TEKİRDAĞ OTİSTİK ÇOCUKLAR EĞİTİM MERKEZİ (O.Ç.E.M.) OTİZM VE CİNSELLİK Sağlık Slaytları http://hastaneciyiz.blogspot.com REHBERLİK SERVİSİ 2010 Kendini Gerçekleştirme ______ Başarı, kendine saygı, itibar, şöhret ______________ Ait olma ve sevgi, sevilme ______________________ Emniyet güven, düzen ____________________________ Fiziksel ihtiyaçlar AÇLIK, SUSUZLUK, HAVA, ANALIK, CİNSELLİK _____________________________________ A. MASLOW’UN İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ (PRAMİDİ) Cinsellik biyolojik bir olay, tıpkı açlık ve susuzluk gibi doğal bir dürtüdür. Yaşamak için nasıl yemek yemek ve su içmek zorundaysak cinsel doyuma da gerek duyarız. Yemenin ve doyum, açlık ve giderdiği içindir. içmenin susuzluk yarattığı uyarısını Doyum duygusunu, azalması yaratır. Cinsel aktivitemiz ise azalmasından çok bir uyarı davranışıdır. uyarının uyarı arama Cinsel gerilimi ve heyecanı ararız, cinsel uyarılara neden olan durumlar oluştururuz. Otistiklerin cinselliğe ilgi duydukları, çok sayıda erişkin otistik üzerinde araştırma yapılarak belirlenmiştir. Otistiklerin cinsellik deneyimleri sınırlıdır. Bu deneyimler mastürbasyon, öpme, kucaklaşma vb. gibidir. OTİZM VE CİNSELLİK İLE İLGİLİ YURT DIŞINDAKİ UYGULAMALAR ‘Otistik çocuklar cinsel eğitim kurulu’ tarafından otizm ve cinsellik ile ilgili yurt dışında yapılan uygulamaların neler olduğuna dair çeşitli bilgilere ulaşılmıştır. ABD ve Avrupa'daki yetişkin otistiklere yönelik resmi ve özel kurumlardan edinilen bilgiler ışığında bu tür bireylerin cinsel sorunları ve çözümleri noktasında onlara kesinlikle normal bir bireymiş gibi yaklaşıldığı, bu dürtü ve eğilimlerini bastırmaya ve yok saymaya yönelik her hangi bir çabanın olmadığı görülmüştür. Otistik bireylerin de normal bireyler gibi cinsel aktiviteden doğan yaşamsal hazzı ve mutluluğu alabilmeleri için her türlü psikolojik ve fiziksel ortamın hazırlandığını öğrenilmiştir. Hatta bu bireylere yönelik cinsel anlamda hiç bir toplumsal normun veya dini kuralların sınırlayıcı özelliklerini kabul etmeyip kurumsal ve bireysel anlamda mutluluğu ve hazzı ön plana çıkaracak düzenlemeler yapıldığı da görülmüştür. Uluslararası standartlarda otistik bireylerin cinsel eğitim ve ihtiyaçlarına yönelik 3 görüşün öne çıktığı ve bu üç görüşe yönelik uygulamalar olduğunu görülmüştür. 1.Ergenlik dönemini yaşayan otistiklere cinsel ihtiyaçlarının oluştuğu dönemlere yönelik, cinsellik hormonu salgılama düzeyini düşüren ve belli aralıklarla tatbik edilen ilaç uygulamasıdır. Bu yöntemin cinsel problemleri önlemek açısından etkili olduğu fakat cinsellik hormonlarının bireye kazandırdığı heyecan, macera ve aktiviteyi büyük oranda düşürdüğü, son derece mutlu, neşeli, aktif olan otistik bireylerin bu özelliklerini kaybedip, mutsuz ve depresif bireyler haline dönüştüğü gözlenmiştir. Ülkemizde bu uygulamanın resmi olmamakla birlikte, yetişkin zihinsel engellilere yönelik eğitim veren bazı kurumlarda uygulandığı kurum idarecilerince belirtilmiştir. Eğitimde temel hedefin bireyin mutluluğuna yönelik ve insani yöntemlerle olması gerektiğine olan inanç gereği, ‘Otistik çocuklar cinsel eğitim kurulu’ nca bu yöntemin hiçbir otistik çocuğa uygulanmaması gerektiği görüşü ortaya konmuştur. 