İLETİŞİM Prof. Dr. İsmet Kırkpınar Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD Başkanı iletişim • Bilginin taşınması • Kişiler ya da gruplar arasındaki ileti aktarımı • İki birim arasındaki her türlü bilgi alışverişi • İnsanlar ya da grupların birbirlerini etkilemek için ortaya koydukları her türlü bilgi alışverişi 1 • Bir ileti, bir başka kişi ya da gruba herhangi bir biçimde aktarılmaktadır. • Bu iletiyle karşıdaki kişide ya da grupta bir etki, bir davranış değişikliği yaratılmak istenmektedir. • Çeşitli araçlar veya davranışlar aracılığıyla bir haberleşmedir. İletişim sürecinin elemanları • GÖNDERİCİ (KAYNAK): İletmek istediği bir iletisi olan, bir iletişimi başlatan, iletiyi düzenleyen ve alıcıya gönderen kişi ya da gruptur. Kişilerarası iletişimde bir kişi ya da grup, kitle iletişiminde ise cansız nesnelerdir (Gazete, TV, sinema…) 2 İletişim sürecinin elemanları • İLETİ (MESAJ): Göndericinin alıcıya iletmek istediği bilgiler, duygular, düşünceler, istekler…dir. İletiler sözlü, yazılı, çeşitli sesler, semboller, jestler biçiminde olabilir. İletişim sürecinin elemanları • KANAL: Gönderici ile alıcı arasında yer alan, iletinin gönderilme ve alınma yollarıdır. Görsel, işitsel, dokunsal… olabilir. Birden çok kanal aynı anda kullanılabilir. 3 İletişim sürecinin elemanları • ALICI (HEDEF): Göndericinin bir iletiyi gönderdiği ve üzerinde bir etki yaratmak istediği kişi ya da gruptur. Alıcı iletiyi alarak yorumlar. İletişim sürecinin elemanları • GERİBİLDİRİM (FEEDBACK): Alıcının iletiyi alarak değerlendirdiğini ve yorumladığını gösteren, iletiyi aldıktan sonra göndericiye cevap vermesidir. Alıcı iletiyi yorumladıktan sonra bir duygu, düşünce veya bir davranış ortaya çıkar, bunlara uygun olarak göndericiye bir cevap verilir. 4 İletişim sürecinin elemanları ORTAM (CONTEXT): İletişim sürecinin gerçekleştiği yer ve zamanın özellikleridir. İletişim modelleri • Tek yönlü iletişim: Amaç göndericinin alıcıya bir bilgi aktararak onda bir etki yaratmasıdır. Gönderici etkin, alıcı edilgen roldedir. Alıcıdan geribildirim vermesi istenmez. Örn.: Üst’ün asta emir vermesi 5 İletişim modelleri • İki yönlü iletişim: Sürece, hem gönderici hem de alıcı etkin olarak katılmaktadır.Gönderici iletiyi göndermekle birlikte alıcıdan geribildirim vermesini bekler. Geribildirimin verilmesi, alıcının iletiyi alarak değerlendirdiğini ve yorumladığını gösterir. Gönderici iletiyi ve kendini bu geribildirime göre yeniden değerlendirir. Karşılıklı etkileşim söz konusudur. Örn.: Babanın oğluna nasihat etmesi İletişim modelleri • Çok yönlü iletişim: Gönderici ve alıcının birbirlerini karşılıklı olarak aynı zamanda etkiledikleri iletişim şeklidir. İletişime katılanların ikisi de hem gönderici hem alıcıdır. İkisi de birbirlerine hem ileti gönderirler, hem de geribildirim verirler. Her iki tarafta etkin roldedir. Örn.: Gerçek bir konuşma 6 iletişim • Bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma sürecidir. • Bu bakımdan iki kişinin karşılıklı konuşması iletişim olarak kabul edilemez. • İletişim, katılanların bilgi, düşünce