Görüntünün Oluşturulması Formu nasıl görüyoruz?

advertisement
Görüntünün Oluşturulması
• Formu nasıl görüyoruz?
• Hareketi nasıl algılıyoruz?
• Renkleri nasıl ayırt ediyoruz?
Görsel algı fotoğraf makinesinin çalışması ile karşılaştırılır
Görsel sistem üç boyutlu algı oluşturur ve kognitif işlevi
vardır.
Görsel algı yaratıcı bir süreçtir ve retinanın sağladığı
bilgiden fazlasını içerir (Gestalt psikologları: Max Wertheimer, Kurt
Koffka, Wolfgang Köhler). Gördüklerimiz yalnız nesnelerin
özelliklerini yansıtmaz, duyuların beyin tarafından
organizasyonunu yansıtır.
Beyin dünyada neyin görülebileceği hakkında öngörülerde
bulunur. Tecrübe ve nöral yapılanma ile sağlanır.
Bir görüntünün bileşenleri bir form oluşturmak üzere
beyin tarafından organize edilir. Çeşitli görsel koşullar
altındaki
farklı
görüntüleri
tanıyabiliriz
çünkü
görüntünün bileşenleri arasındaki ilişkiler beyinde
tutulur.
Algısal organizasyonun prensipleri
görsel
ilüzyon
ve
algısal
değişmezlik
örnekleri
ile
gösterilmiştir.
Patern tanıma:
Beynin bir paterni empoze etme
eğilimi nedeniyle A’daki nokta
dizisi dönüşümlü olarak kolon veya
çizgi olarak görülebilir.
B’de noktaların rengi; C’de ise
yakınlık vertikal veya horizontal
paterni mi göreceğimizi belirler.
Şekil-zemin tanıma:
Biçimi arkaplandan ayırmak
nesne tanımada önemlidir.
Beyin tanınabilir nesneler
oluşturabilmek için görme
alanındaki belirli kısımları
birleştirir, diğerlerini ise
arka plana atar.
Şekil-zemin dikotomisi görsel
sistemde görüntünün yalnız
bir
bölümüne
dikkatin
odaklanabildiğini gösterir.
Nesne tanıma:
Nesnelerin kenarları görme alanının
algısal organizasyonu için güçlü
ipuçları olduğundan basit çizimlerle
nesneleri tanıyabiliriz.
Müller-Lyer ilüzyonu.
Algılanan uzunluk
ölçülenden farklı olabilir:
Eşit uzunluktaki iki çizgi
farklı uzunlukta görünüyor.
İlüzyonlar (görsel bilginin beyin tarafından yanlış
okunması), beynin görsel dünya ile ilgili belirli
öngörülerini, duyusal bilgiye nasıl uyguladığını gösterir.
Çizgileri farklı uzunlukta algılıyoruz çünkü beyin şekli
büyüklüğün bir göstergesi olarak kullanır.
Kanizsa üçgeni: Çizimlerin merkezinde birer üçgen
algılanıyor. Üçgenin konturları olmamasına rağmen
diğer nesnelerin parçalarından beyin çıkarsama yapar.
Bir nesnenin algılanan boyutu görme alanındaki diğer
nesnelere bağlıdır: Solda, iki kadın da aynı boyutta
görünüyor. Sağda ise ikinci kadın uzak değil daha küçük
görünüyor, çünkü çevresindeki koridor ve seramikler
orantılı değil.
Bir nesne diğerini örttüğü zaman, üstü kaplanan
nesnenin arka planda olduğunu farz ederiz ve görsel
algımızı buna göre oluştururuz.
Örtülme
düşüncesi
olmadan
beynimiz
şekiller
arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarabilecek yeterli bilgiye
sahip olamaz.
Konveks mi konkav mı? Işık kaynağını farz ettiğiniz yere
göre değişir. Üstten aydınlatılıyorsa konveks, alttan
aydınlatılıyorsa konkav görülür. Bu algı görsel sistemimizin
tek bir ışık kaynağı olduğu anlayışına dayanır.
Görsel bilgi çok sayıda kortikal alanda işlenir
Fotoreseptörler  bipolar hücreler  gangliyon hücreleri 
optik sinir  Lateral genikulat çekirdek  primer görsel
korteks (Broadmann’ın 17. alanı, V1, striat korteks) 
ekstrastriat alanlar (yüksek-seviyeli görsel alanlar)
Projeksiyonlar düzenli olduğundan striat korteks ve
ekstrastriat alanlar retinanın tam bir nöral haritasını içerir.
Retinotopi: retinadan gelen inputların uzaysal düzeninin
korunması.
