T. B. M. M. B : 19 nun neticesi olarak, köylerden şehirleri­ mize göçen bu insanların ilk arzusu ve ihtiyacı, başlarını sokacak sıcak bir yu­ va arayışı olmuştur. Maddî yönden ye­ terli güce sahip olmayan bu vatandaşla­ rımız, büyük şehirlerimizin etrafında, tek­ nik özellikler taşımayan, sağlıksız ve alt­ yapısız yerleşim alanları (gecekondu böl­ geleri) yapmışlardır. 1950'li yılların ortalarında başlayan bu nüfus hareiketine, hızlı nüfus artışımız da eklenince, mesele, mahallî yönetimlerin halledebileceği boyutları aşmış ve hükü­ metlerin problemi haline gelmiştir. Bu hu­ susta, 1965 yılından bu tarafa görev ba­ şında bulunan hükümetler, muhtelif ta­ rihlerde, ülkenin imkânları ölçüsünde ge^ rekli kanunî düzenlemeleri ve tedbirleri almışlardır; ancak, halen mevcut konut açığının büyük boyutlarda olması ve bu husustaki bütün gayretlere rağmen Plan hedeflerinin gerisinde kalınmış olması, konu ile ilgili çabaların ve gayretlerin yeterli olmadığını göstermektedir. Her milletin konut sorununa yaklaşım tarzı değişiktir. Türk Milleti, konutu, ba­ şını sokacak bir yuva telakki ettiği gibi, bunun yanında, sosyal bir güvence ve yatırım aracı olarak da görmektedir. Sayın milletvekilleri, Türkiyemizde konut «orununun önündeki başlıca engel­ leri aşağıdaki gibi saymak mümkündür. Konut maliyet artışları: Konut üretiminde başlıca ana inşaat malzemesi durumunda olan demir, çi­ mento, tuğla, kereste, sıhhî tesisat mal- zemesi vesair inşaat malzemelerindeki fiyat artışları, genel fiyat artışlarının çok üzerinde olmaktadır. Son üç yılda, Tür­ kiye ortalamasındaki fiyat artışları yüz­ de 50 civarında olduğu halde, inşaat malzemelerindeki fiyat artışlarının yüzde 80'in altına düşmediği bir gerçektir; hele 9 . 2 . 1988 O: 1 hele, 1987 yılında inşaat malzemelerin­ deki fiyat artışları yüzde 80 ila yüzde 300 arasında değişmektedir. Bu rakamlar, malzemenin inşaattaki ağırlıklarına göre oranlandığında ise, fiyat artışlarının in­ şaat maliyetine yansıması yüzde 100'lerin üstüne çıkmıştır. Bilgi olması bakımından, ana inşaat malzemelerinin 1987 yılının başı ve sonu arasındaki fiyatlarına bakmakta fayda vardır : Demir, 1987 yılının ocak ayın­ da tonu_ 208 bin lira iken, aralık ayı so­ nunda 390 bin liraya çıkmış; artış yüz­ desi yüzde 87'dir ve bugün 420 bin lira­ ya satılmaktadır. Onüçbuçukluk tuğla, 1987 yılı ocak ayı başında tanesi 40 Türk Lirasıdır, ara­ lık ayı sonunda 130 liraya çıkmış; bu­ gün 160 liradır. Çimento, 1987 yılı ocak ayında tonu 32 bin lira iken, aralık ayı sonunda 53 bin liradır ve artış yüzdesi yüzde 65'tir. Kiremit, 1987 yılı ocak ayında tanesi 60 lira iken, aralık ayı sonunda 225 li­ rayı aşmış; bugün tam 300 liradır. Kereste - üçüncü sınıf çam - 1987 yılı ocak ayı başında metreküpü 80 bin lira iken, aralık ayı sonunda 200 bin lira olmuş ve bugün 280 bin liraya satılmak­ tadır, Sayın Bayındırlık ve tskân Bakanı­ mızın söylediği fiyatlar, bana biraz afa­ kî görünmektedir. Eğer kendilerinin bu fiyatlara itirazları varsa, Sayın Bakanla beraber çıkarız ve beraberce bir fiyat araştırması yaparız; bu fiyatlardan hangimizinkinin doğru olduğu ve hangimizin doğru söylediği görülür. Fiyat artışlarının korkunçluğu orta yerdedir. Arsa bedeli ve altyapı harcamaları hariç olmak üzere inşaatların metrekare birim maliyeti, Devlet İstatistik Enstitü-