2 MİLLET PARTİSİ GRUPU ADINA AH MET CEBİ

advertisement
M. Meclisi
23 . 2 . 1967
B : 62 ~~~~
MİLLET PARTİSİ GRUPU ADINA AH­
MET CEBİ (Trabzon) — Sayın Başlkan, sa­
yın milletvekilleri, 1967 yıh Çalışma Bakanlığı
(bütçesi üzerinde Millet Partkinin görüşlerini
dzah etmeye çalışacağım,
Çalışma Bakanlığı çalışma bayatının ör*
gütlenmesıi, emekçilerin yaşama
seviyelerinin
yükseltilmesi, işçi ve işveren münasebetlerinin
ımemleket yararına düzeltilmesi, millî iş gücü­
mün değerlendirilmesi, sosyal güvenliğin sağ­
lanması gibi hayatî önemi içine alan dâvala­
rı kapsamış bulunmaktadır.
Bu kısa tariften, Çalışma Bakanlığı işçi ve
işveren münasebeti erini örgütlediğini görürüz.
Sayın milletvekilleri; işçiden
bahsetmek!
'için evvelâ işten, işyerinden baıhsetmek lâzım­
ıdır. Yapıcı ve işletmeci yaradılışlında olan kinrıselere bankalara yatırdığı paralar ile aldığı
hisse senetlerine kanunen tanınan garanti bu pa­
raları işe ve işyerine yatırdığı zaman da tanın­
ışa idi, hiç şüphe yok: ki, iş yapan kimse hem
daha fazla kazanmak imkânına ve heonde işçi
işyerine kavuşmuş olurdu. Ayrıca, özel sektöırün mahrumiyet bölgelerime yatırım yapabil­
mesi cazıip hale getirilebilirdi. Memleketin fi­
zibilite etütleri yapılarak yatırım yapacak
olan kimselerin istikballerimin garanti altına
alınması zamanı artık geçimektedir. Memnuni­
yetle öğrendiğimize göre, İzmir ve Antalya
arasına çizilen bir hattın Batı- kısmında kalan
vatan parçasının fizibilite etüdü yapılmakta­
dır. Gönül çok arzu ederdi ki, bu etütler Tür­
kiye'nin diğer yerlerine de yapılsın, artık ya­
tırım yapabilecek olan bir kimse veya yapma­
yı arzu edecek bir kimse, istikbalde bu sanayi
[burada inkişaf edecek rai, etmiyecek mi, onu
şimdiden bilmesi lâzımdır.
Sayın milletvekilleri; ne yazıkti'r ki, Çalış­
ıma Bakanlığının en çok üzerinde eğilmesi lâzıımıgelen işçi dâvamızda işçi doğrudürüst tarif
edilmemiştir: (Bir hizmet ahdine dayanarak,
her hangi bir işte ücret karşılığı çalışan bir
ikimseye - ki, bu tarife ait cümle biraz daha
.devam eder - işçi denir.) diye işçi taırif edilımoktedir. Halbuki, tatbikatta hiç de böyle de­
ğildir. Bu tarif, birçok tatbikatçıların nazarın­
d a yevmiyeli personeli bu kanun şümulüne al­
maz, iş hayatımız da maalesef böyledir. Ücretli
işıçl başka tarif edilir, başka haklara sahiptir.
Yevmiyeli işçi başka haklara sahiptir. Maaşlı
O : 2
işçi başka haklara sahiptir. Ayrıca, iş karşılığı
çeşitli ödenekleri alan başka haklara sahip­
tir. Maalesef tarif böyledir. Bugün, yevmiyeli
çalışan bir işçi ücretinin hakkından istifade
edemez, ücretli çalışan ise yevmiyenin hakkın­
dan istifade edemez, gerçek Türkiye'de işyerin­
de böyledir.
«Hangi durumda çalışıyorsun» « - Efendim
ben ücretliyim.» Siz? « - Ben yevmiyeliyim.» O
onun hakkından istifade edemez, o da onun hak­
kından istifade edemez. Buraya gelip te, «Mem­
leketin gerçekleri böyledir, şöyledir.» gibi söz­
leri diline dolıyan kimselerin evvelâ memleketin
gerçeklerini iyi bilmeleri lâzımdır. İşçiden yana
konuşanlar evvelâ isçinin içinde yaşadığı hayatı
iyi bilmelidiırler, işçi hayatını yaşamış olmaları
lâzım, işçi gibi duymaları lâzımdır. Yoksa, çe­
şitli siyasi yatırımlar için, bu vatanın kendilerin­
den en büyük hizmet beklediği muhterem işçile­
rimizi dillerine dolamak, bir siyasi ortamda ve
bilhassa bu kürsüde dile getirilecek dâva değil­
dir. Daha doğrusu işçi dâvası getirilmelidir ama,
işçinin yaşadığı problemi, yaşadığı hayatı ve
ihtiyaçlarını dile getirecek şekilde mevzuatı tet­
kik ettikten sonra yahut da onu yaşayıp öğren­
dikten sonra getirmesi lâzımdır. Yoksa, maale­
sef Türkiye'de işçi bir siyasi yatırım sahası ola­
rak bugünlerde ele alınmaktadır. Yani demek
istiyorum ki, 3008 sayılı Kanunda da, bu Mec­
lis gündemindeki kanunda da işçi tarif edilme­
miştir. Bu tarif işçimizin aleyhindedir. Ücret
karşılığında çalışan kimseye işçi denmez. İşçinin
doğru dürüst tarif edilmesi lâzımdır ki, bir
kimse kendisinin işçi olup olmadığını bilsin. Ve
başındaki idarecinin anlayışına göre işçi lehinde
veya aleyhinde bir takdir kullanılmaz. Bir ta­
raftan Devlet Operası sanatkârları grev yapar-"
ken, «yapabilir mi, yapamaz mı ? Mevzuata uy­
gun mudur, değilmidir?.» Bunlar günümüzün
konularıdır.
Artık işçi tarif edilmelidir. Bunun zamanı
gelmiştir geçiyor, hattâ çoktan geçmektedir.
Fakat zararın neresinden dönülürse dönülsün
kârdır, bu işçi durumu hakikaten tarif edilme­
lidir.
Sayın milletvekilleri, işçinin tarifinden son­
ra işyerinin tarifi de günlünüzün konusudur.
Çünkü yine İş Kanununda ve yine şimdi gelen
tasarıda işçinin iş yaptığı yere işyeri denir, an-
Download