EDAT GRUBU

advertisement
KELİME GRUPLARI II
1. KELİME GRUPLARI
1.1. EDAT GRUBU
1.2. ÜNLEM GRUBU
1.3. BAĞLAMA GRUBU
1.4. SAYI GRUBU
1.5. FİİL GRUPLARI
1.5.1. İSİM-FİİL GRUBU
1.5.2. SIFAT-FİİL GRUBU
1.5.3. ZARF-FİİL GRUBU
1.6. KISALTMA GRUPLARI
1.6.1. İSNAT GRUBU
1.6.2. BULUNMA GRUBU
1.6.3. YAKLAŞMA GRUBU
1.6.4. AYRILMA GRUBU
1.6.5. YÜKLEME GRUBU
1.6.6. VASITA GRUBU
1.6.7. İLGİ GRUBU
1.6.8. EŞİTLİK GRUBU
2. ÖRNEKLER
3. BÖLÜM SONU SORULARI
KELİME GRUPLARI
1.1. EDAT GRUBU
İsim soylu bir kelime veya kelime grubu ile
bir çekim edatının ek alarak veya almayarak bir
araya gelmesiyle oluşan söz öbeğidir. Grubun
isim ögesini oluşturan kelimeler cins isim, zamir
veya bir kelime grubu olabilir. İsim ögesi, yalın
olabileceği gibi hâl ekli olarak da bulunabilir.
Edat unsuru ise çekim (veya son çekim)
edatlarından biridir.
İsim unsuru + Hâl eki ~ ø + Çekim edatı = Edat
grubu
ile, için, gibi, kadar, kere, kez, beri, önce, sonra,
evvel, doğru, karşı, dair, göre, nazaran, aşkın, daha,
değin, dek vb.
otobüs ile
senin için
arabaya doğru
on beş yıl sonra
O Macit’in ellerine baktım, kadın eli gibi, tertemiz,
incecik.
(Peyami Safa, Fatih-Harbiye)
Bu dağlardan sonra Âşık Kerem benim için
kervanımıza takılmıştı.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
Aşılama yapmak için en uygun zaman, sıcakların
sonu.
(Emine Işınsu)
“İle” edatının ekleşip vasıta hâli eki
durumunda bulunduğu yapılar da
edat grubu olarak kabul edilmektedir:
Bununla övünmüyorum. (< bunun ile)
(Arif Nihat Asya, Sevgi Mektupları)
Birbirimizden birkaç ay ara ile doğmuş, on yaşına kadar bir
evde büyümüştük.
(Reşat Nuri Güntekin, Gökyüzü)
Evvela otomobil bulmak için caddeye doğru yürüyordum.
(Reşat Nuri Güntekin, Gökyüzü)
Arkamı dönüp yürüyormuş gibi yapmışım da birden başımı
çevirmişim.
(Oğuz Atay, Unutulan)
Onun tavan arasına
duymuştum bu sesi.
çıkmasından
günlerce
sonra
(Oğuz Atay, Unutulan)
Yirmi yıldan beri görmediğim bu kasaba hayalimde artık
seraptı.
(Ömer Seyfettin, Ant)
Eski hayatımız, arkamızda bıraktığımız itiyatlar, rabıtalar
bize bir başka asra ait efsaneler şeklinde görünüyor.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ceviz)
Elleri ceplerinde, ıslık çalarak, ayaklarını sürterek yokuştan
aşağı iniyordu.
(Memduh Şevket Esendal, Bu Yollar Uzun)
1.2. ÜNLEM GRUBU
Ünlem grubu, bir seslenme ünlemi ile bir isim ögesinin bir
araya gelmesiyle oluşan kelime grubudur. Bu grupta temel öge olan
ünlem başta, yardımcı öge olan isim sonda bulunur.
Seslenme ünlemi + İsim = Ünlem grubu
ey, hey, ya, yahu, be, a, bre, ay, ayol… vb. + kelime veya kelime grubu
be adam
ey suyun sesinden anlayan bağlar
a canım
hey arkadaş
bre tekfur beyi
Ünlem grubunda birden fazla isim
ögesi bulunabilir:
Ey köyleri hudûda bağlayan yaslı yollar,
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Ünlem grupları diğer kelime grupları
içinde bir görev yapmaz. Ünlem
grupları cümlede bir öge değeri
taşımaz ve “cümle dışı unsur” diye
adlandırılır:
Yıllarca boşaldın, doldun, ey gönül!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Ey gül sükûta varmağı emreyle bülbüle.