ve duygularını birbirlerine ilettikleri ve birbirlerini anlamaya yorumlamaya çalıştıkları bir süreçtir. İNSANLARLA İLETİŞİM • İletişim canlılar arasında bir olaydır. Bu yüzden iletişimi anlayabilmek ve etkili biçimde kullanabilmek için insanların birbiri ile olan ilişkilerini anlamak gerekir. • İletişim, anlamların paylaşılmasını içerir. İletişimin gerçekleşebilmesi için kullanılan terimlerin anlamları ve tarifleri üzerinde ortak bir şablon birliği bulunmalıdır • İletişim sembollerle yürütülür. Kullanılan hareketler, jestler, harfler, rakamlar ve kelimelerin ilettikleri, fikirlerin kendileri değil temsilcileridir 7 • İletişim bir sanattır. • Pratikle öğrenilir. • İnsanlarla sözlü ve sözsüz olmak üzere etkili bir biçimde çok yönlü bir iletişim kurarız. Başkaları üzerinde bıraktığımız izlenimin sadece çok küçük bir yüzdesini sözel iletişimden kaynaklanan kısım oluşturur. Bu izlenimin çok büyük bir kısmını oluşturan unsur, sözsüz mesajlardır. Bu mesajlar kelimeler ve kelimelerle ifade edilenler dışında her türlü iletişimi kapsar. • Dil (language) ve iletişim (communication) ilişkili olmakla birlikte eşanlamlı değildir. • İletişim; daha geniş kapsamlı bir terimdir. • İletişim, bir organizmanın ürettiği, başka organizmalar için anlamlı olan ve böylelikle davranışlarını etkileyen sinyallerden oluşur. 8 İki çeşit sinyal vardır: • İşaret (sign); olaylar arasındaki doğal ilişkilerde anlam kazanan ve daha önceden bağlantılı olduğu durumlarla ilişkili olduğu öğrenilmiş sinyallerdir. Örn. Bir köpeğin havlaması ısırabileceğinin işaretidir. • Sembol; insanlar tarafından üretilmiş, kendisine bir anlam verilmiş ve kendi aralarında iletişim kurmak için kullanılan sesler, resimler v.b. sinyallerdir. • Islık veya davul çalma bir semboldür. • Bununla beraber, sembollerle iletişimde en yaygın kullanılan sistem, anlam iletmek için değişik birleşimlerle söylenen ve kelimelerden oluşan bir dildir. • Dili desteklemek için yüzlerce el ve yüz hareketi kullanılabilir. Sağırlar, tamamen işaretlerden oluşan bir dil kullanabilir. • Ancak yazılı veya sözlü dil, iletişimin esasıdır. 9 10 İLETİŞİMİN TEMELİNDEKİ 4 ALTIN KURAL • Her an iletişim içindeyiz • Olayların öbür yüzüne de bakmak gerekir • İletişimde ilk mesaj karşıdakinin varlığını kabul etmek ile ilgilidir • Ne söylediğimiz yanında nasıl söylediğimiz de önemlidir 11 HER AN İLETİŞİM İÇİNDEYİZ • İki kişi birbirinin farkına vardığı andan itibaren birbirine mesaj vermeye başlar. • Mesaj için konuşmak şart değildir. Beden dili ile de birtakım mesajlar verilir ve alınır. OLAYLARIN ÖBÜR YÜZÜNEDE BAKMAK GEREKİR • Genelde olayın yalnızca bir yüzüne bakarak yargıya varılır. Bu yanlış bir paradigmadır. Aynı olaya bir başka açıdan bakıldığında farklı görülebilir. 