TBMM B:125 19 . 9 . 2006 O: 1 Ayrıca, bu vesileyle, bir hissiyatımı da dile getirmek istiyorum. Papa'nın, Yüce Peygamberi­ miz Hazreti Muhammed aleyhinde ve yüce İslam Dini aleyhinde konuşmalarından dolayı, kendisi­ ni, en şiddetli şekilde kınamak istiyorum buradan. Bir papaya bunun yakışmayacağını da buradan belirtmek istiyorum; çünkü, bütün dünya âlem biliyor ki, İslam demek barış demektir. Dolayısıyla, İslam barış dinidir ve 1 400-1 500 senedir dünyaya barış iklimini getiren de Yüce İslam Dinidir. Değerli arkadaşlarım, Meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisi, olağanüstü toplanmış bulunuyor. Acaba, neden olağanüstü toplanıyor? Biraz önce burada konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Sa­ yın Prof. Dr. İrfan Gündüz, geçen yasama yılında Meclisin çok iyi çalıştığından bahsettiler.Değerli arkadaşlar, siz buna katılıyor musunuz? (AK Parti sıralarından "Katılıyoruz" sesleri) Cumhuriyet Halk Partililere soruyorum; bizim Grup da biliyor. Sık sık yoklama istemedik mi, sık sık karar ye­ tersayısı istemedik mi?! Maalesef, AK Parti Grubu, yorgun düştüğü için ve belki şahsî işlerini ta­ kip ettikleri için, Meclisin boşu boşuna zamanını ziyan etmişlerdir. Bir meclisin 1 günlük çalışma­ sının ne kadara mal olduğunu biliyor musunuz değerli arkadaşlar?! Değerli arkadaşlar, haramdır, günahtır. İnşallah, bu önümüzdeki yasama yılında, bu halinizi terk edersiniz. Zaten, millet bu halinizi biliyor. Yaz tatili münasebetiyle, bütün arkadaşlarımız, el­ bette ki bizlerde... ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye) - Su mu dökülecek?! İBRAHİM ÖZDOĞAN (Devamla) - Su aydınlıktır; dolayısıyla... Su aydınlıktır. FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Cihazlar bozulur. BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri... Sayın Özdoğan, lütfen, sakin olun. Buyurun. İBRAHİM ÖZDOĞAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Milletimize aktardık. Şimdi, temel yasa olarak getiriyorsunuz. Yani, şimdi, bakıyoruz, İskân Yasası kaç madde; 50, 3 de geçici madde, 53 madde. Değerli arkadaşlar, bunu iki bölümde görüşü­ yorsunuz. Şimdi, Meclisimizdeki bu yazıya baktığımız zaman "egemenlik kayıtsız şartsız milletin­ dir" diyoruz; fakat, siz bu maddelerin içeriğini ve onların belki aleyhinde belki lehinde konuşacak sayın milletvekillerinin görüşlerinden kaçırıyorsunuz. Demokrasi tarihimize baktığımız zaman, bu Hükümet döneminde Meclise yapılan baskı hiçbir dönemde olmamıştır değerli arkadaşlar. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunun hesabı, millet nezdinde, sandık nezdinde mutlaka bir gün sorulacaktır. Milletimizi, aziz ve arif olan milletimizi ga­ fil addetmeyiniz. Yani, Meclis, bu yüzden dolayı çalışmadı. Değerli arkadaşlar, Anavatan Partisi olarak, biz, Avrupa Birliğine girmeyi, özellikle şiddetle is­ tiyoruz. Avrupa Birliği nezdindeki çalışmaların en üst noktada olduğu dönem de, Anavatan Partisi İktidarı dönemidir. Fakat, Avrupa Birliğine girerken, devlet ve millet olarak şahsiyetimizden, birli­ ğimizden ve millî onurumuzdan, asla ve katiyetle taviz vermemeliyiz. (Anavatan Partisi sıraların­ dan alkışlar) Değerli arkadaşlarım, artık, Avrupa Birliği, maalesef, Türkiye için çizgiden çıkma noktasına gelmiştir. Bizden, geçmişin olmadık hesaplarını soruyorlar, sözde Ermeni soykırımını tanıyacaksı­ nız diyorlar. Avrupa Birliği -çok özür diliyorum- benim pabucumun altına anlatsın bunu; çünkü, Er­ meniler benim dedemi şehit etmişlerdir, bir Erzurumlu olarak bunu söylüyorum; bunlar yalandır. Geçen gün televizyonda bir program izliyorum, bir sayın profesör diyor ki: "Belki, birkaç ay önce, grip nedeniyle tavukları da telef ettik, tavukların katliamını da sorarlar." Ben de katılıyorum değerli arkadaşlar. Onurumuzla oynatmayalım değerli arkadaşlar; Hükümetten biz bunu istiyoruz. Bir duygumu daha belirtmek istiyorum: Hükümetin, aslında, kanaatimce, Avrupa Birliğine gir­ mek gibi bir kaygısı yok, her şeyi Hükümetin varlığı ve devam etmesi için yapıyor. Yani, Avrupa -77-