(Yahya Kemal Beyatlı)
1.3. BAĞLAMA GRUBU
Birden fazla isim ögesinin sıralama (ve, ile,
ila), karşılaştırma (ya... ya..., hem... hem..., ne...
ne..., de... de... vb.), denkleştirme (ya, veya, yahut,
veyahut, ya da), kuvvetlendirme (değil, da/de vb.)
veya bazı cümle başı (fakat, ama vb.) bağlaçlarıyla
birbirine bağlandığı kelime gruplarıdır:
a. isim + bağlaç (veya ve, ile, ila, ama…) + isim
Mai ve Siyah = bağlama grubu
Kerem ile Aslı
veresiye veren ile peşin satan
dokuz ila on
bugün değil yarın
tatlı ama zehirli
zengin fakat mutsuz
Unutmayalım ki Bursa ve İstanbul, eskiler için
Mekke ve Medine kadar mübarek şehirlerdi.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
Nerde bizim oraların tabelasız veya tabelalı
olup da yazıları silinmiş eğri büğrü sokakları...
(Emine Işınsu)
b. karşılaştırma bağlacı +
karşılaştırma bağlacı + isim…
isim
+
ne + isim + ne (de) + isim
ya + isim + ya (da) + isim
hem + isim + hem (de) + isim
bir + isim + bir (de) + isim
ister + isim + ister + isim
gerek + isim + gerek + isim
bazen + isim + bazen + isim
gâh + isim + gâh + isim
Ne kırmızı kiremitli evler ne Acı Çay’ın üzerine
kurulan dört delikli taş köprü ne Ulu Cami’nin
minareleri ne de kervansaraylar...
(Mustafa Kutlu, Bu Böyledir)
Son cenkten arta kalmış bir adsız olsa gerek...
Sırma saçlım, bir onu bir kendini süzerek:
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
...bu devden sonra şahsî olabilmek için ya geleneği
kırıp yeni yollar aramak yahut da çok sabırla
çalışmak lâzımdı.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
Bunlar hem
benziyorlardı.
iki
kardeşe
hem
karı
kocaya
(Peyami Safa, Fatih-Harbiye)
Ben cumartesilerden, pazarlardan değil yıllardan
artakalma bir adam.
(Arif Nihat Asya, Sevgi Mektupları)
c. isim + karşılaştırma edatı (dA) + isim +
karşılaştırma edatı (dA)
Lâle de peymâne de
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Avam da havas da okur velâkin sen okumazsın.
(Peyami Safa, Fatih-Harbiye)
Çocukluğumun hiçbir hatırası bende onun bu
mavi şalvarı kadar canlı ve renkli kalmamıştır.
(Reşat Nuri Güntekin, Gökyüzü)
Sesini ve kendini sürükledi geçti.
(Halide Edip Adıvar, Kabak Çekirdekçi)
-Bilsen, şurada bir çiftlik sahibi olmak hem
maden için kârlı olacak hem de bizim için.
(Sadri Ertem, Bacayı İndir, Bacayı Kaldır!)
Bir o bir de kırlangıç balığı sandalda ölünceye
kadar ikide bir feryada benzer, soluğa benzer
acı bir ses çıkarır.
(Sait Faik Abasıyanık, Dülger Balığının
Ölümü)
1.4. SAYI GRUBU
Türkçede sayılar üç şekilde karşılanır:
1. Tek kelime ile (bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, yirmi, otuz, kırk,
elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz, bin)
2. Sıfat tamlaması ile (iki yüz, üç yüz, dört yüz...; iki bin, üç bin, dört bin; bir milyon,
iki milyon, üç milyon, dört milyon...; bir milyar, iki milyar, üç milyar, dört milyar; bir
trilyon, iki trilyon...)
3. Sayı grubu ile (on bir, on iki.., yirmi bir, yirmi iki..., otuz bir, otuz iki..., yüz on bir,
bin yüz...).
Sayı grubu, basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur. Bu
grupta büyük sayı ile küçük sayı eksiz olarak arka arkaya gelir.
büyük sayı + küçük sayı = Sayı grubu
on iki
yirmi bir
dokuz yüz elli
bin dokuz yüz
iki milyon dört yüz elli
iki bin yirmi üç
Kutu gibi dört odalı bir evi, otuz dört lira
tekaüt aylığı, bundan başka bankada iki bin
lira kadar nakit parası vardı.
(Reşat Nuri Güntekin, Gökyüzü)
Postacı Hayri yirmi altı yaşında bir delikanlı.
