GELİŞİM VE DÖNEMLERİ Gelişim, doğum öncesi dönemden yaşamın sonuna kadar devam eden bir süreç olarak ele alınmaktadır. Gelişimin bu denli geniş bir zaman yelpazesini kapsaması beraberinde pek çok kuramın, yöntemin ve görüşün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gelişim psikologları da sadece gelişimin tanımını yapmak yerine bütün kavram ve ilkeleri gelişim aşamalarındaki sıraları, neden-sonuç ilişkileri ile gelişimsel değişimleri açıklama çabasına girmişlerdir. Gelişim kuramlarının amacı bu sürecin doğasını anlamak ve açıklamaktır. Gelişim psikologları tarafından gelişimin doğal bir süreç olduğu yada dış etkenlerin etkisi ile oluştuğu halen tartışılmakta ve açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu çabalar gelişimde büyüme, olgunlaşma, hazır oluş, kritik dönem, öğrenme, tekrar gibi kavramların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gelişimle İlgili Temel Kavramlar Gelişim Döllenmeden ölüme kadar süren yaşam dönemi içinde organizmada gözlenen düzenli ve sürekli değişikliklerdir. Büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve yaşantı sonucu kişide gözlenebilir nitelik ve nicelik boyutundaki değişiklikleri içerir. BÜYÜME OLGUNLAŞMA ÖĞRENME Gelişim Süreci Büyüme Büyüme, bireyin fizik yapısında zamana bağlı olarak meydana gelen nicelik boyutundaki değişikliklerdir. Doğum öncesi dönemde hücre çoğalması ve doğum sonrasında da aylara veya yıllara göre fizik yapıda meydana gelen değişiklikler büyümenin sonucudur. Büyüme yaşa bağlı olarak gözlenen değişikliklerdir. Olgunlaşma Olgunlaşma, büyüme süresinde kişinin genetik yapısının yönlendirmesiyle oluşan biyolojik boyuttaki gözlenir, fonksiyonel değişikliklerdir.Büyüyen organizmanın kendinden beklenilen işlevleri yerine getirebilecek fizyolojik güce ulaşmasıdır. Çocuklarda düzenli bir sıra içerisinde biyolojik yapının etkisiyle gözlenen davranış değişiklikleri, olgunlaşma neticesinde gerçekleşir. Çocuklar iki ayak üzerinde durmaya başladıktan sonra adım atıp yürüyebilir. Henüz dengesini sağlayamayan bir çocuğun yürümesi mümkün değildir. Normal koşullarda bütün çocuklar ortalama bir yaşında yürürler. Olgunlaşma çevre faktörlerinden oldukça bağımsızdır. Çevre normal koşullarda olgunlaşmayı etkilememektedir. Çevre koşullarında uyarıcı yoksunluğunun yoğun olmadığı durumlarda çocuklar yürümeyi öğrenir. İnsanın biyolojik donanımı yürüme davranışı için programlanmıştır. Öğrenme Gelişimin gerçekleşmesi için büyüme ve olgunlaşmanın yanı sıra öğrenme sürecinin olması da gereklidir. Öğrenme, tekrar veya yaşantı sonucu davranışta gözlenen kalıcı değişiklikleri kapsar. Belli bir olgunluğa erişmiş olan çocuğun yeni bir davranış kazanabilmesi için çevrenin desteği önemlidir. Parmak kasları büyümüş ve olgunlaşmış olan bir çocuğun piyano çalabilmesi için gerekli çevre koşullarının oluşması gerekmektedir. Öğretme ve öğrenme sürecinin başlaması, piyano çalma becerisinin gelişimi için zorunlu bir durumdur. Sonuç olarak gelişim; büyüme, olgunlaşma ve öğrenme süreçleri açısından gözlenen değişiklikler