M. Sinan Adalı - Zafer Yayınları

advertisement
3
yayın no: 115
NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 3
Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür
Yayınevi editörü: Özkan Öze
iç düzen/kapak: Zafer Yayınları
Tashih: Emine Aydın
isbn: 978 605 5523 30 5
Sertifika no: 14452
Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu’nun bir kuruluşudur.
Mahmutbey mh. Deve Kald›r›mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba€c›lar / ‹stanbul, Türkiye
Tel: (0 212) 446 21 00 Fax: (0 212) 446 01 39
www.zaferyayinlari.com / zafer@zaferyayinlari.com
copyright © 2011
1. Baskı: Ağustos, 2011
Bas­kı-cilt: Vesta Ofset, 0 212 445 72 52
M. Sinan Adalı
İllustrasyonlar: Sevgi İçigen
içindekiler
Kızıl Saçlı Bir Arap................................................. 11
Varaka’nın Sevinci.................................................. 17
Ali.......................................................................... 21
Şair Lebid............................................................... 25
Mutlu Aile............................................................. 29
Halid’in Rüyası...................................................... 35
Büreyde.................................................................. 43
Beklenen Peygamber.............................................. 47
Cündüb.................................................................. 51
İlk Hemşire............................................................ 53
Utbe’nin Oğlu........................................................ 61
Karanlıktan Işığa.................................................... 67
Keler...................................................................... 71
Uhban ve Kurt....................................................... 73
Bitmeyen Yemek..................................................... 77
İki Kardeşin Farkı................................................... 81
Peygamberin Şairi................................................... 85
Abbas’ın Altınları................................................... 91
Şairin Dönüşü........................................................ 95
Rahibin Haberi...................................................... 101
İhtiyar Ebu Kuhafe................................................. 103
Cebr’in Zor Günleri............................................... 105
Bişr’in Yemini......................................................... 109
Selman-ı Farisi’nin Acayip Öyküsü........................ 111
Üç Gün Sonra........................................................ 130
Önsöz
SAHABİLER, Sevgili Peygamberimizin (asm) arkadaşlarıydı... O’nunla birlikte yaşamışlardı... O’nunla
aynı sofradan diz dize yemek yemiş, aynı meydanda
omuz omuza savaşmış, aynı çölü adım adım aşmışlardı... Güldüğünde sevinmişler, ağladığında ise çok
üzülmüşlerdi...
Ayetlere ilk önce onlar iman etmiş, namazı ilk önce
onlar kılmış, orucu ilk onlar tutmuştu...
Onlar, Peygamberimizi (asm) canlarından çok sevmişlerdi. Peygamberimiz de onları çok sevmişti... “Her
biri bir yıldızdır” diyordu sahabileri için. “Hangisine
baksanız, size doğru bir yol gösterir...”
Bu kitabın sayfaları birer pencere gibi önünüze
açılacak ve o pencereden sahabilerin hayatlarındaki en
önemli anları; Müslüman oldukları, Peygamberimizin
(asm) kalplere huzur veren huzurunda diz çöküp,
İslam’ı kabul ettikleri anları seyredeceksiniz...
Yani, yıldızlarının ilk parıldadıkları dakikalara dair,
olağanüstü hatıralar okuyacaksınız...
– Uğurböceği Yayınları
ÖNEMLİ BİR NOT: Bu kitap resimlenirken, Sevgili Peygamberimiz’in
(asm), Hz. Ebu Bekir’in (ra), Hz. Ömer’in (ra), Hz. Osman’ın (ra) Hz.
Ali’nin (ra), ayrıca Peygamberimiz’in mübarek eşleri olan annelerimizin resimleri, kesinlikle çizilmemiştir!
Nasıl Müslüman Oldular? – 3
Kızıl Saçlı Bir Arap
VAHİY MELEĞİ CEBRAİL’İN, Peygamberimize (asm), ilk âyeti getirişinden yirmi yıl kadar
önceydi.
İran hükümdarı Kisra, Numeyrî adındaki bir
adamı, Ubulle şehrine vali atamıştı.
Numeyrî’nin, Suheyb adında bir oğlu vardı.
O sıralarda beş yaşlarındaydı. Kızıl saçlı, çok
zeki, hareketli ve yaşıtlarından oldukça üstün
bir çocuktu. Neşeli ve iyi kalpliydi.