(Memduh Şevket Esendal, Bu Yollar Uzun)
1.5. FİİL GRUPLARI
1.5.1. İSİM-FİİL GRUBU
İsim-fiil grubu, bir isim-fiil ile onu anlamca tamamlayan veya
niteleyen kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşan kelime grubudur. Bu
kelime grubunu kavrayabilmek için isim-fiil teriminin ne olduğunu iyi
bilmeliyiz. İsim-fiil, fiillere -mAk, -mA ve -Iş eklerinden birinin
gelmesiyle ortaya çıkan gramer yapısıdır. Bu eklerden -mAk, fiillerin
hareket isimlerini yapar. -mA ve -Iş ekleri ise fiillerin iş isimlerini yapar
ve kalıplaşarak yeni, kalıcı isimler türetmeye çok elverişlidir. Bu üç eke
isim-fiil ekinden başka mastar eki de denmektedir. Bu durumda
fiillerin adlarını, daha doğrusu yapılan hareketin veya gerçekleşen
eylemin adını, aldığı birtakım eklerin vasıtasıyla bildiren türemiş
kelimelere isim-fiil adını veriyoruz (git-mek, al-mak, yürü-me, don-ma,
uç-uş, kaç-ış vb.).
kelime(ler) + isim-fiil = isim-fiil grubu
çocuğu hafta içinde bakıcıya bırakmak = isim-fiil grubu
sen gelirken gideceğini düşünme
yazları İstanbul’dan Antalya’ya dönüş
XVI. asır Türkiye’sini onun eserlerinden bulmak daima
mümkündür.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
Dış dünya ile teması ve ilgiyi kesmek alışageldik bir olay.
(Emine Işınsu)
Anamla Dulayşe Bacı’nın fısıl fısıl bu akşamın alacasında
neler konuştuklarını duyabilmek...
(Mustafa Kutlu, Bu Böyledir)
Ne yaparsınız kendimizi beğendirmek,
başımızın çaresine bakmak lazım.
(Reşat Nuri Güntekin, Gökyüzü)
Bir an önce kitaplara ulaşmak istedi, geriye
doğru bu sonsuz yolculuk bitsin istedi.
(Oğuz Atay, Unutulan)
Edebiyatçı geçinmek için Hamit'i okumak mı
lazım?
(Memduh Şevket Esendal, Hamit İçin Bir Yazı)
Az sonra minareleri fabrika bacalarından
ayırt etmek mümkün olmayacaktı.
(Cahit Sıtkı Tarancı, Abbas)
1.5.2. SIFAT-FİİL GRUBU
Sıfat-fiil grubu; bir sıfat-fiil ile onu anlam bakımından
niteleyen, açıklayan veya tamamlayan kelimelerin bir araya gelmesiyle
oluşan kelime grubudur. Bu kelime grubunu kavrayabilmek için sıfatfiil teriminin ne olduğunu iyi bilmeliyiz. Bu grubun temel yapısı olan
sıfat-fiiller zaman ve hareket ifadesi taşıyarak nesneleri karşılayan fiil
şekilleridir. Asıl fonksiyonları geçici hareket isimleri yapmaktır. Fakat
gerekince bir yandan yapım eki gibi kalıcı isimler yapabilmekte, öte
yandan arkasına şahıs ekleri alarak fiil çekimini kuran şekil ve zaman
eki durumunda geçmektedirler: gelecek, geçmiş, düşünür, biçerdöver,
olası, yaramaz, tanıdık kelimelerinde olduğu gibi sıfat-fiil ekleri bugün
türetme eki olarak da sıklıkla kullanılmaktadır.
Sıfat-fiil, fiile sıfat-fiil ekleri denen birtakım eklerin (-An, -mIş,
-r/-Ar, -mAz, -DIk, -AcAk, -AsI) getirilmesiyle oluşur: yürü-y-en, gelmiş, koş-maz, yat-acak, öpül-esi vb.
kelime(ler) + sıfat-fiil = sıfat-fiil grubu
sevgisini müzikle ifade eden = sıfat-fiil grubu
apartmanlarda doğal gaz tüketimini hayli
azaltacak (tedbirler)
Ne yapacağımı bilmez hâlde, şaşkınım.
(Emine Işınsu)
Kömürlüğün köşesinde durup duran postallar.
(Mustafa Kutlu, Bu Böyledir)
Evvela onu oradan kaldırmayı arzu eder gibi
oldu.
(Peyami Safa, Fatih-Harbiye)
Bayezid Camii, İstanbul’un toprağına atılmış
bir çekirdek gibidir.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
... kuvvetli bir utancın kılavuzluğuyla doğacak
idrak...
