Irak ve İran Savaşı, Şianın hainlik yüzü! Açıklama: Şii İran'ın Müslüman ülkeler ile olan ilişkisine ve düşmanlığına güzel bir cevaptır, İran ve Irak savaşı.. Kategori: ŞİA MEZHEBİ-İRAN Eklenme Tarihi: 11 Mayıs 2012 Geçerli Tarih: 18 Temmuz 2017, 21:36 Site: Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine site URL: http://www.reddiyeler.com/detay.asp?haberID=38 Not: Yazının sonunda ki videoyu özellikle izleminizi tavsiye ediyoruz. Başka bir Delil arıyorsanız o videoda fazlası ile bulacaksınız. İran Devrimi’nin ilk uluslararası sonucu İran – Irak Savaşı’dır. İran’ın Şia rejimini ihraç etmek istemesi, Irak’ta sert karşılandı. Irak lideri Saddam Hüseyin, İran’ı Iraklı Şiileri kışkırtmakla suçladı. Geçmişte de gergin olan Irakİran ilişkileri, İran Devrimi ile kopma noktasına geldi. İran-Irak gerginliğinin geçmişinde stratejik-bölgesel unsurların da etkisi vardır. Ancak İran’ın devrimin verdiği zafer sarhoşluğuyla Şia ihracına kalkışması ve Irak’taki Şiileri devlet yönetimine karşı isyana çağırması, savaşı tetikleyen etken oldu. Irak’ta Şiiler, Şii Dava Örgütü etrafında toplanmıştı. İran’ın devrim ihracının hız kazanmasıyla birlikte Irak, Şii Dava örgütü lideri Iraklı Ayetullah Bekir Sadr’ı Nisan 1980′de tutuklattı. Buna karşın İran destekli örgüt, Irak’ta birçok bombalama eylemiyle birlikte üst düzey devlet adamlarına yönelik suikast girişimlerinde bulundu. Takvimler 1980 Ağustos’un gösterdiğinde iki ülke arasındaki gerginlik askeri boyut kazanmış ve küçük çaplı sınır çatışmaları başladı. Şii İran’ın, Irak’a devrim ihracında ısrar etmesi savaşın büyümesine sebep oldu. Tehdidin büyüklüğünü gören Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimi, üstünlük elde edebilmek için 1980 Eylül’ünde İran’ın birkaç şehrini işgal etti. Burada dikkat edilmesi gereken husus; İran’ın sözde “İslam Devrimini” gerçekleştirdikten sonra, İran topraklarında Asr-ı Saadet’i yaşaması ve yaşatması gerekirken, bunun yerine ilk iş olarak başka bir İslam ülkesi olan Irak’a savaş açmasıdır. İran tarihte de başta Osmanlı olmak üzere sadece Müslüman devletlerle savaşmış, birçok kez Müslüman devletlere karşı Haçlılar ve Moğollarla işbirliği yapmış, Anadolu ve Ortadoğu’daki Şiileri Osmanlı’ya karşı kışkırtmış ve ayaklandırmıştır. Savaş, iç politika malzemesi oldu İran, Irak’ın kendine saldırmasını sağlamakla bir taşla iki kuş vurdu. Öncelikle, halka ortak bir düşman göstererek, İranlıların Humeyni etrafında toparlanmasını sağladı. İkinci olarak, iç siyasetteki devrim karşıtlarını ezme fırsatı yakalamış oldu. Savaş sırasında İran’da otuz bin muhalif din adamı öldürüldü. Savaşın faturası: 1 milyon ölü Savaşın sürdüğü yıllarda Şii İran, “Kudüs’e Giden Yol Kerbela’dan Geçer” türünden sloganlarla kanlı savaşı kutsadı. Ancak İran hiçbir zaman Kudüs’ü almak için İsrail’le savaşmadı. İran – Irak Savaşında, Haçlı seferlerinde dahi görülmeyen bir Müslüman kıyımı yaşandı. Savaş sırasında 1 milyon insan savaş sırasında öldü. 10 milyon insan da savaştan dolaylı olarak (hastalık, zorunlu göç, kıtlık gibi sebeplerden) etkilenerek öldü. Savaşta ölenlerin çoğu Müslüman Sünnilerdi. İran, savaş esnasında hem Irak’taki Sünnileri, hem de İran’daki Sünni Müslümanları öldürdü. Alıntı - irantehlikesi.com