12 Çerçeve içindeki olayı dikkatlice okuyunuz ve aşağıdaki cümleleri bu olaya göre değerlendiriniz DÜKKANDAKİ ADAM DÜKKANDAKİ ADAM IŞIKLARI HENÜZ SÖNDÜRMÜŞTÜ Kİ BİR ADAM İÇERİ GİRDİ VE SADAKA İSTEDİ. DÜKKAN SAHİBİ KASAYI AÇTI, FAKAT GÖRDÜ Kİ KASANIN İÇİ TAMAMEN BOŞALTILMIŞTI. O SIRADA ADAM SON HIZLA KAÇTI. BUNUN ÜZERİNE DERHAL POLİSE HABER VERİLDİ • Dükkan sahibi ışıkları söndürdükten sonra dükkana bir adam girdi. doğru Yanlış belirsiz Dükkan sahibi kasayı boşalttı ve kaçtı Hırsız bir erkekti İçeri giren adam para istemedi Kasayı açan adam dükkan sahibiydi Kasayı açan dükkanla ilgili bir kişiydi Hırsız parayı dükkan sahibinden istedi Polis telefonla çağrıldı Polise haber veren dükkan sahibiydi 13 İLETİŞİMDE İLK MESAJ KARŞIDAKİNİN VARLIĞINI KABUL ETME İLE İLGİLİDİR • İlk andan itibaren karşımızdaki kişiye varlığını kabul etme veya etmeme ile ilgili mesaj veririz. NE SÖYLEDİĞİMİZ YANINDA NASIL SÖYLEDİĞİMİZ DE ÖNEMLİDİR • İletişimde içerik ve ilişki olmak üzere iki boyut vardır. İçerik mesajın kendisidir (ne söylediği) • İlişki ise mesajın ifade ediliş tarzıdır (nasıl söylendiği) 14 • Konuşmanın algılanması; sadece ne söylendiği değil, aynı zamanda kimin söylediğiyle de ilgilidir. • Konuşanın tanıdık veya yabancı olması; öfkeli, mutlu veya kırgın olduğunu gösteren ses tonu; sesin yüksekliği ve hızı da algılamamıza en az söylenenler kadar etki yapar. İletişim türleri 1. Sözsüz iletişim 2. Sözlü iletişim 15 Sözlü iletişim • • • • • • • • Verici Kodlama Mesaj Araç Alıcı Kod çözme Gürültü Geribildirim(feedback) 16 TEMEL İLETİŞİM SÜREÇLERİ • a. Kod: Mesajın işaret haline dönüşmesinde kullanılan simgeler ve bunlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların tümüne kod adı verilir. Şu anda bu yazıyı Türkçe kod kullanarak yazıyorum. Karşılıklı konuşurken aynı anda değişik kodlar kullanılır. Yüz ifadesi, söyleyiş tarzı, el ve kolların hareketleri de ayrı ayrı kodlar aktaran mesajlardır. • b. Kodlama: Mesajın içeriğinin kod simgelerine dönüştürülmesine kodlama denir. Belirli bir niyet ya da duygu değişik kodlarla ifade edilebilir. Örneğin kızgınlık duygusu kullanılan kelimelerle, söylenilen kelimelerle ifade edilebileceği gibi kişinin yüz ifadesiyle de belirtilebilir. • c. Kod açma: kodlanarak gelen mesajın içeriğini yeniden elde etmek için yapılan çözümleme sürecine kod açma denir. • d. Yorumlama: yorumlama yeniden bir değerlendirmeyi gerektirir. Kod açılarak elde edilen mesajın içeriğine, o andaki bütün ilişkiler ve koşullar çerçevesi içinde yeniden anlam verilmesine yorumlama denmektedir. Bazı durumlarda kod açılarak elde edilen anlamla yorumlama sonucunda elde edilen anlam arasında pek bir fark yoktur. Bazen de tamamen farklı bir yorumlama yapılabilir. Bazen bizim söylemek istediğimiz şeyle karşıdakinin anladığı arasında farklılıklar meydana gelebilir. 17 • e. Geri iletim: kaynak birimin gönderdiği mesaja karşılık hedef birimin gönderdiği cevaba geri iletim adı verilir. • f. kişinin kendisinin gönderdiği mesajı kendisinin alması sürecine kendine geri iletim adı verilir. Eğer kişi kendi söylediklerini duyamaz ise 3-4 dakikadan fazla konuşamaz Kişilerarası iletişimde engeller • İnsanlar duymak istedikleri şeyleri duyarlar • İnsanlar bildikleriyle çelişen verileri görmemezlikten gelirler • Kaynağın değerlendirilmesi • Algılama farklılıkları • Kelimelerin anlamı herkes için farklı olabilir • Tutarsız işaretler • Duyguların etkisi • Gürültü 18 19 Engellerin giderilmesi • • • • • • • Geribildirimden yararlanılması Yüzyüze iletişime başvurma Alıcıya karşı duyarlı olmak Sembolik anlamların farkına varmak Direkt ve basit dil kullanmak Gerektiğinden fazla tekrar yapmamak Davranışın savunucu değil destekleyici olması İletişim kurmada rol oynayan faktörler • • • • • • • • • • • Ses tonu Göz bebeklerinin büyüklüğü Konuşma sürati Aradaki mesafe Jestler, mimikler Duruş biçimi Kıyafet tarzı Yüz ifadesi Göz teması Kelime seçimi Göz hareketleri 20 21 BEDEN DİLİ • 22 BEDEN DİLİ • Beden dili, herkesin konuştuğu ama çok az kişinin anladığı, yorumlayabildiği bir dil olarak tanımlanabilir. • Daha basit bir deyişle beden dili, sessiz bir film seyrederken yada televizyonun sesini kapattığınızda aldığınız mesajdır. Beden dili, insanların aslında ne demek istedikleri konusunda dünyada konuşulan dillerdeki tüm kelimelerden daha fazla şey anlatır. Konuşurken beden tarafından gönderilen sinyal ve mimiklerin çoğu, biz farkında olmadan dış dünyaya iletilir. BEDEN DİLİNİN İÇERDİKLERİ • Hareketler, duruş, oturma şekli, kolları kullanma, yüz ifadesi, göz ve kaş hareketleri, el sıkışma, yürüyüş biçimi, başkalarıyla aranızdaki mesafe, giyim vs. Hiç şüphe yok ki, başkalarının beden dilini yorumlayabilmek iyi bir şeydir. Ama kendi beden dilimize hakim olabilmek,onun verdiğiniz mesajla olan ilgisini kavrayabilmek,onu gerektiği şekilde kullanabilmek oldukça önemlidir. • Başkalarının beden dilini yorumlamak eğitim gerektirir ama imkansız değildir. İletişim kurduğunuz kişilerin yalan söyleyip söylemediğini; sıkılıp sıkılmadığını; sabırsız, ilgili, savunma içinde olup olmadığını; sizinle aynı fikirde olup olmadığını onlar size bir şey söylememiş olsa bile rahatça anlayabilirsiniz. Beden dilini anlamak sureti ile kişilerin dürüst, sinirli, çıkarcı, şüpheci, kızgın, endişeli, güvensiz vs. olup olmadıklarına karar verebilirsiniz. Hizmet alıp verme durumunda bunu anlamanın ne kadar önemli olduğu gayet açıktır. 23 • Düşünceleri ile verdiği mesaj uyum içinde olan ve duruma hakim bir kişi dik duracaktır. Başkaları üstünde baskı oluşturmak isteyen ısrarcı bir kişi öne eğilecektir. Örneğin anne-baba çocuğu disipline sokmak için çalışırken, liderler kararlarını kabul ettirmek isterken ya da hizmet veren kişi bir grup insana bazı şeyleri yaptırmaya çalışırken bu duruşu görebilirsiniz. Bedenin arkaya doğru eğilmesi, kişinin savunma içinde ya da ketum bir düşünceye sahip olduğunu gösterir. • Karın dışarı çıkarılır şekilde arkada kalan baş ve aynı hizada ayaklar, açık bir tereddütün ifadesi olarak algılanır. Bu kişi utangaç ve güvensiz birisi olabilir. Böyle bir duruştan hem dostluk hem de güvensizlik gibi çifte mesaj almak mümkündür. Bir insan başkasını yanağından öperken ya da yanağını dostça sıkarken öne eğilir. Bilinçsiz olarak eğilme bu temasın arkadaşça olduğunu ve kesinlikle başka bir niyetle yapılmadığın gösterir. Bu duruşu lokantada hizmet yapan garsonda da görebilirsiniz. Bir şey rica edecek olan işçinin patronun kapısı önünde böyle biraz öne eğik durduğunu görebilirsiniz. 