HABER BÜLTENĐ 10 Mayıs 2006 Haber Özetleri Irak • Savaşların önlenmesini amaçlayan ''Uluslararası Kriz Grubu'' (ICG) adlı kuruluşun Irak Proje Direktörü Joost Hiltermann, Kürtlerin Kerkük’ü denetimleri altına almasının kolay olmayacağı görüşünde. Ancak Iraklı Kürtlerin denetimini ele geçirmeye çalıştığı Kerkük'e ilişkin soruna ABD'nin müdahale etmemesi durumunda, kentte bütün ülkeyi ve bölgeyi sarsabilecek çatışmalar çıkabileceğini söyledi. Hilterman, Kerkük şehir merkezindeki en büyük etnik grubun Türkmenler olduğunu ifade etti. Hiltermann, Washington'da Ortadoğu Enstitüsü adlı kuruluşta yaptığı konuşmada, Irak'ta geçen yıl kabul edilen anayasa doğrultusunda Kerkük'ün gelecekteki statüsünün belirlenmesi için kentte 2007 sonundan önce referandum yapılmasının öngörüldüğünü hatırlatarak, kente Kürt göçünün sürdüğü mevcut ortamda bu durumun büyük gerginlik kaynağı olduğunu belirtti. Merkezi Brüksel'de bulunan ICG'nin yetkilisi Hiltermann, Kürtlerin, Kerkük'ün kontrolünü ele geçirmeye kararlı olduğunu, kentteki Türkmenler ile Sünni ve Şii Arapların ise buna güçlü şekilde karşı çıktığını kaydederek, ABD'nin, bu sorunun çözümünü Iraklılara bırakma politikasının ''son derece yanlış olduğunu'' vurguladı. Hiltermann, bu ortamda çok geç olmadan ABD'yi Kerkük sorununa ciddi şekilde müdahale etmeye çağırdı. Joost Hiltermann, Irak ordusunun gelişmiş unsurlarının Kürtler ve Şiilerden oluştuğunu ifade ederek, örneğin Türkmen kenti Telafer'in denetimini elinde bulunduran Irak birliklerinin Kürtler ve Şiilerden oluşmasının halkın olumsuz tepkisine yol açtığına işaret etti. (AA)(VOANEWS) • “El-Dar El-Iraqi” web sitesinde yayınlanan haberde, Irak Türkmen Cephesi’nin isteği doğrultusunda, BM’nin Kerkük’te Đnsan Hakları bürosu açacağı bildirildi. Ancak ‘pukmedia’ isimli Kürt sitesi haberi şu şekilde verdi: “Dün BM Đnsan Hakları alanında sorumlu bir heyet Kerkük kentini ziyaret etti. Đlyo Temburi Başkanlığındaki BM heyeti, Đnsan Hakları alanında faaliyet yürüten çok sayıda uzman ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi. lrak’ın Saddam rejimi dönemi ile sonrası dönemin tartışıldığı görüşmede, Kerkük kentinde daha önce yaşanan tutuklamalar, kayıplar, göçler ve diğer güvenlik ve imar sorunları ele alındı. BM heyeti başkanı Đlyo Temburi yaptığı açıklamada, BM’nin gelecekte Kerkük kentindeki sorunların çözümünde katkı sunmak amacıyla kentte Đnsan Hakları alanında bir Ofis açmayı düşündüğünü bildirdi.” (www.iraq-ina.com) • Irak' ta yeni ulusal birlik hükümetini kurmakla görevlendirilen Nuri El-Maliki, dün yaptığı basın açıklamasında hükümeti birkaç gün içerisinde 1 kurabileceklerini söyleyerek, Đçişleri ve Savunma Bakanlıklarına bağımsız ve milis güçlerinden olmayan adayların atanacağını belirtti. El-Maliki hükümetin birkaç gün içinde son şeklini kazanacağını ve önümüzdeki hafta içinde güvenoyu alması için parlamentoya sunacağını belirtti. El-Maliki, açıklamasında, Đçişleri ve Savunma Bakanlıklarına bağımsız taraflardan adayların atanması konusunda tüm tarafların görüş birliğine vardığını belirtirken Petrol, Ulaştırma ve Ticaret Bakanlıkları konusunda henüz uzlaşmaya varamadıklarını vurguladı. Konuşmasının sonunda Maliki, mevcut anlaşmazlığın en kısa zamanda çözüme kavuşacağını ve siyasi liderlerin dışişlerinden sorumlu devlet bakanlığının kurulması konusunda anlaşmaya vardıklarını belirtti. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) • Irak Meclisi bugün toplanacak. Yapılacak toplantıda Irak Meclisi içtüzüğünün tartışılacağı ve oylamaya sunulacağı açıklandı. (NĐNA HABER AJANSI) • Irak'ta yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Nuri El Maliki, silahlı gruplarla diyaloğa hazır olduğunu söyledi. El Maliki, başkent Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, 'Silah taşıyan; ama ellerine Irak kanı bulaşmamış kimseler varsa silahlarını bırakmaları ve siyasi sürece katılmaları için onlarla diyaloga hazırım' dedi. Maliki, 'Henüz bu tür görüşmelere katılmadım; ancak uzlaşma çerçevesinde buna hazırım', diye konuştu. Maliki ayrıca, hükümeti birkaç gün içinde kurabileceklerini belirtti. (AKŞAM) • Đran’ın Irak Büyükelçisi Hasan Kazimi’nin Celal Talabani’ye güven mektubunu sunduğu bildirildi. Hasan Kazimi yaptığı açıklamada Đran’ın Irak’a her yönden destek olacağını ifade etti. (www.iraqidewan.net) • ABD’nin Irak büyükelçisi Zalmay Halilzad yaptığı açıklamada, ABD’nin Irak’taki Savunma ve Đçişleri Bakanlıklarına bağımsız kişilerin getirilmesi fikrini desteklediğini bildirdi. (www.iraqidewan.net) • Arap Birliği Irak temsilcisi Muhtar Lamani yaptığı açıklamada, Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’nin isteği doğrultusunda Irak Uzlaşma Konferansı’nın 20–22 Haziran tarihleri arasında Bağdat’ta yapılacağını söyledi. (www.iraq-ina.com) • El-Sabah gazetesinin yayınladığı bir habere göre, petrol bakanı olarak Hüseyin El-Şehristani’nin belirlendiği bildirildi. (EL-SABAH GAZETESĐ) • Abdüllatif Benderoğlu başkanlığında kurulan Türkmen Kültür Cemiyeti’nin kurucuları olan 12 üyeden yedisi cemiyetten çekildiklerini, cemiyeti feshettiklerini ve bu bildiriye aykırı düşen tutumlardan uzak kalacaklarını açıkladılar. Cemiyetten çekilen üyeler cemiyetin faaliyetinin sürdürülmesi için uygun şartların bulunmadığını bildirdiler. Cemiyetten çekilen üyeler: -Dr. Reşat Mendan -Hasan Asker -Salah Avni -Nizamettin Bayraktar -Dr. Đhsan Şefik Muhammet 2 -Mehmet Behçet Đzzet -Dr. Suhan Abdulmecit (www.bizturkmeniz.com) • Fazilet Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Ali El-Dabbag yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanlığının Kürt Listesi’ne verildiğini, başında da Hoşyar Zebari’nin olduğunu ifade etti. El-Dabbag ayrıca, Petrol, Maliye ve Đçişleri Bakanlığının Birleşik Irak Đttifakı’na, Savunma Bakanlığının Irak Ulusal Listesi’ne Planlama Bakanlığının ise Irak Uzlaşma Cephesi’ne verildiğini bildirdi. (EL-MADA GAZETESĐ) • Şii gruplar, Ahmet Çelebi’nin sunmuş olduğu Şii Siyasi Meclis isminde bir meclisin kurulması hakkında verilen öneri üzerinde mutabakata varıldığını, önümüzdeki günlerde bu meclisin ilan edileceğini ve adı geçen meclisin başkan ve sekreterlik heyetinin kurulması için bir kongre düzenleneceğini bildirdiler. Bu meclise, Irak’ın Geçici Yönetim Meclisinde yer alan Ahmet ElBerrak ve Selama El-Kefeci, SĐCĐRĐ, El-Dava Partisi, El-Dava Partisi Irak Teşkilatı ve Abdülkerim El-Muhamedavi, Hizb Allah Partisi Başkanı’nın katılacağı bildirildi. (www.irakna.com) • Telafer’de dün bombalı bir aracın patlaması sonucu 17 kişi öldü, 70 kişi yaralandı. (IRAK HABER AJANSI) Orta Doğu • Đsrail Adalet Bakanı Haim Ramon, Filistinlilerle müzakerelerin imkânsız olduğunun netleşmesi halinde ülkesinin yıl sonunda Batı Şeria'dan tek yanlı olarak çekilmeye