(Peyami Safa, Yalnızız)
Raşit çocuk askere gittiği zaman ben, Tıbbiye
talebesi idim.
(Reşat Nuri Güntekin, Gökyüzü)
Dolabımda tutulan kitaplara, onların kenarlarına
kırmızı kalemle yazılmış notlara göre hakları da
vardı.
(Reşat Nuri Güntekin, Gökyüzü)
Bütün hayatım boyunca sürekli bir ilgi aradığımı
söylerdi birisi bana.
(Oğuz Atay, Unutulan)
Başka bir eve çıkmış olabilirdim, bir daha hiç
göremeyeceğim birine bırakmış olabilirdim bütün
bunları.
(Oğuz Atay, Unutulan)
Pek çabuk şöhret kazanmış olan akrabam teklifsizce
yanıma oturdu.
(Ömer Seyfettin, Kaç Yerinden)
Gözlerimi kapar, dışarıdaki akşamı tekrar eden içimi
seyrederdim.
(Halide Edip Adıvar, Kabak Çekirdekçi)
1.5.3. ZARF-FİİL GRUBU
Zarf-fiil grubu; bir zarf-fiil ile onu anlam
bakımından niteleyen, açıklayan veya tamamlayan
kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşan kelime
grubudur. Bu kelime grubunu kavrayabilmek için
zarf-fiil teriminin ne olduğunu iyi bilmeliyiz.
Zarf-fiil, fiile zarf-fiil ekleri denen (-ArAk, mAdAn, -IncA, -Ip, -ken, -AlI, -A, DIkCA) birtakım
eklerin getirilmesiyle oluşur: dön-meden, es-erek,
koş-unca, dinle-yip, koşar-ken, gid-eli, sus-tukça vb.
kelime(ler) + zarf-fiil = zarf-fiil grubu
sabah güneşi ilk ışıklarını saçarken = zarf-fiil
grubu
son düşman askeri memleketten kovulmadan
Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç
adamı, bana da istakozu ve Alemdağı’nın
terevağını unutturup ikimizi de ağlatır.
(Peyami Safa, Yalnızız)
Hiçbir şey duyup hissetmeden o sözü söyledim
size.
(Emine Işınsu)
Senin yüzünle, tebessümünle ve sıcağınla
beslenerek yaşayabileceğim.
(Arif Nihat Asya, Sevgi Mektupları)
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun.. Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Utanacak bir şeymiş gibi gayri ihtiyari bu
hakir defteri bükerek cebime soktum.
(Ömer Seyfettin, Kaç Yerinden)
Elleri ceplerinde, ıslık çalarak, ayaklarını
sürterek yokuştan aşağı iniyordu.
(Memduh Şevket Esendal, Bu Yollar Uzun)
Tren sesi işitince arkasını dönüp bekliyor,
sonra gene yola düzülüp şemsiyesini
sallayarak yürüyor.
(Memduh Şevket Esendal, Hayat Ne Tatlı)
Ve şehzademiz ninenin elini öperek yoluna
devam eder.
(Cahit Sıtkı Tarancı, Abbas)
“-DIğIndA, -DIğIndAn” gibi hâl eki ile
çekime girmiş bazı sıfat-fiiller, işlev
itibarıyla
zarf-fiil
durumunda
olduklarından zarf-fiil grubu oluşturabilir:
Onu her gördüğünde içi acıyordu.
Kırlar Tepesi’ne çıkıp yukarıdan seyredildiğinde... /
... evden çıktığında...
(Mustafa Kutlu, Bu Böyledir)
“-r ... -mAz, -dI mI, -dI...-AlI” yapıları
da işlev bakımından zarf-fiil eklerinden
farksızdır ve zarf-fiil grupları oluşturabilir:
Onu görür görmez ani bir arzuya kapıldı.
(Peyami Safa, Fatih-Harbiye)
Bu adları bir kere öğrendiniz mi artık
unutamazsınız.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
Ben beni bildim bileli...
(Mustafa Kutlu, Bu Böyledir)
Ne yazık ki soluverir ölür ölmez, öyle ki
üzülmüş bebeklere döner balık sırtının
pırıltıları.
(Sait Faik Abasıyanık, Dülger Balığının
Ölümü)
Oltaya tutuldu muydu dünyasına, sulara
küsüverir. Nasıl bir korku içine düşer kim bilir?