24 Baş önde gövde arkada, karın ve ayaklar aynı hizada bir duruş, uzun boylarını dert etmiş kişilerin benimsediği bir duruştur. Biraz uyuşuk ve ilgisiz bir kişi izlenimi veren bu duruşu, yetişme çağındaki gençlerde görebiliriz. Burada da bir çift mesaj söz konusudur. Çünkü genç hem bu duruşa yol açan ani büyüme ve buluğ çağı değişiklikleriyle uğraşmanın zorluğu içinde hem de canlı, ilgili ve enerji dolu olabilir. • Çok ufak tefek ama büyük görünmek isteyen kişilerde, göğsün ileriye doğru çıkarılıp; baş, karın,ayaklar arkada bir duruş sergilediklerini görürsünüz. Bu duruşu mümkün olduğu kadar önemli görünmek için çalım satmak isteyen ikinci derecedeki memurlarda da görebilirsiniz. 25 Farkına varmadan bizi ele verecek beden dili • Bilinçli ve bilinçsiz kullanılan beden dili arasındaki çizgi belirgin değildir. Birisi ilgisini göstermek için başını bilinçli olarak yana eğerken, bir diğeri ilginç bir seminer dinlerken bilinçsiz olarak başını yana eğebilir. Bilinçsiz beden dilinden örnekler verelim: • • • • Bir şey ilgi uyandırdığında göz bebeklerinin büyümesi Gerilim içindeyken omuzların kalkması Güvensizlik hissiyle ağıza/buruna dokunmak Bir şey ilginizi çektiğinde başın bir yana doğru eğilmesi • Beden dilini yorumlayarak bir kişinin düşünce ve duygularını doğru olarak anlayabilmek için beden sinyallerini bir bütün olarak görmeye ve onları duruma göre değerlendirmeye çalışmalısınız. Doğru bir karara varmak için en azından üç sinyal aynı yolu göstermelidir. Oturma Sırasında Beden Duruşu (Postür) • Bir insanın oturma esnasında bedeninin üst (belden yukarı) bölümünü kullanma biçimi, onun iç dünyası konusunda fikir verir. • Dik bir oturuş, dik bir duruşta olduğu gibi canlılık ve hayat enerjisi ifadesidir. • Buna karşılık çökük bir oturuş çekingenliği ve kişinin azalmış hayat enerjisini gösterir. • Bedenin yandaki kişiye eğilmesi tahmin edilebileceği gibi o kişiye duyulan bir ilginin işaretidir, • Yanındaki veya karşısındaki kişiden aksi yöne eğilmek ise duygusal veya zihinsel olarak uzaklaşmayı ortaya koyar. • İlginç olan zaman zaman sözler ile davranışların çelişmesidir. "Evet" diyen biri bazen geri çekilebilir. Böylece adeta kendi kelimelerinden de uzaklaşmış olur. • Unutmamak gerekir ki; gerçeği yansıtan bedenin verdiği işarettir. 26 Açık-net sinyaller ve çifte sinyaller • Kişinin düşünceleriyle söyledikleri birbirine uygun olduğunda karşıdaki kişiye “açık, net” bir mesaj iletilir. Bu durumda beden baştan ayağa kadar dik bir pozisyon alır. Düşüncelerle sözler birbirine uymadığında “çifte sinyal” ortaya çıkar. Bu durumda baş ve ayak arasındaki çizgide bir eğilme ve kıvrılıp bükülme olur. sosyal biliş • “Sosyal biliş, bireyin başkalarının niyet ve eğilimlerini anlama yetenek ve kapasitesine denir. • Genel olarak çalışabilme, kişilerarası ilişkileri sürdürebilme ve kendi bakımını yapabilme biçiminde tanımlanan sosyal işlevselliğin altında yatan esas zihinsel işlemlerdir. 