlerin be¤enilen performans›, yaln›zca
kâr› maksimize etmeye odaklanm›fl bir pazar ekonomisine güvenmekten çok
daha ötesini yapan kurumlar›n bir birleflimine yol açm›flt›r.15 Umar›m ben, bu-
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 89
nu ‹kinci Dünya Savafl› sonras›n›n “kapitalizm felsefesi krall›¤›” olarak tan›mlayan ilk kifliyimdir.
fiimdi sorulacak soru fludur: “Kapitalizm krall›¤›” önemini mi kaybediyor? Baflar›l› bir kapitalizm üç koflulun varl›¤›na dayan›r: ‹lki, kâr motivasyonunun meflruiyeti; ikincisi, sa¤l›kl› finans pazarlar›, uluslararas› finansal kurulufllar›n reform edilmesi, yeterli takip ve denetim mekanizmalar›; üçüncüsü ise
refah ve sözleflmesel haklar oluflturman›n yan› s›ra kamuoyunu kabulünü de
oluflturan yasal ve politik bir sistemdir. Baflka bir flekilde ifade edeceksek, iyi
ve kötü zamanlarda hep uluslararas› iflbirli¤ine ihtiyac›m›z var. Uluslararas›
finans kurumlar›n›n reform edilmesine, yeterli takip ve denetim mekanizmalar›na ihtiyac›m›z var. Banka kârlar›n› özellefltirmek ve zararlar›n› topluma
yaymak, demokratik bir toplumda kabul edilemez bir davran›flt›r. Bankalardaki performansa dayal› ödemenin yap› ve zamanlamas›, uzun vadeli hissedar ç›karlar›na ve finansal istikrara daha yak›ndan uyum sa¤lamal›d›r.16
4. Geçifl Ekonomilerinde To p l u m l a r › n Ç › k a r l a r › n › Ta n › m l a m a k
Toplum ç›karlar› genelde, geçifl sürecindeki bir ekonomiye sahip belirli
bir toplumun ekonomik olmayan ancak toplumsal aç›dan kabul edilmifl ç›karlar›n› temsil eder. Ekonomide geçifl süreci, ayn› anda bir arada yaflayabilen birbirine kenetli çeflitli topluluklara dokunabilir.
Örnek olarak, bir flehrin ya da bölgenin ana iflvereninin bir geçifl sürecine girmek zorunda oldu¤u bir durumu düflünebiliriz. ‹lk olarak çok say›da kredi sa¤layan ve düzenli bir flekilde geçifl yasalar›nca tan›nan çeflitli kifliler olur.
Bunlar çal›flanlar, tedarikçiler, borç verenler olabilir.
Ancak di¤er bir yandan da borçluya dair geçerli bir “ahlaki/toplumsal iddias›” olan di¤er taraflar vard›r. Performansa veya borçlunun gelecekteki varl›¤›na dayal› insanlar, borç verenlerin ailesinden olabilir, ilgili flehirdeki veya
bölgedeki tüm topluluklar olabilir, çünkü borçlunun geçifl süreci vergi taban›n› düflürebilir.
Özellikle büyük flirketlerin, yaln›zca iflveren olarak de¤il, toplum içinde
“kamu kurulufllar›” olarak ifllev sa¤lad›¤› sosyal ve politik merkezler oldu¤unu ileri sürenler de vard›r. Bunlar›n toplumda temsil etti¤i de¤er yaln›zca ekonomik anlamda ölçülemez. Afla¤›da belirtilen flekillerde de ele al›nmal›d›rlar:
• ‹nsanlar aras›nda iletiflim ve ba¤ kurulmas›n› sa¤larlar;
• Sponsorluk veya di¤er yollarla çeflifltli kültürel etkinlikleri finansal olarak desteklerler; veya
• E¤itim, ö¤retim veya yafll› insanlara yönelik sa¤l›k bak›m› anlam›nda
sorumlu kabul edilebilirler.
90 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
Geçifl rejimini flekillendirirken ve bu iflletmelerin finansal s›k›nt› alt›ndaki muameleleri hakk›nda karar verirken bu bahsedilen aç›lar da göz önünde
bulundurulmal›d›r.