2.Cinsel ihtiyaçların otistik bireylerde de normal bireylerde olduğu gibi giderilmesi gerektiğine dair bir görüş olduğu bilinmektedir. Bu görüşün ana savunucularından olan Almanya'daki kurumlarda otistik bireylerin ailelerinin de onayı alınarak ve doğum kontrol yöntemleri uygulanarak karşı cins otistik ya da normal bireylerle kurum içersinde veya önceden belirlenen mekanlarda kontrollü olarak bu fizyolojik ihtiyacın giderilmesi yolu benimsenmiştir. Böyle bir pratiğin sonucu olarak otistik bireylerin doğum kontrolü konusu karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde bu görüşü sesli olarak dile getirme noktasında, toplumsal değerlerimizin ve dini inançlarımızın bir engel olarak önümüze çıktığını hiçbir ailenin otistik çocuğuna (özellikle kız çocuğuna sahip) uygulamak istemediğini görmekteyiz. Sadece sosyo-ekonomik düzeyi yüksek bazı ailelerde (özellikle erkek otistik çocuğa sahip) tele-kız ve benzeri hayat kadınlarının yüksek ücretler karşılığında evlere getirtilip bu yöntemi uyguladıkları özel beyanlarından anlaşılmaktadır. 3.Yine Avrupa ve ABD gibi birçok gelişmiş ülkede cinsel ihtiyaçların doğal yollarla giderilme süreçlerinden biri olan mastürbasyon yönteminin uygulandığını görmekteyiz. Bu yöntemi benimseyen ve uygulayan ülkelerdeki sistemi incelediğimizde sistemin 2 unsurdan oluştuğunu, birinin ailenin yapacağı düzenleme ve hazırlıklar, diğerinin kurumun yapacağı düzenleme ve hazırlıklar olduğunu görmekteyiz. Kurumsal düzenlemelerde otistik bireylere 1'nci aşama olarak mastürbasyon yapma yöntemlerinin ve şeklinin öğretilmesi, 2'nci aşama olarak da öğrendiği bu yöntemleri uygulayabileceği kurum içinde özel (figürlerle, resimlerle, karşı cins maketlerle v.b.) uyarıcılarla donatılmış özel mastürbasyon odalarının düzenlenmesi yapılmaktadır. OTİSTİK BİREYLERİN CİNSEL EĞİLİMLERİ Otistiklerin cinsel eğilimleri konusunda aileler ve eğitimcilerle yapılan görüşmeler sonucunda genel olarak cinsel uygulamalar konusunda çocukların otistik seviyeleri de dikkate alınarak; konuşma, sosyal ve fiziksel özellikleri doğrultusunda farklı davranışlar sergiledikleri gözlenmiştir. Marjinal olarak ergenlik döneminde bazı bireylerin bu dönemde cinsel figürleri hiçbir sınırlama hissetmeden karşı cinsi de ciddi anlamda aramadan; sarılma, öpme, okşama gibi davranışları herkese uyguladıkları ve büyük haz aldıkları tespit edilmiştir. Genel davranışlar; olarak otistiklerde cinsel Mastürbasyon Cinsel organını gösterme Sarılma, öpme, koklama, okşama Başkalarının cinsel organına dokunma’ dır. eğilim içeren OTİSTİK BİREYLERDE CİNSEL SORUNLAR Otistik bireylerde cinsel uyarılma durumunda bireyin bu uyarıcıya karşılık nasıl davranmasını bilememesinden kaynaklanan öfke, saldırganlık ve sıkıntı, depresif davranışlar sergilediği görülmektedir. Yine otistik bireylerin fizyolojik ve psikolojik olarak uyarıldıkları anlarda normal bireyler gibi tavırlar sergileyemediklerinden (rastgele ve içgüdüsel davranışlardan olan