kümesidir. Hazır Bulunuşluk Hazır bulunuşluk yeni bir öğrenme durumunda, bireyin önceden sahip olduğu özelliklerin tümünü kapsar. Bireyin yaşı, gelişimi, olgunluk seviyesi, tutumu, motivasyonu ve sağlık durumu yeni öğrenme ortamında etkili olan unsurlardır. Okul çağına gelmiş olan bir çocuğun yaşı ve gelişimi kadar okula karşı tutum ve motivasyonu da onun okula hazır bulunuşluk halini belirleyici olmaktadır. Kritik Dönem Kritik dönem; eğitim ortamında bireylerin yaş değişkenine göre belirli becerileri kazanma, öğrenme konusunda avantajlı olduğu bir dönemdir. Yaşa ve kazanılacak beceriye göre değişik öğrenme durumları için farklı kritik dönemler vardır ve her bir kritik dönem bir önceki evreye göre daha üst düzey bir öğrenmeye hazırlık aşamasıdır. Uyarıcıların en güçlü etkiyi yaratacağı dönem olan kritik dönemde, öğrenmenin gerçekleşmesi önemlidir. Kritik dönem atlatıldıktan sonra, uyarıcılara maruz kalma etkili bir öğrenmenin gerçekleşmesini mümkün kılmaz. İlköğretim çağında okula gitme fırsatı olmayan erişkinin daha sonra öğrenme süresi daha uzun olmakta ve daha zor öğrenmektedir. Kritik dönem belirli bir zaman diliminde belirgin bazı özelliklerin ön planda olduğu ve bu özelliklerin uyarılmasının önemli olduğu bir dönemdir. İnsan hayatında iIk ayların beynin anatomik gelişimi, dış faktörlerin etkisi ile bir ağ oluşturduğu, bir ana model kurulduğu ve ömür boyu öğrenilenlerin, yaşananların bu ana modele yerleştirildiği kabul edilmektedir. Yaşamın ilk ayları çevresel uyarıcıların kaydedilmesi yönünden sonraki yaşantımız açısından kritik bir dönemdir. Gelişimi doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilen çevre faktörleri: Hastalık: Annenin hamileyken geçirdiği hastalıklar arasında şeker hastalığı, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi metabolizma hastalıkları ölü doğumlara veya düşüklere sebep olabilmektedir. Ayrıca virütik hastalıklar (kızamıkçık, grip, suçiçeği v.b.) sağır, geri zekalı, kör bebeklerin doğumuna veya kalp rahatsızlığı olan bebeklerin doğumuna yol açabilir. Doğum sonrası dönemde geçirilen hastalıkların da bebek üzerinde çeşitli olumsuz etkileri olabilmektedir. Yeni doğmuş bebeklerde geçirilen ağır fizyolojik sarılık, ateşlenmeler gerekli müdahale yapılmadığı takdirde yapısal bozukluklara neden olmaktadır. Uzun süren kronik hastalıklar ise büyümenin yavaşlaması ile sonuçlanır. Ancak hastalık geçtikten sonra bebeğin büyüme hızı artar ve akranlarının ortalama değerine ulaşır. Kimyasallar ve Çevre Kirliliği: Doğum öncesi dönemde annenin doktor denetimi dışında kullandığı muhtelif ilaçlar, sigara, çevre kirliliği düşüklere veya düşük kilolu bebeklerin doğmasına neden olmaktadır. Civa, kükürt dioksit, asbest, kurşun ve çeşitli zirai mücadele ilaçları (pestisidler) erişkin kişilere yaptığı hasarlardan fazlasını embriyo, fetüs veya küçük çocuklar üzerinde yapmaktadır. Beslenme: Annenin kötü beslenmesi fetüsü de Hamilelikte annenin kötü beslenmesi fetüsü de olumsuz yönde etkilemektedir. Doğum sonrası dönemde ise yeterli protein ihtiyacının