Maymunda striat korteksin
dışında retinanın çok sayıda
reprezantasyonunun olduğu
gösterilmiştir (John Allman, Jon Kaas,
Semir Zeki).
Neokorteksin %50’si görsel
bilginin işlenmesine ayrılmıştır
(%11’i somatoduysal ve %3’ü
işitsel korteks).
Ekstrastriat alanların yanıt özellikleri farklıdır: middle
temporal alandaki nöronlar uyaranın hareketinin
doğrultusuna seçicidir. V4 alanındaki nöronlar uyaranın
rengine yanıt verir.
İnsanda görsel algı testleri sırasında aktiflenen
ekstrastriat alanlar (PET): Lateral oksipital ekstrastriat
bölge her iki göreve de katılır. Superior pariyetal alan
lokasyon-eşleme görevine, oksipitotemporal bölge ise yüzeşleme görevine katılır. Posterior pariyetal korteks uzaysal
ilişkilerle, inferior temporal korteks ise nesne tanıma ile
ilgilidir (Haxby ve ark. 1994).
Görsel agnoziler (bilgi kaybı) görsel algının farklı özelliklerinin
beynin ayrı alanlarında değerlendirildiğini gösterir.
Bilat. mediyal temporal alan hasarında hareket algılama
yeteneği kaybolur. Temporal korteksin lokalize hasarında renkli
görme kaybolur. Prosopagnozyaya neden olan lezyon bilat.
olarak oksipital lobların inferior yüzeylerinde bulunur ve
temporal lobların iç yüzeylerine doğru ilerler.
İki paralel yolak retinadan bilgileri pariyetal ve temporal
kortikal alanlara taşır:
Dorsal (posterior pariyetal) yolak, hareket-rehberliği yolağı
 V1’den posterior pariyetal kortekse, sonra da frontal loba
gider, middle temporal alanı (V5) da içerir. Nesnelerin
nerede olduğu ile ilişkilidir.
Ventral (inferior temporal) yolak, nesne-tanıma yolağı 
V1’den inferior temporal kortekse uzanır ve V4 alanını içerir.
Nesnelerin ne olduğu ile ilişkilidir.
Görsel bilgi retinadan kortekse iki ana yolak ile iletilir: P
ve M yolakları
Ayrı yollarla taşınan renk, hareket, derinlik ve form bilgisi
beyinde birleştirilerek (‘binding’) tek bir algı oluşturulur.
Pariyetal
korteks;
görsel
bilgiyi
gözlerin
ve
ekstremitelerin hareketini yönlendirmek için kullanır,
görsel-motor entegrasyon. Lateral intrapariyetal alan
göz hareketlerinin/ulaşmanın
hedefi olan uzaydaki
noktaların reprezante edilmesine katılır.
Pariyetal alan lezyonlular vücutlarının bir tarafındaki
nesnelere dikkat edemezler, unilateral neglect (ihmal)
Görsel algıya birbirini izleyen iki süreç katılmaktadır:
Preattentive (dikkat öncesi) ve attentive (dikkat ile ilgili)
süreç.
Preattentive süreç (bottom-up = aşağıdan-yukarı işleme)
görüntünün renk, oryantasyon, boyut veya hareketin
doğrultusu gibi gerekli elementer özelliklerini paralel olarak
kodlayarak nesnenin global yapısını belirler ve şekil ile arka
plan arasındaki ayrıma odaklanır.
Attentive süreç (top-down = yukarıdan-aşağıya işleme) bir
nesnenin
seçilen
bir
özelliğini
görüntünün
diğer
elemanlarından bağımsız olarak ayrıştırır. Seri olarak işler.
Bazı algılar preattentive
tarama ile oluşur, diğerleri
ise odaklanmış dikkat ister:
Deneğe kırmızı T’nin olup olmadığı
soruluyor. A’da kırmızı T göze
çarpıyor. Diğer T’lerin sayısı artsa
da benzer sürede yanıt verilir.
Tüm özelliklerin bir kerede
tarandığı preattentive işleme ile
uyumludur.
B’de
ise
diğer
harflerin sayısı arttıkça arama
zamanı uzar. Seri arama ile
uyumludur. Çoğu görsel aramada
iki süreç de kullanılır.
Ayrı olarak işlenen farklı tipteki
görsel bilginin tek bir görüntü
oluşturmak üzere birleştirilmesi
için önerilen bir model.
Farklı özellikler paralel olarak
farklı beyin bölgelerindeki farklı
özellik haritalarında kodlanır.
Master haritası özellik
haritalarından girdi alır ama
yalnız dikkat edilen nesneyi
çevresinden ayıran özellikleri
tutar. Dikkatin, özellikleri
birbirine bağlayıcı etkisinin
olduğu öne sürülmüştür.
Download