27 Sosyal Bilişin Alanları • Emosyon Algılama • Zihin Teorisi • Yorumlama Tarzı 28 ZİHİN TEORİSİ • Başkalarının zihinsel durumlarını (inanç, duygu, düşünce) anlayabilme yeteneği • Başka insanların içinde bulundukları durumları, inançları, istekleri ve niyetleri hakkında fikir sahibi olma yeteneği • Davut bir görüşmeye gitmek zorundadır ve gecikmektedir. Ayakkabılarını giyerken, karısı Ayşe’ye: • “ O mavi tişörtümü giymek istiyorum ama çok kırışık.” der. • SORU: Davut bunu söylerken aslında ne demek istedi? ZİHİN TEORİSİ • Kişinin, kendi zihninin ve başkalarının zihinlerinin nasıl çalıştığı; duyguların, arzuların, inançların nasıl oluştuğu konusundaki teorisidir. • Karşımızdaki insanın içinde bulunduğu zihinsel durumu kendi kafamızda modelliyor olabilmemiz, onun istekleri hakkında tahminde bulunabiliyor olmamız iletişimin esasıdır. • 4-5 yaşında geliştiği düşünülüyor. • Otistikler, kendilerini başkalarının yerine koyma konusunda veya başka bir insanın ne düşündüğü ve hissettiğini anlama konusunda zorluklar yaşarlar. Bu yüzden otistiklerde zihin teorisi yetersizliği olduğu öne sürülmektedir. 29 yorumlama/anlam verme tarzı • Başımıza gelen olumlu ve olumsuz olayların niçin olduğunu anlama ve açıklama biçimimiz. • Örnek: – Bir arkadaşınız size hakaret etti • Arkadaşınız size niye hakaret etti?_______ – Sizin yüzünüzden – Başkalarının yüzünden – Durumla ilgiliydi paradigma • Bir olayı alışılagelmiş, kabul edilmiş şekliyle gerçekleştirmek, belirlenen şekilde düşünmek ve belirlenen şekilde davranmak, geçmişten gelen değerlere ve düşünce modeline göre yaşamak 30 PARADİGMA • • • • • Farkına varılmadan takılan gözlüklerdir Dünyayı algılama haritasıdır Dinamiktir Hayatın tüm alanlarını kapsar Geniş kapsamlı ve dar kapsamlı olabilir. Geniş kapsamlı olanlar dar kapsamlıları etkiler. İnsanlar şablonlarına /paradigmalarına göre davranırlar Şablonlar/paradigmalar tutum davranış sonuç 31 algı • • • • • • şartlanma şablonlar Geçmiş Kültür Medya Kişilik Eğitim v.b Sosyal biliş ve sosyal işlevsellik arasındaki etkileşimi anlamanın kavramsal çatısı Karar: Anlam verme Davranış: “Arkadaşım kızgın.” “Arkadaşım bana kızgın.” Arkadaşa karşı dost olmayan eylemler Hemen karara atlama Emosyonu Algılama Görsel Tarama Kısıtlı tarama alanı Dikkat çeken özelliklere odaklanma Yeterlilik önergesi Bilişsel Çarpıtma Anlam Verme Biçimi Zihin teorisi Kişiselleştirme hatası Zihin Teorisinde Bozukluk 32 karar ve davranış Olay Doktorum bugün benimle konuşmadı Tahminler Duygular 11- Benden hoşlanmıyor Yaralanma, incinme 2- İşi 2- Kızgınlık benden daha önemli 3- Bir 3- Nötr unutma olmalı Davranış 1- Hocaya şikayet edeceğim 2-Doktora hesap soracağım 3-Hemşire hanıma bir sorayım İki farklı davranış biçimi: Agressif davranış Assertif davranış 33 AGRESİF DAVRANIŞ • Bu davranış oldukça karmaşık bir tablo gösterir. Bu kişiler aktif veya pasif olabilirler. Bu davranış bazen üstünlük duygusunu göstermek için kullanılır ama genellikle saygın olmayan bir ifadesi vardır. Agresyon doğrudan, dolaylı veya dürüst yahut hileli olabilir. Bu insanlar kendi istek ve duygularını herkesin önünde görür. Uyumlu bir davranış değildir. Diğer insanların doğrularını ön plana çıkarmaz. “Kazan kaybetsin” ilişkisini