C. Senatosu B : 31 11. «Türk gibi kuvvetli» sözünü bütün dünyaya kabul ettiren güreşimizin eski seviyeye gelmesi için bu camiada kırgınlıklar süratle giderilmeli ve muvaf­ fak olmuş güreşçilerimizin ve antrenörlerin istikbal­ leri diğer yabancı memleketlerde olduğu gibi garanti altına alınmalıdır. Eski şampiyonlar antrenör kurslarına iştirak ettiril­ meli ve bütün yurt sathında bunlardan faydalanma yolları aranmalıdır. 12. Bölge ajanları ve bilhassa federasyon başkan­ ları behemahal seçimle iş başına getirilmeli ve faali­ yetlerinde serbestçe hareket etmeleri sağlanmalı, sık sık müdahalelerde bulunulmamalıdır. Sözlerimize son vermeden mühim gördüğümüz bir hususa da temas etmeden geçemeyeceğim; İstanbul Bölge Müdürünün uzun zamandan beri ısrarla üzerinde durduğu ve Milliyet Gazetesinin de bu hayırlı işi benimseyerek büyük kampanya açtığı İstanbul Boğaz Köprüsünün Anadolu yakası yakının­ daki, bütçeye fazla yük olmayacak, Devlet Hazinesi­ ne ait arazide 150 bin kişilik stadın yapılması gay­ retlerini spor camiası gibi biz de memnuniyetle kar­ şılıyor ve alâkalıların, başta Sayın Bakan olmak üze­ re, Türk sporuna ve gençliğe faydalı olacak bu yerin­ de teşebbüsün tahakkuku için bütün gayretlerini sarfetmelerini kendilerinden bekliyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı Bütçesinin gençliğe ve spor camiasına hayırlı olmasını temenni ederim. Saygılarımla (A. P. sıralarından alkışlar). BAŞKAN — Millî Birlik Grupu adına Sayın Ah­ met Yıldız, buyurunuz. M. B. GRUPU ADINA AHMET YILDIZ (Ta­ biî Üye) — Sayın Başkan, sayın arkadaşlar; Gençlik ve Spor Bakanlığı sağlıklı, dinamik, uy­ gar davranışlı ve geleceğine umutla bakan bir top­ lumun oluşmasında bütçesinin rakamlarını çok aşan önemli görevleri bulunan bir bakanlıktır. Bakanlığın sporla ilgili görevlerine kısaca değin­ dikten sonra gençliğe ilişkin görüşlerimizi daha geniş bir çerçeve içinde sunacağım. Sayın arkadaşlar; Son yıllarda her dalında, hattâ geleneksel ulusal sporumuz olan güreşte bile kaygı yaratıcı bir geri­ leme gösteren Türk sporunun uluslararası yarışma­ larda şanlı bayrağımızı gönderlerde dalgalandıramaz duruma düşmesinden derin bir üzüntü, hattâ gurur in­ cinmesi duymaktayız. Bu durum, birtakım yönetsel yetersizlikler ve kişisel olumsuzlukların ötesinde, çağın bilimsel ve — 74 10 . 2 . 1975 O : 2 teknoloji verilerinden yeterince yararlanamamanın da sonucu olduğu kuşkusuzdur. Bu bakımdan, sporumuza teknolojik ve bilimsel nitelikler de kazandıracak olan yeni 19 Mayıs Spor Akademisinin açılmasını umutla karşılamaktayız. Bu yeni eğitim kurumunun, Türk sporunu çağın bilim ve teknolojisinden yararlandırarak, Türk'ün üstün yeteneklerini en yüksek düzeyde bir verime ulaştır­ mak suretiyle, en kısa sürede, sporumuzda göğüs ka­ bartıcı ilerlemeler sağlaması dileğimizdir. Bu arada, kitleyi eğitici yönüne de büyük önem veren ve sporun, küçük profesyonel grupların yatığı ve toplumun yalnız seyrettiği bir iş olma yerine, ye­ tenekli profesyoneller yetiştirme yanında, tüm kitle­ ye yaygın bir uğraş olarak kabul eden bir politikanın izlenmesi gerektiğine önemle değinmek isteriz. Gençlik : Sayın arkadaşlar; Çağdaş toplumların niteliklerini, oluşumların He­ liklerini bilinçli biçimde kavramış yöneticilerle anne ve babaların olağanüstü önem verdikleri gençlik konu­ sunu, bizimde, çağcıl gerekler ve bilimsel verilerin ışı­ ğında, ele almamızın, toplumsal geleceğimiz yönünden olağanüstü bir önem taşıdığı inancındayız. Bir bakıma, gençlik çağı da denilen bu dönemde, herşeyden önce, gençliğimizin durumuna ve sorunları­ na doğru tanılamalar koyarak, onlarla uyumlu çözüm­ ler arama yöntemini kullanmanın gereğini kabul et­ meliyiz. Tüm gelenekleri, alışkanlıkları, değer yargılarını, hatta inançları bile altüst eden teknolojik devrimin baş döndürücü hızla ilerlemesine uyum sağlamak için, her toplum da, kendisini yenileyen süreli bir deği­ şim halinde görülmektedir. Bu gerçeği kavrayan toplumlarda bile, gelenek­ sel kurumlar, çağın gerektirdiği bir hızla kendilerini yen ileyem em ektedirler. Olgun çağda ve hele toplum­ larında seçkin yerlerde bulunan kimselerde bile ken­ dilerini yenileyenlerin oranı kaygı yaratacak kadar düşüktür. Çağımız toplumlarındaki huzursuzlukların en önemli nedeni de, çağın teknolojik hızla değişimi ile, toplumların ve kişilerin buna karşı gösterdikleri uyum­ suzluklardır. Çağcıl değişkenliğin kendisi de değişmenin somut simgelerinden olan, ve o değişimden çok şeyler uman ve umduklarını bulamamanın düş kırıklıklarını sert tepkilere dönüştüren ve özellikle öğrenici durumda olan gençliğin üzerindeki tepkileri çok daha belirgin­ dir.