alınmaması, gelişim geriliğine sebep olmaktadır. Stres: Hamilelikte annenin yaşadığı stres, aşırı uyarılma, aşırı heyecan ve koruların fetüste damak, dudak gelişimini aksattığı kabul edilmektedir. Ayrıca yolun stres altında geçen hamilelik dönemi sonunda düşük kilolu, sinirli ve sindi-im sorunları olan bebeklerin doğma olasılığı yüksektir. Doğum sonrası dönemde ailenin veya aile üyelerinden birinin yoğun stres altında olması aile içi ilişkileri olumsuz etkiler. Çocukların veya aile üyelerinin psiko-sosyal gelişimi ve bilişsel fonksiyonları da etkilenir. Diğer Faktörler: Kişinin gelişimini etkileyen çevre çok geniş bir kavramdır. Şu ana kadar sözü geçen etmenlerin dışında; içinde yetiştiği kültür, akrabaları, ailesi, iş veya arkadaş çevresi, okulu, öğretmenleri, ana baba tutumları, doğum sırası, cinsiyet, boşanmalar ve göç olgusu gibi hususların tümü bireyin fiziksel, bilişsel veya psiko-sosyal gelişimini etkileyebilmektedir. Anne babaların özgeçmişleri ve kendi anne baba tutumları, onların annelik ve babalık davranışlarını belirlemektedir. Otoriter bir ailede yetişmiş olan kişilerin kendi çocuklarına davranışları da genellikle baskıcı olmaktadır. Bazı durumlarda ise aksi yönde aşırı hoşgörülü davranışlar sergilemeleriyle neticelenir. Kişinin doğum sırası ilk, ortanca veya ailenin en küçüğü olma durumu da önemli çevre koşullarından biridir. Aileler ilk çocuğa daha özenle, titizlikle yaklaşarak onun daha bağımlı bir çocuk olmasına fırsat tanımış olurlar. İkinci veya üçüncü çocukta aile çocuk yetiştirme konusunda belirli bir deneyim kazanmış olacağı için daha az kaygılı olmaktadır. Bu durumun neticesinde de ikinci ve üçüncü çocuklarını daha rahat büyütürler. İkinci ve üçüncü çocukların benlik algıları daha yüksek ve daha bağımsız olma eğilimindedirler. Gelişim İlkeleri Gelişim kalıtım ve çevrenin etkileşimiyle gerçekleşir: Kalıtım yoluyla var olan özellikleriniz çevre koşullarıyla etkileşime girerek gelişimi belirler. Bireyin sahip olduğu özellikler, genlerin belirlediği sınırlar içinde çevreyle etkileşim içinde biçimlenir. Örneğin, Kalıtım yoluyla sahip olunan müzik yeteneğinin ortaya çıkması için bireyin bu yeteneğini geliştirici bir ortamda olması gerekmektedir. İyi bir müzik eğitimi almadığı takdirde bu yeteneğin yeterince gelişmesi söz konusu olmayacaktır. Gelişim sürekli bir oluşumdur ve aşamalar halinde gerçekleşir: Gelişim sürekli bir oluşumdur ve aşamalar halinde ileriye doğru, belirli bir birikimle gerçekleşir. Gelişimdeki aşamaların her biri bir önceki aşamayı temel aldığı gibi bir sonraki aşamaya da zemin teşkil eder.Gelişimin aşamalarını kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir, biri diğeriyle binişik durumdadır. Gelişim bütünlük içerisinde gerçekleşir: Gelişimi fiziki gelişim, sosyal gelişim ve zihinsel gelişim gibi değişik alanlarda incelesek bile, gelişim bir bütündür. Herhangi bir alandaki gelişim diğerini etkilemektedir. Örneğin, okul takımında oynayan, başarılı bir genç fiziksel ve motor becerisi nedeniyle okulun gözde öğrencileri arasında