Günümüz ekonomisinin küresel do¤as› nedeniyle iflletmelerin birden fazla ülkede mal ve ifllemlerinin bulunmas› oldukça s›k rastlanan bir durumdur.
Ancak bu çok uluslu iflletmelerin zor zamanlar geçirmesi ve iflasa zorlanmas›
durumlar›nda ne olur? Bu gibi yasal olmayan iddialar›n ekonominin geçifl süreçlerinde etkisi olmad›¤›, çünkü borçlunun geçifl sürecinden sonra tek sahip
olmas›n›n ard›ndan iflini kapatma veya yerini de¤ifltirme hakk›n› elinde bulundurdu¤u – ve kimseye söz konusu iflletmenin gelece¤ine yönelik geçerli hak
temin etmek zorunda olmad›¤› ileri sürülebilir. Söz konusu iddia, saf yasal
perspektiften bak›ld›¤›nda do¤ru olabilir, ancak daha genifl bir ba¤lamda yeterli olmayabilir. Geçifl tart›flmalar›na hümanist bir ö¤e getirmek, daha genifl
toplum hedeflerini ele alma ve bunlar› dengelemeye yönelik bir yol sa¤layabilir. Özellikle de bu durum, toplumlar›n geleneksel olarak toplum iflletmelerine güvendi¤i ve s›rt›n› dayad›¤› yerlerde görülür.
Söz edilmesi gereken bir di¤er nokta da Bat› toplumlar›n›n ço¤unun geçifl yasalar›n›, sosyal istikrar ve di¤er “ekonomik olmayan politika hedeflerinin” teflvik edilmesi için kullan›lmas›n› elefltiriyor olmalar›d›r. Bu hedefler,
makalede toplumun ç›karlar› ad› alt›nda ele al›nm›flt›r. Ancak, bu elefltiriler
modern ve geliflmifl pazar ekonomilerine yönelik olarak kabul edilebilir ve de¤erli olsalar da, ço¤u geçifl ekonomisi için do¤ru olmayabilirler.
Bireyselcili¤in sosyal iliflkilerde hâkim oldu¤u Bat› ülkelerinin ço¤unun
aksine topluluk kavram› ve felsefi yönelimi toplum tabanl›d›r ve ço¤u geçifl
ekonomisinde kabul edilmektedir. Orta ve Do¤u Avrupa’n›n eski komünist
devletlerinde, toplumlar aras›nda, komünist ideolojiden ve ayn› zamanda yasal kurumlardan al›nm›fl olan güçlü bir inan›fl söz konusudur. Bu inan›fla örnek
olarak kamu mülkiyeti haklar›n›n hâkimiyeti verilebilir.
Bat› toplumlar›na k›yasla en önemli farkl›l›k, geçifl toplumlar›n›n, mukimleri aras›nda yasal olmayan bir ba¤›ms›zl›k derecesine kadar iflleyebiliyor
olmas›d›r. Bat› toplumlar› ise genifl anlamda hukukun üstünlü¤üne dayan›r ve
temelde yasal yetkilere göre ifller.
Bat› kültürlerinde, bireyselcilik kavram› hâkim oland›r ve buna göre bireylere, yasal olarak uygulanabilir çeflitli haklar taraf›ndan desteklenen göreceli bir özgürlük sa¤lan›r. Bu flekilde yasal yetkiler, ahlaki ve sosyal zorunluluklar›n yerine al›r.
Geçifl politikalar› ele al›n›rken iflletmelerin nihai ekonomik sonuçlar› tek
yol olmamal›d›r. Saf bir ekonomi analizinin, yaln›zca borçlu / borç veren ilifl-
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 91
kisi üzerine yo¤unlaflmas› pek çok sorun içerir. Toplum ç›karlar› da dikkate
al›nmal› ve toplum ç›karlar›, ülke ekonomisinin geçifl sürecine yönelik modern
yasalarca dengelenmelidir.