soyunma, sarılma öpme veya açıkta mastürbasyon yapmaları) kaynaklanan baskı ve cezalara maruz kaldıkları anlaşılmaktadır. Bu davranışların toplum içinde veya bulunduğu ortamda cinsel olarak istismar edilmelerine zemin oluşturulmasından kaynaklanan sorunlar da vardır. OTİSTİK BİREYLERDE CİNSEL EĞİTİM 1.BİREYE YÖNELİK CİNSEL EĞİTİM: Otistik bireye yönelik cinsel eğitimin şekillenmesinde otistiklerin cinsel dürtülerine bağlı olarak gösterdikleri davranışlardan kaynaklanan sorunların çözümüne yönelik çalışma yapılması Otistik Çocuklar Cinsel Eğitim Kurulu’nca uygun görülmektedir. Otistik bireyler için de genel bir eğitim basamaklandırılabilir. İlk olarak aileler ve eğitimciler çocuğun anlayabileceği bir dilde basamak basamak bu bilgiler doğrultusunda eğitim biyolojik ve sosyal yön olarak aynı paralelde sürdürülmelidir. 5 duyu, iskelet ve kas sistemi, vücut organlarının düzenli çalışması gibi otistik çocuğun genel anlamda vücudunu cinsel ağırlıklı olarak tanıma çalışması yapılmalıdır. Biyolojik yönden tanımadaki genel amaç, çocuğun cinsel farklılıklar ve ayrılıklarını tanımasıdır. Buna yönelik yapılabilecek çalışmalar model alınarak, ayna kullanarak, yazılı görsel materyallerden faydalanılarak yapılabilir. Bireydeki fiziksel ve psikolojik değişmeler; kızlarda regl dönemi, erkeklerde gece boşalmalarını algılayabilmesidir. Yetişkin kadın ve erkek arasındaki fiziksel farklılıkları kavrayabilmesidir. Erkek ve kadın üreme organlarının işlevleri, hamilelik ve doğum, cinsel ilişkinin seyri hakkında bilgi edinebilmeleridir. 2.SOSYAL YÖN: Mevsimlere göre giyinme (ortama ve ihtiyaca uygun giyinme) Hijyenik bakım Ev içi ve dışı güvenlik Otistik bireylerin cinsellikle ilgili olarak, kendilerini ve başkalarını anlamakta sıkıntıları vardır. Bu sıkıntıların özünde cinsel uyarılma durumunda ne yapılması gerektiğini bilmemelerinden kaynaklanan öfke durumlarının giderilebilmesi vardır. Genel olarak ergenlik dönemini yaşayan otistik bireyler arasında yapılan gözlemlerde ereksiyon halinde iken mindere sürtünme, cinsel organını gösterme, herhangi bir insana cinsel duygularını tatmin amacı ile sarılma ve sürtünme, uyarılma anında kendini sıkma, cinsel organına parmakla basınç uygulama, soyunma vb. davranışlar gösterdikleri görülmüştür. Otistik Bireylerin ergenlik dönemi başlangıcı ve anında yaşadığı bu sıkıntılara yönelik eğitimciler ve aile tarafından duruma uygun çeşitli yöntemler geliştirilebilir. Bu yöntemlerin başında öncelikle eğitimcinin bu davranışı tamamen, normal ve fizyolojik bir ihtiyaç olarak değerlendirebilmesidir. Bu ihtiyacın ve dürtülerin tatmini noktasında eğitimcinin bireye yönelik profesyonel yöntemleri öğretmesi gerekmektedir. Öncelikle bireyin bu davranışının gerçekleşme sebebinin biyolojik ve psikolojik açıdan ele alınması gerekir. Biyolojik yönden hormonlarla ilgili bir davranış olması müdahale şansımızı ortadan kaldırmaktadır. Psikolojik açıdan öğrencinin sınıf ve benzeri ortamlarda bireysel anlamda boş bırakılması bireyi yeni arayış ve davranışlara itmesine neden olmaktadır. Bu nedenle eğitimci öncelikle bireyi zorunlu olmadıkça