olacaktır. Bu durum gencin sosyal gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Özgüveni yüksek, olumlu başlangıçlar için girişim potansiyeli olan bir öğrenci olacaktır. Ayşe öğretmenin sınıfındaki uyumlu çocukların gelişiminde bu ilkenin etkili olduğu düşünülebilir.Fiziksel gelişim açısından olgunlaşmış olan çocukların öz güvenleri, arkadaşlık ilişkileri daha iyi olmaktadır. Gelişimin kendine özgü yönelimleri vardır: Gelişim baştan ayağa ve içten dışa doğrudur. Baştan ayağa doğru gelişim doğum öncesi ve doğum sonrası dönemlerde gözlenir. Embriyonun önce başı sonra kol ve bacakları gelişir. Doğum sonrasında da bebek önce başını kaldırılabilir, daha sonra oturabilir, ayağa kalkar ve nihayet yürür. Gelişimde aynı zamanda içten dışa doğru bir yönelim vardır. Çocuk önce büyük kaslarını sonra da küçük kaslarını kullanabilir. Bebek önce bacaklarını, sonra ayaklarını ve en son olarak da parmaklarını kontrol edebilir. Çocuk ilgi duyduğu nesneye önce bedeniyle uzanır, sonra kollarıyla ve en son olarak parmaklarını kullanarak eline alır. Gelişim genelde özele doğru bir eğilim içindedir. Almak istediği nesneye, çocuk önce kollarını uzatır, sonra avuçlayarak yakalar ve nihayet işaret parmağı ile baş parmağını kullanabilir. Genel davranışları gerçekleştirmeden önce özel veya daha incelik isteyen davranışları yapamaz. Önce büyük kas hareketleri gelişir, sonra küçük kas hareketlerini yapabilir. Gelişim ardışık ve düzenli bir ilerleme ile olur: Gelişimin bütün alanlarında ilerlemeler belli bir sıra içerisinde düzenli bir şekilde olur. Motor gelişim açısından çocuk, yürüdükten sonra sek sek oynayabilir veya ip atlayabilir. Duygusal gelişim açısından baktığımız zaman da bebeklerin önce huzursuzluk ve haz duygularını tanımak mümkündür. Çocukların öfke, tiksinti, korku, coşku, kıskançlık ve neşe gibi duygusal tepkileri ardışık olarak, belli bir düzen içerisinde fark edilir. Dil gelişimi incelendiğinde ise çocukların ana dilini öğrenebilmeleri için önce ses çıkarmaları, çevreden duydukları sesleri taklit etmeleri gerekmektedir. Çocukların konuşmaya başlamaları yaş itibariyle farklılık gösterse bile, aynı sırayı takiben konuşabilirler. GELİŞİM DÖNEMLERİ VE GELİŞİM GÖREVLERİ İnsanın gelişimini daha iyi gözlemek ve anlamak için gelişim psikologları insan belirli yaşlarda ve belirli becerilerin odaklaştığı dönemler içinde incelemektedir. Gelişim yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu süreç içinde belli dönemlerde bireylerin kazanmaları gereken beceriler, özellikler ve davranışlar bulunmaktadır. Gelişim görevleri olarak isimlendirilen bu beceri, özellik ve davranış kümelerini Havinghurst değişik yaşam dönemlerine göre öbeklemiştir. Gelişim görevleri her yaşam döneminde başarılması önemli olan ve bireyi mutluluğa, çevreyle olumlu etkileşime götüren davranışlardır. Dönemlerinde gerçekleştirilemeyen gelişim görevleri bireyi mutsuzluğa iter ve çevresiyle duygusal etkileşime girmesini ketler. Gelişim görevleri dönemlere göre ele alınarak incelenmektedir. Bu durumda