5 . G e ç i fl E k o n o m i l e r i n i n S o s y a l S o n u ç l a r › v e K ü re s e l K r i z i n E t k i s i
Dünyan›n, Berlin duvar›n›n y›k›lmas› ile do¤an coflkuya tan›kl›k etmesinden bu yana y›llar geçti ve flu an, 20 y›ll›k ekonomik geçifl deneyimleri, baflar› ve hatalar› tan›mlama giriflimleri ve yaln›zca geçifl ülkelerinin de¤il, genelde ortaya ç›kan tüm piyasalar›n ders ç›karmas› gereken teori ve politikalar›n
birikti¤i bir dönemdeyiz. Mevcut küresel ekonomik kriz durumunda beklenen,
yerleflmifl kapitalist toplumlar›n bile politika uygunlu¤u sa¤lamas›d›r.
Sosyal sonuçlara bakmak gerekirse, 2007 y›l› için güncellenen sonuçlar
afla¤›daki tabloda17 yer almaktad›r:
Ülke
Çek Cumhuriyeti
Macaristan
Polonya
Romanya
Rusya
2007 y›l›ndaki GSY‹H (1989=100)
130
134
158
113
93
Kaynak:EBRD 2008
Tabloda da görülmektedir ki, ekonomik geçifl sürecinin ard›ndan 19 y›l
geçmifl olmas›na ra¤men, büyüme oranlar› normaldir ve gelir oranlar› da kesinlikle katlanmam›flt›r. Yüksek benzin fiyatlar›na ra¤men, Rusya 1989 y›l› seviyelerini yakalam›flt›r ve Romanya gibi Avrupa Birli¤i’ne daha sonradan kat›lan ülkeler de yavafl bir h›zda bu oranlar› yakalamaktad›r.
Mevcut küresel ekonomik krizin k›sa vadeli etkisi, 2008 y›l›n›n ikinci yar›s›ndan bafllayarak büyüme oranlar›n›n düflmesi ile h›zlanm›fl ve 2008 y›l›n›n
di¤er yar›s›nda olumsuz büyüme oranlar›na dönüflmüfl, 2009 y›l›ndan itibaren
de belirgin bir resesyon oluflmas›na sebep olmufltur. Geçifl ülkelerinin ço¤u,
sermaye ak›fllar›ndaki köklü düflüflten ve eski yat›r›mlar›n flans›zl›klar›ndan
olumsuz etkilenmifltir. Büyümede görülen düflüfl, baz› ülkelerde yüzde 30’luk
oranlara ulaflm›fl ve duyulan güvenin azalmas› ile finans sektöründe bir bask›n›n do¤mas›na neden olmufltur. Büyük kurtarma paketleri de özel sektör gereksinimlerine mali sermaye gereksinimi eklemifltir.
Geçifl ekonomileri, ekonomik ortam›n gayet parlak göründü¤ü bir anda
küresel krizden vurgun yemifltir. Neticede ekonomik ortam tümden de¤iflmifltir. Art›k benzin ve gaz fiyatlar› baflta olmak üzere, mineral ve ifllenmifl mal fi-
92 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
yatlar› destekleyici olmaktan ç›km›flt›r. Ayr›ca geçifl ekonomileri için ihracat
pazarlar› da ciddi flekilde geriledi. Avrupa için Almanya, en önemli ihracat pazar› olarak görülmektedir ancak oradaki ifl ortam› da tüm zamanlar›n en kötü
seviyesine düflmüfltür. Almanya’n›n yüzde 3’e vuran resesyon ortam› nedeniyle Do¤ru Avrupa ihracatç›lar›n›n beklentileri çokça boflta kalm›flt›r.
Geçifl ekonomilerinin k›sa vadeli beklentileri, finansal kalk›nma gerilemeleri ile düflüfl göstermifltir. Bu durum, Küçük ve Orta Ölçekli ‹flletmeleri
(KOB‹) de en kötü flekilde etkileyecektir. Bu iflletmeler zaten “normal” zamanlarda bile finans yönetimi anlam›nda s›k›nt› yaflamaktad›r. ‹stihdam düzeylerini korumak ad›na eski büyük ölçekli özellefltirmelerin yeniden ortaya
ç›kmas› yönünde iflaretler mevcuttur. Ayr›ca yabanc› do¤rudan yat›r›mlarda da
kesin düflüfller gözlenmektedir. Büyümeyi yönlendiren KOB‹ sektörünün finansman›n› korumas› da büyük s›k›nt›lardan olacakt›r.
