TBMM B : 2 23 . 1 . 1980 mut Sohmidt 21 Ocak 1980 günü yaptığı açıklamada, J detant politikasının ve Sosyal Demikrat Partisinin 10 yıldan beni izlemekte olduğu Sovyetler Birliği ile ilişkileri düzeltme politikasından vazgeçmeyeceğini özellikle belirtmiştir. I Başbakan Sehmidt gerek Afganistan, gerekse İran j konusunda zorlama, ya da cezalandırma niteliğinde J herhangi bir özel önlem düşünmediklerini, özellikle Hıristiyan demokratların Sovyetler -Birliği karşısında sert bir politika izlemesi yolundaki taleplerine de ce­ vap olarak sinirliliğe, savaş çığlıklarına, heyecanlı, ta'hrik edioi konuşmalara ihtiyaç olmadığını açıkla­ mıştır. Amerika Birleşik Devletlerinin istemine karşın Av­ rupa Ekonomik Topluluğuna üye dokuz ülke siyasi i gerilimi artırmamak için Sovyetler Birliğine karşı ekonomik yaptırımlar uygulanmasından yana olma­ dığını, ilişkilerin aynen sürdürülmesi kararında oldu­ ğunu açıklamaktadırlar. Buna karşı Amerikan Dışiş­ leri Bakan Yardımcısı Christopher'in başvurusu üze­ rine NATO üyesi ülkelerin ittifak nezdindeki temsil­ cileri Sovyetler Birliği ile ticaretin azaltılması yolun­ da geçici bir karar almışlardır. Geçenlerde TRT'de Amerikan kaynaklı Afganistan'ı tanıtan bir yayın ya- j pılmıştı. Bu yayında Afgan Halkının yoksulluğu ser­ gilenirken, diğer'taraftan gerek Amerika Birleşik Dev­ letlerinin, gerekse Sovyetler Birliğinin ülkede 12 bü­ yük meydanı inşa ettiklerini, bazılarının uluslararası standartlar boyutunda olduğunu, karayollarının, uçak­ ların inebileceği genişlikte yapıldığını, Hindikuş dağ­ larının altında 20 kilometre uzunlukta tüneller yapıl­ dığını açıklıyordu. Bütün bunlar, Afganistan*da stra­ tejik köşe kapmacanın yıllarca önce başladığının ti­ pik emarelerini teşkil etmektedir. Sayın üyeler; Bilindiği gibi Afganistan'da iktidar değişikliği Ni­ san 1979Ma oldu. Eylül ayında Birleşmiş Milletler Toplantısında Afganistan olayları anımsanmayacak kadar silik geçti. O tarihte Küba olayları her şeyi bastırıyordu. Arkadan Kıbrıs, îran, Filistin, Zimbapwe, Naoibya, Rodezya sorunları, SALT - 2'nin onaylanması izliyordu. Taraki rejimi sırasında, Sov­ yetler Birliği ile bir dostluk ve iyi komşuluk ve iş­ birliği andlaşması imzaladığını açıklamalardan öğ­ reniyoruz. Karmal Hükümeti bu antlaşma gereğince, Sovyetler Birliği rejimini iç ve dış tehlikelerine karşı korumak için ülkesine davet ettiğini açıklamaktadır. Sovyet askeri birliklerinin Afganistan'a girişiyle birlikte Karmal Hükümetinin işbaşına gelmiş olması, bü­ tün dünyada büyük bir yankı uyandırmıştır. ; | j | — 61 O : 1 Bizim ulusal bağımsızlık ve egemenlik anlayışımı­ za göre, yabancı bir devletin, diğer bir devletin içiş­ lerine müdahale etmesinin; isterse bu bir anlaşmaya dayansın, onaylamaya imkân yoktur. Nitekim, bu inancımızdan dolayıdır ki, ülkemiz ile Amerika Bir­ leşik Devletleri arasında 5 Mart 1959 tarihinde im­ zalanmış bulunan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetiyle Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti arasında İş­ birliği Anlaşmasının teshini istiyoruz. Bu anlaşma halk tarafından «Dolaylı Saldırı Anlaşması» olarak bilinmektedir. Bu anlaşmaya göre, Türkiye doğrudan doğruya veya dolaylı saldın halinde, Amerika Birle­ şik Devletlerinin Hükümetin istemi karşısında Türki­ ye'ye müdahale edebileceği ifade edilmektedir. Bu hüküm ile bu anlaşma, Türkiye'nin daha önce Ame­ rika Birleşik Devletleriyle imzaladığı Eisenhoower Doktrini ve Birleşmiş Milletler Anayasasının 51 nci maddesi kapsam dışına çıkmaktadır. Zira bu belge­ lerdeki ve NATO Andlaşmasındaki bahis . konusu şaldın, silahlı saldırı iken, bu anlaşmada sadece sal­ dırı şekline dönüşmüş ve geniş bir kapsam kazandı­ ğı görülmektedir. Bunun neden bu şekilde genişletildiği ve özellikle dolaylı saldırıdan ne kastedildiği so­ rulduğunda, zamanın Dışişleri Bakanının kesinlikle yanıtlayamadığı bilinmektedir. Değerli üyeler;! Bilindiği gibi anlaşmadaki bu ifade içişlerimize karışma yetkisi veren bir ifade tarzıdır. Buna ben­ zer bir uygulamanın 1958 yılında Lübnan Cumhur­ başkanı Şamun'un Başkanlık seçimlerinde muhalifle­ rini bertaraf etmek için, Amerikan Silahlı Kuvvetleri­ ni Lübnan'ın içişlerine müdahale için çağırdığını ve de İncirlik Hava Üssünün Amerikan kuvvetleri tara­ fından Türk Hükümetinin bilgisi dışında kullanıldığı bilinmektedir. Bu noktada da bir belge sunmak isti­ yorum. Bilindiği gibi Japonya, İkinci Dünya Savaşı so­ nunda kayıtsız şartsız Amerika Birleşik Devletlerine teslim olmuştu. Amerika ile Japonya arasında 8 Eylül 1951 tarihinde imzalanan Güvenlik Anlaşmasının başkısmında, doğrudan ve dolaylı saldırıdan bahsedilmek­ te ve 1 nci madde de «Bir dış kuvvetin veya kuvvet­ lerin tahriki veya müdahalesi sonucu iç karışıklıklar ve isyanlar çıktığı takdirde, Japon Hükümetinin ta­ lebi üzerine bunları bastırmaya yardım edecektir» demektedir. 9 yıl sonra Japon Hükümetinin başvurusu üzeri­ ne, 19 Ocak 1960 yılında Amerika ile imzalanan Kar­ şılıklı İşbirliği ve Güvenlik Anlaşmasında, Japonya' nın ulusal bağımsızlık ve egemenlik haklarıyla bağ-