İL : OSMANİYE TARİH :01.11.2013 َ َ ِر ُ ْم َو َر ُ و ْا َذ ِ َك ا ْ َ* ْو ُز َوا ِ ُونَ ا َو ُونَ ِنَ ا ْ ُ َ ِ ِر نَ َوا ْ َ ُ ّ َ ِ َوا ِذ نَ ا" َ ُ!وھُم ِ ِ ْ َ ٍن ر ٍ َ َ ْ ُ( َوأَ َ د َ ُ ْم َ ,ِ َ "َ ْ "َ ت َ" ْ ِري ا ْ َ!ظِ ُم م1 ( و1 01 - ِ ُ ل َ َر ُ ول/َ وب َ اَْﻝ ُﻤ َﻬﺎ ِﺠ ُر َﻤ ْن َﻫ َﺠ َر ا ْﻝ َﺨطَ َﺎﻴﺎ َواﻝذ ُﻨ HİCRETİN GETİRDİKLERİ Muhterem Müslümanlar! Bildiğiniz gibi peygamber Efendimiz Mekke’de doğdu ve kendisine peygamberlik görevi burada verildi. Yüce Allahın; “Önce en yakın akrabanı uyar.”(1) emri gereğince, peygamberimiz önce yakınlarından başlamak üzere insanları İslam’a davet etmeye başladı. Onun bu davetine uyanların sayısı günden güne artmıştı. Mekke müşrikleri bundan endişe etmişler, toplum üzerindeki etkinliklerinin ve çıkarlarının sona ereceğinden korkmuşlar, bunun içinde bu duruma engel olmak istemişlerdi. Bundan dolayı Müslümanlara her türlü eziyet ve işkenceyi reva görmüşlerdi. Müslümanlara yapılan eziyet ve işkencenin dozu artmış, dayanılmaz hale gelmişti. Bunun üzerine Efendimiz Medine’den gelen bir grupla Akabe mevkiinde görüşmeler yaptı. Onları İslam’a davet etti. Onlarda Müslüman oldular ve Medine’ye döndüler. Böylece İslamiyet Medine’ye girdi. Efendimiz Medine’ye hicret etmek isteyenlere izin verdi. Kendisi de hicret iznini alır almaz Mekke’den Medine’ye hicret etti. Kardeşlerim! İşte Efendimizin Mekke’den Medine’ye yapmış olduğu bu kutsal yolculuğun adı hicrettir. İslamiyet’in dünyaya yayılması bu olayla başlamıştır. Hicret, inandıkları gibi yaşama kararlılığı gösterenlerin açtığı evrensel bir çığırdır. Hicret, zulme boyun eğmeme ve zilleti kabul etmeme bilincidir. Hicret, doğduğumuz ve doyduğumuz yerin bile Allah için terk edilebileceğinin ilanıdır. Hicret, haramdan helale, kötülükten iyiliğe, zulümden hakka doğru bir yolculuktur. Hicret olayı, ilahi vahyin mesajının tebliğ edilmesinde bütün zorluklara rağmen yeni bir çıkış noktasının bulunabileceğinin ispatıdır. Hicret, mücadele alanından kaçış değil, daha güçlü bir şekilde o mücadeleyi verebilmek için mekân değişikliğidir. Her ne kadar, hicretin başlangıcında, zorluklar olsa da, sonucu huzur, bereket ve rahmete dönüşmektedir. Muhacirlerin faziletinden bahseden bir Ayeti Kerime konumuza ışık tutmaktadır; “İslam’ı ilk önce, kabul eden muhacirler ve ensar ile iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlarda Ondan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır, İşte bu büyük başarıdır.”(2) Aziz Kardeşlerim! Hicret’in İslam toplumuna getirdiği en önemli katkılardan biride; muhacir ve ensar arsında bir kardeşlik bağını tesis etmesidir. Bu fiili durumla, müminler arasında birlik, beraberlik ve sosyal yardımlaşma geleneği oluşmuş, sosyal hayatta barış ve güven ortamı sağlanmıştır. Çünkü Müslümanlar artık hem yeni bir yurt edinmişler hem de idari, siyasi, hukuki ve iktisadi anlamda tam bir serbestliğe kavuşmuşlardır. Böylece kuvvetlenen devlet otoritesi, İslam’a duyulan ilginin artmasını sağlamıştır. Kabile ve aşiretlerle yapılan görüşmeler sonucunda gerçekleşen toplu ihtida olayları ile hızlı bir yayılma sürecine girilmiştir. Ayrıca hicretle birlikte Müslümanların iktisadi ve ticari imkânları da gelişmiştir. Kıymetli Kardeşlerim! Hutbemi hicret edenler ile ilgili bir ayet ve hadis meali ile bitirmek istiyorum: Yüce Allah; “…onlar hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.”3 buyurmuş. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’de; “Hakikatte hicret edenler hata ve günahları terk edendir”(4) buyurmuştur. _____________________________________ 1-Şuara,26/214 2- Tevbe,9/100 3-Ali İmran,3/195 4- İbni Mac’e, Fitne,2 Hazırlayan: Hüseyin KILIÇ Kadirli Muhammediye Camii İmam-Hatibi Redaksiyon: İl İrşat Kurulu