Bu koflullar alt›nda, Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› ve di¤er bankalarca desteklenen büyük altyap› projelerine özel sektör kat›l›m› daha da zorlaflacakt›r. Yine de en büyük sorun, yeni korumac›l›k anlay›fl›n›n yay›lmas› ile ticaret liberalleflmesinin de risk alt›na girmesidir. Bu k›sa vadeli sorunlar, zaten
var olan uzun vadeli geçifl ekonomileri s›k›nt›lar›n›n yan›nda tuz bider olacakt›r. Yerleflmifl Bat› ekonomileri ve geçifl ekonomileri aras›ndaki ifl gücü verimlili¤i boflluklar›n›n, 20 y›ll›k ekonomik geçifl sürecinden sonra bile hâlâ devam
ediyor olmas› en büyük sorunu teflkil etmektedir.
6. Sonuçlar
Bafllang›ç koflullar› ve politika kurumlar›, baz› ülkelerin belirli reform
yollar›n› takip etme olas›l›¤›n› etkilemektedir. Ancak bu yap›sal etkenler hiçbir koflulda, bu gibi karmafl›k ve çok yönlü süreçlerin sonuçlar› üzerinde, geçifl ve küresel kriz etkisi kadar belirleyici birer etken olamaz.
Politik reform ekonomisinin ana meselesi, yeni pazar girifllerini güdüleyecek unsurlar oluflturan ve iflletmelerin odak noktas›n› kira al›m›ndan giriflimcili¤e ve verimli yat›r›mlara çekecek koflullar oluflturmakt›r.
Dünyan›n, alternatif koalisyonlar› harekete geçirecek ve olas› kazananlar
ve kaybedenler aras›ndaki güç dengesini etkileyecek, geçifl ekonomilerine yönelik ekonomik reformlar› istikrara ba¤layacak kolektif eylemleri ateflleyecek
yeni liderlere ihtiyac› söz konusudur. Zeki reformcular, reformlar› desteklemek üzere, muhalifleri üye olarak kabul eden kazan-kazan stratejilerini düzenleyebilir.
Y›llar süren geçifl süreci, reformlar›n flekillendirilmesinde politik liderli¤in kritik rolünü gözler önüne sermifltir. Reformlar›n kazanan ve kaybedenle-
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 93
rinin politik ekonomik bir analizi ile herhangi bir sistemdeki olas› bask› noktalar›n›n anlafl›lmas› için parametreler oluflturulabilir ve bu analiz, uygulanabilir reform stratejilerinin tasla¤›n› çizmede yönlendirici özelli¤ini gösterir.
Ancak reformlar›n h›z› ve yönünü, teflvik edecek reform süreci liderli¤inin gücü veya kalitesini tahmin edemez.
Gerçek de¤iflim insanlarca gerçeklefltirilir, bu yüzden insanlar›n güçlendirilmeleri gerekir. Demokrasi hiçbir zaman tek bir günde oluflturulmam›flt›r.
So¤uk Savafl süresince, G8 Grubu’nun oluflturulmas›na yol açan en iyi çözüm
olarak çift kutuplu sistemin do¤uflunu gözlemledik. Ancak son y›llarda, dünya
genelinde büyük de¤ifliklikler yap›lmas› gereklili¤i yönündeki anlay›fl› kaybetmifl bulunuyoruz. Bu nedenle, flu an yaflanan küresel resesyon yaln›zca finansal panik ortam›n›n de¤il, ayn› zamanda dünya ekonomisinin nereye gitti¤ine dair hissedilen belirsizli¤in bir sonucudur. G-20 grubunu geniflletmeye
dair gelecekte ne yap›labilir? Bu, önümüzdeki s›k›nt›lardan biridir. Büyük
ekonomiler genelinde genifl çapl› de¤iflikliklerin koordine edilmesi gerekir.