başlayacağını belirtti. Ramon, Đsrail ordu radyosuna verdiği demeçte, ülkesinin, Filistinlilerin, nihai barış anlaşması için müzakere etmek istediklerini kanıtlamaları için yıl sonuna kadar süre tanındığını kaydetti. Bakan Ramon, bu olmazsa, Batı Şeria'nın büyük bölümünden yıl sonunda çekileceklerini ve bu sürecin 2008 yılına kadar tamamlanarak, yeni sınırların oluşmasını umduğunu ifade etti. Başbakan Olmert'in yakın çalışma arkadaşı olan Ramon, Filistin yönetimindeki Hamas'a, silahsızlanması ve Đsrail'i tanıması için tarih veren ilk Đsrailli yetkili oldu. (AA) • ABD ile Avrupa ülkeleri, Çin ve Rusya’yla Đran konusunda ortak bir strateji bulmaya çalışırken, Çin, Đran konusunda diplomatik çabaların devamını istedi ve bir kez daha sükûnet çağrısı yaptı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Liu Jianchao, düzenlediği kısa basın toplantısında, ''Đran'ın nükleer meselesi çok önemli bir ana gelmiştir. Durumun daha da kötüleşmemesi için bütün taraflara sakin olma, ılımlı tutum sergileme ve esneklik gösterme çağrısı yapıyoruz'', ifadesini kullandı. Sözcü, diplomasinin, krizi çözmenin en iyi yolu olduğunu belirttiği açıklamasında, ''Bu, bütün tarafların çıkarınadır'', dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Đran'ın nükleer programına ilişkin çıkmazdan kurtulmak için, büyük güçlerin Đran’la doğrudan görüşmeler dâhil olmak üzere müzakerelere devam etmesi gerektiğini söyledi. (AA)(AFP) • Đran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ABD Başkanı George W. Bush'a gönderdiği mektupta, iki ülke arasındaki güveni yeniden tesis etmek amacıyla dini ilkelere saygı duyulmasını önerdi. AFP'nin bir kopyasını ele geçirdiği 3 Đngilizce kaleme alınmış, 18 sayfalık, dini referanslarla süslü mektupta, Đran Cumhurbaşkanı'nın ''Bu daveti kabul etmez misiniz?'' dediği belirtildi. Tahran'ın Washington'a karşı sitemlerinin de yer aldığı mektupta, Ahmedinejad'ın, ''Bu, Allah ve peygamberlerine itaatin ve insanlık haysiyetinin muhafaza edilmesi için peygamberlerin öğretilerine, tek tanrılılığa ve adalete gerçek dönüşü simgeliyor'' ifadesine yer verdiği kaydedildi. AFP'nin ele geçirdiği mektupta Ahmedinejad, Đran'ın nükleer programından vazgeçmesi için BM Güvenlik Konseyi'nin karar çıkarmaya hazırlandığına atıfta bulunarak, ''Dünya halkları, statükodan memnun değil ve nüfuzlu bazı liderlerin sözleri ve yorumlarını çok az dikkate alıyor. Dünya halkları, uluslararası örgütlere inanmıyor, çünkü hakları bu örgütlerce savunulmuyor'', diyor. (AA)(AFP) • Đsrail-Filistin sorununda arabuluculuk yapma amacıyla kurulan uluslararası bir grup, Filistin yönetimini iflastan kurtaracak bir plan üzerinde anlaşmaya vardı. Yardım fonunu AB yönetecek. Plan Filistinlilere yardım için bir mütevelli fon kurulmasını ve mali yardımların üç ay süreyle bu fon aracılığıyla iletilmesini öngörüyor. Ancak üç ayın sonunda ne olacağı ya da ne kadar yardım verileceği açıklanmadı. Karar BM, AB, ABD ve Rusya'dan oluşan Orta Doğu Dörtlüsü'nün üst düzey temsilcilerinin New York'ta yaptıkları toplantıda alındı. Toplantı sonunda yapılan açıklamada, yardım fonunun birkaç haftaya kadar kurulacağı belirtildi. Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice fonu, planın sahibi olan AB'nin yöneteceğini söyledi. Filistin ekonomisi yıllardır süren Đsrail işgali ve kısıtlamaları yüzünden tamamen dış yardımlara bağımlı durumda. ABD toplantı öncesinde 'Filistin topraklarında insani bir felakete engel olmak amacıyla' bölgeye 10 milyon dolarlık tıbbi yardım sağlayacağını bildirmişti. Bu yardımın dört milyon dolarlık kısmının, yardım kuruluşlarının denetimindeki kliniklere yarından itibaren aktarılmaya başlanacağı söyleniyor. Kalan miktarsa, BM Çocuk Fonu UNICEF aracılığıyla ulaştırılacak. Bu arada önde gelen üç uluslararası yardım örgütü, Oxfam, Save the Children ve Christian Aid, AB'ye çağrıda bulunarak, Filistin hükümetine doğrudan yardımı askıya alma kararını bir kez daha değerlendirmesini istedi. (BBC) Kafkasya ve Orta Asya • Estonya Cumhurbaşkanı Arnold Ruytel resmi bir ziyaretle Tiflis’e gitti. Gürcistan’ın Avrupa’ya Entegrasyon Meseleleriyle Đlgili Devlet Bakanı Georgiy Baramidze ‘Estonya Gürcistan’ın NATO’ya entegrasyon sürecinde yardımcı olacak’, dedi. Estonya’nın eski Başbakanı Mart Laar’ın, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’nin reformlarla ilgili danışmanı olacağı bildirildi. Onun bu görevdeki faaliyeti BM tarafından finanse edilecektir. (www.vz.ru) • 10.05.06 tarihinde, muhalefetin talebi üzerine Kırgızistan Devlet Bakanı Dastan Sarıgulov ve Milli Güvenlik Dairesi Başkanı Taştemir Aytbayev, Cumhurbaşkanına istifa dilekçesi verdiler. Bunlara ek olarak Genel Savcının görevinden alınmasını da talep edilmektedir. (www.vz.ru) • Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in ‘Rossiyskaya Gazeta’ya verdiği röportajda ülkesinin ‘renkli’ devrimlere karşı sigortalandığını; çünkü vatandaşların hayat standartlarını yükseltmeye yönelik çalışmalar yapıldığını 4 belirtti. ‘Devrimlerin kökü, toplumun büyük kısmının sosyal istikrarsızlık içinde yaşamasındadır. Biz ekonominin anahtar sektörlerinde reformları başarıyla tamamladık. 7 sene içinde ekonomide %9–10 gelişme tespit edildi. Bundan sonra önümüze koyduğumuz hedef; 10 yıl içinde Kazakistan’ı, rekabet edebilen 50 ülke içine sokmak’ açıklamalarında bulundu. (www.interfax.ru) • Sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Arkadiy Gukasyan, 9 Mayıs Sovyet Ordusunun Faşist Almanya’ya Karşı Zafer Bayramı münasebetiyle yaptığı konuşmasında ‘Dağlık Karabağ sorununun bizi zorla kattıkları savaş yoluyla çözülmeyeceği aşikâr oldu. Biz yurdumuzu savunduk, savaşı kazandık; fakat bugün Azerbaycan ve Ermenistan halklarının mutlu oldukları söylenemez. Vatanı için hayatlarını feda eden gençlerimizin hatırına onların hayal ettikleri ülkeyi kurmak borcumuzdur. Stepankert’te (Dağlık Karabağ’ın başşehri) bulunan Ermenistan Savunma Bakanı Serj Sarkisyan ‘Karşılıklı tavizler olmadan barış sağlanamaz. Azerbaycan, Dağlık Karabağ halkına özgür hayat için hak vermeli’ dedi. (www.regnum.ru) Avrupa Birliği • AB'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, bugün kıtanın siyasi geleceğine ilişkin bir plan açıklıyor. Söz konusu plan, Avrupa Anayasası'nın geçen yıl Fransa ve Hollanda'daki referandumlarda reddedilmesinin ardından, birliğe bir yön çizme konusunda en ciddi ve kapsamlı girişim olarak niteleniyor. Fransız ve Hollandalı seçmenlerin kararı ardından AB, geleceği konusunda acele etmemeye, bir süre durup düşünmeye karar vermişti. Artık yavaş yavaş bu sürecin sonuna geliniyor. Ancak Anayasa konusunda ne yapılacağı hala bilinmiyor. Avrupa Komisyonu, bu konuda bir uzlaşma süreci başlatmak amacıyla 12 temel öneri ortaya koyacak. Bunlardan