hedefler. Agresif davranışın beden dilinin ifadesi: • • • • • • • • • • • • • • Beden duruşu dik ve gergindir Omuzlar arkaya çekik ve hareketlidir Çene kilitlenmiş ve ileri doğru çıkıktır Dudaklar gergindir Oturuş gergin,öne doğru eğik,hareketli Elleriyle devamlı birşeyleri hırpalarlar Başla tasdik etme keskin ve hızlı olur Kaşlar çatıktır Gergin bir bakış hakimdir Gözler dalgın,çok az göz kırpma Hakimiyet kuran alaycı bir gülümseme Öfkeyi ifade eden bakışlar Yüzün aşırı kızarması Ses tonu emir verir gibidir. 34 ASSERTİVE=GİRİŞKEN DAVRANIŞ • Hiç ailenizin sizin de düşünebildiğinizi görmekte zorlandığı durumlar oldu mu? Hiç aldığınız bir şeyi geri götürme durumunda olup uykularınızın kaçtığı oldu mu? Beraber çalıştığınız insanların sizin söylediklerinizi dinlemekte zorlandığı oldu mu? Bunların üstesinden gelmemizin tek yolu “GİRİŞKEN davranış”tır. • Girişken davranışı iddialı olma, kendine güvenme, özgüveni olma şeklinde açıklayabiliriz. • Biz çok zaman düşündüğümüz kadar girişken değilizdir. İnsanın girişken davranışı benimsemesi arttıkça çatışmalar, başarısızlıklar, tatminsizlikler ve stres seviyesi azalacaktır. Girişken davranışı geliştirmek emek vermeyi gerektirir. Hiç şüphe yok ki elde edilecek sonuç bu sarfedilen emeğe değer. 35 Assertive davranış • Girişken davranan kişi aktiftir. Direkt hareket eder ve dürüsttür. Kendine ve başkasına karşı saygılıdır. • Girişken davranan kişi istekler, ihtiyaçlar ve doğruluk konusunda diğer insanlarla her zaman eşit olmayı tercih eder. Dinleyerek, müzakere ederek ilişkiler kurar ve daima “Kazan kazandır” ilişkisini benimser. Assertive davranan kişinin beden dilinin ifadesi: • • • • • • • • • • • • • Beden dik fakat gevşek Omuzlar dik fakat az hareket var Eller açık ve az hareketli Başla tasdik gerektiğinde yapılır Düşünceli bir duruş Önemseyen bakış Göz kırpmalar az Tabii bir gülümseme Özgün gülüş Ağız gevşek Belli belirsiz pembeleşme Ses akıcı, rahat; alçalmalar, yükselmeler yok Komik olaylarda yerinde gülmek 36 HEPİMİZ: • • • • • • Kusurlu bulunma, Karşımızdakini yanlış anlama, Amirlerimiz, hocalarımız tarafından sertçe eleştirilme, • • Budala görünme endişelerinin doğurduğu sıkıntıyı yaşarız. Duygusal zeka • Duyguları idare edebilme ve ilişkileri ayarlayabilme becerisi, duygusal zeka olarak bilinir. • Kavramı ilk kez Salovey ve Mayer (1990) kullandı. • Ancak kavramı geliştiren ve gündeme taşıyan kişi, ‘Duygusal Zeka’ adlı kitabıyla Daniel Goleman oldu. 37 duygusal zeka ‘Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme yetisi’ Daniel Goleman, Duygusal Zeka, 1995 duygusal zekanın öğeleri 1. 2. 3. 4. 