Ayr›ca çeflitli geçifl yollar›n›n oldu¤u gerçe¤inin alt› çizilmelidir. Geliflmekte olan ülkeler yak›n zaman içinde kendi stratejilerini gelifltirecektir. Pazar reformlar› kritik de¤erde olan reformlard›r. Özellikle de telekomünikasyonu devlet tekelinden ç›karmak oldukça önemlidir. Böylece özel flirketler, gerek duyulan fiziki altyap›lara yat›r›m yapabilecektir. Ancak devletlerin ayn›
zamanda nüfusun ço¤unun çevrimiçi olabilece¤i bir ortam gelifltirmesi gerekir. Devlet organlar› ve kamu okullar› mümkün olan en k›sa sürede çevrimiçi
a¤a sokulmal›d›r.
Bat› ekonomistleri bile kapitalizmin ifl çevrelerinde geliflti¤ini unutmufl
gözüküyor. fiu an net olarak gördü¤ümüz fley; geçifl sürecinin 20 y›l sonra bile hâlâ devam etti¤i ve mevcut küresel kapitalizm krizinin toplumlar›n oluflturulmas›nda entelektüel risk teflkil etti¤i ve yaln›zca daha iyi düzenlemelere de¤il ayn› zamanda daha iyi de¤erlere dayal› bir befleri kapitalizm markas›na ihtiyac›m›z oldu¤udur. Bu, yeni geliflen di¤er pazar ekonomileri için de bir ders
olacakt›r.
Mevcut küresel ekonomik krizin ›fl›¤›nda, istikrara yönelik ekonomik geçifl sürecinin tamam› can s›k›c› olmaktad›r. Bu, neredeyse tüm dünya için geçerlidir. Mevcut krizin küresel özellikte olmas›ndan ötürü, geçifl ülkelerinin
sorunlar›n› kendi bafllar›na çözmeleri beklenmemelidir. Yerleflmifl kapitalist
ülkelerde oldu¤u gibi, bu ülkelerin, yönetim ve yap› flekillerini gelifltirerek çekirdek finansal sistemlerini korumaya yönelik olarak çal›flmalar› gerekir.
Türkiye’nin, Balkan bölgesindeki büyük problemleri iflaret etmek üzere
yat›r›mlarda bulunma sorumlulu¤u bulunmaktad›r ve büyük k›s›tlamalar›n üs-
94 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
tesinden gelebilmek için bu sorumlulu¤u Avrupa Birli¤i ve ABD ile paylaflmas› gerekir.
‘Zengin ülke’ liderlerinin somut çözümler bulma yönelimini görüyoruz.
Bir yandan da bu liderler, dünyan›n geri kalan fakir bölgelerine yard›m paketleri gönderme risklerine yönelik finansal sistemi takip edebilmek için ‘Finansal ‹stikrar Heyeti’ oluflturma karar› alm›fl bulunmakta. Ancak samimi olmak
gerekirse, yukar›da bahsedilen konulara dair net cevaplar›m›z yok. Yine de
Balkanlar’›n Türkiye ve di¤er geçifl ekonomileri ile olan iliflkilerini düzeltmeye dair befl noktal› bir yönerge olarak flunu önerebiliriz: Yard›mlar› sivil toplum kurulufllar›na yo¤unlaflt›rmak; e¤itim ve medyan›n önemini anlamak ve
fikirlerin serbest dolafl›m›na ba¤l›l›¤›n hiçbir zaman bozulmamas›n› sa¤lamak;
demokrasi, ekonomi ve insan haklar› eylemlerinin yönlendirilmesi için tek bir
küresel hükümet oluflturma fikrini ele almak ve bu devleti yönetecek yeni etkili liderler bulmak.
IMF’nin geliflen üye devletlerinin ekonomik yükünü daha iyi yans›tabilmesi için yönetimini yeniden elden geçirme gereklili¤i; Çin, Türkiye, Hindistan, Suudi Arabistan ve di¤er geliflen uluslar›n ortaya ç›k›fl›yla daha da belirginleflmektedir.