eğitim aktivitelerinden uzak tutmamalı, bireyin özellikleri doğrultusunda yeni aktiviteler ve programlar üretebilmelidir. Ön ergenlik döneminde cinsel davranışlara yönelik ana davranışlarından biri ereksiyon ve uyarım halinin süreklilik arz etmesi ve bir boşalım sağlanamamasıdır. Ön ergenlik döneminde bu davranışların gerçekleşimi anında eğitimcinin yapması gerekenler: a. Bireyin algısını başka alanlara kanalize etmektir. Örneğin yoğun mastürbasyon davranışında bulunan çocuğa müzikli bir çalışma yaptırılması gibi. b. Yine bu cinsel davranışların gerçekleşme anında bireysel özellikler dikkate alınarak, bireyin davranıştan aldığı haz engellenmeden bulunduğu mekanda bu davranışı gerçekleştirebileceği ortamların kontrollü olarak oluşturulmasıdır. OTİSTİK BİREYLERİN CİNSEL EĞİTİMLERİNDE KURUMSAL ÇALIŞMALAR Otistik bireylere eğitim veren kurumlarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık servislerinin otistiklerin cinsel gelişim süreçlerine dair özellikleri çok iyi bilip veli-öğrenci-eğitimci arasındaki koordinasyonu ve işbirliğini geliştirebilecek bilgi birikimine ve deneyimine sahip olması gerekir. İlgili servisler öğrencilerin cinsel gelişim evrelerine dair sağlıklı kayıt ve bilgiler bulundurmalıdır. Bu servis genel olarak cinsel gelişime dayalı olarak otistik bireyle ilgili kişileri hazırlayıcı tedbirlerin alınmasını sağlamalıdır. Kurumsal olarak otistik bireylerin cinsel gelişim evrelerine yönelik uluslararası ve ulusal normlar, etik kurallar, insani yaklaşımlar temel alınarak düzenlemeler yapılmalıdır. Bu kapsamda kurum fiziksel olarak bireylerin cinsel ihtiyaçlarına yönelik düzenlenmeli, cinsellik konusuna yönelik biyolojik, psikolojik ve sosyolojik açıdan bilgi birikimine dayalı seminer, panel, brifing, gösteri, yayın ve broşürlerle personelini hazırlamalıdır. OTİSTİK BİREYLERDE AİLEYE YÖNELİK CİNSEL EĞİTİM Öncelikle aile, bu alanla ilgili olarak yeterli bilgi birikimine ve deneyimine sahip kurum ve kişilerce sağlıklı bir şekilde, otistiklerin cinsel gelişim evreleri hakkında bilgilendirilmelidir. Uluslararası düzeyde otistiklerin ergenlik ve ön ergenlik dönemlerine yönelik yapılan çalışmalar ve uygulamalar hakkında aydınlatılmalı, bu uygulamalardan ailenin sosyo-ekonomik düzeyine en uygun olan yöntem belirlenip bu yöntemle ilgili olarak aile hazırlanmalıdır. Otistik bireylerin ön ergenlik ve ergenlik döneminde gerçekleştirdiği her türlü davranışın doğal ve yaşanması gereken bir süreç olduğu, bu süreçte olumlu davranışların gerçekleşebilmesi için ailenin izlemesi gereken tutum ve yöntemlerin belirlenmesi için eğitim kurumları ile koordineli olmaları gerekir. Sağlıklı ve standart bir ergenlik dönemini çocuklarının yaşayabilmesi için gerekli olan fiziksel düzenlemeler ev ortamında da yapılmalı, çocuğunun cinsellikle ilgili biyolojik yönünü normaller gibi kabul edip, psikolojik gelişim sürecinde çocuğuna katkılar sağlamalıdır. OTİSTİK BİREYLERİN CİNSEL EĞİTİMİNDE ÇEVREYE YÖNELİK EĞİTİM Otistik bireylerin iletişimde bulunduğu yakın ve uzak çevresi otistiklerin cinsel gelişim evrelerine yönelik yaşadıkları