büyüme, olgunlaşma, çevre, çevrenin ve bireyin beklentileri gelişim görevlerini etkilemektedir. Ergenlik döneminde meslek seçme ve hazırlanma örneği ele alındığında, meslek seçimi ergenliğin gelişim görevlerinden biridir. Bu noktada belli yaşa gelmiş olan bir gencin geleceği ile ilgili hazırlıklar yapması beklenir. Meslek seçiminde çevrenin sunduğu örnekler ve mesleklere yüklediği değerler kadar gencin söz konusu mesleğe kişisel anlamda yüklediği değerler de ergenin meslek seçiminde etkili olmaktadır. Gelişimi, Doğum Öncesi ve Doğum Sonrası dönem olarak iki dönem halinde ele almak mümkündür. Gelişim Görevleri:Gelişim süreklilik arz eden bir olgudur. Birey belli yaş dilimlerinde düşünce, davranış ve fiziksel gelişim yönünden kültüre uygun beceri ve davranışlar kazanır. Bireyin gerçekleştirmesi beklenen gelişim görevleri yaşam dönemleri açısından ele alınmaktadır. Bireyin bu dinamik yapıya uyum sağlayabilmesi, başa çıkabilmesi için belirli davranışları kazanması önemlidir. Bebeklik Dönemi Gelişim Görevleri ♦ Doğumla birlikte çevre koşullarına uyum sağlama gerçekleşecektir. Fizik çevredeki bu değişime göre vücut ısısını korur. ♦ Solunum sistemi ve nabzı düzene girer. ♦ Katı yiyecekleri çiğnemeyi ve yutmayı gerçekleştirir. ♦ Uyku saati, gece gündüz uykuları düzene girer. ♦ Dönemin sonlarına doğru dışkı kontrolü; tuvalet eğitimi gerçekleşir ♦ Dönemin sonlarına doğru yürümeyi öğrenir. İlk Çocukluk Dönemi Gelişim Görevleri ♦ El ve göz koordinasyonu gerçekleşir. Algıladıkları nesneye uzanıp yakalama, tutma ve eylemde bulunma becerileri gelişir. ♦ Konuşması rahat anlaşılır hale gelir. ♦ Kendi kendine yemek yiyebildiği gibi kendi kendine giyinebilir. ♦ Cinsiyet farklılıklarını öğrenir, cinsel kimliğinin devamlılığını kabul eder. ♦ Aile bireyleriyle ve akranlarıyla yakın ilişkiler kurar. Son Çocukluk Dönemi Gelişim Görevleri ♦ Akranlarıyla birlikte olumlu ilişkiler geliştirip, onlarla müşterek çeşitli etkinliklerde bulunabilir. ♦ Cinsiyet rollerini kazanır. Toplumun cinsiyetlere atfettiği değerleri ve sosyal rolü öğrenir. Cinsiyetine uygun davranışlar kazanır. ♦ Okuma, yazma ve hesap yapma gibi temel okul becerilerini geliştirir. Bu temel becerilerin kazanılması sonraki yıllardaki eğitim hayatının temelini oluşturur. ♦ Değerleri ve vicdan anlayışı gelişir. Çocuğun kendine göre bir değer sistemi oluşur. Bu durum onun davranışlarına ve tercihlerine yansır. Arkadaş seçimi, olaylar karşısındaki yargıları çocuğun vicdan ve değerleri doğrultusunda gerçekleşir. ♦ Kişisel bağımsızlığı oluşmuştur. Daha önceki dönemde hareketleri itibarıyla bağımsız olan çocuk, bu dönemde kendi iradesiyle bir şeye girişmek, yönlendirmek ve sonlandırmak anlamında bağımsızdır. Ergenlik Dönemi Gelişim Görevleri ♦ Bedensel özelliklerini kabul edip, etkili biçimde kullanır. ♦ Aile içinde duygusal bağımsızlığını kazanır. ♦ Mesleğine karar verir ve buna hazırlanır. ♦ Erkeksi veya kadınsı toplumsal rolü gerçekleştirir. Cinsiyet rolü olarak toplumun atfettiği değerler doğrultusunda bir sosyal rolü benimser. ♦ Evliliğe ve aile yaşamına hazırlanır. ♦ Toplumsal temelde sorumlu bir davranış kazanmak ister.Gençler yetişkinlerin dünyası içerisinde bulunarak, ve sorumluluk almak isterler. ♦Değerleri oluşur ve ahlâk sistemi gelişir. İdeolojilere duyarlıdır. Genç Yetişkinlik Dönemi Gelişim Görevleri ♦ Aile kurma, sorumluluğunu üstlenmek ve eşiyle birlikte yaşamayı gerçekleştirme önemli görevlerden biridir.