(Sait Faik Abasıyanık, Dülger Balığının
Ölümü)
gitti gideli, bildim bileli, battı batacak, öldü
ölecek, durdu durmadı, gelir gelmez, oldu
olası…
1.6. KISALTMA GRUPLARI
İyelik ekli veya hâl ekli bir isimle başka bir isim veya
sıfat ögesinin bir araya gelmesiyle oluşan kelime grupları,
kısaltma grubu üst başlığında ele alınmaktadır. Kısaltma
grupları kelime gruplarının ve cümlelerin kısalması,
yıpranması neticesinde ortaya çıkan klişeleşmiş gruplardır.
Bu gruplar genel olarak isim-fiil, sıfat-fiil veya zarf-fiil
gruplarından kısalmıştır. Bunların devamında yazılmamış,
düşmüş bir “olan, eden, olmak, etmek, olarak” veya “ederek”
kelimesi vardır: boynu bükük, çiçeği burnunda, devede kulak,
yükte hafif, başa bela, içine kapanık, kıldan ince, kılıçtan
keskin, bini aşkın, vatanı müdafaa, konuyla ilgili, elle tutulur,
bizim kız, senin oğlan vb.
1.6.1. İsnat Grubu
İsnat grubunu oluşturan kelimelerden
birincisi genellikle iyelik eki almış durumdadır;
ancak bazen yalın hâlde de bulunabilir. İkinci
kelime ise daha çok sıfat, bazen isimdir. İsnat
grupları ters çevrilmiş sıfat tamlaması
görünümündedir.
isim (iyelik ekli / yalın hâlde) isim / sıfat
(yalın hâlde)
karn + ı tok
boyn + u bükük
çiçeğ + i burnunda
burn + u büyük
baş açık
ayak yalın
para peşin, baş aşağı, saçı uzun, aklı kısa, başı
boş, çenesi düşük, eli uzun, gözü pek, gözü tok,
kulağı kesik, eli kulağında vb.
nesebi meçhul kapısı açık
(Peyami Safa, Yalnızız)
kanatları yoluk ağzı açık göğsü kıllı
(Mustafa Kutlu, Bu Böyledir)
Kulağı çınlıyor, ağzı yarı açık.
(Peyami Safa, Fatih-Harbiye)
Seni ben bekliyorum, göğsüm açık, bağrım açık;
Hançer ol, göğsüme saplan; ecel ol, karşıma çık!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Bazen bir kartal yuvası gibi erişilmesi imkânsız
yükselir.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
Yelesi kara, cins atını överdi.
(Emine Işınsu)
Akdeniz’in en gözü pek; insandan, hayvandan,
fırtınadan, yıldırımdan, yağmurdan, beladan,
işkenceden yılmaz korsanı, dülger balığının
adından bembeyaz kesilirmiş.
(Sait Faik Abasıyanık, Dülger Balığının
Ölümü)
İsa yalın ayak, başı kabak; dülger balıklarının
yüzlercesinin kaynaştığı denize doğru yürümüş.
(Sait Faik Abasıyanık, Dülger Balığının
Ölümü)
Belki de balık hâlâ suda, derinliklerde
bulunduğunu sanıyordur. Karnı tok, sırtı pektir.
(Sait Faik Abasıyanık, Dülger Balığının
Ölümü)
1.6.2. Bulunma Grubu
Bulunma hâli eki almış bir isimle onu
takip eden bir isim veya sıfatın bir araya gelmesiyle
oluşan kelime grubudur. Grubu oluşturan ögelerden
biri veya ikisi kelime grubu olabilir.
bin + de bir
deve + de kulak
yük + te hafif
çanta + da keklik
sol + da sıfır
Herkesin zarurî olarak günde birkaç defa birbirine
rastladığı bu şehirde...
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
Bir o bir de kırlangıç balığı sandalda ölünceye kadar
ikide bir feryada benzer, soluğa benzer acı bir ses
çıkarır.
(Sait Faik Abasıyanık, Dülger Balığının Ölümü)
1.6.3. Yaklaşma Grubu
Yaklaşma hâli eki almış bir isimle
onu takip eden bir isim veya sıfatın bir araya
gelmesiyle oluşan kelime grubudur. Grubu
oluşturan ögelerden biri veya ikisi kelime
grubu olabilir.
can + a yakın
baş + a bela
için + e kapanık
dil + e kolay
diller + e destan
bana mahsus / yere serici / cama takılı /
tahmine müsait / kendisine layık
(Peyami Safa, Yalnızız)
Her büyük meselede Konya ahîlerinin ve
hükümet teşkilâtına mensup gençlerin yardımı
istenir.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
1.6.4. Ayrılma Grubu
Ayrılma hâli eki almış bir isimle onu takip
eden bir isim veya sıfatın bir araya gelmesiyle oluşan
kelime grubudur. Grubu oluşturan ögelerden biri
veya ikisi kelime grubu olabilir.
yan + dan çarklı
el + den düşme
kıl + dan ince
kılıç + tan keskin
kar + dan adam
evler + den uzak
Cevaptan müstağni bir sual.