Mevcut ortamda küreselleflme, uluslararas› yönetim ve kurallar gerektirmektedir. Bütçelerin kesilmesi yönünde IMF’den al›nacak dersler yerine fakir
ülkelerin yollar, enerji tedarikleri, limanlar, okullar ve sa¤l›k klinikleri gibi gerekli yat›r›m alanlar›na ödeme yapabilmesi ve ekonomik büyümelerini bafllatabilmeleri için daha büyük bütçelere ihtiyac› vard›r.
Sonuç olarak, yukar›da da bahsedildi¤i üzere, hedeflenen fley, Finansal
‹stikrar Heyeti gibi yeni kurumlar›n yönetimini yapabilmesi için etkili liderler
bulmakt›r.
Dünya ekonomisi ile ilgili bir fleyler yapabilir miyiz? Evet, yapabiliriz!
Ben hâlâ insan etik kodunun temel ilkelerine inanc›m› koruyorum: Bill Gates
gibi insanlar politik ve etik güçlerin kayna¤›d›r. Bu kiflilerden gelecek yard›mlarla aç›k, demokratik ve yasalara dayanan bir toplum gelifltirebilir, G8 ç›karlar›n› hiçe saymadan G20+ ile yap›c› iliflkiler do¤urabiliriz.
Microsoft kurucusu ve tam zamanl› bir hay›rsever olan Bill Gates art›k
dünyan›n finans endüstrisini yönlendirme, “Kapitalizm krall›¤›” felsefesinin
yanl›fllar›n› durdurma ve iyilefltirme ve ‹kinci Dünya Büyük Buhran›’n› önleme flans›n› elinde bulundurmaktad›r. Çünkü kendisi hayat› boyunca yapt›¤› gibi bir kavgay› nas›l ve ne zamanda bafllataca¤›n› çok iyi bilmektedir. Bu hususta William Gates gibi bir trilyonerden baflka daha iyi bir örnek akl›m›za gelebilir mi?
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 95
Bu makalenin en önemli mesaj› ise Bill & Melinda Gates Vakf› taraf›ndan gönderilen Gates mektubunda belirtilen düflüncelerle efltir: “Bu zorlu süreçlerde dâhi cömert bir flekilde elindekileri vermeye devam eden kiflilere hayran›m. Zenginlerin, eflitsizlerin üstüne gitmek gibi bir sorumlulu¤u oldu¤una
inan›yorum. Bu durum özellikle de di¤er kifliler üzerindeki k›s›tlamalar›n afl›r› derecede oldu¤u zamanlarda daha fazla geçerli. Aksi takdirde, bu ekonomik
düflüfl ortam›ndan, daha da eflitsizliklere bo¤ulmufl bir dünyaya uyanaca¤›z;
sa¤l›k ve e¤itim alanlar›nda daha büyük adaletsizlikler yaflanacak, insanlar›n
yaflam imkânlar›n› yükseltme flanslar› gittikçe artan oranlarda ellerinden al›nm›fl olacakt›r.”
Finansal kriz, ço¤u zengini sildi süpürdü. Ancak Gates, Buffet ve Slim
hâlâ zirvede kalmaya devam ediyor. Steve Forbs’un da Forbes Video Network’de dedi¤i gibi, ayakta kalanlar›n ço¤u yenilikçiler, giriflimciler, yeni ifl
imkânlar› yaratanlar ve küresel ekonomiyi büyütenlerdir. Dolay›s›yla giriflimci ruh henüz ölmemifltir ve ihtiyac› olan insanlara yard›m eli uzatmak ad›na
yeniden ortaya ç›kacakt›r. Ben de öyle umuyorum.
Notlar
1
Joseph Stiglitz, The Next Bretton Woods, Project Syndicate, November 2008.
2
Jeffrey D. Sachs, A Declaration of Independence from the US, Project Syndicate, February and March 2009.