biri, AB'nin adalet ve içişleri konularındaki politikasını değiştirmek olacak. (BBC) • Almanya Başbakanı Angela Merkel, bazı ülkelere yakın bir zamanda AB'ye giremeyeceklerinin söylenmesi gerektiğini belirtti. Merkel, bugün başkent Berlin'deki Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen “Europa-Forum 2006” adlı toplantıda yaptığı konuşmada, Avrupa'daki entegrasyon sürecinin sürmesinin önemli olduğunu, aksi takdirde AB'yi ilgilendiren konularda gerileme olacağını söyledi. Entegrasyon süreci kapsamında AB'nin genişletilmesi ve derinleştirilmesi konularının da ele alınması gerektiğini ifade eden Merkel, “Entegrasyon süreci içinde Avrupa'nın sınırlarını da tartışmalıyız. Avrupa'nın sınırları nerede? Entegrasyon için çaba harcayacağız. Verdiğimiz sözlerde duracağız”, dedi. Bunun için AB ülkelerinin, komşu ülkelerle ilişkilerini geliştirmeleri gerektiğini kaydeden Merkel, AB'nin derinleşmesinin, bir anayasaya sahip olmasının ve ortak bir enerji politikası izlemesinin de önemli olduğunu kaydetti. Merkel daha sonra, toplantıya katılan Polonya Başbakanı Kazimierz Marcinkiewicz ile bakanlıkta bir süre görüştü. (ABHABER) • Avrupa Birliği yetkilileri, Bulgaristan ve Romanya’nın üyeliğinin ertelenebileceğini açıkladı. Yetkililer, iki ülkenin 2007 mi yoksa 2008’de mi üye olacakları konusunda gelecek hafta açıklama yapacaklarını belirtti. Üyelik kararının, ekonomik ve siyasi reformlar yapmaları için Bulgaristan ve Romanya’ya daha fazla zaman tanımak amacıyla ertelenebileceği bildirildi. 5 Avrupa Birliği’nin genişlemeden sorumlu yetkilisi Olli Rehn, Bulgaristan’da hukuk alanında reformların ve yolsuzlukla mücadelenin yavaş ilerlemesinden kaygı duyduğunu söyledi. Bulgaristan Başbakanı Sergei Stanishev ise, ülkesinin reform çalışmalarını savundu. Stanishev, Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne üyeliğinin ertelenmesinin, Bulgar halkının reddedilmesi olarak algılanacağını öne sürdü. (VOANEWS) Diğer Haberler • Birleşmiş Milletler’in Đnsani Yardımlardan Sorumlu Yetkilisi Jan Egeland, barış anlaşması imzalanmasına rağmen, Darfur’da kadın ve çocuklara saldırıların sürdüğünü bildirdi. Darfur’a giden ve Hartum’da açıklama yapan Egeland, onbinlerce kişinin hala çatışmalar yüzünden evlerini terketmek zorunda kaldığını ve mülteci kamplarında yaşamaya zorlandıklarını kaydetti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Sudanlı tarafları, Nijerya’nın başkentinde varılan barış anlaşmasına uymaya çağırdı. Öte yandan Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, New York’ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısına katılacak ve Darfur’a biran önce Birleşmiş Milletler barış gücü birlikleri gönderilmesi konusunda üye ülkelerden destek isteyecek. (VOANEWS) Dünya Basını Alman gazeteleri, Đran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın Washington'a gönderdiği sürpriz mektubu ayrıntılarıyla tartışıyor. Frankfurter Allgemeine, mektubun nükleer krize bir faydası olmayacağı görüşünde. Gazeteye göre "Bu mektup, olası bir Đran bombası hakkında anlaşılabilir kaygılar duyan çeşitli ülkelerin, özellikle de ABD ile Đsrail'in kaygılarına duyarsız kalıyor. "Gerçi mektupta Batı'ya bir Müslüman gözüyle yöneltilen eleştirilerden bazılarını anlamak mümkün. Ama onlar da, abartılar ve komplo teorilerinin kolaycı dünyasına kaçışın gölgesinde kalıyor." Die Tageszeitung'daki bir yorumsa, Ahmedinecad'ın mektubuna daha sempatiyle yaklaşıyor. 