(Peyami Safa, Fatih-Harbiye)
Samim’den daha trajik, en ahlaklı adamdan daha
zararsız
(Peyami Safa, Yalnızız)
Cetlerimizden
iki
kişi
vatan
haritasını
benimsemişlerdir.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
1.6.5. Yükleme Grubu
Yükleme hâli eki almış bir isimle onu
takip eden başka bir ismin bir araya gelmesiyle
oluşan kelime grubudur. Grubu oluşturan
ögelerden biri veya ikisi kelime grubu olabilir.
toplantıy + ı teşrif
kurultay + ı tertip
vatan + ı müdafaa
kitab + ı tenkit
Uçsuz bucaksız duygularından ve sevgisini
itiraflarından başka suçu yoktu.
(Arif Nihat Asya, Sevgi Mektupları)
Böyle
safhalar
olmadığını
bir
ispat
mecburiyetinde isem...
(Arif Nihat Asya, Sevgi Mektupları)
1.6.6. Vasıta Grubu
Vasıta hâli eki almış bir isimle onu
takip eden bir ismin bir araya gelmesiyle oluşan
kelime grubudur. Grubu oluşturan ögelerden
biri veya ikisi kelime grubu olabilir.
insanlar + la dolu
konuy + la ilgili
düşmanlarıy + la barışık
taş + la kaplı
Kalede ve onun eteğine serpilmiş mahallelerde
Türk velileri Roma ve Bizans taşlarıyle sarmaş
dolaş yatarlar.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
1.6.7. İlgi Grubu
İlgi hâli eki almış bir isimle onu takip
eden başka bir ismin bir araya gelmesiyle
oluşan kelime grubudur. İyelik grubu ve
belirtili
isim
tamlamalarının
tamlanan
ögesindeki iyelik ekinin düşmesiyle ortaya
çıkmış bir kelime grubudur.
biz + im kız
sen + in oğlan
Ali Baba + nın çiftlik
Ahmetler + in tarla
Onlar bizim mahallede oturuyorlar.
(Arif Nihat Asya, Sevgi Mektupları)
Yaşaran gözlerimde artık her şey değişti,
Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti...
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Hem size, sizin köye dair konuşuruz. (sizin
köyünüz)
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ceviz)
Bereket versin, daha ilk adımı bizim sevdalı
şehzadeye uğurlu gelir.(bizim şehzademiz)
(Cahit Sıtkı Tarancı, Abbas)
1.6.8. Eşitlik Grubu
Eşitlik eki almış bir isimle onu takip
eden bir ismin bir araya gelmesiyle oluşan
kelime grubudur. Grubu oluşturan ögelerden
biri veya ikisi kelime grubu olabilir.
sayı + ca kalabalık
zekâ + ca üstün
adet + çe az
âdet + çe yabani
Hakikatte Selçuk mimarisi çok defa dince
yasak olan heykelin peşinde gibidir.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir)
2. ÖRNEKLER
Yanaklarından gözyaşları birbiri arkasına, temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları
dışarının rengini, geçilen manzaraları içine alarak nasıl acele acele, sarsıla çarpışa
dökülürse öyle, bağrının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak, vuruşarak içlerinde güneşli
mavi gök, pırıl pırıl akıyor. (Refik Halit Karay, Eskici)
Cümlenin ögeleri
Yüklem: akıyor
Özne: gözyaşları
Yer Tümleci: yanaklarından
Zarf Tümleci: birbiri arkasına
Zarf Tümleci: temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları dışarının rengini, geçilen
manzaraları içine alarak nasıl acele acele, sarsıla çarpışa dökülürse öyle
Zarf Tümleci: bağrının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak
Zarf Tümleci: içlerinde güneşli mavi gök vuruşarak
Zarf Tümleci: pırıl pırıl
(onun) (tamlayan) / gözyaşları (tamlanan):
Tamlayanı düşmüş belirtili isim tamlaması
(cümlede özne görevinde)
(onun) (tamlayan) / yanakları (tamlanan):
Tamlayanı düşmüş belirtili isim tamlaması
(cümlede yer tamlayıcısı görevinde)
birbiri (tamlayan) / arkası (tamlanan): Belirtisiz