3
Oleh Havrylyshyn, Oli Havrylyshyn, Saleh M. Nsouli, “A decade of transition: achievements and challenges”; IMF Institute, International Monetary Fund. European II
Dept.; Published by International Monetary Fund, Growth in Transition Countries,
1990-98: The Main Lessons, s. 83-118, 2001.
4
Stern, Nicholas, The transition in Eastern Europe and the former Soviet Union: some
strategic lessons from the experience of 25 countries over six years, In: Zecchini, Salvatore, (ed.) Lessons from the economic transition: Central and Eastern Europe in the
1990s. Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, The Netherlands, 1997, s. 20.
5
Jeffrey D. Sachs, A Declaration of Independence from the US, Project Syndicate, January and August 2000.
6
Ashish K. Vaidya, Globalization: encyclopaedia of trade, labor and politics, Published
by ABC-CLIO, 2005, s. 68.
7
Grzegorz W. Ko_odko, The world economy and great post-communist change, Published by Nova Publishers, 2006, s. 87-88.
8
Daha fazlas› için: Yingyi Qian and Jinglian Wu, China’s Transition to a Market Economy: How Far across the River? University of Maryland and Development Research
Center - The State Council of the People’s Republic of China, May 2000.
96 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
9
Stefano Bianchini, Sanjay Chaturvedi, Rada Ivekovic, Partitions: reshaping states and
minds, Published by Rutledge, s. 30, 2005.
10
Rakia Moalla-Fetini, Heikki Hatanpaa, Shehadah Hussein, Natasha Koliadina, Kosovo: gearing policies toward growth and development, Published by International Monetary Fund, 2005.
11
2002 ve 2003 y›l›ndaki özel tüketim tahminleri, 2003 Haziran ve 2003 May›s aylar›
aras›ndaki dönemi kapsayan Ev Halk› Bütçesi Anketi (EHBA) 2002/03’e dayanmaktad›r. Bu, Kosova ‹statistik Ofisi (K‹O) taraf›ndan bu yönde gerçeklefltirilen ilk EHBA
çal›flmas›d›r.
12
Ulusal hesaplar mevcut durumda, 2003 y›l›ndaki 1.9 milyonluk nüfus tahminlerine
dayanmaktad›r. Bu tahminlerin ortalama ev halk› boyutu 6/12’dir. Sivil kay›t verilerine göre Finans ve Ekonomi Bakanl›¤› (FEB) Ekonomik Politika Bölümü, 16 yafl üzerindeki nüfusun 1.234.500’ün üzerinde olaca¤›n› tahmin etmektedir. 2000 y›l›n›n 17
yafl ve üzeri nüfus kesiminin ortalamas›n›n Yaflam Standartlar› Ölçüm Anketi (yüzde
62.8), 2001 Aral›k K‹O ifl gücü piyasa anketi (yüzde 64,1) ve FEB tahminleri
1.948.000’lik bir nüfus tahminlerini göstermektedir.
13
Amartya Sen, Adam Smith’s market never stood alone, March 11, 2009, www.Ft.com
14
Robert Shiller, A failure to control the animal spirits, www.ft.com, March 8 2009.
15
Amartya Sen, Adam Smith’s market never stood alone, March 11, 2009, www.ft.com
16
Dominique Moisi, 1929 or 1989? Project Syndicate, March 2009.
17
Jens Hölscher, 20 Years of Economic Transition - Successes and Failures, University
of Brighton, President of the European Association for Comparative Economic Studies [ notlar, fiubat 2009’da Japon AB Enstitüsü, Hitotsubashi Üniversitesi, Ekonomik
Araflt›rmalar Enstitüsü, Kyoto Üniversitesi’nde düzenlenen konferans için haz›rlanm›flt›r] http://www.euij-tc.org/news/events_2007/20090223/Holscher.pdf
Referanslar
Oleh Havrylyshyn, Oli Havrylyshyn, Saleh M. Nsouli, “A decade of transition: achievements and challenges”; IMF Institute, International Monetary
Fund. European II Dept.; Published by International Monetary Fund, {Growth
in Transition Countries, 1990-98: The Main Lessons, 2001.