'Đran'ın zeki satranç hamlesi' başlıklı yoruma göre, mektup ABD'yi zor durumda bırakacak ve dünyaya, bu tartışmanın Đran'ın nükleer kulübe katılmasını engellemekten öteye uzandığını gösterecek. Özetle aktaralım: "Kuzey Kore, Pakistan ya da Đsrail'in elindeki nükleer silahlar yüzünden heyecana kapılan yok. Üstelik Orta Doğu'daki çatışma daha da tırmanırsa bu silahların kullanılması olasılığının varlığına rağmen. "ABD, Đran'da rejim değiştirmeye çalışıyor. Amaç, enerji kaynaklarını ve kârlı pazarları güvenceye almak. Ahmedinecad'ın mektubu, ABD'yi yanıt verme durumunda bıraktı: Neden Kuzey Kore'yle bile pazarlık masasına oturup, Tahran'la oturmadıklarını açıklamak zorundalar." Der Tagesspiegel, ABD ile Đran arasında doğrudan pazarlık fikrine sıcak yaklaşmıyor. Böylesi bir görüşmenin 'savaşla sonuçlanacağını' yazan Gazete, şöyle diyor: "Almanya ya da Avrupa açısından, böyle bir şey istemeyiz. Ne şimdi, ne de birkaç ay sonra. Đran'ın olası bir nükleer bombası, önce Đsrail'i, sonra da Almanya gibi Avrupa ülkelerini tehdit ediyor. O zaman neden Amerika'ya, bizim adımıza pazarlık yapma fırsatı verelim?" 6 Berliner gazetesi ise, Ahmedinecad'ın mektubunu reddetmekte çabuk davranan ve yanıt vermeyeceklerini açıklayan Amerikan yönetimini eleştiriyor. Mektubun, nükleer programın sona ereceği konusunda bir mesaj içermese de, yine de önemli olduğunu söyleyen Berliner, "Ahmedinecad burada dünya görüşünü Amerikalı meslektaşlarına açıklıyor. Ekibinin ve büyük olasılıkla pek çok Đranlı'nın nasıl düşündüğünü anlatıyor. Umudu, Başkan Bush'un bu mektubu okumakla kalmayıp, görüşlerini de kabul etmesi. Savaş istemediğini söyleyen bir Amerikan yönetiminin bu 18 sayfayı okuması, analiz etmesi ve yanıtını vermeden önce biraz düşünmesi beklenirdi", diye yazıyor. Times'ın dış haberler sayfalarındaki haber ise, Türkiye'yle ilgili. Dün Türkiye'de beş Kürt militan zanlısının, bombalı saldırılarda kullanılmak üzere hazırlandığı sanılan 7,5 kilogram plastik patlayıcıyla birlikte tutuklandığı kaydediliyor ve son aylarda meydana gelen bombalı eylemlerden söz ediliyor. Haftanın Yorumu Ufuk Turu Bu haftaki Ufuk Turu’nda Irak’taki hükümet pazarlıkları, Irak Milli Güvenlik Kurulunun çalışmalarına başlaması, Đran’ın Irak’ın kuzeyinde PKK’ya yönelik yapmış olduğu operasyonlar ve Đran’ın nükleer programı konusundaki tartışmalar değerlendirilmiştir. Irak’taki Hükümet Pazarlıkları Irak’ta Nuri (Cevad) El-Maliki’nin Başbakanlığa seçilmesiyle yeni bir süreç başlamış ve bakanlık dağılımı konusundaki pazarlıklar hız kazanmıştır. Birçok bakanlık üzerinde anlaşmaya varılmış olsa bile, kilit bakanlıklar üzerinde tartışmalar devam etmektedir. Birleşik Irak Đttifakı, şimdiye kadar kesinleşen bakanlıkları açıklamış ve Ulaştırma Bakanlığı’na Selam El-Maliki (El-Sadr Grubu), Tarım Bakanlığına Kusay Abdulvehap (El-Sadr Grubu), Yüksek Öğretim Bakanlığına Hıdayır El-Huzayi (El-Dava Partisi Irak Teşkilatı), Sanayi Bakanlığına Abdulfelah El-Sudani, Bayındırlık ve Đskân Bakanlığına Casim Muhammet Cafer (Şii Koalisyonu-Türkmen) ve Ulusal Güvenlik Bakanlığına Şirvan El-Vaili (El-Dava Partisi Irak Teşkilatı) getirilmiştir. Ancak ülke politikalarında ağırlığı olan Đçişleri, Savunma, Dışişleri ve Petrol Bakanlıklarının paylaşımında pazarlıklar devam etmektedir. Geçtiğimiz günlerde