isim tamlaması (cümlede zarf tümleci görevinde)
birbiri: Tekrar grubu (ikileme) ˂ bir+i bir+i
temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları dışarının rengini,
geçilen manzaraları içine alarak nasıl acele acele, sarsıla çarpışa
dökülürse / öyle: Edat grubu (cümlede zarf tümleci görevinde)
temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları dışarının rengini,
geçilen manzaraları içine alarak nasıl acele acele, sarsıla çarpışa
dökülürse: Zarf-fiil grubu
temiz vagon pencerelerindeki (sıfat) / yağmur damlaları (isim): Sıfat
tamlaması
yağmur (tamlayan) / damlaları (tamlanan): Belirtisiz isim tamlaması
temiz (sıfat) / vagon pencereleri (isim): Sıfat tamlaması
vagon (tamlayan) / pencereleri (tamlanan): Belirtisiz isim tamlaması
dışarının rengini, geçilen manzaraları içine alarak: Zarf-fiil grubu
dışarının (tamlayan) / rengi (tamlanan): Belirtili isim tamlaması
geçilen (sıfat) / manzaralar (isim): Sıfat tamlaması
acele acele: Tekrar grubu
sarsıla çarpışa: Tekrar grubu
bağrının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak: Zarf-fiil grubu
(onların) (tamlayan) / yerleri (tamlanan): Tamlayanı düşmüş belirtili
isim tamlaması
bağrının sarsıntılarıyla: Edat grubu (sarsıntıları + ile)
bağrının (tamlayan) / sarsıntıları (tamlanan): Belirtili isim tamlaması
içlerinde güneşli mavi gök vuruşarak: Zarf-fiil grubu
(onların) (tamlayan) / içleri (tamlanan): Tamlayanı düşmüş belirtili
isim tamlaması
güneşli (sıfat) / mavi gök (isim): Sıfat tamlaması
mavi (sıfat) / gök (isim): Sıfat tamlaması
pırıl pırıl: Tekrar grubu
KELİME GRUBU
YAPI
ÖRNEK
Belirtili isim tamlaması
İsim + (n)In / (n)Un +
isim+(s)I / (s)U
söz+ün kısa+sı
Belirtisiz isim
tamlaması
isim + isim + (s)I / (s)U
çıkış kapı+sı
Sıfat tamlaması
sıfat + isim
açık öğretim
KELİME GRUBU
YAPI
ÖRNEK
Tekrar grubu
sözcük + sözcük
ağır ağır, iyi kötü, çoluk
çocuk
az maz, defter mefter
sözcük + m + sözcük
sözcüğün ilk hecesi + m, p,
r, s + sözcük
bembeyaz, taptaze
isim + hâl eki + isim +
hâl eki
günden güne, iç içe, bire
bir, günü gününe
KELİME GRUBU
YAPI
ÖRNEK
Birleşik isim grubu
Birleşik fiil grubu
isim+ isim + …
(1) isim + yardımcı fiil
(2) fill + zarf-fiil + yard.
fiil
Ahmet Hamdi Tanpınar
teşekkür etmek, son
bulmak; yazabil-, yazıver-
Unvan grubu
kişi ismi +
unvan/akrabalık ismi
Mustafa Kemal Paşa,
Fahriye Abla, Ali Çavuş
Sayı grubu
büyük sayı + küçük sayı
on beş (10 + 5), otuz
dokuz (30 + 9), yüz
yirmi üç (120 + 3)
KELİME GRUBU
YAPI
ÖRNEK
Edat grubu
İsim + hâl eki (-A, -DAn,
-nIn) + son çekim edatı
kum gibi, aşk ile, vatan
için, sana dair,
senden başka,
bundan sonra, senin ile,
onun için, senin kadar
Ünlem grubu
ünlem + isim ögesi
ey + Türk gençliği
Bağlama grubu
öge + bağlaç + öge
Ferhat ile Şirin
KELİME GRUBU
YAPI
ÖRNEK
Sıfat-fiil grubu
yardımcı öge + sıfat-fiil
eki + (nitelenen
sözcük/sözcük
grubu)
yardımcı öge + eylem +
zarf-fiil eki (nitelenen
eylem)
yardımcı öge + eylem +
-mAk, -mA, -Iş
bu şafaklarda + yüzen
(al sancak)
yurdumun üstünde +
tüten (en son ocak)
bu konudan + söz
açıldığında
(duygulanır)
seni uzaktan + sevmek,
dünyadan elini eteğini +
çekme, deniz üstünde +
uçuş
Zarf-fiil grubu
İsim- Fiil grubu
KELİME GRUBU
YAPI
ÖRNEK
İlgi grubu
isim + ilgi eki + isim
sizin kız, bizim oğlan
Yükleme grubu
İsnat grubu
Yaklaşma grubu
Bulunma grubu
Ayrılma grubu
Vasıta grubu
Eşitlik grubu
1. öge + yükleme eki + 2.