davranış değişiklikleri hakkında bilgilendirilmelidir. Ergenlik döneminde otistik bireyin sağlıklı bir cinsel gelişim ve davranış süreci yaşayabilmesi için çevrenin de aile ve kurum gibi çocuğa olumlu katkı yapacak tutum ve davranış geliştirmesi gerekir. Bu açıdan ailenin çocuğun cinsel yönüne yönelik aldığı tedbirlerin çevrede de saygı ile karşılanması ve gereğinin yapılması, kesinlikle otistiklerin cinsel gelişimlerine yönelik olumsuz tavır ve davranışların olmaması gerekir. Normal bireylerin cinsel aktivitelerine yönelik çevrenin geliştirdiği tutum otistikler için de geçerli olabileceğini varsayarak bu yönde istikrarlı davranılması gerekmektedir. Otistik bireyin yakın çevresinin çocuğun cinsel davranışlarına karşılık öfke, kızgınlık, korkma, acıma, merhamet gibi duygularla hareket etmelerinin olumsuz davranışlara yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ergenlik dönemini yaşayan bireylerin cinsen ihtiyaçlarını gidermeye yönelik ailenin uyguladığı herhangi bir ulusal veya uluslararası yaklaşım modeli çocuğun fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak yakın çevre tarafından da kabul edilmelidir. OTİSTİK BİREYLERE YÖNELİK CİNSEL İSTİSMAR Otistiklerin cinsel gelişimleri ile ilgili olarak komisyonumuzun yapmış olduğu incelemeler, araştırmalar ve bazı otistik çocuğa sahip ailelerin söylemlerinden de anlaşıldığı gibi ciddi manada cinsel istismarın yaşandığı bilinen bir gerçektir. Bu bireylerin cinsel davranışlarında sınırlayıcı dini değerlerin, toplumsal sorunların ve etik kuralların bağlayıcı olmaması sebebiyle istenmeyen bazı gelişmeler olmaktadır. Çocukların ergenlik döneminde karşı cinse olan arzularının art niyetli kişilerce suiistimale uğratıldığı, özellikle bu kişilerin; çocukların kendini ve olayı ifade edememesinden aldığı güçle bu istismarı rahatlıkla gerçekleştirdikleri bilinen bir gerçektir. Çocukların özellikleri ve cinsel rahatlıkları göz önünde bulundurularak her an kontrol altında tutulmaları gerekmektedir. Özellikle kız çocuklarının giyimlerine bu kapsamda dikkat edilmeli, otistiklerin cinsel istismarına neden olabilecek cinsel içerikli figürler, oyun ve davranışlardan kaçınılmalıdır. (Dudaktan öpme, kucağa oturtma, cinsel içerikli temaslar v.b.) İstismara (tecavüz, taciz) maruz kalınmaması için kesinlikle çocukların ilişkide bulunduğu kurum ve yakın çevre kontrol altına alınmalıdır. Olumsuz gelişmelere zemin hazırlayabilecek her türlü şartlardan kaçınılmalıdır. Sonuç olarak otistik bireyler suiistimale uğrayabileceği ve kontrol edilemeyeceği ortamlardan uzak tutulmalıdır. GEBELİĞİ ÖNLEYİCİ ETKİN YÖNTEMLER A.Hormonal Kontraseptifler *Kombine Oral kontraseptifler: ”Hap”: *Yalnız Progestin İçeren Kontraseptifler(Minipil veya Devamlı Progestin): *İmplantlar: *Enjeksiyonlar: B.Rahim İçi Araçlar (RİA) C.Kondom (Prezervatif) D.Diyafram (Kapak) E.Cerrahi Sterilizasyon *Erkeğin Sterilizasyonu-Vazektomi *Kadın Sterilizasyonu-Tübal Ligasyon hem vajinal hem abdominal yoldan yapılabilir. KAYNAK OÇCEK (Otistik Çocuklar Cinsel Eğitim Kurulu) ÜYELERİ Sağlık Slaytları http://hastaneciyiz.blogspot.com