28 Şubat – 05 Mart 2000-Barometre Prof. Dr. Tanıl KILINÇ KARİZMA KAZANILABİLİR Mİ? Karizma kavramı konusunda sık yapılan tartışmaların başında, karizmanın doğuştan gelen yeteneklerle ilgili olup olmadığı hususu gelmektedir. Yaygın kanaat, karizmanın kişinin doğumundan itibaren ona bahşedilmiş yeteneklerin bir sonucu olduğudur. Bununla birlikte karizmatik liderlik konusunu açıklamaya yönelik kurumsal modeller çerçevesinde bu konunun yine tartışmalı olduğu karşımıza çıkmaktadır. Karizmayı kuramsal temelde incelemeye yönelen yaklaşımların büyük çoğunluğunun (Weber, Etzieni ve Oberg gibi bazı kuramcıların çalışmaları istisna tutulursa) 1970’lerin ortalarından itibaren geliştirildiği görülmektedir. Karizma kavramını örgütsel liderlik çerçevesinde ele alan söz konusu bu yaklaşımlar arasında House’un “Karizmatik Liderlik Kuramı”, Conger ve Kanungo’nun “Karizmaya Atıf Kuramı” Shamir’in “Benlik Kuramı” Kets de Vries, Lindholm, Abse ve Ulmann’ın “Karizmaya Psikoanalitik Yaklaşımı” ve Meindl’ın “Karizmaya Sosyal Sirayet (Buluşma) Yaklaşımı” ilk akla gelenler arasında sayılabilir. Belirtilen yaklaşımların tamamı karizmatik liderliğe yönelik olmakla birlikte, karizmatik liderliği farklı boyutlarla sorgulamakta ve karizmanın nasıl elde edildiği hususuna farklı bakış açıları getirmektedir. Bu beş yaklaşım arasında en çarpıcı farklılık noktası, ilk üç yaklaşımın (Karizmatik Liderlik Kuramı, Karizmaya Atıf Kuramı ve Benlik Kuramı) karizmatik liderliği, liderlerin kişiliğine ve sahip oldukları özelliğe bağlı olarak görmesine karşılık, son iki yaklaşımın (Psikoanalitik ve Sosyal Sirayet Kuramı) konuyu liderin kişiliğinden ziyade, izleyicilerin (liderin peşinden gidenlerin) pozisyon ve konumlarıyla açıklamaya çalışmalarıdır. Dolayısı ile ilk üç yaklaşım karizmatik liderlik için liderin sahip olduğu özelliklerin ve sahip olduğu davranışsal ve etkileme yöntemlerinin neler olduğunu açıklamaya yönelmekte ve bu çerçevede karizmatik liderliğin doğuştan kazanılabileceği noktasından yola çıkmaktadırlar. Bu yaklaşımlara göre karizmatik bir liderin sahip olması gereken özellikler şöyle sıralanabilir. (üç yaklaşımın öngördüğü özellikler birlikte sıralanmıştır.) Yüksek özgüvene sahip olma Kendi inançları doğrultusunda başkalarını ikna etme yeteneği Baskın (dominant) olma ihtiyacı Kişisel risk üstlenebilme cesareti Kendisini ifade etme cesareti Güven uyandıran bir kişilik Vizyona ulaşmak için yüksek maliyete katlanmaya hazır olma cesareti İzleyicilerin güdülerini harekete geçirebilme Yine söz konusu üç yaklaşım, karizmatik liderlerin sahip olması gereken davranışsal yönelimleri ve etkileme yöntemlerini şu şekilde uygulamaktadır: İdeolojik hedefler (vizyon) belirleme ve açıklama İzleyicileriyle, onlara yönelik yüksek beklentilerini ileterek iletişimde bulunma İzleyicilerine model olma Geleneksel yol ve yöntemlerin dışına çıkabilme Kişisel güç ve ikna cesareti ile etkilemeye çalışma İzleyicilerinin kendisinin tutum, değer ve inançlarını benimsemelerini ve içselleştirmelerini sağlama İzleyicilerinin, örgütün ya da toplumun değerlerini, inançlarını benimsemelerini ve içselleştirmelerini sağlama Görüleceği gibi yukarıda sıralanan özelliklerin, davranışsal yönelimlerin ve etkileme yöntemlerinin hemen hemen tamamı kişinin doğuştan gelen kişisel yetenek ve özellikleriyle ilgilidir. Buna karşılık diğer iki yaklaşım (Psikoanalitik ve Sosyal Sirayet Yaklaşımları) karizmatik liderliği liderin özelliklerinden çok, liderin peşinden gidenlerin pozisyonları ve ihtiyaçları çerçevesinde açıklamaktadır. Yani liderin kim olduğu ya da hangi özelliklere sahip olduğu fazla önem taşımamaktadır. Bunlardan psikoanalitik yaklaşım “karizmatik liderler nasıl izleyicilerinin gözünde olağanüstü ve ilahlaştıran bir figür olarak görülürler?” sorusunu cevaplamaya yönelmiştir. Model bu sorunun cevabını izleyicilerin kimliği çerçevesinde ele almakta ve karizmatik liderliğin yetersizlik, korku, suçluluk ve pişmanlık duygularının yoğun biçimde yaşandığı ya da liderin cazip görülen inanç ve fantezilerini paylaşan insanların mevcut olduğu ortamlarda yeşerdiğini vurgulamaktadır. Prof. Dr. Tanıl Kılınç, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri Kürsüsü Emekli Öğretim Üyesidir.