Birleşik Irak Đttifakı üyesi Baha El-Araci yaptığı açıklamada; Savunma ve Đçişleri bakanlıklara bağımsız kişilerin getirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını ifade ederken, Birleşik Irak Đttifakı üyesi Hıdayır El-Huzai’nin yaptığı açıklamada, daha önce Sünnilere verileceği açıklanan Dışişleri Bakanlığının Kürt Listesi’ne verileceğini, Birleşik Irak Đttifakının Đçişleri ya da Savunma bakanlığını alacağını; ancak Savunma Bakanlığını alamazsa bu bakanlığın Irak Ulusal Listesine verileceğini söylemiştir. Milis kuvvetlerinin geleceğini belirleyecek olan ve Savunma Bakanlığından daha fazla silahlı personele sahip Đçişleri Bakanlığından Şiilerin vazgeçmeyeceğini söylemek mümkündür. Dışişleri Bakanlığı konusunda da tartışmalar söz konusudur. Daha önce Dışişleri Bakanlığının Sünnilere verilebileceği yönündeki açıklamalara rağmen, Kürtlerin ülke siyasetinde etkin olma çabaları nedeniyle bu bakanlıktan 7 vazgeçmeyeceği söylenebilir. Çünkü Cumhurbaşkanlığı dışında önemli bir görev elde edememişlerdir. Irak Türkmen Cephesi Başkanı Saadettin Ergeç’in kurulacak hükümette Türkmenlerin Irak’ın 3. unsuru olarak yer almaları gerektiği yönünde yaptığı açıklamaları ve yeni hükümette en az bir başbakan yardımcılığı ve iki bakanlık istemesi, Türkmenlerin Irak’taki %13’lük oranları göz önüne alındığında gerçekçi bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Aynı zamanda Irak’ta haklarını elde etmeleri için Türkmenleri destekleyeceği ifade edilen Şii mercii büyük Ayetullah Ali Sistani’nin açıklamaları, dikkate alınmalıdır. Irak Milli Güvenlik Kurulunun Çalışmalarına Başlaması Bir yandan Irak’ta hükümet kurma çalışmaları devam ederken, Irak Ulusal Listesi lideri Đyad Allavi'nin başkanlık yapacağı Irak Milli Güvenlik Kurulu çalışmalarına başlamıştır. Irak Milli Güvenlik Kuruluna; Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Kürt Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, Irak Başbakanı Nuri ElMaliki, Irak Devlet Başkan Yardımcıları Adil Abdülmehdi, Tarık El-Haşimi ve parlamentoda temsil edilen diğer partilerin genel başkanlarının üye olacakları belirtilmiştir. Yapılan açıklamalarda söz konusu kurulda alınacak kararların üçte iki çoğunlukla gerektiği vurgulanarak bu kararlara bazen başbakanın tabi olmama hakkının olduğu belirtilmiş, Güvenlik Kurulundan çıkacak kararlarda Kürt, Şii ve Sünni tarafların onayı gerekmektedir. Emniyetle ilgili tüm dosyaların bu kurula gönderileceği açıklanmış ve bu kurulun ülke politikasına ilişkin stratejik ve hassas konularda karar vereceği ifade edilmiştir. Böylece Irak’ta hükümet kurulmuş olsa bile, ipleri elinden kaçıran ABD’nin bu kurul vasıtasıyla ipleri tekrar ele geçireceği söylenebilir. Đran’ın Irak’ın Kuzeyinde PKK’ya Yönelik Yapmış Olduğu Operasyonlar Geçtiğimiz hafta Irak, Đran'ı, terör örgütü PKK'nın mevzilerini bombalamak için topraklarına girmekle suçlamış, Irak Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Đran güçlerinin Irak'ın kuzeyinde 5 kilometre içeri girdikleri belirtilmiştir. Kürt Listesi üyesi Mahmut Osman da yaptığı açıklamada Đran’ın Irak sınırındaki en az 10 köyü bombaladığını ve köy halkının yerlerini terk ederek daha güvenli bölgelere göç ettiğini söylemiştir. Öte yandan Đran, birliklerinin Irak'a girdiğine dair haberleri ''doğrulamadığını” açıklamıştır. Her ne kadar bu söylenenler doğrulanmamış olsa