Doğa Bilici HER CAN DEĞERLİDİR. Geçen hafta sonu beni çok etkileyen bir olay oldu. Bazı insanlar için üstünde durulacak bir konu değil belki ama ben oldukça hassasım böyle bir durum karşısında. Gözümün önünde dikkatsiz bir sürücünün kurbanı oldu bir kedi. Ayrıca dikkatsiz olduğu kadar, çarptıktan sonra hiçbir şekilde yavaşlamadan yoluna devam edecek kadar da vicdansız! Hayvanları zaten çok severim ama beni tanıyan herkes tam bir kedi insanı olduğumu söyleyebilir, gördüğüm her yerde güzel, çirkin, temiz, pis ayrımı yapmadan üstlerine atlayıp uzun uzun severim hatta küçüklüğümde bir kediye tekme attığı için arkadaşlığımı bitirdiğim insanlar da olmuştur. Ama bu kadar sevdiğim bir hayvan olmasa da o an hissettiğim öfke, şaşkınlık, üzüntü ve çaresizlik aynı seviyede olurdu sanırım. O gün, her zamanki gibi kulaklığımı takmış müzik dinleyerek eve yürüyordum. Yolda çok tatlı bir kedi gördüm, sevmek istedim ama karşı taraftan seslenirsem yola atlar diye düşünerek yoluma devam ettim. Birkaç metre gitmiştim ki karşımdaki bir adamın şaşkın bir şekilde yola baktığını fark ettim. Gördüğüm kedi yolun ortasında hâlâ kulağımda yankılanan acı dolu sesler çıkararak kıvranıyordu. Dondum kaldım bir an, ne yapacağımı bilemedim. Hayvanın o hâli gözümün önünden gitmiyor hâlâ. Can havliyle kendini yoldan çekip kaldırıma gelişi, tutmayan bacakları... Oradaki adama kediye göz kulak olmasını söyleyip yokuşun aşağısındaki veterinere koştum. O kadar yakında bir veteriner olduğu için şükrediyordum o sırada. Telaşla çaldım kapısını, anlattım olayı bir çırpıda. Kediyi almaya çıkması gerektiği için çok memnun görünmüyordu veteriner, tutup getirmemi beklemişti sanırım. İçeriden bir kutu alıp beraber çıktık yokuşu, birkaç kişi toplanmıştı orada zaten. Aldık hayvanı, can çekişmeyi bırakmış sessizce yatıyordu zaten orada, nedenini sorunca şokta olabileceğini söyledi veteriner. Arka tarafta da orta boyda kediler onu izliyordu. Yokuşta benimle olaya şahit olan adamın söylediğine göre yaralı kedinin yavrularıymış o kediler. Zaten çok üzülmüştüm, bir de diğer kedilerin bakışlarını görünce başladım ağlamaya. Orada duran insanlar pek anlam veremedi ağlamama sanırım, değişik değişik baktılar bana. Veteriner, gelin siz de dedi, bu sırada bekleyen insanlar dağılmaya başladı zaten, ben de gittim veterinerin peşinden ne yapmam gerektiğini bilmeksizin. Yapılması gereken işlemler ve masraflarını çıkarttı bir güzel önüme, karşılayıp karşılayamayacağımı sordu. Bir anda o kadar çok parayı karşılamamın mümkün olmadığını söyleyince belediyenin iki adet hayvan ambulansı olduğunu, arayınca geldiklerini söyleyip numarayı verdi. Aradım hemen, uzun bir kayıt sürecinden sonra ambulansın yoğunluk yoksa bir saate geleceği söylendi. Bu sırada tam olarak sorunun ne olduğunu sordukları için veteriner sonunda hayvanı muayene edip “çok da önemli bir şeyi yok gibi görünüyor kalçasında bir sorun var ama kırık olmayabilir ”dedi. Hayvanın gıkı çıkmayarak o şekilde yatması hiç normal gelmemişti ama bana. Kanama ihtimaline karşı bir iğne yaptı neyse ki ve kendi kutusundan çıkarıp karton bir kutuya delikler açarak içine kapattı kediyi koydu bir kenara. Kapkaranlık bir kutu... Hayvancağız ne oldu bana da bir anda böyle bir hâle düştüm diye düşünmüş müdür acaba? Biraz konuştum orada kediyle, “sakin ol geçecek düzeleceksin” dedim. Bir süre sonra, “ambulansın gelmesi vakit alabilir, bizden alırlar hayvanı beklemenize gerek yok” diyerek yolladı beni veteriner. Birkaç saat sonra da mesaj geldi; “merhaba, getirdiğiniz kedi öldü ambulans gelmeden.” Dağıldım işte o an. Aslında düşününce yaşadığımız ortamda bir hayvanın değeri ne ki? Her gün kaç tane insanın ölüm haberini alıyoruz. Sürekli askerler şehit oluyor, terör olayları desen zaten rutin hale geldi hayatımızda. Ben kalkmış gözümün önünde bir hayvanın hayatı bitti, hem de bir insanın hız yapıp dikkatsiz davranması yüzünden diye üzülüyor öfkeleniyorum… İyice saçmaladım sanırım ama elimde değil tepkisiz kalamıyorum bu duruma. Bir saniye, ufak bir dikkatsizlik ve bir can! Aslında o kadar ufak şeylere bağlı ki hayatta olmamız… Bir insana da çarpmış olabilirdi o araç ama o durumda umursamadan basıp gidemezdi. Belki de giderdi bilmiyorum. Artık ne beklemem gerektiğini bilmiyorum insanlardan. Şiddet, ölüm gibi olayların sıradanlaşıp hayatımızda artık umursamayacağımız, bizi etkilemeyen bir hâle gelmesi korkutuyor beni. Bir cana bu kadar az önem verilmesi, önem veren kişilerin garipsenip anlaşılamaması... Umarım her ne olursa olsun merhamet duygusunu kaybetmeyen insanlar olmayı başarabiliriz şu hayatta.