her şeyi (borçlu)
öge
kitabı (ithaf)
1. öge + iyelik eki + 2. öge bahtı kara, eli çabuk, gözü
açık, ucu sivri
1. öge + yaklaşma eki + 2.
cana yakın, derde deva,
öge
dile kolay
1. öge + bulunma eki
çantada keklik, solda sıfır,
+ 2. öge
yükte hafif
1. öge + uzaklaşma eki
gözden ırak, önden çekişli
+ 2. öge
1. öge + vasıta eki
insanlarla dost
+ 2. öge
1. öge + vasıta eki
sayıca kalabalık
+ 2. öge
3. BÖLÜM SONU SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi
bir edat grubudur?
a. Ey canımın canı
b. Ya Rab
c. Leylâ ve Mecnun
d. Kerem ile Aslı
e. Aşk ile
2.
Aşağıdaki
ünlem
gruplarından hangisi, isim
ögesinin
yapısı
bakımından diğerlerinden
farklıdır?
a. Hey Ali amca
b. Bre gafil düşman
c. A yiğit oğul
d. Ey güzel kız
e. Be mübarek adam
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
birleşik fiil, yüklem olarak görev
yapmamaktadır?
a. Bir Elif’e bir Ahmet Hamdi’ye
bakıp duruyordu.
b. Bu anlayışın son demlerini
yaşadığını bu ifadelerde görebiliriz.
c. Finallere bir gün kalana kadar ders
notlarını edinmeme alışkanlığını terk
edebilen var mı acaba?
d. Memet Fuat da bu eseri çok tenkit
etmişti.
e. O, kişiliğinde hem doğuyu hem
batıyı temsil ediyordu.
4. Aşağıdakilerden
bulunma grubudur?
a. baştan başa
b. yükte hafif
c. gözden uzak
d. ağzı açık
e. başa bela
hangisi
bir
5.
Aşağıdaki
cümlelerin
hangisinde, edat grubu yüklem
olarak görev yapmaktadır?
6. Aşağıdakilerin hangisinde
isim-fiil
grubu,
isim
tamlamasının tamlanan ögesi
durumundadır?
a. Senin sevginden başka ne
isterim?
b. Emir erine kızgın bir sesle
komut verdi.
c. Bu kargaşa iki yıl kadar devam
etti.
d. Annesini arayıp evle ilgili son
bilgileri aldıktan sonra Ahmet
dayısını bilgilendirdi.
e. Bayram efendi evimizden biri
gibidir.
a. Her gün saatlerce çalışmanın
mükâfatı
b. Ankara’dan İstanbul’a dönüş
heyecanı
c. Ali’nin arkadaşıyla buluşması
d. Tramvay yolundan geçişin riski
e. Vatanı ilelebet muhafaza ve
müdafaa etme görevi
7.
Aşağıdaki
kelime
gruplarından
hangisi
diğerlerinden farklıdır?
a. Her gün seni düşünmeden
b. Saat on ikiyi gösterince
c. Bin atlı yedi koldan
atılırken
d. Mehlika Sultan’a âşık
olan
e. Onun yarın geleceğini
düşündükçe
8. Aşağıdakilerden hangisi
bir isnat grubudur?
a. aç gözlü
b. hakkı takip
c. gözü aç
d. içine kapanık
e. devede kulak
9.
Aşağıdakilerden 10. Aşağıdaki birleşik
hangisi bir uzaklaşma fiillerden hangisi yapı
grubudur?
bakımından
diğerlerinden farklıdır?
a. evlerden ırak
b. birden bire
c. bundan dolayı
d. gözü pek
e. baş başa
a. koşadurmak
b. gidebilmek
c. söyleyivermek
d. sabretmek
e. düşeyazmak
CEVAPLAR
1. E
2. A
3. C
4. B
5. E
6. C
7. D
8. C
9. A
10. D
KAYNAK
Enfel Doğan, Türkçe Cümle Bilgisi-I,
Açıköğretim Fakültesi Yayınları, Eskişehir, 2012.
Download