da, Türkiye’nin bölgedeki etkinliği açısından önemlidir. Đran’ın Türkiye’ye “ABD’nin yapamadığını ben yapıyorum” mesajını vermeye çalıştığı değerlendirilmekte, bu mesajın ABDTürkiye arasında Đran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yapıldığı günlere denk gelmesinin rastlantı olmadığı düşünülmektedir. Aynı zamanda Türkiye’nin PKK’yı ileri sürerek Irak’ın kuzeyinde etkin olmaması için kendisinin PKK sorunuyla ilgilenmesi oldukça anlaşılabilir bir gerçektir. Bölgesel bir güç olma yolunda hızla ilerleyen Đran, Türkiye’nin bölgede etkin olmasını istemeyecektir. Bölgedeki enerji zenginliği de göz önüne alındığında, Türkiye’nin bu coğrafyada hakim olmasını engellemek isteyeceği ön görülebilir. Aynı zamanda Đran, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde etkin olmasıyla Irak Türkleri üzerinde oluşacak olumlu etkilerin, bölgedeki diğer Türk unsurlarına yayılacağından endişe etmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, 8 Sadr grubunun Kerkük’e girmesi, Đran’ın bölgede daha etkin olarak Türkiye’nin nüfuzunu azaltmaya yönelik bir politikası olarak değerlendirilebilir. Đran’ın Nükleer Programı Konusundaki Tartışmalar Đran, nükleer programından vazgeçmeyeceğini ısrarla belirtse de Đran üzerine yapılan baskılar devam etmektedir. Hafta boyunca hem ikili hem de Birleşmiş Milletler nezdinde toplantılar devam etmiş, ancak Đran’a uygulanacak yaptırımlar konusunda bir anlaşmaya varılamamıştır. BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya hafta içinde toplantılar düzenleyerek Đran’la iyi ilişkileri olan Çin ve Rusya’yı, Đran’a yaptırım uygulama konusunda ikna etmeye çalışmışlardır. Rusya, Đngiltere ve Fransa’yla birlikte hareket edebileceğini, uranyum zenginleştirmenin durması için yaptırım uygulanabileceğini; ancak Đran’a yönelik bir saldırıya karşı olduğunu ifade etmiştir. Rusya’nın nükleer bir Đran istemeyeceği değerlendirilmekte, ancak bunun önlenmesi konusunda aralarındaki ekonomik ilişkilerin de etkisiyle ABD kadar sert tutum içerisinde olmadığı gözlemlenmektedir. Rusya’nın Đngiltere ve Fransa ile hareket edebileceğini açıklaması, Đran petrolüne ve Đran üzerinden dünya pazarlarına ulaşacak petrole ihtiyacı olan Avrupa’nın bu ihtiyacını kendisinin karşılayabileceği anlamını taşıdığı değerlendirilmektedir. Rusya’nın Đran’dan doğacak boşluğu kapatabileceği, bundan da büyük oranda ekonomik kazanım sağlayacağı ortadadır. Aynı zamanda, bölgesel ve küresel güç olabilmek için Đran petrolüne büyük ihtiyaç duyan Çin’in, Đran’dan istifade etmesi engellenerek etki alanının daraltılabilmesi, Rusya açısından iyi bir strateji olarak değerlendirilebilir. Bu toplantılar sürerken Đran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Gulamrıza Agazade, uranyumu yüzde 4,8 oranında zenginleştirdiklerini açıklayarak, uranyum zenginleştirmede yakıt reaktörleri için gereken azami düzeye hemen hemen ulaştıklarını belirtmiş ve Đran’ın kararlı olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bu sorunun çözümünde en iyi yolun diplomasi olacağı, sıklıkla vurgulanmasına rağmen, ABD her türlü seçeneğin masada olduğunu ifade etmektedir. Öte yandan Đran kendilerine yönelik herhangi bir saldırıda ilk hedeflerinin Đsrail olacağını açıklamış, böyle bir saldırının sonucunda tüm Ortadoğu devletlerinin etkilenebileceğini belirterek, Ortadoğu devletlerine gözdağı vermiştir. 9