Stern, Nicholas, The transition in Eastern Europe and the former Soviet
Union: some strategic lessons from the experience of 25 countries over six years, The Netherlands, 1997.
Carol Graham, Safety nets, politics, and the poor transitions to market
economies: Transitions to Market Economies, Published by Brookings, Institution Press, 1994.
Daniel R. Denison, Managing organizational change in transition economies; Published by Lawrence Erlbaum Associates, 2001.
Sürdürülebilirlik Yönünde Küresel Farkl› Yollar 97
Grzegorz W. Ko_odko, The world economy and great post-communist
change, Published by Nova Publishers, 2006.
Development & Transition: Rural Development and Food Security, Published by the United Nations Development Programme and the London School of Economics and Political Science, December 11, 2008.
Yingyi Qian and Jinglian Wu, China’s Transition to a Market Economy:
How Far across the River? University of Maryland and Development Research Center - The State Council of the People’s Republic of China, May 2000.
Lanine Gleb, Topics on Modeling Risk in Transitional Economy, Ghent
University.
Robert Shiller, A failure to control the animal spirits, FT.com, March 8 2009
George A. Akerlof and Robert J. Shiller, Animal Spirits: How Human
Psychology Drives the Economy, and Why It Matters for Global Capitalism,
Princeton, e-Book, 2009.
Amartya Sen, Adam Smith’s market never stood alone, March 11, 2009;
www.ft.com
Robert J. Samuelson , American Capitalism Besieged, March 23, 2009;
www.ft.com
Harold Meyerson, Building a Better Capitalism, March 12, 2009;
www.washingtonpost.com
Luiz Inácio Lula da Silva, Nobody dares to predict today what will be the
future of capitalism, March 9, 2009; The writer is president of Brazil;
www.washingtonpost.com
Robert J. Samuelson, The Shadow of Depression, March 16, 2009,
www.washingtonpost.com
Martin Hutchinson, Has Anybody Seen the Bottom Yet? Money Morning, www.moneymorning.com
The World Bank, Development Economics Department, Research Support Unit, January 2009.
Theodore P. Gerber, Structural Change and Post-Socialist Stratification:
Labor Market Transitions in Contemporary Russia, American Sociological
Review, Vol. 67, No. 5, Oct., 2002; Published by: American Sociological Association, http://www.jstor.org/stable/
98 2. Uluslararas› Balkan Kongresi / 2nd International Balkan Congress
Jeffrey D. Sachs, A Declaration of Independence from the US, Project
Syndicate, March 2009.
Jeffrey D. Sachs, No Velvet Transition, Project Syndicate, 1999.
Anna Moyers, What is the Meltzer Commission Report?, March 2000;
http://www.uiowa.edu/
Joseph Stiglitz, The Next Bretton Woods, Project Syndicate, November 2008.
Dominique Moisi, 1929 or 1989? Project Syndicate, March 2009.
2009 Annual Letter from Bill Gates: The Economic Crisis, www.gatesfoundation.org/annualreport
Mark Landler & David E. Sanger, World Leaders Pledge $1.1 Trillion for
Crisis, WP, April 3, 2009.
Ashish K. Vaidya, Globalization: encyclopedia of trade, labor and politics, Published by ABC-CLIO, 2005.
Stefano Bianchini, Sanjay Chaturvedi, Rada Ivekovic, Partitions: reshaping states and minds, Published by Routledge, 2005.
Rakia Moalla-Fetini, International Monetary Fund, Heikki Hatanpaa,
Shehadah Hussein, Natasha
Koliadina, Kosovo: gearing policies toward growth and development,
Published by International Monetary Fund, 2005.
Jens Hölscher, 20 Years of Economic Transition - Successes and Failures,
University of Brighton, President of the European Association for Comparative Economic Studies [notes prepared for conferences at the EU Institute of Japan, Hitotsubashi University, Institute of Economic Research, Kyoto University (KIER) in February 2009].
EBRD (European Bank for Reconstruction and Development) (2008),
Transition Report, London.
EBRD (European Bank for Reconstruction and Development) (2007),
Transition Report, London.
Download