Çocuk yetiştirme de genç yetişkinlerin gelişim görevlerinden biridir. ♦ Ev yönetimini üstlenebilmek, işleri ve ev sorumluluğunu paylaşmak önemlidir. ♦ Bir işe girip meslek kariyerini geliştirmek ister. ♦ Vatandaş olarak sorumluluk alma gelişim görevi; bireyin vergi, askerlik, seçimlerde oy kullanıp katılımda bulunması gibi hususları içerir. ♦ Toplum içinde uyumlu bir toplumsal gruba katılmak ister. Orta Yetişkinlik Dönemi Gelişim Görevleri ♦Yetişkinlere özgü toplumsal sorumlulukları üstlenirler. ♦ Ekonomik açıdan düzenini kurup, hayat standartlarını geliştirirler. ♦Sorumluklarını bilen yetişkinler olarak ergenlere rehberlik ederler. ♦ Serbest zamanlarında, işleri dışında hoşlandıkları uğraşlar edinirler. ♦ Eşiyle bütünleşmiş bir kişi olarak hayatlarını sürdürürler. ♦ Orta yaşın özelliklerinden olan fizyolojik değişiklikleri kabul ederler. ♦ Kendi ana-babalara karşı ebeveyn rolünü üstlenirler. İleri Yetişkinlik Döneminin Gelişim Görevleri ♦ Azalmış olan bilişsel güç ve sağlık sorunlarına uyum sağlanması ve sahip olduğu gücü ölçüsünde faaliyette bulunması önemlidir. ♦ Gelir düzeyi daha sınırlı olduğu için bu duruma ve emekliliğe uyum sağlaması gelişim görevlerindendir. ♦ En önemli streslerden biri olan eşin ölümüne uyum sağlaması beklenir. ♦ Empati nedeniyle,akranlarıyla ilişkilerini canlı tutmaları ve iletişim içinde olmaları beklenir. ♦Toplumsal sorumluluklarını ve vatandaşlık görevlerini yerine getirmeleri beklenir. Gelişim Alanları Gelişim psikologları insanı ve onun gelişimini sistematik olarak incelemek için belirli alanları belirlemişlerdir. Gelişim, araştırma ve gözlem amacıyla üç temel alanda incelenmektedir. Bu alanlar şunlardır: Bilişsel gelişim; bireyin zihinsel yapısında meydana gelen sistematik değişiklikleri inceler. Zihinsel faaliyetler olarak bireyin düşünce, algı, bellek, akıl yürütme faaliyetleri ve ana dilini kullanma süreci de bilişsel gelişim alanının incelediği konulardır. Fiziksel gelişim; insanın bedeninde, meydana gelen büyüme ve olgunlaşmaya bağlı değişiklikleri içerir. Kalıtımın etkisiyle beyin, boy ve ağırlık artışı ile ergenlikteki hormonal değişiklikler fiziksel gelişim kapsamındadır. Ayrıca motor becerilerdeki değişiklikler de fiziksel gelişimin inceleme alanıdır. Psiko sosyal gelişim; kişinin duygularında-ki, başka insanlarla olan ilişkilerindeki ve kişiliğindeki değişiklikleri içermektedir. Fiziksel Gelişim Bilişsel Gelişim Psiko-sosyal Gelişim Gelişim bir bütündür. Gelişimin her bir alanı (Bilişsel, fiziksel, psiko-sosyal) diğer alanlarla ilişkilidir.Gelişim alanlarından birini diğerlerinden ayrı değerlendirmek mümkün değildir. Bir alandaki değişiklikler diğerlerini de etkiler.