Bir vakit annesi onu ve bazı akraba ve hizmetçilerini alıp, dinlenmek için Irak’ın Seniyy
köyüne gitti. Onlar orada iken, Bizans ordusu10
11
Nasıl Müslüman Oldular? – 3
Nasıl Müslüman Oldular? – 3
na ait küçük bir birlik, köye baskın yaptı. Bekçileri öldürdüler, malları yağmaladılar, köylüleri
de esir olarak aldılar. Esirler arasında Suheyb de
vardı.
Seniyy’den kaçırılan Suheyb, Rumların ülkesindeki bir köle pazarında satıldı. Elden ele, evden eve dolaştı. Bir efendiden başka bir efendiye
geçti. Bu süre içinde Rumların dilini, dinini ve
yaşayışlarını çok iyi öğrendi. Rum saraylarında
dönüp dolaşan rezilliklere şahit oldu. Adaletsizlikleri gördü.
Rumların arasında büyüyüp, anadili Arapça’yı
neredeyse unutacak hâle gelmesine rağmen, bir
Arap çocuğu olduğunun şuurundaydı. Her zaman kölelikten kurtulup, vatanına dönme ümidini içinde taşıdı.
Bir gün Hristiyan bir kâhin, kendisine şöyle
dedi:
“Vakit yaklaştı! Arap illerinde, Mekke’de bir
peygamber çıkacak. İsa’nın peygamberliğini tasdik edecek ve insanları karanlıklardan aydınlıklara taşıyacak.”
Bu sözleri duyan Suheyb’in vatanına dönme
arzusu daha da ateşlendi. Bir fırsatını bularak
kaçtı ve Mekke’ye gelerek oraya yerleşti.
Mekkeliler, Arapça’yı iyi konuşamayan, Rumca bilen bu kızıl saçlı adama Rum Suheyb adını
taktılar.
Suheyb, Mekke’nin ileri gelenlerinden biri
olan, Abdullah b. Cudan ile anlaşarak ticaret
yapmaya başladı. Kısa zamanda çok para kazandı. Ama Suheyb, Hrıstiyan kâhinin kendisine
söylediklerini hiç unutmadı. Kendi kendine soruyordu:
12
13
Nasıl Müslüman Oldular? – 3
Nasıl Müslüman Oldular? – 3
“Bu ne zaman olacak?”
Çok geçmedi ki, sorusunun cevabı geldi. Bir
yolculuktan sonra Mekke’ye dönmüştü.
Birisi ona:
“Muhammed peygamberlik iddiasında bulundu. İnsanları putlardan yüz çevirmeye ve tek
bir Allah’a iman etmeye davet ediyor” dedi.
“Bu, herkesin ‘Emin’ lâkabı ile tanıdığı kimse
değil midir?”
“Evet! O’dur.”
“Nerede bulunmaktadır?”
“Safa Tepesi’nin orada, Erkam’ın evinde.”
“Oraya gitmeliyim!”
“Dikkat et! Mekke’nin uluları seni görmesinler. Eğer görürlerse sana yapacaklarını yaparlar.
Hem sen kimsesiz birisin. Burada akraban ve
seni koruyacak kimsen yok.”
Suheyb, derhâl yola çıktı ve dikkat ede ede
Erkam’ın evine gitti. Oraya vardığında kapıda
Ammar’ı gördü, önceden tanışıyorlardı. Bir an
ikisi de tereddüt ettiler:
“Ne istiyorsun Ammar?”
“Ya sen ne istiyorsun Suheyb?”
“Onun yanına girip söylediklerini dinlemek
istiyorum.”
“Benim istediğim de seninkiyle aynıdır.”
“Öyleyse birlikte girelim.”
Suheyb ve Ammar, Peygamberimizin (asm)
huzuruna birlikte girdiler. Onun sohbetini
dinlediler. Kalpleri imanın nuruyla apaydınlık oldu. Ellerini uzattılar, şehadet getirdiler ve
Müslüman oldular.
Bütün bir gün ve akşam ve gece oluncaya kadar, oradan ayrılmadılar.
Gece olunca, yanlarına bütün zamanların
bütün gecelerini aydınlatacak kadar büyük bir
iman nuru alarak, oradan evlerine döndüler.
İki insan, İslâm ile şereflenmiş, İslam iki insan daha kazanmıştı.
14
15
Download