5. Özbilinç (kendinin farkında olma): Kendini tanıma, kendi duygularının farkında olma ve doğru değerlendirme yeteneği. Duyguları yönetebilmek: Duygularını uygun biçimde yönetebilme, denetleyebilme yeteneği. Kendini harekete geçirebilme (motivasyon): Duyguları bir amaç doğrultusunda harekete geçirebilme, içsel güdülenme. Enerjiyi belli bir amaç uğruna, belli bir yönde harcamaktır. Başkalarının duygularını anlayabilme (empati): Kendini başkalarının yerine koyabilme yeteneği. İlişkileri yürütebilmek: Etkili kişilerarası ilişkiler kurabilme ve sürdürebilme yeteneği 38 empati Kişinin bir diyalog sırasında karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlayabilmesini ve böylece duyarlı bir yaklaşım içinde olmasını sağlayan bir duygusal zeka becerisidir. empatinin öğeleri 1. Kendini karşısındakinin yerine koyma, onun bakış açısıyla bakma, 2. Karşısındakinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlama, 3. Zihninde oluşan anlayışı, karşısındakine aktarma. 39 ayna nöronlar • 1996’da Vittorio Gallase ve Gicomo Rizzolatti adlı 2 İtalyan bilim adamı, düşünce okuma konusunda maymunlar üzerinde deneyler yaparken yeni bir nöron türü keşfettiler. • Bu nöronlar belli işleri yaparken aktif hale geliyorlardı, tesadüfen farkedilen bir özellikleri ise bir alt grubunun bir başkası aynı işi yaparken aktif hale gelmeleriydi. • Bu nöronlar insanda Broca alanı denilen bölgeye denk geliyordu. • Bu alan insanda konuşma merkezi olarak bilinir. ayna nöronlar • Daha sonra fMRI çalışmaları, Broca dışında temporal lobun üst kısmı ve paryetal lobda da bu nöronların bulunduğunu gösterdi. • Bu nöronlar diğer insanların davranışlarını anlamakla kalmıyor, aynı zamanda onları taklit de ediyor. Limbik bölgeye gönderdiği iletilerle böyle durumlarda ortaya çıkan duygusal tepkilerimizi başlatıyor. • Bu nöronlar sayesinde bir eyleme bakarak ya da o eylemi yaptığımızı hayal ederek, eylemi yapmış gibi olabiliyoruz. • Bu nöronların empati yeteneğinin oluşumundaki rolü giderek belirginleşiyor. 40 iletişimin altın anahtarı: etkin dinleme 41 iletişimde etkin dinlemenin basamakları • Sessizlik (edilgin dinleme): Diğer kişiyi dinlemek ona saygı gösterildiğini anlatır ve ilişkinin kurulmasına yardımcı olur. • Kabul ettiğini gösteren tepkiler: Sözlü mesajlar ve beden dilinden yararlanarak anlamaya çalıştığını hissettirmek. • Kapı aralayıcılar ve konuşmaya davet: kendi yargılarını ortaya koymadan karşıdakinin konuşmasını kolaylaştıracak mesajlar verme • Açık uçlu sorular iletişimde etkin dinlemenin önemi • Karşıdakinin olumsuz duygularını kabulünü sağlar. • Karşıdakinin duygularını ifade etmesine yardımcı olur. • İnsanlar arasında sıcak bir ilişkinin kurulmasını sağlar. • Sorunların çözülmesini sağlar. • Karşıdakinin bizim düşüncelerimize daha fazla değer vermelerine yardımcı olur. • Kişinin bireysel farkındalık sağlamasına yardımcı olur. 42 • İnsanların iletişim kurmaya çalışırken genellikle yaptıkları en büyük yanlış sadece konuşmaları, karşıdakini dinlememeleri ve konuşmalarının daha çok haklılığını gösterme veya öğüt verme şeklinde olmasıdır. • İlişkide ilk temel nokta güvendir. Kişi, karşısındakilere güven duyduğu sürece sorunlarına onları da ortak eder ve çözümü kolaylaştırmış olur. neden olabilir. • Ailede temel güven duygusunu alamamış kişilerde bir başkasıyla bu duyguyu kazanmak ta zordur. • Sabırlı, aldatmayan, samimi bir ilişki kurulmaya çalışılmalıdır. • Kurulacak ilişki karşıdakinin haklarıyla sorumlulukları arasında denge kurabilecek nitelikte olmalıdır. 43 teşekkürler 44